2010 Mart H.A; ALLAHa kaçın

Cevapla
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

2010 Mart H.A; ALLAHa kaçın

Mesaj gönderen sev-guzel »

ALLAH'' A KAÇIN !!!!
Tarih: 28.03.2010 Saat: 01:41 Gönderen: kulihvani


Resim


ALLAH'' A KAÇIN !!!!


Mukarreb


Geçenlerde bir sohbette “Fefirru ilallah” yâni “ALLAH’a kaçın!” âyeti üzerinde konuşuluyordu. Ne ürpertici bir âyet…
Sanki: “Ey insan! Dünyâ''nın türlü sıkıntısından, zahmetinden, cefâsından ALLAH’a kaç, çünkü gerçek huzûru ancak bu şekilde bulabilirsin!” diyor.

Mevlâna da bu âyette ki gibi: “Talihsize zahmet gelir, pırtısını toplar isyan ve küfür mahallesine gider, talihliye zahmet gelir o da ALLAH’ın semtine koşar.” der.
Demek ki herkese zahmet gelebilir, iş isyandan sakınıp, ALLAH’a kaçabilmekte…
Bu âyeti bilmeksizin, çocukluğumdan bu yana, beni inciten, üzen şeylerden hep ALLAH’a kaçtım.
Nasıl ki, bir yerini acıtan çocuk annesine kaçar da, onun koynunda teselli bulur ya, ben de RABBime kaçıp, O''nun varlığıyla teselli buldum.
ALLAH’a kaçmak, O’na sığınıp O''nda teselli bulmak, her an O’nunla olduğun bilinciyle yaşamak târifsiz bir huzurdur, âdeta Dünyâ''da cenneti yaşamaktır.



Geçenlerde bir sohbette

“Fefirru ilallah” yâni “ALLAH’a kaçın!”

فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ إِنِّي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ

Fe firrû ilâllâh(ilâllâhi), innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun): O halde hemen ALLAH''a kaçın; haberiniz olsun ki, ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım. (Zariyat 50)

âyeti üzerinde konuşuluyordu. Ne ürpertici bir âyet…

Sanki, Ey insan! Dünyâ''nın türlü sıkıntısından, zahmetinden, cefâsından ALLAH’a kaç, çünkü gerçek huzûru ancak bu şekilde bulabilirsin, diyor.

Mevlâna da bu âyette ki gibi:
” Talihsize zahmet gelir, pırtısını toplar isyan ve küfür mahallesine gider, talihliye zahmet gelir o da ALLAH’ın semtine koşar.” der.

Demek ki herkese zahmet gelebilir, iş isyandan sakınıp, ALLAH’a kaçabilmekte…
Bu âyeti bilmeksizin, çocukluğumdan bu yana, beni inciten, üzen şeylerden hep ALLAH’a kaçtım.
Nasıl ki, bir yerini acıtan çocuk annesine kaçar da, onun koynunda teselli bulur ya, ben de RABBime kaçıp, O''nun varlığıyla teselli buldum.
ALLAH’a kaçmak, O’na sığınıp O''nda teselli bulmak, her an O’nunla olduğun bilinciyle yaşamak târifsiz bir huzurdur, âdeta Dünyâ''da cenneti yaşamaktır.

2006 senesinin Regâib kandili günü geçirdiğimiz kazâda, yüzümdeki yaralar dikilip, müşâhede odasına getirildiğimde, eşim bağırarak üzerindekileri parçalıyor, küçük oğlum ve kayınvâlidemse çığlık çığlığa ağlıyordu.
Büyük oğlumun yaşama ümîdi olmadığını görsem de anne yüreği ya işte, bir ümit bekliyordum.
Oturtulduğum yatağın baş ucuna doğru secdeye gider gibi kapanıp, gözyaşlarıyla O odadaki manzaradan, tüm benliğimi yakan ateşten ALLAH’a kaçtım.
Ara ara secdeden kalkıp, tekrar secdeye gidiyordum.
Secdelerde sanki, başımı RABBimin göğsüne yaslıyordum. Dilden değil, gönülden sessiz sözsüz niyazda bulunuyordum, RABBime.
Derdimi dil ile söylemeye ne hâcet var ki, bana benden yakın olana.
Derdi bilmeyene anlatmak için dil gerek.
Şah damarından yakın olan RABBin için ne söylemek gerek, ne de şikâyet gerek.
Kapısına baş koyup, sükutla beklemek gerek…

Kur’an “Kulle yevmin fî şe''n” der, Rahman sûresinde. Yâni, “O her an yeni bir şe''nde, yeni bir tecellîdedir”.

يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ

Yes’ eluhu men fi''s-semâvâti ve''l-ard(ardı), kulle yevmin huve fî şe’nin: Göklerde ve yerde olanlar O''ndan dilenirler. O, her gün yeni bir tecellîdedir; (Rahmân 29)

Hastâne odasındaki o secdeler sonrası, RABBimin yardımı ulaştı ve bende Sabır esmâsıyla tecelli edip, içimde yanan kor ateşi, firdevs cennetlerine dönüştürdü.
Kendi kendime hayretlere düştüm:
“ Yâ RABBi, bir insan böyle bir acı içinde nasıl bu denli huzur ve huşû duyabilir?”

Bunun sebebini, Münir Derman Hocamın:
“Sabreden insanın içi ALLAH’la dolar “ sözünü işitince anladım.
Gerçekten İçim ALLAH ile, onun muhabbetiyle öyle dolmuştu ki, bana teselli için akın akın gelen insanlar:
“Biz buraya teselli için gelmiştik, ama kendi dertlerimize teselli bulup, gidiyoruz. Sabrına hayran kaldık.” dediler.
Bende: “Bana değil, bana sabrı ihsan eden RAHMÂN''a hayran olun.” dedim.
Sözlerim, insanlara tesirli geliyordu, çünkü sabrı bizzat yaşıyordum.
Yaşanmadan söylenen sözler, nasihatler beyhûdedir.
Sözler kalbden çıkarsa, kalblere tesir eder, dilden çıkarsa kulaktan öteye geçmez.
Ateşin hakîkatini, ancak ateşte yanan bilir.
Sırf ateşi görmekle, onun yakıcı olduğunu bilmekle, onun hakîkati bilinmez.

İnsanlar, bir musîbet veya sıkıntıyla karşılaştıklarında, niye böyle oldu?
Keşke şöyle, keşke böyle olsaydı diye yorumlar yapıyorlar.
Halbuki, Yüce ALLAH Ankebut Sûresinde:
“İnsanlar,"İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler. ” diyor.

أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ

E hasibe''n-nâsu en yutrakû en yekûlû âmennâ ve hum lâ yuftenûn(yuftenûne):İnsanlar: «İnandık! demeleriyle bırakılıp da imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar? (Ankebut 2)

Bizler kadere îman ettik diyorsak, hâlâ bu sorular niye?
Kadere îman etmiş olan kişi, ALLAH’ın kendi hakkında takdir ettiği kaderi niçin ve keşkelerle sorgulamaz.
Bu kulluk edebine sığmaz, sonu isyan ve küfre kadar gider.
Karşılaştığımız acı imtihanda, isyan yerine ondaki hikmeti görmeye çalışabilsek.

Mevlâna’nın: “Acı imtihanı rahmet bil” sözünü anlayabilsek.

Binlerce nasihatle uslanmayan nefsi, bâzen bir musîbet dize getirir.
Eşim alkolü severdi, namaz kılmazdı, evlat acısıyla yandığı zaman O’na dedim ki:
“ALLAH demek ki bizi ebedî olarak yanmaktan kurtarmak için, bu dünyâda yakıp, gözlerimizi açtı. Evlâdından ebedî olarak ayrılmak, pişmanlıklar içinde ebedî yanmak istemiyorsan, haydi kalk tövbe et, bundan sonra HAKK''ın Rızâsına uygun yaşa”

Kalktı, abdest alıp namazını kıldı, bir daha da terk etmedi ve aynı yıl umre yaptı, elhamdulillah.
Yıllardır nasihatlerin yapamadığını, bir musîbet yaptı.
RABB''imin her işi sırlı, her işi hikmetlidir.O''ndan gelen her şey hayırdır, bazen Şer gibi görünse de..
Yeter ki biz olaylara, nefs penceresinden değil, îman penceresinden bakabilelim.

Mümine yakışan, zahmet ve sıkıntı hâlinde sabır, nimete kavuştuğunda ise şükürdür.
Sabır ve şükür, sanki insanı HAKK''a uçuran bir çift kanat gibidir.

Mümine düşen cennetliklerden yâhut cehennemliklerden olup olmadığını, kaderini sorgulamak değil, her dâim HAKK''ın rızâsını gözetmektir.
Münir Derman Hoca''mın dediği gibi:
"bahâ (değer) değil, bahâne aramak" gerekir.
ALLAH’ın rızâsını kazandıracak bahâneleri aramak…
Bu belki, bir susamış hayvanı suya kandırmak, belki de bir dertlinin derdini dinlemek, yolunu şaşırmış bir garibe yol göstermek olabilir.
Küçük ve basit demeden aramak, son nefesimize kadar iyilik ve güzellik avcısı, HAKK rızâsı için bahâne avcısı olmak gerek.
Zeynep Kâmil Hanım koskoca bir hastâne inşa etmekle değil, bir Ermeni kızcağızın başını okşayıp, gönlünü almakla Rasûlullah’ı rüyâsında görebilmişti.

Ömrümün 37 yılını geride bıraktım.
Nice güzel günler yanında, nice sıkıntı ve musîbetlerde yaşadım.
Yüce RABB''im, günah yükümle, noksan amelimle O’na lâyık kul olamadığım halde, her düştüğümde kaldırdı, her derdime derman oldu.
Yaşadığım bu süre zarfında, ALLAH’tan GAYRI HAKİKİ DOST VE YÂR BULAMADIM.

Yâ RABB''i!!
BİZ, huzûruna Cehennem azâbından korktuğumuz ya da cenneti talep ettiğimiz için gelmedik, bizler ancak senin rızâna ve cemâlini görmeye tâlibiz.
Bizleri bu dünyâda buluşturduğun gibi, ahirette de Rasûlullah’ın sancağı altında buluştur ve cemâlinden bizleri mahrum eyleme…Amin.

"Mukarreb"
Resim
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

Re: 2010 Mart H.A; ALLAHa kaçın

Mesaj gönderen sev-guzel »

Re: ALLAH' A KAÇIN !!!! (Puan: 1)
Gönderen: gullale Tarih: 28.03.2010 Saat: 01:57
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)

HAYYat hengâmesinin can kurtaran simidi FE FİRRÛ İLALLAH=ALLAHa FİRAR edin!

ALLAHa FİRAR edince dilimiz fikrimiz zikrine ERince kalblerimiz ancak ALLAH'ı anmakla huzur bulmakta...

Gönlünüze sağlık değerli kardeşim...



Re: ALLAH' A KAÇIN !!!! (Puan: 1)
Gönderen: halimkok Tarih: 28.03.2010 Saat: 19:00
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)

Ya İlâhi..

Azabından affına...

Gazabından rızana...

SEN' den SANA sığınıyorum

* * * *
İçim titredi okurken...
İyi ki paylaştınız Değerli Mukarreb Kardeşimiz.
Dilerim bir çok insanın NUR YOLU' nu görmesine vesile olsun.
Allah cc. razı olsun ve Resulünün şefaatine nail eylesin inşallah.

Muhammedi Muhabbetle...





Re: ALLAH' A KAÇIN !!!! (Puan: 1)
Gönderen: MINA Tarih: 28.03.2010 Saat: 19:31
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)

Kader oku hedefini tam "İSABET" bulur.
Nefsin hoşuna gitmezde adı "MUSİBET" olur.
Selam olsun kader okunun yarasından "AH!" etmeyen gönüllere
Sabır kalkanıyla, varlığı HAKKA teslim edenlere...

demişsin ya CAN kardeşim...
HAK'lısınnnn....

***
Allah'ım!
Biz kulunuz,Sen Allah'sın.
Biz isteyeniz,Sen verensin.
Biz susayanız,Sen suverensin.
Biz muhtacız,Sen ihtiyaç giderensin.
Biz kendine yetmeyen,Sen her şeye yetensin.
Biz Bizi bilmeyeniz,Sen Bizi Bizden iyi bilensin.
Biz Bizde olmayan,Sen şahdamarımızdan yakın olansın.
Kul kulca ister,Sen Allah'ça verensin.
Halimiz arzuhalimizdir,duruşumuz duamız.
Sensizsek neyimiz var,Seninleysek ne gam?

...


Resim
Cevapla

“MART” sayfasına dön