EYLÜL!....
- sdemir
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 487
- Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00
EYLÜL!....
EYLÜL
Eylül karadeniz fırtınası,
Eylül dalgaların çığlığı,
Eylül yıldız kayması,
Eylül gece alazı,
Eylül yangın yeri,
Eylül hazan mevsimi,
Eylül yaşama çığlık çığlığa katılma,
Eylül kavuşmak,
Eylül özlemek türküsü,
Eylül zamansızlık mefhumu,
Eylül aşk,
Eylül özlem,
Eylül varmak,
Eylül adressizlik,
Eylül yitiklik,
Eylül varmak,
Eylül sınırsızlık içinde sevmek ve ait olmak ezgisi...
Murat Tali
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
- yektes
- Üye
- Mesajlar: 34
- Kayıt: 08 Nis 2008, 02:00
Eylül...
"Bir masal devinden masum bir dilektir.
Seni sevmek, Seni sevdikçe, Seni yazdıkça,
Kalemim sonsuzdur hep.
Görkemli bir bahçe, uzak bir ülkedir belki de yüreğin,
Gözlerin, saçların, ellerin,
Dudakların ve Eylül'dür sözlerin "
Aylardan Eylül.
Ve ben sana suskunluğumun kapılarını açıyorum gül goncası.
Çünkü aylardan Eylül ve bitti benim suskunluğum.
Elimdeki çiçekler hep gül, bahçem gül, yüreğim gül ve şimdi aylardan eylül.
Yüreğim mavi..
Ellerim yıldız ve saçlarım aya tutkulu.
Bakışlarım mağrur yüreğin gibi.
Gözlerin hüzünlü şarkıları çağırıyor, ellerin soğuk Eylül geceleri gibi...
Anıların kayıyor arada bir yıldız gibi.
Ve şimdi hüzün vakti.
Zehir zemberek sözler yoktur yıldız tepesinde.
Seni sevdikçe ben, bir masal kahramanı farz ederim kendimi.
Az giderim-uz giderim dere tepe sana gelirim.
Bu kafesini zorlayan ozan yüreğimi ayaklarının dibine atar, yalnız Senin ülkende kalmak isterim.
Yürekleri yangınlara dalan, üşüyen bir parmaktır sevdalarım.
Sımsıcak merhabalar dökülür dilimden.
Yüzüm asıktır, yüreğim çocuktur ve ben her çiçeğe dikenimle sevdalanırım.
Yüzümdeki ışıklar geceyi aydınlatır, bir yıldız denizinde aşk'a yelken açarım.
Ondandır yıldızlara sevdalandığım, ondandır gezegenlerden sözcük topladığım.
Bazen uzun süren bir fırtına sonrası ölümü düşlerim, sonra toprak olur, yine ülkeme dönerim.
Bataklıklardan çıkardığım tüm umutları sevinç sayarım.
Duvar gibi örülürken içimde bekleyişler, bembeyaz bir gül demeti büyür bahçemde.
Belki sesini duyarım uzak ülkelerden.
Belki gittikçe ağırlaşan bir sis olursun ülkeme yol alan.
İçimde artar aşkının ağırlığı ve kilitlenir zaman...
Donuklaşır gülüşlerin, öfkem olursun, mavi denizlerimde yüzemez balıkların...
Belki de boğulurum upuzun çöllerinde.
Sen ki, bir avuç su olursun yüzüme çarptığım.
Her şafakta Seninle uyanırım, güneşinin ışıltılarından görkemli bir sofraya otururum.
Eylül olur bağdaş kurarım sevdana.
Bir türkü olurum, dağlara yürürüm,
Sevda uğruna yıkıp, yakıp içimdeki tüm kentleri sana yürüyüşüm de bundandır.
Yosun gözlerin yerle bir etse de içimdeki tüm çadırları, bir yankı olur bulurum Seni.
Baktıkça hiçbir yeri göstermeyen haritalar, rotasız ilerleyen gemiler gibidir yaşam.
Ölüm uzunca esen bir fırtına sonrasıdır belki.
Gül ve ipekten yüreğinle, eylülde gir şu masalsı düşlerime
Alıntı
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/llllllllllllllllllllllllllllll.gif[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12886
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
ZEVK 3316
Bağrımda Bahar beklerim, gelmez ya KARA GÜL gelse!
Çile Çarmıhında CÜNBÜŞ, Seher SEYRİ Bülbül gelse!
Sahildeki KUMlar gibi, Deli Dalgalar beklerim!
İÇİme bir Hüzün çöker, Gazellerle EYLÜL gelse!..
08.09. 08 00:50
En son kulihvani tarafından 08 Eyl 2008, 13:42 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- Mecnun
- Özel Üye
- Mesajlar: 681
- Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00
Eylül işte;
Eylül... Fersude sonbaharların giriş kapısı... İlk yaz rüzgârından alınmış bir hızla savrulan düşüncelerin, hoyrat hayallerin ve avare zamanların yorgunluğu, kırgınlığı, pejmürdeliği içinde yeniden derlenip toparlanması gereken hayatın rengi... Ve yeniden başlamanın yorgun ritmini hatırlatan yağmurlar... Bölük pörçük hatıralar, kırık dökük sevinçler... Şiir kılığında gelen acı...
Eylül işte; nâmı diğer, hüzün...
Eylül... Her şair için ayrı bir Leyla; kurşunî gelinlikler giyinip de gelen... Dilemmaların çıldırtıcı sükunu bir yanda; ve bir yanda sislerin ve buğuların ardından sökün edip yürümüş sancıların ilhamı... Katar katar uzaklaşan kuşların kanatlarına yüklenen son arzular kadar umutsuz ve beklenesi...
Eylül işte; nâmı diğer, pişmanlık...
Bilmiyorum, siz bu yazıyı okurken yağmur yağıyor olacak mı?.. Belki yapraklar savruluyordur şimdi bulunduğunuz şehirde; belki sular kararıyordur yavaş yavaş... Altın kızılı bir gurubun soyunmuş dalında çifte kumruları seyrediyorsunuz belki de... Bir sanatoryum bahçesinde gezinen uzun saçlı, zayıf ve genç iki kaderdaştır belki ikindiler ve yağmurlar... Belki sizin kentin huzurludur akşamları, belki de alaca düşmüş gecenin bir yüzünde siyah tırnaklarını ruhunuza geçirmeye çalışan ifritler dolaşır...
Eylül işte; nâmı diğer melal...
Tenha yollar, aşınmış günler, hayata dar gelen arzular ve kanadı kırık kuşlar... Tabiatın birden uyanıp gerçeği gören yüzü... Kıymeti bilinmeyen lezzetin çamurlara bulaşmış sarı bir acılık tarafından istilasına karşı şaşkınlık... Acıların beyhude, sevinçlerin zavallı, mutlulukların fanî olduğunu anlamanın dehşeti...
Eylül işte; nâmı diğer, ölümün rengi...
Eylül... Yaşanmamış mevsimlerin en gerçeği... Uçuk benizli koşuşturmacalar, yeniden kurulan defterkitap pazarı... Eski okul çantasına kalem yerine ancak gözyaşını koyarak okula giden minik adımlar... Yoksul mahallelerde gitgide çamurlanacak karanlık sokaklar... Camlara mıhlanıp 70 yıllık muhteşem bir sükût ile yolları seyreden kırçıl hatıralar... Ciğer paresini okula eksik kitapla gönderen annenin yüreğindeki çizik... Para etse canını da verir ama...
Eylül işte; nâmı diğer, acının mührü...
İskender PALA
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
10 EYLÜL! - 13 EYLÜL!
EYLÜL!....
Yüreğinin derinliklerinde hissetmek bazen,
Hüzünlendikçe mutlu olmak doğduğun günde!
Ve mutlu oldukça hüzünlenmek onu kaybettiğinde....
Tam bitti her şey derken!
Yeniden başlamak!
Ve ne beklediğiNin farkında olmak EYLÜLde....
MUHAMMEDi MuHABBetimİZle!....
En son nur-ye tarafından 12 Eyl 2008, 02:11 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12886
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
ZEVK 3318
Keder NEŞenin ÂN-A'sı, hep İZler Gece-Gündüzün
Varlık-Yokluk, DOĞum-ÖLüm AYNı ŞEYin İKİ YÜZün
İKİsi de Kutlu OLsun! YALNIZ değilsin Can-CÂNım!
GazELlerinden ÖP-ERim! gÖNlündeki GÜZ-EL GÜZün!
10.09.08. 11:01
A n t a l y a
BU da GEÇ-ER NUR-Ye!
KedER DEMiri ERitir!
ALLAH var Keder YOK!..
çok sevgili cankardeşim gariban canıma,
zevklerime eşlik eden bu çok güzel resimler için teşekkür ve dua ederim..
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
M-E-S-U-T
M-estlerin içinde var olmak, meSUt ve bAHTiyâr OLarak
E-lensede elekte, HAYat hikayemizin SAYfalarında OL-ANlar
S-enâ ederiz gece-gündüz, senâları kabul edenin HUZURunda!
U-mut ufkunun diyârının, SEHERinde!
T-utunuruz ANda ki HATIRalara , hüzünlensek de YANLIZ DEĞİLİZ!
N & M
GazELlerinden ÖP-ERim! gÖNlümüzde ki GÜZ-EL GÜZün!
MUHAMMEDi MuHABBetimİZle!....
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
kulihvani yazdı:
ZEVK 3316
Bağrımda Bahar beklerim, gelmez ya KARA GÜL gelse!
Çile Çarmıhında CÜNBÜŞ, Seher SEYRİ Bülbül gelse!
Sahildeki KUMlar gibi, Deli Dalgalar beklerim!
İÇİme bir Hüzün çöker, Gazellerle EYLÜL gelse!..
08.09. 08 00:50
nur-ye yazdı:
10 EYLÜL! - 13 EYLÜL!
EYLÜL!....
Yüreğinin derinliklerinde hissetmek bazen,
Hüzünlendikçe mutlu olmak doğduğun günde!
Ve mutlu oldukça hüzünlenmek onu kaybettiğinde....
Tam bitti her şey derken!
Yeniden başlamak!
Ve ne beklediğiNin farkında olmak EYLÜLde....
MUHAMMEDi MuHABBetimİZle!....
- Mecnun
- Özel Üye
- Mesajlar: 681
- Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00
Sevgili nur-yem zorluklar kolay geçsin dileğiyle...
GÖNLÜN daima N & Mde olsun...
GÖNLÜN daima N & Mde olsun...
nur-ye yazdı:
M-E-S-U-T
M-estlerin içinde var olmak, meSUt ve bAHTiyâr OLarak
E-lensede elekte, HAYat hikayemizin SAYfalarında OL-ANlar
S-enâ ederiz gece-gündüz, senâları kabul edenin HUZURunda!
U-umut ufkunun diyârının, SEHERinde!
T-utunuruz ANdaki HATIRalara , hüzünlensek de YANLIZ DEĞİLİZ!
N & M
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Re: EYLÜL!....
EYlül!
KALBimin kızıl saçlısı!
Nedir yine esen deli-deli rüzgar
EYLÜL geldi yine
Sana yeni yeni!
Tüm gün BEDEN mezarlığı,
Gelenleri için hazırlanıyorlardı.
Her yeni bayramdaki telâşeliğindeydi yine!
AT-EŞ düştüğü yeri yakıyordu,
AL-EV AL-EV yine yeniden!
DÖRT yönden esiyor yine, SEHER yELİ!
Üşüdükçe kelebeğin sarıldı yine AT-EŞe!
gÖL-GELer içinde!
Çığlık attı içinden,
kimse DUYmadı İÇinde ki AT-EŞini!
NUR-ye!
04:09
8.EYlül 2010
sOnsuz rAHMET diliyorum, cANım!
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
Re: EYLÜL!....
BAK bir EYLÜL daha geçiyor sevdiklerimizden AYRI,
Dışda deli esen rüzgar, içde bağır delen AĞRI,
KIŞ gelmese ardından ateş donduran ayaz ile,
Yaş-AN-AN çok şey gibi ,EYLÜL-e de alışırdık GAYRI
gülizar
..
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12886
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: EYLÜL!....
GEL-de EYLüL
GüL-de BüLBüL
NeFeSte SeS
ZamAN-sa TüL..
BİZ BİR-İZ...
ZEVK 4164
HaZaN-a SARar YeŞiLi!. Kızıl-Sarı HüZüN TÜL-ü
Yanağında ÇİĞ Damlası!. GüLün Gönlünde BüLBüL-ü
YANgın YeRi Gurbet-YüReK!. Yeniden YâR-i SEV-eReK
AYR-ılığın “AH!” da ADI!.. KoR AL-EV Okşar EYLÜL-ü!..
08.09.10 21:27
G l b n…
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Re: EYLÜL!....
ZEVK 3317
AŞK KervÂNın SIRR KIR ATI! Taze TAYdan DORU Sev-Gel!
SEYRÂN-ı MÎM Saff ATEŞte! Derdi ZEVK et! ZORU Sev-Gel!
Yedi KÜPte ÜryÂN BoyÂN! Sıbgatullahla SIRRlan da
Kara GÜLü Lâciverdi Eflâtunu - MORu Sev-Gel!
08.09. 08 14:18
Kulihvanî
صِبْغَةَ اللّهِ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللّهِ صِبْغَةً وَنَحْنُ لَهُ عَابِدونَ
Sibğatellah, ve men ahsenü minellahi sibğatev ve nahnü lehu abidun : Allah'ın (verdiği) rengiyle boyandık. Allah'tan daha güzel rengi kim verebilir? Biz ancak O'na kulluk ederiz (deyin).
(Bakara 2/138)
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Re: EYLÜL!....
EYlül!
Kendi İÇİMde ki hırçınlığın SORGUsunda
Kargaşanın içinde ki küf seslenişler,
Değdimi İÇime, kıyıya kaçıyorum.
Kavgalı olduğum, çokluk İÇinde
İPİNi sERİyorum TAM orta yerine!
Dişimle geveledikçe, TÜM dEMİRden leblebiyi.
Gelen bu kOKU akılsız yerden,
RÜZGARın delice estiği yerden
Mürekkebin gölgesi vuruyor ''B''ak!
SAVrulan yaprağımın üzerine.
Çokluktan koparıldığı gibi değil
ELbette şimdiler de, YÜREĞİM.
Bu koskoca yükle ağırlaştıkça bEDENim,
Kaç fırtınada yırtılır gömleğiMMM!
Yoğunluğum arttıkça, MAAŞımıda aldıkça ALLAHtan!
Oturduğum HÜCREmin İNŞÂsında yalnız değilim şimdi ALLAHta!
17:57
9.9.2010 rmzn byrm
- simurg
- Özel Üye
- Mesajlar: 928
- Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00
Re: EYLÜL!....
Ey bütün zamanların ve Eylül'ün sahibi,
Bütün nefeslerin ve nefeslerimizin sahibi,
BİZim bütün solmuş yapraklarımızı düşür dallarımızdan,
BİZe hiç mi hiç yakışmayan sönmüş, yorulmuş, üzülmüş, küstahlıktan bozulmuş her halimizi al BİZden..
Öyle kupkuru belki hiçbirşeysiz kalalım önce,
ama sonra yeni nefesler ile yeni baharlar yaşat BİZe
"her dem taze doğarız,bizden kim usanası"
dediği gibi Yunus Emre Hz. nin
BİZ BİZden usanmayasıya tazele bizi
ki; kimse de usanmasın haline kavuşalım,
ki; en sevdiklerin olalım. amin inşallah.
Bütün nefeslerin ve nefeslerimizin sahibi,
BİZim bütün solmuş yapraklarımızı düşür dallarımızdan,
BİZe hiç mi hiç yakışmayan sönmüş, yorulmuş, üzülmüş, küstahlıktan bozulmuş her halimizi al BİZden..
Öyle kupkuru belki hiçbirşeysiz kalalım önce,
ama sonra yeni nefesler ile yeni baharlar yaşat BİZe
"her dem taze doğarız,bizden kim usanası"
dediği gibi Yunus Emre Hz. nin
BİZ BİZden usanmayasıya tazele bizi
ki; kimse de usanmasın haline kavuşalım,
ki; en sevdiklerin olalım. amin inşallah.
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Re: EYLÜL!....
gÖZ yAŞInın SAĞANAKlarında!
Burnumdan buram buram tüten,
Yüreğimde ki AL-EV AL-EV at-EŞ!
İçimde ki boynu bükük çocuğun,
Gönlü hüzenlendi yine
Binlerce dökülen gÖZ yAŞın taneleriyle
RABBıyla HÂL-eti, halince!
tutuklu kalmış HÜCRElerde hemen
prangaları açıldı sÖZlerin
döküldü yine DİLden dile,
binbir AHHHHHH ile.
HCRNd!
NUR-ye!
17:24
13.9.2010
gÖZ yAŞInın sağANaklarında!
10 -13 EYLÜL arası AYNı ŞEYler YAŞAnır İÇİNde
işte İÇİNdeki 362 gün uyuyan volkAN,
birden infilak eder,
tarumar eder lavlar her yeri...
Gelecek günlerde, HAKKa göçenlerin Hasret İZi silinmemesi dileğiyle!...
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Re: EYLÜL!....
Ya 13 EY-LÜL'Ü
Nice karaKIŞlar yAŞadık
Sıcak bAHarlar içinde
RENKini rengimize katÂN
SEVdik Mi? SEVİLdik Mi?
SEVgilinin bAĞrında!
UYkusuz nice gecelerde
Çırıl-çıplak kaldık!
ARAdık Mı? ARANdık Mı?
AHların VAHların içinde
Kırlaşan tek-tek saçlarda
DAMLAyan BİLLur terde
YANdık Mı? YANDIRdık Mı?
NUR-ye!
6.09.2011
N & M
Gelecek günlerde HAKKa göçenlerin, Hasret İZi silinmemesi dileğiyle!...
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12886
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: EYLÜL!....
Zahmetin Yok
Rahmetin ÇoK
MESUD YAŞA
KıN-daki OK!..
NuR-Ye-sîNNN...
ZEVK 4601
SEN-siz SES-siz Seherlerde.. Yıldızlar Dinler BüLBüLü
ISSızlığın ISSlığında.. NâR Çiçeği, Lâle, GÜLü
Kelebek OLur UÇarım.. Kanatlarım AL-EV-lenir..
KARAKIŞ-ın Hasret İZ-i.. GüZ GÜN-ü, HüZüN EYLüLü…
07.09.11 16:25
ydeyll.. gkkşğ
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
Re: EYLÜL!....
NUR-YEM ......
Ne eylüller yaşadık dışımızda, GEL-di geçti,
Fırtınalar içte koptu, kalbimizi DEL-di geçti,
Kor kızıl, altın sarısı yapraklar, ak alev düşler,
Ömrümüzden yağmur gibi , hüzünler, SEL-di geçti...
VEFALI DOSTlarla nice EYLÜLlere,
MESUT bahtiyar....
Ne eylüller yaşadık dışımızda, GEL-di geçti,
Fırtınalar içte koptu, kalbimizi DEL-di geçti,
Kor kızıl, altın sarısı yapraklar, ak alev düşler,
Ömrümüzden yağmur gibi , hüzünler, SEL-di geçti...
VEFALI DOSTlarla nice EYLÜLlere,
MESUT bahtiyar....
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Re: EYLÜL!....
SARI’ nın SEVinci eYLüL, YeŞiL’ inse üzüntüsü,
GüZeL’ inden GaZeL’ ine, BiR YaPRaK’ ın iKİ süsü,
YeŞiL-SaRı AYN-ı YaPRaK, her YaPRaK’ ın ASL’ ı ToPRaK,
Her HÂL’ de görünen HAYY-HAKK, HÂL’ den HÂL’ e GöRüNTüSü
HÂLimce...
13.09.2011 - 13:45
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Re: EYLÜL!....
YeŞiL’ in YoK OL’ uşunda SaRı’ nın SeViNCi saklı,
HeR BiTiŞ BiR BaŞLaNGıÇ’tır, GöNüL neden ağlamaklı.
EYLüL ÇiFT LâM’ ı YaŞaYıŞ, eVVeL’ i YaZ, aHiR’ i KıŞ,
“OL ve YoK OL” nakış nakış, TeRCiH eden insan AKLI.
HÂLimce…
14.09.2011 – 01:24
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Re: EYLÜL!....
Se-LÂM Eylül s-ANa
Ben de OLdum senden YANa,
Niye SEVİLmez-ki bitenler
Hüzün DE değiştirir İnsan'ı, BAŞ-tan SON'a...
*
Ben de OLdum senden YANa,
Niye SEVİLmez-ki bitenler
Hüzün DE değiştirir İnsan'ı, BAŞ-tan SON'a...
*
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- simurg
- Özel Üye
- Mesajlar: 928
- Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00
Re: EYLÜL!....
Eylül'de hüzün gelmiyor artık aklıma,
çünkü yaz ortasında en güneşli günde bizim semamız bulutlanabildiği gibi,
karakışta, poyrazda semamız günlük güneşlik ışıyabiliyormuş.
Ve önemli olan bunlardan daha güzeli,
zâhiri yada bâtını alemimizde
mevsim hangisi olursa olsun, aylardan hangisi,
günlerden ne olursa olsun
gece yada gündüz de fark etmeden,
"dışta düzen, içte dengede olabilmek"
olamıyorsak bile öyle "imiş" gibi yaparak işe başlayabilmek.
Çünkü anladım ki, herşeyde olduğu gibi bunda da taklidden tahkike geçiliyor.
Önce varsayıp inanıp, sonra hakikatinin manasına bürünebiliyoruz.
Rüzgarlar bütün sarı yaprakları huzur ve sukunet içinde savuracak,
bağlarda üzümler olgunlaşacak,
sabah serin rüzgarlar peşinden gelecek olan kışı müjdeleyecek,
ve her mevsim hep huzur getirecek inşaallah.
Çünkü herşeyden maksat huzur.
Şimdilik ayarlı ve programlı yaşamaya gayret ettiğimiz bu hallerimiz
çok yakında refleks ve kendiliğinden bir şekilde vucut bulacak ruhumuzda.
Çünkü hali dualarımız olan "öyle imiş" gibi çalışmalarımız
bizi bu menzile kavuşturacak, inşaallah.
Hüzün nedense hep keder manasında canlanıyor gözümde,
o sebeple bu manada söz ettim aslında,
oysa hüzünün de kendi iç neşesi olduğunu anlatan çok güzel şarkılar da dinliyorum zaman zaman,
hatta bazımız bu duyguya müptela bile sayılabilir,
bazı şairler çoğunlukla şiir yazma mevsimi olarak anmıştır Eylül'ü ve
neredeyse ikizkardeşi gibi anlaşılagelmiş olan hüznü,
herşeyin bir iç algılamasına bağlı olduğunu öğrenmeye başladım,
isimler algıların arkasından geliyor,
yüzümüzü asan duygular bizi sarınca "huzurum yok" diyoruz duygumuza bu adı veriyoruz,
yani önce mânâ sonra isim,
yani zât, sıfat, esma sıralamasında
duygularımızda bile yaşanan hakikat olan, bizde vasıf halini alanlar sonrasında isim alıyorlar.
O sebeple önce özümüzün iklimine yönelik çalışmalıyız belki de,
dualarımızda buna sebep olan tek aracımız zâten,
ve bizim için o sebeple bu denli önemli,
dualarımız niyetlerimizi teşkil edince,
niyetler fiiliyatımız oluyor.
Yani duygularımız bile hangi çekirdeği beslediysek o fidanı büyütüp o meyveden veriyor,
Ya huzur ve selamet, veya hüzün ve keder.
Kalblerimizin dâima sukunet içerisinde huzurda huzur içinde olmasını dua ederim.
Bu sıralar sadece Cuma tebriği bana yetmiyor diye bir uygulamada bulunmaya başladım,
her sabah annemim elini yüzünü öpüp, hayr duasını almak isteğime bahaneler bulmaya çalışmaktan yorulmuştum,
sabah olunca o günün adı her ne ise,
"Pazartesin mubârek olsun anneciğim"
"Çarşamban mubârek olsun anneciğim"
veya
"ikindi vaktin huzur versin Allah hayrlar ile vaktini mubârek etsin"
tarzında duaya bahane sistemi geliştirdim.
Bunu ilk bulan ben değilimdir şüphesiz,
ama anlatmamın sebebi sizlerede ilham olabilir belki diyeydi,
Her vaktimiz, gecemiz gündüzümüz, gönül sabahlarımız, hayr olsun inşaallah.
Şu duayı çok seviyorum onunla bitireyim inşaallah.
"Hayrlar feth ola,
şerler def ola,
Allah'ü Azimüşşan'ın ism-i şerifi ile kalblerimiz pürnur ola"
Âmin!.
çünkü yaz ortasında en güneşli günde bizim semamız bulutlanabildiği gibi,
karakışta, poyrazda semamız günlük güneşlik ışıyabiliyormuş.
Ve önemli olan bunlardan daha güzeli,
zâhiri yada bâtını alemimizde
mevsim hangisi olursa olsun, aylardan hangisi,
günlerden ne olursa olsun
gece yada gündüz de fark etmeden,
"dışta düzen, içte dengede olabilmek"
olamıyorsak bile öyle "imiş" gibi yaparak işe başlayabilmek.
Çünkü anladım ki, herşeyde olduğu gibi bunda da taklidden tahkike geçiliyor.
Önce varsayıp inanıp, sonra hakikatinin manasına bürünebiliyoruz.
Rüzgarlar bütün sarı yaprakları huzur ve sukunet içinde savuracak,
bağlarda üzümler olgunlaşacak,
sabah serin rüzgarlar peşinden gelecek olan kışı müjdeleyecek,
ve her mevsim hep huzur getirecek inşaallah.
Çünkü herşeyden maksat huzur.
Şimdilik ayarlı ve programlı yaşamaya gayret ettiğimiz bu hallerimiz
çok yakında refleks ve kendiliğinden bir şekilde vucut bulacak ruhumuzda.
Çünkü hali dualarımız olan "öyle imiş" gibi çalışmalarımız
bizi bu menzile kavuşturacak, inşaallah.
Hüzün nedense hep keder manasında canlanıyor gözümde,
o sebeple bu manada söz ettim aslında,
oysa hüzünün de kendi iç neşesi olduğunu anlatan çok güzel şarkılar da dinliyorum zaman zaman,
hatta bazımız bu duyguya müptela bile sayılabilir,
bazı şairler çoğunlukla şiir yazma mevsimi olarak anmıştır Eylül'ü ve
neredeyse ikizkardeşi gibi anlaşılagelmiş olan hüznü,
herşeyin bir iç algılamasına bağlı olduğunu öğrenmeye başladım,
isimler algıların arkasından geliyor,
yüzümüzü asan duygular bizi sarınca "huzurum yok" diyoruz duygumuza bu adı veriyoruz,
yani önce mânâ sonra isim,
yani zât, sıfat, esma sıralamasında
duygularımızda bile yaşanan hakikat olan, bizde vasıf halini alanlar sonrasında isim alıyorlar.
O sebeple önce özümüzün iklimine yönelik çalışmalıyız belki de,
dualarımızda buna sebep olan tek aracımız zâten,
ve bizim için o sebeple bu denli önemli,
dualarımız niyetlerimizi teşkil edince,
niyetler fiiliyatımız oluyor.
Yani duygularımız bile hangi çekirdeği beslediysek o fidanı büyütüp o meyveden veriyor,
Ya huzur ve selamet, veya hüzün ve keder.
Kalblerimizin dâima sukunet içerisinde huzurda huzur içinde olmasını dua ederim.
Bu sıralar sadece Cuma tebriği bana yetmiyor diye bir uygulamada bulunmaya başladım,
her sabah annemim elini yüzünü öpüp, hayr duasını almak isteğime bahaneler bulmaya çalışmaktan yorulmuştum,
sabah olunca o günün adı her ne ise,
"Pazartesin mubârek olsun anneciğim"
"Çarşamban mubârek olsun anneciğim"
veya
"ikindi vaktin huzur versin Allah hayrlar ile vaktini mubârek etsin"
tarzında duaya bahane sistemi geliştirdim.
Bunu ilk bulan ben değilimdir şüphesiz,
ama anlatmamın sebebi sizlerede ilham olabilir belki diyeydi,
Her vaktimiz, gecemiz gündüzümüz, gönül sabahlarımız, hayr olsun inşaallah.
Şu duayı çok seviyorum onunla bitireyim inşaallah.
"Hayrlar feth ola,
şerler def ola,
Allah'ü Azimüşşan'ın ism-i şerifi ile kalblerimiz pürnur ola"
Âmin!.
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Re: EYLÜL!....
GELde, GEÇ güzELe!
GELdiğim de; görüp göreceğimde, kaybolmuştuM!
GELdiM ki; şu geçen senelerin içinde yansın, AKLıM!
GELdiM; ocağım yanarken içinde tutuşsuN!
GELdiM; SOFRa kurulmuştu, oturduM!
GELdiM; SEVda evinin içinde ,beklemek olduğunu bilemediM!
GELdiM ki; Hep içimde var OL-ÂN ince sızı sızlansıN!
GELdiM; Bütün resimler SALLınsın, yansın resimler külleri kalsıN!
GELdiM ki;KÜLLerimden ne doğacak?
SEN mi? ben mi?
GELdik de, GEÇtik mi?
GELde, GEÇ güzELe!
GELdiğim de; yarımdıM!
GEÇtiğim de ; TAMM olacağım.
13.9.2012
00:07