DIŞım DAĞlandıkça İÇim AĞlıyor!
Gönderilme zamanı: 12 Mar 2012, 00:33
DIŞım DAĞlandıkça, İÇim AĞlıyor!
BİRden İÇim çoştu!
DenİZ çağırınca, UYanıp vurdum kendimi sAHile!
DALLga sesini dinlemeye!
Ah AŞK’u-MEŞK!
KÂZA senin KÂDER senin! SEN nelere KÂDİRsin
bunca imtihÂN içinde HÂLim nicedir Ya RaBBu’l-ÂLEMîN!
RÂHMETen li’l- ÂLEMîN SESi hürmetine!
Âlem’de “KûN” “feyeKûN!’’ sonsuz tecellileri farkında olayım yada farkında olmayayım YAŞAmakta ve YAŞAtılmakta değil mi? ZÂTen!
---''Eee be gafil!’’ Dedim haddini bilmez nefisime
her ŞEY ADımızın İZinde gizliyse!
ADIMımızı nereye attıysak gittiğimiz yer orası değil mi?
Ayaklarım başımın EMRiyle yürü komutunu çekmişti.…
---''Nereye dedim nereye gidiyorsun!’’
---''beni takip et!’’
----''Sus konuşma dinle! SEYR-ET âlem'in SEBBEHA dansını!’’ dedi.
EĞdim başımı ayaklarıma yürüyordum…
SESin geldiği yöne doğru!
Estâğfirrullahel Azîm.... Estâğfirrullahel Azîm'i tekrarlarken
Bir ara birden gÖZ yAŞlarım sağnak-sağnak yanaklarımdan süzülüp damlıyordu ayağımın ucuna!
Havada benim gibi kapkaranlıktı!
Çokkkk kederliydi!
oda ağlamak için hazırlık yapıyordu…
“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed.''
SEN BİZe RAHMETsini tekrarlarken RAHMET damlaları başladı yağmaya!
Uzaktan ağ atmış teknenin sesi geliyordu … nafakalarını topluyorlardı denizden balıkçılar..
etraflarında yüzlerce martıda nafakalarının peşindeydi. çığlık çığlığa gidiyorlardı… benim gibi!
Onlara dalmışken irkildim…
bir çıngıraklı kadın sesi sahili çınlatıyordu..
komşularına kızmış bağırıyordu… ''bu apartmanda ne temiz insanlar varmışda temizlik bumu içerdeki pisliklerinizi tepeme atıp duruyorsunuz’’ diye feryat ediyordu… apartmanın birinci katında oturuyordu besbelli.
farkında değildi kadıncağız sesinin tonundan.. çınlatıyordu etrafı...
sesinin yankı yaptığından bi haber şikayet şikayet ediyordu….
Bir gugukçuk ötüverdi o anda pür dikkat SALLdım kendimi Onun SESine
----''İşte sende hep böyle şikayet etmiyor musun?
GÜL GÜBREde yetişmez mi?
Yusuf aleyhume's- SeLÂm’mı düşünsene!
O ŞEHRe girmek için değil miydi? bunca tahaMMüllerin!
Gömleğin arkadan yırtılmasın mı yoksa!’’
Birden irkildim!
son günlerde tekrarladığım ŞÜKÜR SECDEleri geldi AKLıma!
DİNLEdim!
MAHKUMmiyetimde ki MUHTAÇlığımı ÂNlamaya çalışırken, prangalarım nasılda sıkıyordu BİLeklerimi!
Ah MECBURiyetim ah!
SESsİZ sesizlikte yürürken! dinledikçe utandım KENDİmden…
MEMURiyetim son nefesime kadar sürecek değilmiydi!
Evet içime yer etmiş kendi elimle yerleştirdiklerim…
AKLıma geldikçe bir daha utandım kızardım….
Bende onlarla uğraşmıyor muydum senelerce!
Temizlenmek kolaymıydı ''MUTAHHARUN'' olmak!!
ahhhh egolarım…. yıkılası putlarım…. ne çoktu.. tek tek nasıl kırılacaklardı da 99 ESMÂnın tecellisini seyredecektim kendimde KENDİni dinlerken…. Ne kadarda ÇAREsİZim!….
ürperdimmmm birden!
İçimin odaları ne kadarda bomboş!
Kendi boşluğumdan adımlarım hızlanmıştı...
Gideceğim yer benim gideceğim yer miydi ki ayaklarım hızlanmıştı.
Dönmeyecek miydim ki yine kendi teke tek GÖNÜL HÜCReme!
dışarısı çok soğuktu… içim üşüyor üşüdükçe İÇim AĞlıyordu
DIŞım DAĞlandıkça, bir daha bir daha İÇim AĞlıyordu!
Nereye gidicek, nereden gelecektim ki…
Gidilecek yer dönülecek yer değilmiydi!
''Lâ ilâhe illâ ALLAH''........ “Lâ İlâhe illâ ALLAH Muhammede’r-Resulullah” değilmi diyordum
yine İÇim çoşmuştu TEVHİDimizi tekrarlarken
Bir dumÂN almak için oturdum bir yere!
YAKtım ATEŞi
YANmıyormuydu ki sanki AT-EŞ!
Kapattım gözlerimi!
Derin BİR NEFESle çektim İÇime dumÂNı!
Gözlerimin içi ne kadarda ışıl ışıldı gökyüzünün uçsuz bucaksız hali gibiydi.
SEVindim.. tebessüm ettim sonra…
O içerde ki IŞKı seyretmeye başladım DALLmışım bir müddet
balıkçı teknesinin çıkardığı o sesin pür dikkat DİLİni anlamaya çalışırken BULdum kendimi!
Ya ALLAH celle CELÂLihu diyordu.. ardından bende tekrarlıyordum… bir daha bir daha…. İÇim çoştu!
Bir ah çektim yine! evde olsaydım bu HÂL ne kadar uzun sürerdi!
Açtım gözlerimi!
O SESe doğru baktım!
İki balıkçı teknesi ardına diğerini bağlamış çekiyordu
ÇEKEN ve ÇEKTİREN nasılda BİLE OLmuşlardı!
ÇEKEN teknede BİR kişi vardı. ROTAsını sahildeki iskeleye yöneltmişti. YOLa daha nice YOLcular revÂN olacaklardı.
ÇEKTİREN teknede ise ÜÇ kişi vardı. Dışarı ile işleri yoktu. Kafa kafaya vermişler İçerdeki İŞlerine bakıyorlardı.
Onları seyrederken baktımki üstlerinde UÇ-ÂN 4 tane MARTI onlar EŞlik ediyordu.
Ardlarından bakarken hayrÂN-HAYR-ÂN
Ya ALLAH Celle CELÂLihu sen nelere kadirsin.
SEN Zü’l- Celâli Ve’l- İkram Celle Celâlihu’sun. Diyebildim.
SEMAdan yağan RAHMET damlaları ŞİFÂsıyla
ÇİMENin sesiyle irkildim bu seferde…
---''Bak görüyorsun değilmi!’’ dedi
Birden gözüm ayağımın ucuna takıldı. Benden önce orada oturanlar hurma yemişler ve ayçiçeği çıtlatmışlar. HURMAnın çekirdeğini, AYÇİÇEĞİnin kapuklarını çimenlerin üzerine atmışlardı.
---''Evet görüyorum dedim utanarak
---''İşte sizler hep böylesiniz yersiniz kadir kıymet bilmezsiniz çöpünüde sağa-sola atarsınız. Biz sizin çöpünüzü üstümüzde taşımak zorundamıyız. Bak yanda çöp sebeti var!’’ dedi
---''haklısın ne diyebilirim ki kimimiz böyle, kimimiz öyleyiz…''
Derken gözüm çimenlerin yanı başında duran KIRMIZIıya boyanmış çöp sebetine takıldı…
Utandım!
HURMA ve AYÇİÇEĞİyle ne ÂNlatmak istiyordu bana!
HURMAnın DIŞını yiyip çekirdeğini atanlar AYÇİÇEĞİnin İÇni yiyip kabuğunu atanlar
hadi bakalım nuriye DIŞta ki ve İÇtekini DÜŞün!
DIŞ DÜZENinin İÇ DENGE SESini, DİNlede NUR-yedir!
Hoşçakalın dedim kalkarken…
Dönerken EVe bir EBE-GÜMECİ gülümsüyordu yüzüme
---''SELÂM-ETle git evine! bak bu kış çok ÇETİN geçti. O soğuğa rağmen ben nasılda ÇİÇEK açtım!’’
BAŞımı SALLıyıp HAKKlısın HAYRlısı dedim GÜLümseyerek... kendisine
Ya ALLAH Celle CELÂLihu
SEN Zü’l- Celâli Ve’l- İkram Celle Celâlihusun
SEN-in CÖMERTlik DENİZİnden en feyzle-bolca ve zâhiren-açıkça NAİL olmamızı ve MURADımıza Ermemizi nasip ve müyesser eyle
ÂMİN
إِن شَاء اللَّهُ Rahman