MEVLANA(K.S.) DEĞİLİM ADAM OL ÖYLE GEL

Cevapla
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

MEVLANA(K.S.) DEĞİLİM ADAM OL ÖYLE GEL

Mesaj gönderen aNKa »

MEVLANA DEĞİLİM ADAM OL ÖYLE GEL


Boş versene beni sen kendini bil
Mevlana değilim adam ol da gel
Dünyada bakidir tatlı sözle dil
Mevlana değilim adam ol da gel

Duygularım beni eder serseri
Söyleyeyim şimdi gelmişken yeri
Düşmanlık insanın kendi eseri
Mevlana değilim adam ol da gel

Keramet insanın kendisi bence
Akıl fikir bize büyük güvence
Hakka güvenmeli gardaş ilk önce
Mevlana değilim adam ol da gel

Yıkılır haramla olan yapılar
Kapanır heryerde bütün kapılar
Allah’ın mülküdür bütün tapular
Mevlana değilim adam ol da gel

Yapılan günahın tövbesi makbul
Allah varken olunurmu kula kul
Tarikat dediğin sadece bir yol
Mevlana değilim adam ol da gel

İbadet insanın kendini bağlar
Kul beşerdir günahlarına ağlar
Gitti gelmez nerde o eski çağlar
Mevlana değilim adam ol da gel

Değer verme urbasına tipine
Kul o durki tek Allaha tapına
Evvela sarılıp hakkın ipine
Mevlana değilim adam ol da gel

Yermek değil övmek hak dostlarını
Hak için sermişler hep postlarını
Asırlarca duyduk biz seslerini
Mevlana değilim adam ol da gel

Kendisini bilen eli de bilir
Yağmuruda bilir yel’i de bilir
Veliside bilir deli de bilir
Mevlana değilim adam ol da gel

Fedaiyim bende beşerim beşer
Aklı erdiğince Hak için yaşar
Seyreder insanı olana şaşar
Mevlana değilim adam ol da gel


(Ozan Fedai)
Resim
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Mesaj gönderen anlamak »

Son zamanlarda bir çok kişinin kullandığı bir söz "MEVLANA DEĞİLİM ADAM OL ÖYLE GEL"... Açıkcası böyle bir şiir olacağını hiç düşünmemiştim.
Paylaşım için teşekkürler.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
dibbace
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 222
Kayıt: 15 Nis 2008, 02:00

Mesaj gönderen dibbace »

beden nefs kalb ruh, sevgi tevdinin adı aşktır

işi bilmeyenler kendinden geç derler...

bilen ise, her türlü aşırılığı terket ve KENDINE GEL der...

kendini bil...dünyayi bil...tanı varlığı...

Ar-ı namus sisesini taşa çalanı, HAYASIZ değil de...

Tefekkürde sınır tanımaz olarak bil...

işte o zaman aciz olacakasın...

çünkü düşündüklerini yapamamanın vahşeti ile...

gördüklerini anlatamamanın kasveti...

diline kilit olur...

...
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Adam, bir haftanin yorgunlugundan sonra pazar sabahi kalktiginda butun haftanin yorgunlugunu cikarmak icin eline gazetesini aldi ve butun gun miskinlik yapip evde oturacagini dusundu.Tam bunlari dusunurken oglu kosarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu.

Baba,ogluna soz vermisti,onu bu hafta sonu sinemaya goturecekti;ama hic disariya cikmak istemediginden bir bahane uydurmasi gerekiyordu.sonra gazetenin promosyon olarak dagittigi dunya haritasi gozune ilisti.Once dunya haritasini kucuk parcalara ayirip ogluna' Eger bu haritayi duzeltebilirsen seni sinemaya goturecegim.' dedi sonra soyle dusundu: 'Oh be! Kurtuldum,en iyi cografya profesorunu bile getirsen bu haritayi aksama kadar duzeltemez.

Aradan on dakika gectikten sonra oglu babasinin yanina kosarak geldi ve ' Baba,haritayi duzelttim;artik sinemaya gidebiliriz.' dedi.Adam once inanamadi ve gormek istedi.Gordugunde de hala hayretler icindeydi ve bunu nasil yaptigini sordu.Cocuk; 'Bana verdigin haritanin arkasinda bir insan vardi.'dedi.'

INSANI DUZELTTIGIM ZAMAN,DUNYA KENDILIGINDEN DÜZELMiŞTİ...' ''
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
dibbace
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 222
Kayıt: 15 Nis 2008, 02:00

Mesaj gönderen dibbace »

"...INSANI DUZELTTIGIM ZAMAN,DUNYA KENDILIGINDEN DÜZELMiŞTİ..."

...
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Allâh yolu, gönülleri harâb etmekten değil, ihyâ ve âbâd etmekten geçer.
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Değerli canlar güzel paylaşımlarınızdan dolayı teşekkür ederim.
Konu başka başka yerlere gidecek korkusundan cevap yazmak istedim.
Şu ahir zamanda çeşitli insanlarla tanışmaktayız..
Şu sanal alemde ise bir gönül BİRliği ve BİZliğimiz var şükür...
Her insanı yüzyüze ilk görmede tanıyamayacağımız gibi bu sanal ortamda da sadece yazılarından ilk başta tanıyamabiliyoruz...
Şimdi bu zor yolda samimiyet, ciddiyet, iyiniyet, gayret ve dürüstlük esastır...
Bu Muhammedi yolda sadakat, samimiyet ve sabır tavsiye ederiz BİR BİRimİZe, selamet dileriz cümlemize...
Muhammedilik diye birşey yoktur bu iyi bilene ki, kişinin Muhammedi olduğunun şuruna, nuruna, onuruna ve süruruna eriş vardır...
Hiç kimse başkasının yerine yiyip içemediği gibi, başkasının yerine hesabada çekilemez, imtihanda olamaz...
Hasbi ve habibi hizmet başkasına birşey vermekle değil, kişinin kendindekini ortaya çıkarmak için hizmetle mümkündür...
Bu yolda herkes tercihini yapar, kimi orta yol Sırat-ı Müstakimi tercih eder kimi ise sağa sola sapar...
Herkes tercihini yaşar, zorla kimseye birşey yaptırılamaz...
Kendi kimlik ve kişiliğini Muhammedi mükemmelliğe ulaştırmak için gayret göstermeyene ne Hak Dosdlarının himmeti, ne Rasulullah (s.a.v.) efendimizin şefaatı ne de Allahü zü'l celalimizin hidayeti erişmez diye düşünmekteyim...
Bir kişi kendini tanıması aşamasında ilk işi kendindeki şeytani ve Muhammedi özelliklerini BİLip, BULması şarttır...
Sonrasında şeytani özelliklerini atıp Muhammedi özellikleriyle dolu OLup, YAŞAmalı derim...
Bu hasbi hizmet kervanımızda kişinin kendine ve kardeşlerine hizmet etmesi ve bu niyetle işe başlaması en doğrusu olacaktır...
En çok bilenimiz en az bilenimize hizmet etmekle en çok görev ona düşmektedir.
Hiç kimse birbirinin üstünde veya altında değil, omuz omuza Rasulullah (s.a.v.) Efendimizin İmamlığında, Rehberliğinde ve Mürşidliğinde onun arkasında yer alacaktır.

Şimdi bir kızgınlıkla bu başlık altında bir alıntı şiir yazmamın sebebine gelince;
bu sadece çeşitli isimlerle sitemize üye olup ve ortalığa fitne bulaştırma niyetinde olan, her defasında üyeliği silindiği halde tekrar tekrar cahilliği ve edebsizliği ile bizi rahatsız eden şahıs için yazılmıştır... ki mesajda çoktan yerine ulaşmıştır sanıyorum...
Başka bir niyetle yazılmadığı için farklı yorumlara sebeb olmamasını diliyorum...
Fazla söze gerek olmayıp şunu demek isterim ki:
Şu zıtlar âleminde bir Musa (a.s.) varsa mutlaka bir Firavunda,
bir İbrahim (a.s.) varsa mutlaka bir Nemrut ta olacaktır..
Rasulullah (s.a.v.) Efendimizin karşısındaki ebu cehiller gibi...

Muhammedi muhabbet ve mutluluklar dilerim.
Resim
Kullanıcı avatarı
dibbace
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 222
Kayıt: 15 Nis 2008, 02:00

Mesaj gönderen dibbace »

Resim
Kullanıcı avatarı
dibbace
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 222
Kayıt: 15 Nis 2008, 02:00

Mesaj gönderen dibbace »

Yemen'de bir dervis dergahi,bilgeligin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu...

Burada geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti...

Bir gün dergahin kapisina bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi...

Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda herhangi bir tokmak, çan veya zil yoktu...

Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki dervis, kapıda duran yabancıya baktı...

Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı...

Gelen yabancı, dergaha girmek ve burada kalmak istiyordu...

Dervis bir süre kayboldu, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yabancıya uzattı...

Bu, yeni bir arayıcıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti...

Yabancı dergahin bahçesine döndü, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı...

Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı...

İçerideki dervis saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı...

Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı...
Cevapla

“Şiirler” sayfasına dön