Hoşgörü kemal halidir.

Cevapla
Kullanıcı avatarı
nurel
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 10
Kayıt: 25 Şub 2009, 02:00

Hoşgörü kemal halidir.

Mesaj gönderen nurel »

Hoşgörü kemal halidir.

Kemal, yorum konusunun sonsuzluk kazanmasıdır.

Kemal bir kişinin bulunduğu hali bilmesidir.

Bütün olayları, göz kapağının açılıp kapanması kadar tabii gören kemaldedir.

Kemal mertebesinde kaza ve kaderden söz edilemez. Kaza ve kader dünyasal kavramlardır.
Fail-i Mutlak'ın kaza ve kaderi olur mu?
Şeytaniyet ve Rahmaniyet,,, Bunlar bile kelimelerdir.

Çiçekten alınan öz, arının bünyesinden geçmedikçe bal olmaz. Varoluş lezzetine varmak için etkileşimlerin âdem'in bünyesinden geçmesi gerekir.

Ardı ardına gelen lütuf dalgaları sendeki çakılların sivriliklerini yuvarlar.


Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Hoşgörü bir vurdumduymazlık değildir. Hoşgörü görmezlikten gelmek hiç değildir. Hoşgörü kendini bilmektir. Hoşgörü haddini bilmektir. Hoşgörü haddini bilerek sürdürülen hayat biçimidir. Hoşgörü bir anlayıştır, anlayışlı olmanın adıdır, sevginin yoludur. Hataları düzeltebilmedir. Yoksa bana ne lazımcılık değildir. Anlayışın kendisidir. Hoşgörü, çağın getirdiği sorunların, aç gözlülüğün, doyumsuzluluğun, sevgi yoksunluğunun, güvensizliğin çaresi olabilecek bir anlayış tarzıdır, insanın özüdür.

Hz. Mevlana: “ Ben insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim. Sen de onlara benim gibi iyi gözle bak.” Diyor ve ekliyor.

“Bakın ! Toplumsal bunalımların, kavga ve dövüş ortamının tek ve en güçlü doğuş sebebi sevgi eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu ise sevgiyi aramak, yaşamak, uygulamaktır. Hoşgörülü olursanız seversiniz. Sevilirsiniz. Karar verirseniz ve de bu yolda çalışırsanız her şeye ulaşırsınız !”

Hoşgörü ustası Hz.Mevlana, gibi Yunus Emre, Bektaş Veli, Karaca Sultan da insanları hoşgörüye davet etmişler ve yaşadıkları dönemde Anadolu’yu bir hoşgörü cennetine çevirmişlerdi. Ama bugün aynı Anadolu’da hoşgörü yerine daha çok hoşgörüsüzlük almış başını gidiyor.

Hoşgörü ustalarının öğüdünden...

'Yıktığın varsa yapacaksın.
Ağlattığın varsa güldüreceksin.
Döktüğün varsa dolduracaksın.
Çıplakları giydirecek, açları doyuracak. Az halkı çok edeceksin. Ve en önemlisi :
Eline,diline, beline sahip olacaksın !”

Hoşgörülü olacaksın.
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1117
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur_umim »

çok değerli nurel ve mina kardeşlerimiz,
Allah razı olsun ki ne güzel bir ana değerimize dokundunuz,
bu gün fert, toplum ve İslam Âlemi olarak,
hoşgörüsüzlük körlüğü içinde kıvranıp durmaktayız..
Kişinin kendine ve başkasına hoşgörüsü kalmadı..
haliyle millette yok olmakta merhamet..
devlette de hoşgörü yok, gitti adalet..
demek ki kopmuş kıyamet..

oysa Koca Yunus Babamız:

Yaradılanı hoşgör Yaradandan ötürü..

buyururdu da DUY-AN nerde UY-AN nerde?..

hayr ola inşaallah..

muhabbetle..


Resim
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

HAYR OLA KARDEŞİM hayr ola....

yürekler sevgi ile dola...
sevgiyle bakan yürek...sevgiden başka ne göre...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

gördüğü hoş olan, hoşgörülü olacaktır...hoşgördüğü, hoşgörülmekle karşılık bulacaktır...hoşgörmeyenin halini demeye gerek yok...
Hani derler ya ..... Görenedir görene, köre nedir köre ne?

yolu HOŞ-luktan geçenlere sevgiyle...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Peygamber Efendimiz (sav) ne HOŞ buyurmuştur..

Merhamet edin, merhamet olunasınız. Af edin, af olunasınız...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12883
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Sevgili cankardeş mina,
Hasbi Hizmette hoşlukla candan çabanızı Allah Teâlâ Cennetleyecektir inşallah!..


Merhamet; sadece beşeri acıma hissi olmayıp;
Rahmâniyyet ve Rahîmiyyet tecellîlerine mazhar olan mü’minin bu özellik ve güzelliklerinin güneş (ışık - ısı) gibi kâinâtın her zerresine ulaştırma zevkidir.


Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” buyurmuştur.
(Buhârî, Edeb 18)

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “İnsanlara merhamet etmeyene ALLAH Teâlâ merhamet etmez.” buyurmuştur.
(Ebi Saîd El Hudri (ra) dan; Tirmizî, Birr 16-1923; Cerir (ra) dan; Buhârî, Edeb 27; Müslim, Fezâil 66-2319)

Bakınız nasılda merhmaet duamızı herkese yapmamızı emretmekte Rahmetenlilâlemin olan Muhabbet Sultanımız (sallallahu aleyhi ve sellem):

“Allahümme islâh ümmet-i Muhammed,
Allahümme Ferec an ümmet-i Muhammed,
Allahümme irham ümmet-i Muhammed rahmeten ammeten!..


Allahım ümmet-i Muhammed’i islâh et,
Allahım ümmet-i Muhammed’e ferec ver (çıkış yolu, kurtuluş sebebi),
Allahım ümmet-i Muhammed’e merhamet et. Umûmen hepsine Yâ RABB’imiz!...”


Âmin!..
Yâ Muin (celle celâluhu)!...
Yâ Lâtif (celle celâluhu)!...
Yâ Kerîm (celle celâluhu)!...
Yâ Rahîm (celle celâluhu)!...
Yâ Rahmân (celle celâluhu)!...
Yâ Hannân (celle celâluhu)!...
Yâ Mennân (celle celâluhu)!...
Yâ Deyyân (celle celâluhu)!...
Yâ Furkân (celle celâluhu) !...
Yâ Sultân (celle celâluhu)!...
Yâ ALLAH (celle celâluhu) !...



Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “ALLAH Teâlâ merhametli olanlara rahmetle muamele eder! Öyleyse sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki semâda bulunanlarda size rahmet etsinler. Rahîm (akrabalık bağı) RAHMÂN (celle celâluhu)’dan bir bağdır. Kim bu bağı korursa ALLAH onunla (rahmet bağı) kurar, kim de koparırsa ALLAH (cc) da ondan (rahmet bağını) koparır.” buyurmuştur.
(Abdullah ibn Amr İbni’l-As (ra) dan; Tirmizî, Birr 16; Ebu Dâvud, Edeb 66-4941)

O halde BİZ BİR OLalımda;
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’de buluşalım, tanışalım, bilişelim, oluşalım ve sevişelim!
Bu cihânda celâl, kemâl, cemâl ve hemhâl cenneti olan; can-ı canan, yâr-i Yezdan ve Habib-i Hannân-ü Mennân olan Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in;
Kalb Kâbesinde Tevhid Tavafı,
Ârifler Arafatında Derûn Duası,
Merhamet Meşari’l-Haram’ında Hürmet Hüşû’unu ve
Muhabbet Minâ’sında Kulluk Kurbanını (yakînliğini) diriltelim birlikte!... Gel!...
Aynı tende canlar olarak; ben, sen, o, BİZ!...
BİZ, Muhammedîyiz!...
Hepimiz, BİRimiz!...
BİRimiz, Hepimiz!...
Biz hamdolsun Muhammedîyiz!...


Muhammedi Muhabbetle!..
Resim
Cevapla

“Kendi Şiirleriniz” sayfasına dön