DR.Nurbaki NEFS Apsesi!
Gönderilme zamanı: 28 Eyl 2008, 13:39
DR. Haluk Nurbaki
NEFS apsesi nasıl açılır!
* Allah, insanı kendini bulsun diye göndermiştir. En büyük ilah-î murad, insanın Allah'ı bulmasındaki güzelliktir. Bu noktaya akılla gelmek mümkün değildir. Çünkü akıl, benzeri ve zıddı olmayanı kavrayıp, tanımlayamaz.
* Allah insana diyor ki: "Yeryüzünde gez, dolaş, ama beni ararsan, gönlünden bir pencere aç, seyredersin." Gönülden açılacak o pencere, fevkalade güç bir operasyon gerektirir.
* Nefs apsesi nazarla açılır ve ondan sonra sevgiden başka bir şey görmek mümkün değildir.
* Bu konudaki en büyük örnek, Hz. Mevlâna ve Hz. Şems'tir. Bu olay aslında insan gerçeğinin sahnede oynanması hadisesidir. Bu herkese bir ibret, gönül ve içten istek sahiplerine bir ümittir.
* Hz. Mevlâna ve Şems Hazretlerinin senaryosu, bir defa tekrar etmiş değildir. Allah'ın her müminde görmek istediği senaryosudur.
* Hz.Şems, gönül makinesini çalıştırmak için ameliyat eden bir cerrahtır. Cerrahın ustalığı kadar, hastanın sağlıklı olması da ön şarttır.
* Hz. Mevlâna ve Hz. Şems, 100 yıl boyunca hiç suç işlenmemiş bir ülkenin zarif toprağı üzerinde yetişmişlerdir. Onlar devamlı yaşıyorlar. Hz.Şems'in sırrı gönüllere aktığı an, Hz. Mevlâna'nın zevki ile birleşir.
* Yaşamak, gönülde zevk duymaktır. Sevmeyen, 'yaşıyorum' diye istediği kadar övünsün, onun canı yoktur, mevtadır.
* Yüce Kitabımızın ilk gelen âyeti 'OKU'dan ibaret değildir, ilmin öğrenilip öğretilmesiyle ve onun Allah tarafından verildiğini beyan ederek başlar. Çünkü insan okur ama ilim öğrenmeyebilir.
* "Subhane Rabbiyel Azîm" diyebilmemiz için ilmi, "Subhane Rabbiyel Alâ" diyebilmemiz içinde aşkı öğrenmemiz lâzımdır. Yani rükû'ya kadar ilim, geri kalanı aşk
* Bu gün ki ilim ve medeniyetin temelini işgâl eden tüm bilgiler dehadan çıkmıştır. Deha; Akl-_ı Küll'ün akıl noktasında yansımasıdır.
* Sıkıştıysanız: 1- Hher hadise de Allah güzelliğini görün, 2- Mümkün olduğu kadar verin, infak edin.
* Bütün güzellikleri görmek, ilim sayesinde olur. Allah güzelliğini görmek için, arayıp bulacaksınız.
* İlmin, Allah derdinden başka bir derdinin olduğunu düşünemiyorum. İlim, Allah zevkinin bir parçasıdır.
* Bizim uzay diye gördüğümüz şey, bir binadır. Biz bunu ancak bu devirde anlıyoruz.
* İslamiyet'in diğer dinlerden en büyük özelliği, Cenab-ı Hakk'ın dışında hiçbir kuvvet kabul etmemesidir. Yani şerler kendi kendine fiil meydana getiremez.
* Herhangi bir zulüm karşısında sükût, zulme iştiraktir.
* İslam toplum ahlâkının çok önemli kurallarından biri, haksızlığı cemiyette yaşatmamaktır.
* Maddeye tapmak, insanlarda kademe kademedir. Maddeye tapan kimse, kendisini maddeye ezdirir, mü'min ise kendini maddeye ezdirmemeyi öğrenecektir.
* Allah; "Siz kime isyan ediyorsunuz? Önü de, sonu da benim" diyor.
* Osmanlıların üç kıtaya açılmasının sebebi, zulmü kendi içlerinde ifna etmiş olmalarından gelir.
* Allah adamının örfü, büyüktür.
* Cesaretin en büyük tehlikesi, zulme karışmasıdır. Cesaret zulümden uzak kalırsa, imanın bir numaralı ışığıdır.
* Enfüsî manâda Sâkif diye isimlendirdiğimiz; Şeytandır. Salih Peygamber'de ruhu temsil eder.
* Cenab-ı Hakk, bizim kulluğumuzu ister. Kulluk sevgisi, ittikadır. Kuru kuruya Allah'ı sevmek olmaz.
* Allah, ibadeti, bizi sevgisine alıştırmak için vermiştir.
* Herkes, kendi nefsinin eziyeti altındadır. Nefs, insanın elini mutlaka tutar. Hiç değilse nefsin eline ara sıra vurmak lâzım.
* İnsan nefs putuna tapar ama farkında değildir. İnsanın kendisinden başkalarını da sevebildiğini de göstermesi için infâk etmesi lâzımdır.
* Asıl hain içimizde! Nefs, sensiz duramaz. "Seninle yokum" dersen, bak nasıl seninle gelecektir.
* Mekke'nin şerefi, Hz. Adem'den ve Hz. İbrahim'den önce, Fahr-i Kâinat Efendimizdedir. Allah, Sure- i Beled'de; "Sen O Belde'yi temsil ederken" ifadesiyle bunu anlatıyor.
* Hacc'ın temel ilkesi, Mekke'nin kutsallığıdır. Bu kutsallık, Efendimiz'den geliyor.
NEFS apsesi nasıl açılır!
* Allah, insanı kendini bulsun diye göndermiştir. En büyük ilah-î murad, insanın Allah'ı bulmasındaki güzelliktir. Bu noktaya akılla gelmek mümkün değildir. Çünkü akıl, benzeri ve zıddı olmayanı kavrayıp, tanımlayamaz.
* Allah insana diyor ki: "Yeryüzünde gez, dolaş, ama beni ararsan, gönlünden bir pencere aç, seyredersin." Gönülden açılacak o pencere, fevkalade güç bir operasyon gerektirir.
* Nefs apsesi nazarla açılır ve ondan sonra sevgiden başka bir şey görmek mümkün değildir.
* Bu konudaki en büyük örnek, Hz. Mevlâna ve Hz. Şems'tir. Bu olay aslında insan gerçeğinin sahnede oynanması hadisesidir. Bu herkese bir ibret, gönül ve içten istek sahiplerine bir ümittir.
* Hz. Mevlâna ve Şems Hazretlerinin senaryosu, bir defa tekrar etmiş değildir. Allah'ın her müminde görmek istediği senaryosudur.
* Hz.Şems, gönül makinesini çalıştırmak için ameliyat eden bir cerrahtır. Cerrahın ustalığı kadar, hastanın sağlıklı olması da ön şarttır.
* Hz. Mevlâna ve Hz. Şems, 100 yıl boyunca hiç suç işlenmemiş bir ülkenin zarif toprağı üzerinde yetişmişlerdir. Onlar devamlı yaşıyorlar. Hz.Şems'in sırrı gönüllere aktığı an, Hz. Mevlâna'nın zevki ile birleşir.
* Yaşamak, gönülde zevk duymaktır. Sevmeyen, 'yaşıyorum' diye istediği kadar övünsün, onun canı yoktur, mevtadır.
* Yüce Kitabımızın ilk gelen âyeti 'OKU'dan ibaret değildir, ilmin öğrenilip öğretilmesiyle ve onun Allah tarafından verildiğini beyan ederek başlar. Çünkü insan okur ama ilim öğrenmeyebilir.
* "Subhane Rabbiyel Azîm" diyebilmemiz için ilmi, "Subhane Rabbiyel Alâ" diyebilmemiz içinde aşkı öğrenmemiz lâzımdır. Yani rükû'ya kadar ilim, geri kalanı aşk
* Bu gün ki ilim ve medeniyetin temelini işgâl eden tüm bilgiler dehadan çıkmıştır. Deha; Akl-_ı Küll'ün akıl noktasında yansımasıdır.
* Sıkıştıysanız: 1- Hher hadise de Allah güzelliğini görün, 2- Mümkün olduğu kadar verin, infak edin.
* Bütün güzellikleri görmek, ilim sayesinde olur. Allah güzelliğini görmek için, arayıp bulacaksınız.
* İlmin, Allah derdinden başka bir derdinin olduğunu düşünemiyorum. İlim, Allah zevkinin bir parçasıdır.
* Bizim uzay diye gördüğümüz şey, bir binadır. Biz bunu ancak bu devirde anlıyoruz.
* İslamiyet'in diğer dinlerden en büyük özelliği, Cenab-ı Hakk'ın dışında hiçbir kuvvet kabul etmemesidir. Yani şerler kendi kendine fiil meydana getiremez.
* Herhangi bir zulüm karşısında sükût, zulme iştiraktir.
* İslam toplum ahlâkının çok önemli kurallarından biri, haksızlığı cemiyette yaşatmamaktır.
* Maddeye tapmak, insanlarda kademe kademedir. Maddeye tapan kimse, kendisini maddeye ezdirir, mü'min ise kendini maddeye ezdirmemeyi öğrenecektir.
* Allah; "Siz kime isyan ediyorsunuz? Önü de, sonu da benim" diyor.
* Osmanlıların üç kıtaya açılmasının sebebi, zulmü kendi içlerinde ifna etmiş olmalarından gelir.
* Allah adamının örfü, büyüktür.
* Cesaretin en büyük tehlikesi, zulme karışmasıdır. Cesaret zulümden uzak kalırsa, imanın bir numaralı ışığıdır.
* Enfüsî manâda Sâkif diye isimlendirdiğimiz; Şeytandır. Salih Peygamber'de ruhu temsil eder.
* Cenab-ı Hakk, bizim kulluğumuzu ister. Kulluk sevgisi, ittikadır. Kuru kuruya Allah'ı sevmek olmaz.
* Allah, ibadeti, bizi sevgisine alıştırmak için vermiştir.
* Herkes, kendi nefsinin eziyeti altındadır. Nefs, insanın elini mutlaka tutar. Hiç değilse nefsin eline ara sıra vurmak lâzım.
* İnsan nefs putuna tapar ama farkında değildir. İnsanın kendisinden başkalarını da sevebildiğini de göstermesi için infâk etmesi lâzımdır.
* Asıl hain içimizde! Nefs, sensiz duramaz. "Seninle yokum" dersen, bak nasıl seninle gelecektir.
* Mekke'nin şerefi, Hz. Adem'den ve Hz. İbrahim'den önce, Fahr-i Kâinat Efendimizdedir. Allah, Sure- i Beled'de; "Sen O Belde'yi temsil ederken" ifadesiyle bunu anlatıyor.
* Hacc'ın temel ilkesi, Mekke'nin kutsallığıdır. Bu kutsallık, Efendimiz'den geliyor.