****D-Ö-R-T O-K-U-L****

KUL İHVANİmİZin DİVANından 2'li sistemden 12'liye kadar Sistemlerimiz!
Cevapla
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

****D-Ö-R-T O-K-U-L****

Mesaj gönderen aNKa »

Resim

****DÖRT OKUL****

Bil ey nefsim! Sana "SÖZ"üm; ciddiyettir işin başı
"TESLİM" ol, "SADAKAT" göster; bırak şimdi üçü beşi
"SAMİMİYET", gayret ile "KESBÎ", "VEHBÎ", "HASBÎ" hizmet
"SELAMET"tir işin sonu "SABIR" deler dağı taşı...
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Resim

"SEN" "ŞERİAT"la başla ki; "TARİKAT"ta "PİR"e yakın
"İLM"i "BİL" "İLME'L-YAKÎN"; "İRADE"yle "BUL" "AYNE'L-YAKÎN"
"SOHBET" "İDRAK"ına var; "İŞTİRAK" için "SAV"'a hürmet
"MARİFET"li "OL" "ZEVK"len; "HAKİKAT" "YAŞA" "HAZZ"a bakın...
En son aNKa tarafından 31 Mar 2009, 22:10 tarihinde düzenlendi, toplamda 8 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »



"İMAN" et ve "TÂBİ" ol ki; "AMEL", "AHLÂK" "HABLE’L-YAKÎN"
"İTÂAT"li "HÂL"in olsun; "ALLAH" için "HAKKE’L-YAKÎN"
"ÜZME" "ÜZÜLME" "SEV" "SEVİL" aşık; yapma kendine zulmet
Tahammül et ki, “ZOR YOL”dur bu; kolay sanma sakın...
En son aNKa tarafından 14 Eki 2008, 18:42 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »

Kıymetli Candost Ankakuşu;

Yazdıklarını okuyunca bir an siteye ilk girdiğim günler aklıma geldi. Senin bize verdiğin destek için teşekkür ettiğimde "Bu yapılanlar kervana hasbi hizmet içindir. Biz hizmet için varız." demiştin.

Mütevazi olmada yarışan Marifeti HAKK'tan bilen Kemalat yolunun YOLcusu ve HİZMETÇİSİ kardeşim. O günlerdeki konuştuklarımıza bir bakıyorum da... Son günlerde ne de güzel yazmışsın "MEVLAM NE EYLERSE GÜZEL EYLER"Ne de deruni anlamlar yüklü değilmi BU AN-layana... Mevlam ne de güzel eyledi değil mi.?

Muhammedi Muhabbetlerimle...


Es Selam
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
MBurak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 415
Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen MBurak »

Bu zevklerin devamını da bekliyoruz değerli Abim!
Az sözle, çok şey ANlatmak...
Gönlüne ve Eline Sağlık..
OL HAKK'a Emanet, Kal Muhabbetle, Ves'selam...
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Vealeykümesselam Allah’ın güzel Kul’u değerli Can Abim ve adı güzel kendi güzel kardeşim MBurak
O güzel sözlü iltifatlarınız için teşekkür ederim
Ancak tek sermayemiz Sadakat ve Samimiyet olan bu Hasbi Hizmet kervanında
BİZ de BİR olma çaba ve gayreti içerisinde birbirimizle sadece omuz omuzayız inşaallah
Birbirimizin ne altında nede üstünde değil tesbih taneleri gibi yan yana ve sadece birbirimizin hizmetçileriyiz
Çok uzun zamandır tabi gereğince çeşitli dünya telaşı içerisinde sitemizdeki kardeşlerimizin yazılarını ve zevklerini sadece takipteydim
İmkanlarımız yettiğince çeşitli zevklerle yine beraber olacağız inşallah
Tabi burada şunu da demek isterim ki çok şey bildiğim veya bildiğimi tam manasıyla amel ettiğim söylenemez lakin sadece zevk ediyorum
Değerli Kul İhvanimizin çokça değindiği 4 sistemide zevk edeceğiz inşaallah.
Büyüklerimizin ve kardeşlerimizin de katılmalarını ve değerli düşüncelerini öğrenmek isterim
Birbirimizden çok şey öğreniyoruz
İmkan ve istidatlarımız dairesinde bilmeye öğrenmeye azim ve gayret gösteriyoruz
Her şeyi bilmemiz veya anlamamız gerekmediği gibi sadece lazım ve layık olanı öğrenmek en iyisidir diye biliyoruz
Çok zamandır şunu düşünüyorum ki; bir insan kendi kimlik ve kişiliğini iyi bilmesi ve kemalatta ilerlemesi için her şeyden önce içini temizlemesi gerekmektedir
Ben çoğu kez yazarak öğreniyorum ki TEMİZLEME FORMÜLÜ adı altında bir paylaşım yazmıştım. Ondan sonra daha iyi öğrendim ki önce bizdeki genetik ve dış etkenli yanlışlıkları belirleyip onları temizlemesi gerekmektedir
Değerli Kul İhvanimizin bu bayramdaki beraberliğimizde de yinelediği şu sözlerini paylaşmak isterim:

“Kötü insan yoktur. Bir insanın ancak işi kötü olabilir. Kötü bir iş yaptığı için o insana kötü denmesi Allahü zü’l-Celâl’in yarattığını beğenmezlik sayılır ki bu yanlıştır. Örneğin bir insan hırsızlık yapmışsa sadece yaptığı iş kötüdür.”
BİZler Muhammedi merhamet, muhabbet ve hasbi hizmete mecbur olduğumuzu unutmamalıyız
Tabi ben konuşmayı pek beceremediğim için nerden nereye geldik.
Neyse. İnşaallah 4 okul adı altındaki zevklerimiz devam edecek çünkü 4 lü sistem cidden çok hoş.

Muhammedi muhabbetler dilerim.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Resim

"İLK" ve "ORTA OKUL", "LİSE" ve "ÜNİVERSİTE" gibi
Eğitim ve Öğretimdeyiz, sanki kampüste gibi
"ŞERİAT"ı, "TARİKAT"ı, "MARİFET"i, "HAKİKAT"ı
“MUHAMMED”iyye Okulunda “BİZ”ler Güldeste gibi...
En son aNKa tarafından 14 Eki 2008, 18:44 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Kemâle ermek için; kulun, kulluk "GAYRET"i ile
Allah Dosdlarının "HİMMET" ve himâyetkâr eliyle
Rasulullah'ın şerefli "ŞEFÂAT"ı şarttır ancak
Allahü zü’l-Celâl’in mutlak "HİDÂYET"ini dile...
En son aNKa tarafından 14 Eki 2008, 18:40 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
sdemir
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 487
Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen sdemir »

Mburak bildirmiş
Bu zevklerin devamını da bekliyoruz değerli Abim!
Az sözle, çok şey ANlatmak...
Gönlüne ve Eline Sağlık..
OL HAKK'a Emanet, Kal Muhabbetle, Ves'selam...
Aynen katılıyorum kardeşimize devamını dilerim. Muhabbetle!
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

"İLİM" ve "EDEB" “SU”yunda, Muhammedi "ŞUÛR" ve "NÛR"
"İRFAN" ve "ERKAN" ile Muhammedi "SÜRÛR" ve "ONUR"
"BİL"mek, "BUL"mak, "OL"mak için “İLK NOKTA”ya dönmek gerek
“DUY”up “UY”madan aNKa, nasıl "YAŞA"nacakmış huzur...
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Derler ki: “Cehaletini arın, Kemâlâtı bürün”
Kademeler sırasıyla, ne hemen uç! ne de sürün!
"BUZ"u "ERİ"t, "SU" ol "AK"; “SAV sınırı”nı geçme anka
“SAV” "YÜKSEL"tirse "BUHAR", "RAHMET" için "BULUT"u görün
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim
''DÖRT sistem;

aracı değil PARÇAdır-UZUVdur..
CENİN gibi düşünün..
Her organ yerini bulunca RÜŞDe ER-ER..
MÜRŞİD Muhammedi ise süt annesi Halime gibidir kişiye sütü helaldir...
Değilse Ebu Lehebin karısı gibidir ve sütü haramdır!..''

Kulihvani
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

"ŞERİAT"ta Kur'an - Hadis öğren SAV'ın "AKVÂL"ini
"TARİKAT"ta tatbik et ki Rasulullah(s.a.v.) "A'MAL"ini
"MARİFET"-i Muhammed'dir "AHLAK"ı hulku'l azimdir
"HAKİKAT"i müstesna bil Rasulullah(s.a.v.) "AHVÂL"ini...
Resim
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »

İnsanın tevhid tekemmülündeki 4 aşama:

Baş öğretmen, baş hizmetçi, baş Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in “ Şerîat ” ında " Söz " esastır.
Sözle baş gider, sözle baş kurtulur.
Sözle müslim, sözle kâfir olunur.
Zâten tevhid tekemmülü de Elest Meclisi'nde verilen " Ahdullah " ilk sözün son nefese kadar isbatı değil midir?..

“ Tarikat ” ta " Sohbet " esastır.
Sahiblik, sahabelik (sahib çıkma ve sahib çıkılma), arkadaşlık, hakta ve hayırda bilelik.
Ehl-i Sohbet meclislerindeki hikmet sofraları aşk aşının kaynadığı kudsî ocaklardır.
Bu yüzden Anadolu’muzda, sönmeyen Hakk Erenler Ocakları tüter durur..
Gönülden gönüle yol bilir, yol bulur, yol olur nice Hakk Âşıklarımız…

“ Mârifet ” te " Zevk " esastır...
Sözün sohbete, sohbetin öze akışı ve işlemesi...
Basarın, basîret oluşu...
Aranılanın, özde bulunuşu...
Anlatılamayanı yaşayış...

“ Hakikat ”te " Hazz " esastır...
Haz ise lahutî bir lûtf ü ihsân olup "diyen bilmez-bilen demez" denilmiştir.
Sır saklamak da denilen " hâl " dir.

Kulİhvani

[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Allahü zü'lCelal senden razı olsun kul abim. Bende dün yazdığım dörtlüklerin hangi kaynaktan nerelerini okuyarak zevklendiğimi yazmayı düşünüyordum ki sen bir tanesini yazmışsın.
Ellerine emeğine sağlık güzel abim.

En son dörtlükten başlayalım inşaallah:


"ŞERİAT"ta Kur'an - Hadis öğren SAV'ın "AKVÂL"ini
"TARİKAT"ta tatbik et ki Rasulullah(s.a.v.) "A'MAL"ini
"MARİFET"-i Muhammed'dir "AHLAK"ı hulku'l azimdir
"HAKİKAT"i müstesna bil Rasulullah(s.a.v.) "AHVÂL"ini...

Dörtlüğü yazmadan önce okuduğum yer:

Canımın çıplak ve bîçâre olduğu bir hâl içinde;
Efendimiz, Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'e:
"Efendim!.. şerîatın, tarikatın, mârifetin ve hakikâtin nedir?..
O kadar çok okudum, dinledim ve düşündüm ama aklım fikrim karıştı, herkes bir şeyler söylüyor:
"Benim söylediğim haktır, benim şeyhim senin şeyhini döver! vs." diyor..
Çok şeyler söyleyip insanlara yaptırıyorlar...
Hâliyle insanlar ölüm denizine akan sular gibidirler, akılları da vardır ve âhirete de inanıyorlar...
Ne yapacaklarını şaşırdılar!...
Değerli dostların tarikat pîrlerimizin yollarının şu zamandaki temsilcilerinin çoğunun ense kulak yerinde ama evliyâ mı eşkiyâ mı belirsiz!...
O yolları zabtetmişler...
Babadan oğula değil de, doğmamış torunlarına "mübârek"lik mîrâsı bırakıp Gavs-ı Azamlık tacı giydirip tahtı veriyorlar!...
Şahsî ve nefsî hırsların pençesindeki tasavvuf can çekişirken, senin gerçek dostların; dağlardaki andız ağaçları gibi hüdâ-i nâbit (bozuşmamış) Muhammedî âşıkların ise halkın elbisesini giyip, aralarına karışıp gizlendiler...
Meydan merhametsiz ve muhabbetsizlere kaldı.
Kader kaderullah, âhir zaman!..." gibi sözlerle sızlandım.
Neticesi; gönül defterime yazılan:
"
Akvâlî Şerîatî
A'mâlî tarikatî
Ahlâkî mârifetî
Ahvâlî hakikatî."
Buyurduğu ilhâm oldu.
Ve benim anladığım ise:

1- Şerîat-ı Muhammedîyye : Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in vahyî sözleridir. Âyet ve sahih hadislerdir.
2- Tarikat-ı Muhammedîyye : Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in amelleri, fiilleridir, sünnet-i seniyyesidir.
3- Mârifet-i Muhammedîyye : Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ahlâkıdır. Hulki'l-azîm. Ahlâkullah...
4-Hakikat-i Muhammedîyye : Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ahvâlidir. "Kâbe kavseyn" vs. gibi söze sığmayan ve yaşanınca anlaşılan özel hâllerdir.
Muhammedî olduğunu gerçek anlayan kişinin;

Söz, Fiil, Ahlâk ve Hâl lerini Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e uydurması lâzımdır ve şarttır.
Kulluk imtihanının aslı astarı da budur.
Uyandırmak...


Kaynak: Kul İhvâni Divanı - Tasavvuf - İnsan - İnsan hâlleri
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... ge&pid=947

Muhammedi Muhabbetler dilerim...
Resim
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »

Can kardeşim Ankakuşu;

Cereyan aynı yerden olunca senin yüreğinden geçenler bize de yansımada. Böyle olunca sen ben ortadan kalkıyor. BİZ hepimiz BİRİZ noktasına ulaşılıyor. Acizane biz bunu böyle algıladık. BİZE de yazdırıldı sabaha karşı.

Es SELAM


[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Kemâle ermek için; kulun, kulluk "GAYRET"i ile
Allah Dosdlarının "HİMMET" ve himâyetkâr eliyle
Rasulullah'ın şerefli "ŞEFÂAT"ı şarttır ancak
Allahü zü’l-Celâl’in mutlak "HİDÂYET"ini dile...
Dörtlüğünü zevk ettiğim yer:

Kemâlâtın (tekemmülün) formülü:
ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL'in mutlak hidâyeti,
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şerefli şefâati,
Allah dostlarının himâyetkâr himmeti ve o
Kulun; âciz, fakîr, zelil ve âlîl oluşunu anlayıp göstereceği kulluk gayretidir.
ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL'in hidâyeti,
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şefâati,
Pîr'in himmeti ve
Kulun gayreti buluştu mu, buna Kemâlât Tevhidi diyoruz...
RABB'imiz (celle celâluhu) bizlere de nâsib buyursun... Âmin...
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... ge&pid=947
İnsan halleri - Zil Zurna Sarhoşlar
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

İLİM - İRADE - İDRAK - İŞTİRAK

İştirake ulaşabilmemizde basamak olan ilim, irade ve idrakı iyice anlayabilmemiz için:
a-) İLİM : İlk önce fiziki bir örnekle arz edeyim ki size bambaşka renkte, kokuda, tadda ve hâlde bir çay ikrâm ediyorlar.
Siz de: "doğrusu ben, bu şeyi tanımıyorum, neyin nesidir?" diyorsunuz haklı olarak...
Onlar da; size doğru olarak A'dan Z'ye bu çayın tüm özelliklerini, fayda ve zararlarını anlatıyorlar.
Bu çayla ilgili her türlü "İLİM"i veriyorlar, dinliyorsunuz ve anlıyorsunuz.
.
b-) İRADE : Size verilen bu ilim ışığında aklınızla, fikrinizle "İRADE" ediyorsunuz.
İrade: insandaki hayrı-şerden, hakkı-bâtıldan, İyiyi-kötüden, güzeli-çirkinden ayırabilme melekesidir.
Enine boyuna düşüyorsunuz.
Faydasını ve zararını iyice hesab ediyorsunuz...
Ölçüp tartıyorsunuz.
Bunun içilmesi benim yararımadır, diye kesin bir karara varıyorsunuz.
.
c-) İDRAK : Vardığınız bu kesin kararı doruğa çekiyorsunuz.
"İDRAK" ediyorsunuz...
Bu kararınızın üstünde bir karar sizin için geçersizdir.
Nasıl ki parmağınız sizin iken, dünyadaki bütün insanlar bir araya gelip "bu parmak senin değildir, keseceğiz!..." deseler...
Ne derlerse desinler cevâbınız tek ve "asla, kesemezsiniz!..." dir.
Çünkü bu konuda özünüzün idraki kesindir.
Kalbiniz kani'dir ve asla değişmez...
Çayın bardağı dudağınızda ama ayrı ayrısınız çünkü henüz içmediniz... Öyle ya; çayı içtim diye kağıda yazmak veya çayı içtiğini söylemek başka, çayı yudum yudum içmek başkadır...
.
d-) İŞTİRAK : Bardakla dudağın arasındaki çayı gırtlaktan aşağı aşırmak "İŞTİRAK" tir...
Artık senin her zerrende çay vardır...
Sen çaysın, çay da sen oldu...

Sen bende, ben sende gibi,
İkimiz bir tende gibi,
Güle de can, dikene de,
İHVÂNÎ'm, gülşende gibi...

.
İşte çayın tevhid tekemmülü ve tahkik tevhidi...
Bu ise tasavvufun temelidir ve gerisi teferruatıdır...

Azîz kardeşim!
Bunun böyle olduğunu bir kitabdan mı okudum, birisinden mi duydum veya oturup düşünüp taşınıp uydurdum mu?...
Hayır... Cevâbını vermeden önce bir hususu unutmadan arz edeyim: İHVÂNÎ: ruh kardeşi demiştim...
Ruh kardeşleri dünyevî kirlerden ârî ve ebedî hayatın dünyadaki misâfirleridir. İHVÂN ise hamimî ve samimî kardeşler olup aralarında riyâ ve yalan olmaz.
Hakk (celle celâluhu) korusun, var ise; bırak gitsin!...
Sanırım 1986 yılları idi...
O zamanlar çile çömleği çatlaktı...
Altı yönden Aşk yağardı özümüze, özümüzde kaynayan acılar buhar olarak dönerdi gözümüze...
18 saat süren Antalya yaz gündüzünde 3 ay oruç tutar, ağlar, çağlardım!...
Sonuç hep sıfırdı!...
ALLAH (celle celâluhu)'ımla başbaşa...
Kimse beni dinlemez, dinlese de anlamazdı...
"Neden bir sonuca ulaşamadım!" diye kendi kendime kahrederdim...
Sonunda sevgili Sahibim Azîz Efendim Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ilticâ' ettim...
Şu hâl zuhûr etti:
.
Harem-i Şerîf'in içindeyim...
Kâbe'nin kapısının önünde bekliyorum...
Harem'in içi çaka çaka insanla dolu ve ayak basacak yer yok...
Herkes ihramlı, bir ben sivilim.
Benim dışımdaki insanlar mumya heykelleri gibi olduğu hâlde bekliyorlar. Hiç hareket yok.
Biraz sonra Hacerü'l-Esved'in önündeki kırmızı çizginin öbür ucundaki merdiven başında bir zât belirdi. Kâbe'ye doğru geliyordu...
Herkesten 40-50 cm daha uzunca idi.
Yürüdükçe yol açılıyor, sonra kapanıyordu...
Ay yüzlü, ceylan gözlü, kirpikleri kıvrık ve hançerîydi.
Ömrüm boyunca kadın olsun erkek olsun böylesi bir güzel yüz görmemiştim.
Kâbe kapısı önünde 2-3 metre çapında bir boşluk vardı.
Oraya kadar geldi ve: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'i soran kimdi?" buyurdu.
Sessizlik oldu...
.
Sonra ben: "Benim, efendim!" dedim.
"Tanıyor musun?" buyurdu.
"Evet, ama burada yok efendim." dedim.
"Ben ashabın Alî'si ve ulusuyum, sorunu bana sor" buyurdu.
Ben de her zamanki el kol hareketim de dahil:
"Efendim, uğraşıyoruz, çabalıyoruz ama olmuyor!" dedim.
İmâm-ı Alî (keremullahi veche) "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), bize ibâdet ettirirdi..." buyurdu.
Ben ise: "Efendim, biz de ibâdet ediyoruz, elimizden geleni yapıyoruz ama olmuyor!" dedim.
Bu konuşmalar sırasında Hicr-i İsmail hizasına gelmiştik.
İmâm-ı Alî (keremullahi veche) efendimiz, Hicr-i İsmail kapısında durup sağ elinin işâret parmağı ile Rükn-i Yemânî köşesinin önünü işaret edince orası açıldı, boşaldı ve aydınlandı.
"Şurada; İlim, İrade ve Ahlâk üzerine ibâdet ettirirdi!..." buyurdu.
Günlerce düşündüm bu hususu.
Sonraki zaman içinde neden 4 lü sistemde değilde 3 lü diye düşünüyordum.
Ve "Ahlâk" nedir diye takılmıştım.
Bir davranış, ne zaman gerçekten ahlâk hâline gelirdi...
Bir zaman sonra imâm-ı Alî (keremullahi veche) efendimiz; "Ahlâk; idrak ve iştirâktir!" buyurdu.
Ben İmâm-ı Alî (keremullahi veche)'den bâde almış âşıklardanım...
Meşrebim Muhammedî, Aşkım Şahî'dir.
Aşk şarabım, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den, kadehim (bâdem) Alîyyü'l-Murtaza (keremullahi veche) dendir.
Neticede 4 lü sistem yerine oturdu.
İlim - İrade - İdrak - İştirak...
İlimsiz - İradesiz - İdraksiz - İştiraksiz bir ibâdet ve itâat olur mu? olursa öylesine olur!...


Kul İhvâni Divanı-Tasavvuf-İnsan
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... ge&pid=948
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

ResimZORda YOLumuza Sadık ve Samimi CANım zevkle takip etmekteyim. GÜZELliklerini. Hızını kesmesin şer olanlar hızla ilerle dileklerimle

''DÖRT -OKUL'' Öğretimi-eğitimini almaya çalıştığımız bu ANımızda Rabbım muhavfak ETsin duası içindeyiz. DÖRTlü güzellerde SEYRin hızlansın inşaallah.

“Ey Rabb’ımız!
Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin!”
duana kat! (Tahrîm 66/8 bkz).

Bilinçsiz ve daha sonrasında bilinçlenme sürecinde üstteki ayet güzeli bana TERCİHimde HEDEFimi belirletti. Tefekkürlerimizi ilerletince ''NİMETin TAMAMI'' Resulallah sav Efendimin bir hadisinde okuyunca gözlerimiz aşıldı anlamı bizim için daha da anlamlı oldu. Anlaşılır oldu anlıyacağın CANım. TAMAM olması içinde KULun gayretinin üst seviyelerde olması gerekmektedir her zaman yazdığımız bir söz vardır İLAH-i İLİM boş zamanları değerlendirme olmaz-olamaz. Sisteminde kişinin CİDDİYETi BAZ alınır. UYANIŞa doğru Kişiden ''NASUH TÖVBESİ'' (TAHRİM-66) yapması istenecektir.

TERKETTİNLERİN İLE İLERLERSİN
Terk edemiyorsan terk edilirsin diyor HAKK DOSTlarımız!



''Dörtlüğünü zevk ettiğim yer'' diyorsun bizde tekrarladık yeniden önemini arz etmek için.

Kemâlâtın (tekemmülün)(ANA) formülü:

ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL'in mutlak hidâyeti,
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şerefli şefâati,
Allah dostlarının himâyetkâr himmeti ve o
Kulun; âciz, fakîr, zelil ve âlîl oluşunu anlayıp göstereceği kulluk gayretidir.

DERVİŞin sermayeleri olan 4İ ve 4S de nasibi olanlara kısmetlerimiz tez ulaşsın.

İLİM - İRADE - İDRAK - İŞTİRAK

SADAKAT-SAMİMİYE-SABIR VE SELAMETte

İNŞA SEBEBi hörmetine SONUÇa ulaştırsın BİZi ALLAHım!....

MUHAMMEDi MuHABBetimİZle....
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Çok değerli büyüğüm sevgili CANımız Nur-ye hanım.
Sizin benim üzerimde hakkınız çoktur. Bir arayış ve bilinçsizlik hallerimdeyken bana hizmetçilik ederek birbirimizin hizmetçisi olduğumuzu zamanında çok iyi gösterdiniz. Hala da göstermektesiniz şükür tanıştırana.
Tefekkürün önemini tekrarladınız defalarca.
Kendindekini aktarmak yerine insanın kendi içindekini çıkarmayı amaçlayarak yol yordam gösterdiniz.
Kimin kim, neyin ne olduğunu sanki bulmaca çözdürür gibi ipuçları vererek öğretmeye ve istikamettekini göstermeye çalıştınız defalarca.
Bu zor yolda ciddiyetle gayretin nasıl olacağını gösterdiniz halinizle.
Msn sohbetlerimizde boş sözlerden kaçınarak devamlı ödevler verip tefekküre yönelttiniz zamanında.
Ve her zamanki gibi bugünde bana cesaret verdiniz teşekkürler.
Sizi Allah için çok seviyorum.
Allahü zü'l-Celâl ve Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz sizden razı olur inşaallah...

Dörtlü güzellerin kaynağı belli devamlı surette söylüyoruz. Kulİhvani Divanında çokça geçer bu güzeller. Bende acizane dörtlüleri dörtlüklerle zevk etmeye çalışmaktayım. Bu güzeller öyle güzelki hepsi birbiriyle uyumlu ve sistem hayatta herzaman karşımıza çıkabilecek şeyler. Soyut olarak algılanmasın. Ve renklerin diline dikkat etmenizi rica ederim.
Bu DÖRT OKUL adlandırması ise Divanda Kul İhvanimizin belirttiği üzere Şeriat-Tarikat-Marifet ve Hakikat-ı Muhammediyye okulu aynı İlkokul-Ortaokul-Lise ve Üniversite gibi olması. Bizim işimiz olan İlahi İlim Öğretimi ve Muhammedi Edep Eğitimini tamamlarsak sonraki aşama olan İrfan ve Erkan ise bizzat Rasulullah (s.a.v.) Efendimizin işidir. Şeriat ve Tarikat ile Marifet ve Hakikatta bu şekildedir diye biliyorum. Çünkü kişi Şeriat ve Tarikat ile kendini; eğerki Rasulullah(s.a.v.) ile tanışmışsa Marifet ve Hakikat ile Rabbini bilir diye düşünmekteyim. Tabii ki Allah (c.c.) en doğrusunu bilir. Eksik ve hatalı sözden Rabbimize sığınırım.
Zamanım kısıtlı olduğundan şimdilik bu kadar. İnşaallah devam ederiz hep beraber...

Muhammedi muhabbetler.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

"DÂVA" tektir sahibi tek Rabbülâlemin'dir ALLAH
"DÂVET"ini DUYmak gerek UYmalıyız RASULULLAH
BİZe düşen "DUA" etmek Hakta-hayrda BİLElik
Gayrisi "DENÂET"tir anka, alçaklıktır Mazallah...

Bilirsiniz ki;
“Dava”nın sahibi evvel-âhir-zâhir-bâtında tek olup ALLAHÜ ZܒL-CELÂL’dir.
Sistemini halk etmiş ve tevhid davasını (Lâ ilâhe İllâllâh) ilân etmiştir.
İkinci dava sahibi İblis olmuş ama iflâh olmamıştır.

“Dâvet”in sahibi de tektir ve Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) dir.
Tevhid dâvetini tebliğ etmiştir.
“Lâ İlâhe İllâllah” (Sâffat 37/35, Muhammed 47/19)
“Muhammede’r Resûlullâh” (Ahzâb 33/40) tevhid dâvetinin tebliğ sahibidir.

Biz ise hamdolsun Muhammedîyiz ki bize düşen “Dua” dır.
Her zaman, her yerde, her hâlde, her şeyle Tevhid Duası...

Bundan gayrisi “Denâet”tir ki o da alçaklıktır.
Tevhidsizlik, insan olmanın haysiyetine saygısızlıktır.
Ondan da HAKK (celle celâluhu) korusun!..

Ne davam ne dâvetim var.
Sadece ve sadece ALLAHÜ ZܒL-CELÂL’in ve Habibi olan Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in rızası için duadır benimki...

Dava-dâvet-dua-denâet...
HAKK’ın (celle celâluhu) davası,
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in dâveti için dua...
Hakta ve hayırda Bilelik Duası...

http://www.muhammedinur.com/modules.php ... 6f8177e2c8
ÖZ TASAVVUF - GİRİŞ
Resim
Kullanıcı avatarı
Mecnun
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 681
Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00

Mesaj gönderen Mecnun »

Anka kuşu kardeşim hizmetlerinizi zevkle takip etmekteyiz daima daim olsun inşaallah.

KOLLA…

Ey ihvân Âşıksan arıt özünü
Arı gibi bal et söyle sözünü
Ehl-i Beyt ü Ahmed, Eren izini
Muhabbet Mecnun’un merdini kolla!...


Sarhoş şeydâ Gönlün düşürmüş güle
Yâr’in yâd ediyor dolamış dile
Sevdâ Sarayının temeli çile
Dost’uysan Dost’uyun derdini kolla!...


Korkuyla umudun İlim İnsanı
Toprak- Ateş -Suyla-Havada canı
“Beden-Nefis-Gönül-Ruhunu tanı
kendine sahib ol dördünü kolla!...


Ahmak aklı ile… Âşık aşkında
Cümle Cihan Leylâ. Mecnun meşkinde
Kavil kur Yâr ile Gönül Köşkünde
Temizle pak eyle yurdunu kolla!...

.
Bizden selam olsun Dost Dervişine
Cânân için Canın takmış dişine
Kul İhvâni köpek var git işine
Kervanın önünü ardını kolla!...
29.08.1991 16:40
Antly-yltn..
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Tüm Esmayı kapsar "ALLAH", "ŞERİAT"ta yok tarifi
Her şey Allah için olmalı, "TARİKAT"ta "LİLLAHİ"
Bil ki; "MÂRİFET"te "LEHÛ"dur, külli şeyler O’nundur
"HAKİKAT"te her şey O’ndan Ya "HÛ"! Yoktur başka sahibi…


ALLAH ismi: Elif-lâm-lâm-he'den oluşur.
Birer harfini sırayla soyarsak:

ALLAH (cc) : Şerîatta başlı başına bir târifi olmamakla beraber tüm Esmâ-i Hüsnâyı toplayan cem' eden Lâfzullah… Harf-i târifsiz tek zâtî esmâ.

LİLLAHİ : ALLAH (cc) için… Tarikatte her şey ALLAH (cc)için…

LEHÛ : ALLAH (cc)'nun … Mârifette her şey ALLAH (cc)'nundur.

: Hû… Hakikatte her şey O(ndan) dur. Ondan başka O yoktur. Lâ hûve İllâ hûve…

Birer harfi soymakla ALLAH kelimesinden, Lillah, Lehû ve Hû ya ulaştık… Bir de "Tanrı" yazalım ve deneyelim. Tanrı – Anrı – nrı - rı!…

http://www.muhammedinur.com/modules.php ... ge&pid=946
1. BÖLÜM İNSAN - SİSTEMLER - 1' li Sistem
Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

gönülden yazılarınız, Aşk denilen bir deryayı seyreylemek gibi...

Rabbim Ömrünüzü Hayirli ve bereketli eylesin İnşallah. Gül Gönlünüze Güller dolsun inşallah......
Rabbim iyi niyetle başlanan hiçbir işi yarıda bırakmaz inşallah. Sizlerin de yolunu açık sizleri islamiyete faydalı eylesin. Allah yar ve yardımcımız olsun...
amin YA RAHMAN YA RAHİM C.C

sevgiyle öze..
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Cevapla

“►Divanından Sistemler!◄” sayfasına dön