ERKEĞİN HANIMI ÜZERİNDEKİ HAKLARI

Cevapla
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

ERKEĞİN HANIMI ÜZERİNDEKİ HAKLARI

Mesaj gönderen sev-guzel »

ERKEĞİN HANIMI ÜZERİNDEKİ HAKLARI

1 - Hz. Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Şayet ben bir insanın başka bir insana secde etmesini emredecek olsaydım, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim."
Tirmizi, Rada' 10, (1159).

2 - Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak vefat ederse, cennete girer.''
Tirmizi, Radâ 10, (1161).

3 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Nefsim kudret elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin ederim, bir erkek hanımını yatağa davet ettiğinde kadın imtina edip gelmezse, kocası ondan râzı oluncaya kadar semada olan (melekler) ona gadab ederler.''

4 - Bir başka rivâyette şöyle denmiştir:
"Erkek, kadınını yatağına çağırır, kadın da gelmeye yanaşmaz, erkek öfkelenmiş olarak sabahlarsa, melekler sabaha kadar -bir rivayette yatağa gelinceye kadar- kadına lânet okurlar.''

5 - Bir başka rivâyette:
"Kadın küskünlükle kocasının yatağından ayrı olarak sabahlarsa, melekler onu lânetler" denmiştir.
Buhari, Nikâh 85, Bed'ü'l-Halk 6; Müslim, Nikâh 120 - 122 (1436); Ebu Dâvud, Nikâh 41, (2141).

6 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Ey Allah'ın Resulü. dendi, hangi kadın daha hayırlıdır?
"Kocası bakınca onu sürura garkeden, emredince itaat eden nefis ve malında, kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhalefet etmeyen kadın!"
diye cevap verdi."

Nesâi, Nikâh 14 (6,68).

7 - Ebu'I - Verd İbnu Sümâme anlatıyor:
"Hz. Ali (radıyallahu anh) İbnu Ağyed'e dedi ki:
"Sana kendimden ve Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'ın kızı Fâtıma (radıyallahu anhâ)'dan -ki o, babasına, ailesinin en sevgili olanı idi- bahsedeyim mi?''
"Evet, bahsedin!'' dedim. Bunun üzerine:
"Fâtıma radıyallahu anhâ değirmen çevirirdi; elinde yaralar meydana gelirdi. Kırba ile su taşırdı. Bu da boynunda yaralar açtı. Evi süpürüyordu. Üstü başı toz-toprak oldu. (Bu sıralarda) Rasûlüllah'a bir kısım köleler getirilmişti.. Fâtıma 'ya:
"Babana kadar gidip bir köle istesen!" dedim.
Gitti. Aleyhisselâtu vesselâm'ın yanında bazılarının konuşmakta olduklarını gördü ve geri döndü. Ertesi gün Resulullah Fâtıma'ya gelerek:

"Kızım ihtiyacın ne idi?"
diye sordu. Fâtıma süküt edip cevap vermedi. Ben araya girip:
"Ben anlatayım Ey Allah'ın Resülü!'' dedim ve açıkladım:
"Fatıma'nın değirmen kullanmaktan elleri yara oldu, kırba ile su taşımaktan da omuzları incindi. Köleler gelince ben kendisine, size uğramasını, sizden bir hizmetçi istemesini ve böylece biraz rahata kavuşmasını söyledim". Bu açıklamam üzerine Resulullah:

"Ey Fatıma, Allah'tan kork, Allah'a olan farzlarını eda et, aileyin işlerini yap. Yatağına girince otuzüç kere sübhanallah, otuzüç kere elhamdülillah, otuzüç kere Allahuekber de. Böylece hepsi yüz yapar. Bu senin için hizmetçiden daha hayırlıdır.." buyurdular.Fatıma (radıyallahu anha):
"Allah'dan ve Allah'ın Resulünden razıyım"
dedi. Resulullah ona hizmetçi vermedi."
Buhari, Fedailul Ashab 9, Humus 6, Nafakat 6, 7, Da'avat 11; Müslim, 80, (2727); Tirmizi, Da'avat 24, (3405); Ebu Davud, Harac 20, (2988, 2989), Edeb 109, (5062, 5063).
Cevapla

“Toplum ve aile” sayfasına dön