YAŞAnmayan YALANdır.

KULİHVANİ'mİZin SÖZ mü? KÖZ mü? leri!
Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim '' YAŞAnmayan yalandır!..''


Gerçek MuhaMMedîyetin ne olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bir şey için değil; Bedelsiz, Kıyassız, Şartsız, Sebebsiz, bir şerefledir her cAN için.
AN-ı anlamayan yaşamamıştır: “YAŞAnmayan yalandır!” sadece yalandır.
Yalan ise şeytÂNlıktır.
Bütüüün suçu şeytÂNın söylediği yalandır. Başka bişey yok.
Sebeb haseddir, Söylediği yalana sebeb hasedidir İblisin..


Çilesiz çÖLsek ihvÂNi
HaYR ile ÖLsek ihvÂNi
Şu DÜNyadan VARlığımız
ZeVK ile BÖLsek ihvÂNi!..




ResimZEVK 5046

YAŞAnmayan yalan!” Dedin Resim kul ihvÂNim NE-Diyoruz?
TOHUMdan Resim TOHUMa TEVHİD.. Resim Hakkı EDÂ EDiyoruz?
“BİLen DEmez!. Diyen BİLmez!” “SıRR-ı B” nin NOKTAsıyİZ
Resim SESimİZ KALsın SEMÂda.. Resim İşte GELdik Resim GİDiyoruz!..


20.08.12.. 18:39..
brsbrs. tktktrstkkmz…2.rmznbyrm



Ulu CÂMinin kuytu köşesinde dizçök oturmuş başka bir iklimdeymişçesine ilgisizdi Vâizin yırtınarak dediklerine..
Yaşlı Vâiz Öylesine canhıraş anlatmaktaydı ki “fenâfîLLAH”ı, oturduğu kürsü sallanmaktaydı bekli de..
Başını kaldırmadan göz ucuyla baktı bana ve: “Osuruktan TeYYâre!” dedi..
Anladım ki: “YAŞAnmayan Yalan, BİLen Demez Diyen BİLmez!” demekteydi..
Miş.. miş.. maSALLımızda Derbend-liMMM..
kaddesallahu sırrahu..




Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen nur-ye »

ResimZEVK4712

YAŞAnmayan ->YaLaN.. OL-AN ->SıRR-ı SıFıR SÖZümde DoST!
AKL-ımın AYNında ASL-ı.. DÜN-yaa “N” ki ->GÖZümde DoST!
“NâR-dan NûR-a KOŞ!” YORuldum!.. “Lâ HüVe İllâ Hüve!” HaYYY!..
CeNNet-CeheNNeM KALmadı!.. -> TEK ISSızlık ÖZ-ümde DoST!..


24.12.11 16:17
brsbrs.. yrğmkryğyr..

Resim
kulihvani yazdı: BİZ ÇİLE ÇEKmeden KÖRdüK!..:

KÖRdüğümü, GöRdüğümüz GÜNlerde Çözdük Çok Şükür..
Ya YAZdık da YAŞAtıldık, ya da YAŞAtıldık YAZdık..
YAŞAnmayan YALANdır DOST!.. NOKTAsında NAZ - NiYaZdıK..

ÇİLe Ki; İŞ-te, OL-AN-dır
GeÇsin ZamAN ki BiR ÂN-dır…

MîM MuhaBBetle…


Resim '' YAŞAnmayan yalandır!..''

Kul İhvÂNi Hocamız sıksık ZEVKlerinde ve sohbetlerinde bahseder; '' Ya YAZdık da YAŞAtıldık, ya da YAŞAtıldık YAZdık..'' der,
ve DER-ER Ya! ->DER EREN-> ''SıRR-ı SıFıR ALİ SıRR-ı''nı

Bu Zâhiri DÖNüşün Bâtınını GÖRemeyen KÖR NEFSim, NEFSini BİLecekte!
AKıL ile AN-layamayan Kapalı KALBim nasıl RaBBını BİLecek-> ''SıRR-ı SıFıR SıRR-ı ALİ '' SÎNin, BİLecek, BULulacak, OLacakta YAŞAyacak, NAKİLsiz!


Resim---Sevgili Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem Efendimiz: “Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu: Nefsini Bilen, RABBini BİLir”” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)

Kolay mı bu? İŞ!
ZOR İŞ -> NÛR-İŞ!
NÂRın ISısı zım önce, HARRaretin artsın bakalım!
Sonra NÛRun ışığı yık OLsun!


BEDELim, KIYASım, ŞARTım ve SEBEBim var
Bedelsiz, Kıyassız, Şartsız, Sebebsiz değilim ki!


ÂN-ı anlamayan YAŞAmamıştır: “YAŞAnmayan yalandır!” sadece yalandır.

İki şey’im, kâfir nefsim; Yakamı bırak artık! Zamanın içinde sıkışıp kaldım. ''BEN!''de ÂNı YAŞAyayım! إِن شَاء اللَّهُ



SıRR-ı SıFıR SıRR-ı ALİ (kv): YAŞAnmayan YALANdır, YAŞAN-AN-sa “OL-AN” dır..




ZEVK 4671

Her yerde ARAdım YâRim!. Bendeki “SEN”i GÖRmüşüM!
Bunca YILLarın Ardından!.Ben de Kendime KÖRmüşüM!
“YAŞAnmayan Yalandır!” ya!. “BİLen Demez! Diyen BİLmez!”
BENde–BeNden-BeNle-BaNa.. "Ben" den dört Duvar ÖRmüşüM!..

18.11.11. 23:48
brsbrs.. gkçdrs…
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen nur-ye »

ResimZEVK 4831

SEVgi SıRRı Resim “NErden? NEre? Niçin? Nasıl? NE-NE?” Diye
Resim AŞKın Muhatabı AKIL!.. Resim ANLATıLAmaz KEDİye!
“Asıl Azmaz!. BAL Kokmaz!” Kokarsa Yağ Kokar ASLı Çiğ Sütt!.
Resim Hep DERDin ya Kul İhvÂNi ResimYAŞAnmayan Yalan!” Diye!..


28.02.12 22:02
gbktşnd-glnbşnd-nkr..


Resim


Resim '' YAŞAnmayan yalandır!..''

Resim Hep DERDin ya Kul İhvÂNi ResimYAŞAnmayan Yalan!” Diye!..

İŞte; ''SIKarlarsa ne yapar bilemeyiz, Çat/patlamasa da! ''
DEnmişti ya SEVgili dostlar;
Yine şiddetli bir çAT/pATlama YAŞAdık.
Kabir azabı diye tabir edilen diş ağrılarısıyla.
ASLında ''neren ağrıyorsa CANın oradadır!'' da derler ya!
Kopansa bizden değildir artık. ''Olsun olmasın''ın derdi çöktüğündendir sızlanmalar… feryat-ı fibganlar….
Senelerce yoldaşlık yaparlar dizi-dizi sıralı dişlerimiz, dünyalık lezzetleri çiğnerlerde zevkini yaşatırlar ya hani bize!
Ezerlerde en derindeki lezzetin usaresi dağıtırlar AĞıza!
Sonrasında her HÜCReye dağılırda nasibi kadar alır kısmetli lezzeti ve ZEVKi!

Ne kadar güzel BÜTÜNler mÂNzumesi İNSÂN!

İmam-ı Rabbanî r.a güzel bir ifadesi vardır. ;
''Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyalıklara aldanmamalıdır. ''der. DÜŞündürür!

وَمَا هَذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌ وَإِنَّ الدَّارَ الْآخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
Resim---" Ve mâ hâzihil hayâtud dunyâ illâ lehvun ve laib(laibun), ve inned dârel âhırete le hiyel hayevân(hayevânu), lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı! 29 / ANKEBÛT - 64

Ya işte bize ZoR YOLda yoldaşlık yapanlar birer birer bırakıyorlar bizi vakitleri geldiğinde
Geveleyip geveleyip çiğnediğimiz eğlencelerimiz ne çok!
Ne çok KEŞKEler var oynadığımız OYUNlarda!
ATıl olmamak için ayrılırken direniyorlar.
KÖR nefsin KÖRdüğümü ÇÖZemediği gibi!

وَمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلاَّ لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَلَلدَّارُ الآخِرَةُ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ يَتَّقُونَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
Resim---" Ve mâl hayâtud dunyâ illâ leibun ve lehv(lehvun), ve led dârul âhiretu hayrun lillezîne yettekûn(yettekûne), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttakî olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?'' 6 / EN'ÂM - 32

Hâla AKIL erdiremeyip GÖRemiyor.
Kaç gece, kaç gündür; DIŞ YANıyorken,
İÇ ÜŞÜyordu.
Yazmak ne kadar kolaymış vede YALANmış. YAŞAnması gerekiyormuş o YANGINLARIN!
DIŞın yangınlarını seyrettiriyor DEVRÂNda alev-alev
''olsun-olmasın '' derdine düştükleri geldi aklına AĞrısıyla!
DIŞa yayıldıca İÇin curufları pare pare ALlananıyor!

''Yazıyordun/ çiziyordun kolaymı sandın '' ZoR YOL! ''lu!''
YAŞA bakalım yalan olmasın, YAŞAnmayan!

DIŞının YANgınlarına, İÇinin ÜŞÜmesine Sen ŞÂHİDi OLmadığından bir YALANCIydın!
Haydi hazırlan temizlen bakalım çeki düzen ver DIŞına, İÇin ÖZlemle seni beklemekte

Operasyon için HÂL-i HIZIRında, HUZURda OL da RaBB’ınla İLE, BİLE, BİZ ve BİR Olarak-> RaBBımızın SÖZünü, Rasûlümüzün SESinden DİNle!
BUZun kızgın saçın üstünde sıçrasın kaçamasın kaçaçak yerde yok ya HaRRaretinden!
BUZun Suya dönüşsün SU gibi ÂZİZ OL önce!
Sonra BUHAR Olursun nASL OLsa BULUT gibi akarsın Âleme RAHMET OLarak إِن شَاء اللَّهُ

Ey YÂR! Acizane-Fakirane-Dervişane DErİZ ki;
İbret Sahnesinin CELÂLinde denenirken TAHAMMÜL Elbisesi giydir!
Hikmet Sahnesinin CEMÂLinde denenirken SABIR Elbisesi giydirde,

3 ''MÎM'' SEVgi SıRROL-ÂN zÂHİR-Bâtın MuhaMMedî Hakkikatına ERdir إِن شَاء اللَّهُ

MîM: zÂHİR-Bâtın MuhaMMedî Hakkikat..

Birahmetike Ya Erhamerrahimin!
Birahmetike Ya Erhamerrahimin!
Birahmetike Ya Erhamerrahimin!”


Resim---Rasûlullah sallALLAHu aleyhi ve sellem: “Birahmetike Ya Erhamerrahimin! Birahmetike Ya Erhamerrahimin! Birahmetike Ya Erhamerrahimin!” Niyazına me’mur melek vardır. Kim bunu üç kere derse, o melek der ki: "ALLAH sana teveccüh etti. İste isteyeceğini" buyurdu.
“Ebû Ümâme radiyALLAHdan; Râmuz El-Ehâdis, Sayfa: 128/9.)


سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ
وَسَلَامٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ
وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---" Subhâne rabbike rabbil izzeti ammâ yasifûn(yasifûne). Ve selâmun alel murselîn(murselîne). Vel hamdu lillâhi rabbil âlemîn(âlemîne).:Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir. Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun. Alemlerin Rabbi olan Allah'a da hamd olsun!” (Saffât 37/180-181-182)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen nur-ye »

GeCe-GÜNdüz ARAsındA
GÜN DOĞumu SIRAsındA
GÖZlerim ile GÖK YÜZü
TEK-lik TEKKem TERASındA…


ResimZEVK 4701

Teras TEKKe-SîN-de sabAH!.. GÜN DOĞuyor Güzz ÇiÇeğiM!
Yüreğim-> Hasret BâDesi…-> YEDİ RENK-i İÇ!-eceğiM!.
BİL-iyorum BİL-meyenler… -> SEV-eMezler Kul İhvÂNimm!
YAŞA-nmayan YALAN!” OL-AN.. “AŞK” tır TEKe-TEKK gERÇeğiM!..


21.12.11 08:46
Brsbrs.. tktktrstkks…

Resim


Resim '' YAŞAnmayan yalandır!..''

AŞK Ne ki.. DEme/DErsen ve de ERsen DİNle.. der Kul İhvÂNi

AŞK: YAŞAnmayan YALAN/İnKÂRı ve de YAŞAnan gERçek/ikRÂRı SaN/ma sakın.. AŞK İKİsinin ORTasındai ARAKESitte, hayret ve dehşette KALIŞ ŞOku/ SUSuşu/EBEDî SüKÛT-Sâkin-SeSSizliğidir.. MuhataBsızlık.. VâHidu'l- KaHHar kahrı..celle ceLÂli huuu..



Kul İhvÂNi Hocamızın sazsız SÖZü!
GÖNÜL gÖZünün GÖRdüğü ÖZün KÖZü!


Resim

***'' AMELsiz İMAN ''YAŞAnmayan Yalan!..''


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:ResimRahmetli Hacı Rasim Ağabeyim ki Anka'nın DeDesi.. çok hoş sohbet ve değerli bir tasavvuf adamıydı..
Olayları anlatırken yaşarcasına ANlattıkları, teeey çocukken, geceler yarısı, ay ışığında öküzle harman sürerken, bugday sapı-samanı döveni üzerinde anlattığı padişahın kolu pazubendli-tılsımlı kızının garip ve çok acıklı maSALLaırndan hâlâ kulağımdadır..
ANlatıyor.. seferberlik zamanı.. herkes seferde.. her yer kıtlık.. bazıları esger kaçağı.. dağlarda eşkiya.. bizim köyden Gedik Mıstafa EMMi, Geçigalesinden lâleli-idamlık Zilifdar.. çoook..
Hasan Dağın öte yüzü çok ama çok fakir.. iş-güç yok.. kapan kapanın elinde kalmakta..


Rasim Ağabeyim: "Latif Efendi yarıyamalak delikanlıydım bizim köye öteyüzden birileri geldi adamlar hiç makas bıçak görmemişler sanki dağ pisisi gibi saçsakal.. birisine "Şaştımallah" demekteler.. ben de şaştım bu nasıl isim diye.. Rahmetli Molla MeMMed Babam: "Bunlar ırak yirden geldi İresim oğlum eve git yimek getir köy odasına!" dedi. Koştum bulgur-bulamaç ne bulduysam getirdim adamlar acıkmışlar alimallah daşı yiyecekler..
yavaşça sokuldum: "Şaştımallah Emmi neden sana bu adı koymuş anan-baban?" dedim.. Gülüştüler içlerinden muzib-şakacı birisi: "ah oğlum ah bu herif pek salaktır çok saftır, ağlasan ekmeğini virirverir aç kalır derviş işte!
yıllar önce seferibirlik devrinde Şaştımallah Dayım, iki tosundan öküzü var bakımlı Kötübucakta tarla sürüp tohum ekiyorken yukarı tepelerden birisinde bir adam durmadan
"şaştım ALLAH! şaştım!" diye bağırmaya başlamış ve de kendini yerlere vurup kalkarmış.. bakmış dayanamamış acaba bir faydam olur mu diye çifti durdurmuş tepeye kan-ter içinde çıkmış:"arkadaş ne oldu, derdin ne niye şaştın Allah aşkına diii bir hele, çaresine bakalım!" deyince o çırpınıp duran adam ayağa kalmış gayet sakince: "arkadaş ben senin tek öküzle nasıl tarla sürdüğüne "şaştım ALLAH" kaldım!" deyince bizimkisi geri dönüp bakar ki, öküzünün birisi yok, boyunduruk yerde tek öküz beklemekte görünce feleği dönmüş..
işte o zaman anlamış iki eşkiyanın kendisine nasıl bir tuzak kurduğunu, ve gitti gelmez, evinin direği sarı öküzününün acısıyla ellerini dizlerine vurarak köye kadar çıkmış:
"Ben de buna şaştım ALLAH!" diyerek..


o gündür bu gündür Geçigalesi Köyünde ve her yirde İreceb Dayımın adı "Şaştımallah" galdı gitti yiğenim!" demiş..
herkes gülüşürken Şaştımallah DeDe duymamış gibi
"geçmişlerinize ırahmetler olsun yiğenim Ulu Rabbımız size Şaştımallah didirmesin!" demiş.. miş.. sessizce...

Rasim Babaya çok rahmetler olsun.. aksarayda da kar-kış mevsimi.. kömürü olmayanların sebilillah kömür ocağıydı tam bu mevsimlerde, kimselere çaktırmadan yerin kulağı duymadan indirirdi kapılarına odun-kömürü..
o garibcikler nasıllar bilmeyiz o, o âleme gitti gideli.. o kadar çok şaşaılacak şey var ki
Şaştımallah Diyârı Yalan DÜNya çÖPlüğünde cANlarım..

MiM MuhaBBetleriMle..


ResimŞaştımallah Diyârı Yalan DÜNya çÖPlüğünde cANlarım..




AMMa öyle bir ÇÖPlük ki ÖPtüğü yeri ÇÖL ediveriyor. Bir daha da bir daha iyice ÂNlıyoruz ki ''BİZ BİR-İZ!'' bu ÇÖLde!

''Olsun olmasın'' derdine düşdüğümüzden hep Şaşıp kalıyoruz ALLAHın İŞine!

DiYÂRında İŞte dedirdiyor; " ŞtımALLAH!"

dİŞimİZi pösteki yaptı tek tek YOLdurup SAYdırıyor.
AKLım OYNattırarak DELi etmeye çalışıyor YÂRiM!

Resim

Bu aralar pöstekide ki kılları yoldurup/soydurup/saydırıyor RaBBımız DEdik ya.
DELilikte parayla değil ya! BEDEL ödettirirken, FARKına vardırıveriyor işte!
HAKK ve HAYR OLsun إِن شَاء اللَّهُ

Resim'' YAŞAnmayan yalan!..'' gerçekten de YAŞANmayan nasılda yalan!

2 gündür oğlum/gelinim ve ben uğraşıp duruyoruz Bursa ve ilçelerinin tek doktoru olan alerji doktorundan randevu almak için
Kul ihvÂNi Hocamı aradım sağolsun ULAŞmış almış randevuyu TEK-ERin MİLi, TEK seferde!
Kul İhvani: boşa uğraşmışsın be kızım BİZ BİR-İZ! yaaa
Neyse DERdini, DEmek LAzımmış!


stepne olduğumuzdan uğraştık sonuç alamadık. İyiki VARsınız iyiki Hocamsınız!

Hepimiz ŞAŞINCA bu HÂLe DiYÂRında İŞte dedirtiyor; " ŞtımALLAH!"
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen nur-ye »

HeYY Dost!.
Ben YÂRim ANmamış mıyıM?
Her ŞEY O, SANmamış mıyıM?
KüLLî ŞEY-den Bahseden KİM?
YOK-sa BeN, YANmamış mıyıM?




ResimZEVK 4683

YâR-imi YOL-da YİTİRdiM.. TaMM OrTaMMdan YÂRılmışıM
YeDi Kat KEF-ÂNım GiBi… -> YALNIZ-lığa SARılmışıM
AHmak AN-LA-maz ÂŞIK-ı!.. AŞK, HAKK’ın AT-EŞ KAŞIK-ı
YAŞAnmayan yalan!” diye.. “DumAN” ıma DARılmışıM!..


29.11.11 03:44
brsbrs.. ylnzlktkks..


Resim

Resim '' YAŞAnmayan yalan!..'' MıŞ diyor Kul İhvÂNi Hocamız

Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem efendimizin ''BİZ BİR-İZ!'' kervÂNında
BİLirsek
BULuruz BULursak da,
OLur, OLursak da,
YAŞArız!.. إِن شَاء اللَّهُ

Ya Dostlar Kul İhvÂNi Hocamızın DEdiği gibi;
"Rüzgar kuru DALLarı kırar!.."
bunca '' Ya YAZdık da YAŞAtıldık, ya da YAŞAtıldık YAZdık..'' larından bir çift keLÂMınız yok mu?..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen Gul »

Dün gece Kul İhvÂNi Hocam acıya bir ıslık çal deyince gözümde canlanan manzara Manisa’daki kır kahvemiz oldu. Burası küçük, şirin Manisa Dağının eteğinde, hemen kıyısından şırıl şırıl akan bir deresi olan, bir de içmeye doyamayacağınız kaynak suyu olan cennet gibi bir yer…
Birkaç gün önce üç kişi burada oturmuş dertleşiyorduk. O, iki gözü iki çeşme ağlıyor bir yandan da konuşuyordu…Ne mi diyordu..Neler demiyordu ki…Ve o ağlamasında kimler ağlasındı…Dert büyük çare yok gibi görünüyordu. Kendince bir türkü tutturmuş, dertlerini çekilir hale getirmeye çalışıyordu. Bu acı günlerin kendisini cennete götüreceğine bütün kalbiyle ve bütün saflığıyla inanıyordu.
“Hayatım boyunca hep cenneti kazanacağım bir yaşam diledim durdum şimdide Allah bana bu dertleri verdi, demek ki benim cennetimin yolu bu…”diyordu…Oysa emindim ki insan sırtındaki bunca yükle değil cennete gitmek, hayalini bile kuramazdı…
Tüylerim diken diken olmuş, kuşlu-böcekli-çiçekli-toz pembe cennet yolum ve cennetim yok olmuş, sırtımda ağır bir yükle oturmaya başlamıştım karşısında… Karşımda Manisa Dağı, kulağımda dağın bağrından kaynayıp gelen suyun sesi… Ses o kadar gür geliyordu ki duymamak imkansızdı…Muhammed Sıddık (k.s) Hocamızın bir maSALLını anlatıyordu bu SES…
Muhammed Sıddık (ks) Hocamız “Mürşidler’in Halleri” kitabında yer vermişti bu hikayeye. Hikayede kısaca; varlıklı, evli, çoluklu çocuklu bir adamın karşılaştığı sözde bir şeyhten bahsediyordu. Bu sözde şeyh, tasavvufa gönül vermiş bu kişiye bu yolda ilerlemesi için sahip olduğu her şeyden vageçmesi gerektiğini söyleyip bu kişiye işini, eşini, evini, çolunu çocuğunu, memleketini bıraktırmıştı. Uzunca bir süre sonra, herşeyinden vazgeçen bu kişi, kendisinde manevi anlamda hiçbir ilerlemenin olmadığını anlar ve bu öyküsünü ziyarete gittiği Çok Mübarek bir Zât’a anlatır…Ve O Mübarek Zât Şeyh Abdurrezzak Hazretleri kendisine müjdeli haberi verip memleketine geri dönmesini ve bırakıp geldiği her şeyin kendisine daha güzeliyle yeniden verileceği söyler…Nitekimde öyle olur…
İşte bu kişi bir Cuma günü kürsüye çıktığında kalbinden dudaklarına dökülen şu satırlar:cemaat içerisinde büyük bir etki yaratır…
Hz. Ebubekirin (ra) sizden faziletli oluşu, namazının ve orucunun fazlalığı ile değildir. Onun faziletli oluşu kalbindeki vakar sebebiyledir. Onun kalbindeki vakar ki, onu Allahü Zülcelâl bilir."

http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... &start=125

Ne diyim güzel kardeşim… Allah doğrularla karşılaştırsın. İnşallah sende en kısa zamanda Allahın yardımı ile hafiflersin ve de bu güzel söz ile coşup, coşturanlardan olursun.

Cenâbı Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : "Ebu Bekrin (ra) imanı terazinin bir gözüne konsa, diğer ümmetinde imanı da terazinin bir gözüne konsa, Ebu bekrin imanı racih gelir." buyuruyor.
http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... &start=125


Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem : "Eğer Ebu Bekir'in imanı alemlerin imanıyla müvazene edilse yine de Ebu Bekir'in imanı racih gelecektir." (bk. el Fethur-Rabbani, Şerhu Müsnedi Ahmed, 1/52, Müsnedi Ahmed 3/186,281, Müsnedi Ebu Davud - Tayalisi hadis no: 2096)
Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen simurg »

nur-ye yazdı:Ya Dostlar Kul İhvÂNi Hocamızın DEdiği gibi; "Rüzgar kuru DALLarı kırar!.."
bunca '' Ya YAZdık da YAŞAtıldık, ya da YAŞAtıldık YAZdık..'' larından bir çift keLÂMınız yok mu?..



Rabbim batın-zahir, tüm vechelerine Rahmetler versin,
hayrlı daimi şifalar ile selamet bulasın inşaallah Nur-Ye Can'ım.

İnsan olurda kelamı olmaz olur mu hiç?
"Kişi dili kadardır" veya
"Kişi dilinin altındadır"

Bu ikisinden birisi ama şimdi bilemedim doğrusu.
Hz. Ali Kerremullahi veche Efendimizin sözü idi.
Herkesin sözü illaki var,
ve sözü kadar elbette yaşadıkları hatta hayalleri bile.

Söylemek bazen fazla sıradanlaşıyor sanki,
düşünmek esas işimiz de,
düşündüklerimizi dışarı çıkarmak ise, araları doldurmak misali gibi geliyor bazen bana.

Birde vaktin darlığı insanı uzaklaştırıyor bu alandan,
Bu Cuma günü bir sınava gireceğiz,
son kırkbeş gündür bir eğitimin dahilinde kafa patlatıp duruyorduk
epeyce uzun zamandır yazılı sınava da girmemiştim.

Yazısız sözsüz, hatta hiç hazırlıksız kimbilir ne sınavlardan geçtik de haberimiz bile olmadı,
elbette ki hayat boyu deneneceğiz bu malumumuz.
Hayrlar olsun inşaallah.

çalışıp duruyorum, elimden gelen tüm imkanları seferber edeyim istiyorum.
Gerçi bütün sınavların sonu daha başından bellidir hep, biz bilmeyiz o ayrı.
Ama bizim de bu neticeye katkımız tecelli ettirilecek ya,
herşey bunun için.

Tecelli eden de, edilen de, hatta netice de hepsi ayrı da değil üstelik.

Ama böylesi didiklenmiş halde düşünmemeye çalışmaktayım biliyor musun?
Bu ara herkesin yaptığını yapmaya,
gerekenleri yüzeyde ne ise o şekliyle kabul edip tatbik etmeye gayret ediyorum.

Fazla düşünüp didinmek ve herşeyi kurcalamak da işleri sarpa sardırıyor,
yoksa ne olacağa gücüm yetişiyor,
nede benim kurduklarım gerçekleşiyor.
Her zamanki gibi, olması gereken ne ise, ancak o oluyor, ve sürüp gidiyor herşey..
bize de tasasından başka birşey kalmıyor.

her ne kalırsa kalsın dert değil.
hiç olsun kalan, o bile kalmasın o bile dert değil.

Bilsen insanların ne çok dertleri var,
artık dertlerim var bile diyemiyorum.
Hatta aralarından bir tanesini seçip, asli kabul edip elime alıp bakamıyorum bile.

meğer en bahtlı, en saadet denizinde yüzen benmişim.
ve biliyor musun bu hal için şükretmek bile çok tuhaf,
ancak ettiğim şikayetlerden tevbe edebilirim.

Başka aynalarda kendimi görüp halime sevinmek de hiç ahlaklıca gelmemeye başladı çünkü.
Elimden getirilir, imkan bahşedilir de,
benden başka kalıplarda yaşanan dertlere derman ulaştırılma vesilesi edilirim inşaallah demekteyim.

Buna ise ancak hamdederim olursa inşaallah.

Kandil gecesi en anlamlı zamanlardan bir tanesi,
dualarım hep bu şekilde oldu tüm gün boyu.

Rabbim dünya hayatını düz haliyle,
belki somut ve zahir haliyle dert edinmekten hıfzu muhafaza buyursun inşaallah.
Bunu diledim durdum içimden,
kendimi bildim bileli içim hiç susmaz, işte meşhur "lafebesi" var ya, o işte,
herkes için kendi lafebesi o.

Bazen kulaklarımı örtesim gelmiyor değil,
ancak başarmak için sanat lazım,
bir bulsam kapatacağım onu ki, içimi duymasın,
hatta öncesinde tutup çekmeli ki, evvelki kabahatleri için aklı başına gelsin.

İşte hep gevezelik, yazsam ancak böylesi gevezelikler edip,
papağan gibi aynı şeyleri tekrar edip duracağım.

Artık bundan çok sıkıldım.
Hayatın içerisine belki gerçek manada yeni işlemeye çalıştığım bir dönemdeyim.
gelip geçmiş onca zaman dışarıdaki dünya dışarıda idi,
ben bir yerdeydim ama dünya dışarıda idi.

Şimdi bende o dışarının içerisindeyim,
ve önceden sandığım gibi değilmiş hiçbirşey biliyor musun?
Hayaller insanı, askıya asılmış bir paltoya benzetirmiş,
ve orada öylece emin ve sabit durdurup kaldırırmış.

İşyerinde birisi var, ağır birişi var,
ve pekçok kimsenin kullanamayacağı bir makine de çalışmakta,
bazen birşeyler ters gidiyor, bir hata yapıyor, görünür şekilde duman saçıyor etrafa,

o sırada birisi ona ilişmişse, ya bir şey sormuş veya akıl vermeye kalkışmış ise,
"Aklını hayalini alırım senin" diye yarı gülerek ama kesinlikle çok ciddi çıkışıyor.

Ona bir defasında şöyle dedim,
hani derslerde aklın iki şeyliğinden bahsederek,
onun bazı şeyleri anlamaya ve ayırt etmeye fayda ettikten sonra,
başka da bir işinin kalmadığını öğrenmiştik ya (ben böyle anladım en azından).

Şöyle dedim,
"Hadi insanların aklını al, akılsız kalsınlar tamam, ama hayallerini bari bırak ki, hayat bir şeye benzesin"

bana şöyle dedi,
"akla hayale sığmaz derler bilir misin,
insan ne zaman aklını hayallerine sığdırmaya kalkarsa,
yada hayallerini aklıyla kurarsa o zaman hapı yutar.
ne akıl lazım nede hayal. hayal kurmak yüzünden insanlar hayatlarını heba ediyor.
Çalış ekmeğini kazan, gerisini düşünme"

Bazen hiç umulmadık yerden ve birisinden bir ses çıkıyor,
insan susmaktan başka çare bulamıyor.

Sen, yazacak kelamınız yok mu? dedin
ben her zamanki gibi kendi üzerimden konuya dahil olarak,
nereden bulduysam bir iştirak cüreti ile bulup, oturdum yazdım.

Yine ne ipe, nede sapa gelmedi dediklerim elbette.
Varsın gelmesin, ne diyeyim.

şimdi silebilirim bütün bu kadar şeyi,
(gönderdikten sonra müdahale edemediğim için, bir çok yazdıklarımı göndermediğim gerçek)
ama kalsın bu sefer.

Kabak, kabaklığını yapmış derler, geçerler nasılsa.

Allah'a emanet olsun herkes.
Yazmadığımda gittim sanmayın.
ya dinleniyorumdur, yada kendimi dinliyorumdur.

Es Selam Daim Selam.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen nur-ye »

İkİ keRRe İkİ ÇoKtuR
İkİ keRRe İkİ YoKtuR
İkİ keRRe İkİ Ne Ki??
SoNsuz Sıfıra StoKtuR…



ResimZEVK4425

KaDeR Kapalı Havzası! GöR-KöR kUYu! MogaN GöLü
İşte İkİ YüZ-lü HaYYat!.. BiR-i DİRİ BiR-i ÖLü
YAŞAnmayan yalan!” İmiş! Kul İhvÂNi Böyle DEmiş!
k-AH-k-AH-a İle HiÇ-KıRıK!.. İÇ-iM-deki ÇİLE ÇÖLü!..


29.04.11 00:47
çlçlmd..

Resim

Sen, yazacak kelamınız yok mu?Dedin

SEVgili Canım, gönlüne bereket, İŞTİRAKın için teşekkür ederim.


Kabak, kabaklığını yapmış derler, geçerler nasılsa. Diyorsun ya

Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem Efendimiz KABAK’ı çok SEVermiş biliyorsun. BİZde severiz.

Resim---İmam Ahmed ve ebu Bekir b. Ebu Hayseme, Enes’den (ra): “Allah Resulü’nün (asm) en sevdiği yemek kabak idi.” dediğini rivayet etmişlerdir. (Müsned)

Resim---Gaylâniyât'da İbn-i Hişâm'ın Ürve'den Onun da babasından, onun da Âişe r.a.'den rivayet ettiği hadislerdendir. Âişe r.a. şöyle der: “Peygamber efendimiz buyurdular ki: "Ey Âişe, tencereyi kaynattığınız zaman, tencereye çokça ka­bak koyunuz. Zira kabak, üzgün insanın kalbini kuvvetlendirir" buyurdular.


Ata sözü vardır hani bilirsin ''kabak tadı verdi’’ diye olumsuz kullanırdık ne yazık ki! Gözümüzün önünden çekilince, ne kadar farklı DÜŞüneBİLiyor, Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem Efendimizin buyurduğu GİZemi ÂNlıyaBİLiyormuşuz.


AKLımız ne yazık ki hep olumsuza yönelik programlanmış. Öne çıkardığımız EGOlarımızdan olsa gerek.
AKLımızın olumlu düşünmesi istendiği için aldığımız maddi-manevi rızıkların İŞTİRAKı ile algılarımız güçlendirmesini talim ve terbiyesi ile öğreneceğiz إِن شَاء اللَّهُ

AKLı güçlendiren bir nimet olarak bahsediyor kabaktan efendimiz ve buyuruyor;

Resim---Deylemi, yine Enes’den (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Allah Resulü (asm) kabak yemeğini çok yer ve “Kabak beynin yağını artırır, aklı güçlendirir.” buyurdu. (Kenz’ül Ummal)

alıntı;Beynimizin katı kısmı yağdan oluştuğu için, ona iyi yağlar sağlamalıyız. Yağ asidi veya EFA- çünkü vücudumuz bu yağları üretemez. Beyindeki anıların yaratılması ve sürdürülmesine dahil olan sinapsın (kromozomların birleşmesi) oluşması için yağ gereklidir.

Demek ki; AKILları güçlenip ÂNlayış MELEKeleri açılanlar bohçalarının 4 UCunu toplayıp KÂBlarını boşaltıp/temizleyenler AK pak OLmayı BAŞ-ARIyorlarmış

YAZmanın-ÇİZmenin MuhaMMedî Hasbî Hizmete DÖNük olmasını Kul İhvÂNi Hocamızdan yazdıklarından ve sohbetlerinden dinlemekte ve öğrenmekteyiz
Bu yüzden dirki , târifsiz bir Söz-Sohbet-Zevk-HaZZın içerisinde olmak için bizden istenen MuhaMMedî gayreti sergilemek zorundayız.
Bunuda öncelikle kendimiz için yapmalıyız.
Yalan olmaması için YAŞAnanların!


İŞte SEVgili canım
MuhaMMedî DEğirmenin ZAHİR-BÂTIN taşları arasında tercihlerimiz doğrultusunda hepimiz öğütülmekteyiz. ÇARKın içine alınanın sapı samanı ayrıştırılmakta
DANE ezilerek parçalara ayırıp numaralı eleklerden elenmekte, incelen ancak ve ancak eleklerden geçebilmekte! GEÇemeyenlerde elekte deneme testlerine tabi tutulmakta!...
( ne güzel bir tevafuk bak DANE Doktorumun ismi )

Ezilirkende danemiz nice acılar çekmekte!. HaDDini ve HuDuDunu bilip TESLİM OLanlar unlarını Tevhîd İPine sereBİLmekteler!

İşte FARKına varış bu denli önemliyMİŞ. Kimbilir neler yaşıyoruz/yaşanıyor. O yüzden SEVgili hocamızın ifadesiyle YAŞAnmayan yalandır.
FARKına varalım ARKına gelelim de AKLımız ÇARK etsin, GARK olalım إِن شَاء اللَّهُ

İlâhi İLMin Kadarınca-Kaderince YAŞAyan ve YAŞAtanlarla BİZ BİR Olduğumuzu AKLımızın KEREM kolonları Beden-Nefs-Kalb ve RÛHuyla İZleyelim
KaraKIŞlarında ''Elhamdulillahi Rabbi’l-Âlemîn!'' deyip binbir bahar YAŞAyalım

الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---"El hamdu lillâhi rabbil âlemîn (âlemîne).Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.''
1 / FÂTİHA - 2



Resim '' YAŞAnmayan yalan!..'' MIŞ diyebilelim! إِن شَاء اللَّهُ
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim '' YAŞAnmayan yalan!..''

ıSSız SeSSizim
Gizli-İZ-mmm!
NefeSSiz-im
Bu ÇÖL BİZ-im!..
Bu ÇÖL BİZ-im!..



ResimZEVK 4099

Nerden? Nere? Nasıl? Neden?. BAK-ma NİÇİN-e İhvÂNî!
Kûn feYekûn!” SAR-makta HaKK!.. “HePin “HiÇ -ine İhvÂNî!
Sef⠖Cef⠖Vefâ Neymiş?.. “YAŞAnmayan Yalan!” GÖR-dün!
OL-sun! OL-masın!ı UNUT!.. KAPAN “İÇ-ine İhvÂNî!..


20.04.10 16:20
a k s a r a y


Resim

İstanbul'a gidenler/gelenler için anonslar verilirdi, televizyonda haberlerde; ''Lodos nedeniyle feribot seferleri iptal oldu!''
Senelerdir duyar kulak bile asmazdık.
Hiç böyle bir şeyi YAŞAmayınca ne bilelim insanların ne ÇİLEler çektiğini, ilgilendirmediği içinde, izler geçerdik.

Gariban CANımızın İngiltere'den SILAsına kavuşunca ziyaretimiz geçikmişti. Ahmet CANımla plan yapmışlar, bu hafta sonu Gariban CANımıza gittik.
Cumartesi İstanbul'a yola çıktık. Her şey çok güzeldi. Ahmet CANım ve ailesiyle yolculuk çokkk keyifliydi. Yalova'dan hızlı feribota bindik. Vardık Gariban CANımızlara. Çok güzel vakit geçirdikde, hüzünlüydük tabi Kul ihvÂNi Hocamızın ani bir işi çıkmıştı. O yüzden KALB teflonlarımızın ''BİZ BİR-İZ'' frekÂNsıyla hep irtibat HÂLindeydik ZÂTen Şükürler olsun.

Dönüşümüzün vakti geldiğinde Ahmet CANımın kızı Meriç ve Gariban CANımın kızları Bedelya ve Selin ayrılıyorlar diye başladılar ağlamaya. Duygulu bir andı. Ayrılmak istemediler. Öyle güzel vakit geçirip keyifli anlar yaşadılar ki!.

Yola çıkışımızın 30 dakika sonrasında cep telefonuna mesaj geldi.''Lodos nedeniyle yeni kapı/Yalova seferi iptal olmuştur!'' Altarnetif olarak eski hisara yönelmemizi söylediler.
Neyse bizde öyle yaptık.
KGS ile geçiş iptal edilip HGS ye geçildiğinden, KGSmiz var HGSmiz yok!
HGS ile geçişi temin edebileceğimiz yere yönlendirdiler maalesef oradada yoktu!

Yenikapı/Yalova gidiş/dönüş biletleri alınınca aklımıza diğer altarnetifler gelmemişti. İnsanın YAŞAmadığı bir şey aklına gelir mi? hiç!

Haberlerde insanların veryansınlarını izlerdik de anlamazdık bir şey!
aman ALLAHım insanlar ne ÇİLE çekmekteymiş meğerse.
Nice insanların çektikleri ÇİLEyi YAŞAyınca;
Kul ihvÂNi Hocamızın
'' YAŞAnmayan yalan!..'' mış SÖZünü bir kez daha çok iyi ÂNladık. إِن شَاء اللَّهُ

Çünki; ''BİZ-BİR-İZ!'' YAŞAttırıldık/YAŞAdık!


BİZ-BİR-İZ : hüCReler-âletler çok-farklı cerryÂN TEK…


MuhaMMedi MuHABBEtlerimİZle!....
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: YAŞAnmayan YALANdır.

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim

HaTM-i NûN-u ->BÂtın-zÂHir
HaTM-i MîM-i ->MÂ-siVÂ-sı..
HaTM-i HA-sı hÂLde ->ÂHir..
Elif.. VâV.. YEe.. ->eVVel BÂ-sı!..


ResimZEVK 4915

BAŞ-ı SON-uNu YE-me-kte!.. DOST-un DOST-u.. DeRDe BAK-ın!..
KûN! feyeKûN->ÂN-da zamAN! NÛRuLLaH->HaYY!>NErde?>BAKın!..
->mEĞer MevLÂm ->ÜRyÂN İMiş!.. YAŞA-nmazSA ->yaLÂ-N İMiş!..
GÖZlüğü dEĞil -> GÖZüymüş!. KENDİ-SÎN-e PErde?. ->BAKın!..


20.04.12. 13:02
Brsbrs.. orhngzcamii..cma..

Resim

Resim '' YAŞAnmayan yalan!..''


Senin için HAZIRlanan, Sıcak SUda HAŞLanAN, Hayv-ÂN çorBasına, yan deyip, YEmem mi? diyeceksin!
Şikayetin mi var? Yoksa!
->OL-ÂN HÜKM-ü HAKKa!

''Köpek bile YAL yediği kaba pislemez!'' AtasÖZünü UNUTMA!
''Büyük lokma yut ÂMMa, Büyük SÖZ söyleme!'' EMMi!

قُلْ هُوَ الَّذِي أَنشَأَكُمْ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ قَلِيلًا مَّا تَشْكُرُونَ
Resim---"Kul huvellezî enşeekum ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(ef’idete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).(Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!''
67 / MULK - 23

Ey nefsim ne kadar az ŞÜKR ediyorsun!

KaRa BİLgiçlik EDip; ''YAŞAnmaYAN YaLL-ÂN!'' ->MIŞ?! SÖZünü dersin he!
de hele hergele NEFSim!
NÂRdan da geç, NÛRdanda geç önce; ''ettiğimi Yİyeceğim!''de de hele!
YE önce!
SÖZ dinle EMMi!

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Hasibu enfüseküm kable en tuhasebu: Hesaba çekilmeden önce nefslerinizi (kendinizi) hesaba çekin." buyurdu.
(Tirmizî, Kıyâmet 25)

Resim''YAŞAnmayan Yalan!..'' KÖZünü; KervÂN KıtMÎR’inin YaLLadığı YaLLaktan -> YaLLayıp, AKLını ÇIKtığın yere sokaBİLirsen, YAŞAyıp YANarsında, HATMin TaMMlandırılırda ->YaLL-ÂNırsın B-EL ki!

Nûr-YE!


YALLasın: Karnın doyursun KervÂN İtinin-KıtMÎR’inin.
YAL:Köpekler ve sığırlar için hazırlanan, sulu biçimde tüketilen, öğütülmüş tahıllar veya kepeğin sıcak suda haşlanmasıyla yapılan hayvan çorbası.
Resim
Cevapla

“►SÖZ mü? KÖZ mü? lerinden!◄” sayfasına dön