ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
-
- Dost Üye
- Mesajlar: 98
- Kayıt: 30 Eyl 2007, 02:00
ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
ALLAH' A KAÇIN !!!!
Geçenlerde bir sohbette
Fefirru ilallah yâni ALLAHa kaçın!
فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ إِنِّي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
Fe firrû ilâllâh(ilâllâhi), innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun): O halde hemen ALLAH'a kaçın; haberiniz olsun ki, ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım. (Zariyat 50)
âyeti üzerinde konuşuluyordu. Ne ürpertici bir âyet
Sanki, Ey insan! Dünyâ'nın türlü sıkıntısından, zahmetinden, cefâsından ALLAHa kaç, çünkü gerçek huzûru ancak bu şekilde bulabilirsin, diyor.
Mevlâna da bu âyette ki gibi:
Talihsize zahmet gelir, pırtısını toplar isyan ve küfür mahallesine gider, talihliye zahmet gelir o da ALLAHın semtine koşar. der.
Demek ki herkese zahmet gelebilir, iş isyandan sakınıp, ALLAHa kaçabilmekte
Bu âyeti bilmeksizin, çocukluğumdan bu yana, beni inciten, üzen şeylerden hep ALLAHa kaçtım.
Nasıl ki, bir yerini acıtan çocuk annesine kaçar da, onun koynunda teselli bulur ya, ben de RABBime kaçıp, O'nun varlığıyla teselli buldum.
ALLAHa kaçmak, Ona sığınıp O'nda teselli bulmak, her an Onunla olduğun bilinciyle yaşamak târifsiz bir huzurdur, âdeta Dünyâ'da cenneti yaşamaktır.
2006 senesinin Regâib Kandili günü geçirdiğimiz kazâda, yüzümdeki yaralar dikilip, müşâhede odasına getirildiğimde, eşim bağırarak üzerindekileri parçalıyor, küçük oğlum ve kayınvâlidemse çığlık çığlığa ağlıyordu.
Büyük oğlumun yaşama ümîdi olmadığını görsem de anne yüreği ya işte, bir ümit bekliyordum.
Oturtulduğum yatağın baş ucuna doğru secdeye gider gibi kapanıp, gözyaşlarıyla O odadaki manzaradan, tüm benliğimi yakan ateşten ALLAHa kaçtım.
Ara ara secdeden kalkıp, tekrar secdeye gidiyordum.
Secdelerde sanki, başımı RABBimin göğsüne yaslıyordum. Dilden değil, gönülden sessiz sözsüz niyazda bulunuyordum, RABBime.
Derdimi dil ile söylemeye ne hâcet var ki, bana benden yakın olana.
Derdi bilmeyene anlatmak için dil gerek.
Şah damarından yakın olan RABBin için ne söylemek gerek, ne de şikâyet gerek.
Kapısına baş koyup, sükutla beklemek gerek
Kuran Kulle yevmin fî şe'n der, Rahman Sûresinde. Yâni, O her an yeni bir şe'nde, yeni bir tecellîdedir.
يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ
Yes eluhu men fi's-semâvâti ve'l-ard(ardı), kulle yevmin huve fî şenin: Göklerde ve yerde olanlar O'ndan dilenirler. O, her gün yeni bir tecellîdedir; (Rahmân 29)
Hastâne odasındaki o secdeler sonrası, RABBimin yardımı ulaştı ve bende Sabır Esmâsıyla tecelli edip, içimde yanan kor ateşi, Firdevs Cennetlerine dönüştürdü.
Kendi kendime hayretlere düştüm:
Yâ RABBi, bir insan böyle bir acı içinde nasıl bu denli huzur ve huşû duyabilir?
Bunun sebebini, Münir Derman Hocamın:
Sabreden insanın içi ALLAHla dolar sözünü işitince anladım.
Gerçekten İçim ALLAH ile, onun muhabbetiyle öyle dolmuştu ki, bana teselli için akın akın gelen insanlar:
Biz buraya teselli için gelmiştik, ama kendi dertlerimize teselli bulup, gidiyoruz. Sabrına hayran kaldık. dediler.
Bende: Bana değil, bana sabrı ihsan eden RAHMÂN'a hayran olun. dedim.
Sözlerim, insanlara tesirli geliyordu, çünkü sabrı bizzat yaşıyordum.
Yaşanmadan söylenen sözler, nasihatler beyhûdedir.
Sözler kalbden çıkarsa, kalblere tesir eder, dilden çıkarsa kulaktan öteye geçmez.
Ateşin hakîkatini, ancak ateşte yanan bilir.
Sırf ateşi görmekle, onun yakıcı olduğunu bilmekle, onun hakîkati bilinmez.
İnsanlar, bir musîbet veya sıkıntıyla karşılaştıklarında, niye böyle oldu?
Keşke şöyle, keşke böyle olsaydı diye yorumlar yapıyorlar.
Halbuki, Yüce ALLAH Ankebut Sûresinde:
İnsanlar,"İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler. diyor.
أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ
E hasibe'n-nâsu en yutrakû en yekûlû âmennâ ve hum lâ yuftenûn(yuftenûne):İnsanlar: «İnandık! demeleriyle bırakılıp da imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar? (Ankebut 2)
Bizler kadere îman ettik diyorsak, hâlâ bu sorular niye?
Kadere îman etmiş olan kişi, ALLAHın kendi hakkında takdir ettiği kaderi niçin ve keşkelerle sorgulamaz.
Bu kulluk edebine sığmaz, sonu isyan ve küfre kadar gider.
Karşılaştığımız acı imtihanda, isyan yerine ondaki hikmeti görmeye çalışabilsek.
Mevlânanın: Acı imtihanı rahmet bil sözünü anlayabilsek.
Binlerce nasihatle uslanmayan nefsi, bâzen bir musîbet dize getirir.
Eşim alkolü severdi, namaz kılmazdı, evlat acısıyla yandığı zaman Ona dedim ki:
ALLAH demek ki bizi ebedî olarak yanmaktan kurtarmak için, bu dünyâda yakıp, gözlerimizi açtı. Evlâdından ebedî olarak ayrılmak, pişmanlıklar içinde ebedî yanmak istemiyorsan, haydi kalk tövbe et, bundan sonra HAKK'ın Rızâsına uygun yaşa!
Kalktı, abdest alıp namazını kıldı, bir daha da terk etmedi ve aynı yıl umre yaptı, elhamdulillah.
Yıllardır nasihatlerin yapamadığını, bir musîbet yaptı.
RABB'imin her işi sırlı, her işi hikmetlidir.O'ndan gelen her şey hayırdır, bazen Şer gibi görünse de..
Yeter ki biz olaylara, nefs penceresinden değil, îman penceresinden bakabilelim.
Mü'mine yakışan, zahmet ve sıkıntı hâlinde sabır, nimete kavuştuğunda ise şükürdür.
Sabır ve şükür, sanki insanı HAKK'a uçuran bir çift kanat gibidir.
Mü'mine düşen cennetliklerden yâhut cehennemliklerden olup olmadığını, kaderini sorgulamak değil, her dâim HAKK'ın rızâsını gözetmektir.
Münir Derman Hoca'mın dediği gibi:
"bahâ (değer) değil, bahâne aramak" gerekir.
ALLAHın rızâsını kazandıracak bahâneleri aramak
Bu belki, bir susamış hayvanı suya kandırmak, belki de bir dertlinin derdini dinlemek, yolunu şaşırmış bir garibe yol göstermek olabilir.
Küçük ve basit demeden aramak, son nefesimize kadar iyilik ve güzellik avcısı, HAKK rızâsı için bahâne avcısı olmak gerek.
Zeynep Kâmil Hanım koskoca bir hastâne inşa etmekle değil, bir Ermeni kızcağızın başını okşayıp, gönlünü almakla Rasûlullahı rüyâsında görebilmişti.
Ömrümün 37 yılını geride bıraktım.
Nice güzel günler yanında, nice sıkıntı ve musîbetlerde yaşadım.
Yüce RABB'im, günah yükümle, noksan amelimle Ona lâyık kul olamadığım halde, her düştüğümde kaldırdı, her derdime derman oldu.
Yaşadığım bu süre zarfında, ALLAHtan GAYRI HAKİKİ DOST VE YÂR BULAMADIM.
Yâ RABB'i!!
BİZ, huzûruna Cehennem azâbından korktuğumuz ya da cenneti talep ettiğimiz için gelmedik, bizler ancak senin rızâna ve cemâlini görmeye tâlibiz.
Bizleri bu dünyâda buluşturduğun gibi, ahirette de Rasûlullahın sancağı altında buluştur ve cemâlinden bizleri mahrum eyleme Âmin!.
"Mukarreb"
Geçenlerde bir sohbette
Fefirru ilallah yâni ALLAHa kaçın!
فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ إِنِّي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
Fe firrû ilâllâh(ilâllâhi), innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun): O halde hemen ALLAH'a kaçın; haberiniz olsun ki, ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım. (Zariyat 50)
âyeti üzerinde konuşuluyordu. Ne ürpertici bir âyet
Sanki, Ey insan! Dünyâ'nın türlü sıkıntısından, zahmetinden, cefâsından ALLAHa kaç, çünkü gerçek huzûru ancak bu şekilde bulabilirsin, diyor.
Mevlâna da bu âyette ki gibi:
Talihsize zahmet gelir, pırtısını toplar isyan ve küfür mahallesine gider, talihliye zahmet gelir o da ALLAHın semtine koşar. der.
Demek ki herkese zahmet gelebilir, iş isyandan sakınıp, ALLAHa kaçabilmekte
Bu âyeti bilmeksizin, çocukluğumdan bu yana, beni inciten, üzen şeylerden hep ALLAHa kaçtım.
Nasıl ki, bir yerini acıtan çocuk annesine kaçar da, onun koynunda teselli bulur ya, ben de RABBime kaçıp, O'nun varlığıyla teselli buldum.
ALLAHa kaçmak, Ona sığınıp O'nda teselli bulmak, her an Onunla olduğun bilinciyle yaşamak târifsiz bir huzurdur, âdeta Dünyâ'da cenneti yaşamaktır.
2006 senesinin Regâib Kandili günü geçirdiğimiz kazâda, yüzümdeki yaralar dikilip, müşâhede odasına getirildiğimde, eşim bağırarak üzerindekileri parçalıyor, küçük oğlum ve kayınvâlidemse çığlık çığlığa ağlıyordu.
Büyük oğlumun yaşama ümîdi olmadığını görsem de anne yüreği ya işte, bir ümit bekliyordum.
Oturtulduğum yatağın baş ucuna doğru secdeye gider gibi kapanıp, gözyaşlarıyla O odadaki manzaradan, tüm benliğimi yakan ateşten ALLAHa kaçtım.
Ara ara secdeden kalkıp, tekrar secdeye gidiyordum.
Secdelerde sanki, başımı RABBimin göğsüne yaslıyordum. Dilden değil, gönülden sessiz sözsüz niyazda bulunuyordum, RABBime.
Derdimi dil ile söylemeye ne hâcet var ki, bana benden yakın olana.
Derdi bilmeyene anlatmak için dil gerek.
Şah damarından yakın olan RABBin için ne söylemek gerek, ne de şikâyet gerek.
Kapısına baş koyup, sükutla beklemek gerek
Kuran Kulle yevmin fî şe'n der, Rahman Sûresinde. Yâni, O her an yeni bir şe'nde, yeni bir tecellîdedir.
يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ
Yes eluhu men fi's-semâvâti ve'l-ard(ardı), kulle yevmin huve fî şenin: Göklerde ve yerde olanlar O'ndan dilenirler. O, her gün yeni bir tecellîdedir; (Rahmân 29)
Hastâne odasındaki o secdeler sonrası, RABBimin yardımı ulaştı ve bende Sabır Esmâsıyla tecelli edip, içimde yanan kor ateşi, Firdevs Cennetlerine dönüştürdü.
Kendi kendime hayretlere düştüm:
Yâ RABBi, bir insan böyle bir acı içinde nasıl bu denli huzur ve huşû duyabilir?
Bunun sebebini, Münir Derman Hocamın:
Sabreden insanın içi ALLAHla dolar sözünü işitince anladım.
Gerçekten İçim ALLAH ile, onun muhabbetiyle öyle dolmuştu ki, bana teselli için akın akın gelen insanlar:
Biz buraya teselli için gelmiştik, ama kendi dertlerimize teselli bulup, gidiyoruz. Sabrına hayran kaldık. dediler.
Bende: Bana değil, bana sabrı ihsan eden RAHMÂN'a hayran olun. dedim.
Sözlerim, insanlara tesirli geliyordu, çünkü sabrı bizzat yaşıyordum.
Yaşanmadan söylenen sözler, nasihatler beyhûdedir.
Sözler kalbden çıkarsa, kalblere tesir eder, dilden çıkarsa kulaktan öteye geçmez.
Ateşin hakîkatini, ancak ateşte yanan bilir.
Sırf ateşi görmekle, onun yakıcı olduğunu bilmekle, onun hakîkati bilinmez.
İnsanlar, bir musîbet veya sıkıntıyla karşılaştıklarında, niye böyle oldu?
Keşke şöyle, keşke böyle olsaydı diye yorumlar yapıyorlar.
Halbuki, Yüce ALLAH Ankebut Sûresinde:
İnsanlar,"İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler. diyor.
أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ
E hasibe'n-nâsu en yutrakû en yekûlû âmennâ ve hum lâ yuftenûn(yuftenûne):İnsanlar: «İnandık! demeleriyle bırakılıp da imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar? (Ankebut 2)
Bizler kadere îman ettik diyorsak, hâlâ bu sorular niye?
Kadere îman etmiş olan kişi, ALLAHın kendi hakkında takdir ettiği kaderi niçin ve keşkelerle sorgulamaz.
Bu kulluk edebine sığmaz, sonu isyan ve küfre kadar gider.
Karşılaştığımız acı imtihanda, isyan yerine ondaki hikmeti görmeye çalışabilsek.
Mevlânanın: Acı imtihanı rahmet bil sözünü anlayabilsek.
Binlerce nasihatle uslanmayan nefsi, bâzen bir musîbet dize getirir.
Eşim alkolü severdi, namaz kılmazdı, evlat acısıyla yandığı zaman Ona dedim ki:
ALLAH demek ki bizi ebedî olarak yanmaktan kurtarmak için, bu dünyâda yakıp, gözlerimizi açtı. Evlâdından ebedî olarak ayrılmak, pişmanlıklar içinde ebedî yanmak istemiyorsan, haydi kalk tövbe et, bundan sonra HAKK'ın Rızâsına uygun yaşa!
Kalktı, abdest alıp namazını kıldı, bir daha da terk etmedi ve aynı yıl umre yaptı, elhamdulillah.
Yıllardır nasihatlerin yapamadığını, bir musîbet yaptı.
RABB'imin her işi sırlı, her işi hikmetlidir.O'ndan gelen her şey hayırdır, bazen Şer gibi görünse de..
Yeter ki biz olaylara, nefs penceresinden değil, îman penceresinden bakabilelim.
Mü'mine yakışan, zahmet ve sıkıntı hâlinde sabır, nimete kavuştuğunda ise şükürdür.
Sabır ve şükür, sanki insanı HAKK'a uçuran bir çift kanat gibidir.
Mü'mine düşen cennetliklerden yâhut cehennemliklerden olup olmadığını, kaderini sorgulamak değil, her dâim HAKK'ın rızâsını gözetmektir.
Münir Derman Hoca'mın dediği gibi:
"bahâ (değer) değil, bahâne aramak" gerekir.
ALLAHın rızâsını kazandıracak bahâneleri aramak
Bu belki, bir susamış hayvanı suya kandırmak, belki de bir dertlinin derdini dinlemek, yolunu şaşırmış bir garibe yol göstermek olabilir.
Küçük ve basit demeden aramak, son nefesimize kadar iyilik ve güzellik avcısı, HAKK rızâsı için bahâne avcısı olmak gerek.
Zeynep Kâmil Hanım koskoca bir hastâne inşa etmekle değil, bir Ermeni kızcağızın başını okşayıp, gönlünü almakla Rasûlullahı rüyâsında görebilmişti.
Ömrümün 37 yılını geride bıraktım.
Nice güzel günler yanında, nice sıkıntı ve musîbetlerde yaşadım.
Yüce RABB'im, günah yükümle, noksan amelimle Ona lâyık kul olamadığım halde, her düştüğümde kaldırdı, her derdime derman oldu.
Yaşadığım bu süre zarfında, ALLAHtan GAYRI HAKİKİ DOST VE YÂR BULAMADIM.
Yâ RABB'i!!
BİZ, huzûruna Cehennem azâbından korktuğumuz ya da cenneti talep ettiğimiz için gelmedik, bizler ancak senin rızâna ve cemâlini görmeye tâlibiz.
Bizleri bu dünyâda buluşturduğun gibi, ahirette de Rasûlullahın sancağı altında buluştur ve cemâlinden bizleri mahrum eyleme Âmin!.
"Mukarreb"
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
amin...amin...amin...
Sensin her zaman yanımda olan, dar zamanlarımda yüreğimin yankılarını duyan
Sensin karanlıklar ortasında dolunay gibi yüreğime doğan..
Sen benden Cansın, Sen hayatıma anlamsın.
Geceleri buram buram tüten hıçkırıklarımdan, bütün arayışlarımda dalgalı bir denizin ortasında çırpınan ruhumda Sensin gökkubbemin rengarenk gökkuşağı
özüm Sensin, tebessüm ettiğimde Sen benim gülümsememsin
Sen benim yüreğimsin, beni hakiki sevensin.
Ellerimin, gözlerimin yüreğimin mimarı
Her bir zerremin nakışlarında sanatından bir emareyim
Gözlerime nurundan ışıklar vermeseydin şu kainat tablosunu göremezdi gözlerim
Sevgiyi kalbime ilham etmeseydin Seni sevmenin güzelliğini bu sonsuz acizliğimle bilmeyecekti yüreğim
Gözlerime ağlamak nimetini vermeseydin dostluğundan bir haber kalacaktım.
Ey cömertlerin en cömerdi
Rezzak isminle donattın afakımı.
Settar isminle örttün ayıplarımı, Tevvab isminle her defasında kabul ettin tövbelerimi
Yine gel dedin, tekrar Sana geldim.
Vedud olan Sensin, seven Sensin.
Senden başka kimim var ki kapısına gideyim?
Aşkınla kuşat aşkından mahrum kalmış yüreğimi
Baharım Sen ol Sevgili, hazanda bırakma
Ey ellerimden tutanım.
Sana kavuşmak için çıktığım bu sevdalı yolculukta sarp yokuşları çıkarma karşıma.
Ey fukara yüreğimin Rahmeti sonsuz Sevgilisi!
Beni Sana sürünerek değil koşarak getir.
Uzattım ellerimi, bırakma beni.
Dayanağım sahibim Sen ol!
Ayım güneşim, gözyaşım tebessümüm Sen ol!
Aşkım Sen ol, aşkım Sen ol!..
AMİN...
Sensin her zaman yanımda olan, dar zamanlarımda yüreğimin yankılarını duyan
Sensin karanlıklar ortasında dolunay gibi yüreğime doğan..
Sen benden Cansın, Sen hayatıma anlamsın.
Geceleri buram buram tüten hıçkırıklarımdan, bütün arayışlarımda dalgalı bir denizin ortasında çırpınan ruhumda Sensin gökkubbemin rengarenk gökkuşağı
özüm Sensin, tebessüm ettiğimde Sen benim gülümsememsin
Sen benim yüreğimsin, beni hakiki sevensin.
Ellerimin, gözlerimin yüreğimin mimarı
Her bir zerremin nakışlarında sanatından bir emareyim
Gözlerime nurundan ışıklar vermeseydin şu kainat tablosunu göremezdi gözlerim
Sevgiyi kalbime ilham etmeseydin Seni sevmenin güzelliğini bu sonsuz acizliğimle bilmeyecekti yüreğim
Gözlerime ağlamak nimetini vermeseydin dostluğundan bir haber kalacaktım.
Ey cömertlerin en cömerdi
Rezzak isminle donattın afakımı.
Settar isminle örttün ayıplarımı, Tevvab isminle her defasında kabul ettin tövbelerimi
Yine gel dedin, tekrar Sana geldim.
Vedud olan Sensin, seven Sensin.
Senden başka kimim var ki kapısına gideyim?
Aşkınla kuşat aşkından mahrum kalmış yüreğimi
Baharım Sen ol Sevgili, hazanda bırakma
Ey ellerimden tutanım.
Sana kavuşmak için çıktığım bu sevdalı yolculukta sarp yokuşları çıkarma karşıma.
Ey fukara yüreğimin Rahmeti sonsuz Sevgilisi!
Beni Sana sürünerek değil koşarak getir.
Uzattım ellerimi, bırakma beni.
Dayanağım sahibim Sen ol!
Ayım güneşim, gözyaşım tebessümüm Sen ol!
Aşkım Sen ol, aşkım Sen ol!..
AMİN...
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Sevgili kardeşim, Mukarreb,
Yazını okurken şurası çok HOŞ alıntı yapayım derken, baktım ki hepsi gönülden..Yazının hepsini alıntı yapmak uzun olacak diye, bende hepsini gönlüme aldım inşallah...
Yüreğine sağlık...Huzur buldum...
Samimi gönlüne AŞK OLsun...
O'na olan teslimiyetin, daim olsun CAN kardeşim...
ALLAH c.c ile dolu OLan gönüllere SELAM OLsun...
Yazını okurken şurası çok HOŞ alıntı yapayım derken, baktım ki hepsi gönülden..Yazının hepsini alıntı yapmak uzun olacak diye, bende hepsini gönlüme aldım inşallah...
Yüreğine sağlık...Huzur buldum...
Samimi gönlüne AŞK OLsun...
O'na olan teslimiyetin, daim olsun CAN kardeşim...
ALLAH c.c ile dolu OLan gönüllere SELAM OLsun...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Re: ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
mukarreb yazdı:
Oturtulduğumyatağınbaşucunadoğrusecdeyegidergibikapanıp,gözyaşlarıylaOodadakimanzaradan,tümbenliğimiyakanateştenALLAHakaçtım.
Araarasecdedenkalkıp,tekrarsecdeyegidiyordum.Secdelerdesanki,başımıRABBimingöğsüneyaslıyordum.Dildendeğil,gönüldensessizsözsüzniyazdabulunuyordum,RABBime.Derdimidililesöylemeyenehâcetvarki,banabendenyakınolana.Derdibilmeyeneanlatmakiçindilgerek.ŞahdamarındanyakınolanRABBiniçinnesöylemekgerek,nedeşikâyetgerek.Kapısınabaşkoyup,sükutlabeklemekgerek
"Mukarreb"
Secdeetve(Rabb'ine)yaklaş!"(96/Alak19)
"Eyimanedenlerrükûedinvesecdeedin!"(22/Hacc77)
"...Rükûedensecdeedenmü'minlerimüjdele!"(9/Tevbe112)
SecdeaynızamandaAllahınemirlerineuymakOnunevrenekoyduğukanunlaraitaatetmekAllahınRabliğineteslimolmakdemektir.KâinattakibütünvarlıklaristeyerekveyaistemeyerekAllahasecdeederler:GöklerdeveyerdeolanlarınhepsiGüneşAyyıldızlardağlarağaçlarhayvanlarveinsanlarınçoğununAllahasecdeettiklerinigörüyormusun?(22/Hacc18)Göklerdeveyerdehernevarsaisteyerekdeolsaistemeyerekdeolsa-Allahasecdeederler.Sabahakşamonlarıngölgeleride(Onasecdeederler).(13/Rad15)
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
-
- Dost Üye
- Mesajlar: 98
- Kayıt: 30 Eyl 2007, 02:00
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
TeslimolmuşverızayaboyanmışgüzelgönlüneSelâmolsunsevgilimukarrebkardeşim.
Bakdervişlerdenbirtanesiniyakalıyorlar,buişleribilenalimbirzâtıyakalıyorlar.Sencasussundiyorlar,Öbürülkedenburayageldin,içeriyiöğreniphabergötüreceksin.Tamam,gelbakalım.Kesinkafasını Casusfalandeğiladam.İşteseyyah,oradangelmişburaya,buradandaöbürtarafagidecekamaşüphelendiler.Keseceklerkafasını.Ellerinibağlamışlar,celladınönünegötürüyorlar,kafasınabirbaltainecek,ensesindenkafasıkesilecek.Ölümkorkusundaninsanneyapacağınışaşırır,yüreğikütkütatar.Adamdiyorkikendikendinehiçetrafabirşeydediğiyok:Eynefsim!SenevvelceAllahateslimolmaktanbahsederdin,herhalinerazıyım,kaderinerazıyım;netakdiretmişsenrazıyım,iyilikdegelse,kötülükdegelse,benAllahtangeldiğiiçinitirazetmemderdin!Böyleşeylersöylerdin.Şimdibiryanlışlıkyapılıyor,haksızyereseninkafanıkesecekler.Buyurişte,gördünmü?Kaderamakellengidecek,iştebunadarazımısın?Şöylebiriçiniyoklamış.Nefsindenbakalım,Olurmuöyleşey,dahayaşayacaktım,çolukçocuğuevlendirecektim,yüzyaşınıgeçecektim İnsanıniçindeneler,nearzularvardeğilmi?Acabaiçerdennesesgelecek?Bakıyorkirazı.Neolacakbe,candediğinnedir?Birgünnasılolsaöleceğiz.Yani,ehömrümüzbukadarmış,Allahimandanayırmasın,diyoriçi!Teslim,razı Hiçöyleitirazıfilanyok,ölümündenkorkusuyok.Götürmüşler,götürmüşlercelladınkarşısınakadar.Biriseslenmiş:Dur!Haksızlıkoluyor,yanlışlıkoluyor,bunutanıyoruz,buiyibirinsandır.
Kurtulmuş.
Kurtulmuşamabirsözüçokhoşumagidiyor:Vallahidiyor.Vallahikafamınkesilmesindenhalasıma(kurtulmama)değil,oandakiihlasımaseviniyorum.Kafasınınkesilmesindenkurtulduğunasevinmiyordaoandanefsinesorusordu,nefsindendeitirazgelmediyaonaseviniyor.Elhamdülillahkiokadarzorlubirzamandabileitirazetmedinefsi.
Bakmukarrebcan,buhastaneodasındagönlünedolanhuzurvehuşûnunsevincinebenziyor..
Mümininhakikisevinci,neşesibudeğilmidirzaten..
Müminiçinyaşananlarınıniyiyadakötüoluşudeğil,kalbinedönüpnazarettiğindeRABBineyakınlığıveteslimiyetiönemlidir.
AsıliyilikgönlünherhâldesükûtvesevgiyleteslimiyetgösteripzorANlardadahiRABBiyledopdoluolmanınsevinciniyaşamasıdır..
Asılkötülükvesıkıntıise,bugüzelliktenmahrumkalmaktır..
TeslimiyetinlegönlümeöylebirRahmetşarabısundunkitadınadoyulmuyor..
MEVLAMRazıolsunveRızasınınNURuilegüzelyüreğinidaimsarsındilerim..
MuhammediSevdaile..
En son meryemnur tarafından 29 Mar 2010, 22:30 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
- gullale
- Özel Üye
- Mesajlar: 1362
- Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00
Değerli mukarreb kardeşim yazınızı okurken hissettiklerimi Mina CANımız öyle güzel dillendirmiş ki aynen aldım yazısını.MINA yazdı:Sevgili kardeşim, Mukarreb,
Yazını okurken şurası çok HOŞ alıntı yapayım derken, baktım ki hepsi gönülden..Yazının hepsini alıntı yapmak uzun olacak diye, bende hepsini gönlüme aldım inşallah...
Yüreğine sağlık...Huzur buldum...
Samimi gönlüne AŞK OLsun...
O'na olan teslimiyetin, daim olsun CAN kardeşim...
ALLAH c.c ile dolu OLan gönüllere SELAM OLsun...
HAYYat hengâmesinin can kurtaran simidi FE FİRRU İLALLAH=ALLAHa FİRAR edin!
ALLAHa FİRAR edince dilimiz fikrimiz zikrine ERince kalblerimiz ancak ALLAH'ı anmakla huzur bulmakta...
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
hayy-dostumuz..NE GÜZEL SÖYLEMİŞ BİZce de....hayy-dost yazdı:"Denize düşen yılana sarılır " derler.
Ama yanlış söylerler. Bela denizine düşmek bir imtihandır.
İmtihanın sırrı, ise her ne halde olunursa olunsun, HAKK'dan
şaşmamaktır. Yani ALLAH cc emirlerine asla yüz çevirmemektir..
Mesela:Borç harç içinde kalmak, "Denize düşmek" faizciden ,
borç almak, "Yılana sarılmaktır".daha beter hale düşmektir..
Kısaca, sıkıntı anında da ferahlık anında da her daim "ALLAH cc"
demek ve ondan dilemek olmalı halimiz...Sabır ile doğru yoldan sapmamalı. zira sabırdan sonra mutlaka ilahi yardım ulaşır....
RABB'imiz,"Sabredenlerle beraberim" demektedir, KUR'AN-ı Kerimde...
Muhammedi sevgiyle...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
-
- Dost Üye
- Mesajlar: 98
- Kayıt: 30 Eyl 2007, 02:00
Dert insanı masivadan uzaklaştırıp, Allaha yakınlaştırıyorsa o nice dünya nimetinden hayırlıdır. Dert ve ızdırap çekmek kötüdür belki ama Allah'tan uzak kalmak her şeyden daha kötüdür."Dert geldi diye şikayet etme, o seni yokluk HAZİNESİNE götüren bir attır". der Mevlana. Öncelikle bilmek lazımdır ki Allah yegane ebedi dosttur. O kullarına asla zulmetmez. Dünya denen ölümle sona erecek kısacık bir rüya için ebedi hayatımızı mahvetmememiz için bizi sarsar, uyandırır sadece. Her ne kadar biz buna dert, bela ,eza desek te, onun hakikati şefkattir. Siz, kötü yola düşmüş bir dostunuzun yakasına sarılıp sarsmaz mısınız? "Kendine gel" diye...Anne baba yüzünü asıp, azarlamaz mı tehlikeye gitmek üzere olan evladını? Hastaya acı ilaçlar verilmez mi tedavi için ?? Allah bizi bizden iyi bilendir ve başımıza gelen her şey bizim tekamülümüz için gereklidir. Elmas olmayı dileyen yüksek basınca razı olmalıdır, yoksa onun kara kömürden ne farkı kalır??
Hak Aşığı Yaman Dede Allah hep lütfeder. Kahır gibi görünmesi bizim bakışımızın kötülüğündendir. Her şeyin Haktan geldiğini bilince üzülmeye imkân kalır mı?.. Hakkın rızasını kazanma ümidi içinde yaşamak; azabı zevke, cehennemi cennete çevirir. Doktorun ustalığına güvenirsek verdiği ilaç acı da olsa, tatlı da olsa alırız. Allahın nimetlerini seviyor, belalarına kızıyorsak Ona güvenmiyoruz demektir!" der.
Allahı hakiki DOST ve YAR olarak görüp, Ona güvenip, teslim olduktan sonra insanda hayır ve şer ikilemi kalmaz. Der ki, Ondan sadece hayır gelir, şer görmek nefsimdendir. Ey Nefs!! Şer gördüğüne, bir de iman ile bakmaya çalış!! Bizler hakikatte , hakkımızda neyin hayır, neyin şer olduğunu bilmekten aciziz. Yüceler Yücesi Allah, Bakara suresinde demiyor mu? Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz."
Yüce Allah cümlemize her işinde ve her anında Ona teslim olup, Erzurumlu İbrahim Hakkı gibi, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler diyenlerden olmayı nasip etsin, inşallah.
En içten sevgi, saygı ve selamlarımla
Mukarreb
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Ya İlâhi..
Azabından affına...
Gazabından rızana...
SEN' den SANA sığınıyorum
* * * *
İçim titredi okurken...
İyi ki paylaştınız Değerli Mukarreb Kardeşimiz.
Dilerim bir çok insanın NUR YOLU' nu görmesine vesile olsun.
Allah cc. razı olsun ve Resulünün şefaatine nail eylesin inşallah.
Muhammedi Muhabbetle...
Azabından affına...
Gazabından rızana...
SEN' den SANA sığınıyorum
* * * *
İçim titredi okurken...
İyi ki paylaştınız Değerli Mukarreb Kardeşimiz.
Dilerim bir çok insanın NUR YOLU' nu görmesine vesile olsun.
Allah cc. razı olsun ve Resulünün şefaatine nail eylesin inşallah.
Muhammedi Muhabbetle...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Size gelen bela ALLAH yolcularına da gelir. Onların bir kısmı sabreder. Diğer bir kısmı sabrıda bırakır. Kendinden geçer..
Beladan darlanmak imanın zayıflığındandır. O anda iman çocuktur.
Bela zamanı sabretmek imanın gençlik çağıdır.
Bela geldiği zaman, kaderin bir icabı bilip uymak imanın yetişkin çağıdır.
Belanın getirdiği bütün hallere razı olmak, HAK ilmine ermekten, O'na yakınlıktan ileri gelir.
Kalp ve sır HAKK'a yakın olduğu zaman belanın hiçbirşeyi dokunmaz. Bu durum, müşahede ve hal dili ile konuşma alemidir. İman sahibi iç alemini dış varlığına ve yaratılmış bütün varını HAKK'a iletir. Mevla katında bütün varını eritir. Mevla dilerse onu tekrar halka gönderir. Dağınık işlerini bir araya getirir. Kıyamet günü halkın cesedini dirilttiği gibi onun dağınık hallerini de toparlar..
Hz. Abdulkadir Geylani (k.s.)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
HEPİNİZ NE KADAR GÜZEL İNSANLARSINIZ...
RAHMAN VE RAHİM OLAN RABB'İMİZ, ENGÜZEL İKRAM VE LÜTUFLARINI,
BELA VE ÇİLE AMBALAJINA SARAR ,KULUNA GÖNDERİR.
EĞER KUL, BUNU SABIR VE TEVEKKÜL İLE KARŞILAR, KABUL EDERSE,
MURAD HASIL OLUR. TÜM AMBALAJLAR, ATILIR İÇİNDEKİ BİZE KALIR..
MUHAMMEDİ VE İLAHİ MUHABBETLERLE....
RAHMAN VE RAHİM OLAN RABB'İMİZ, ENGÜZEL İKRAM VE LÜTUFLARINI,
BELA VE ÇİLE AMBALAJINA SARAR ,KULUNA GÖNDERİR.
EĞER KUL, BUNU SABIR VE TEVEKKÜL İLE KARŞILAR, KABUL EDERSE,
MURAD HASIL OLUR. TÜM AMBALAJLAR, ATILIR İÇİNDEKİ BİZE KALIR..
MUHAMMEDİ VE İLAHİ MUHABBETLERLE....
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
GeylaniŞahımızşöylebuyurmuştur:
Eycemaat!AllahTeâlâdoğrularınterbiyesiniuhdesinealmıştır...İlkdevirlerindensondemlerinekadaronlarıterbiyeeder.Hernezamanonlarabiriyiliketmekdilerse,birbelailedenerveyakınlığızevkiniihsaneyler;sabırlıhâllerinebakıncazâtınadahaçokyakınkılar.Belaonlarıkahretmez.Veiçindeboğmaz.Belageçer,onlarınkalbiisemeleklerinkanadıüstündeuçar.Kalplerieziyetdiyebirşeyduymaz..
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Re: ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
Bütün varlığından soyun. Varlığını terk et, kendini Hakk'ın kuvvet eline bırak. Varlıksız olarak O'nun önünde dur. Bu hâlinde şirk olmasın. Sebepler araya sokulmasın. Kullar araya girmesin. Bunları yapabilirsen O'nun lütuf ve keremini çevrende bulursun. O'nun rahmeti gelir, bozuk düzen işlerini düzenler. Nimeti ve minneti gelir; seni alır, Hakk'ın bolluk âlemine götürür.
O'na kaç.
O'na kesil, üryan olarak yola koyul.
Ne sen ol, ne de başkası.
Parça parça, ayrı ayrı O'na yürü.
O, seni derler ve toparlar.
Dış âlemini kuvvetlendirir.
İç âlemini zengin eder.
Şöyle ki, bütün kâinat sana kapalı olsa,
bütün yükler üzerine vurulsa sana zarar vermez.
Belki, daha saklanır ve esirgenirsin.
O kimse ki, halkı tevhid nuruyla yok etti; zühd eliyle de dünyayı bir yana itti. Azîz ve Celîl olandan gayri her ne ki vehmediliyor, onu da istek eliyle perişan etti. İşte felaha o kavuştu. Kurtuluşa o erdi. Selâmet yolunu buldu. Dünyanın ve âhiretin hazzına kavuştu.
Gavsulazam Abdulkadir Geylani (k.s.)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Re: ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
Re: ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Re: ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
Tevekkülün tam mânası, bütün sebepleri bir yana atmaktır, yaratıcı ve besleyici olarak fâni varlıkları kökten silmektir. Tevekkül sâhibi olmak diliyorsan gücünü ve kuvvetini unut. Sır âlemine kendi kuvvetini değil, HAKK'ın kuvvetini yerleştir. HAKK Teâlâ'ya vâsıl olmayı dilersen fâni şeylere batanları bırak. Onlarla aranı aç. Kendi fâni varlığını da bırak öbürlerini de...
Sonradan yaratılmışları kalbinden atabilirsen, onların Yaratan'ına varırsın. Kendi varlığını bildikçe, fânilere bağlandıkça felah bulamazsın. HAKK yakınlığı... Bunun zahmetine binde bir kişi dayanamaz. Yaşayan insanlar ve tükenen nefesler sayısınca sözümü ancak bir kişi anlayabilir. Bir kişi dediğimi yaparsa öbürleri kendi aldanışına ve bataklığına dalar. Ayık olmayanlar arasında yetişenler HAKK huzûru ile mest olurken öbürleri kendi heveslerine dalar, gider.
Dünyâ îman sâhibinin zindanıdır. Îman sâhibi zindan hâlini unutursa, buranın geçici rahatını bulur. Îman sâhibi zindan hayâtı yaşar. İrfan sâhibi ise şükür yolunu tutar. İrfan sâhipleri zindan hayâtını aşmıştır. HAKK Teâlâ onlara aşk ve şevk şarabını içirmiştir. Âriflerin ülfet şarabı onları sarhoş etmiştir. O kadar şarabı içince can kalmaz. Bu sebeple irfan sâhipleri canlarını, zindanları ve zindanda olanları unuttular. Yalnız HAKK'la kâim oldular. Onların cenneti de, cehennemi de burada verildi.
Şâyet şaşar, olan işler için niza yolunu tutarlarsa yerleri cehennem olur. HAKK ayıklık verince hükme boyun eğer, cennete girerler. Onlar için gaflet ateş, ayıklık ise cennet sayılır.
Gavsu'l-azam Abdulkadir Geylâni (k.s.)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Re: ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
Ey aziz kardeş, HAK Teâlâ’nın kelâmını ve Resûlü’nün (s.a.v.) hadis-i şeriflerini okuyup öğrenmek ve onlarla amel etmek dirilerin nasibidir. Çünkü ölüler bir şey dinlemez ve duymazlar.
Nitekim HAK Teâlâ, Kur’ân-ı Ker’îm’de şöyle buyurur:
“Elbette ki sen ölülere işittiremezsin. Arkasını dönüp kaçtıkları zaman sağırlara da (çağrıyı) duyuramazsın” (Neml 27/80). Burada duyurmaktan murad söylenileni yerine getirmektir.
İşte bu makamlar kimsenin eline geçmez. İlla çok riyâzet ve mücahedeyle, dünyayı terketmekle mümkün olur. HAK Teâlâ’nın aşkıyla yanıp kül olmakla, HAKK’ı talep edip tam bir yönelmeyi gerçekleştirmekle hâsıl olur. Yoksa dünya muhabbetiyle dolu bir gönülle olmaz. Sûfi olup nice sırlara vâkıf olmak şöyle dursun, dünya muhabbetiyle dolu gönüller, melekût âleminin hallerinden bile perdelidir.
Bu makamlara ermek isteyenler sadık mürid olmalıdır. HAK’tan başka her şeyin muhabbetini gönlünden çıkarmalıdır. ALLAH Teâlâ’ya yönelip, ondan gayrısını unutmalıdır. Bütün vakitlerini Cenab-ı HAKK’a hizmetle değerlendirmelidir. Bu yolda önünü kesecek ne varsa, dünyadan kavminden, sülalesinden, oğlundan, kızından, hanımından, malından mülkünden hepsini HAK yolunda darmadağın etmelidir. Hatta kendi vücudundan bile vazgeçmelidir...
Eşrefoğlu RUMİ (k.s.)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Re: ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
HAK Teâlâ'ya yönelen herkes Musa peygamberin şu sözünü der:
-"Râzı olasın diye, Sana acele geldim." (20/84)
İman sahibi bu gidişi kalp adımıyla yapar. HAK'tan gayrı varlıklardan soyunduktan sonra 0'nun önünde el bağlar, durur. Kalp hâliyle bunu yapar. Hâl lisanı ile Musa peygamberin konuştuğunu konuşmaya koyulur:
-"Dünyayı bıraktım, âhiretten vazgeçtim, cümle halkı bir yana attım. Sebepler bana yakın olmaz. Sen'den başka yaratıcı tanımıyorum. Hemen Sana koştum; beni bağışlayasın ve razı olasın diye geldim.
Şimdiye kadar onlarla oluşumu yüzüme vurma ALLAH'ım !.."
Gavsu'l-azam Abdulkadir Geylâni (k.s.)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- Ahmed
- Admin
- Mesajlar: 1132
- Kayıt: 27 Şub 2010, 02:00
Re: ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
Allah'ı (CC) sevip şeytanı düşman tutar mısın?
Allah'ı (CC) severim, fakat şeytanı düşman tutmam.
Zira muhabbet-i İlahi gönlüme dolmuştur.
Şeytanın düşmanlığına yer yoktur.
Samiha Ayverdi - HANCI
***"En Kötü KÖRlük, gÖZünü GÖRmeyiştir!.." Kul İhvani
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Re: ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
HAK Teâlâ Hazretleri kuluna baktığı zaman, onu tabiat yuvasından ayrı, halka veda etmiş, şahsi heveslerini bir yana itmiş bulursa, işte o dem yakınlığını verir. Kul, HAKK'a tâlip olur, onun gayretine düşer ve kalkması, oturması, O'nun için olursa lûtuf bucağına varır.
HAK Teâlâ, kuluna baktığı zaman: Onu namaz, oruç, cihad içinde ve yalnız, kimsesiz, aynı zamanda dikkatli ve her karanlığa ışıkla vardığını görürse onu, geçmişte aldığı karar icabı fazilet sofrasına alır..
Gavsu'l-a'zâm Abdulkadir Geylâni (k.s.)
İlâhi Armağan
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- simurg
- Özel Üye
- Mesajlar: 928
- Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00
Re: ALLAH'A KAÇIN !!!!!!
Yaşadığım birçok tecrübeden düşündüğüm şu ki;
Allah'ü Zül Celal Ve'l İkram,
kendisinden kaçan,
nefsinin, hevasının ve hevesinin, ve dünya sevgisinin peşine düşüp te,
kendisinden kaçan kullarını
Kendisi'ne kaçmaya mecbur bırakacak haller ve yollar ile
kendisine döndürüyor,
kendisine kaçmaktan başka yol bırakmıyor ki,
kul dönsün Rabbine kaçsın,
başka hiç sığınacağı yer kalmasında,
sadece Allah'a sığınılabileceğini anlasın.
Kendi rızası ile muhabbetle bunu yapamayan,başaramayan kullar,
İlahi rahmet gereği zoraki bir şekilde döndürülüyor.
Bende bu kendi rızası ile Rabbine yanaşmaktan kaçmış,
hain bir kul olarak bunları böyle anlamış bulunmaktayım.
Şimdi gerçekten de Allah'a kaçmaktan başka çarenin olmadığını zoraki öğrenmiş bulunmaktayım.
Lakin kendimi didik didik edip anlamak çalışmalarımdan
edindiğim bir gerçeği de yine kendimde tespit ediyorum ki,
bu sıkıntı ve darlık üzerimden kaldırılacak ve rahatlığa kavuşacak olsam,
çok eminim ki,
ben yine Rabbim'den uzaklaşmaya çok meyilliyim.
Böylede açıkça kendimi anlamaktayım.
O sebeple darlıktan ferahlığa taşınma yollarımı kendim kapatmaktayım.
ve şunu iyi öğrendim ki,
hiçbirşey sebepsiz değil,
ve Allah Teala hiçbir kuluna zulmetmiyor.
Zalim olan kendi nefslerimiz,
ve bu zulüm hallerimiz daha ne kadar sürer,
birgün biter mi bilemiyorum,
ama dua ediyorum.
Allah beni ve ben gibi olan kullarını rahmet ve hayrlar ile ıslah etsin inşaallah.
Darlıkta da ferahlıkta da hali değişmeden Rabbine kullukta tam bir teslimiyet içinde olan,
ve istikameti üzerinde sabit bulundurulanlardan olalım inşaallah
Amin.
Allah'ü Zül Celal Ve'l İkram,
kendisinden kaçan,
nefsinin, hevasının ve hevesinin, ve dünya sevgisinin peşine düşüp te,
kendisinden kaçan kullarını
Kendisi'ne kaçmaya mecbur bırakacak haller ve yollar ile
kendisine döndürüyor,
kendisine kaçmaktan başka yol bırakmıyor ki,
kul dönsün Rabbine kaçsın,
başka hiç sığınacağı yer kalmasında,
sadece Allah'a sığınılabileceğini anlasın.
Kendi rızası ile muhabbetle bunu yapamayan,başaramayan kullar,
İlahi rahmet gereği zoraki bir şekilde döndürülüyor.
Bende bu kendi rızası ile Rabbine yanaşmaktan kaçmış,
hain bir kul olarak bunları böyle anlamış bulunmaktayım.
Şimdi gerçekten de Allah'a kaçmaktan başka çarenin olmadığını zoraki öğrenmiş bulunmaktayım.
Lakin kendimi didik didik edip anlamak çalışmalarımdan
edindiğim bir gerçeği de yine kendimde tespit ediyorum ki,
bu sıkıntı ve darlık üzerimden kaldırılacak ve rahatlığa kavuşacak olsam,
çok eminim ki,
ben yine Rabbim'den uzaklaşmaya çok meyilliyim.
Böylede açıkça kendimi anlamaktayım.
O sebeple darlıktan ferahlığa taşınma yollarımı kendim kapatmaktayım.
ve şunu iyi öğrendim ki,
hiçbirşey sebepsiz değil,
ve Allah Teala hiçbir kuluna zulmetmiyor.
Zalim olan kendi nefslerimiz,
ve bu zulüm hallerimiz daha ne kadar sürer,
birgün biter mi bilemiyorum,
ama dua ediyorum.
Allah beni ve ben gibi olan kullarını rahmet ve hayrlar ile ıslah etsin inşaallah.
Darlıkta da ferahlıkta da hali değişmeden Rabbine kullukta tam bir teslimiyet içinde olan,
ve istikameti üzerinde sabit bulundurulanlardan olalım inşaallah
Amin.