KELÂMULLAH’ta-RESÛLULLAH’ta DEPREM ve ŞEHiD..

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12888
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

KELÂMULLAH’ta-RESÛLULLAH’ta DEPREM ve ŞEHiD..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KELÂMULLAH’ta-RESÛLULLAH’ta DEPREM ve ŞEHiD.:

=>HAKk ELİ’nde=>NÂSiYEsi,
HER ZERRE’nin=->TERBiYESi,
=>BOZULuRSa=->sonUÇ ACı,
DENge<->DÜZEN=>SEViYESi!

SANmaki=>KEYFince YÜRüR,
İNSÂNoğLun=>DEM bu DEMi!.
BiR ÂN’da=>SİLeR-SÜPÜRüR,
DÜZEN’de=>DENGE DEPREMi!.

DEPREM=->ÂN’da CÂN BAZARı,
=>MUHİt’e=->MERKEZ NAZARı,
SÜNNEtuLLAH<>HUDÛDuLLAH,
=>HAKk’ın==>HALKI’na AZARı!.


ZEVK 10.586

GÜBREden=>GÜL ÜREtmektir=>İNSÂNOğLunun KEMÂLi,
===>İKRÂR’ın=>İNKÂR ANAsı=->CEMÂLuLLAHın CELÂLi,
ZÂHİRİnde AZAMETuLLAH,
BÂTINInda KUDRETuLLAH,
CİHÂNda=>CÂNLaR ÇIĞLıĞı==>ZITLaR ZEVKinin ZİLZÂLi!.


06.02.2023 04:17
brsbrsm..güneydoğuanadolu"7,7"maraşdepremi..


SEBEBin=>sonUÇu=>HAKktır,
OLANdan=->İBREt ALMAKktır,
=->HATALaRın TEKRARLaYaN,
İBREt ALMAYaN=->AHMAKktır!.

KuL İHVÂNİm==>CÂN KÂMEti,
VARa-YOKa=->Kök SÖKTÜRüR!.
=>KOPAR=>DEPREM KIYÂMEti,
İNSÂN AKLIn=>DiZ ÇÖKTÜRüR!.


Resim
RABBu'L-ÂLEMîn, KELÂMuLLAH ve RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem Hürmetine,
ÜMMEt-i MuHaMMeD’e MERHAMEt eyLe!.


Türkiye bugün Kahramanmaraş'tan gelen DEPREM Haberleriyle sarsıldı.. 06.01.2023 saat 04:17 AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Bu sabah 04.17'de Pazarcık (Kahramanmaraş) da meydana gelen DEPREMin büyüklüğü yapılan ayrıntılı sismolojik çalışmalarla 7,7 olarak revize edilmiştir." ifadeleri kullanıldı..
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde saat 13.24'te bir deprem daha meydana geldi. AFAD DEPREMin şiddetini 7.6 olarak açıklandı..
DEPREMin şiddeti =>Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'ı da sarstı ve yerle bir etti.
ALLAHu zü'L- CeLÂL MiLLetimize Merhemet etsin!.


Resim---Ebu'l-Yeser radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle DUÂ ederdi.:

ARAPÇASI.:

حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا مَكِّيُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ صَيْفِيٍّ مَوْلَى أَفْلَحَ مَوْلَى أَبِي أَيُّوبَ عَنْ أَبِي الْيَسَرِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَدْعُو اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ الْهَدْمِ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ التَّرَدِّي وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ الْغَرَقِ وَالْحَرَقِ وَالْهَرَمِ وَأَعُوذُ بِكَ أَنْ يَتَخَبَّطَنِي الشَّيْطَانُ عِنْدَ الْمَوْتِ وَأَعُوذُ بِكَ أَنْ أَمُوتَ فِي سَبِيلِكَ مُدْبِرًا وَأَعُوذُ بِكَ أَنْ أَمُوتَ لَدِيغًا


TÜRKÇESİ.:
“ALLAHümme!
İnnî eûzubike mine’l-Hedmi, ve eûzubike min Tereddî, ve eûzubike mine’l-Garaki, ve’l-Haraki, ve’l-Heremi, ve eûzubike en yetehabbatani’- Şeytânu inde’l- mevti, ve eûzubike en emûte fî Sebîlike müdbiren, ve eûzubike en emûte ledîgan.:


MÂNÂSI.:
ALLAH'ım! Yıkıntı (altında kalmak)tan, (yüksek bir yerden) düşmekten, boğulmaktan, yangından ve ihtiyarlıktan SANA sığınırım. Beni ölüm esnâsında Şeytânın çiğnemesinden, SENİN YOLUNda (harbederken) düşmana arka dönerek ölmekten ve (akrep ve yılan tarafından) sokularak ölmekten SANA sığınırım!." buyururdu.
(Nesâî, isti'âze; Ahmed b. Hanbel, II, 171, III, 427; IV, 204.

Resim
Hedm.: Yıkmak, harab etmek. Parçalamak, mahvetmek..
Tereddi.: Aşağı düşmek..
Garak.: Suya batmak, gark olmak..
Harak.: Ateş, nâr. Yangın..
Herem.: Kocamak, yaşlanmak, ihtiyar olmak..
Habbat.: çiğnemek, ezmek, habbesini/tanesini koymamak..
Müdbiren.: Dübürünü/arkasını dönerek..
Ledg.: (Teldag) Yılan veya akrep sokması..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12888
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KELÂMULLAH’ta-RESÛLULLAH’ta DEPREM ve ŞEHiD..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimKELÂMULLAH’ta DEPREM ve ŞEHiD.:

Eûzubillâhi's-semî'u'l-alîmu mine'ş-şeytânirracîm.

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا

Resim---"İzâ zulzileti'l- ardu zilzâlehâ.: Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı" (Zilzâl 99/1)


وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا

Resim---"Ve ahreceti'l- ardu eskâlehâ.: Yer, ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı" (Zilzâl 99/2)


وَقَالَ الْإِنسَانُ مَا لَهَا

Resim---"Ve kâle'l- insânu mâ lehâ.: Ve insan "Ne oluyor buna!" dediği vakit," (Zilzâl 99/3)


يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا

Resim---"Yevme izin tuhaddisu ahbârehâ.: İşte o gün (yer) haberlerini anlatır," (Zilzâl 99/4)


بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَى لَهَا

Resim---"Bi enne rabbeke ehvâlehâ.: RABBinin ona bildirmesiyle." (Zilzâl 99/5)


يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِّيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ

Resim---"Yevme izin yasduru'n- nâsu eştâten li yurev a’mâlehum.: O gün insanlar amellerini görmeleri (karşılığını almaları) için darmadağınık geri dönüp gelirler." (Zilzâl 99/6)


فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ

Resim---"Fe men ya’mel miskâle zerretin hayren yereh (yerehu).: Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür." (Zilzâl 99/7)


وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ

Resim---"Ve men ya’mel miskâle zerretin şerren yereh (yerehu).: Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür." (Zilzâl 99/8)

Sadakallâhu'l-azîm

Resim
Yâ RABBu'L-ÂLEMîn!. KELÂMuLLAH ve RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem Hürmetine,
ÜMMEt-i MuHaMMeD’e MERHAMEt eyLe!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12888
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KELÂMULLAH’ta-RESÛLULLAH’ta DEPREM ve ŞEHiD..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KELÂMULLAH’ta =>ŞEHİTLER İLE İLGİLİ ÂYETLER.:

وَلاَ تَقُولُواْ لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبيلِ اللّهِ أَمْوَاتٌ بَلْ أَحْيَاء وَلَكِن لاَّ تَشْعُرُونَ
“Ve lâ tekûlû li men yuktelu fî sebîlillâhi emvât (emvâtun), bel ahyâun ve lâkin lâ teş’urûn (teş’urûne).: Ve ALLAH YoLu’nda öldürülen kimseler için “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz, farkında olmazsınız.” (Bakara 2/154)

وَلَئِن قُتِلْتُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أَوْ مُتُّمْ لَمَغْفِرَةٌ مِّنَ اللّهِ وَرَحْمَةٌ خَيْرٌ مِّمَّا يَجْمَعُونَ
“Ve lein kutiltum fî sebîlillâhi ev muttum le magfiretun minallâhi ve rahmetun hayrun mimmâ yecmeûn (yecmeûne).: Ve eğer siz, ALLAH YoLu’nda öldürülür veyâ ölürseniz, mutlaka ALLAH'tan Mağfiret ve Rahmet vardır, onların topladıklarından (Dünyâ malından) daha hayırlıdır.” (Âl-i İmrân 3/157)

وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ قُتِلُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أَمْوَاتًا بَلْ أَحْيَاء عِندَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ
“Ve lâ tahsebennellezîne kutilû fî sebîlillâhi emvâtâ (emvâten), bel ahyâun inde RABBihim yurzekûn (yurzekûne).: Ve ALLAH YoLu’nda öldürülenleri, sakın ölüler sanmayın. Hayır, (onlar) hayydırlar (canlıdırlar), RABB'lerinin katında rızıklandırılırlar.” (Âl-i İmrân 3/169)

فَرِحِينَ بِمَا آتَاهُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ وَيَسْتَبْشِرُونَ بِالَّذِينَ لَمْ يَلْحَقُواْ بِهِم مِّنْ خَلْفِهِمْ أَلاَّ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
“Ferihîne bi mâ âtâhumullâhu min fadlıhî, ve yestebşirûne billezîne lem yelhakû bihim min halfihim, ellâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn (yahzenûne).: ALLAH'ın onlara kendi fazlından verdiği şeyle ferahlarlar. Ve arkalarından henüz kendilerine katılmayan (henüz Şehîd olmayan) kimselere, "onlara bir korku olmayacağını ve onların mahzun olmayacaklarını" müjdelemek isterler.” (Âl-i İmrân 3/170)

وَمَن يُطِعِ اللّهَ وَالرَّسُولَ فَأُوْلَئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاء وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُولَئِكَ رَفِيقًا
“Ve men yutiıllâhe ver resûle fe ulâike meallezîne en’amellâhu aleyhim minen nebiyyîne ves sıddîkîne ve’ş- şuhedâi ves sâlihîn (sâlihîne), ve hasune ulâike rafîkâ (rafîkan).: Ve kim, ALLAH'a ve Resûl'e itaat ederse, o takdirde işte onlar, ALLAH'ın kendilerine ni'met verdiği Nebîlerle (Peygamberlerle) ve Sıddîklerle ve Şehîdlerle ve sâlihlerle beraberdirler. Ve işte onlar ne güzel arkadaştır.” (Nisâ 4/69)

وَالَّذِينَ هَاجَرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ ثُمَّ قُتِلُوا أَوْ مَاتُوا لَيَرْزُقَنَّهُمُ اللَّهُ رِزْقًا حَسَنًا وَإِنَّ اللَّهَ لَهُوَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ
“Vellezîne hâcerû fî sebîlillâhi summe kutilû ev mâtû le yerzukannehumullâhu rızkan hasenâ (hasenen), ve innallâhe le huve hayru’r- râzikîn (râzikîne).: Ve ALLAH YoLu’nda hicret edip sonra da öldürülen veyâ ölen kimseleri ALLAH, mutlaka güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Ve muhakkak ki ALLAH, Rızık Verenlerin Mutlaka En Hayırlısıdır.” (Hac 22/58)

Er Rezzâku celle celâlihu.:
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12888
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KELÂMULLAH’ta-RESÛLULLAH’ta DEPREM ve ŞEHiD..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

RASÛLULLAH’ta =>ŞEHİTLER İLE İLGİLİ HADİS-i ŞERîFLerden.:

Hakikî Şehîd/Dünyâ ve Âhiret Şehîdi =>İslam’ın yücelmesi, vatan müdafaası için savaşırken ölen müslümanlara denir. Bu kimseler, yıkanmazlar, kefenlenmezler, namazları kılınıp kanlı elbiseleri ile defnedilirler..

Hükmî Şehîd/Âhiret Şehîdi.: Hakikî Şehîdin şartlarından bir kısmını taşımaması sebebiyle yıkanıp kefenlenen ve âhiret i’tibariyle Şehîd sayılanlardır..

Birçok hadiste; deprem, yangın, sel gibi tabii afetler ve ağır hastalıklar gibi sebeplerle ölen müslümanlar Hükmî Şehîd sayılmışlardır.. (Bkz., Mâlik, Cenâiz 36; Buhârî, Cihâd 30, Tıb 30; Müslim, İmâre 164-166; Ebû Dâvûd, Cenâiz 11, 16; Nesâî, Cenâiz 14)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Suda boğulan, yangında ölen, duvar ve enkaz altında kalarak ölen, Şehîddir.” buyurmuştur.
(İbni Asakir)

Bir Şehîdin Kabir Hayatı konusunda;

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: Şehîdler Kabir Âleminde CeNNetin kapısında akan bir nehrin kıyısında yeşil bir çadırın içindedirler. Rızıkları sabah akşam kendilerine CeNNet’ten gelir.” buyurmuştur.
(İ. Ahmed, Müsned, 1/266.)

Şehîdlerin kimlere şefâat edebileceği ile ilgili olarak;

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: Şehîdler, hemen kanının ilk fışkıran damlasıyla birlikte affedilirler. Ve iki huri verilir. Akrabalarından yetmiş kişi hakkında şefâati kabul edilir. Kişi, ALLAH YoLu’nda düşmana karşı savaşırken ölürse, kendisine kıyamete kadar yaptığı işten dolayı mükâfatı yazılmaya devam edilir. Sabah akşam rızkı kendisine getirilir.
Ve kendisine şöyle denilir: “Dur! Hesab bitinceye kadar şefâate devam et.”
buyurmuştur.
(Suyutî, C. Sağir, 3/1116.)

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivâyet edildiğine göre.: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: Şehîdler beş kısımdır.:
1-) Bulaşıcı hastalığa yakalanan,
2-) İshale tutulan,
3-) SU’da boğulan,
4-) Göçük altında kalan ve
5-) ALLAH YoLu’nda savaşırken Şehîd olanlar."

buyurdu.
(Buhârî, Cihâd 30; Müslim, İmâre 164. Ayrıca bk. Buhârî, Ezân 32; Tirmizî, Cenâiz 65)

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivâyet edildiğine göre.: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: "Siz kimleri Şehîd sayıyorsunuz?" diye sordu.
Sahâbîler.: “Yâ Resûlallah! Kim ALLAH YoLu’nda öldürülürse o Şehîddir." dediler.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Öyleyse ÜMMetimin Şehîdleri oldukça azdır" buyurdu.
Ashâb.: “O halde kimler Şehîddir, yâ Resûlallah!” dediler.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "ALLAH YoLu’nda öldürülen Şehîddir; ALLAH YoLu’nda ölen Şehîddir; Bulaşıcı hastalıktan ölen ŞŞehîddir; İshalden ölen Şehîddir; Boğularak ölen Şehîddir.." buyurdu.

(Müslim, İmâre 165. Ayrıca bk, İbni Mâce, Cihâd 17)

Peygamberimiz Aleyhisselam'ın bir cinsin bütün çeşitlerini bir defâda saymadığı düşünülebilir..

Bu sahih naslardan hareketle İslâm Âlimleri Şehîdleri 3 kısma ayırmıştır.:
1-) ALLAH YoLu’nda savaşırken öldürülen ve hem Dünyâ hem âhiret ahkâmı itibariyle Şehîd sayılanlar.
2-) Âhiret Ahkâmı itibariyle Şehîd sayılan, ancak Dünyâda kendilerine Şehîd Muamelesi yapılmayanlar.
3-) Sadece Dünyâ Ahkâmı itibariyle Şehîd sayılanlar.

İlk sırada yer alanlar, harb esnâsında Savaş Meydanında müşrikler tarafından öldürülen veyâ üzerinde yara bere olduğu halde Harb Alanında ölü bulunan kimselerdir. Zulmen öldürülen Müslümanlar da aynı hükme girer. Harb Meydanında Şehîd olanlar kefenlenir, fakat cenâzesi yıkanmaz. Hanefî Mezhebi İmamlarına göre Şehîdin üzerine cenâze namazı kılınır. Fakat İmam Şâfiî ve İmam Mâlik'e göre Şehîdlerin üzerine cenâze namazı da kılınmaz.

İkinci sırada yer alanlar, Dünyâda kendilerine yapılacak muamele itibariyle birincilere yapilânın hiçbirine tabi olmadığı için, âhiret ahkâmı itibariyle Şehîddir. İşte bunlar hadisimizde sayıldığı gibi; Bulaşıcı hastalıktan, Aşırı ishalden, SUda boğulmaktan ve Bir göçük altında kalmaktan dolayı hayatlarını yitirenlerdir. Daha başka rivâyetlerde bunlara ilâve olarak Zâtü'l-Cenb/akciğer iltihabından ölen kimselerin, Yanarak ölenlerin, Karnında çocukla ölen kadınların da Şehîd sayılacakları bildirilir. Bazı hadislerde yol kesiciler tarafından öldürülenlerle, zulüm ve işkence edilerek öldürülenlerin de Şehîd sayıldığı görülür. Bundan sonra gelecek hadislerde de Şehîd hükmünde olanların bir kısmını göreceğiz. Bunların Şehîd hükmünde olmaları, yakalandıkları amansız hastalıklar karşısındaki çaresizlikleri, su ve sel baskını, toprak kayması ya da zelzele gibi tabiî âfetlere karşı koyamamaları ve karşılaştıkları bu güçlüklere göğüs germeleri, sabretmeleri sebebiyledir..

Üçüncü sınıfı oluşturanlar, harbden kaçarken veyâ çapulculuk yaparken ya da ganimetten bir şey aşırırken öldürülenlerdir. İnsanlar bunların iç yüzünü bilmez, fakat onların Şehîd olduğunu zannederler. Bunların halini yalnız ALLAH bilir ve kendilerine âhirette de hiçbir sevap verilmez. Yani onlar Şehîd olmayıp öyle zannedilenlerdir..

Dünyâ i’tibariyle Şehîd sayılmayan, yani, yıkanıp kefenlenmiş olarak gömülen, fakat âhirette Şehîd muamelesi gören kimselere “Şehîd-İ Uhrevî” denir.

Şu KimseLer Âhiret Şehîdi SayıLır:
* Suda boğulanlar.
* Enkaz altında kalanlar.
* Vebâ gibi bulaşıcı bir hastalıktan ölenler.
* Sıtma gibi ateşli hastalıktan ölenler.
* İlim yolunda ölenler.
* Ciğer hastalıklarından ölenler.
* Doğum sırasında veyâ lohusa iken ölen kadınlar.
* Cuma gecesi ölenler.
* Gurbet ilde vefât edenler.
* Akrep, yılan sokması gibi sebeblerle vefât edenler...

Uhrevi Şehîdolan her insanın mutlak Şehîdler gibi tüm günahlarının affolunacağı söylenebilir. Ancak bu hüküm daha çok İslam çizgisi üzerinde hayatını yaşayan ve yukarıda sayılan nedenlerle ölen kişilere şâmildir. Bununla beraber ALLAH'ın Rahmeti sonsuzdur. Günahkâr olan insanların da affedileceği ümit edilir. Çünkü Âhiret Şehîdliği de olsa ona bir velâyet kazandırabilir.

Öyleyse =>Gerçek veyâ Kükmî Şehîd Mertebesine ulaşanlar doğrudan CeNNete gireceklerdir. Çünkü Şehîdlik bir Velâyet Mertebesidir.
ALLAH celle celâlihu.:

أَلا إِنَّ أَوْلِيَاء اللّهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ
“E lâ inne evlîyâ allâhi lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn (yahzenûne).: Muhakkak ki ALLAH'ın Evliyâsına (dostlarına), korku yoktur. Onlar, mahzun olmazlar, öyle değil mi?” (Yûnus 10/62)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: Şehîd, ölüm acısı duymaz, kabirde üzülmez, kıyametin dehşeti, hesab, mizân, sırat onu rahatsız etmez, doğruca CeNNete gider!.” buyurmuştur.
(Beyhekî)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Hâmile iken, doğumda veyâ lohusa iken ölen kadın Şehîddir.” buyurmuştur.
(Taberanî)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ümmetimin arasında fitne, fesat yayıldığı zaman, sünnetime sarılana yüz Şehîd sevabı vardır.” buyurmuştur.
(Hâkim)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Terkedilmiş bir sünnetimi ortaya çıkarana, yüz Şehîd sevabı vardır.” buyurmuştur.
(Hâkim)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: ALLAHu TeALÂnın Emirlerine uygun ticaret yapanlar.” buyurmuştur.
(Tirmizî)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Dinini öğrenmek, öğretmek ve yaymakta iken ölenler.” buyurmuştur.
(İbni Asakir)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH YoLu’nda ölenlerden başka Şehîd olanlar yedi çeşittir:
> Tâûndan ölen Şehîddir,
> Suda boğulan Şehîddir,
> Zatülcenbden (akciğer zarı iltihabı-pleurisy) hastalığından ölen Şehîddir,
> Karın ağrısından ölen Şehîddir,
> Yangında ölen Şehîddir,
> Yıkıntı, göçük altında kalarak ölen Şehîddir,
> Hâmilelikte ölen kadın Şehîddir.”
buyurmuştur.
(İ. Mâlik, Ebu Davûd, Nesâî ve İbn Mâce)

Yedi Çeşit Şehîdlik Vardır.:
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Yedi çeşit Şehîdlik vardır:
1-) ALLAH YoLu’nda öldürülen Şehîddir.
2-) Vebadan ölen Şehîddir.
3-) Suda boğulan Şehîddir.
4-) Akciğer hastalıklarından ölen Şehîddir.
5-) Yıkık altında kalıp ölen Şehîddir.
6-) Hâmileyken ölen kadın Şehîddir.
7-) Doğum dolayısıyla ölen kadın Şehîddir.”
buyurmuştur.
(Ebu Davud, Cenâiz, 11; Taberani, Cenâiz, 36;Müsned, 5/446.)

Şehîd Olduğu Bilinen ve Bilinmeyenler,
Şehîdlik için şöyle de bir tasnif yapılmıştır.:
1-) Şehîd olduğu bilinen ve ŞŞehîd Muamelesi görenler.:
ALLAH için savaşlara katılırlar, canını ALLAH YoLu’nda fedâ ederler, savaşta öldürülürler. Bu kişiler insanlar nezdinde Şehîd olarak bilinirler, Şehîdlik Muamelesi görürler, yani yıkanmazlar, kanlı elbiseleri ile defnedilirler. ALLAH Katında da gerçek Şehîddirler. İlk damlayan kanları ile birlikte günahları bağışlanmış ve dereceleri yükseltilmiştir..

2-) Şehîd olduğu bilinmeyen ve Şehîd Muamelesi görmeyenler.:
Âhirette Şehîd olarak kabul görecek olan, fakat Dünyâda Şehîd olduğu bilinmeyen ve Şehîd Muamelesi görmeyenler. Bu kişilere Manevî Şehîd denmektedir. Ve bunlar da gerçekte Şehîddirler. Yani bu kimseler, insanlar bilmediği halde, ALLAH’ın Şehîd saydığı ve Şehîdlik Makamı verdiği kimselerdir. Bu kimselere Dünyâda Şehîd Muamelesi yapılmaz. Bunlar normal olarak yıkanırlar ve kefenlenirler. Fakat ALLAH âhirette bu kimselere Şehîd Muamelesi yapar.
Peygamber Efendimiz aleyhisselâm, ALLAH YoLu’nda bulunmak, rûhunu veyâ hayatını ALLAH YoLu’nda fedâ etmek, haramı helâli bilmek ve haram yolda bulunmamak şartıyla meselâ, akrep sokmasından ölen, yırtıcı hayvanların yemesiyle ölen, kazadan ölen, yıkık altında ölen, yaralanıp ölen, vebâ, verem ve sâir hastalıklarla hastalanıp ölenler.. (C. Sağir, 3/935.)

* Karın ağrısından ölen, doğum yapıp loğusa iken ölen, SUda boğulup ölen, ateşte yanarak ölen..
(Müslim, İmare, 165; Neseî, Cenâiz, 14; Müsned, 2:441; C. Sağir, 3/1166.)

* Malını korurken ölen, haklı bir dâvâda vurularak ölen, zulmü defetmek için mücâdele verirken ölen..
(C. Sağir, 4/1590.)

* Gurbette ölen, ilim tahsil ederken veyâ ALLAH İçin ilim öğrenme yolunda ölen..
(C. Sağir, 1/173.)

* Cuma gününde ölen, âilesinin geçimi uğrunda ölen kimseleri manevî Şehîd saymıştır. Keza, Şehîd olmayı istediği halde Şehîd olmayıp rahat döşeğinde ölen Şehîd sayılmıştır.
(Müslim, İmare, 109; Neseî, Cihad, 25.)

Kezâ, bir hadiste ÜMMetin fesadı zamanında SüNNeti yaşayan kimselere yüz Şehîd Sevâbı verileceği bildirilmiştir..
(Müsnedü’l-Firdevs, 4/198; Cem’ul-Fevaid, 1/29.)

Şehîdler ÖLü Değildirler.:

وَلاَ تَقُولُواْ لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبيلِ اللّهِ أَمْوَاتٌ بَلْ أَحْيَاء وَلَكِن لاَّ تَشْعُرُونَ
“Ve lâ tekûlû li men yuktelu fî sebîlillâhi emvât(emvâtun), bel ahyâun ve lâkin lâ teş’urûn(teş’urûne).: Ve Allah yolunda öldürülen kimseler için “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz, farkında olmazsınız.” (Bakara 2/154)

Şehîdlerin kul hakkı hariç bütün günahlarının affedileceğini de Sevgili Peygamberimiz aleyhisselâm müjdelemişlerdir.
(Müslim, İmâre, 120; Tirmizi, Fezâil, 13.)

Günün DUÂ
Ey RABB-i Kerim! Vatan için, Din için, ALLAH için ÖLen/ÖLdürülen Şehîdlerimize Rahmet; kederli ve sabırlı âilesine merhamet eyle! Devletimizi ve Âlem-i İslâm’ı fitnelerin, fitnecilerin, hasedçilerin, bozguncuların, vandalların şerrinden muhafaza eyle!. Taksiratımızı affeyle!. Âmin!.


06.02.2023 04:17
brsbrsm..güneydoğuanadolu"7,7"maraşdepremi..


Resim
HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!.

Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMetinLe,
Yâ RABBenâ!.
YEDi İKLİMde;
YEtim-ÖKSüz =>YERsiz-YURtsuz,
EVsiz-BARksız YALNız ve UMUtsuz,
KALan ÜMMEt-i MUHAMMED'ea YARdım EYyLe!.
DUÂmızı İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet-CEM’ et CUMÂmıza İnşâe ALLAH!..


الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---“El hamdu lillâhi RABBi’l- ÂLEMîn (âlemîne).: Hamd, âlemlerin RABBi olan ALLAH'adır.” (Fâtiha ½)


...M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

ResimKUL İHVÂNİmResim
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön