Muhammedi Melamette M harfi ile ilgili Kelimeler

Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Muhammedi Melamette M harfi ile ilgili Kelimeler

Mesaj gönderen nur-ye »

ResimMuhaMMedî Melâmet’in ÂNlaşılaBİLmesi ve ÂNlatılaBİLmesi için Kul İhvÂNi(Latif YILDIZ) tarafından KELİMElerin ılımları!

''M'' harfi ile ilgili KELİMElerin ılımları;



Ülûhiyyet ZÂTîyyettir, ELİF sanki bundan dolayı müstakildir.
Rübûbiyyet, SIFATiyyettir.

RABBü’l-Âlemin Teâlâ’nın İki Ana Vasfı:


1- Medârriyetî:

Küllî şeyi döndüren Merkez NOKTA oluşu (Sabit Nokta).

Medar: Sebeb, vesile. Bir şeyin etrafında döneceği nokta. Bir şeyin devredeceği, üzerinde hareket edeceği yer. Gezegenlerin gezerken hareket noktalarının çizdiği dâire. (Dünya, güneş etrafında seyrederken medar-ı senevîsi bir dâireyi andırır.)

وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِن بَنِي آدَمَ مِن ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنفُسِهِمْ أَلَسْتَ بِرَبِّكُمْ قَالُواْ بَلَى شَهِدْنَا أَن تَقُولُواْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَذَا غَافِلِينَ
Resim ---“Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne): Hani Rabbin, Adem oğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahidler kılmıştı: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" (demişti de) onlar: "Evet (Rabbimizsin), şahid olduk" demişlerdi. (Bu,) Kıyamet günü: "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir.” (A'râf 7/172)

2- Mürebbiyeti:


Tüm terbiye: Ortaya çıkarıp, besleyip, bakıp, büyütüp ne gerekiyorsa yapmak, çekip çevirmek, kaderini kadarınca yaşatıp sonunda kendine çağırmak kısacası Muhit NOKTA oluşu (Sebbaha-Dönen noktada Nurunun Oluşu).

يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
Resim ---"Ya eyyetuhennefsu'l-mutmeinnetu: Ey, RABBine, itaat edip huzûra eren nefis!"
(Fecr 89/27)

ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
Resim --- "İrci'iy ilâ RABBiki râdiyeten merdiyyeten: RABBine DÖN-üver, sen râzı, O da senden razı olarak."
(Fecr 89/28)

فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
Resim --- "Fedhulî fî 'ibadî: Gir kullarımın içine!" (Fecr 89/29)

وَادْخُلِي جَنَّتِي
Resim --- "Vedhulî cennetî: Gir cennetime!"
(Fecr 89/30)

Bu BUYURulan RABBine DÖN-üveriş, şu ANda ve ŞE’ENULLAHta her AN Devam etmektedir çok şükür:

يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ
الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Resim --- “Yusebbihu lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardıl melikil kuddûsil azîzil hakîm (hakîmi) :Göklerde ve yerde olanların hepsi padişah, mukaddes, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih etmektedir.”
(Cuma 62/1, Elmalılı sadeleştirilmiş meali)

Bu Zâhiri DÖNüşü GÖRemeyen NEFS-Akıl ve AN-layamayan KALB için Sevgili Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz:
“Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü'l-Hâfâ II/343 (2532)

RASÛLULLAH sallallahu aleyhi ve sellem’in MÜREBBÎliği:

İlâhî El EDİB oluşu, Ekremiyeti, Muhabbeti Ve Merhametiyle ALLAHÜ ZÜ’L-CELÂL’in tek Halifesi-HALİFETULLAHı, HiDÂYETULLAH ve SELÂMETULLAHa NEFSleri RÜŞDe Erdirirek İrSALL edici MÜRŞİD-i MUTLAKı, İNANan İnsanlar için tek İmâm-ı Mutlakı ve Kısacası Her yerde, Her Zaman ve Her Hâlde rAHMET NOKTAmız:

وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ
Resim --- “Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn (âlemîne) : (Resûlüm!) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ 21/107)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in MEDÂRLIĞI ise:

Sünneti seniyyesinin, gezegenlerin izlemek zorunda (mecbur ve memur) olduğu yörünge (ki bu yörüngelere de medâr denilir.) gibi oluşudur.
İZlenecek İz oluşudur.
Bunun İçin HAMD Olsun ve Çok Şükür BİZ-BİR-İZ

Ham akıllılar, uydur kaydır yapıyoruz sanmasın...
Kur’ân-ı Kerîm’de (arz etmişiz ki) pek çok yerde:
“ALLAH’a ve Rasûlüne TESLİM Olunuz, İMAN Ediniz, TÂBİ’ Olunuz ve İTÂAT Ediniz.” buyurulmasının SUBHÂNÎ SIRRI budur.
Bu SIRR ise tek ve kesin olarak tasavvufun sırrıdır.
Sırrr-ı sıfırdır...
Abd olan her NEFS İnşaallah er-geç Bu Âlemden GÖÇmeden RABB’ısına;
Muhtaç, Mecbur, Me’mur ve Mahkum OL-duğunu AN-layacaktır…

“Be” de bast (açıcı, yayıcı) vasfı vardır.
“RABB” da böyledir...
Be’nin altındaki BİLELİK RIZASInı (nokta) bulan kendi NEFSni de RABB’ını da BİLir ve BULur.
Nereden nereye geldik yine!...
Ancak NOKTa deyip de geçemeyizki Muhammedî Melâmette..

İLK Nokta İLMULLAHta “ELİF” leşip iliM Şehri OL-unca,
Muhâmmedî Mâ-SiVÂda SEViyelenip “Be”leş-ince, 4 NOKTa Miktarın 1-Sîni, ESFELinden İLLİYYUNa ÇIK-İŞ Kapısı, EDEB Kapısı olarak ALTına ATar..
BİZ-BİR-İZ SIRRına Erdikçe İKİ-lik, ŞEY-tAN-lık kısacası İMKANla İMTİHAN Âleminde;
Her ŞEY ve Anlam; Nicelikten Niteliğe, Somuttan Soyuta, Fizikten Metafiziğe, HİÇten HEPe ve neticede Maddeden-Mânâya AK-ışlar BAŞlar ve ANalaşılıp YAŞAnır İnşaallah..

TEK ELİF-in 4 NOKTA Yansıması 4 ÂLEM;
DEVRÂN, SEYRÂN, CEVLÂN, HAYRÂN-da NOKTA ile Başlayış EN DOĞRU SAFFlardan Dâimi DÂİRE Merkezinde KÂBETULLAHda en İÇ Çemberde cAN OLUŞ..
Başlangıç NOKTAsında Bitiş..
DOĞum NOKTA, ÖLüm NOKTA ve Arasında “SÎN” “Ben” 1 NOKTA Üstünde 3 NOKTA...
Yüce SULTAN ALLAH celle celâlihu, nasılda En Küçük NOKTA KÜRREye MÜMKÜNü MÜMDEMİC edip tıpkı bir İNCİR ÇEKirdeği gibi “BEN “ diye sokuvermiş Hamdolsun..


http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... 9&start=30
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: Muhammedi Melamette M harfi ile ilgili Kelimeler

Mesaj gönderen nur-ye »

Mû’sirat : Baskın-Aşkın AŞK Sağnakları..

وَأَنزَلْنَا مِنَ الْمُعْصِرَاتِ مَاء ثَجَّاجًا
Ve enzelnâ minel mu’sırâti mâen seccâcâ(seccâcen) :Sıkıp suyu çıkaran (bulut)lardan 'bardaktan boşanırcasına su' indirdik.” (Nebe 78/14)

MuHaMMeDiNuR: bir vakıftır hâlden BiLene.

MeLâM: Zâhir-Bâtın Muhammed-i Hakikat Lutfuna ERENler.

Mârifet-i Muhammedîyye: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in AHLÂKıdır. Hulki’l-azîm. Ahlâkullah...

MeNevİŞ: Hare. Bir yüzeyde renk dalgalanması... 7 Cehennemin 7 renkli alev görünüşü bu âlemde. 8 cennetin cemâl cünbüşü bu âlemde. DeM bu DeMde..

Mürüvvet: Erlikte, Sıdk-ü-Adl ile Dâim-Kaim olmaktır...

M a Z H a R: Bir şeyin göründüğü, izhar olunduğu yer. Oratya çıktığı yer.

MÜRTEZÂ: Arapça bir kelimedir. Seçilmiş, beğenilmiş ve övülmeye layık olan, kişi demektir. İmam Ali kerremullahi veche’nin Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in buyurduğu lakabıdır ki;
İmam Ali kerremullahi veche, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e can bahasına RAZI Olmuş ve RAZI olunmuşlukta, lâzım-lâyık- münâsib ve kabul edilmişlikte MUSTAFA aleyhi's-selâm İsm-i Şerifine tek Mazhardır ebeden…

Ma’kes: Akis yeri. Akseden yer. Ay Güneşin ma’kesidr ve ışığını Âleme eksettirir. Yerinde ve yansıma açısında Ma’kesler yerleştirirseniz yerin dibine güneşin ışığını indirebilirsiniz. Kâmillerin KALBleride Rahmetenlilâlemin Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem in Ma’kesleridir inşe ALLAH..

Meşk: NeFSin AŞKı DUYuşuna BeDeNin Uyuş ve uygulayışı ZİKRde Ritmik RaKS vs.

Mârifet : HAKKın Sıfatlarını bilip itaat etmek.

Mârifette: Sohbet ZEVK olup Sahibi Resûlullah (sav)dir. Duy!

Muhabbet : HAKK Bilgisi – HAKK Sevgisi…


MERKEZ:sükût-sabit

MUHİT: hareketli

Muhibb : (Cilâ. dan) Cilâlama, cilâ verme. * Aşikâre etmek, açıklamak. * Ruşen etmek, parlatmak.


MUSA: Mu=Su, =Ağaçdır.
(İlim; hâdise – sebeb çözümü MUSA (as) kelamın sırr sermesidir)…

Mihrab-ı mest-i Elest : Elest Bezminde herkesin mest ve harab olduğu yer..

Misk ü AN-BeR: Tamamıyla isteğe uygun. (Misk ile anber de denir).

Mihenk: (Mihek) Altının ayarını anlamaya mahsus bir taş. Ölçü. İyiyi kötüyü ayıran, ayar âleti. Mc: Bir insanın kıymetini, ahlâkını anlamaya yarayan vasıta.

MeLâM: Kınanmış. Rezillik. Hakirlik. Kıymetsizlik.

Misk: Bir cins güzel koku ismi. (Asya'nın büyük dağlarında yaşayan bir cins erkek ceylanın karınderisi altındaki bir bezden çıkarılır.)

MüNTeHa: Son, en son derece, en son yer, nihâyet. Son uç.

MuKaYYeD: Kayıtlı. Serbest olmayan. Sınırlı. Bağlı.

MutlaK: Salıverilmiş. Itlak olunmuş. Serbest. Kat'i. Şüphesiz. Aslâ bir şarta bağlı olmayan. Yalnız, tek.

Mahbûb-u Huda : Huda’nın sevdiği.

Muhammedîyyet : Kapsayıcı bir zarftır. Ve tümüne câmi'dir.
Diğer 3 hâl makamı birbirini kapsayıcı şekilde Muhammedîyyet içindedir.

Mahmudîyyet : Muhammedîyyetin kapsadığı ve Ahmedîyyet ve Habibîyyeti ise kapsayandır.

Melâmet Hırkası: Gerçek Muhammedî melâmi ölmeden önce ölür, secdesiz namazını kılar yani benlik Postunu kendisi yüzer ve kefen yerine Hırka olarak bürünür ki bundan sonra zaten Habibullah (sav) izinde yürünür.

Mevcûd : Geçici ve kulluk kimliğiyle şu anda var gözüken yaratıklar.…

Mazhar : Bir şeyin göründüğü, izhar olunduğu yer. Çıktığı yer. Sahib olma, nâil olma. Şereflenme.

Meclâ : (C.: Mecâli) Ayna, mir'at. * Çıkma ve görünme yeri.

MURADI : Hükm-ü İrade..

Muharrem: Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem buyurduğu Şehrullahi'l-Muharrem-:Allah'ın ayı Muharrem

MUSA:MU: Su
SÂ: Sepet (İbranice)

Hani sepete koymuştu da ANAsı SALLmıştı ya Nil'e-SU'ya MuSa’sını!..
Ablasını da kıyıdan İZlemeye SALLmıştı yaa..
Fiarvun'un Karısı NuR Eli OLmuştu MuSâ'ya da Firavun NaR Eli Olmuştu yaa, AYNı yerde AYNı AN Ve HâLde!.. 3 Kadın 2 erkek mi Oldu ne?.. Hâlimce...
Can Bazarında!..

Mâhir : Becerikli, hünerli, san'atkâr.

İmâm ALi kerremallahu vechehu.: “İki tür akıl vardır: Birincisi, matbu‘, ikincisi ise mesmu‘dur. Nasıl göz görmediği zaman Güneş ışığı fayda vermiyorsa, matbu‘ olmadığında da mesmu‘ fayda vermez.” buyurmuştur.

Matbu’.: Zâhirî.. Kitap haline gelmiş, basılıp matbaadan çıkmış olan..
Mesmu’.: Bâtınî.. Duyulmuş. İşitilmiş. İlahî DUYuş-UYuş N-AKLı.. NûrLanmış AkıL..

Metbû': doğuştan sahib olunan vehbî akıl. (kabiliyet-isti'dâd)
Metbu’: UYulan.

Mesmû': sonradan elde edilen,duyulan, gelişen kesbî akıl (yaşama-tecrübe)
"Hiçbir nefs ALLAH'ın izni olmadan imân etmiş olamaz. Akıllarını güzelce kullanmayanları (akletmeyenleri) ALLAH pislik içinde bırakır!..." (Yûnus 10/100)
Mesmu’: DUYulan.

Muhabbetin sebebi : Kemâlât teminidir.

Mündemic: (dümûc'dan) indimâc eden, dürülüp sarılan, içine yerleşen, içine sokulması olup aynı anlamdadır.

Muhami : avukat…Savunucu…

Mütevessîmin: ferâset sahibi olanlar, tahkikî bakanlar, ince ince düşünenler, sebâtla dikkatlice inceleyip özünü anlayanlar.
Eşyânın hakikatini öğrenebilmek için ilim, irade, idrak ve iştirâk ilhâmına mazhar olanlardır.

Muazzam ahlâk: sonradan olma değil de anadan doğmadır, aslîdir, azîzdir, esmâ-i hüsnânın tecellî ve neticesidir, eşsizdir, tektir ve Muhammed (aleyhi's-selâm)'a hastır. Muhammedîlere de mîrâstır.
En son nur-ye tarafından 07 Şub 2021, 07:46 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

Re: Muhammedi Melamette M harfi ile ilgili Kelimeler

Mesaj gönderen sev-guzel »

Melâmet : kelime anlamını sözlüklerde ararsan Kınanmışlık. İtab ve serzenişlik. Rezillik ve rüsvaylık. Ancak, Muhammedî tasavvufta eşyanın haikatı sırrına ulaşımın verdiği sonsuz iman ve güven sonucu halkın onu pervasız görüp horlamasıdır. Hiçliği anlayışın verdiği Muhammedi teslimiyyet ve istikametteki sadakat ve ciddiyet.

Melâmet Hırkası:
Gerçek Muhammedî melâmi ölmeden önce ölür, secdesiz namazını kılar yani benlik Postunu kendisi yüzer ve kefen yerine Hırka olarak bürünür ki bundan sonra zaten Habibullah (sav) izinde yürünür….

Melik-i Muktedir KAYYUM: Varlığı, duruşu daim ve her şeye iktidarı olup gücü yeten melik. Tek İdareci..

Madde-Müdded : Mekan-zaman, hayat.

Muhtaç : İhtiyacı olan.
MEZKÛR : Anılan.
Mecbur : İcbar edilen, zorlanan.
MEŞHÛD : Şâhid olunan
MEŞHED : şehâdet yeri.
MESCÛD : Secde edilen.
MESCİD : Secde edilen yer.

Mâ-siVÂ: Ondan gayrısı. (Allah'tan) başka her şey hakkında kullanılan tâbirdir) Dünya ile alâkalı şeyler. ASLına SEViyelenmemiş fASL..

mEŞK: ASLın zuhuru, eserin icrası, AŞKın Yaşanışı..


MiRR: Zâhir ve Bâtın Rububiyyet Tecellîlerinin MuhaMMedî -RIZA-Rü’yet- RÜŞDüne ER-İŞ..

Mer’î: Basar-Basîretle GÖRmeğe âid olan. GÖRünür olu. fiilen gÖZle GÖRülen.

MEYY: Şarap, içki. Şehvet-Şehâdetin, Zâhir-Bâtın Sebebi…
mEYYhÂNe: ALıp-VERilen Her ÂN Nefesinin Şaehâdet ŞARÂBının Kâbe KÜPüdür.. SıRR-ı Sıfır SÂHiB SÖZÜnün SÂKİ SESdiri…

Mi'rac: Urûc Seferi-Rücû’ SEYRi..

Mâ-SİVÂ: ALLAH celle celâluhu’dan GAYRısı. Seviyelenememiş BİLElik.

Mihr: Aşk, şefkat, muhabbet. Güneş.

Mihr-i cAN: cAN Güneşi..Tökezitir : ayaklarını sürçtürür, düşürecek gibi yaptırır.


Müterebbî: Beden Terbiyesinde-bir MüreBBîden Terbiye Almışlık BİLmesi..
Mütezekkî: Nefis Tezkiyesinde-Akıl zekâlığı-tertemizliği BULması..
Müteayyib: Kalb Tasfiyesinde-İki Kapılı berzah KALBin ayıplardan ARInmışlık OLması..
Mütehharun: Ruh TeCLiyesinde-hakikat-ı MuhaMMediyye hararetindeki mâsivalıktan kurtuluş HÜRRlüğünde şehâdet YAŞAması…



MuhaMMeDî KeLâMî-yİZ!.. : RABBu’l- ÂLEMîN-in SÖZünü RaHMetenli’l- ÂLEMîN-in SESinden DUYduğumuz KeLâMuLLaHtan ASLa Ayrılmayız!..

MuhaMMeDî MeLâMî-yİZ!.. : DUYar ve UYarız.. Sünnet-i Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem dem de ASLa Ayrılmayız!..

MuhaMMeDî SeLâMî-yİZ!.. : Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in;
Şeriat-ı MuhaMMEd-de İNANÇına Sadakatla,
Tarikat-ı MuhaMMEd-de AMELine Samimiyyetle,
Mârifet-i MuhaMMEd-de AHLÂKIna Sabırla,
Hakikat-ı MuhaMMEd-de HÂLLerine SeLâMetle SALL ederİZ!
DâRu’s- SeLÂM ve Es SeLÂM da Oluruz İnşae ALLAH!..

MEŞK: AŞKuLLaHın Nur-u MîM Mazharında Mârifet-i MuhaMMediyye fASLının feyeKûN kaderini Yaşayış..


Miftah: Açan âlet. Anahtar. Kilidleri açan anahtar. Fetih Anahtarı. Nasrullah olan Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm ın Fethullah Anahtarı..
Aklımın erdiğinden Liseye geçinceye kadar benimle BİRlikte 7 kardeşin doğduğu ara bölmeli tek oda, üstü karaoğlan kavağı kirişleriyle kapanmış toprak damlı köy Evimizin kilid ANAHtarı hâlâ gözümün önündedir.
Bağa-bostana-tarlaya giderken; anamın, el tezgâhında en ince ipten rengarenk desenle DOKUnan ve beline sardığı ŞALın bağına bağladığı,
Bir karış-kalınca borunun bir ucunda 4 diş diğer ucunda bağlama tokası vardı..
Yedeği yoktu, gözümüz gibi bakardık ANAHtarımıza..

MÜRTEZÂ: Arapça bir kelimedir. Seçilmiş, beğenilmiş ve övülmeye layık olan, kişi demektir. İmam Ali kerremullahi veche’nin Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in buyurduğu lakabıdır ki;
İmam Ali kerremullahi veche, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e can bahasına RAZI Olmuş ve RAZI olunmuşlukta, lâzım-lâyık- münâsib ve kabul edilmişlikte MUSTAFA aleyhi's-selâm İsm-i Şerifine tek Mazhardır ebeden…


MiNâ: HaYYıt-ların MeYYit mEZBahası





Mi’Rac: Esfelin Ürucu-İlliyyin Rücu’u
MinHac: Sırat-ı Mustakîm, SıLa Yolu..


Mihrab : İnsanın nefsinin kendi benliğinden harab olduğu yer.
MiHRÂB: CÂmide KIBLe İmamın önduruş yeri ama, Harb eden de demek İKİliğiyle, “ben” liğini harab eden kimse de demektir…
Resim
Kullanıcı avatarı
Ahmed
Admin
Admin
Mesajlar: 1128
Kayıt: 27 Şub 2010, 02:00

Re: Muhammedi Melamette M harfi ile ilgili Kelimeler

Mesaj gönderen Ahmed »

Maksad-ı Aksâ: insanın yaratılış ve imtihan sebebi SON-UÇu İ’tikadın Temeli TEVHİD.. Muhammedî Şeriat İLMi…

Mesned-i Âlâ:El Ele kalb kalbe Diriden Diriye “Ellerinin üzerinde ALLAHın ELİ” Zinciri..Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemResim Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm Resim Hak Erenler Kâmili Resim sen ben mesnedimiz.. Amelin AYNen ASLına Sallı.. Muhammedî Tarikat Edebi..

Makam-ı Esnâ: en Parlak Makam.. MakaM-ı MahMud.. Hamd Merkezi.. BİZ BİR-iZ Kevseri.. Rıza RAVZAsı.. Ahmedî Ahlâkta OLuş..Muhammedî Mârifet İrfÂNı....

HÂLet-i HüSNâ: küb gibi Kâbenin BİLye gibi kavislenmesi Sırr-ı Sıfırı ve de Süveydâsı.. hâl içinde Hâl olup Yaşanmayanı yalan olan.. haBiBî HÂLi Yaşayışa İştirak Şehâdeti.. hakikat-ı MuhaMMediyye ERkÂNı…


Geçtiği konu : MuhaMMedi Tasavvufta 4'lü SİSTEMler!
***"En Kötü KÖRlük, gÖZünü GÖRmeyiştir!.." Kul İhvani
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: Muhammedi Melamette M harfi ile ilgili Kelimeler

Mesaj gönderen nur-ye »

MeLeKut: Rahimiyyet Tecellîsinde Kevniyyet Lutfunun MîMleşmesi.. Nur-u MuhaMMed teşekkülü başlaması.. Mülkiyyetin proje aşaması gibi Allahuâlem..
Meleklerin EMRullahla drekte ve kesintisiz Yaratan-yaratılan bağlantısı, sistemin enterkollekte-ortak bağlantısı oluşumu;

وَمَا نَتَنَزَّلُ إِلَّا بِأَمْرِ رَبِّكَ لَهُ مَا بَيْنَ أَيْدِينَا وَمَا خَلْفَنَا وَمَا بَيْنَ ذَلِكَ وَمَا كَانَ رَبُّكَ نَسِيًّا
Resim---Ve mâ netenezzelu illâ bi emri rabbik(rabbike), lehu mâ beyne eydînâ ve mâ halfenâ ve mâ beyne zâlik(zâlike), ve mâ kâne rabbuke nesiyyâ(nesiyyen): Biz (melekler) ancak Rabbinin emri ile ineriz. Önümüzde, arkamızda ve bunlar arasında olan her şey O'na aittir. Senin Rabbin unutkan değildir.”
(Meryem, 19/64)


Muhabbetün Fillâh:
Bizim Muhammedî teslimiyet ve ilâhî istikamette yolumuz sırât-ı müstakîm, ahlâkımız ve hâlimiz de Muhammedî olarak; HAKK (celle celâluhu)'ya ve halkına muhabbet mecburiyetimiz var. Hakkı ve hayrı ALLAH için severiz! Bâtılı ve şerri, işlendiğinden dolayı, ALLAH için sevmeyiz! Hakta ve sabırda ALLAH için vasiyetleşiyorum seninle... Hukuk ve sorumluluk âleminde yaşıyoruz! Hakk (celle celâluhu)'ya ve mahlûkatına karşı hududlar âleminde Muhammedî şuûra ulaşanlar olarak birbirimize hasbî hizmet, hürmet, merhamet ve muhabbetle emrolunduk ve mecbur kılındık... Ne yiyip ne içiyor, nasıl yaşıyor ve nasıl ibâdet ediyorsun bilmiyorum ve bana gerekmiyor da, sana ait hususî saha... Ancak, muhabbet ve dua umumî (genel) dir. ALLAH için islâhımıza ve iflâhımıza dua edip birbirimizi seversek, sevenleri ALLAH (cc) ayırmaz ve müşterek muhabbet kaynağımız Muhammed (aleyhi's-selâm)'la evvel-âhir-zâhir-bâtın "bile" kılar.




Me-Le-K-Lik: “KÛN feyeKÛN” YENİden YARATış KeVniYyetinin MuhaMMedî Hakikat NÛRu Mâ-SİVÂsı..
AKLen-NAKLen ->SıRRını SİL! ->HAKkta OL!. ->HAYrı YAŞA!.. İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!.
MîR: Amir. Bey. Baş. Kumandan. Vâli.
MevLÂ MîRi: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.
MâSİVâ: SEViyelenmemiş ŞEY.. CüMMle Yaratıklar.
MîM: zÂHİR-Bâtın MuhaMMedî Hakkikat..
MeşKuK: şekli, şüpheli. Kendinden şüphe edilen.
MERR: Def'a. Kerre.
ManSaB: akan Irmakların iLLÂ varacakları SON-UÇ DENizi..
MenBAĞ: Kaynak. Nimetin veya herhangi bir şeyin çıktığı yer. Suyun çıktığı yer. Pınar. NEB’.. NeBi.. BİLElik Başlangıcı..
MenBAĞ <-- AKIL --> MaNSaB.. gerisi boş laf…
MeŞK: Amel.

MâSİVâ: SEViyelenmemiş ŞEY.. CüMMle Yaratıklar.
MîM: zÂHİR-Bâtın MuhaMMedî Hakkikat..

Mikat: Bir iş için tayin edilen zaman veya yer. * Mekke-i Mükerreme yolu üzerinde hacıların ihrama girdikleri yer.
MücteBÂ: Seçilmiş. Kıymetli, ihtiyar olunmuş Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.
MîR: Beyefendi, İşi Bİlen...

mEYYhÂNe:ALıp-VERilen Her ÂN Nefesinin Şaehâdet ŞARÂBının Kâbe KÜPüdür.. SıRR-ı Sıfır SÂHiB SÖZÜnün SÂKİ SESdiri…
Mâ-siVÂ: Ondan gayrısı. (Allah'tan) başka her şey hakkında kullanılan tâbirdir) Dünya ile alâkalı şeyler. ASLına SEViyelenmemiş fASL..
mEŞK: ASLın zuhuru, eserin icrası, AŞKın Yaşanışı..
mEŞe: İçi kızıl atEŞ yanarDAĞ olan Hasan Dağı ormanın yemyeşil tek cins meşe ağacı..
mi’mÂR: İmar eden. Hüner sâhibi. İnşaat plânlarını yapan ve bunların kurulmasına bakan san'atkâr. Binâ inşa eden mühendis.
Mazhar: Bir şeyin göründüğü, izhar olunduğu yer. Çıktığı yer.
Masdar: Bir şeyin sudur ettiği (çıktığı) menba.
Menşe’: (Neş'et. den) Esas. Kök. Bir şeyin çıktığı, neş'et ettiği yer. Beslenip yetişilen yer.
Merci’: Merkez. Kaynak. Baş vurulacak yer. Müracaat edilecek yer. Dönülecek yer. Sığınılacak yer.

MîR: Beyefendi, İşi Bİlen...
meşk: aşkı işlemek işi..
MurÂD: MurÂDullah o kadar!..

MeŞReB: BİLElik RÜŞDü ŞuHÛDun MuhaMMedî ÇeŞMesi, MeZHeBinin-MeSLeKinin Fıtrî KEVSER KAYNAğı..Azîm HılkiYYet Havuzu-Havzası-Ravzası..

MaŞRaBa: işte bu çİLE ÇEŞmesinden SU İÇeBİLme TeVHiD TASI!..Kısacası HASlarHASı…
Resim
Cevapla

“►M◄” sayfasına dön