eFeM' den SORULAR...

Cevapla
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

eFeM' den SORULAR...

Mesaj gönderen halimkok »

Bakara Suresi 31

Bismillahirrahmanirrahim...

Ve alleme ademel esmae kulleha summe aradahum alel melaiketi fe kale embiuni bi esmai haulai in kuntum sadikîn.


Ve Ademe bütün esmayı ta'lim eyledi, sonra o âlemîni melâikeye gösterip «Haydin davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin» buyurdu

Allah CC. Âdem' e bütün İSİM ( Esma) ları talim eyledi buyuruyor...

Talim eylemek olsun... öğretmek olsun...

ÂDEM Bütün ESMA-ları BİL' di...

Peki... siz dersiniz ki ; BİL-mek yetmez...

BULMAK...

OLMAK...

YAŞAMAK... lazımdır...

Öyleyse Allah CC.Âdem' e DALÂL Esmasını öğretmiş midir?

"Bütün İsimleri" buyurduğuna göre öğretmiştir...

DELÂL Esmasını biliyorsa ÂDEM... neden İblis'e kanmıştır...?

Bu KANMAK mıdır... Yoksa DALÂL ESMASI' nı BİLMEK-BULMAK-OLMAK ve YAŞAMAK mıdır...?

Yalnızca DALÂL ESMASI için değil...

BAİS C.C. Peygamberler gönderen ve ölüleri dirilten

O zaman ÖLmek lazım ki DİRİLTEN'i bilesin...

* * *

GAFUR C.C. Kullarının günahlarını bağışlayan

Günah işlemek lazım ki BAĞIŞLAYAN'ı BİL' mek mümkün olsun...

* * *

DARR Hikmeti gereği elem ve zarar verici şeyleri yaratan

Cennette elem ne arasın... O zaman DARR Esmasını nasıl BİL'ecekti ÂDEM?

vb.

Ayrıca KUR'ÂN' da anlatılan şeyler... olmuş bitmiş eski olaylar mıdır...

Değilse HER AN HAYY OL-AN' ın ÂDEM' e öğretişi ŞU AN' da da devam etmekte midir...

Allah CC' un Bütün ESMA' larını CENNET' te iken öğrenebilir miydi ÂDEM...

SEN' in ÂDEM' den farkın var mı?
En son halimkok tarafından 25 Oca 2009, 14:22 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

HURMA ; Haram demekse... hürmete layık olan demek ise...

İFTAR vakti ORUCUNUZU HURMA ile açarken ne düşünmektesiniz...?
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

(AHZÂB suresi 56. ayet)

Bismillahirrahmanirrahim

* İnnellahe ve melaiketehu yu sallune alen nebiyy… ya eyyuhellezine amenu sallu aleyhi ve selli mu teslima…


Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin.

Biz,

O' nu BİLMAK-BULMAK-OLMAK ve YAŞAMAK için SÂLL ediyoruz...

Peki... Allah CC' un SÂLL etmesinin HİKMET' i nedir?
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Mülk Suresi – 3 : … Gözünü çevir de bir bak… Görebilecek misin hiçbir çatlak… kusur…


Gözünü çevir de bak… Bir uçtan bir uca… Sağdan sola…

Yine gözünü çevir de bir daha bak… Aşağıdan yukarıya…


Neden gözü çevirmek gerekiyor peki?

Aklını bütün yönleriyle kullan… Bir yere takılıp kalma…

Dünyanın etrafında var kabul ettiğimiz enlem-boylamlar gibi…

Gözünü her çevirişin 360 dereceyi bulmalı…

Enine boyuna iyice araştır… düşün taşın…



Öyleyse gel; ZAHİR’ i ve BATIN’ ı bir daha düşünelim…

Önce tanımlayalım kısaca…

ZAHİR ; (Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan.

* Görünüşe göre. * Şüphesiz. * Suret. Dış yüz. Görünüş. * Anlaşılan.

* Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette.


BATIN ; İç, dâhilî. Gizli. İçyüz. Sır, esrar. Künh ve zâtı itibarı ile gizli.

(Zıddı: Zâhir'dir)


İǒine çektiğin HAVA Zahir midir? … Batın mıdır?

Sen İǒine çekmediğin sürece senin DIŞ’ ında iken ZAHİR’ dir de…

HAVA’ yı İǒine çektiğinde durum nedir… BATIN mıdır?

ZAHİR dediğin şey… görülebilen olan değil midir…

HAVA’ yı görebilir misin içine çekmeden…

Gördüğünü düşünüyorsan o HAVA değildir… HAVA’ nın emareleridir…

Uçan bir balonun içindeki havanın ZAHİR oluşu…

BALON’u uçurması iledir…

Sen uçan balonu gördüğün için bilirsin ki içinde HAVA vardır…

Ama GÖRÜNEN HAVA değildir BALON’dur…

BALON ise HAVA’ yı ÖRTEN’ dir… ÖRTܒ len nasıl ZAHİR olur…



Peki HAVA’ yı İǒ ine çektiğinde…?

DIŞ’ ta iken ZAHİR diyorsan şimdi İǒ te iken BATIN olması lazım…

İyi de İǒ inde OL-AN… SEN’ in için nasıl BATIN olabilir… Varlığını bildiğin,

hissettiğin…?

Elektrik ZAHİR midir… BATIN mıdır…?

ELEKTRİK’ in KENDİ’ si asla görülemez…

GÖRÜLEN elektriğin yaptığı iştir…

Televizyonda görüntü olur… Buzdolabında soğukluk olur…

Fırında ateş olur…

ELEKTİK bağlı iken TELEVİZYON’ da izlediğin görüntü SEN’ in için ZAHİR’ dir…

GÖRÜNEN EMARE olmadığında ise ELEKTRİK YOK dersin… O zaman BATIN’ dır…

Öyleyse ZAHİR oluş ancak EMARE ile olandır… Yani O’ nun zahir oluşu ;

Ancak İŞ ve OLUŞ’ larıdır… BEN’ im VAR OL’ mam O’ nun ZAHİR

oluşudur… BEN YOK isem görünürde… O BATIN’dır…

KISACASI ZAHİR OL’ uşu SEN’ in gördüğün değil… SEN’inle

GÖRÜNMESİ’dir… SEN’ in VAR OL’ uşundur…

BATIN OL’ uşu ise EŞYA ÖRTܒ sü ile ZUHUR etmeyişidir… Yani SEN’ in

OLMAYIŞINDIR…

Sen kendi göremediğine BATIN diyorsan… SEN’ in göremediğini gören

vardır… Kendi eksik ve noksanınla O’ nu tanımlayamazsın… O bundan

münezzehtir…

Sen görebildiğine ZAHİR diyorsan… O gördüğün de SEN’ in gibi O’ nu

ÖRTEN’dir… ÖRTܒ lü OL-AN nasıl ZAHİR olurmuş…

Gözünü çevir de bir daha bak… bir daha düşün…
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Benim eFeM dostu, sırdaşı, haldaşı kardeşim Halimcan! Sor - duru - yorum...
Demişsin ya ed-DALÂL sıfatı ve el-BÂİS sıfatı Âdem'e öğretildi miydi?
Öğretildiyse neden kandı?
Demek ki bilmek, bulmak, yaşamak, anlamak için...
Şimdi benim de aklıma gelen o ki Âdem aleyhi's-selâm'a öğretilen isimlerden murad Esmâul HÜSNÂ mıdır?
Acize göre değil gibi, öyleyse bu esmâ nelerdir?
Bilmediklerinizi bilirim dememiş miydim? sorusuna muhatap olan meleklerin bilmediği anlamadığı ve gereksiz görülen Âdem kabı, esmalar ile secdeye şâyân olduğuna göre bunu başka vechi ile düşünebilir miyiz?
Muhabbetle Halimcan kardeşim...
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Düşünebiliriz tabi ki Güllâle Can... düşünmeliyiz de zaten...

Melaikeye ; Ben sizin bilmediğinizi bilirim dememiş miydim...

buyuruyor... ki demek ki bunu demiş... Ve O dediği halde Melaike...

demek ki ikna olmamış... da görmek istemiş...

Melaike' nin bilmediğini BİLEN Allah CC...

İnsana ise BİLMEDİĞİ' ni öğretendir...

Değerli Güllâle Can... Burada aklıma ne geliyor biliyor musun...

Hani eskiden kara önlükler giyerdi ilk okula giden çocuklar...

Ailesi fakir olduğu için okula gidemeyen, simit satan, ayakkabı boyayan çocuklar imrenirdi o kara önlükleri ile, ellerinde kitapları çantaları okula giden çocuklara...

Kara önlüklü çocuklar da başkalarına imrenirdi... Kara önlüğü içinde bile kendisinden farklı olan zengin çocuklarına... Özel öğretmenler tutulan, özel kurslara gönderilen zengin çocuklarına...

İmrenen var... imrenilen var...

Hani Allah CC. buyuruyor ya... Haydin davanızda sadıksanız bana bunların isimlerini bildirin...

Tabi melekler bildiremiyor ama o esnada işte biliyorlarki Adem onların bilmediklerini bilmektedir... Çünkü O'na bilmediğini öğreten vardır...

Okula gidemediği için simit satan ayakkabı boyayan çocuklar gibi Melaike... Adem'e imrenmiş midir acaba...?

Biz nasıl imreniyoruz İşin sırrına eren Allah Dostlarına... aynı onun gibi...
Onlar da bizim bilmediklerimizi biliyor... Onlar Adem biz Melaike oluyoruz sanki...

Adem ADAM olandır... yani İNSAN olandır... ÖĞRENEN' dir...
O' nun öğrendiklerini öğrenemeyen Melaike ise ;

Subhânsın Yarab! Bizim için senin bize bildirdiğinden başka ilim ne mümkin, o alîm, hakîm sen, şüphesiz sensin» dediler

Aynı şu anda benim dediğim gibi... Herşeyin en doğrusunu Allah CC. bilir...
O'nun bildirdiğinden başka bildiğim yoktur...
O ise insana bilmediğini öğretendir...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Bir de benim dikkatimi çeken şu var...

Yukarıda verdiğim ayette... Allah Adem' e bütün ESMA' yı talim eyledi... buyuruyor...

Sonra ise onları MELÂİKE' ye GÖSTERİYOR ÂLEM'inde ve İSİM' lerini soruyor...

Bakın burada gizliden bir şey anlatılıyor sanki...

ÂDEM ESMA' yı öğreniyor...

MELÂİKE' ye ise GÖRDÜKLERİ' nin İSMİ soruluyor...

Bizim AĞACI AĞAÇ olarak, SU' yu SU olarak görmemiz gibi...

Oysa SAV Efendimiz ; Bana EŞYA' nın hakikatini bildir... diyerek dua ediyor...

İSİM EŞYA' ya aittir...

HAKİKATİ ise ESMA' dır...

EŞYA - ESMA - SIFAT - ZAT...

Melaike - ADEM - SAV EFENDİMİZ - ZAT...

diye sıralasak bu durumda yanlış olmaz gibime geliyor...

O' nun bildirdiğinden başka bidliğimiz yoktur...

* * *

İSİM ZAHİR denilene aittir...

O Melaikenin gördüğüdür...

ÂDEM' in öğrendiği ise GÖRÜLEN' dir...


KISACASI ZAHİR OL’ uşu SEN’ in gördüğün değil… SEN’inle

GÖRÜNMESİ’dir… SEN’ in VAR OL’ uşundur…

BATIN OL’ uşu ise EŞYA ÖRTܒ sü ile ZUHUR etmeyişidir… Yani SEN’ in

OLMAYIŞINDIR…

Sen kendi göremediğine BATIN diyorsan… SEN’ in göremediğini gören

vardır… Kendi eksik ve noksanınla O’ nu tanımlayamazsın… O bundan

münezzehtir…

Sen görebildiğine ZAHİR diyorsan… O gördüğün de SEN’ in gibi O’ nu

ÖRTEN’dir… ÖRTܒ lü OL-AN nasıl ZAHİR olurmuş…

Gözünü çevir de bir daha bak… bir daha düşün…


[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Senin asıl sorduğun soru ise ASIL' a ait olan tarafı Sevgili Güllale Can...

Demişsin ki ;


Şimdi benim de aklıma gelen o ki Âdem aleyhi's-selâm'a öğretilen isimlerden murad Esmâul HÜSNÂ mıdır? Acize göre değil gibi, öyleyse bu esmâ nelerdir?

Sevgili Güllâle CAN...
Sen diyorsun ki ; Melaike gerçeği anlayınca ADEM' e secde etti...

O zaman isimlerden murad Esma-ül Hüsna mıdır?

Esma-ül Hüsna ile kastedilen nedir...
O'nun sıfatlarının EŞYA örtüsü altında zuhuru değil midir...


Esma-ül Hüsna yalnıca tespih olarak çektiklerimiz değil sen de biliyorsun ki....
Bütün Âlem' de ne varsa hepsi O'nun bir ESMA'sıdır...

Bütün ESMA'ları talim eylediğine göre ADEM... ÂLEM' i CEM edendir...

Melaike' nin secde ettiği ADEM' in bu yönüdür yoksa KAB' ı değildir elbette...
Melaike ADEM KABI... ÖRTÜ'sü ile ZUHUR EDEN' e secde etmiştir..
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

(BAKARA suresi 30. ayet)

Ve düşün ki rabbin melâikeye «Ben Yerde muhakkak bir halife yapacağım» dediği vakıt

«Orada fesat edecek ve kanlar dökecek bir mahlûk mu yaratacaksın?
Biz hamdinle tesbih ve seni takdis edip dururken» dediler.

«Her halde ben sizin bilemiyeceğiniz şeyler bilirim» buyurdu


Allah CC. Melaikeye; Ben sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim... buyuruyor...
Melaike de bunu kabul ediyor...


BAKARA suresi 32. ayet)

Subhânsın Yarab! Bizim için senin bize bildirdiğinden başka ilim ne mümkin, o alîm, hakîm sen, şüphesiz sensin» dediler



Allah CC. bunu iletinceye kadar Melaike bunun böyle olduğunu bilmiyor muydu?

Yani kendilerinin bildiği şeylerin eksik olduğunun farkında değiller miydi?

Farkında değillerdi herhalde ki Allah CC.' ya; Biz seni hamdinle tesbih ederken... demekteler...

Allah CC. kendilerine söyleyinceye kadar... Allah' ın kendinlerinin bilmediği şeyleri bildiğinden habersiz olan Melaike nasıl O' nu HAMD ile tesbih edebileceklerine inanmaktadır...

Yanıldıklarını anladıklarında ÂDEM' e secde ederken aynı zamanda O' nun kendilerinden daha güzel bir HAMD ile tesbih yapabileceğini de anlamışlar mıdır?
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Kulihvani'den öğrendiğimiz bilgilerden yararlanarak şunları der ve sorabilir miyiz ?

beden- nefis-kalb-ruh => insan

nefis-kalb-ruh => cin

kalb-ruh =>melek

ruh => emr âleminden

la=> şerî'at => beden

ilahe=> târikat => nefis

illa => marifet => kalb

ALLAH => hakîkat => ruh

olarak düşünürsek;

insan=> şeriat=>tarikat=> marifet => hakikat dörtlüsüne sahip kıvam

cinler=> tarikat=> marifet => hakikat üçlüsü ile şeriattan mahrum olmaları dolayısı ile İnsanın dörtlü tevhid kemâline eremeyen kıvam

melekler=> ma'rifet => hakîkât ikilisi ile şeriat ve tarikat boyutlarına vakıf olamayan kıvam olmaları nedeni ile sizin bilmediklerinizi bilirim'e muhatap olmaları; insan için olan "kemâl" i bulamamaları insana bildirileni bilmeye erememeleri, düşünülebilir mi?

Ve bu aşamaların küllünün İNSANda mevcûd olduğunu düşünürsek, şeriat ve tarikat ayağı olmadan marifet ve hakikat aşamalarının beden ve nefs hususundaki bilgiyi "tam" edemediği bunun olması için de dördü ile yaşayacak olanı yani HALİFE olanı yaratmayı murad etmesi... Biz de bu mânâ yolculuğumuzda, "bizim hesabımızla elli bin yıl tutan bir günde işlerin ALLAHA vardığı" "din gününün SAHİBİ" olan RABBİ'L-ÂLEMÎN'e vuslat için gerekli şartlara haiz olan Eşref-i Mahlukat seviyesinde miyiz ?

RABBü’l-ARŞU'L-AZÎM de OLAN ALLAH'ı bilmek hangi aşamaların cem'i olabilir? Kur’ân ve Hadisi inceleyerek neler öğrenebiliriz ?

Sorulardaki hadsizliklerden, RABBİME ve hoşgörünüze sığınırım...

Yaratıştaki Ahsen-i Takvîm Esfel-i Safîlîne indikçe Kemâlât zuhur ediyor mu?

Şer - Hayır ikilisi ne kadar içiçe olan kavramlar?

Beden-Nefs-Kalb-Ruh letâiflerine sahip kılınan insanı Kulluk imtihanı ve sonucu mu Halifetullah etmekte ?

İnsan gibi bedeni olmayan ancak Nefsi olan CİNlerde; Nefs-Kalb-Ruh letâiflerinin oluşu imtihanı kendilerince olabilir mi?

Kalb-Ruh letâiflerinin meleklerde oluşu seçenek-tercihi ortadan kaldırıp yardımcı kudret tezahürü gibi..

Ruh letaifi… Nefhâ'yı Rahman.. Emr âleminden..

İnsan ve Cin İmtihanda...
Negatif işlerinde güç olarak Melek yok.. Şeytan-Cin var..
Pozitif işlerinde Şeytan-Cin yok.. Hep Melek var..
Melek ve Şeytan-Cin nedir? Eşya değil...
Bu let'aifelerin hepsinin İNSANı terkîp etmesinden hareketle her biri " BEN " dedir " BEN " de olmaktadır diye düşünebilir miyim?
AZÎMU'R-RAHÎM olan HAKKA yönelirim...
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Eh işte... Haksız mıyım Sevgili Güllale' ye ; Tıpkı EFEM gibisin demekle...

Aslında hata bende... Başlığı

"eFeM' den SORULAR"

olarak seçtim...

Düzeltiyorum ; GÜLLÂLE' den SORULAR...

Yüreğine sağlık... Maşallah arka arkaya sıralamışsın...

Allah arttırsın inşallah...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Cevapla

“Tasavvuf” sayfasına dön