~Sefil anka~
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
~Sefil anka~
~Sefil anka~
Şu saza öyle bir vurasım gelir
Bilmem ki ne desem durasım gelir
Kendi ÖZ kendime sorasım gelir
Ne dersin bakalım çal sefil anka.
Hâlim hiç HÂL değil bilmem ki niye
Bir tutturdum dünya telaşı diye
Arada bir olmaz SALL Sevgiliye
Çıkartma başını dal sefil anka.
SADAKATi bil ki sermaye edin
Elest meclisinde düşün ne dedin
İki günlük dünya bumuydu derdin
EVVELki SÖZünü bil sefil anka.
Kim kimdir, ne nedir bilmez bocalar
Güneş görmez sorar: Nerde geceler?
Kendini dev sandı boysuz cüceler
Gözden gafletini sil sefil anka.
Haddi aşma sakın sonra da yanma
SAMİMİYETi edepsizlik sanma
Biraz tahammül et nefsine kanma
Şu benlik başını yol sefil anka.
Olmuş - olacaklar hele bir unut
ZamANı geçirme ERen ELi tut
UYuma güzelim UYkUYu UYut
Kolay değil ZORu bul sefil anka.
Çok boş konuştuksa özür dilerim
Kendime kahreder böyle söylerim
Bağırır çağırır bir an dinlerim
BİZ BİR Aileyiz gül sefil anka.
23:28
23.10.2008
Bozkır
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Sen misin söyleyen yoksa GÖNÜL mü,
Nefsine DİKEN de, BİZ-lere GÜL mü,
Bu BİZ-im ANKA mı, yoksa BÜLBÜL mü,
Bu nasıl tatlı BİR DİL SEBİL ANKA
AŞK vurmuş gönlüne titremiş telin
İÇ-indeki ateş yakmaz mı elin
Mecnunda yok muydu o sefil halin,
Peteksiz mi yaptın BAL SEBİL ANKA
Diline yüreğine sağlık Sevgili Anka...Zevkle okudum... inşallah daha sık yazarsın...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
- Gariban
- Moderatör
- Mesajlar: 2834
- Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00
Sözle deĝil sazla titrettin BİZi
Dalgalanır, duramaz ki bu GÖNÜL DENİZi
Kaldırır atar yosun gibi gafletimizi
Gönlünden yayılan dalgalar, Ey güzel ANKA.
SEVmesen bunca levm kendine niye
Bir ANlık CEMALin göresin diye
Görürsen selam söyle BİZden O sevgiliye
Göz yaşımız hediyen olsun, Ey güzel ANKA.
Eyvallah ANKA'cığım , Cumamız mubarek olsun, Rabbim feyz ve bereketini arttırsın, devamını getirsin inşaallah.
Halim can ve Nur-ye ablamada selam ederim.
Gariban
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4966
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- katre-iNur
- Saygın Üye
- Mesajlar: 272
- Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
Çok değerli büyüklerim Halim abi, Nur-ye hanım, Gariban abi, Hakan abi, Kul abim ve sözleriyle benim her daim dengemi korumamı sağlayan Kulihvanimiz Latif Amcam
Allahü zül-Celâl sizlerden ebeden razı olsunki şu "sefil anka"ya sözlerinizle ve zevklerinizle destek verdiniz ve yüreklendirdiniz...
Rabbime ne kadar şükretsem ve hamdetsem azdır ki BİZ böyle BİR AİLEyiz elhamdülillah...
Allah için sizleri çok seviyorum...
Bu arada şunuda acizane söylemek isterim ki, bazen kendime kendi meramımı kendi kendime şiirsel ifade etmeyi alışkanlık haline getirir oldum.
Bugün okuldayken bir ara dilime dolanmış bir şarkı sözünden yola çıkarak bir esinti veya karmaşık gibi gözüken şiir yazdım, bunuda siz değerlilerimle paylaşmak istedim:
"Herkesin bir derdi var,
Durur içerisinde..."
Diye söylenen bir şarkı var
Duymuştu bir keresinde...
Diline dolandı bir an
Depreşiyor bir şeyler
Unutmuyor söyler her an
Güzel sözmüş değilmi beyler...
Derdine çareler arar
ÇareSİ NEresinde
Sorup durmak nereye kadar
Sen kendine çaresinde
Ağyarde aramak neye yarar...
14:30
24.10.2008
Okulda
Muhammedi muhabbetler.
Allahü zül-Celâl sizlerden ebeden razı olsunki şu "sefil anka"ya sözlerinizle ve zevklerinizle destek verdiniz ve yüreklendirdiniz...
Rabbime ne kadar şükretsem ve hamdetsem azdır ki BİZ böyle BİR AİLEyiz elhamdülillah...
Allah için sizleri çok seviyorum...
Bu arada şunuda acizane söylemek isterim ki, bazen kendime kendi meramımı kendi kendime şiirsel ifade etmeyi alışkanlık haline getirir oldum.
Bugün okuldayken bir ara dilime dolanmış bir şarkı sözünden yola çıkarak bir esinti veya karmaşık gibi gözüken şiir yazdım, bunuda siz değerlilerimle paylaşmak istedim:
"Herkesin bir derdi var,
Durur içerisinde..."
Diye söylenen bir şarkı var
Duymuştu bir keresinde...
Diline dolandı bir an
Depreşiyor bir şeyler
Unutmuyor söyler her an
Güzel sözmüş değilmi beyler...
Derdine çareler arar
ÇareSİ NEresinde
Sorup durmak nereye kadar
Sen kendine çaresinde
Ağyarde aramak neye yarar...
14:30
24.10.2008
Okulda
Muhammedi muhabbetler.
En son aNKa tarafından 24 Eki 2008, 22:57 tarihinde düzenlendi, toplamda 4 kere düzenlendi.
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Sevgili Anka ;
"...Bugün okuldayken bir ara dilime dolanmış bir şarkı sözünden yola çıkarak bir esinti veya karmaşık gibi gözüken şiir yazdım..."
demişsin ya çok hoşuma gitti... çünkü benzer bir hal vardır bende de...
Geçen gün yazdığım BİR AN ÖNCE başlıklı şiir de öyle bir anda geldi...
Bilmiyorum ki hangi şarkının melodisi aklımdaydı... ama sözlerini hatırlayamadığım için mırıldanıyordum durakta otobüsü beklerken...
İnsan daldığında çok bir şey farketmiyor ama ara sıra kendi kendime mırıldanışıma hayretle bakan insanlarla gözgöze geldiğimde dikkatim dağılıyor... İlk başta yazdığım üç tane dörtlüğü öyle sanki bildiğim bir şarkıyı söyler gibi söylerken baktım unutacağım... apar topar bir kağıt kalem çıkardım ayakta yazıyorum...
Yine böyle bir keresinde hiç bakmadan önüme gelen otobüse binmiştim...
Çok garip bir şey oldu... yanımda oturan kişi tam yol ayrımına yaklaştığımızda bana dedi ki;
-Bu otobüs İşçievleri'ne gidiyor değil mi...
Ben de dedim ki;
-Hayır... Gediz'e gidiyor...
Adam;
-Emin misiniz? diye sordu... telaşlandı çünkü yanlış arabaya bindiğini düşünerek...
Ben de yol gösteriyorum adamcağıza...
-Bakın şimdi şuradan sağa dönecek araba... siz hemen bu ilk durakta inin ki anayoldan uzaklaşmadan kendi otobüsünüze binin... diyerek
Konuşmalarımızı duyan diğer bir yolcu bana döndü dedi ki;
-Beyefendi siz yanlış binmişsiniz... bu otobüs İşçievlerine gidiyor
Tabi o zaman telaşla hemen ilk durakta inmek bana düştü...
O zaman hatırladım ki şiir yazarken önüme gelen otobüsün nereye gittiğine bakmadan alışkanlık halinde önüme durdu diye sanki benim arabammış gibi binmiştim...
Allah'tan ki sen bu işi sınıfta yapmışsın... en fazla sınıfları karıştırma ihtimalin var...
Bahsettiğin şarkıyı çok severim...O şarkının melodisi ile düşünerek mısralarını okuduğumda o içteki yara ile yüzleştim...
Diline yüreğine sağlık
"...Bugün okuldayken bir ara dilime dolanmış bir şarkı sözünden yola çıkarak bir esinti veya karmaşık gibi gözüken şiir yazdım..."
demişsin ya çok hoşuma gitti... çünkü benzer bir hal vardır bende de...
Geçen gün yazdığım BİR AN ÖNCE başlıklı şiir de öyle bir anda geldi...
Bilmiyorum ki hangi şarkının melodisi aklımdaydı... ama sözlerini hatırlayamadığım için mırıldanıyordum durakta otobüsü beklerken...
İnsan daldığında çok bir şey farketmiyor ama ara sıra kendi kendime mırıldanışıma hayretle bakan insanlarla gözgöze geldiğimde dikkatim dağılıyor... İlk başta yazdığım üç tane dörtlüğü öyle sanki bildiğim bir şarkıyı söyler gibi söylerken baktım unutacağım... apar topar bir kağıt kalem çıkardım ayakta yazıyorum...
Yine böyle bir keresinde hiç bakmadan önüme gelen otobüse binmiştim...
Çok garip bir şey oldu... yanımda oturan kişi tam yol ayrımına yaklaştığımızda bana dedi ki;
-Bu otobüs İşçievleri'ne gidiyor değil mi...
Ben de dedim ki;
-Hayır... Gediz'e gidiyor...
Adam;
-Emin misiniz? diye sordu... telaşlandı çünkü yanlış arabaya bindiğini düşünerek...
Ben de yol gösteriyorum adamcağıza...
-Bakın şimdi şuradan sağa dönecek araba... siz hemen bu ilk durakta inin ki anayoldan uzaklaşmadan kendi otobüsünüze binin... diyerek
Konuşmalarımızı duyan diğer bir yolcu bana döndü dedi ki;
-Beyefendi siz yanlış binmişsiniz... bu otobüs İşçievlerine gidiyor
Tabi o zaman telaşla hemen ilk durakta inmek bana düştü...
O zaman hatırladım ki şiir yazarken önüme gelen otobüsün nereye gittiğine bakmadan alışkanlık halinde önüme durdu diye sanki benim arabammış gibi binmiştim...
Allah'tan ki sen bu işi sınıfta yapmışsın... en fazla sınıfları karıştırma ihtimalin var...
Bahsettiğin şarkıyı çok severim...O şarkının melodisi ile düşünerek mısralarını okuduğumda o içteki yara ile yüzleştim...
Diline yüreğine sağlık
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- aNKa
- Özel Üye
- Mesajlar: 2797
- Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00
Canım abim Allah senden razı olsun ki çok CANdan ve içTENsin.
Hiç güleceğim yokken biranda güldürdün ya Rabbimiz de senin yüzünü dünyada ahirette hep güldürsün inşaallah...
Bazen insanın içinde kor alev yanar ha yanar
Yine böyle kıvranmaların yaşandığı bugün yine görev yaptığım okulumda şöyle bir şey karalamışım buruşuk bir kağıda.
Her zamanki gibi yine nefsimedir sözlerim:
İçin dışın BİR olsun
Sen aciz bir kulsun
Farklı görünmeye kalkma
Dünya yalan fazla bakma
Birgün gelir kapanır gözler
Dökülür ağzından son sözler
İlk sözünle son sözünü
Çeliştirme sen özünü
Ölüler zaten ölmüş
Diriye bayram cümbüş
Bu âleme gelmende
Vardır bir sebeb - sonuç
Cevap biraz düşünmende
Araştır vardır bir ip uç...
14:45
24.10.2008
Okul
Muhammedi muhabbetler.
Hiç güleceğim yokken biranda güldürdün ya Rabbimiz de senin yüzünü dünyada ahirette hep güldürsün inşaallah...
Bazen insanın içinde kor alev yanar ha yanar
Yine böyle kıvranmaların yaşandığı bugün yine görev yaptığım okulumda şöyle bir şey karalamışım buruşuk bir kağıda.
Her zamanki gibi yine nefsimedir sözlerim:
İçin dışın BİR olsun
Sen aciz bir kulsun
Farklı görünmeye kalkma
Dünya yalan fazla bakma
Birgün gelir kapanır gözler
Dökülür ağzından son sözler
İlk sözünle son sözünü
Çeliştirme sen özünü
Ölüler zaten ölmüş
Diriye bayram cümbüş
Bu âleme gelmende
Vardır bir sebeb - sonuç
Cevap biraz düşünmende
Araştır vardır bir ip uç...
14:45
24.10.2008
Okul
Muhammedi muhabbetler.
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Allah senden de... cümlemizden de razı olsun Güzel Kardeşim...
Dünya ve ahirette GÜL-dürsün yüzlerimizi inşaallah...
Kıvranmak... kıvranırken mırıldanmak iyidir... Dalar da insan bazen bilmediklerini söyler...
Bak ben de eski bir mırıltımı yazayım...
Seninle çok...
Sensiz azdım.
Sana dair...
Şarkılar, şiirler yazdım...
Güller arasında gezdim,
Belki yüzüm güler diye,
Dudağını görmeseydim,
Gül görmüş sayılmazdım.
***
Sen,
Sensizliğin ne demek olduğunu bilmezsin,
Anlamazsın.
Seni gönlümdeki halinle görsen,
Tanımazsın...
İşte böyle böyle gördüm ki Sevgili ANKA... asıl içimdekini tanımayan sevdiğim kişi değil de benmişim...
Yeni yeni tanıyorum inşallah... O yüzden ben de kıvranırım, mırıldanırım...
Ama sabit bir yerde oturarak yaparsam sanırım daha sağlıklı olacak...
Selamlar, sevgiler
Dünya ve ahirette GÜL-dürsün yüzlerimizi inşaallah...
Kıvranmak... kıvranırken mırıldanmak iyidir... Dalar da insan bazen bilmediklerini söyler...
Bak ben de eski bir mırıltımı yazayım...
Seninle çok...
Sensiz azdım.
Sana dair...
Şarkılar, şiirler yazdım...
Güller arasında gezdim,
Belki yüzüm güler diye,
Dudağını görmeseydim,
Gül görmüş sayılmazdım.
***
Sen,
Sensizliğin ne demek olduğunu bilmezsin,
Anlamazsın.
Seni gönlümdeki halinle görsen,
Tanımazsın...
İşte böyle böyle gördüm ki Sevgili ANKA... asıl içimdekini tanımayan sevdiğim kişi değil de benmişim...
Yeni yeni tanıyorum inşallah... O yüzden ben de kıvranırım, mırıldanırım...
Ama sabit bir yerde oturarak yaparsam sanırım daha sağlıklı olacak...
Selamlar, sevgiler
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
can ÂŞIKlarım,
10 yıl olmuştur sanırım o zamanlar biz yazları Lara Sahilinde
kampta kalırdık 3-4 ay.
Belediye otobüsüne binip şehre dönüyoruz Fatmaana ile birlikte.
O oturdu ben yanında ayakta çok kalabalık.
Önümde de bir kız çocuğu var çok yakınımda, lise öğrencisi belki.
İçimden bir rüzgar esmiş, ama yazacak yer yok hal yok ben de mırıldanmaya başlamışım kendiliğimden:
"Dökme sarı zülfünü çakır göze perde etme!
Ömür geçer sevda biter ah Güzelim derd etme!.."
sesimin dozajı artmış ki,
hemen önümdeki kız ne dediyse Fatmaana ona: "Kızım o amca şiir yazmakta ve söylemektedir umutmamak için vs. " derken ayıktım.
Meğer kız kulağına seranat söylemekteyim sanmış da hanıma söylenmiş.
Kimseye derdimi anlatamayacağımı anlayıp ve sıkıca susmuştum..
Muhabbetle..
10 yıl olmuştur sanırım o zamanlar biz yazları Lara Sahilinde
kampta kalırdık 3-4 ay.
Belediye otobüsüne binip şehre dönüyoruz Fatmaana ile birlikte.
O oturdu ben yanında ayakta çok kalabalık.
Önümde de bir kız çocuğu var çok yakınımda, lise öğrencisi belki.
İçimden bir rüzgar esmiş, ama yazacak yer yok hal yok ben de mırıldanmaya başlamışım kendiliğimden:
"Dökme sarı zülfünü çakır göze perde etme!
Ömür geçer sevda biter ah Güzelim derd etme!.."
sesimin dozajı artmış ki,
hemen önümdeki kız ne dediyse Fatmaana ona: "Kızım o amca şiir yazmakta ve söylemektedir umutmamak için vs. " derken ayıktım.
Meğer kız kulağına seranat söylemekteyim sanmış da hanıma söylenmiş.
Kimseye derdimi anlatamayacağımı anlayıp ve sıkıca susmuştum..
Muhabbetle..
En son kulihvani tarafından 25 Eki 2008, 05:40 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
- MBurak
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 415
- Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00
Hani insan bazen şehrin kalabalıklarında halvete çekilir, yani kopar o çokluktan kendi halindedir, Gariban'dır, Halim'dir, Zahid'dir, bir göçmen kuş gibidir;BİRR varmış BİRR yokmuş masallarındaki zümrüt-ü ANKA gibidir ve İhvanı'dır tüm mahlukatın..
ümit ile korku arasındadır, yüzüne baksan hem tebessüm hem hüzün...
işte böyle karışık bir haldeyken, bunlar da dilimin döndüğünce dökülenler...
On sekiz yaşımdan beri gurbetteyim
Bilmiyorum ki ben de ne haldeyim?
Düştüm yollara elimde bir bavulum
Böyle başladı bilinmez yolculuğum..
ümit ile korku arasındadır, yüzüne baksan hem tebessüm hem hüzün...
işte böyle karışık bir haldeyken, bunlar da dilimin döndüğünce dökülenler...
On sekiz yaşımdan beri gurbetteyim
Bilmiyorum ki ben de ne haldeyim?
Düştüm yollara elimde bir bavulum
Böyle başladı bilinmez yolculuğum..
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
ÂŞIKLAMA
Eren ellerinden essin Âşıklar
Kurban olam başım kessin Âşıklar
Aşkın Ağacına assın Âşıklar
Baş-ayaksız gerek Âşık! desinler
Kalbimde Kaf Dağı Anka kuşuna
Ok attım vuruldum HAKKın işine
Katık olam Âşıkların aşına
Kaşık kaşık yüreğimi yesinler
Uyumaz ebedi uyanan Âşık
Muhammed dalına dayanan Âşık
HAKKın Boyasını boyanan Âşık
Rengin atmaz hep yeşildir yosunlar
Sığındık sahile kaldık avara
Hasret ölür isek o Nazlı Yâra
Sarsınlar salımız yeşil bahara
Aşk Dağına mezarımız kosunlar
Âşıklar, ALLAHa aşkla varılır
Kul İhvâni Sırat sözün Sırılır
Âşık ölmez toprak testi kırılır
Âşıkların göz yaşıyla yusunlar!...
31.08.1991 12:45
Lârâ Shl..
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
A Hocam valla siz Allah'ın Sevgili KUL'usunuz... ki öyle kolayca kurtarmışsınız durumu...
E Tabi bir de her kadın Fatmaana olamıyor ki...
O ne güzel sizin niyetinizden emin... Anamın ellerinden öperim...
Nişanlıyken Canan... işyerinden kendisini ziyarete gelen bir bayan arkadaşıyla tanıştırdı beni... Oturduk çay falan içiyoruz...
Canan da bir yandan mutfağa gidip geliyor...
mecburen yalnız kalıyoruz o arkadaşıyla...
İlk defa tanıştığınız bir insanla konuşacak bir şeyler bulmak çok zordur...
En azından bazı insanlar için öyledir..
Diğer yandan konuşmak zorunda olduğunuzu bilmek daha da zordur...
Fakat şunu da düşünüyorum ki... tutar Canan'a; Nişanlın da kütüğün biriymiş... falan der diyerek böyle bir şeye neden olmamak için bir şekilde durumu idare etmeye çalışıyorum... Bir yandan da Canan gelse ya da artık kalksa da gitse bu arkadaşı diye düşünüyorum... Çünkü ben onunla değil nişanlımla görüşmek, konuşmak isteğindeyim... Zaten her zaman imkan bulamıyoruz...
Neyse böyle iki arada bir derede derken... on - on beş dakika geçmemişti ki ben ne söylesem o bayan arkadaş yüksek sesle kahkalar atmaya başladı... Baktım ki kendimi sıktığım gibi değil... muhabbet ediliyor... ben de rahatladım biraz... konuşuyoruz...
Canan geliyor arada bir çayları yeniliyor... mutfakta bir şeyler hazırlıyor getiriyor... belli ki misafiri habersiz gelmiş ve Canan da hazırlıksız yakalanmış, mahçup olmamak için gayret etmekte...
Ne zaman Canan'ın işi bitti artık geldi yanımıza oturdu... çok geçmedi bayan arkadaşı;
-Canancığım ben kalkayım artık... daha işe gideceğim
diyerek izin istedi kalktı... Canan'a sarıldı öptü...
Sonra bana dönerken dedi ki;
-Ay valla Canan... izin verirsen nişanlını öpmek istiyorum... çok şeker bir insan tebrik ederim seni falan dedi...
Canan da;
- Buyur Canım... izin ne demek... dedi
Ben de mutlu oldum... geçer not aldım diye...
Arkadaşını uğurladık... içeri girer girmez;
-Ne ooo... Halim Bey... (Ne zaman kızsa bey olurum ben)
-Ağzın kulaklarına varıyor... çok mu hoşuna gitti...
-Zaten O... bunun için geldi... meraktan çatladı çatlayasıca...
der demez divandaki minderi kafama fırlattı...
Ben iki kadın arasında kaldığımda ne şiir... ne tatlı bir söz...
Valla zaten o esnada korkudan ilham falan da gelmiyor... genelde işte öyle yalnızken... duraklarda, şurda burda rahatça düşünebilme imkanım oluyor...
Anlatamamak çok zor... Anlamadığını bile bile anlatmaya çalıştığını anlamak daha da zor... Ama her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır...
Çünkü kafama atılan görünürde divanın minderi olsa da gerçekte SEVGİ'nin GÜL'üdür...
E herkes sevgisini, aşkını bizim gibi şiirle anlatmıyor ki Hocam... kimileri böyle anlatıyor işte... Hatta şu an bu yazdıklarımı görse bir kere daha anlatır;
-Beni şikayet mi ediyorsun... diyerek..
Diğer tarafta iş yapıyor şu anda Canan... arada bir geliyor ben ekranı değiştiriyorum... Ne bileyim... yıllar geçtikçe belki SEVGİSİNİN DOZU ARTMIŞTIR... DOLAYISIYLA KAFAMIZA İNECEK ŞEYİN DE AĞIRLIĞI ARTMIŞ OLABİLİR diyerek...
E Tabi bir de her kadın Fatmaana olamıyor ki...
O ne güzel sizin niyetinizden emin... Anamın ellerinden öperim...
Nişanlıyken Canan... işyerinden kendisini ziyarete gelen bir bayan arkadaşıyla tanıştırdı beni... Oturduk çay falan içiyoruz...
Canan da bir yandan mutfağa gidip geliyor...
mecburen yalnız kalıyoruz o arkadaşıyla...
İlk defa tanıştığınız bir insanla konuşacak bir şeyler bulmak çok zordur...
En azından bazı insanlar için öyledir..
Diğer yandan konuşmak zorunda olduğunuzu bilmek daha da zordur...
Fakat şunu da düşünüyorum ki... tutar Canan'a; Nişanlın da kütüğün biriymiş... falan der diyerek böyle bir şeye neden olmamak için bir şekilde durumu idare etmeye çalışıyorum... Bir yandan da Canan gelse ya da artık kalksa da gitse bu arkadaşı diye düşünüyorum... Çünkü ben onunla değil nişanlımla görüşmek, konuşmak isteğindeyim... Zaten her zaman imkan bulamıyoruz...
Neyse böyle iki arada bir derede derken... on - on beş dakika geçmemişti ki ben ne söylesem o bayan arkadaş yüksek sesle kahkalar atmaya başladı... Baktım ki kendimi sıktığım gibi değil... muhabbet ediliyor... ben de rahatladım biraz... konuşuyoruz...
Canan geliyor arada bir çayları yeniliyor... mutfakta bir şeyler hazırlıyor getiriyor... belli ki misafiri habersiz gelmiş ve Canan da hazırlıksız yakalanmış, mahçup olmamak için gayret etmekte...
Ne zaman Canan'ın işi bitti artık geldi yanımıza oturdu... çok geçmedi bayan arkadaşı;
-Canancığım ben kalkayım artık... daha işe gideceğim
diyerek izin istedi kalktı... Canan'a sarıldı öptü...
Sonra bana dönerken dedi ki;
-Ay valla Canan... izin verirsen nişanlını öpmek istiyorum... çok şeker bir insan tebrik ederim seni falan dedi...
Canan da;
- Buyur Canım... izin ne demek... dedi
Ben de mutlu oldum... geçer not aldım diye...
Arkadaşını uğurladık... içeri girer girmez;
-Ne ooo... Halim Bey... (Ne zaman kızsa bey olurum ben)
-Ağzın kulaklarına varıyor... çok mu hoşuna gitti...
-Zaten O... bunun için geldi... meraktan çatladı çatlayasıca...
der demez divandaki minderi kafama fırlattı...
Ben iki kadın arasında kaldığımda ne şiir... ne tatlı bir söz...
Valla zaten o esnada korkudan ilham falan da gelmiyor... genelde işte öyle yalnızken... duraklarda, şurda burda rahatça düşünebilme imkanım oluyor...
Anlatamamak çok zor... Anlamadığını bile bile anlatmaya çalıştığını anlamak daha da zor... Ama her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır...
Çünkü kafama atılan görünürde divanın minderi olsa da gerçekte SEVGİ'nin GÜL'üdür...
E herkes sevgisini, aşkını bizim gibi şiirle anlatmıyor ki Hocam... kimileri böyle anlatıyor işte... Hatta şu an bu yazdıklarımı görse bir kere daha anlatır;
-Beni şikayet mi ediyorsun... diyerek..
Diğer tarafta iş yapıyor şu anda Canan... arada bir geliyor ben ekranı değiştiriyorum... Ne bileyim... yıllar geçtikçe belki SEVGİSİNİN DOZU ARTMIŞTIR... DOLAYISIYLA KAFAMIZA İNECEK ŞEYİN DE AĞIRLIĞI ARTMIŞ OLABİLİR diyerek...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
- fatmaana
- Aktif Üye
- Mesajlar: 199
- Kayıt: 15 Eki 2006, 02:00
doğrusu koşturmaktan ciddi işlerden yorulmuştum ki okudukça kahkaha attık.
ben her ne kadar kul ihvaniyi korusam da sınırlı sorumludur ..
bilirsiniz kadınlar her zaman haklıdır.
canancığım sağğ olsun bizi güldürdü ve elbette haklıdır..
dünya bu dikkat etmekte fayda var..
ama güzel anılar doğrusu..
Allah razı olsun..
ben her ne kadar kul ihvaniyi korusam da sınırlı sorumludur ..
bilirsiniz kadınlar her zaman haklıdır.
canancığım sağğ olsun bizi güldürdü ve elbette haklıdır..
dünya bu dikkat etmekte fayda var..
ama güzel anılar doğrusu..
Allah razı olsun..
[url=http://www.muhammedinur.com][img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/mesajresimleri/ftm11fh9.gif[/img][/url]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Eyvallah Nur-Ye Can... Gönül güzelliğine yakışan bir armağan olmuş GÜL TATLI'sı...
Fatmanacağım sağolsun kadın olarak kadınları anlamakta... Tabi ki de açık çek vermiyor...
Hocamı koruması Sınırlı Sorumlu...
Canan da öyle olsa... Canan'ın koruması SINIRSIZ...
üstelik te SORUMLU kısmı hep bana kalır...
Ama ne olursa olsun... OL-AN'da SEVGİ'Yİ görebiliyorsa insan... yaşananlar daima güzeldir...
Allah cc. heranımızda SEVGİ'yi yaşatsın BİZ-lere... ki O SEVGİ'nin ÖZ'üdür... Her varlığı O'nun SEVGİ'sinin BİR TECELLİSİ'dir...
BİZ-'lere sevdirdiği için de şükretmekteyiz... ve BİZ-leri SEVGİ'yle yarattığı için...
Muhammedi Muhabbetlerimizde bunu fazlasıyla yaşamaktayız şükür...
Selam ve sevgiler...
Fatmanacağım sağolsun kadın olarak kadınları anlamakta... Tabi ki de açık çek vermiyor...
Hocamı koruması Sınırlı Sorumlu...
Canan da öyle olsa... Canan'ın koruması SINIRSIZ...
üstelik te SORUMLU kısmı hep bana kalır...
Ama ne olursa olsun... OL-AN'da SEVGİ'Yİ görebiliyorsa insan... yaşananlar daima güzeldir...
Allah cc. heranımızda SEVGİ'yi yaşatsın BİZ-lere... ki O SEVGİ'nin ÖZ'üdür... Her varlığı O'nun SEVGİ'sinin BİR TECELLİSİ'dir...
BİZ-'lere sevdirdiği için de şükretmekteyiz... ve BİZ-leri SEVGİ'yle yarattığı için...
Muhammedi Muhabbetlerimizde bunu fazlasıyla yaşamaktayız şükür...
Selam ve sevgiler...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- Mecnun
- Özel Üye
- Mesajlar: 681
- Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00
Re: ~Sefil anka~
ankakusu yazdı:
~Sefil anka~
Şu saza öyle bir vurasım gelir
Bilmem ki ne desem durasım gelir
Kendi ÖZ kendime sorasım gelir
Ne dersin bakalım çal sefil anka.
Hâlim hiç HÂL değil bilmem ki niye
Bir tutturdum dünya telaşı diye
Arada bir olmaz SALL Sevgiliye
Çıkartma başını dal sefil anka.
SADAKATi bil ki sermaye edin
Elest meclisinde düşün ne dedin
İki günlük dünya bumuydu derdin
EVVELki SÖZünü bil sefil anka.
Kim kimdir, ne nedir bilmez bocalar
Güneş görmez sorar: Nerde geceler?
Kendini dev sandı boysuz cüceler
Gözden gafletini sil sefil anka.
Haddi aşma sakın sonra da yanma
SAMİMİYETi edepsizlik sanma
Biraz tahammül et nefsine kanma
Şu benlik başını yol sefil anka.
Olmuş - olacaklar hele bir unut
ZamANı geçirme ERen ELi tut
UYuma güzelim UYkUYu UYut
Kolay değil ZORu bul sefil anka.
Çok boş konuştuksa özür dilerim
Kendime kahreder böyle söylerim
Bağırır çağırır bir an dinlerim
BİZ BİR Aileyiz gül sefil anka.
23:28
23.10.2008
Bozkır
kulihvani yazdı:
ZEVK 3359
Söz-Sohbet-Zevk-Hazz YÂRaşır, Zümrüd-ü ANka Kuşuna
ASLı-NESLi SAZ YÂRaşır, DOST DivANı DURuşuna
BİZi BİR Eyledi SULTAN, Gönüllü KULu OLduk Şükür
Sînelerde KevsER SUyun NAZa Niyaz VURuşuna!..
24.10.08 21:57
Lârâ - A n t a l y a
Hizmet kuşu kıymetli ankakuşu ellerinize sağlık...
Hizmetiniz daim olsun....
ASLınızın-NESLinizin maşallahı var.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]
- Mecnun
- Özel Üye
- Mesajlar: 681
- Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00