ZEVK etmeyen ZOR sANır. Kul İhvÂNi

KULİHVANİ'mİZin SÖZ mü? KÖZ mü? leri!
Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

ZEVK etmeyen ZOR sANır. Kul İhvÂNi

Mesaj gönderen nur-ye »

Kul İhvÂNi Hocamızın sazsız SÖZü!
GÖNÜL gÖZünün GÖRdüğü ÖZün KÖZü!


Resim

337. ''ZEVK etmeyen ZOR sANır!.. ''


Resim

ResimZOR sanılıyor pek çok şey ZEVK etmeyince!
EDilemeyince!
KOLAYına kaçıyoruz hep!
İçine kapanıklılık hâli hepimizde mevcut bazen kırıyoruz zincirleri, bazen de kırmaktan imtina ediyoruz.
TahaMMül bardağımızın çapı ile alâkalı sanırım.
Bardaktan akmaları durduramıyoruz çoğu zaman..
uzun zamandır bir ALbasma ile gelen kaşıntılarla uğraşmaktayMIŞş. Hastalık var gibi görünse de yokMUŞş!.
Yani bir VARmışş, bir YOKmuşş İŞiyMİŞş!.
O doktor o bölüme, bu doktor şu bölüme, derken ahbab olMUŞlar hekimlerle.
Psikiyatri’ye, Dâhiliye’ye ve kardiyoloji’ye doktorlarına gidip sonuçlarını almasını istemişMİŞş araştırma doktoru.
GitMİŞş tabiî ki
---''anlat bakalım!.'' deMİŞş!.
ÂNLATmaya başlaMIŞş, geçMİŞş YAŞAnılanları…..
dinlemişMİŞş TaBiB SeSizce!
Bitince ÂNlatması
demişMİŞş ki;
---''kendinizi güzel ifade ettiniz. Bundan sonrası KOLAY! ''
Tanısı şuyMUŞş; Yaygın ANKSiyete bozukluğu YAşıyorsunuz!

ResimKendince ÂNLATsın, ÂNLÂdıklarını?
SUdan çıkmıştı bir kere bALIK!
SUsuz kalMIŞlığı FARK edince
SUyu özleminden deli/divâneye dönMÜŞş bALIK!
Çaresiz kalMIŞş HEYECANlanıp KORKmuŞş endişelendiklerinden ENDİŞElenince.
Şöyle bir DÜŞünMÜŞş de GEÇenleri, GELeceğin nasılda habercileriyMİŞş HEPside!
Nasılda HEYECANlanmasın ki tepe taklak olunca YAŞAmı, KORKUsu ayyuka çıkMIŞş.
SESsiZ çığlıklar atMIŞş, ENDİŞElendiğinde!
ÂHali, kendi DERTinde!
DUYan olmaMIŞş, sanMIŞş...
HEYECANlanMIŞş UYanınca, UYkudanHAKK Koynunda!!
EMANETlerini DÜŞünMÜŞş, bu ÇÖPlükte,
SIRTına yüklenen, büyük EMÂNeti BİRde!

إِنَّا عَرَضْنَا الْأَمَانَةَ عَلَى السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالْجِبَالِ فَأَبَيْنَ أَن يَحْمِلْنَهَا وَأَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْإِنسَانُ إِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا
Resim---''İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen).: Biz EMÂNETi, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar, sorumluluğundan korktular. Pek zalim ve cahil olan İNSAN onu yüklendi.''
33/AHZÂB-72


Dahada korkMUşş!
Kolay sanmışMIŞş
SıRRat-ı Mustakîm Köprüsünü!
SıRR-Atının SIRTında,
GEÇerim zannetmişMİŞş KOLAYcacık!
FUKARacık işte, FAKRı ile iftiHÂR edenden bi habersizMİŞş o zamanlar..

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Fakrım benim fahrımdır. Ben onunla iftihar ederim.” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşf-ül Hafâ, 2-87)


Annesini, babasını, kardeşini, kocasını, evladını, akrabalarını komşularını, arkadaşlarını SAYmışMIŞş ve de SEVmişMİŞş..
SAYgı ve SEVgiyi YAşıyorken, SAVrulan yüreğine “BEN!” çÖReklenmişMİŞş!
AKIL süzgeçinden DALLanıp budaklanan ZORlukları SALLaMIŞş birbir, GEÇenlerin peşine düşMÜŞş.
ÂMMa hep kendi doğrusunun gösterdiği YOLda yÜRÜmek istemişMİŞş..
Seneler öncesi bilemediği BİR YOLmuşş bu!
Çevresinin çok baskısı ile karşılaşMIŞş.
YılmaMIŞş...

AKLı üşüMÜŞş pek çok kez!
Âdetler, ÂYET gibi kullanır oluyorMUŞş!
ŞaşMIŞş hep!
Gözler kapalıyMIŞş, kulaklar da tıkalıyMIŞş.
NeymMİŞş bu, ihânet.
NeyMİŞş bu, cimrilik.

CÛDiye dEMİRlenMİŞş MuhaMMedî gEMMinin kaptÂNı
RESÛLALLAH buyurmuyormuyMUŞş ki;
ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Şüphesiz (âhirete) çağrılıp gitmem yakındır. Size iki büyük ve hukuku ağır emanet bırakıyorum. Birisi Aziz ve Celil olan Allah’ın kitabı Kur’an. Diğeri de gözümün nuru ehl-i beytimdir. Allah’ın kitabı Kur’an; semadan yeryüzüne uzatılmış (ilâhî ve nuranî) bir iptir. Lâtif ve Habîr olan (her şeyi bilen Rabbim) bana bildirdi ki: Kur’ân’la ehl-i beytim (âhirette) Havz-ı Kevser’in başında bana gelene kadar birbirinden ayrılmayacak. Öyleyse sizler (size emanet ettiğim) bu iki şeyde bana nasıl halef olduğunuza (benden sonra onlara nasıl davrandığınıza) iyi bakınız; onların hakkını korumaya dikkat ediniz!” buyurmuştur.
(İ. Ahmed Müsned 111 17;V 182;Tabarânî el-Mu’cemu’l-Kebir V 154 (No:4922 4923); Tirmizî Menâkıb 32 (No:3788. Aynı konuda biraz farklı bir rivayet)


uzaklaşMIŞşız, uzaklaştırılMIŞşız.
Bu kadar basitmiyMİŞş, ''DÎN! ''
SAMİMİYYET bu kadar KOLAYmıyMIŞş.


لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ
Resim---Lekum dînukum ve liye dîn(dîni).: "Sizin dininiz size, benim dinim banadır."
Kâfirûn Suresi; 109 /6


Hep DÜŞünü DÜŞlerMİŞş kalabalıkta.
Haydi bakalım Benim DOĞrum bana, sizin DOĞrunuz size derMİŞş.
Her KOYun kurbÂN edilince SEVgiliye, kendi bacağından ÇENGele asılmazmıyMIŞş.
CeNNet ve CeheNNem pazarlığı değilmiyMİŞş bu İKİlik!
CeNNet ve CeheNNem çıkıp zamanın dehlizlerinde ÂNı ÂNLAyıp ÂNLATmak değilmiyMİŞş.
bu YAŞAnan;
Bir VARmışMIŞş, bir YOKmuşMUŞş maSALLı!..

Şaşmadan, şaşkınlıklara umursamazMIŞş.
Ardından nice söylemler söylenMİŞş, ALdırmazMIŞş.
Yıllar öncesiyMİŞş yine!
ALİ DeDesi varMIŞş,.
ADını koyamadığı en cayır cayır yandığı zamanlarMIŞş.
KİMlik ve KİŞİliğini arıyorMUŞş.
98 yaşındayMIŞş 98 yıllarında, TAMm 365 gün yaşamışMIŞş tanıştıklarından buyana!
ŞERÎAT dairesinin içindeki 4/1’ini uyguluyarak uygulatıp TAMMamlatMIŞş ALİ DeDesi, kendisiyle BİRlikte 365 günlük DERV-i ÂLEMde!
Sonrası HAKK'a GÖÇü olMUŞş,
up GİTmiş kanatlarını arak;
---''beni sakın bırakmayın! '' diyerek YÂR yüreğine!.

Bir gün;--- ''Kızım yavrum KALB tELefonundan çağırıp duruyorsun. Bulunduğum yerde duramıyorum. GELmek istiyorum ve ÇIKıp geliyorum. '' diyorMUŞş..
KALB tELefonundan haberi yokMUŞş ki, SÎNyallerin nereye ulaşacağından haberi olsunMUŞş.
Ve gelirMİŞş zor yürüyen ayaklarıyla,
çıkarMIŞş dar merdivenlerinden.
---''Sırtımıza alalım. '' deyişlerine elini kaldırır
--''yavaş yavaş çıkarız!.'' derMİŞş!
Kimsede kalmazMIŞş şaşarMIŞş ihvanları!
---''DeDe kimsede 3 günden fazla kalmaz nedir sizde bu kadar kalması. '' diye şaşarlarMIŞş.
DeDesi bir illete tutulmuş ilgisizlik ve alâkasızlıktan mantar zuhur etmiş yıkanamamanın verdiği sınırlı sebeblerden dolayı.
Tabiî ki İmkanları sınırlıyMIŞş köy evinde, derme çatma bir odacıkta kalırMIŞş.
Suyu yokmuş, tuvaleti bahçede iMİŞş, evine gittiklerinde görmüşlerMİŞş..
Ve çokkkk üzülmüşlerMİŞş...
Çok yaşlı birisinin kalabileceği bir yer değilMİŞş.
ÂHir ömründe rahat etsin isterlerMİŞş.
Kendi sosyal YAŞAmları içinde iyle birlikte.
Bazı geceler kaşıntıdan uyuyamazMIŞş, seslenirMİŞş.
---''Bir YIKAsanız. '' derMİŞş USulcacık.
Ne BİLsinlerMİŞş o zamanlar….
DeDelerine HİZMET ediyoruz, ZANNederlerMİŞş.
Kendi AKILlarının pislikten arındırılmak için kendilerine HİZMET ettiklerini BİLmezlerMİŞşş.
Eşi rahmetli kalkar banyoya sokarmış MES'uDça... Bir güzelce yıkar sonra BİRlikte giydirirlerMİŞş DeDelerini!
Çıkan kirli çamaşırlarını kendi çamaşırlarından ayırmazMIŞş.
BİRlikte yıkarlarMIŞş.
Bilenler derdi.
---''aman bu bulaşıcı bir derttir. size bulaşmasın!. '' derlerMİŞş.
Onlarda;
---''derdi SEVdiğinin SEVdiğine BULaşırsa BULAŞsın.'' derlerMİŞş.
UmursamazlarMIŞş. Denilen sözleri.

Neyse gel git zaman eşi vardiyeli çalışıyorMUŞş.
Gece/gündüz evde olmadığı zaman olurMUŞş.
---''DeDemİZ bu gece çok eziyet içindeydi, soktum banyoya yıkadım. '' deyince
---''iyi yapmışsın. Benden yana yüreğin rahat olsun çekinme. İçini ferah tut! DeDemiz BaBamızdır. Kimseye aldırma kulağını kapa, yap vazifeni! '' deyince
SELÂHiyeti almışMIŞş EŞinden!
DeDeden de alMIŞşlar DÛAyı;''KEVSER HAVUZunun SUyu ile YIKAsınlar sizi.'' diye!..

BİLemeyenler, bİLEmiyorMUŞş.
BULamıyanlar, BULamıyorMUŞş.
ŞEHVet, SANıyorlarMIŞş HİZMeti!.
SEVmek ayrı bir şeyMİŞş yahu!

KEMÂLe, ERmek için!
SEVdiğinin SEVdiğini SEVmek, bambAŞKa bir şeyMİŞş!
KARInın kocasında TAMmlanıp,
KOCAnın karısında TÜMmlenip BİRlmesi bu olsa gerekMİŞş.

Tabiî ki DeDi-kodular olacakMIŞş.
CAZGırların dünyasında,
AYGIRların YÂRışı Bu!
ZOR sanılan TOHUMumu bırakaçaklar ZEVK EDerek TARLAya!
ÇİLE ÇÖLÜnün, çİLE çiçekleriyMİŞş bunlar.
Geçitler kolay olacak değilMİŞş ya!
ÖRSelenecekMİŞş tabiî ki insÂN!
ÖRSelendikçe daha da güçlü olacakMIŞş.
yılmayacakMIŞş, yıldırmalara….
SEVecekMİŞş dahada ÇOKkkk TUTkuyla!..


CUMA gecesi PÎR SOHBETinde Kul İhvÂNi KıtMÎRimİZz! TekrarlıyorMUŞş yine bıkmadan usanmadan.;
''ALLAHu Zü’l-CeLâLiHU’ya İBADET EDilir,
Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem Efendimiz’e HİZMET EDilir!''

VAR İŞ, YOK İşmiş,
NÂR İŞ, NÛR İŞmişş!
lesa-ı keLÂM; ZOR İŞşMİŞş, NÛR-İŞş!



ResimHcrmd ssszc


28.06.2013
02:23
Resim
Cevapla

“►SÖZ mü? KÖZ mü? lerinden!◄” sayfasına dön