TASAVVUF ZEVKi ŞERHi
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
TASAVVUF ZEVKi ŞERHi
Oğlanlar Şeyhi İsmâil Mâşukî İbrâhim Aksarâyî (ks) nin
TASAVVUF ZEVKinin ŞERHi
Bidâyette tasavvuf, sufî bî-can olmaya derler
Nihâyette, gönül tahtında sultan olmaya derler
Tasavvuf, başlangıçta Sûfinin cansız olmasına, canından vaz geçmesine derler.
Seyr u sulûk sonuçta ise gönül tahtında SULTAN olmaya derler
Târikatde, ibâretdir tasavvuf mahv-ı sûretden
Hakîkatde, saray-ı sırr'da mihmân olmaya derler
Târikatta Tasavvuf, Sûretin mahv olmasından, beşerî noksanlıklardan kurtuluşundan ibârettir.
Hakîkatte Tasavvuf, Sırr Sarayında misâfir olmaya derler..
Bu âb u kil libasından tasavvuf, âri olmakdır
Tasavvuf cism-i sâfi nûr-ı Yezdân olmaya derler
Tasavvuf, bu SU ve Toprak Elbisesinden temzilenmektir, Benden-nefs derdinden kurtulup Kalb-Ruh güzelliklerini açığa çıkarmaktır.
Tasavvuf, İnsanın cisminin safî-katışıksız Nûrullah olmasına derler.
اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ
ALLAHu nûru's-semâvâti ve'l-ard : ALLAH, göklerin ve yerin nûrudur
(Nur 24/35)
Tasavvuf, lemayı envâr-ı Mutlakdan uyarmakdır
Tasavvuf, ateş-i aşk ile sûzan olmaya derler
Tasavvuf; Kalb Çırasını, Mutlak Nurdan-Nûrullah'dan yakmaktır
Tasavvuf, Aşk Ateşi ile kor-alev yanmaya-yakmaya derler.
Tasavvufda şerâit nâme-i hestiyi dürmekdir
Tasavvuf, ehl-i şeru ehl-i îmân olmaya derler
Tasavvufun şartları, tasavvuf yolcusunun dünyâyı ve ahireti terk etdikten sonra kendi varlığını da terk ederek, geçici varlığının mutlak olan ALLAH'ın karşısında hiç bir değerinin olmadığını idrak ederek defterini dürmesidir.
Tasavvuf, îmân ehli ve şerr ehli olmasına derler..
Tasavvuf âri olmaktır hâkimen âdetullâha
Tasavvuf, cümle ehl-i derde dermân olmaya derler
Tasavvuf, ALLAHU zu'lcelâl Teâlânın yaratış, sürdürüş, bitiriş ve hesâba çekiş sünnetine yakışır tarzda yaşamak için tertemiz olmaktır.
Tasavvuf, bütün dert çekenlerin derdine derman olmaya derler..
Tasavvuf ten tılsımın ism miftâhıyla açmaktır
Tasavvuf, bu imâret küllî vîran olmaya derler
Tasavvuf, herkesin gözüken kendi olan ve herkesin bilip çözemediği gizli sır BEDEN tılsımını, esmâ anahtarıyla açmaktır.
Tasavvuf, gözüken-gözükmeyen kısımlarıyla birlikte Benlik Sarayının yerle bir olmasına derler.
Tasavvuf, kâli hâle tebdil eylemekdir bil
Dâhi her söz ki söyler âb-ı hayvan olmaya derler
Tasavvuf, insanın ağzıyla söylediği sözün gereğini bizzat yaparak hâllerini yaşayarak işe çevirmektir bunu bil!
Bunu yaptığı takdirde ise her sözü artık âb-ı hayvandır, âb-ı hayattır- Ölümsüzlük Suyu olmasına derler.
Tasavvuf ilm-i tâbirat u tevilâtı bilmektir
Tasavvuf can evinde Sırr-ı Subhan olmaya derler
Tasavvuf, Tasavvufun İfâde şekilleri ve Zâhiren yakın mâna ve delil nakletmek sebebiyle başka mânâ verme Tevilât İlmini bilmektir.
Tasavvuf, Can evinde SUBHAN ın Sırrlarını yaşayan olmaya derler..
Tasavvuf hayret-i kubrâda mest u valeh olmakdır
Tasavvuf Hakkın esrârında hayran olmaya derler
Tasavvuf, Devran, Seyran, Cevlan sonunda Hayran da en büyük Hayret içinde Kendinden geçercesine haz duymak ve de keder ve hüzünle aklı gitmiş, şaşırmış, hayrette kalmış olmaktır.
Tasavvuf, HAKK Teâlânın sırlarında Hayran olmaya derler..
Tasavvuf kalb evinden mâsivallahı gidermektir
Tasavvuf kalb-i mümin arş-ı Rahmân olmaya derler
Tasavvuf, Kalb evinden Mâsivâyı- Tevhîdullah'tan başka her şeyi temizlemektir.
Tasavvuf Sûfînin; Diliyle ikrar edip Müsülüman olduğu Tevhîdi, kalbiyle tasdik ederek Mümin olmasına ve de bunu;Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemi BİLerek, BULarak ve Onun Kalbinde OLarak Arş-ı Rahmânda Şehâdetini yaşamasına derler.
Tasavvuf her nefesde şarka vu garba erişmekdir
Tasavvuf bu kamu halka nigehbân olmaya derler
Tasavvuf, her nefeste Doğu-Batı, Doğum-Ölüm ve her ANda OL-AN Şeenullaha İştiraktır..
Tasavvuf, şu AN OL-AN her Halkedilene OLUŞ içinde gözcü, gözetici ve bekçi olmaktır ve kısacası fiilen Şeenullahın farkına varıştır.
Tasavvuf cümle zerrât-ı cihanda HAKKı görmekdir
Tasavvuf kün gibi kevne nümâyan olmaya derler
Tasavvuf, Bütün KÜRRElerin ANAsı ZERRElerde HAKK Teâlâyı eserinde seyrediş, görüş ve ANlayıştır.
Tasavvuf, bütün Kâinat mevcudlarında şimdi, şu ANda OL-ANın sebebi Kûn!:OL! emrini duyup Feyekun; Olur! oluşuna iştirak şehâdetini yaşayış görüşünde olmaya derler..
Tasavvuf anlamakdır yetmiş iki milletin dilin
Tasavvuf âlem-i akla Süleyman olmaya derler
Tasavvuf, yetmiş iki milletin dilini anlamaktır.
Akıl Âlemine, Süleyman olmaya derler..
Sûfî aklının, İlahî İlim öğretimi ve Muhammedî Edeb Eğitimi ile NAKLe kavuşarak her dilin ve ŞEYin lisânını ANlama melekesidir..
Süleyman Kuş Dilin BİLir dediler
SÜLEYMAN var Süleymandan içeru!
Yunus EMRE
Tasavvuf urvetul vuska yükün can ile çekmekdir
Tasavvuf mazhar-ı âyât-ı gufran olmaya derler
]Tasavvuf, tâğutları-İnsanları ALLAH'a (C.C.) karşı isyâna sevkedenleri reddedip sâdece ve sâdece ALLAH'a inanma yükünü Varlık sebebi olan CAN ipi-Hablil- Veridle-Şah Damarıyla çekmektir..
Tasavvuf, Cenâb-ı HAKK'ın günahları affedip örteceğini ve rahmetini vereceğini vaadettği bağışlama âyetlerine mazhar - zuhur ve fiilen ortaya çıkış yeri olmaya derler.
لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyene'r-ruşdu mine'l-gayy(gayyi), fe men yekfur bi't-tâgûti ve yumin billâhi fe kadistemseke bi'l-urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).: Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip ALLAH'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. ALLAH işitir ve bilir.
(Bakara 2/256)
Tasavvuf ism-i azamla tasarrufdur bugün kevne
Tasavvuf câmi-i ahkâm-ı Kurân olmaya derler
Tasavvuf, İnsân-ı Kâmil'in Âdem aleyhisselâmın AKLına Ezelde yüklenen Esmâlar içindeki eşsiz ism-i azamla bugün-Şu AN yeniden[ /color] yaratılAN Kâinat-Mevcûdiyete tasarruftur. OL]UŞa Şehâdetle İştirakı ANlayış Ârifliğidir derler.
Tasavvuf, Kurân-ı Kerim'in bütün Hükümlerinin tümünü -İlahî Nakli, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'den ilhamla Kalb Kurân'ında bulmaya derler..
Tasavvuf her nazarda zât-ı HAKKa nâzır olmaktır
Tasavvuf sûfîye her müşkil asân olmaya derler
Tasavvuf, her bakışta her ŞEYde HAKK Teâlâyı görmektir ESERinde.
Tasavvuf, Sûfînin, Her AN Hâzır-Nâzır OL-AN HAKK Teâlânın Huzûrunda Hâzır olduğu ANlayışından dolayı her ZORluğun KOLAY olmasına derler.
Tasavvuf ilm-i HAKKa sînesini mahzen etmekdir
Tasavvuf sûfî bir katreyken umman olmaya derler
Tasavvuf, İnsanın Sînesini-Nefsini-Kalbini HAKK İlmine mahsus kılmaktır.
Tasavvuf, Sûfî kendi BENliğinde bir damlayken, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'i BİLerek, BULarak ve Onun Kalbinde DERYA OLmaya derler.
Tasavvuf külli yakmakdır vucûdun nâr-ı lâ ile
Tasavvuf nûr-i illâ ile ihsan olmaya derler
Tasavvuf, Sûfînin Vucûdunun tümünü, TEVHİDin Lâ İlâhe İnkar kısmının Lâ Ateşi dağlamaktır.
Tasavvuf, TEVHİDin İllâ ALLAH İkrar kısmının İllâ NURu ile İHSAN BULmaya- OLmaya derler..
Tasavvuf on sekiz bin âleme dopdolu olmaktır
Tasavvuf nuh felek emrine fermân olmaya derler
Tasavvuf, Muhammedî İlim, İrâde, İdrak ve İştirakle Şeriat-ı Garra içinde yapıldığında on sekiz bin Âlemin Rahmeten li'l-âlemini Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemi BİLerek, BULarak ve Onun Kalbinde OLarakYaşamaktır.
Tasavvuf, Dokuz gökler âlemine geçerli EMRe Ferman olmaya derler.
Nuh Felek: Dokuz Gök (eskiden gökyüzünün dokuz tabakadan oluştuğuna inanılırdı.)
Fakat burada gökyüzünden kasıt, bu gün anladığımız mânâda değildir. uzayın derinlikleri desek daha doğru olur belki.
birinci kat gök: kamer(ay)
ikinci kat gök: utarid(merkür)
üçüncü kat gök: zühre(venüs-çobanyıldızı)
dördüncü kat gök: şems(güneş)
beşinci kat gök: merih(mars)altıncı kat gök: müşteri(jüpiter)
yedinci kat gök: zuhal(satürn)
sekizinci kat gök: felek-i sâmin(neptün)
dokuzuncu kat gök: felek-ul-a'zam ya da felek-ul-eflak (plüton )
Tasavvuf Kul kefâ billah ile davet dürür halkı
Tasavvuf irci'î lâfzıyla mestân olmaya derler
Tasavvuf, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in tüm halkaDe ki: Benimle sizin aranızda şâhit olarak ALLAH ve yanında Kitab'ın bilgisi olan (Peygamber) yeter. davetidir.
Tasavvuf, sen O'ndan O senden hoşnut olarak RABBine dön! EMRiyle sarhoş olup ebeden dönmektir DEVR-ANda..
وَيَقُولُ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَسْتَ مُرْسَلاً قُلْ كَفَى بِاللّهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ وَمَنْ عِندَهُ عِلْمُ الْكِتَابِ
" Ve yekûlullezîne keferû leste murselâ(murselen), kul kefâ billâhi şehîden beynî ve beynekum ve men indehu ilmul kitâb(kitâbi).: Kâfir olanlar: Sen rasûl olarak gönderilmiş bir kimse değilsin, derler. De ki: Benimle sizin aranızda şâhit olarak ALLAH ve yanında Kitab'ın bilgisi olan (Peygamber) yeter.
(Rad 13/43)
ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
İrci'î ilâ RABBiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten).: Sen dön o RABBına hem râdıye olarak hem merdıyye de- dön RABBine, sen O'ndan O senden hoşnut olarak!
(Fecr 89/28)
Tasavvuf günde bin kere ölüp yine dirilmekdir
Tasavvuf cümle âlem cismine can olmaya derler
Tasavvuf, Her AN Olmakta OL-AN KUN:OL! EMRiyle Yeniden Yaratılmaktır Şeenullahta..
Tasavvuf, El HAYY Esmâsının Teklik ve Mutlaklığını Anlayarak Âlemlerde ki Cisim bürünmüş CANların, BİZ BİR-İZ Sırr-ı Sıfırını BİR cAN olarak Yaşamak Şehâdeti Şerefidir Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'de
Tasavvuf zât-ı insan zât-ı HAKKda fâni olmakdır
Tasavvuf cân-ı cânân cân-ı canın olmaya derler
Tasavvuf, Sûfînin Kendi BENliğinden Oluşan İnsan Kimliğini İNSÂN-ı Kâmil Tâlim-Terbiyesiyle HAKK Teâlânın İlminde eriterek Yok Olmasına derler.
Tasavvuf bende olmakdır hakîkat hak ey İbrâhim
Tasavvuf şer-i Ahmed dilde burhan olmaya derler
Ey İbrâhim Tasavvuf, HAKK Teâlânın HAKK OL-AN Hakîkatına Kul-köle OLmaktır.
Tasavvuf, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selem'in AHMEDÎ Şeriatının Sûfî Dilinde Burhan- Delil, hüccet, isbat vâsıtası Olmasına derler..
Oğlanlar Şeyhi İsmâil Mâşukî İbrâhim Aksarâyî (ks)
Not: 1528 yılında, Kör Göz Sağır Kulak ve Mühürlü Kalb ehlince 20-24 yaşında başı kesilip denize atılan bu yiğit yürekli Melâmet Eri Hemşehrimin ZEVKini Hazz etmeye çalıştım..
Son sözünü soran kapı Kulu Şeyhu'l-İslâma:
Öldürünüz beni!
Bu bana yapılacak en büyük bağıştır.
Yaşamak benim için haksızlıkların en kötüsünü işlemem olacaktır.
Hayat, beni canımdan iğrendirmeye başladı artık,
çürümüş inanç yıkıntıları arasında.
Benim katledilmemden hayat fışkıracak.
Diyen Sesini duyarcasına..
Kul İhvanî
En son kulihvani tarafından 23 Nis 2010, 19:10 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- Mecnun
- Özel Üye
- Mesajlar: 681
- Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00
Re: TASAVVUF ZEVKi ŞERHi
kulihvani yazdı:
ZEVK - 2046
Cümle Cihânı cem'etmiş, CAN'lar cenginde İSTANBUL
Âliminde zâliminde, "PARA" renginde İSTANBUL
Kıyıda köşede kalmış, HAK ÂŞIKLAR vardır elbet
Kaderini seyretmeye, âşk âhenginde İSTANBUL...
kulihvani yazdı:
Not: 1528 yılında, Kör Göz Sağır Kulak ve Mühürlü Kalb ehlince 20-24 yaşında başı kesilip denize atılan bu yiğit yürekli Melâmet Eri Hemşehrimin ZEVKini Hazz etmeye çalıştım..
Son sözünü soran kapı Kulu Şeyhu'l-İslâma:
Öldürünüz beni!
Bu bana yapılacak en büyük bağıştır.
Yaşamak benim için haksızlıkların en kötüsünü işlemem olacaktır.
Hayat, beni canımdan iğrendirmeye başladı artık,
çürümüş inanç yıkıntıları arasında.
Benim katledilmemden hayat fışkıracak.
Diyen Sesini duyarcasına..
Kul İhvanî
İsmâil Mâşukî İbrâhim Aksarâyî (ks) babanın himmeti daim üzerimizde olsun....
Rahmet bulutu sonsuza kadar üzerine yağsın inşaallah... emeğiniz için teşekürler Can hocam...
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00