DERMAN'ımızın SÖYLENEMEZleri!..

Cevapla
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

DERMAN'ımızın SÖYLENEMEZleri!..

Mesaj gönderen aNKa »

Resim

Yaptığımızdan utanırız, elimizde bir ihtiyar olduğunun delilidir.
Söze dikkat edin.
Gelişi güzel lâkırdı değildir.
Yapıp yapmamada ihtiyarınız varsa, o hâlde utanma nedir?
Bu bir edeb mes’elesidir, cevabı söylenemez.


Allah Dosdu Der ki I den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Göz bir âlettir, dışardaki bir cisimden gelen ziyâ dalgaları o cismin şeklini göz içine ve oradan dimağa götürür, biz o cismi görürüz...
Nasıl gördüğümüz, o belli değil...
Belli olur; göreni bilirsen...
Fakat cismin dışarıda olduğunu görürüz, içimizde değil...

Kulak bir âlettir, dışardan ses dalgalan kulağa, oradan dimağa gider, nasıl duyarız meçhul..
Fakat sesi daima çıktığı yerde duyarız, kulağımızda değil...

Burun bir âlettir, bir yerden koku dalgaları burnumuza kadar gelir, kokuyu burnumuzda duyarız, görme ve işitme gibi dışarıda değil..

“Gören”, “duyan”, “kokuyu alan” kim?..”
“Ben kulum ile görür, işitirim” buyuruluyor, “kokuyu alırım” değil…

Bu küçük misali hâlletmeye bak...
Bunun hâllinde fetih vardır.
Fetih demek, kuvvetin bilinen sırrı..
Bu sırrı kim bilirse, yahut ona bildirmeğe izin olursa o kimseden keramet zuhur eder.
Görünmede hüner yoktur, görünmeyeni görmede hüner vardır.


Allah Dosdu Der ki I den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

"Fakat sesi daima çıktığı yerde duyarız, kulağımızda değil... "Münir Derman (k.s.)

Geçen gün kulağım ile ilgili sorun bile denemeyecek ancak doktora da gitmeme neden olabilecek bir durum yaşadım. Bu durumu yaşadığım zaman içerisinde ilginç bir şey olmuştu. Sevgili Ankakuşunun bu güzel aktarımından sonra yeri gelmişken paylaşayım istedim..

Dışarıdan geçen bir otomobilin çıkardığı sesi ya da bir grup çocuğun yanımızdan geçerken konuştukları şeyleri v.s duyarız. Ve araba geçiyor, çocuklar konuşuyor gibi bilgiler edinmemize de vesile olur bu duyma işi. Evimizin üst katında hızlı bir kapı çarparsa bu kapı çarpmasının sesini kendi evimizde oluyormuş gibi de duyabiliriz. İşte evimizin üst katında çarpan kapıların sesi nasıl kendi evimizde çarpan kapı varmış hissini veriyorsa dışarıda olan bir olay sanki bizim içimizde oluyor gibi bir hisse kapıldım. Çünki o seslerin olay yeri kulağımın içi gibiydi. Dışarıdan geçen çocukların sesi kendi içimden çıkıyormuşta duyuyormuşum gibi geldi. Aslında bu bir yanılgı gibi görünmekte. Ki gerçektende bu bir yanılgı deyip kestirip atmak isterdim bu olayı. Ancak belkide çarpan kapı bizim evimizin kapısıdır. Ya da yanımızdan geçen çocukların sesleri onlara ait gibi geliyor ama belkide bu bir yanılgıdır ve aslında o sesler bizim kendi iç sesimizin dışarıda yansımasıdır. Diye düşünmektende kendimi alıkoyamadım. Bilemiyorum. Bu konuda aklım oldukça karışık. Aslında bu konuda ışığa ihtiyacım var. Derman hocamızın küçük ve halledilmesi gereken bir konu olarak gördüğü bu durumda halledilmesi halinde fetih vardır demesinden de ürkmedim değil. Çünki bu konuyla haşır neşir olupta halledememe halinde bir felakette olabilir. Allah korusun.

Hak Ve Hayr ile

Es Selâm Celle Celâlihu
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Hastaları ziyâret ediniz!
Cenaze törenlerinde hazır bulunmağa gayret ediniz!
Çünkü bunlar, bu âlemin ötesinde bir başka âlemin varlığını hatırlatır.
Yakında her şeyle aranız açılacak.
Bu ayrılış size danışılmadan yapılacak, ayrılacaksınız.
Sizi ferahlandıran cümle eşya yürüyüp gidecek; giderken sizden izin almıyacak.
Dikkat buyurun!..
Çok dikkat edin!..
“Siz yürümiyeceksiniz, eşya yürüyüp gidecek!” diyoruz.
Her şey açık söylenemez, ifâde kuvveti yetmez.
Yukarıdaki sözü tekrar tekrar okuyunuz!
Çok rica ederim, mümin kardeşlerim!..


Allah Dosdu Der ki I den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Bir iki sual soracağım muhteremlerden:
İnsan yaşlandıkça saçları sakalları beyazlaşır, niçin, hiç düşündünüz mü? Bunu hâlletmeye savaşın.
İkinci bir sual:
Deliden niçin şeriat hükümleri sakıt olmuştur?


Allah Dosdu Der ki I den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Rahmân sûresi: “iki denizi salıvermiş birbirine kavuşuyorlar. Birbirine karışmaya bir perde var”. Âyet 19 - 20...
Bunun kavuşmaması sırrî bir hadisedir.
Bu sırrı ledünnî olarak Kusto öğrense çıldırır.
Sebebi nedir? “Söylenemez” lerdendir. .
“Sen biliyor musun?” diye bir sual sorma bana.
Bilmesem mırıldanmam.
Ben onu öğrendiğim zamanlarda kendimi kaybettim.
Günlerce bayırlarda dolaştım ağam...


Allah Dosdu Der ki II den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Günahdan sakınmak tövbede uğraşmaktan kolaydır.
Bunu unutma.
Çok büyük bir lâftır bu.
“Gönül” derler nedir bu.
Gönül, Hakk olana bağlanmanın ismidir.
Bunu unutma!..
Düşün, ne demek istiyoruz.
Hemen anladığını sanma!..


Allah Dosdu Der ki II den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

"Zekât emirdir.
Bu emre itaatin altında ALLAH’a hakiki îman, peygamberi tasdik vardır.
Bunların altında da ALLAH’ın rızası gizlidir.
Emrin yapılmaması düşüncesi imanın hakîki olmadığını ve ALLAH’a karşı isyan hâlini doğurur ve insanda mânevî mesuliyet korkusunu kaldırır.
Zekâtı verilmeyen mal, servet, paranın verilmeyen kısmı da helâl değildir.
Haram mıdır?
Onu söyleyemem."

ALLAH DOSTU DER Kİ V. CİLT "KÂFİR" başlıklı konu.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

"Sadaka emir değildir.
Mecburiyet ve mesuliyet korkusu yoktur.
Sadakanın zenginlik, mal, servet, para ile de alâkası yoktur.
Sadaka; sözle, güzel lâflarla, iyi hareketle, yardımla, dua ile her şeyle olur.

Zekât hakkında söylemek izni bende yok...
Söylersem çırılçıplak kalırsın..."

ALLAH DOSTU DER Kİ V. CİLT "KÂFİR" başlıklı konu.
Resim
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Ne anahtarıymış?
O küpün içinde oğlum, karşınızdaki bir insanın durumunu ölçecek mânevî âletler gizlidir oğlum.
“El kahhatü’n mine’ş-şeytan el tebessüm min Allah.”
“Kah kah kah gülmek şeytandandır!” demiş Cenâb-ı Peygamber.
“Tebessüm Allah’tandır!”
O halde gülmek ile ağlamak arasında da bir şey vardır.
Bu âletler orada bulunur.
Hepimiz güleriz, hepimiz ağlarız.
Ama niye güleriz niye ağlarız. İkisi de muhabbetten.
Ağlayan adam da bir şeyini kaybetmiştir, gülen adam da bir şey hoşuna gitmiştir.
O da muhabbettendir.
Hoşa gitmek muhabbetten gider.
Ağlamakta muhabbetin kırılmasından husule gelir.
Mevzu aynı, birisi ön çifte birisi arka çifte. Çifte atmak demektir bu.
Bak neler var insanlarda.
Ama siz hiç farkında değilsiniz hiçbirinin.
Aha ben söylüyorum. Daha neler var bunların içinde...

ALLAH DOSTU
Münir DERMAN (ks)

GÜLMEK ile AĞLAMAK

http://www.muhammedinur.com/modules.php ... 0&thold=-1
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Dünyada iyi insan tükenmez aziz cemaat, her zaman vardır.
Bu gibiler gönülden konuşurlar.
Doğruluk onların şiârıdır. Zâten doğruluk gönlün konuşması.
“Gönlün konuşması nedir?”
Nur-u Muhammedinin olduğu yerden geçti mi lakırtı süzülür.
Puta-yı Rasûlullahta erir. Bakırla altını putaya koyduğun zaman, bakırla maden birbirinden ayrıldığı gibi.
Onun için gözün göremediği, kulağın işitemediği, burnun alamadığı kokular, hadiseler, sesler vardır.
Bunları kalb gözü taşıyan insanlar görürler, duyarlar ve koklarlar.
Bu gibiler gizli değildir.
“Nerede gizlidir acaba, mağara da mı?”
Yok yok yok!
Ayna olmadan insan kendini göremez . Elinle bak göremezsin.
Kendini görmen için aynaya lüzum vardır.
Kendindeki kokuyu almak için sana senin kokunu aksettirecek aynalar vardır.
Kulağa vuracak güzel sesler duyuracak, aks-i sedâ yaptıracak insana.
Bak sesini duyamıyorsun kulağını koyduğun zaman bu zaman gürültüyü hissediyorsun.
Bu da bir ayna.
Gülmekle ağlamak arasında da bir ayna gizlidir. Orda kendini görürsün.

Bu lakırtıların mânâsı çok incedir aziz cemaat!
Bu sözler, herkesin söylediği sözlerdir.
Söylenmeyen veya söylenemeyenlerin esrârı bu söylediklerimde gizlidir. Anladınız mı?

ALLAH DOSTU
Münir DERMAN (ks)

GÜLMEK ile AĞLAMAK


http://www.muhammedinur.com/modules.php ... 0&thold=-1
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Taş yanmaz bilirsiniz aziz cemaat. Taş, taş.
Taşı amma ateş yakar.
Taş çok serttir. Ateş amma çok yumuşaktır.
Taşı su deler. Taş katıdır. Su ise mulayim.
Kireçte var. Su da sudur. Fakat su kireci eritir.
Bak neler gizli dünyada.

Her an Allah’ın ye’d-i kudretinde olduğunu idrak edebilmek için bunu düşünmek lâzım.
İhlas işte budur.

Bunlar bir nevi târif. Şu şöyledir, bu böyledir.

Açıklanamaz çünkü Rububiyet Sırrının demin dedim ifşâsı küfürdür.

Şimdi şuradan öyle şeyler var ki bunları söylese, söylense bilsem de söylesem ya Kanun beni tevkif eder.
Yahut bu herif cizivit oldu dersiniz.

ALLAH DOSTU
Münir DERMAN (ks)

GÜLMEK ile AĞLAMAK


http://www.muhammedinur.com/modules.php ... 0&thold=-1
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Onun için Rasûl-i Sallallahu Aleyhi Vesellemi memnun etmemiz gerekir.

İki de bir abdestli olmadan mübârek ismini ağzına alma oğlum!
Ağzına alma!

Ağzına almak lazımsa;

“Rasûlullahu Sallallahu aleyhi vesellem” al!

Ancak abdestliyken
“Mim” ile başlayan ismini ağzına al!

Bu çok ince bir hisstir. Söylenemez. İçinde yazılıdır.


Gerçek İNSAN ve Salâvat…

MÜNİR DERMAN (ks)


http://www.muhammedinur.com/modules.php ... le&sid=251
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Evinizde veya birinizde İNCİ bulundurmayı unutmayınız.

İNCİ taşımak sıhhattir, HAKK’ a şükürdür, bir nev'î gizli SIRRÎ bir ibadettir.

İnci hakkında söylenecek çok söz var, çok SIRR var amma…

Bir türlü ifşâ edilemez.

Dr.Münir Derman (ks)
(Sesli Sohbetler)
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

İncinin taşıdığı SIRR çok büyüktür.

Bundan bir nebze bildiğim kadarından söylersem ve ilan etsek bütün

malınızı inci almak için sarfedersiniz. Belki;

“Dünya hayatınızda değişiklik olur” (düşüncesiyle),

elde edemeyince de hüsrana düşer, şeytana uyarsınız.

Söylememek en doğrusudur.

Dr.Münir Derman (ks)
(Sesli Sohbetler)
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

Sordunuz… sordular da biraz İNCİ’ den konuştuk.
Bu kadar bilmek kâfidir, fazlası doğru olmaz
Ayet-i Kerime’ de bile;


“…lu'luu velmercân…. Febieyyi alai rabbikuma tukezzibân

Siz bunu da mı yalan zannediyorsunuz.?

Cümle bitmiştir.
Bunun için SIRR’ını da gizlemiştir Cenab-ı Allah.

İki Deniz’ i serbest akmak, birbirine kavuşmak üzere bıraktı.
İkisinin arasında geçemedikleri bir engel vardır.
O iki DENİZ’ de küçük büyük İNCİ’ ler çıkar, Allah’ ın hangi nimetlerini yalan sayıyorsunuz.
Onun için içinizdeki Katra-î Lüb-Lüb… İNCİ DAMLA’ sına hürmet ediniz.
MERCAN…. Bunun hakkında söz söylememe Rahmetullah Hocam katiyen müsaade etmemiştir.

Dr.Münir Derman (ks)
(Sesli Sohbetler)



Bismillâhirrahmanirrahim

يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ وَالْمَرْجَانُ

Yahrucu minhumellu'luu velmercân.
Çıkar onlardan inci ile mercan

RAHMÂN SURESİ 22/55



فَبِاَیِّ اٰلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Febieyyi alai rabbikuma tukezzibân.
O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
RAHMÂN SURESİ 23/55
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
halimkok
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 3843
Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen halimkok »

FARZ' lar mecburi demek değildir.

Mecburi olsa Allah onu biz istesek te istemesek te yaptırırdı.

İnsan serbest bırakılmıştır.

Bu serbestiyet HAKK' ın SIRR' larına büyük bir PERDE' dir.

Dr.Münir DERMAN (ks)
(Sesli Sohbetler)
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Kâinatın kanunlarını, nizamını, hadiselerini tetkik, akla sokup idrak
etmeye, bunlardan bazı hakikatları çıkarmaya İLİM diyoruz.
Bu ilimlere tecrübe, tetkik ve akıl ile varılıyor.
Bunun hududu (yani ilmin) yokmuş gibi görünürse de aklın durduğu bir hudud var gibidir.
Görünen de ve görünmeyen de doğrudur.
Maddeden görünmeyen atoma kadar ve atomdan maddeye kadar...
Hep ilmin ve aklın dolaştığı hududlardır.
Bir de bu hududların ve aklın, idrakin dışında ulaşılmayan ilimler vardır.
Burada aklın hududuna sokulamayacak sözler hadiseler vardır.
Bunlara yani bu ilme varılıp, anlaşılmaz, öğrenilemez.
Metodu vardır, denemez.


Allah Dosdu Der ki II den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Bütün kâinat ezeli ve kadim olan ALLAH'ın kudret ve kuvvetlerinin takdir olunan müddet zarfında mekânda görünüşüdür.
Sözü bitirmeden şunları biraz düşünmenizi dilerim.
Bazı çiçekler vardır, kokar. Bazıları vardır kokmaz.
Bütün meyyaların meyvaya dönecek çiçekleri kokmaz. Bazıları kokar.
Yer altı ve yer üstü nebati yiyecekler de öyledir.
Bunları tetkik ediniz.
Sessiz sözsüz, görünür görünmez bir şey fısıldar.
Bu fısıltı olanı duymaya çalışınız.


Allah Dosdu Der ki II den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Doktor olmayan doktorun tavsiyelerine tamamen riâyet ederse şifâ izn-i ilâhî ile muhakkaktır..
Yok bundan ben birşey anlamıyorum. Böylelikle nasıl iyi olur diye o tavsiyeleri aklına sokamaz, yapmazsa şifâ bulamaz.
Anlamadım diye bir hakikat inkâr olamaz...
Zâten haramların oluşu, uzun ve meçhul yolların kapatılarak hakikat yoluna insanları yürütmek için bir ikazdır.
Yapan yapar, dinleyen, itaat eden felah bulur...

Çocuk bir çok şeyler arzu eder onları hoş görür.
Yahud zevk duyar.
Baba onu ikaz eder meneder.
Çünkü neticeyi babanın tecrübe ve aklı bildiğinden fenalığı da bilmiştir... Çocuk ise farkında değildir...

Onun için haramiyet insanın arzu ettikleri şeylerdendir.
Nefret ettiği şeylerden değil.
İnsanlardaki aklın bu mıntıkada çocuk oluşu haramiyeti ortaya koydurmuştur...
Bunu hududlamak için azab haber veriliyor...
Kumar, içki, kadın, fazla yemek, hangisi lezzet vermez hepsi...
Bunlardan nefret edilemez.
Sonunu akıl idrak edemez...
Eder demeyiniz!..
Etse idi, en akıllı insanlar bile bunları yapıyor!..
O hâlde akıl erdiremiyor demektir.
Ateş yakıyor...
Deli bile ateşe elini sokmaz...
Nefret hissi vardır.
Akıl nerede kaldı.
Cevap veriniz...
Veremezsiniz!..
Gül dikenlidir. Bilmiyor musun?
Çiçek kokuludur, mest edicidir..
Arı onu bal yapıyor... Bilmiyormusun, bal tadarak büyük bir lezzet ve zevk duyarak yiyiyorsun...
Fakat sonu ne oluyor?..
Onu da tatsana!..
İşte sözlerimizin derin mânası bu son cümlede gizli...
Artık sana düşünmek, bize susmak gerek!..


Allah Dosdu Der ki II den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Ezel ve ebed arasında hiç birşey yoktu.
Yokluk bile yoktu.
ALLAH, “OL!” emriyle kime, neye hitap ediyor?..
Buna cevap var ama büyük tehlikedir burası.
Tımarhane ile cehennem arasıdır bu sualin cevabı...
Sorma, düşünme, hemen secdeye kapan?..
Hatta bu secde farzdır.
Ne secdesidir bu bilirmisin?...
Bağışlayın bilemem!
Bilsem de söyleyemem.
Aklımdan bile geçiremem.
ALLAH'a sığınırım o kadar!..


Allah Dosdu Der ki II den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


“Ben insanı kendi sûretimde yarattım.” Hadîs-i Kudsî.
Buradaki “sûret” nedir. Bunu kendi kendine öğrenmeye çalış!
Sormadan, bilen zâten söylemez.
Söyleyemez!..
Belki başka şekilde fısıldar!..


Allah Dosdu Der ki II den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Cebrail aleyhisselâm ile birlikte kıldılar. Cebrail'in bu namaza refakati de muhakkak ki emirledir.
Bu emir de vahiydir.
Vaktinde kılınmayan sabah namazı öğleye kadar (bilirsiniz) kaza değil, sünnet ile birlikte kılınmasına ruhsat verilmesi bundan dolayıdır.
Hâlbuki sünnetlerin kazası yoktur.
Bazı kimselere vakit geçse, akşam ve sabah namazları kazaya kalsa bile sünnetleri de birlikte kılınır.
Sebebini söylemek doğru olmaz.
(Fetvayı Hindide; Farzın, vâcibih, sünnetin kazısı olur diye fetva-yı şerîf vardır. Bunun sebebini söylemek de doğru olmaz).

Akşam namazının sünneti için Resûlü Ekrem niçin kıldıklarını söylememişlerdir.
Söylemedikleri de bir hikmete tabi’dir.


Allah Dosdu Der ki II den alıntı..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


“Namazlarınızın bir kısmını evlerinizde kılın!” Hadîs-i şerîf
“Kılınız!” değil dikkat.!..
Teker teker bir ihtardır bu…
“Evlerinizi kabirlere çevirmeyin!” hadîsi şerîfinde Resûlü Ekrem ne demek istemiştir.
Kabirlerde namaz kılınmaz.
Evinizi kabirlere çevirmeyin demekte evinizde de rahmeti çekin demektir. Eviniz ölü değildir.
Nûrlansın demektir en basit olarak...
Bunu açıklamak da doğru değildir…


Allah Dosdu Der ki II den alıntı..
Resim
Cevapla

“Fikrî Derlemeler, İncelemeler ve Zevkler” sayfasına dön