DİNİN SIRRI SEVGİDİR.
DİN İLAHİ BİR KANUNDUR
DİNİN SIRRI, HUKUKTUR. HUKUKUN SIRRI, VİCDANDIR .VİCDANIN DA SIRRI SEVGİDİR.
HUKUK, şu evren varlığı içinde, zerreden güneşe kadar, canlı ve cansız nekadar varlık varsa, hepsine birden aynı hakkı tanımak ve aynı şekildeuygulamak demektir. İyi kötü , güzel çirkin, faydalı zararlı, sevimli sevimsiz, tercihlerinin, hukukta yeri yoktur.
Bütün varlıklar, Cenabbı Hakk ın esmasının suretidir. Bu nedenle insan kendini düşündüğü gibi yekdiğerinide düşünmek zorundadır. Bu bir allahcc emridir. Hukuk bu doğrultuda uygulanmalıdır.
VİCDAN, hukukun amiridir. Kalpde yankı yaparak,insanı harekete geçirir. Vicdanın bir adıda İMANdır. İnsanın kalbinin derinliklerinden gelen
bir emrin sesi, saf ve temiz bir duygunun ürünüdür. MERHAMET denizinin
coşarak getirdiği bu hali ALLAHCC kalbi olan herkese nasip etsin.
Eğer bir insanda İMAN yoksa VİCDAN da yoktur. VİCDANı olmayanın
İNSANlığı da yoktur.
SEVGİ insanın en ince ve hassas vicdan hislerinin meydana getirdiği,merhamet ve şefkat duygularının bir eseridir. VİCDAN hükmü
kalpteki tüm varlığı silip atar, orasını ayna gibi tertemiz yapar. Cenabı hakk
o kalbe tecelli tahtını kurar. Böylece, o insanın tüm varlığını HAKK sevgisi kaplar, o kimse artık sevgiden ibaret olur.
Artık o her şeyi. her şey de onu sever hale gelmiştir. Bundan sonra o kimse, CENABI HAKK IN DOSTLUK, İNTİBAK VE ESENLİK sıfatları ile
sıfatlanıp HASLAR yani SEÇKİNLER zümresine girer. Artık o insanın yeri
CENNET , makamı ise SEFA ve DOSTLUKtur.
HACI AHMET KAYHAN DEDE
HUKUK,VİCDAN VE SEVGİ SIRRI
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Seviyorum, Hakkın kapısına bir yol bulabilmek için... Seviyorum sevgiyi, fedakârlığı tadabilmek için... Seviyorum incitmemeyi, incinmemeyi öğrenmek karşılığı ALLAHtan bekleyebilmek için... Seviyorum gönül sultanımın emaneti, Rabbimin işittiği duanın cevabı olduğu için. Seviyorum ancak ALLAH rızası için, Rabbim ihsan etti diye...
Sevgi , insan da bulunan en önemli cevher, ortaya çıkmak için karşılık beklemeyen en güzel duygudur.İnsan Güzel ve iyi olana teveccüh eder lakin güzel olan ile karşılaşmasa da sevmeye devam edebilir.
İyi olmayan da bile iyi yanları görmeye çalışıp, müspet nazarıyla baktığı için muhabbet besleyebilir. Muhabbet öyle güzel bir haslettir ki; insana darlıkta genişlik, zahmet gibi görünen deRahmet vesilesi olabilir.
Yeter ki insandaki bu özellik zuhur etsin Sevilmek sevmenin tezahürü, neticesidir.Ama şu da var ki; asıl sevgi karşılık beklemeyendir.
Eğer karşılık beklenilse sevgi sınırlandırılmış olur ve bu durum muhabbet olarak tasvir edilemez. Kainatta ki yaratılmışların tümünü, her birinde halkının ismini görmekle evvela Onun için sevmek lazımdır.
Yaratılmışların en üstünü, Ahsen-i takvim olan insanı, evvela ALLAH için sevmek muhabbete ulaştıran en önemli adımdır.Efendimiz (s.a.v) bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır; İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yaygınlaştırınız! (Müslim, İman,93)
Sevmek, muhabbet etmek önce ALLAH için olacaksa mutlak sevilmeyi beraberinde getirir.Çünkü muhabbetten maksatta ALLAH (c.c)ın rızası aranmaktadır ALLAH (c.c) in razı olduğu sevdiği kulunu sevdirmede de iradesi sonsuzdur
ALLAH için sevmenin ehemmiyetine binaen bir kutsi hadis de şöyle buyrulmuştur; Kıyamet günü Yüce ALLAH şöyle buyurur: Benim için birbirini sevenler neredeler? gelsinler, Arşımın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı bugün onları gölgelendireyim![ Müslim, Birr, 37]
Sevmek duadır; ALLAH için ise Dua rızaya ulaştırır ALLAH kabul ederse
ALLAH (c.c) mevcudatı O nun için sevenlerden, fani güzellerde baki güzelliğin ayinesini görebilenlerden kılsın İnşaAllah
kalp sevmekten yorulmaz
sevene sebeb sorulmaz
hz. MEVLANA
alıntı...
Sevgi , insan da bulunan en önemli cevher, ortaya çıkmak için karşılık beklemeyen en güzel duygudur.İnsan Güzel ve iyi olana teveccüh eder lakin güzel olan ile karşılaşmasa da sevmeye devam edebilir.
İyi olmayan da bile iyi yanları görmeye çalışıp, müspet nazarıyla baktığı için muhabbet besleyebilir. Muhabbet öyle güzel bir haslettir ki; insana darlıkta genişlik, zahmet gibi görünen deRahmet vesilesi olabilir.
Yeter ki insandaki bu özellik zuhur etsin Sevilmek sevmenin tezahürü, neticesidir.Ama şu da var ki; asıl sevgi karşılık beklemeyendir.
Eğer karşılık beklenilse sevgi sınırlandırılmış olur ve bu durum muhabbet olarak tasvir edilemez. Kainatta ki yaratılmışların tümünü, her birinde halkının ismini görmekle evvela Onun için sevmek lazımdır.
Yaratılmışların en üstünü, Ahsen-i takvim olan insanı, evvela ALLAH için sevmek muhabbete ulaştıran en önemli adımdır.Efendimiz (s.a.v) bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır; İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yaygınlaştırınız! (Müslim, İman,93)
Sevmek, muhabbet etmek önce ALLAH için olacaksa mutlak sevilmeyi beraberinde getirir.Çünkü muhabbetten maksatta ALLAH (c.c)ın rızası aranmaktadır ALLAH (c.c) in razı olduğu sevdiği kulunu sevdirmede de iradesi sonsuzdur
ALLAH için sevmenin ehemmiyetine binaen bir kutsi hadis de şöyle buyrulmuştur; Kıyamet günü Yüce ALLAH şöyle buyurur: Benim için birbirini sevenler neredeler? gelsinler, Arşımın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı bugün onları gölgelendireyim![ Müslim, Birr, 37]
Sevmek duadır; ALLAH için ise Dua rızaya ulaştırır ALLAH kabul ederse
ALLAH (c.c) mevcudatı O nun için sevenlerden, fani güzellerde baki güzelliğin ayinesini görebilenlerden kılsın İnşaAllah
kalp sevmekten yorulmaz
sevene sebeb sorulmaz
hz. MEVLANA
alıntı...
En son MINA tarafından 11 Tem 2009, 12:48 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
ARİF KİŞİNİN GÖR, ALLAH ZATIYLA KAİM OLDUĞUN
KENDİ ÖZÜNDEN GAYRİ HER ŞEYE SAİM(ORUÇLU) OLDUĞUN
BİLESİN Kİ, VAHDET DERYASINDA DAİM OLDUĞUN
AKILLI OLMAZ BİLMEYEN ADEMLİĞİN DEM OLDUĞUN
HAK ZATININ HER NEFES SIRRINA HEMDEM OLDUĞUN
KENDİ ÖZÜNE NAZAR ET, AŞK ALEVİ OLDUĞUN
SEVGİLİNİN CEMALİNE , SIRRIN İÇRE ASL OLDUĞUN
GEÇ İLLA'YA SORMADAN LA ALEMİNİN NE OLDUĞUN
AKILLI OLMAZ LA DENİZİNDE VÜCUDUNU MAHVETMEYEN
ARİF OLMAZ BİLMEYEN İLLA'YA MAHREM OLDUĞUN (lailahe illallah)
SEYREYLE HER CİHETTEN ZAHİR HAKK VECHİ OLDUĞUN
ADEM'İN CEMALİNDEN KASTİN , HAK CAMALİ OLDUĞUN
ARİFSEN İDRAK ET ŞÜPHESİZ, ADEM'İN NE OLDUĞUN
HAK KI ZAHİR HAKK I BATIN, HAKK I KAİM GÖRMEYEN
O NE BİLSİN ADEM'İN HAKK, HAKK IN ADEM OLDUĞUN
GÖRMEZMİSİN HER NE VAR,RAHMAN NEFESİ OLDUĞUN
BİLMEZMİSİN GÖNLÜNÜN, SÜBHAN MAHZENİ OLDUĞUN
BU SIRRA ERMEYENİN İKİ ALEMDE REZİL OLDUĞUN
'MEN AREF' SIRRIN DUYAN ALLAH NEFSİYLE KAİM
NEFSİNİ ANLAMAYAN BİLMEZ HAM, KÖTÜ OLDUĞUN (nefsini
bilen rabbini bilir)
KEMAL BİLİR KEMALİ AŞKINA HEMDEM OLDUĞUN
CANI TESLİM ETMENİN, SIRRINA TEK YOL OLDUĞUN
AYAĞININ TOZUNDA KURULU, CAN PAZARI OLDUĞUN
VARLIKTAN GEÇMEDEN, BİR VARLIKTA VAR OLMADAN
ANLAMAZ SIRRIN KEMALİ, BİR MÜPHEM SIR OLDUĞUN
OSMAN KEMALİ HZ.
KENDİ ÖZÜNDEN GAYRİ HER ŞEYE SAİM(ORUÇLU) OLDUĞUN
BİLESİN Kİ, VAHDET DERYASINDA DAİM OLDUĞUN
AKILLI OLMAZ BİLMEYEN ADEMLİĞİN DEM OLDUĞUN
HAK ZATININ HER NEFES SIRRINA HEMDEM OLDUĞUN
KENDİ ÖZÜNE NAZAR ET, AŞK ALEVİ OLDUĞUN
SEVGİLİNİN CEMALİNE , SIRRIN İÇRE ASL OLDUĞUN
GEÇ İLLA'YA SORMADAN LA ALEMİNİN NE OLDUĞUN
AKILLI OLMAZ LA DENİZİNDE VÜCUDUNU MAHVETMEYEN
ARİF OLMAZ BİLMEYEN İLLA'YA MAHREM OLDUĞUN (lailahe illallah)
SEYREYLE HER CİHETTEN ZAHİR HAKK VECHİ OLDUĞUN
ADEM'İN CEMALİNDEN KASTİN , HAK CAMALİ OLDUĞUN
ARİFSEN İDRAK ET ŞÜPHESİZ, ADEM'İN NE OLDUĞUN
HAK KI ZAHİR HAKK I BATIN, HAKK I KAİM GÖRMEYEN
O NE BİLSİN ADEM'İN HAKK, HAKK IN ADEM OLDUĞUN
GÖRMEZMİSİN HER NE VAR,RAHMAN NEFESİ OLDUĞUN
BİLMEZMİSİN GÖNLÜNÜN, SÜBHAN MAHZENİ OLDUĞUN
BU SIRRA ERMEYENİN İKİ ALEMDE REZİL OLDUĞUN
'MEN AREF' SIRRIN DUYAN ALLAH NEFSİYLE KAİM
NEFSİNİ ANLAMAYAN BİLMEZ HAM, KÖTÜ OLDUĞUN (nefsini
bilen rabbini bilir)
KEMAL BİLİR KEMALİ AŞKINA HEMDEM OLDUĞUN
CANI TESLİM ETMENİN, SIRRINA TEK YOL OLDUĞUN
AYAĞININ TOZUNDA KURULU, CAN PAZARI OLDUĞUN
VARLIKTAN GEÇMEDEN, BİR VARLIKTA VAR OLMADAN
ANLAMAZ SIRRIN KEMALİ, BİR MÜPHEM SIR OLDUĞUN
OSMAN KEMALİ HZ.
En son HAYY-DOST tarafından 11 Tem 2009, 12:36 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
- safa-merve
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00
alıntının devamıMINA yazdı:Seviyorum, Hakkın kapısına bir yol bulabilmek için... Seviyorum sevgiyi, fedakârlığı tadabilmek için... Seviyorum incitmemeyi, incinmemeyi öğrenmek karşılığı ALLAHtan bekleyebilmek için... Seviyorum gönül sultanımın emaneti, Rabbimin işittiği duanın cevabı olduğu için. Seviyorum ancak ALLAH rızası için, Rabbim ihsan etti diye...
Sevgi , insan da bulunan en önemli cevher, ortaya çıkmak için karşılık beklemeyen en güzel duygudur.İnsan Güzel ve iyi olana teveccüh eder lakin güzel olan ile karşılaşmasa da sevmeye devam edebilir.
İyi olmayan da bile iyi yanları görmeye çalışıp, müspet nazarıyla baktığı için muhabbet besleyebilir. Muhabbet öyle güzel bir haslettir ki; insana darlıkta genişlik, zahmet gibi görünen deRahmet vesilesi olabilir.
Yeter ki insandaki bu özellik zuhur etsin Sevilmek sevmenin tezahürü, neticesidir.Ama şu da var ki; asıl sevgi karşılık beklemeyendir.
Eğer karşılık beklenilse sevgi sınırlandırılmış olur ve bu durum muhabbet olarak tasvir edilemez. Kainatta ki yaratılmışların tümünü, her birinde halkının ismini görmekle evvela Onun için sevmek lazımdır.
Yaratılmışların en üstünü, Ahsen-i takvim olan insanı, evvela ALLAH için sevmek muhabbete ulaştıran en önemli adımdır.Efendimiz (s.a.v) bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır; İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yaygınlaştırınız! (Müslim, İman,93)
Sevmek, muhabbet etmek önce ALLAH için olacaksa mutlak sevilmeyi beraberinde getirir.Çünkü muhabbetten maksatta ALLAH (c.c)ın rızası aranmaktadır ALLAH (c.c) in razı olduğu sevdiği kulunu sevdirmede de iradesi sonsuzdur
ALLAH için sevmenin ehemmiyetine binaen bir kutsi hadis de şöyle buyrulmuştur; Kıyamet günü Yüce ALLAH şöyle buyurur: Benim için birbirini sevenler neredeler? gelsinler, Arşımın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı bugün onları gölgelendireyim![ Müslim, Birr, 37]
Sevmek duadır; ALLAH için ise Dua rızaya ulaştırır ALLAH kabul ederse
ALLAH (c.c) mevcudatı O nun için sevenlerden, fani güzellerde baki güzelliğin ayinesini görebilenlerden kılsın İnşaAllah
kalp sevmekten yorulmaz
sevene sebeb sorulmaz
hz. MEVLANA
Eşini ALLAH için sevmek
anne,babasını ALLAH için sevmek
komşusunu,arkadaşını ALLAH içinsevmek
insanları,insanlığı onun için sevmek
her şey onun eseri değil mi ?
her şeyde onun tecellisini görmeye çalışmak
sevmek onun yarattıklarını,onun için sevmek
başına ne gelirse gelsin ondan bilip,hayır ve şer, buda
Allahdan diyebilmek gelenide sevebilmek onun için sevebilmek
tasavvuf da bu olsa gerek
Kays iken Mecnun Leyla düşünür Leyla derdi
Kays Mecnun olunca Leyla düşünür mevla derdi
değerli MİNA ALINTI yaptığınızı belirtirseniz sevinirim. Emeğe saygı gösterelim lütfen
Daimi sevgiyle ....
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
tşk ederim kusurumuzu görüpde uyardığınız için...
Allah c.c razı olsun inş...
Yazı kendimin miş gibi göstermek değil di niyetim..Zaten kendi yazdıklarımın altına adımı yazıyorum..Bu yazıda da kendimi BULdumda ondanmı unuttum belirtmeyi bilmiyorum..
KENDİMde kendimin değilim ya..HAY'di HAYIRlısı...
sevgiyle...
Allah c.c razı olsun inş...
Yazı kendimin miş gibi göstermek değil di niyetim..Zaten kendi yazdıklarımın altına adımı yazıyorum..Bu yazıda da kendimi BULdumda ondanmı unuttum belirtmeyi bilmiyorum..
KENDİMde kendimin değilim ya..HAY'di HAYIRlısı...
sevgiyle...
En son MINA tarafından 11 Tem 2009, 13:17 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
CANım gülüzar ANAm...
alıp da başımı gitsem diyorum kendim'in de OLmadığı diyarlara...
Kurtulsam diyorum kendimden...Ne olur bu kardeşine de dua etsen..
BİLirim kendim kendime yetmem...
Ne dediysem inan gönülden...
SEVgisiz OLmayan hiçbirşeyi SEVEmem...
OLanlara da bu niye böyle demem...
AN OLur kendimi de BİLmem...
Ha yağdı ha yağacak bir bulut kümesi gibiyim...
Kanatlarım çıksada HAY'di UÇsam diyen bir kuş misali...
BEKLE rim...
HERKESTEN ÖZÜR DİLERİM...
HAY'Dİ KAL TESLİMİYETLE YÜREĞİ ANA ŞEFKATİ İLE SICACIK CANım gülizar ANAmm....
alıp da başımı gitsem diyorum kendim'in de OLmadığı diyarlara...
Kurtulsam diyorum kendimden...Ne olur bu kardeşine de dua etsen..
BİLirim kendim kendime yetmem...
Ne dediysem inan gönülden...
SEVgisiz OLmayan hiçbirşeyi SEVEmem...
OLanlara da bu niye böyle demem...
AN OLur kendimi de BİLmem...
Ha yağdı ha yağacak bir bulut kümesi gibiyim...
Kanatlarım çıksada HAY'di UÇsam diyen bir kuş misali...
BEKLE rim...
HERKESTEN ÖZÜR DİLERİM...
HAY'Dİ KAL TESLİMİYETLE YÜREĞİ ANA ŞEFKATİ İLE SICACIK CANım gülizar ANAmm....
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
'AHH! RABB İM!
SENİN SEVGİNE SUSAMIŞ GÖNÜLLERİ BENDENİZ DE DAHİL
İLAHİ AŞK PINARINDAN AKIT DA DOYA DOYA İÇİR VE DOYUR.
ÖYLE BİR DOYGUNLUK Kİ ARATMA BAŞKA ÇEŞMLERDEN BİZE .
ÇÖLDE YANMIŞ ÇÖL YOLCULARINA SEVGİ DOLU RAHMET BULUTLARINDAN GÖNDERDE,MUHTAÇ ETME BİZİ SERAPLARA.
UMMANA SUSAYAN ŞU GÖNÜLLERİMİZİ MUHTAÇ ETME FÂNİ DAMLALARA.
Kİ O DAMLALAR SUSUZLUĞUMUZU DAHA ÇOK ARTIRIYOR.
MADEM LÜTUF ETTİN, ŞU DEĞERSİZ KULLARIN KALB EVİNE AŞK GÜNEŞİ
İLE TECELLİ ETTİN, BUNU KALDIRACAK GÜCÜ DE LÜTUF EYLE BİZE.
SEN RABBİMİZ SEN MEVLÂMIZSIN.
MUHAMMED İN MUSTAFAN SAV YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE KABUL BUYUR DUAMIZI ...
ÂMİN HABİBİN AŞKINA ALLAH IM CC......
ÂMİN!..
SENİN SEVGİNE SUSAMIŞ GÖNÜLLERİ BENDENİZ DE DAHİL
İLAHİ AŞK PINARINDAN AKIT DA DOYA DOYA İÇİR VE DOYUR.
ÖYLE BİR DOYGUNLUK Kİ ARATMA BAŞKA ÇEŞMLERDEN BİZE .
ÇÖLDE YANMIŞ ÇÖL YOLCULARINA SEVGİ DOLU RAHMET BULUTLARINDAN GÖNDERDE,MUHTAÇ ETME BİZİ SERAPLARA.
UMMANA SUSAYAN ŞU GÖNÜLLERİMİZİ MUHTAÇ ETME FÂNİ DAMLALARA.
Kİ O DAMLALAR SUSUZLUĞUMUZU DAHA ÇOK ARTIRIYOR.
MADEM LÜTUF ETTİN, ŞU DEĞERSİZ KULLARIN KALB EVİNE AŞK GÜNEŞİ
İLE TECELLİ ETTİN, BUNU KALDIRACAK GÜCÜ DE LÜTUF EYLE BİZE.
SEN RABBİMİZ SEN MEVLÂMIZSIN.
MUHAMMED İN MUSTAFAN SAV YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE KABUL BUYUR DUAMIZI ...
ÂMİN HABİBİN AŞKINA ALLAH IM CC......
ÂMİN!..
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
TENDE CANIM, CANDA CANANIMDIR ALLAH HU DİYEN
KALPTE SIRRIM, SIRDA SÜBHANIMDIR ALLAH HU DİYEN
KUDRET ELİYLE YAZILMIŞ, YÜZÜNE HAKK ÂYETLERİ
GÖNLÜMÜN TAHTINA SULTANIMDIR ALLAH HU DİYEN
TÜM AZASINDAN GELİR ENEL HAKK ZİKRİ NARASI
CİSİMDE İNİLTİM, FİGANIMDIR ALLAH HU DİYEN
GECELERİ SABAHA DEK İNLETİR BU DERT BENİ
DERDİMİN İÇİNDE DERMANIMDIR, ALLAH HU DİYEN
YERE GÖĞE SIĞMAYAN BİR MÜMİNİN KALBİNDEDİR
DAMLAMIN İÇİNDE UMMANIMDIR ALLAH HU DİYEN
TEN GİYSİSİNDEN SOYUNMUŞ, SEYREDER BU GÖKLERİ
DÖNÜP DURAN ÜRYvN ABDALIMDIR ALLAH HU DİYEN
HER KİŞİYE KENDİNDEN YAKIN OLAN DOST ZÂTIDIR
EY NİYAZİ DİLDE MİHMANIMDIR ALLAH HU DİYEN
NİYAZİ MISRİ HZ.
KALPTE SIRRIM, SIRDA SÜBHANIMDIR ALLAH HU DİYEN
KUDRET ELİYLE YAZILMIŞ, YÜZÜNE HAKK ÂYETLERİ
GÖNLÜMÜN TAHTINA SULTANIMDIR ALLAH HU DİYEN
TÜM AZASINDAN GELİR ENEL HAKK ZİKRİ NARASI
CİSİMDE İNİLTİM, FİGANIMDIR ALLAH HU DİYEN
GECELERİ SABAHA DEK İNLETİR BU DERT BENİ
DERDİMİN İÇİNDE DERMANIMDIR, ALLAH HU DİYEN
YERE GÖĞE SIĞMAYAN BİR MÜMİNİN KALBİNDEDİR
DAMLAMIN İÇİNDE UMMANIMDIR ALLAH HU DİYEN
TEN GİYSİSİNDEN SOYUNMUŞ, SEYREDER BU GÖKLERİ
DÖNÜP DURAN ÜRYvN ABDALIMDIR ALLAH HU DİYEN
HER KİŞİYE KENDİNDEN YAKIN OLAN DOST ZÂTIDIR
EY NİYAZİ DİLDE MİHMANIMDIR ALLAH HU DİYEN
NİYAZİ MISRİ HZ.
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
Gözünün nurunun nuru, gönül nurudur. Göz nuru, gönüllerin nurundan meydana gelir.
Gönül nurunun nuru da, akıl ve duygu nurundan olmayan, onlardan ayrı bulunan Hak nurudur.
Gönül aynası saf ve pak bir hale gelince (onda) sudan, topraktan hariç suretler görürsün.
Nakşı da müşahede edersin, nakkaşı da; devlet yaygısını da, onu döşeyeni de.
Senin aynan niçin sır vermiyor biliyor musun? Üzerindeki pas duruyor da ondan.
Demir cilâlanır, yüzünü güzelleştirir; bu şekilde sûretler onda görülebilir.
O gönül güzelliği, baki güzelliktir. O güzellik devleti, âb-ı hayata sâkidir.
Gönül olmasa ten, konuşmayı ne bilir? Gönül aramasa ten araştırmadan ne anlar?
Ey dostlar! Gönül, eminliktir, huzur yeridir. Pınar ve gül bahçeleri içinde gül bahçeleri vardır.
Mala, mevkiye âşık olan gönül, ya bu toprağa zebundur, ya kara suya!
Bağlar, bahçeler, yeşillikler gönüldedir... Dışarıdakiyse akarsuya vuran akislere benzer.
Topraktan yaratılan beden kabadır, karadır; ama cilâ kabul eder, onu cilâla!
Topraktan biten güller, mahvolur gider. Gönülden biten güller ise kalıcıdır ve ne hoştur!
MESNEVİ
Gönül nurunun nuru da, akıl ve duygu nurundan olmayan, onlardan ayrı bulunan Hak nurudur.
Gönül aynası saf ve pak bir hale gelince (onda) sudan, topraktan hariç suretler görürsün.
Nakşı da müşahede edersin, nakkaşı da; devlet yaygısını da, onu döşeyeni de.
Senin aynan niçin sır vermiyor biliyor musun? Üzerindeki pas duruyor da ondan.
Demir cilâlanır, yüzünü güzelleştirir; bu şekilde sûretler onda görülebilir.
O gönül güzelliği, baki güzelliktir. O güzellik devleti, âb-ı hayata sâkidir.
Gönül olmasa ten, konuşmayı ne bilir? Gönül aramasa ten araştırmadan ne anlar?
Ey dostlar! Gönül, eminliktir, huzur yeridir. Pınar ve gül bahçeleri içinde gül bahçeleri vardır.
Mala, mevkiye âşık olan gönül, ya bu toprağa zebundur, ya kara suya!
Bağlar, bahçeler, yeşillikler gönüldedir... Dışarıdakiyse akarsuya vuran akislere benzer.
Topraktan yaratılan beden kabadır, karadır; ama cilâ kabul eder, onu cilâla!
Topraktan biten güller, mahvolur gider. Gönülden biten güller ise kalıcıdır ve ne hoştur!
MESNEVİ
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
Toprağa mensup insan Haktan ilim öğrenmiş ve o bilgi ile yedinci kat göğe kadar bütün âlemi aydınlatmıştır.
Bilgi, Süleyman mülkünün hâtemidir; bütün âlem cesettir, ilim candır.
Soru da bilgiden doğar, cevap da; diken de toprakla sudan biter, gül de.
Sapıklık da bilgiden olur, doğru yolu buluş da; acı da rutubetten hâsıl olur, tatlı da.
(Sahibini) gönül ehli yapan ilim, insana fayda verir. Yalnız tene tesir eden, insana mal olmayan ilim, yükten ibarettir.
Hevâ ve heves uğrunda o bilgi yükünü taşıma ki, kendi içindeki ilim ambarını göresin.
Bu doğru, şu yanlış; bunları biliyorsun da kendin eğri misin, doğru musun? (Ona) bir bak!
Bütün bilimlerin özü şudur: Mahşer günü ben kimim, ne hale geleceğim? sorusunu bilebilmek.
Din usûlünü öğrenmişsin, bilmişsin; ama bir de kendi mayana bak, onu tanı!
Kitaptan maksat içindeki bilgilerdir; ama dilersen sen onu yastık yapıp başının altına da koyabilirsin.
Bu, kılıcı çivi yerine kullanıp, zafer yerine mağlubiyeti kabul etmek, demektir.
Bazı âlimler, bilgilerin yüz binlerce türünü bilir de kendisini bilmez.
Nice âlimler vardır ki hakiki ilimden, hakiki irfandan nasipleri yoktur. Bu tür âlim ilim hâfızıdır, ama ilim sevgilisi değil.
Ey emin kişi, bilgide ne kadar ileri gidersen git onunla gaybı gören gözlerin açılmaz.
Kendine, aşkı ve bakışı öğret! (İşte) bu bilgi, taşa kazılan nakış gibidir.
Tutulmadan, kekelemeden yüzlerce kitap okusan, Allah takdir etmediyse aklında hiçbir şey kalmaz.
Fakat Allaha lâyıkıyla kulluk edersen bir kitap bile okumadan, yeninden-yakandan duyulmadık bilgiler bulursun.
Bilgili adamın uykusu ibadetten üstündür. Hele insanı gafletten uyandıran bilgi olursa
Bilgi, uçsuz, bucaksız ve kıyısız bir denizdir. Onu dileyense, denizlerde dalgıçlık edene benzer.
Bilgi isteyen kişinin ömrü, binlerce yıl olsa dahi yine araştırmaktan vazgeçmez; bir türlü doymaz.
Bilgi, Müminin kayıp malıdır; bu sebeple Mümin kendi yitiğini bilir, anlar.
Topraktan biten güller yok olur gider; gönülde biten güller ise devamlıdır.( )
Bizim öğrendiğimiz bu tatlı bilgiler, bil ki o gül bahçesinden bir-iki, bilemedin üç demetten ibarettir.
Gül bahçesinin kapısını kendimize kapatmışızdır da, onun için bu iki üç demete tutulup, kalmışız.
Yazıklar olsun ki, böyle bir bahçenin anahtarları ekmek-boğaz yüzünden elimizden düşüp gidiyor.
MEVLANA
Bilgi, Süleyman mülkünün hâtemidir; bütün âlem cesettir, ilim candır.
Soru da bilgiden doğar, cevap da; diken de toprakla sudan biter, gül de.
Sapıklık da bilgiden olur, doğru yolu buluş da; acı da rutubetten hâsıl olur, tatlı da.
(Sahibini) gönül ehli yapan ilim, insana fayda verir. Yalnız tene tesir eden, insana mal olmayan ilim, yükten ibarettir.
Hevâ ve heves uğrunda o bilgi yükünü taşıma ki, kendi içindeki ilim ambarını göresin.
Bu doğru, şu yanlış; bunları biliyorsun da kendin eğri misin, doğru musun? (Ona) bir bak!
Bütün bilimlerin özü şudur: Mahşer günü ben kimim, ne hale geleceğim? sorusunu bilebilmek.
Din usûlünü öğrenmişsin, bilmişsin; ama bir de kendi mayana bak, onu tanı!
Kitaptan maksat içindeki bilgilerdir; ama dilersen sen onu yastık yapıp başının altına da koyabilirsin.
Bu, kılıcı çivi yerine kullanıp, zafer yerine mağlubiyeti kabul etmek, demektir.
Bazı âlimler, bilgilerin yüz binlerce türünü bilir de kendisini bilmez.
Nice âlimler vardır ki hakiki ilimden, hakiki irfandan nasipleri yoktur. Bu tür âlim ilim hâfızıdır, ama ilim sevgilisi değil.
Ey emin kişi, bilgide ne kadar ileri gidersen git onunla gaybı gören gözlerin açılmaz.
Kendine, aşkı ve bakışı öğret! (İşte) bu bilgi, taşa kazılan nakış gibidir.
Tutulmadan, kekelemeden yüzlerce kitap okusan, Allah takdir etmediyse aklında hiçbir şey kalmaz.
Fakat Allaha lâyıkıyla kulluk edersen bir kitap bile okumadan, yeninden-yakandan duyulmadık bilgiler bulursun.
Bilgili adamın uykusu ibadetten üstündür. Hele insanı gafletten uyandıran bilgi olursa
Bilgi, uçsuz, bucaksız ve kıyısız bir denizdir. Onu dileyense, denizlerde dalgıçlık edene benzer.
Bilgi isteyen kişinin ömrü, binlerce yıl olsa dahi yine araştırmaktan vazgeçmez; bir türlü doymaz.
Bilgi, Müminin kayıp malıdır; bu sebeple Mümin kendi yitiğini bilir, anlar.
Topraktan biten güller yok olur gider; gönülde biten güller ise devamlıdır.( )
Bizim öğrendiğimiz bu tatlı bilgiler, bil ki o gül bahçesinden bir-iki, bilemedin üç demetten ibarettir.
Gül bahçesinin kapısını kendimize kapatmışızdır da, onun için bu iki üç demete tutulup, kalmışız.
Yazıklar olsun ki, böyle bir bahçenin anahtarları ekmek-boğaz yüzünden elimizden düşüp gidiyor.
MEVLANA
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
ALEYNA VE ALEYKUM SELAM .....
selam verenden ve getirenden ALLAH razı ve hoşnut eylesin İNŞALLAH...
diyarı gönül bahçenizdeki gönül bagınızdaki güller hiç solmasın ....
sevigiiiiyle kalasınız ebeden İNŞALLAH....
ZEVK 3082
SEVMEK ZOR YOL!
Şu yalan dünyada herkes, Sevgi Sırrın bilse keşke!
Avcı avına vurulsa, bir bakışla düşse AŞK a
Diri gönüllerin işi!.. Mezar taşları sevemez!..
Seven-Sevilen, Sevgili!.. Sevmekle İstemek başka!..
29.01.2008 16:16
a n t a l y a
(Kul İhvani Divanı'ndan)
selam verenden ve getirenden ALLAH razı ve hoşnut eylesin İNŞALLAH...
diyarı gönül bahçenizdeki gönül bagınızdaki güller hiç solmasın ....
sevigiiiiyle kalasınız ebeden İNŞALLAH....
ZEVK 3082
SEVMEK ZOR YOL!
Şu yalan dünyada herkes, Sevgi Sırrın bilse keşke!
Avcı avına vurulsa, bir bakışla düşse AŞK a
Diri gönüllerin işi!.. Mezar taşları sevemez!..
Seven-Sevilen, Sevgili!.. Sevmekle İstemek başka!..
29.01.2008 16:16
a n t a l y a
(Kul İhvani Divanı'ndan)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
Surette sen küçük bir alemsin ama hakikatte en büyük alem sensin. Görünüşte dal, meyvenin aslıdır; fakat hakikatte dal, meyve için var olmuştur. Meyve elde etmeye bir meyli, meyve elde etmeye bir ümidi olmasaydı hiç bahçıvan, ağaç diker miydi? Şu halde meyve, görünüşte ağaçtan doğmuştur ama hakikatte ağaç, meyveden vücut bulmuştur.
Mustafa, onun için Ademle bütün peygamberler, benim ardımda ve sancağımın altındadır dedi. O hünerler sahibi, onun için Biz, sonda gelen, fakat en ileri giden ve ön dölü alanlarız buyurdu.
Suret bakımından ben Ademden doğmuşum ama hakikatte onun atasının atasıyım ben! Melekler bana secde ettiler... Adem, benim ardımdan yürüdü, yedinci kat göğün üstüne çıktı! Hakikatte babam, benden doğdu...ağaç, meyveden vücut buldu.
İlk düşünce, iş aleminde son olarak zuhur etti. Hele vasfa mazhar olan düşünce! Hasılı bir an içinde gökten nice kervanlar gelmekte, göğe nice kervanlar gitmektedir! Bu yol bu kervana uzun gelmez... ova, üstün gelen kişiye geniş gelir mi hiç?
Gönül her an Kabeye gitmekte... benden de Allah lutfu ile gönlün tabiatına bürünmede! Bu uzunluk, kısalık, bedene göredir... Allahnın bulunduğu yerde uzunun, kısanın lafı mı olur? Allah, cismi tebdil etti mi gayri fersaha bile bakmadan yürür gider!
Ey yiğit, lafı bırak gayri! Şimdi yüzlerce ümit var, hemen adım ata gör! Gözünü bir yumdun mu bakarsın ki gemide oturmuşsun, uyuyorsun... öyle olduğu halde yol almadasın!
Peygamber, bunun için Ben; zamane tufanına gemi gibiyim; Biz ve ashabım, Nuhun gemisine benzeriz. Kim bu gemiye el atar, kim bu gemiye girerse kurtulur buyurdu. Şeyhle beraber olunca kötülüklerden uzaksın... gece gündüz gitmektesin; gemidesin. Canlar bağışlayan cana sığınmışsın... gemiye girmiş,uyuyorsun; öyle olduğu halde yol almaktasın!
Zamanın peygamberlerinden ayrılma... kendi hünerine, kendi dileğine pek güvenme! Aslan bile olsan değil mi ki kılavuzsuz yol almaktasın; kendini görüyorsun, sapıksın, hor hakirsin. Ancak şeyhin kanatlarıyla uç da şeyhin askerlerinin yardımını gör! Bir zaman olur, onun lutuf dalgaları, sana kanat kesilir; bir an gelir, kahır ateşi seni taşır, götürür! Kahrını, lutfunun zıddı sayma pek...tesir bakımından ikisinin de birliğini gör!
Bir zaman seni toprak gibi yeşertir...bir zaman seni sevgilinin havasıyla doldurur, şişirir! Arifin bedenine cemat vasfını verir de orada neşeli güller, nesrinler bitirir! Fakat bunları o görür, başkası değil... temiz içten başka hiçbir şey, cennetin kokusunu alamaz!
İçini, sevgiyi inkardan arıt da orada onun gül bahçesindeki reyhanlar bitsin! İçini arıt da Muhammedin Yemen ülkesinden Rahman kokusunu aldığı gibi sen de benim sevgilimin ebedilik kokusunu bul! Miraç edenlerin safında durursan yokluk, seni Burak gibi göklere yüceltir. Yere mensup ve ancak aya kadar yüceltebilecek miraç değildir bu... kamışı, şekere ulaştıran miraca benzer!
Bu miraç, buğunun göğe ağması gibi bir miraç değildir... ana karnındaki çocuğun bilgi ve irfan derecesine ulaşmasına benzer! Yokluk küheylanı, ne de güzel bir buraktır... yok olduysan seni varlık makamına götürür!
Dağlar, denizler ancak tırnağına dokunabilir; o derece süratlidir... duygu alemini derhal geride bırakıverir! Ayağını gemiye çek de can sevgilisine giden can gibi oturduğun yerde yürüye dur!
Elsiz, ayaksız evveline evvel olmayan Allahya kadar git... canların, yokluktan elsiz ayaksız varlık alemine koştukları gibi! Duyan, gaflet uykusunda olmasaydı, can kulağı açık bulunsaydı sözde kıyas perdesini yırtardın ya!
Ey felek, onun sözlerine inciler saç... ey cihan onun cihanından utan! Eğer inciler saçarsan incilerin yüz kat fazlalaşır... camit cismin görür, sevilir bir hale gelir. O saçtığın incileri kendin için saçtın demektir... Çünkü her çeşit sermayen yüz misli artar!
MESNEVİ-Hz. MEVLANA
Mustafa, onun için Ademle bütün peygamberler, benim ardımda ve sancağımın altındadır dedi. O hünerler sahibi, onun için Biz, sonda gelen, fakat en ileri giden ve ön dölü alanlarız buyurdu.
Suret bakımından ben Ademden doğmuşum ama hakikatte onun atasının atasıyım ben! Melekler bana secde ettiler... Adem, benim ardımdan yürüdü, yedinci kat göğün üstüne çıktı! Hakikatte babam, benden doğdu...ağaç, meyveden vücut buldu.
İlk düşünce, iş aleminde son olarak zuhur etti. Hele vasfa mazhar olan düşünce! Hasılı bir an içinde gökten nice kervanlar gelmekte, göğe nice kervanlar gitmektedir! Bu yol bu kervana uzun gelmez... ova, üstün gelen kişiye geniş gelir mi hiç?
Gönül her an Kabeye gitmekte... benden de Allah lutfu ile gönlün tabiatına bürünmede! Bu uzunluk, kısalık, bedene göredir... Allahnın bulunduğu yerde uzunun, kısanın lafı mı olur? Allah, cismi tebdil etti mi gayri fersaha bile bakmadan yürür gider!
Ey yiğit, lafı bırak gayri! Şimdi yüzlerce ümit var, hemen adım ata gör! Gözünü bir yumdun mu bakarsın ki gemide oturmuşsun, uyuyorsun... öyle olduğu halde yol almadasın!
Peygamber, bunun için Ben; zamane tufanına gemi gibiyim; Biz ve ashabım, Nuhun gemisine benzeriz. Kim bu gemiye el atar, kim bu gemiye girerse kurtulur buyurdu. Şeyhle beraber olunca kötülüklerden uzaksın... gece gündüz gitmektesin; gemidesin. Canlar bağışlayan cana sığınmışsın... gemiye girmiş,uyuyorsun; öyle olduğu halde yol almaktasın!
Zamanın peygamberlerinden ayrılma... kendi hünerine, kendi dileğine pek güvenme! Aslan bile olsan değil mi ki kılavuzsuz yol almaktasın; kendini görüyorsun, sapıksın, hor hakirsin. Ancak şeyhin kanatlarıyla uç da şeyhin askerlerinin yardımını gör! Bir zaman olur, onun lutuf dalgaları, sana kanat kesilir; bir an gelir, kahır ateşi seni taşır, götürür! Kahrını, lutfunun zıddı sayma pek...tesir bakımından ikisinin de birliğini gör!
Bir zaman seni toprak gibi yeşertir...bir zaman seni sevgilinin havasıyla doldurur, şişirir! Arifin bedenine cemat vasfını verir de orada neşeli güller, nesrinler bitirir! Fakat bunları o görür, başkası değil... temiz içten başka hiçbir şey, cennetin kokusunu alamaz!
İçini, sevgiyi inkardan arıt da orada onun gül bahçesindeki reyhanlar bitsin! İçini arıt da Muhammedin Yemen ülkesinden Rahman kokusunu aldığı gibi sen de benim sevgilimin ebedilik kokusunu bul! Miraç edenlerin safında durursan yokluk, seni Burak gibi göklere yüceltir. Yere mensup ve ancak aya kadar yüceltebilecek miraç değildir bu... kamışı, şekere ulaştıran miraca benzer!
Bu miraç, buğunun göğe ağması gibi bir miraç değildir... ana karnındaki çocuğun bilgi ve irfan derecesine ulaşmasına benzer! Yokluk küheylanı, ne de güzel bir buraktır... yok olduysan seni varlık makamına götürür!
Dağlar, denizler ancak tırnağına dokunabilir; o derece süratlidir... duygu alemini derhal geride bırakıverir! Ayağını gemiye çek de can sevgilisine giden can gibi oturduğun yerde yürüye dur!
Elsiz, ayaksız evveline evvel olmayan Allahya kadar git... canların, yokluktan elsiz ayaksız varlık alemine koştukları gibi! Duyan, gaflet uykusunda olmasaydı, can kulağı açık bulunsaydı sözde kıyas perdesini yırtardın ya!
Ey felek, onun sözlerine inciler saç... ey cihan onun cihanından utan! Eğer inciler saçarsan incilerin yüz kat fazlalaşır... camit cismin görür, sevilir bir hale gelir. O saçtığın incileri kendin için saçtın demektir... Çünkü her çeşit sermayen yüz misli artar!
MESNEVİ-Hz. MEVLANA
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]