Salat ve Selam Getirmek / Salavat Klibi

Rasulullah (s.a.v) Efendimiz üzerine Salâvât getirmek her müslümana farzdır.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Salat ve Selam Getirmek / Salavat Klibi

Mesaj gönderen meryemnur »

habibi yazdı:Resim

’’ O “ Gül ”, aşkın mihrâbıdır tende cânım “Gül” diyor,
Mihrâbıdır “Gül” uşşâkın âh eder bülbül diyor,
Tende cânım âh eder dil-beste gönül diyor,
“Gül” diyor, bülbül diyor, gönül diyor, Rasûl diyor.’’

(Yavuz Sultan Selim)

Salat ve Selam Getirmek

Resim


Hz. Peygamber ve diğer pey­gamberlere salat ve selam getirmek, onla­ra gösterilen bağlılığın, sevgi ve saygının bir tezahürüdür. Her zaman ve her yerde kolayca yapılabilecek bir vazifedir. Cenâb-ı Hakk'ın kullarına yapmalarını emrettiği ve kendisinin de yap­tığını ifade ettiği yegane şey salat ve selam getirmektir. Nitekim bir âyet-i kerimede Cenâb-ı Hakk, "şüphesiz Allah ve melekleri Peygam­ber'e çok salat ederler..." buyurmaktadır.

"Salat" kelimesi sözlükte"dua, namaz, rahmet" manalarına geldiği gibi kendisinden türetilen bazı fiillerde "bereket" manasına da gelir. Kaynaklarda birbirine yakın ve ortak anlamları ifade eden kelime, yerine göre bunlardan birine karşılık olarak kullanıl­mıştır. Bu sebeple konuyla ilgili Ahzab sûresinin 56. âyetine İbn Abbas, "Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'i bereketle kuşatırlar." manasını vermiştir.

Salat kelimesinin aslında
"rahmetle dua etmek" manasına geldiği, Allah tarafından yapıldığında "rahmet" , melekler tarafından yapıldığında "Allah'ın rahmetini istemek" demek olduğu belirtilmiştir3. Nitekim melekler bir şahsa salat getirirken, "Allah'ım O'nu bağışla, O'na merhamet et." derler.

Kuşeyri de bu hususta,
"Allah'ın insanlara salatı, onlara rahmet etmesi, peygamberlere salatı ise onlara şeref verme­si ve ziyade ikram etmesidir." der. Ayrıca, Ebu'l-Aliye "Allah'ın Peygam­ber'e salatı, O'nu meleklerin yanında övmesi; meleklerin O'na salatı ise, O'na dua etmeleridir." demiştir.

Sonuç olarak
"salat" , Allah'tan olunca rahmet, meleklerden olunca mağfiret-i ilahîyi istemeleri, müminler tarafından getirilince de hayırla dua etmek manalarına gelmektedir.

"Selam" kelimesi de ortak sayılan bir çok manaya gel­miştir. Daha önce zikredilen Ahzab sûresinin 56. âyetinde Hz. Peygamber'e salat gibi çok selam etmemiz de isten­mektedir. Selam, sözlüklerde Allah'ın ismi olarak kullanıldı­ğı gibi, selamlaşmak, kusurlardan beri olmak, emniyet ve sulh manalarına da gelir.

Salat ve selam getirmekten maksat, Hz. Peygamber'e tazimdir (O'nu yüceltme, saygı ifadesidir). Dünyada O'na yapılacak tazim, O'nun hatırasını yü­celtmek, dini yaymak ve sürekliliğini temine çalışmaktır. Ahirette ise sevabının çoğalması, ümmetine şefaatçi kılınması, el-Makamu'l-Mahmud'a (Livau'l-Hamd altında kurulan şefaat-ı kübra makamına) yükselmesiyle elde edeceği faziletinin devamına dua etmektir.

Diğer taraftan İbnu'l-Arabî der ki:
"Hz. Peygamber'e yapılan 'salat'ın faydası, onu yapana döner. Zira salat getir­mek okuyanın samimi itikadını ve niyetini, Peygamber'e sevgisini, taata devam etmesi ve hürmetini gösterir."

Salavat getirme, Hz. Peygamber'in ruhuyla irtibat kur­mayı ve O'nun nurundan istifade etmeyi temin eder. Zira sala­vat getirene Hz. Peygamber de bir misliyle salat eder (rah­met diler).


Kimlere Salat ve Selam Getirilir?

Salat ve selam sadece peygamberlere getirilir. Bu dualarla onlara hürmet edilmiş ve değer verilmiş olunur. Nitekim Cenâb-ı Hakk'ın ismi zikredilince de O'na noksanlıklardan tenzih ve takdisle tazim edilir. (Azze ve Celle veya benzeri dualar okunur).

Diğer pey­gamberler için çok kere
"Aleyhi's-Selam" cümlesi kullanılır. Diğer taraftan İslam büyükleri için de Allah'ın mağfireti ve rızası istenir10; (Yani sahabe için "Radiyallâhu Anhu- Allah ondan razı olsun", ulemâ için "Rahimehullâh- Allah rahmet etsin", evliya için de "Kuddise sırruhu- Sırrı pak olsun" gibi dualar yapılır).

Bu arada Hz. Peygamber'in kendisine salat okuyanlara karşılık olarak okuduğu salat ise dua etmesi manasına gelir. Nitekim O, bu konuda şöyle buyur­muştur: "Kim bana selam gönderirse o sırada Allah ruhumu bedenime iade eder de ben de O'na selam veririm." Ayrıca hadislerde salat ve selamı Hz. Peygamber'e ulaştıran vazifeli melekle­rin bulunduğu beyan edilmiştir.

Kendilerine Hz. Peygamber'le birlikte salat ve selam getirilen
"Al" hakkında farklı görüşler olmakla beraber, bu kelime ile dua yerinde bütün Müslümanlar; medh, övgü yerinde müttakiler; zekat alma husu­sunda, kendilerine zekat almak yasak olan Hz. Peygamber'in akrabalarının kastedildiği söylenebilir.


Salat ve Selamın Yeri ve Hükmü

Hz. Peygamber'e salat ve selam getirmek dinî bir vazifedir. Nitekim Cenâb-ı Hak bir âyet-i kerimede "Şüphesiz Allah ve melek­leri Peygamber'e çok salat ederler. Ey iman edenler, siz de O'na salat edin, tam bir teslimiyetle de selam verin." bu­yurur.

Salat ve selam getirmenin önemi ile ilgili bir çok hadis-i şerif vardır:

"Müezzinin ezan okuduğunu duyduğunuz zaman siz de onun gibi oku­yun ve Bana salat getirin."

"Kim Bana bir defa salat getirirse Allah O'na on defa salat eder, on hatası silinir, on derece yükseltilir."


Salavat-ı şerifeyi okumanın şefaate vesile olacağını, ismi­nin yazıldığı her yere salat ve selam yazmanın meleklerin istiğ­farına sebep bulunacağını, kıyametin dehşetinden O'na çokça salat ve selam okuyanların kurtulacağını bir çok hadis-i şerif­ten öğrenmekteyiz.

İsmini duyup da Hz. Peygamber'e salat ve selam getir­meyen kişi kınanmayı gerektiren kötü bir iş yapmıştır. Nite­kim bir hadiste, gerçek cimrinin Hz. Peygamber'e salat ve se­lam getirmeyen kimse olduğu beyan edilmektedir.

Aslında salat ve selam getirmek farzdır. Ömründe bir kere bunu okuyan bu vazifeyi yerine getirmiş olur. Bir mecliste Hz. Peygamber'in ismi zikredilince bir defa salat ve selam getirmek vacib, isminin tekrar edilişi sayısınca getirmek ise müstahabdır.

Namazda et-Tahiyyatu duasını okuduktan sonra salat ve se­lam getirmek de sünnettir. Dualar yapılırken hangi çeşit dua olursa olsun salat ve selam okumak hem mustehab hem de du­anın kabulüne sebeptir.



Salat ve Selam Lafızları ve Miktarları

Salat ve selam kelimelerinin ifade ettiği manaları ortaya ko­yan değişik lafızlar kullanıldığı gibi, değişik cümlelerle getirilen birçok salavat-ı şerifenin hadis mecmualarında yer aldığı dikka­timizi çekmektedir. Hadislerde zikredilen en kısa salavat-ı şerife "Allahürnme salli alâ Muhammedi'n..." lafızlarıdır. Salavât-ı şerifelerin toplandığı birçok eser vücûda getirilmiştir. Bunların en güzellerinde biri, en-Nevevî'nin "el-Ezkar" ıdır.

Çeşitli salavat-ı şerifeler arasında en çok okunan ve birçok hadis mecmuasında yer alan
"Salli ve Barik" salavatlarının manalarını kısaca şöyle açıklayabiliriz:

1."Allahümme salli alâ Muhammedin..." Yani, Allah'ım! Muhammed'in hatırasını yüceltmek, getirdiği dini yaymakla O'nu dünyada azametli kıl. Ahirette de O'na bol sevap ver­mek, ümmeti hakkında şefaatçi kılmak ve Makam-ı Mahmud'a yükseltmekle yücelt. "Ve alâ âli Muhammedin..." ve Muham­med'in âl'ine salat et, yani yücelt. "Kemâ salleyte alâ İbrahim'e ve alâ âli İbrahim'e..." Yani İbrahim'e ve âl'ına salat et­tiğin gibi. "İnneke hamidun mecidun". Yani sen en yüce hamd ve övgüye layıksın. Azamet ve Celâl sahibisin.

2. "Allahümme Bârik alâ Muhammed'in ve alâ Âli Muhammed..." Yani Allah'ım! Muhammed'e ve âl'ine bereketler, çokça hayırlar ve ikramlar eyle. "Kemâ Bârekte alâ İbrahim'e ve alâ Âli İbrahime..." Yani İbrahime ve âl'ine bereketler ih­san ettiğin gibi. "İnneke Hamidun, Mecidun" Yani sen en yü­ce hamde layıksın, azamet ve Celâl sahibisin.
Bu iki salavâtta da İbrahim (as)'ın ve âl'inin zikredilmesi O'nun Ulu'l-Azm denen Peygamberlerden olması ve Kâbe'yi yeniden yapmasından dolayıdır. Ayrıca O'nun Kâbe'yi yaparken Ümmet-i Muhammed'e yapmış olduğu duaya, benzeri bir karşılık vermek içindir.

habibi yazdı:

-alıntı
En son meryemnur tarafından 30 Ara 2009, 21:52 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم

O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..…

Ahzâb Sûresi, 6
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen habibi »

Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin
Abdike ve
Nebîyyike, ve
Rasülûke ve
Nebîyyi’l-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi vessahbihi ve ümmetihi...


ALLAH razı olsun rahmet bulasınız .....

sancagının altında gölgenen seçkin kulu eylesin RAHMAN İNŞALLAH cümlemizi...

ümmetiii...ümmetiii... ümmetiii...zümresine dahilolabilmek duasıyla
....


[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Mesaj gönderen meryemnur »

habibi yazdı:sancagının altında gölgenen seçkin kulu eylesin RAHMAN İNŞALLAH cümlemizi...

ümmetiii...ümmetiii... ümmetiii...zümresine dahil olabilmek duasıyla
Âmîn, güzel gönüllü, güzel isimli Habibi CANımız BİZ BİRlikte, SEVgiyle İNŞAALLAH..

Resim


Salavat Klibi


İzlemek için :



yada




Resim

Sen yağmurun annesi ey Sevgili
Muhabbetin bin yağmurdan serin
Sen yağ ki çöl doysun,
Çöl doysun ey Nebi
Sen hüznün tesellisi ey
Sevgili
Tebessümün sonsuzluğun müjdesi
Sen gül ki gül gülsün,
Gül gülsün ey Nebi...



Resim


Sensin varlığın incisi ey Sevgili
Yüzün Senin güneşler incisi
Sen gel ki AŞK OLsun,
AŞK OLsun ey, ey Nebi...



Resim


Biz Hep Seni Sevdik
Seninle Sevdik
Seninle Sevildik
Seninle Sevindik
Biz Hep Seni Sevdik...



Resim
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم

O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..…

Ahzâb Sûresi, 6
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Mesaj gönderen meryemnur »

Resim

Resim
En son meryemnur tarafından 31 Ara 2009, 10:15 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم

O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..…

Ahzâb Sûresi, 6
Kullanıcı avatarı
habibi
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1059
Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen habibi »



“Server-i âlem sana âşık olup da, yanarım!
Her nerede olsam o güzel cemâlin ararım.

Kâbe kavseyn tahtının sultânı sen, ben hiçim.
Misâfirinim dememi saygısızlık sayarım.

Her şey cihânda senin şerefine yaratıldı,
Rahmetin bana da yağsa, o ân olur bahârım.

Acıyıp bir bakınca, ölü kalbler dirilttin,
Sonsuz merhametine, sığınıp, kapın çaldım.

İyilik kaynağısın dermanlar deryâsısın!
Bir damla lütfet bana, derde devâsız kaldım.

Herkes gelir Mekke’ye, Kâbe, Safâ, Merve’ye,
Ben ise senin için, dağlar tepeler aştım.

Saâdet tâcı giydirildi, rüyâda başıma,
Ayağın toprağı serpildi yüzüme sanarım.

Ey Câmî hazretleri, sevgilimin bülbülü!
Şiirlerin arasından, şu beyti seçtim aldım:


“Dili aşağı sarkık, uyuz köpekler gibi,
Bir damlacık umarak, ihsân deryâna vardım.”

Ey günahlılar sığınağı, sana sığınmaya geldim!
Çok kabahatler işledim, sana yalvarmaya geldim!

Karanlık yerlere saptım, bataklıklara saplandım,
Doğru yolu aydınlatan, ışık kaynağına geldim.

Çıkacak bir canım kaldı, ey bütün canların cânı!
Uygun olur mu söylemek, cânımı fedâya geldim.

Derdlilere tabîbsin, ben ise gönül hastası,
Kalb yarama devâ için, kapını çalmağa geldim.


Cömerdlerin kapısına, bir şey götürmek hatâdır.
Basmakla şeref verdiğin, toprağı öpmeğe geldim.

Günahlarım çok, dağ gibi, yüzüm kara, katran gibi,
Bu yükden ve siyâhlıkdan, tamâm kurtulmağa geldim.

Temizler elbet hepsini, ihsân deryândan bir damla,
Gerçi yüzüm gibi kara, amel defterimle geldim.

Kapına yüz sürebilsem, ey cânımdan azîz cânân
Su ile olmayan işler, hâsıl olur o topraktan.”

Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammedin
Abdike ve Resulike Nebiyyin Ümmiyyin ve Ala Ali Seyyidina Muhammed


(Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin Medineyi Münevvereyi ziyaretlerinde aşk ve muhabbetle farsça kaleme aldığı Kaside-i Muhammediyye’si.. )
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Resim


BENim SEVmem yetmez SEVmelere SENi...
CEM'in SEVgisiyle BİR kabûl et SEVgimi...
Resim
Cevapla

“►Salavat-ı Şerifeler◄” sayfasına dön