Tarih: 24.01.2010 Saat: 14:31 Gönderen: kulihvani
GÜNEŞe bakAN!
CANlıların ortak özelliği hareketleridir..
Bitkiler aktif olarak hareketlerini tohumun çimlenme sırasında yapmaya başlarlar. Tohumun durgunluğu TOPRAK-HAVA- SU ve ATEŞ unsurlarının hepsinin birden etkileşimleriyle hareket serüvenine başlar.
Bitkiler OLgunlaşana kadar güneşin doğuş ve kavuşumuna göre 24 saat yön değiştirirler taki OLgunlaşana kadar.
Köyde evimiz olduğundan sebze ve meyve ağacı yetiştirmekteyiz.
Orası benim TEFEKKÜR BAHÇEmdir.
En çok etkileyen de AY ÇİÇEKleridir.
Bahçemize muhakkak hersene AYÇİÇEĞİ tohumunu eker SEYRederim.
Muazzam -Mükemmel-Muhteşem ve Mubarek AY ÇİÇEĞİnin SEYRini OLgunlaşana kadar seyrederim....
Taâ ki olgunlaştıktan sonra artık GÜNEŞi aramaz.
SAĞ-SOLa dönmez.
GÜNEŞe TESLİM OLmuştur..
Gelen IŞINa RAZIdır....
يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً فَادْخُلِي فِي عِبَادِي وَادْخُلِي جَنَّتِي
'' Ya eyyetuhe'n-nefsu'l-mutmeinneh. İrci'i ilâ RABBiki radiyeten merdiyyeh. Fedhulî fî 'ibâd. Vedhulî cennetî :
Ey Mutmaîn (kesin inanmış, kaniolmuş, tatmîn olmuş) nefs! RABBine dön! Razıyeten (Ondan razı olmuş bir kul olarak) ve Merzîyyeten (kendisinden razı olunmuş bir kul olarak) ! Kullarımın (Muhammedî oluş şuûruna nâil olan) içine gir (katıl) ! Ve cennetime (Darüs-Selâma, selâmet yurduna, Cemâl âlemine) gir (buyur) !
(Fecr 89/27-30)
Arayışa girmez...
BİLir ki herkeze AYNı IŞIK isabet etmektedir.
Endişe etmez.
ENdişelerinin yersiz olduğunu ANlar...
SABRının meyvesini yiyebilmek için zamanın içindeki çetin süreçlere uyum sağlamasının TAHAMMÜLünü öğrenir.
Kendisine düşen OLGUNlaşmasını bekler.
OLgunlaşamayan meyvenin TOHUM veremiyeceğini zehir-zıkkım olduğunu BİLir ve BULur
SEYRden sonra SÜLUKun geleceğine EMİN BELDEde İNANır.
OLur ve YAŞAR...
GÜNEŞe BAK-AN!...
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ
Ve ma erselnake illa rahmetel lil âlemin
(Resûlüm!) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.
(ENBİYÂ 21/107)
İNSANlarda doğup hareket ederek yaşamlarına devam ederler.
İLAHİ EĞİTİMin, MUHAMMEDi EDEBin ÖĞRETisinde SÜZerler-ARITırlar ve CİLAlarlar....
KUM tanesi iken başlar serüvenleri KUM ÇÖLünde!
KUM ÇÖLünde ESen rüzgar zAHMET çekerek, SUsuz beldere rAHMET BULUTunu indirir.
SAHRAdan gelen ESintiye muhtaçtır bütün beldeler...
RAHMAN nefesinden ESİNtisyle SAHRAda ki KUM tanelerinin BİRleşmesiyle SUsuz CANların SUya ihtiyacları giderilir.
BİZ OLuş ŞUURunda kana-kana İÇirilirler.
YAĞMURun RAHMET olarak yeryüzüne inişinde zAHMET çekerek ÇÖLün ÇÖPlüğünde ki serüveni mecburidir.
KUMtanesi Muhtaçtır- Mahkumdur ve Memurdur.
İMTİHAN gereği bunu ANlamak zorundadır.
ANlarsa daima CENNETte OLacağını BİLir.
Çölün Giriş Kapısında: Kendin bilene babasının kanı helal, kendin bilmeyene ana sütü haramdır!nereye gittiğini bilmiyorsan gittiğin yolun önemi yok
''KÜN FE YEKÜN!'' sırrında OL-ANların OLmak zorunda OLduklarını bilir;
اِنَّمَا اَمْرُهُ اِذَا اَرَادَ شَيْپًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ
İnnema emruhu iza erade şey'en ey yekule lehu kun fe yekûn.:Bir şeyi dilediği zaman, Onun emri o şeye ancak Ol! demektir. O da hemen oluverir.
YASİN Suresi:36/82
O MUHTEŞEM KUVVET İTer ŞEYi sistemine ŞAHİD OLması için...
ÇÖLün RAHMET BULUTunun ÖZlemini ÇEKtirir üzerine!...
YÜREĞinde yANar-yANar
İter-iter
ANar-ANar
DönER-dönER
ÇÖPlükten geçerek YAYar
Ve;
KUM-SALLa ulaşır...
SAHİLde EMİN GEMİ beklemetedir YOLcularını
İşte Önünde+Kıble Yönünde+Son fırsat Ömründe ve GÖNÜL GEMİSİne!
YOLun YOLcularını Ulaşmak istedikleri hayellerinde ki HAKKikata
DAMLAlardan oluşan DENİZe..
CUDİ HİZMETinin ihtişamıyla DALGIÇlarını bekler En DERUNdakinin SIRRlarını Açmak için
وَقٖيلَ يَا اَرْضُ ابْلَعٖى مَاءَكِ وَيَا سَمَاءُ اَقْلِعٖى وَغٖيضَ الْمَاءُ وَقُضِىَ الْاَمْرُ وَاسْتَوَتْ عَلَى الْجُودِىِّ وَقٖيلَ بُعْدًا لِلْقَوْمِ الظَّالِمٖينَ
Ve kile ya erdublei maeki ve ya semau aklii ve ğidal mau ve kudiyel emru vestevet alel cudiyyi ve kile bu'del lil kavmiz zalimîn.: Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdîye oturdu ve Zalimler topluluğu, Allahın rahmetinden uzak olsun! denildi. (HÛD suresi 11/44 )
Azmadan -Taşmadan-Sapmadan-Şaşmadankulihvani yazdı: SESim İZim!..
Bu SES BİZim!...
İZi İZle!..
BİZle!..
Allah cc Yardımcımız olsun!
Resûlullah sav Yârimiz olsun!
Ehl-i Âbâ as Kârımız olsun!
Hakk Erenler Varımız olsun!
İnşâallah!...
NİMETin tamamının HAYRına ULAŞmak dileğiyle İNŞAALLAH!...
--- Muaz (radiyallahu anhu)'dan: Resûlullah (sav) bir kimsenin: "Yâ RABBi senden ni'metin kemâlini istiyorum." dediğini işitince sordu: "Ni'metin kemâli nedir?" O kimse: "Bu bir duadır, onunla dua edip onunla hayr (çok mal) ümit ettim!" deyince Resûlullah (sav): "Sordum; zîrâ, ni'metin kemâli cennete girmektir, ateşten kurtulmaktır." buyurdu. Bir başkası: "Zü'l-Celâli ve'l-ikram: Ey Celâl ve ikrâm sahibi RABBim!" deyince Resûlullah (sav) hemen şunu buyurdu. "Duana icâbet edilmiştir, durma iste!" buyurdu. Bir başkası: "Yâ RABBi Senden sabır istiyorum!" dediğini işitince ise: "ALLAH (cc)'dan belâ istedin, afiyet de iste!" buyurmuştur.
(Tirmizî, davat 99-3524)
DEVRANında-SEYRANında- CEVLANında ve HAYRANında
Rabbenâ yessir velâ tuassir!
Rabbenâ temmim bi'l- Hayrünâ!..
Rabbımız kolaylaştır, zorlaştırma
Rabbımız hayrımızı tamamla!..
Âmin Yâ Latîf (cc)
Âmin Yâ Kerîm (cc)
Âmin Yâ Rahîm (cc)
Âmin Yâ Vedûd (cc)
Elhamdülillahi rabbilâlemin..
MuhaMMedi MuHABBEtlerimİZle!....