Mânevî görevliler diye bilinen "Ricâl-i Gayb" iki guruptur:
A - Karar organı
B - İcrâ organı
Karar organı "Dîvan" ya da "Dîvan-ı Kebîr" gibi isimler ile anılır.
İki tür toplantısı vardır. Aylık toplantılar. Ki her arabî ayın 14'ünü 15'ine bağlayan gece, çeşitli yerlerde yapılır.
Yıllık toplantısı, ki bu da senede bir defa, Efendimiz Aleyhis-selâmın Rasûllük görevini almadan evvel inzivâya çekildiği Hıra Dağı'nda olur.
Bu "Dîvan-ı Kebîr"e katılanların büyük kısmı ölümötesi yaşama intikâl etmiş büyük evliyâullahtan, üçte bir kadarı da şu anda dünya üzerinde bilfiil görevli yüksek derecelilerden teşekkül eder. Toplam 66 kişilik Dîvan ehline dünya üzerinden, zamanın "Gavs"ı, "Kutb-ül İrşâd" ve "Kutb-ül Aktâb" olan iki yardımcısı, dört unsur üzerinde tasarrufu olan dört kutub, yedilerin tamamı "Gavs"ın tasarruf dairesi dışında olan "Müferridun" nâmıyla bilinen 11 kişi katılır.
Varlık üzerinde, ilâhî ilim gereği alınması gerekli tedbirler hakkında kararlar alınır ve bu kararlar icrâ organına nakledilir.
"Divân-ı Kebîrin" tabîi başkanı Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemdir. Onun gelmediği toplantılarda ise, şâyet var ise o devrin "İnsan-ı Kâmil"i, yoksa zamanın "Gavs"ı başkanlık görevini îfa eder.
"İnsan-ı Kâmil" her asırda bulunmaz. "Gavs" ise her asırda vardır ve kıyâmete kadar sürekli, bir kişi, o görevi îfa eder.
"İnsan-ı Kâmil" rütbesi, en üsttür ve birkaç asırda bir o rütbeye nâil kılınmış kişi gelir yeryüzüne.
"Müceddid-i zaman" yüzyılda bir gelir. Dinin, o günün insanlarının anlayışına göre yenilenmesi görevini îfa eder. O da divân ehlindendir. Son müceddid de "Mehdî" lâkabıyla bilinen Zât-ı kirâmdır. Aynı zamanda "İnsan-ı Kâmil"dir, Mehdî!..Gavs, hem Rasûlullah Aleyhis-selâm katılmadığı zamanlarda divân başkanlığı yapar, hem de icrâ organının başıdır.
Kutb-ül İrşâd tamamıyla, çeşitli burçlardan, bilinen ve bilinmeyen sayısız yıldızlardan gelen tesirler üzerinde görev yaparak, bunlardaki sayısız mânâların gereğinin yeryüzünde mevcut insanlar ve cinler üzerinde açığa çıkması hususunda çalışır.
Kutb-ül Aktâb ise, Gavs'tan çıkan emirleri çeşitli ilgili mercilere dağıtır. Dîvana katılan Cin'lerin evliyâsı dahi emirleri Kutb-ül Aktâb'dan alırlar.
İcra Organı ise bir tür Ricâli Gayb ordusudur.
Dîvan'ın kararlarının tatbikiyle görevlidirler.
Bu ordunun Başkumandanı "Gavs"ı zamandır. Tâbiri câiz ise genelkurmay başkanı durumunda olan "Kutb-ül Aktâb"dır!.. Sonra 4ler gelir. Sonra tasarruf sahibi olan 7'ler gelir. Sonra 12'ler gelir. Sonra 40'lar gelir. Sonra 300'ler diye bilinen 313 kişi vardır. Sonra 1200'ler gelir ve daha sonra da yöresel kutuplar iş görürler.Bu evliyâullah'ın çok azı, yani "Dîvan ehli olanlar ile "icrâ" organından birkaçı "fetih" sahibidir. Geri kalan bir miktar "keşif" ehlidir. Büyük çoğunluğu da bilinçdışı olarak bu görevleri îfa ederler.
Geçmiş evliyâullah arasında Abdülkâdir Geylânî, "Gavs"iyet görevliyle birlikte "İNSAN-I KÂMİL"lik görevi de kendisinden cem etmiş olduğundan, "Gavs-ı Âzâm" lâkabıyla bilinir.
İkinci "İNSAN-I KÂMİL" Abdülkerim Ceylî ya da diğer ifade şekliyle Geylânî ise, çok eserler yazmıştır hakikat bahsinde ve mârifetullah bahsinde; ki bunların içinde en çok bilineni "Geçmişin ve geleceğin ilmini kendinde toplamış olan İnsan-ı Kâmil" adıyla kaleme aldığıdır. Bizde kısaca "İnsan-ı Kâmil" diye bilinir.
"Fetih" ehli olan görevliler dünya üzerinde tüm cereyan eden işlere vâkıftırlar. "Keşif" ehli ise sadece görev alanı ile sınırlıdırlar.
Her bir görev düzeyindeki veli, ancak kendi düzeyinde olanı ve altındakini bilir.
Üst grubu ise, sadece onunla temasta olan alt grubun başkanı bilir.
Bir de "Dîvan"a katılanlar, kendi üstlerindekileri bu vesile ile bilirler!.. Bunların arasında Endonezya'lı, Arab, Pakistan'lı, Afganistan'lı, Türkiye'li ve daha başka isimli topluluklardan zevât mevcuttur...
Rical-i Gayb
- MBurak
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 415
- Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00
Rical-i Gayb
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5155
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...
Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)
Âmin! Âmin!
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...
Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)
Âmin! Âmin!
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
Allah celle celalihu razı olsun değerli büyüğüm Nuriye hanım (Nur-ye) ve oğlu İbrahim (mim) kardeşimden Bursa'nın tarihi güzelliklerini gezdirdiler bizlere..
Üftâde Hazretlerinin ardından Tezveren Baba ve Somuncu Baba gibi Hakk Dostlarının türbe ve mekanlarını, Ecdadımız Osman Bey ve Orhan Bey türbelerini ziyaretler ettik, Ruhlarına Fatihalar gönderdik..
Son olarak Yeşil Cami gibi Tarih ve Maneviyat kokan resimde de görülen mekanı ziyaret ettik, yapanın yaptıranın ruhlarına rahmetler diledik..
Yeşil camideki Hat dikkatimizi çekti ve fotoğraflamıştık.
Yakın plan olarak:
Sağolsunlar ki bizlerin gezip görmesine yardımcı olanlar vardı, inşaallah herkes bu mekanları ziyaret etme şansına sahip olur..
Ordaki Manevi büyüklerimiz, Hakk Dostları, Eren Babalar ve Ecdadımızın Ruh-u Şerifine El Fatiha maassalavat...
Üftâde Hazretlerinin ardından Tezveren Baba ve Somuncu Baba gibi Hakk Dostlarının türbe ve mekanlarını, Ecdadımız Osman Bey ve Orhan Bey türbelerini ziyaretler ettik, Ruhlarına Fatihalar gönderdik..
Son olarak Yeşil Cami gibi Tarih ve Maneviyat kokan resimde de görülen mekanı ziyaret ettik, yapanın yaptıranın ruhlarına rahmetler diledik..
Yeşil camideki Hat dikkatimizi çekti ve fotoğraflamıştık.
Yakın plan olarak:
Sağolsunlar ki bizlerin gezip görmesine yardımcı olanlar vardı, inşaallah herkes bu mekanları ziyaret etme şansına sahip olur..
Ordaki Manevi büyüklerimiz, Hakk Dostları, Eren Babalar ve Ecdadımızın Ruh-u Şerifine El Fatiha maassalavat...
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
3- Huvel evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın(bâtınu), ve huve bi kulli şeyin alîm(alîmun).
3-- O, ilk ve sondur. Zâhir ve Bâtındır. O, her şeyi hakkıyla bilendir.
Hadid suresi 57/3
''Doğu-Batı-Güney-Kuzey''
''Karayel-Keşişlene-Lodos-Poyraz''
En son nur-ye tarafından 22 Ağu 2009, 23:14 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- safa-merve
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00
nur-ye yazdı:
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
3- Huvel evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın(bâtınu), ve huve bi kulli şeyin alîm(alîmun).
3-- O, ilk ve sondur. Zâhir ve Bâtındır. O, her şeyi hakkıyla bilendir.
Hadid suresi 57/3
''Doğu-Batı-Güney-Kuzey''
''Karayel-Keşişlene-Lodos-Poyraz''
Gul yazdı:Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...
Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)
Âmin! Âmin!
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...
Muhammedi Duamıza Amin densin inşallah....
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5155
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...
Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)
Âmin! Âmin!
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...
Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)
Âmin! Âmin!
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5155
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
nur-ye yazdı:
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
3- Huvel evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın(bâtınu), ve huve bi kulli şeyin alîm(alîmun).
3-- O, ilk ve sondur. Zâhir ve Bâtındır. O, her şeyi hakkıyla bilendir.
Hadid suresi 57/3
''Doğu-Batı-Güney-Kuzey''
''Karayel-Keşişlene-Lodos-Poyraz''
huve : o
el evvelu : evvel, ilk, tüm varlıklardan önce var olan
ve el âhiru : ve ahir, son, tüm varlıklardan sonra bâki olan
ve ez zâhiru : ve zahir, varlığı alâmetleri tüm varlıklarda görünen
ve el bâtinu : ve bâtın, görülemeyen, gizli olan
ve : ve
huve : o
bi kulli şey'in : herşeyi
alîmun : en iyi bilen
(http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.a ... did&ayet=3)