ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Şeyh Hamidî Veli Aksarayî (Somuncu Baba) hayatı ve eserleri.
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN

Kırk Hadîs Şerhi Risâlesi
Es-Seyyid/Eş-Şeyh Hâmid-i Velî


Somuncu Baba olarak da meşhur olan Hâmid-i Velî (1331-1412) kaddesallâhu sırrahu’nun,
Bilinen 3 eseri bulunmaktır:

1- Şerh-i Hadîs-i Erba‘în: 40 Hadis Şerhi.
2- Zikir Risâlesi: Zikirleri topladığı risalesi.
3-Silâh’u-l Müridîn: ALLAH celle celâluhu ve Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin bize öğrettiği duâları topladığı eseri: Bu risâlenin muhtevâsı, Ahmed Gümüşhânevî Hazretleri’nin Mecmû‘atu'l-Ahzâb adını verdiği üç ciltlik kitabının Şâzeli cildinde,Hâzâ Hizb’uş-şeyh Hamîd El-Ârif -Kaddesellâhu sırrahû ve nefe‘anâ bihi-başlığı altında tam olarak kaydedilmiştir. (Gümüşhânevi, Ahmed Zıyâüddin, Mecmû‘at’ül-Ahzâb, Şâzelî Cildi, s. 306-315.)

Şeyh Hâmid-i Velî, zâhirî ve bâtınî ilimlerdeki derin bilgisine rağmen, çok az eser vermiş veyâ çok az eseri bize ulaşmış bir âlim kişidir.
Onun fazla eser vermiş olmaması, melâmet meşrebinden de kaynaklanmış olabilir. Nitekim onun yanında yetişmiş bulunan ve halifesi olan Hacı Bayram Velî de, müderris olmasına rağmen eser yazmamış ve hattâ Muhammediyye müellifi halîfesi Yazıcıoğlu, eserrini kendisine takdim ettiğinde:
Mehmet, bununla uğraşacağına bir gönül hak etseydin; bir gönle girip onun terbiyesiyle meşgul olsaydın, daha iyi olmaz mıydı?diyerek kendi düşüncesini de dile getirmiştir. Bu zikredilen hakîkata rağmen, Somuncu Baba’nın bize kadar ulaşşan Şerh-i Hadîs-i Erba‘în, Zikir Risâlesi, Silâh’u-l Müridîn adlı eserlleri mevcuttur.

Tavsiyeleri:

Arkadaşlarıma ve Yolumuzdan Gidenlere Tavsiyelerim:
Gizli ve aşikâr her yerde ALLAH’tan korksunlar. Az yesinler, az konuşsunlar, az uyusunlar. Avamın arasına az karışsınlar. Tüm ma'siyet ve kötülüklerden uzak dursunlar. Dâima şehvetlerden kaçınsınlar. İnsanların elindekilerden ümitlerini kessinler. Tüm zemmedilmiş sıfatları terk etsinler. Övülen sıfatlarla süslensinler. Şiir ve şarkı (günaha götürüyorsa) dinlemekten kaçınsınlar. Ayrı bir görüşle, kendini cemaatten ayrı bırakmasınlar. Aç olarak ölseler bile şüpheli hiç bir lokmayı yemesinler.

Ezkâr ve Du‘aları:

Somuncu Baba’ya göre, en fazîletli duâlar, ALLAH ve Rasûlunun bize öğrettiği dualardır. Bunlar da Kur’ân ve sahih hadîslerde geçmektedir. Burada Silâh’ul-Mürîdîn adı altındaki bir risâlesinde bu duâları topladığını ve daha fazla duâ okumak isteyenlerin meşâyıhın duâlarını okuması gerektiğini ifâde eder. Bu bahsedilen Risâle, bu zamânâ kadar bilinmiyordu ve hâlâ da bir nüshası bulunmuş değildir. Ancak bu risâlenin muhtevâsı, Ahmed Gümüşhânevî Hazretleri’nin Mecmû‘atu'l-Ahzâb adını verdiği üç ciltlik kitabının Şâzeli cildinde,Hâzâ Hizb’uş-şeyh Hamîd El-Ârif -Kaddesellâhu sırrahû ve nefe‘anâ bihi-başlığı altında tam olarak kaydedilmiştir. (Gümüşhânevi, Ahmed Zıyâüddin, Mecmû‘atu'l-Ahzâb, Şâzelî Cildi, s. 306-315.)

Şeyh Hâmid-i Velî ve Kırk Hadîs:

Hadîs, sözlüktehaber vermeveyenianlamına gelir. Terim olarak hadîs, Hz. Peygamber’in söz, iş ve davranış ile takrirlerinden oluşan sünnetlerinin rivâyeti veyâ ifâdesidir. Hadîs,bir söz, bir hareket ve bir takririn Hz. Peygamber’e ulaştırılmasıdiye de tanımlanabilir. Buna göre Peygamberimizin hadîsi denilince, anlam ve ifâdesi ona âit olan sözler akla gelir. Eğer anlam olarak ALLAH tarafından vahiy ve ilham ile bildirilmiş, fakat Peygamberimiz tarafından ifâde edilmişse yâni anlamı ALLAH’tan sözleri Peygamberimizden ise bunakudsî hadîsdenilmektedir.
Kırk hadîs geleneği İslâm kültür mirasında son derece önemli bir yere sâhiptir. İkinci asırdan itibâren başlayan çalışmalarda Hz. Peygamber’den gelen rivâyetler içinden kırk hadîsin derlenmesi ve bunların ezberlenmesi hedeflenmiştir. Bu çabanın altında ise Hz. Peygamber’e isnad edilen iki rivâyet yer almaktadır. Böylece Rasûlullah’ın müjdesine nâil olmak hedeflenmiştir. Rivâyetler arası ifâde farklıkları bir tarafa bırakılacak olursa bu çalışmaların katalizör görevini iki rivâyet oluşturmuştur:


Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:Ümmetimden dinle ilgili kırk hadîs ezberleyen kimse, kıyâmet gününde ALLAH’a fakih ve âlim olarak kavuşur.
(Karahan, Abdulkadir, İslâm-Türk Edrebiyatında Kırk Hadis, s.5, DİB Yay., Ank, 991.)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:Ölümden sonraya kırk hadîs bırakan kimse cennette benim arkadaşımdır.
(İbnu’l-Cevzî, Ebu’l-Ferec Abdurrahman, el-İlelu’l-Mutenâhiye fi’l-Ehâdîsi’l-Vâhiye, hzr. İrşâdu’l-Hak el-Eserî, Beyrut-1983, I/125 (Rakam: 179)

Faziletli bir işe teşvik etmesi ve ahkâm koyucu bir özelliği bulunmaması nedeniyle ilgili hadîslerin oldukça rağbet gördüğünü söylememiz mümkündür. Kırk hadîs çalışmalarının çokluğu da bunu desteklemektedir. Günümüzde de kırk hadîs kartelaları hazırlanmak sûretiyle bu gelenek devam ettirilmekte ve insanlar bir şekilde Hz. Peygamber’in hadîsleriyle buluşturulmaktadır.
Osmanlılar döneminde ilk Arapça kırk hadîs şerhini yazan Hâmid-i Velî’dir.

Tuhfetu'l-İhvanismiyle kaleme aldığı eseri Peygamber sevgisinin bir tezâhürüdür.
Somuncu Baba’nın bu eseri ile ilgili iki ilmî araştırma yapılmıştır ve eser Türkçe'ye de şerhi ile birlikte kazandırılmış bulunulmaktadır. Biz, yapılan bu çalışmalardan da istifâde ederek, Risâle hakkında tanıtıcı bilgi vermeye çalışacağız.
Somuncu Baba’nın en çok bilinen eseri
Şerh-i Hadîs-i Erba’înadlı 40 hadîsi toplayan bir Risâlesidir. Hz. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:Ümmetim için benim sünnetimden kim kırk hadîs hıfz ederse, kıyâmet günü onu şefâ’atıma dâhil kılarımbuyurmuştur.
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:Benim sözümü dinleyip belleyen ve bellediklerini aynen başkalarına tebliğ edenlerin ALLAH yüzlerini ağartsın!buyurmuştur.

Hadîslerinde ifâde edilen müjdelere nâil olmak ümîdiyle, büyük İslâm âlimleri, ahlâk, ibâdet ve mu’âmelâta dâir kırk hadîsi cem’ etme ve bunları şerh eyleme âdetinde âdetâ yarışmışlardır.
İşte Somuncu Baba da bunlardan biridir. Mukaddimede maksadını şöyle anlatmaktadır:

Nebî (s.a.v), sahâbelerine kendisinin tebliğ ettiği âyetleri ve dine âit hakikatleri, kendilerinden sonra gelenlere anlatmaları için tavsiyelerde bulunmuştur. Nitekim,Bir âyet ve hadîs de olsa, benden duyduklarınızı tebliğ edinizveALLAH, benden bir sözü duyan, onu hıfzedip olduğu gibi bir başkasına tebliğ eden kimsenin yüzünü ağartsın.ve benzeri hadîsler, sünnetinin ihyâsı ve i’lây-ı kelimetullahın icrası için söylenmiş sözlerdir. Bu fakir ve günahkâr Hâmid bin Musa El-Kayserî’ye de bir kısım sâlih kimseler ve dostlarından bazıları, Hz. Peygamber’in bu emrine imtisâl için 40 hadîsi toplamasını tavsiye etmişlerdir. Ben de bu duaya mazhar olabilmek için, bu isteklere uyarak böyle bir Risâle hazırladım.
(Şeyh Hâmid-i Velî, Kırk Hadİs, (Haz: Doç. Dr. Enbiya Yıldırım), Nasihat Yay., Ankara, 2007.)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somucu Baba

Mesaj gönderen Gul »

Doç. Dr. İ.Hakkı ÜNALın “İslam Kültüründe Kırk Hadîs Geleneği
ve ŞEYH HÂMİD
-i VELÎ'nin Hadîs-İ ERBAÎN ŞERHi” Eserinden:

Şeyh Hâmid-i Velî'nin üç eseri bilinmektedir.
Bunların en önemlisi
"Şerh-i Hadîs-i Erbâin"dir.
Diğerleri
"Zikir Risalesi" ve "Silahu'l-Müridin" isimli dua mecmualarıdır.

"Şerh-i Hadîs-i Erbâin":
Yedi yazma nüshası olduğu bildirlen "Şerh-i Hadîs-i Erbâin"i,merhum Osman Hulusî Efendi'nin özel kütüphânesinde bulunan ve tercüme edilerek basılan nüshadan inceleyebildik: Şeyh Hâmid-i Velî, Hadîs-i Erbâin (Tuhfetü'l-İhvan), Kırk Seçme Hadîs-i Şerif, Meali-İzahı, (çev. M.Şeyhmus Alkoç), İstanbul 1977.

Bu nüsha Hasen b. Muhammed' Ali ed-Darendevî isimli bir âlimin bu eser üzerine yapmış olduğu şerhtir. Darende'de müderris olduğu anlaşılan bu zat hakkında matbu tercümede malumat yoktur. Şeyh Hâmid-i Velî ve eserleri hakkında yapılan araştırmalarda da tanıtıcı bilgi bulunamamıştır.

Hasen Darendevî, şerhinin girişinde, tedrisle meşgul olduğu için vakit bulup rızaya muvafık bir iş yapamadığından bahisle 50 yaşını geçkin olduğu halde bu kırk hadîsin şerhine başladığını, bazı lafızlarını ve zâhiri mânâlarını açıklamayı murad ettiğini belirtmektedir. Hasen Darendevî her hadîsi şerhettikten sonra Şeyh Hâmid-i Velî'nin "el-hıssa (hisse) başlığı altında zikrettiği kısa açıklamayı olduğu gibi vermiş, ayrıca bunun şerhini yapmamıştır. Kendi yaptığı şerhle Şeyh Hâmid-i Velî'ye ait bu kısa şerh arasında bazan farklılıklar görülmektedir. Mesela kitabda ilk zikredilen "niyyet hadîsi"nden çıkan hisse Şeyh Hâmid'e göre şudur: "Bütün dünyevî ve dinî işlerinde halis niyyete sahib olan kimse iki cihan mutluluğunu kazanır." Halbuki Hasen Darendevî'ye göre hadîsteki amellerden maksat "Allahu Teâlâ'ya yakınlığı (kurbiyyet) ifade eden şeri amellerdir. Alışveriş gibi niyete ihtiyaç göstermeyen sadece icab ve kabulün yeterli olduğu dünyevî ameller değildir."

Halis niyet konusunda daha kapsamlı bir bakış açısıyla dinî ve dünyevî işleri birbirinden ayırmayan Şeyh Hâmid-i Velî'nin yorumu kanaatımızca daha isabetlidir.Darendevî'nin yaptığı şerh ağırlıklı olarak gramer tahlillerine ve kelime
açıkmalarına dayanmakta, zaman zaman bazı fıkhî ihtilafları da ihtiva etmektedir. Hadîslerde bulunan edebi sanatlara da yeri geldikçe işaret edilmiştir. Teferruata kaçan gramer tahlillerinin bazan sıkıcı olduğunu ve mânâ bütünlüğünü bozduğunu söylemek mümkündür. Bu tarz bir şerh muhtemelen onun müderris kimliğinden kaynaklanmaktadır.


Şeyh Hâmid-i Velînin kırk hadîsine yapılan diğer bir şerh, oğlu Yusuf Hakiki'ye aittir. Kendisi de bir mutasavvıf olan Yusuf Hakiki babasının "el-hıssa" başlığı altındaki kısa şerhini "şerhu'l-kıssa" başlığıyla genişletmiş ve daha geniş çaplı tasavvufî bir kırk hadîs şerhi ortaya çıkmıştır.
(İhsan Özkes, "Somuncu Baba ve Kırk Hadîs Şerhi', Somuncu Baba Sempozyumu, İst. 1991, s, 32.)

Şeyh Hâmid'in kırk hadîs şerhini tahlile geçmeden önce basılmış türkçe tercümesini kısaca değerlendirmek istiyorum. Bu çeviri kanaatımca başarılı değildir. Bazı yerler eksik bırakılmış, bazen metinde olmayan ilaveler yapılmıştır. Toplu mânâ verilmeye çalışıldığı için bazı incelikler bu arada bazı tasavvufî tabirler gözden kaçırılmıştır. Yanlış anlaşılan yerler vardır. Ayrıca hadîslerin tahrici yapılmamış ve rivâyet farklılıkları gösterilmemiştir. Bu kısa değerlendirmeden sonra Şeyh Hâmid-i Velî'nin şerhine geçebiliriz.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

Şeyh Hâmid girişte eserinin telif sebebi olarak şunları söyler:
"Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ashab-ı kiramına, kendisinin tebliğ ettiği âyet ve sahih hadîsleri ümmetine tebliğ etmelerini tavsiye etmiş ve "bir âyet bile olsa benden tebliğ ediniz" buyurmuştur. Ayrıca kelimetullahı yüceltmek, sünnetini ihya etmek ve ahd u eymanı yenilemek için: "Allah benim sözümü işiten, ezberleyen, koruyan ve: onu olduğu gibi nakleden kimsenin yüzünü ağartsın!" hadîsini ve benzeri hadîsleri söylemiştir.
Bu hadîslerin kendilerine ulaştığı herkes emre imtisalen bunları tebliğ etmekle yükümlüdür. Bu günahkar fakir Hâmid b. Musa el-Kayserî'ye de salihlerden ve din kardeşlerinden birisi bu hususa işaretle, tahdis-i nimet olarak ve Hz. Peygamberin emrine imtisalen kendisi için bir hatırlatma ve öğüt olmak üzere kırk hadîs toplamamı istemiştir. Allah onu ve bu esere bakanların hepsini faydalandırsın. Bu kardeşi de, hadîsi duyan, itaat eden, ona davet eden, davet edileni de ona icabet eden ve hükmüyle amel eden kimselerden eylesin. Allahü Teâlâ duaları işitendir. Kardeşim için yaptığım duayı da kabul buyursun. İsteğine uyarak gücüm nisbetinde hadîsleri toplamaya çalıştım. Yardımcım ve dayanağım Allahtır."

“Şeyh Hâmid-i Velî, Hadîs-i Erbâin (Tuhfetü'l-İhvan), Kırk Seçme Hadîs-i Şerif, Meali-İzahı, (çev. M.Şeyhmus Alkoç), İstanbul 1977. Hadîs-i Erbafn, Vf. 2ab.”

Bu girişte dikkati çeken en önemli husus Şeyh Hâmid'in kırk hadîsle ilgili rivayeti zikretmeyip bunun yerine aynı mealde daha sağlam rivayetlere yer vermiş olmasıdır. Kırk hadîsle ilgili Hz. Peygamber'in tavsiyesini imâ eden şahıs, kendisinden bu eseri yazmasını isteyen kimsedir. Şeyh Hâmid bu isteği kabul etmiş, fakat kırk hadîs müelliflerince girişte zikredilmesi mutad olan maruf rivayete, muhtemelen zayıflığına kail olduğu için, yer vermemiştir. Onun bu özelliği diğer hadîsleri tercihinde de kendini göstermektedir.
Nitekim o, eserindeki hadîsleri sağlam kaynaklardan derlemiştir. 40 hadîsin 36 sı
"Kütüb-i Sitte" hadîsidir.
Bu husus şu açıdan önemlidir. Bilindiği üzere mutasavvıflar hadîscilik noktasından en çok eleştirilen kimselerdir. Başta İmam Gazali olmak üzere pekçok ünlü mutasavvıf eserlerinde zayıf hatta uydurma rivayetlere yer verdikleri için tenkid edilmişlerdir. Şeyh Hâmid bu konuda titiz davranarak ilmi kişiliğinin hakkını vermiştir.

Kitapta yer alan 40 hadîsten 6 sı kudsî hadîstir. Hadîslerin senedleri hazfedilmiş, sadece sahabi ravilere yer verilmiştir. Sahabî ravi isimleri yazma nüshada, metin dışında sayfa kıyılarına konulmuştur. Bunun,şarihin tasarrufu olabileceği akla gelmektedir.
Hadîsler, iman, amel-i salih ve güzel ahlakla ilgilidir. Melâmi' tavrına delalet eden hadîsler dikkat çekicidir.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

Mesela, Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiği: "Nice kapılardan koğulmuş pejmürde insan vardır ki Allaha yemin etse Allah onu yemininde sadık çıkarır"
(Müslim, Birr, 138.)
Hadîsi sanki Bursa'da Somuncu Baba'nın halkla içiçe halini tasvir etmektedir.

Yine kitabına aldığı: "Dünyada bir garib veya yolcu gibi ol, kendini kabir ehlinden say"

(Buharî, Rikak, 3.)
Hadîsi, şöhretten uzak mahviyetkar tavrına ne güzel uymaktadır.

"Zîneti terk etmek imandandır"

(Ebû Dâvud, Tereccül, 2.)
Hadîsi de bu cümledendir.

Zikrin önemini vurgulayan hadîsler de bu derlemede yer almaktadır.
Mesela, Buharî'nin Sahih'inde bulunan:
"Allahı zikreden kimse ile zikretmeyen kimse diri ile ölü gibidir"

(Buharî, Deavât 67.)
Hadîsi bunlardan biridir. Yine:
"Allahu Teâlâyı anmanın amellerin en hayırlısı olduğunu"

(Muvatta, Kur'an, 24.)
Bildiren hadîsdeki zikir tasavvufî mânâda ele alınmış ve öyle yorumlanmıştır. (Hadîs-i Erbâin. vr. 13b-14a.)

Kırk hadîsten çıkarılan kırk hisse gayet vecîz ve beliğ cümlelerden oluşmaktadır.
Şeyh Hâmid muhataba seslenirken çoğu zaman "salik" tâbirini kullanmakta, bâzan da: "Ey kardeş" ve "Ey tâlib" şeklinde hitab etmektedir.
Sadece erbâbının anlayacağı tasavvufî terimler kullanmaktadır.

Mesela bir hadîsin şerhinde şöyle der:
"Hafi makamında Allah'ın cemalinden başka güzelliğe meyletmeyen, ahfa makamında varlığı (vücûdu) gerçek mevcud için tasadduk edip sarfeden kimseyi Allah rahmetinin gölgesinde gölgelendirir.

(Hadîs-i Erbâin. vr. 12a)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

Tasavvufun nihâi hedefi olan "fenâ fillah" ı şöyle ifade etmektedir:
"Bu hadîs, Hayyu'l- Kayyüm'un zâtiyle kaim olan gerçeğe işaret ediyor ki, salik bunu ancak zat, sıfat ve hal olarak onda fena bulmasıyla elde edebilir. Bütün sözler, fılleri, halleri, zâtı ve sıfatlarıyla Allah'ın zikrinde fani olan kimseyi Allah, o kimsenin aslî isti'dadî ölçüsünde, efâli, sıfatı ve zâtıyla tecellî ederek diriltir.

(Hadîs-i Erbâin. vr. 13a)

Şeyh Hâmid: “Kim Allaha kavuşmayı arzu ederse Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allaha mülâki olmayı arzulamaz, kerih görürse Allah da onunla mülâki olmayı istemez”
(Buharı, Rikak, 41.)

Hadîsinin yorumunda şöyle der: "Hz. Peygamber(sallallahu aleyhi ve sellem), gelip çatmadan önce ölüme hazırlıklı olmaya teşvik ediyor. Çünkü sevgi talebi doğurur. Taleb hedefe ulaşmanın sebeblerini tahsile sevkeder. O da hazırlıktır. Bu hazırlık mü'minler için zahiri ibadetler, arifler için kalbî muameleler, muvahhidler içinse fena fillahtır. Her ölüm için tabii ve iradi bir hazırlık vardır.
(Hadîs-i Erbâin. vr. 15a)

Hadîs yorumlarında az da olsa' vahdet-i vucüd'a delâlet eden ifadeler vardır. Mesela: "Bedenin perdeleri zaman ve mekandan soyutlanıp birbiri içine girer, ezel ebedle birleşirse, kul için kendisi (ayn) kalmaz ve o zaman yakınlık ve uzaklık tavsifi yapılamaz.”
(Hadîs-i Erbâin. vr. 14b)

Şeyh Hâmid, Nesaî’nin Sünen'inde yer alan:
"Kim yöneticiye itaat etmez ve cemaatten ayrılırsa cahiliyye ölümü üzere ölür"

(Nesâî, Tahrim. 28.)

Rivayetini tamamen tasavvufî manada şöyle şerh etmektedir: "Sultan çoban, şeytan kurttur. Kim velayet sultanına itaat etmezse şeytan onu azgınlık (tuğyan)la helâk eder. Kim şeriat sultanına İtaat etmezse, şeytan onu isyanla mahveder. Kim de Tarikat sultanına isyan ederse şeytan ıssız vadilerde onun yolunu şaşırtır"
(Hadîs-i Erbâin. vr. 17ab)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

Şeyh Hâmid-i Velînin hadîslerinden çıkardığı hisseler ilim ve irfan sahibi bir gönül adamının imbiğinden süzülmüş vecizeler gibidir.Güzel benzetmeler ve hikmetli sözlerle örülmüş bu hadîs yorumlarından bazı örnekler vermek istiyorum:

1- "Kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir, Allah için menederse imanı kemale ermiş olur." mealindeki 3. hadîsi şöyle yorumluyor:
"Her halukârda Allah'ın hakkını nefsin hazlarına tercih etmek imanın olgunluğundandır."

(Hadîs-i Erbâin. vr. 6a)


2- Samimiyet ve arkadaşlığın bahsedildiği 7. hadîsten çıkan hisse şöyle:
"Bu hadîste ihlas makamına işaret vardır. Bu makama ancak söz ve hal ile sünnete uymakla ulaşılır. Sözü, davasını yalanlayan kimse Resim Allah korusun gizli şirk ile müşrik olmuş olur

(Hadîs-i Erbâin. vr. 8a)


3- Temizliğin imanın yarısı olduğu belirtilen ve Allahı hamd ve tesbih etmenin namazın, sadakanın, sabrın ve Kur'an'ın önemini beyan eden 10. hadîsi yorumlarken Şeyh Hâmid adeta bir mahkeme kuruyor, delilleri tesbit ediyor, kazanan ve kaybedeni şöyle açıklıyor:
"Hz. Peygamber aleyhisselâm sâliki şöyle uyarıyor: “İman davası ancak "tahliye" ve "tahalliye" (temizleme ve süsleme) delilleriyle sabit olur. Hz. Peygamberin"temizlik imanın yarısıdır" sözü "tahliye" makamına, hadîsin geri kalan kısmı ise "tahalliye" makamına işaret ediyor. Kim kalbinin ve kalıbının evini tabii pisliklerden ve çirkin fiillerden temizler, orada tahmid ve tesbih gibi ruhanî gıdaların sofrasını kurar ve Allah'ın kopmaz ipine sarılarak namaz ve sabır kandillerini yakarsa, Allah onun iyilik kefesini doldurur, şehevatın köleliğinden azad eder. Kim de delil getiremezse iman davası sabit olmaz, hüsrana uğrar ve helak olur.”

(Hadîs-i Erbâin. vr. 10a)


4- Şeyh Hâmid: "Allah katında amellerin en sevimlisi az da olsa devamlı olanıdır" hadîsini kısaca

Resim

yani, devam eden daim olur, sebat eden sonuç alır.”

(Hadîs-i Erbâin. vr. t46)
diyerek özetliyor.


5- Yiyecek, içecek ve giyecekte haramdan sakınmanın ve helal lokmanın önemini vurgulayan 24. hadîsten çıkardığı hisse şudur:
"Lokma tohum, amel bitkidir. 'min lokmasını temiz kılsın ki, muhlis kullarınınkini kabul ettiği gibi Allah onun da tâatını kabul buyursun.”

(Hadîs-i Erbâin. vr. 17a)


6- Komşusu kötülüklerinden emin olmayan kimsenin mü'min olamıyacağını üç kere yeminle tekid eden 29. hadîsi Şeyh Hâmid-i Velî şu vecizeyle özetliyor:

Resim

"Komşuna komşu ol ki, sana da komşusu olmayan (yani Allah) komşu olsun. Kim Erhamurrahımin'in komşusu olursa Allah o kuluna merhamet eder ve onu rahmetinin gölgesinde gölgelendirir

(Hadîs-i Erbâin. vr. 18a)


7- "Dünyada bir garib ya da bir yolcu gibi ol, kendini kabir ehlinden say" hadîsinin şerhinde Şeyh Hâmid şu güzel açıklamayı yapıyor:

Resim

"Talib aldanış yurdunda garib olsun, neşe yurdunu vatan edinsin. Şer topluluğundan uzaklaşıp şeriat caddesinden yürüsün. Ölmeden önce ölüp, kabre girmeden önce haşr olsun.”

(Hadîs-i Erbâin. vr. 19a)


S. Sonuç:

Eserinden güzel örnekler sunduğumuz Şeyh Hâmid-i Velî, Hakim Tirmizi (320/932) ile başlayan iş'arî hadîs şarihleri içerisinde mümtaz yeri olan bir şahsiyettir. Emir Buharî, Molla Fenarî gibi büyük âlimlerin saygıda kusur etmedikleri bu gönül adamı, Hacı Bayram-ı Velî gibi büyük bir mutasavvıfı da mürşidlik yapmıştır.

(Şeyh Hiimid-i Velî'nin Hacı Bayramla Münasebeti Konusunda bkz. Ethem Cebecioğlu, Hacı Bayrı2m-1 Velî, Ankara 1991,34-47.)

Osmanlının yükselmesinde, fatihlerin yetişmesinde bu gönül erlerinin payları olduğu şüphesizdir. Mayaları ilim ve İrfanla, edeb ve mahviyetle yoğrulmuş Şeyh Hâmid'lere bugün de ne kadar muhtaç olduğumuz ortadadır. Cenab-ı Hakk'ın rahmeti ve bereketi onların ve bizlerin üzerine olsun!.

Şeyh Hâmid-i Velî, Kırk Hadîs:
Hazırlayan: Doç. Dr. Enbiya Yıldırım, Nasihat Yay., Ankara, 2007.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

1. HADİS:
Resim

:عَنْ عُمَرُ رَضِيَ اللّهُ عَنهُ قال: قَالَ رَسُولُ اللّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
إنَّمَا الأَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ وَإنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى، فَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ الى اللّهِ وَرَسُولِهِ فَهِجْرَتُهُ الى اللّهِ وَرَسُولِهِ، وَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ الى دُنْيَا يُصِيبُهَا أوِ امْرَأةٍ يَنْكِحُهَا فَهِجْرتُهُ الى مَا هَاجَرَ إلَيْهِ


Türkçe Açıklaması
Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allaha ve Râsûl'üne ise, onun hicreti Allah ve Râsûl'ünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir.

(Buhârî, Bed'u'l-Vahy, 1)

Somuncu Baba’nın Yorumu:
Bütün din ve dünyevî işlerinde halis bir niyete sahib olan kimse iki cihan saadetine nail olur. Bu nedenle Müslüman, bütün işlerine iyi bir niyetle başlar
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

2. HADİS:

Resim

عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ - رضي الله عنه - قَالَ: كُنْتُ رِدْفَ رَسُولِ اللّهِ صلى الله عليه و سلم عَلَى حِمَارٍ يُقَالُ لَهُ عُفَيْرٌ. قَالَ: فَقَالَ: يَا مُعَاذُ! أَتَدْرِي مَا حَقُّ اللّهِ عَلَى الْعِبَادِ وما حقُّ العبادِ عَلَى الله؟ قَالَ قُلْتُ: الله وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ. قَالَ: «فَإِنَّ حَقَّ اللّهِ عَلَى الْعِبَادِ أَنْ يَعْبُدُوا اللّهِ وَلاَ يُشْرِكُوا بِهِ شَيْئاً. وَحَقُّ الْعِبَادِ عَلَى اللّهِ عَزَّ وَجَلَّ أَنْ لاَ يُعَذِّبَ مَنْ لاَ يُشْرِكُ بِهِ شَيْئاً» قَالَ قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللّهِ! أَفَلاَ أُبَشِّرُ النَّاسَ؟ قَالَ: «لاَ تُبَشِّرْهُمْ. فَيَتَّكِلُوا».


Türkçe Açıklaması:

Muaz (radiyallahu anhu) anlatıyor: Merkep üzerinde Hz. Peygamberin terkisinde idim. Aramızda sadece semerin ardındaki çıkıntı vardı. Bana: “Ey Muaz! Allah’ın kulları üzerindeki haklarıyla, kulların Allah üzerindeki haklarının ne olduğunu biliyor musun’’ diye sordu. Dedim ki: Allah ve Onun elçisi daha iyi bilir. Bunun üzerine Hz. Peygamber bana; “Allah’ın kulları üzerindeki hakkı, kulların O’na itaat etmeleri ve başka hiç bir şeyi ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakkı ise, kendisine hiçbir şeyi şirk koşmayanlara azap etmemesidir.? Bunun üzerine: Ey Allahın elçisi! Bunu insanlara müjdeleyeyim mi diye sordum. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) bana: “Hayır, o zaman (buna güvenip) tembellik ederler.” buyurdular.

(Buhârî, Libâs 101; İlim, 49)

Somuncu Baba’nın Yorumu:

Allah’a hakkı ile ibadet eden, emrettiği şeyi yapan, nehyettiğinden sakınan; zâhirî ve batınî bütün şirk çeşitlerinden kendisini muhafaza eden insan, kâmil imânâ ulaşır, dalâlet ve Allah’a isyandan kurtulur.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

3. HADİS:

Resim

مَنْ اَ حَبَّ لِلَّهِ وَ اَبْغَضَ لِلَّهِ وَ اَ عْطَى لِلَّهِ وَ مَنَعَ لِلَّهِ فَقَدْ اِ سْتَكْمَلَ اْلاِ يمَا نَ

Türkçe Açıklaması:

Allah için seven, Allah için buğzeden, verdiğini Allah rızası için veren, vermediğini Allah rızası için vermeyen kişi, imanını kemâle erdirmiştir.

(Ebû Dâvud, Sünnet, 15)

Somuncu Baba’nın Yorumu:

Bütün dînî ve dünyevî işlerde nefse pay bırakmamak, Allah’ın hakkını her zaman öne çıkarmak kâmil imanın alâmetlerindendir.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

وعنْ عبدِ اللَّه بنِ عَمرو بن العاص رضي اللَّه عنْهُمَا قالَ : قال رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « المُسْلِمُ منْ سَلِمَ المُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ ويدِهِ ، والمُهَاجِرُ منْ هَجَر ما نَهَى اللَّه عنْهُ » متفقٌ عليه .

4. HADİS:

Müslüman, diğer müslümanların elinden ve dilinden emin olddukları kimsedir. Mümin, insanların kanları ve mallarını kendisine karşı emniyette bildikleri kişidir. Mücahid, Allaha ibadet etmek hussusunda nefsiyle mücadele edendir. Muhâcir de hatalardan ve günahlardan uzaklaşandır.

(Buhârî, İman, 4; Tirmizî, Îmân, 12; Musned, VI/21.)

Somuncu Baba’nın Yorumu:

Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) bu hadîsleriyle, Allah katında din, İslâm’dır(Âl-i İmrân, 19) âyetindeki bir hususu vurgulamaktadır. O da insanın gerçek İslâm’a girişinin, Emniyet Yurdu’na girmesi olduğudur. Müslüman bu yurda emîn ve güvenilir olduğunda girer. Girddiğinde hem kendisi güvende olur, hem de etrafındakiler onun her türlü eziyetinden emin olurlar. İnsanın hakiki imânâ erişmesi, hakiki cihadı yapması ile hakiki hicreti gerçekleştirmesi de gerçek İslâm’a girdiğinde söz konusu olur. Öyleyse, hadîste vurgulanan özelliklere sahib olmak şarttır.

إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ إِلاَّ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ وَمَن يَكْفُرْ بِآيَاتِ اللّهِ فَإِنَّ اللّهِ سَرِيعُ الْحِسَابِ
Resim---“İnned dîne indâllâhil islâm(islâmu), ve mahtelefellezîne ûtûl kitâbe illâ min ba’di mâ câehumulılmu bagyen beynehum, ve men yekfur bi âyâtillâhi fe innallâhe serîul hısâb:
Hiç şüphesiz din, Allah katında İslam'dır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki "kıskançlık ve hakka başkaldırma" (bağy) yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah'ın ayetlerini inkâr ederse, (bilsin ki) gerçekten Allah, hesabı pek çabuk görendir.” (Âl-i İmrân 3/19)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

5. HADİS:

Resim

آيَةُ الْمُنَافِقِ تَلاَثٌ:إِذَا حَدّثَ كَذَبَ وإِذَا وَعدَ أَخْلَفَ وَ إِذَا اؤْتُمِنَ خَانَ


Türkçe Açıklaması

Münafığın alameti üçtür. (Kişi) oruç tutup namaz kılsa ve Müslüman olduğunu iddia etse bile: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verince yerine getirmez, emanete de hıyanet eder.

(Buhârî, Müslim, Tirmizî)

Somuncu Baba’nın Yorumu:

"Kişinin Alem-i Ervah'da Cenab-ı Hakk'a verdiği sözde durduğunun alameti üçtür: Doğru sözlü olması, sözünü yerine getirmesi ve emanete hıyanet etmemesi. Allah'a verdiği sözü tutmayanlarda ise, tam tersi görülür. Ancak bunlar münafıklık alametidir."
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

عن أبي موسى رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قامَ فِينَا رسولُ اللّهِ # بِخَمْسِ كَلِمَاتٍ. فقَالَ: إنَّ اللّهَ تَعالى َ ينَامُ وََ يَنْبَغِي لَهُ أنْ يَنَامَ. يُخْفِضُ الْقِسْطَ وَيَرْفَعُهُ وَيُرْفَعُ إلَيْهِ عَمَلُ اللَّيْلِ قَبْلَ عَمَلِ النَّهَارِ. وَعَمَلُ النَّهَارِ قَبْلَ عَمَلِ اللَّيْلِ. حِجَابُهُ النُّورُ. لَوْ كَشَفَهُ َحْرَقَتْ سُبُحَاتُ وَجْهِهِ مَا انْتَهَى إلَيْهِ بَصَرُهُ مِنْ خَلْقِهِ[. أخرجه مسلم.»سُبُحَاتُ وَجْهِ اللّهِ« أنوَارهُ: أي لو انكشفَ من أنوار اللّهِ التي تَحجُبُ العبادَ عنهُ شَئٌ ‘هلك كُلَّ مَنْ وقع عليهِ ذلك النورُ كما خرَّ مُوسَى عَلَيْهِ السم صَعِقاً، وَتَقَطَّعَ الجبلُ دَكّاً لَمَّا تَجلَّى اللّهُ سُبحانُهُ وَتعالى.

6. HADİS:

Allahu Teala uyumaz zaten uyku onun şanına layık değildir. Kullarının maddi manevi durumlarında (sürekli) değişiklikler yapar. Gündüz amelinden önce gece amelleri, gece amelinden öncede gündüz amelleri Allaha yükseltilir. Onun görülmesini engelleyen nurdur. Eğer perdeyi açsaydı, celal ve cemali Onun gördüğü bütün mahlukatını yakardı.
(Müslim, Îman, 293.)

Somuncu Baba’nın Yorumu:

Hz.Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem lisanı hal ile diyor ki: Ey mü’min! Niye yaratıldığını düşün, gaflet uykusundan uyan, hesaba çekilmeden evvel nefisini hesaba çek! Vaktini boşa harcama, fırsatı ganimet bil. Böyle yaparsan kerim olan Cenab-ı Hak senden karanlık perdesini kaldırır ve nur-i cemali ile sana tecelli eder.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

7. HADİS:

Resim

عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ : ( مَا مِنْ نَبِىٍّ بَعَثَهُ اللَّهُ فِى أُمَّةٍ قَبْلِى إِلاَّ كَانَ لَهُ مِنْ أُمَّتِهِ حَوَارِيُّونَ وَأَصْحَابٌ يَأْخُذُونَ بِسُنَّتِهِ وَيَقْتَدُونَ بِأَمْرِهِ ثُمَّ إِنَّهَا تَخْلُفُ مِنْ بَعْدِهِمْ خُلُوفٌ يَقُولُونَ مَا لاَ يَفْعَلُونَ وَيَفْعَلُونَ مَا لاَ يُؤْمَرُونَ فَمَنْ جَاهَدَهُمْ بِيَدِهِ فَهُوَ مُؤْمِنٌ وَمَنْ جَاهَدَهُمْ بِلِسَانِهِ فَهُوَ مُؤْمِنٌ وَمَنْ جَاهَدَهُمْ بِقَلْبِهِ فَهُوَ مُؤْمِنٌ وَلَيْسَ وَرَاءَ ذَلِكَ مِنَ الإِيمَانِ حَبَّةُ خَرْدَلٍ ) .

Türkçe Açıklaması

" Benden önce Allah'ın ümmetine gönderdiği her peygamberin, sünnetine tabi olan, emirlerine uyan havarileri ve arkadaşları vardı. Fakat onların arkasından daima, yapmadıklarını söyleyen, emrolunmadıkları şeyleri yapan kötü nesiller ortaya çıkmıştır. İşte böylesi kimselere karşı eli ile mücadele eden kişi mümindir. Dili ile karşı koyan mümindir. Bu kimselere karşı kalbiyle mücadele eden kimse de mümindir. Bunun dışındakilerin kalbinde ise, hardal tanesi kadar iman yoktur."

(Müslim, Îman, 80.)

Somuncu Baba’nın Yorumu:

"Hadîste, ihlâs makamına ancak söz-fiil ve hâlde sünnete uyularak ulaşılabileceğine işaret vardır. Hâli iddiasını yalanlayan kimse gizli şirkle müşriktir. Allah bizi bundan korusun."
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

8. HADİS

Resim


مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّتِي عِنْدَ فَسَادِ أُمَّتِي فَلَهُ أَجْرُ مِائَةِ شَهِيدٍ


Türkçe Açıklaması:
"Ümmetim fesada düştüğü zaman sünnetime sarılana yüz şehit sevabı vardır."

(Münziri, Terğib,1,80; Teberânî, Evsat, 5410)


Somuncu Baba’nın Yorumu:
"Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem), ümmetinden tavsiyelerine uyanlara, âhir zamanda fitneler ortaya çıktığı zaman, bütün işlerinde sünnetlerine yapışmak suretiyle nefs-i emmâre ile mücadele etmelerini tavsiye etmektedir. Düşmanların en büyüğü ile savaşan kimse ise Allah katında sevap açısından en büyük şehittir."
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

9.HADİS

Resim


عن ابن عمرو بن العاص رَضِيَ اللّهُ عَنْهُما قال: قَالَ رَسُولُ اللّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إنَّ اللّهَ لا يَقْبِضُ الْعِلْمَ اِنْتِزَاعاً يَنْتَزِعُهُ مِنَ النَّاسِ وَلكِنْ يَقْبِضُ الْعِلْمَ بِقَبْضِ الْعُلَمَاءِ. حتَّى إذَا لَمْ يُبْقِ عَالِماً اتَّخَذَ النَّاسُ رُؤُساً جُهَّاً، فَسُئِلُوا فَأفْتَوْا بِغَيْرِ عِلْمٍ فَضَلُّوا وَأضَلُّوا


Türkçe Açıklaması:
Allah ilmi, insanlardan zorla söküp almaz. Fakat ilmi, ulemayı almakla kaldırır. Nihayet tek bir âlim kalmayınca halk cahilleri kendine reis yapar. Bunlara meseleler sorulur, onlar da ilimsiz fetva verirler. Böylece, hem kendileri saparlar,hem de başkalarını dalâlete atarlar.

(Buhari, İlim, 34)

Somuncu Baba’nın Yorumu:
Ahir zamanda Kur’an metni ve dini ilimlere dair eserler ortadan kalkmayacaktır. Ancak söz, fiil ve halleri sünneti seniyyeye muvafik olan otoriter bilginler kalmayınca delilsiz ve mesnedsiz sözler ortalığı kaplayacak; geriye Allahu Teâlâ’nın haklarında yapmadığınız şeyleri niçin söylersiniz (Saff,2) diye bahsettiği kimseler kalacaktır. Bunlarda durumları itibarıyla cahil konumundadırlar.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

10. HADİS
Resim


وعن أبي مَالِكٍ الْحَارِثِ بْنِ عَاصِم الأشْعريِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « الطُّهُورُ شَطْرُ الإِيمَان ، وَالْحَمْدُ للَّه تَمْلأَ الْميزانَ وسُبْحَانَ الله والحَمْدُ للَّه تَمْلآنِ أَوْ تَمْلأ مَا بَيْنَ السَّموَات وَالأَرْضِ وَالصَّلاَةِ نورٌ ، والصَّدَقَةُ بُرْهَانٌ ، وَالصَّبْرُ ضِيَاءٌ ، والْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ . كُلُّ النَّاسِ يَغْدُوا، فَبَائِعٌ نَفْسَهُ فمُعْتِقُها ، أَوْ مُوبِقُهَا» .

Türkçe Açıklaması
"Temizlik imanın yarısıdır. Elhamdülillah mizanı doldurur. Sübhânellah velhamdülillah gökle yer arasını doldururlar veya doldurur. Namaz nurdur; sadaka delildir; sabır ışıktır; Kur`an da senin ya lehine ya aleyhine bir hüccettir. Her insan çalışıp kendi nefsini satar. Kimisi kendini (taatla Allah'a satarak azaptan) kurtarır, kimisi de helak eder."

(Müslim, Taharet, 1)

Somuncu Baba’nın Yorumu:
"Hz. Peygamber saliki, iman iddiasının iki şeyi yapmadan gerçekleşmeyeceği hususunda uyarmaktadır: Tahliye ( Resim: boşaltıp temizleme) ve tahliye ( Resim: süslemek). Aleyhisselâm'ın ‘temizlik imanın yarısıdır' sözü Tahliye Makam'ına, hadîsin geri kalanı da Tahliye Makamı'na işarettir. Kim kalbinin evini ve kalıbını tabii kirler ve çirkin davranışlardan temizler, oraya tahmîd ve tesbîh türünden manevî sofraları kurar, Allah'ın sapasağlam ipine yapışarak namaz ve sabır kandillerini yakarsa, Allah onun sevap kefesini doldurur, şehvetine köle olmaktan kurtarıp azad eder. Delil getirmeyenin ise davası ispat olmaz, hüsrana uğrayıp helak olur."
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

11. HADİS:

Resim

َ ألا أدلكم عَلى مَا يَمْحُو اللّهُ بِهِ الخَطَايَا، وَيَرْفَعُ بِهِ الدَّرَجَاتِ؟ قالُوا: بَلى يَا رَسولَ اللّهِ. قالَ: إسْبَاغُ الوُضُوءِ عَلى المَكَارِهِ، وَكَثْرَةُ الخُطَا إلى المَسَاجِدِ، وَانْتِظَارُ الصَّلاَةِ بَعْدَ الصَّلاَ ةِ، فذلكُمُ الرِّبَاط، فذلِكُمُ الرِّبَاطُ، فذلِكُمْ الرِّبَاطُ


Türkçe Açıklaması
"Allahu Teâlâ'nın günahları neyle yok edeceğini, dereceleri neyle yükselteceğini sizlere haber vereyim mi? Zahmetine rağmen abdesti tam almak, mescide çok adım atmak, namazdan sonra diğer namazı beklemek. İşte hak yolunda daimi cihad budur."

(Nesâî, Tahâret, 107)

Somuncu Baba’nın Yorumu:
"Aleyhisselâm, kalbî ve rûhî yüce makamlara ulaşmanın zâhiri ve batınî tam temizliğe bağlı olduğu hususunda sâlikin dikkatini çekmiştir. Sanki Aleyhisselâm muhibbin gönlüne işaret ederek buyuruyor ki: ‘Bedenini şer'î temizlikle pisliklerden temizle. Nefsini, sorumlulukların güçlüğüne katlanmaya zorla. Kalbini de başka şeylere takılmaktan kaynaklanan kirlenmişlikten temizle. İhlaslı bir şekilde, vakitlerine dikkat ederek namazlarına devam et. İbadet yoluna koş ki Allahu Teâlâ'nın haklarında şöyle buyurduklarından olasın: Ey iman edenler! Sabredin; (Düşman karşısında) sebat gösterin; (cihad için) hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah'tan korkun ki başarıya erişebilesiniz."
(Âl-i İmrân 3, 200)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

12. HADİS:

Resim

عن أبىهريرة رضي الله عنه عن النبي صلىالله عليه وسلم قال:سبعةٌ يُظِلُّهُمْ اللهُ فِى ظِلِّهِ يَوْ مَ لاَ ظِلَّ إلا ظِلّهُ إمَامٌ عادِلٌ وشآبٌ نَشَأفِى عِبَادَةِ اللهِ وَرَجُلٌ قَلَبُهُ مُعَلق بِالمساجِدِ وَ رَ جُلاَنِ تحآبافِى اللهِ إجتَمَعَاعَلَيْهِ وتَفَرقاعَلَيهِ وَرَجُلٌ دَعته امرأة دعته ذات منصب وجمال فقال إنىأخاف الله ورجل تصدق بصدقة فأخفاها حتىلاتعلم شماله ماتنفق يمينه ورجل ذكر الله خاليا ففاضت عيناه.

Türkçe Açıklaması:
"Allah, kendi rahmet gölgesinden başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde şu yedi kişiyi rahmet gölgesi altına alır:
1-Adaletten ayrılmayan idareci.
2-Allah'a ibadetle yetişen bir genç.
3-Kalbi mescidlere bağlı kişi.
4-Allah rızasını kazanmak için birbirlerini seven, onun için bir yere gelen; onun için birbirinden ayrılan iki kimse.
5-Yalnız başına iken Allah'ı anıp gözleri yaşaran insan.
6-Kendisini mevkii sahibi, güzel bir kadın (fenâlığa) davet ettiğinde ben alemlerin rabbi Allah'tan korkarım' diyen kişi.
7-Sağ elinin verdiğini, sol eli bilmeyecek derecede gizli sadaka veren kimse."

(Muvatta', Şi'r, 5; Buhârî, Ezân, 36; Tirmizî, Zuhd, 53)

Somuncu Baba’nın Yorumu:
"Hz. Peygamber, Allah'ın rahmeti ile gölgelenmenin bu gruplara mahsus olduğuna işaret etmiştir. Çünkü bu kişiler Allah'ın lütfunun ve rahmetinin göründüğü yerlerdir. İdaresi altında bulunanları adalet gölgesiyle gölgelendiren, bütün ömrü boyunca Allah'a ibadet himayesinde nefsini koruyan, kalbini Allah'ın evine (mescidlere) bağlayan, ruhunu Allah'ın sevgisi koruluğunda koruyan, Allah zikriyle gönlünü örten, Hafâ Makamı'ında Allah'ın cemali dışında bir güzelliğe meyletmekten kaçınan, Ahfâ Makamı'nda kendisini Hakîkî Varlık yoluna tasadduk eden kimseyi Allah rahmetinin gölgesinde gölgelendirir."
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

13. HADİS:

Resim

قَسَمْتُ الصَّلاَةَ بَيْنِي وَبَيْنَ عَبْدِي نِصْفَيْنِ نِصْفٌ لِي وَنِصْفٌ لِعَبْدِي وَلِعَبْدِي ماَ سَأَلَ فَإِذاَ قاَلَ الْعَبْدُ اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعاَلَمِينَ قاَلَ اللُّٰه تَعاَلَى حَمِدَنِي عَبْدِي وَإِذاَ قاَلَ اَلرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ قاَلَ اللّٰه ُتَعاَلَى أَثْنىَ عَلَيَّ عَبْدِي وَإِذاَ قاَلَ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ قاَلَ اللّٰه ُتَعاَلَى مَجَّدَنِي عَبْدِي فَإِذاَ قاَلَ إِياَّكَ نَعْبُدُ وَإِياَّكَ نَسْتَعِينُ قاَلَ هَذاَ بَيْنيِ وَبَيْنَ عَبْدِي وَلِعَبْدِي ماَ سَأَلَ فَإِذاَ قاَلَ اِهْدِناَ الصِّراَطَ الْمُسْتَقِيمَ صِراَطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ قاَلَ هَذاَ لِعَبْدِي وَلِعَبْدِي ماَ سَأَلَ

Türkçe Açıklaması:

(Allah Teâlâ) ‘namazı kulumla aramda ikiye taksim ettim. Yarısı bana, yarısı da kulumadır. Kuluma dilediği verilecektir (buyurmuştur). Bir kul namazda Bütün hamd ve senâ âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsusturdediği zaman, Allah Teâlâ Kulum bana hamd etti buyurur. Kul O, rahman ve rahîmdir dediğinde, Kulum bana sena etti buyurur‘. Kul Hesap ve ceza gününün hâkimidirdediğinde, Allah Teâlâ ‘Kulum beni ta’zim etti’ buyurur. Kul: 'Biz yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz deyince, Bu iş benimle kulum arasındadır (ibadet bana, yardım da kuluma aittir, kulumun istediği verilecektir)’ buyurur. Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil dediğinde de: Bu dilek kula aittir.Ona istediği verilecektir’, buyurur.

(Muslim, Salât, 11)


Somuncu Baba’nın Yorumu:

İnsan, kulluk makamında ciddiyetle durur ve ihlâstan üzerine düşen görevi her hâlukârda Allah’a hamdederek yerine getirir, Allah Teâlâ’nın kendi zatını övdüğü gibi O’na hulûs-u kalple senada bulunur, hamd, senâ ve övmenin içinde gark olarak Allah’ı yüceltir ve de tüm bunların hepsinde Allah’tan yardım dilerse, bu onu orta yol olan Ehadiyete götürür. Ki, ruhlar ve bedenler için başlangıc amelleri ile sülûkun sonu bu yoldan geçmektedir. Ve yine bu yolla, (âyette) her şeyin rabbi olan Allah’dan (bizi) hazır et tarzında dua edilen, gadab ve kahrın karışmasından uzak saf ve mutlak rıza makamı elde edilir.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

14. HADİS:

Resim

مَنْ صَلَّى عَلَيَّ صَلاَةً صَلَّى الله ُعَلَيْهِ عَشْراً وَحُطَّتْ عَنْهُ عَشْرُ خَطِيئاَتٍ وَرُفِعَتْ لَهُ عَشْرُ دَرَجَاتٍ

Türkçe Açıklaması:

"Bir kimse bana bir salâvat-ı şerîfe getirirse, Cenab-ı Allah ona on kere rahmet eder, on günahı düşürülür ve on da derece verilir.

(Nesâî, Sehv, 56)

Somuncu Baba’nın Yorumu:

Hadîste Yüce Ehadiyet'ten ilahî feyzin Rûh-i Muhammedî vasıtasıyla ulaşacağına işaret vardır. Çünkü Hz. Peygamber ezelî ve ebedî olarak Kutbu'l-aktâb'dır. Bu durumda tâlibe gerekli olan Yüce Efendisiyle münasebeti ona salât etmek ve sünnetlerine yapışmak suretiyle sağlamaktır. Salât ile ona yaklaşan kimseye, Hz. Peygamber’e tabi olması nedeniyle on rahmet gelir. Ayrıca kendisiyle Hak arasındaki on perde kaldırılır, Allah'a yakınlaşma derecelerinden on derece yükselir.

Resim
Resim

ResimEs-selâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berekâtuhu.

Eûzubillâhi's-semî'u'l-alîmu mine'ş-şeytânirracîm.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Es-selâtu ve's-selâmu aleyke Ya Rasûlullah '' Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve ummetihi...''

Dâimen ebeden
İn şâe ALLAH.
Subhâneke Allâhumme ve bihamdike eşhedu en Lâ ilâhe illâ ente vahdeke la şerîke leke estağfiruke ve etûbu ileyke.
Ve'l-hamdu li'llâhi RABBi'l-âlemîn.


MuhaMMedi MuHABBEtleriMle!....
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

15. HADİS:

Resim

أَلاَ أُنَـبِّـئُكُمْ بِخَيْرِ أَعْماَلِكُمْ وَأَزْكاَهاَ عِنْدَ مَليِكِكُمْ وَأَرْفَعَهاَ فِي دَرَجاَتِكُمْ وَخَيْرٌ لَكُمْ مِنْ إِنْفاَقِ الذَّهَبِ وَالْوَرِقِ وَخَيْرٌ لَكُمْ مِنْ أَنْ تَلْقَوْا عَدُوَّكُمْ فَتَضْرِبوُا أَعْناَقَهُمْ وَيَضْرِبوُا أَعْناَقَكُمْ ؟ قاَلوُا بَلَى قاَلَ ذِكْرُ اللهِ

Türkçe Açıklaması:

"Size amellerinizin en hayırlısını, malikiniz (Allah) katında en çok beğenilen, (cennetteki) derecelerinizi en çok yükselten, altın ve gümüşü (Allah yolunda) vermekten size daha sevaplı olan ve düşmanınıza rastlayıp da boyunlarını vurmanız (gazi olmanız) ile düşmanınızın sizin boyunlarınızı vurmasından (şehit edilmenizden) daha faziletli olan işi haber vereyim mi? O şey, Allah'ı zikretmektir."

(Tirmizî, Deavât, 6)

Somuncu Baba’nın Yorumu:

"Allah Teâlâ'ya yaklaştıran yolların en yakını, kulun gerek maddî ve gerekse bedenî ibadet türlerinden Allah'a yaklaşabileceği en evlâ yol, Allah Teâlâ'yı zikretmektir. Gerek dille ve gerekse tüm cismânî ve rûhî güçleriyle zikir yolunu seçen kişi en yüksek maksada erişir ve tevhidin en yüksek mertebesine ulaşır."
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

16. HADİS:

Resim

مَثَلُ الَّذِي يَذْكُرُ وَالَّذِي لاَ يَذْكُرُ كَمَثَلِ الْحَيِّ وَالْمَيِّتِ

Türkçe Açıklaması:

Zikreden kimse ile zikretmeyen kişi, diri ile ölü gibidir.

(Buhârî, Deavât, 66).


Somuncu Baba’nın Yorumu:

Hadîste, Hayy ve Kayyûm olan Allah'ın zatı ile hakiki var oluşun; salikin zatı, sıfatı ve fiilleriyle O'nda fenâ olmasıyla gerçekleşeceğine işaret vardır. Her kim tüm söz, fiil, hal, zat ve sıfatlarından soyutlanarak Allah'ın zikrinde fenâ (yok) olursa, Allah Teâlâ, kaldırabileceği miktardaki fiil, sıfat ve zatının tecellileriyle onu ihya eder."
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

17. HADİS:

Resim

أَقْرَبُ ماَ يَكُونُ الرَّبُّ مِنَ الْعَبْدِ فِي جَوْفِ اللَّيْلِ الآخِرِ فَإِنِ اسْتَطَعْتَ أَنْ تَكُونَ مِمَّنْ يَذْكُرُ الله َفِي تِلْكَ السَّاعَةِ فَكُنْ

Türkçe Açıklaması:

"Rabbin kula en yakın olduğu vakit, gecenin son kısmındadır. O saatte Allahı zikredenlerden olmaya gücün yeterse, öyle ol. "

(Tirmizî, Deavât, 118 (Rakam: 3579)

Somuncu Baba’nın Yorumu:

Allah Teâlâ'ya kemâl-i kurbiyet, tüm bedenî meşguliyetlerden halvette olunduğu zaman gerçekleşir. Tefrika ehlinin halveti havâssı mahsûsattan uzaklaştırmasıyla mümkün olur. Bunun zamanı da gecenin son kısmıdır. Zaman ve mekâna ait uzaklık perdeleri dürülür, ezel ebed ile birleşir, kul için de varlık kalmazsa, bu durumda kul ile Allah arasında yakınlık ve uzaklık söz konusu olmaz."
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

18. HADİS:

Resim

أَحَبُّ اْلأعْماَلِ إِلىَ اللهِ أَدْوَمُهَا وَإِنْ قَلَّ

Türkçe Açıklaması:

"Allah katında amellerin en faziletlisi, az da olsa devamlı yapılandır."

(Muslim, Salâtu'l-Musâfirîn, 30; Buhârî, Libâs, 43)


Somuncu Baba’nın Yorumu:

Hadîste, tâlibin amelleri devamlı yapmasına irşad vardır. Çünkü devam eden kararlılık göstermiş olur. Sebat eden ise bunun faydasını görür..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: ŞERH-i HADÎS-İ ERBAÎN- Somuncu Baba (k.s)

Mesaj gönderen Gul »

19. HADİS:

Resim

مَنْ أَحَبَّ لِقَاءَ اللهِ أَحَبَّ الله ُلِقَائَهُ وَمَنْ كَرِهَ لِقَاءَ اللهِ كَرِهَ الله ُلِقَائَهُ

Türkçe Açıklaması:

Kim Allah'a kavuşmayı arzularsa, Allah da ona kavuşmayı arzular. Kim de Allaha kavuşmaktan hoşlanmazsa, Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz.

(Buharî, Rikâk, 41 (Rakam: 6508)

Somuncu Baba’nın Yorumu:

Aleyhisselâm ölüm gelmeden önce ona hazırlanmaya teşvik etmişlerdir. Çünkü muhabbet arzulattırır. Arzu ise vuslata götüren esbabı elde etmeye yani hazırlanmaya sevk eder. Hazırlık ise, mü’minler için zâhiri ibadetler, arifler için kalbî muameleler, muvahhidler için de fenâ fillahla gerçekleşir. Her ölüm için tabii ve irâdî bir hazırlık vardır.

Resim
Cevapla

“►Somuncu Baba◄” sayfasına dön