KUL İHVANİmİZ ÖZlettinİZ....

Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim
Ah edip adını andığım boşa
Deruni derdlere kandığım boşa
Yanar dağlar gibi yandığım boşa
Gönül tandırından taşamadım Dost!..
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim
Gönül gurbetinde niyazın nazı
Bastırdı bağrıma sırr sefil sazı
Hâlâ hatırımda Elestin hazzı
“O Ân”ı bir daha yaşamadım Dost!..

Dostun diyarından bir rüzgâr sözüm
Bir nazar bin yangın gör, kara gözüm
Belki hâlâ hamdır çiğ ala özüm
Gönül küllerimi eşemedim Dost!..
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim
Edeb – erkan elin bağlayanlarla
Aşkıyla âlemler dağlayanlarla
Döndü çark-ı çilem çağlayanlarla
Deli olup damlayla coşamadım Dost!..
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim
Bir Hoş”luk bâdesin içti âşıklar
İhvâni’m sevdâyı seçti âşıklar
Işıktan atlarla geçti âşıklar
Bohçamı toplayıp koşamadım Dost!..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim


>>>>>> GÖNLÜMÜZÜN SESİ >>>>>>






ZEVK 1031

Kaldım susuz denizlerde, kim bir “SU” verir Efendim!
“BUZ”a Güneşten haber yok; olunca, erir Efendim!
“Esmâ Kristali” İNSAN, Sünnetullah âhengi RAKS
Âşık - Mâşuk - Yol - Mesafe, Sevenler varır Efendim!..



05.09.1994 17:07



Esmâ Kristali : Zât ....... Sıfat ....... Esmâ ....... Eşyâ…

Ene’l-Abd " Ene’l-Haktır.
Asla “Ene ALLAH” değildir!...
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

nur-ye yazdı:Resim


>>>>>> GÖNLÜMÜZÜN SESİ >>>>>>



ZEVK 1031

Kaldım susuz denizlerde, kim bir “SU” verir Efendim!
“BUZ”a Güneşten haber yok; olunca, erir Efendim!
“Esmâ Kristali” İNSAN, Sünnetullah âhengi RAKS
Âşık - Mâşuk - Yol - Mesafe, Sevenler varır Efendim!..



05.09.1994 17:07



Esmâ Kristali : Zât ....... Sıfat ....... Esmâ ....... Eşyâ…

Ene’l-Abd " Ene’l-Haktır.
Asla “Ene ALLAH” değildir!...

SEVENLERE YÜZÜN DÖNSE, SEVGİLİ YÂRIMIZ,
YÂR ELİNDEN İKRAM, HEM YOĞUMUZ HEM VARIMIZ,
ELEST BEZMİNDE SEVGİLİYE AŞK İKRÂRIMIZ,
İNŞÂALLAH KARARIMIZ, AYNEN KALIR EFENDİM...

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

MÜBAREK BAYRAMINIZI ,SAYGI VE HÜRMETLERİMİZLE KUTLAR MÜBAREK ELLERİNİZDEN ÖPERİZ EFENDİM . SEVENLERİNİZLE VE SEVDİKLERİNİZLE , İLAHİ BAYRAMLAR KADAR GÜZEL BİR ÖMÜR DİLEKLERİMİZLE...ALLAH TEALA VE RESULALLAH SAV EFENDİMİZ'E EMANET OLUNUZ...ESSELAMÜ ALEYKÜM EFENDİM...
En son HAYY-DOST tarafından 20 Eyl 2009, 19:45 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

Sevgili Gülizar ana ve diğer kardeşlerim,
Hocamızla bu gece telefonda konuştum, kendisine herkesin selam ve sevgilerini, özlemlerini ilettim o da herkesin selamını aldığını ve herkese selam ettiğini söylememi istedi. Tüm kardeşlerimizin Ramazan bayramını kutladığını, herkes için BİZ olarak defalarca Mekke ve Medine'de dualar ettiğini bildirmemi istedi. Kendisine orada durumun nasıl olduğunu sorduğumda ise, şu ifade ile karşılık verdi :

Dedim ki
"Ya Rabbi, yeryüzünde en perişan halde gördüğüm ev senin evin" .

Hocamın söylediklerine ilaveten herkesin Ramazan bayramı mübarek olsun inşaallah. Allah hepimize hayr ve daima Muhammedi bilinç versin inşaallah.


Selam, Sevgi ve Muhabbetle
Gariban
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Gariban Kardeşimiz,
Önce selamı götüren ,getiren esen ve sağ olsun,
Gelen selam varımız başımız, gönlümüz üstüne olsun.
İnşallah mübarek hocamızın dua ve selamlarından, bizim de nasibimiz olsun. Anladığım kadarı ile RABBimizin evi diye kastetdiği ev, mübarek
hocamızın kalbidir.Tevazu göstererek,ALLAH cc ın tecelli yeri olan kalbini perişan addediyor.'Hane mamur olmadan, padişah gelmez saraya'.
Bendeniz inanıyorum ki en güzel ev hocamızın BEYTULLAH olan kalbi en güzel evlerden biridir. ALLAH CC ondan ve sizlerden RAZIı olsun.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

Gulizar Anam,

Hocamız Kabetullah etrafındaki dine uymayan hal ve hareketleri, Kâbe etrafına yaptırılan yüksek bina ve sarayları, Hacc yapan ama ne yaptığının farkında olmayan insanların cahil davranışlarını, Kâbe’ye doğru acılan ve kendilerine yaptıran kralın adının verildiği ve hocamın onlardan içeri girmediği kapıları, 70 derece sıcaklık altında kadına yapılan eziyeti ve kendisinin geldiğin de detaylı olarak fotoğraflarıyla beraber şiirlerinde isleyeceği daha bir çok konuyu kastetmekte. Ama sizin dediğinizde doğrudur, ikinci olarak tevazu icinde demiş olabilir, fakat benim konuştuklarımdan aldığım izlenim budur. Zira bir Hacc kitabı yazilmasının gerektiğini söylemekte idi.

Selam ve sevgiyle
Gariban
En son Gariban tarafından 21 Eyl 2009, 06:07 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
gulgoncaa
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 182
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Mesaj gönderen gulgoncaa »

Aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhu
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/gulgonca.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

nur-ye yazdı: >>>>>> GÖNLÜMÜZÜN SESİ >>>>>>


ZEVK 1095

Adı güzel Muhammed’in duasın “Ben”de diri kıl!
Gazabından rızana Dost! Razî-Merzî baştan sona
Kul İhvâni Senin kulun! Kâmillerin Kıtmiri kıl!
Fenâda Bekâ bulunca “Sığınırız Senden Sana!”


21.11.1994 14:17 dr..


Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Euzü bi ridake min sahtike : Gazabından rızana sığınırı!” buyurmuştur.
Kendini bilen kişinin bu sığınması esmâ yönüyledir.

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “ Euzübike minke : Senden Sana sığınırım!” buyurmuştur.
RABB’ını da bilen kimsenin bu sığınması esmâ cihetiyle değil, Sıfat-Zât cihetiyledir.
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

ŞÜKÜR…
Kor alevli-karlı-buzlu
Armut-ayva-elma-muzlu
Acı-tatlı-ekşi-tuzlu
Zevk tasında kardık şükür…

Âhiri-Evveli dendi
Zâhir-Bâtın belli dendi
Arşı bilmez deli dendi
Sînemize sardık şükür

Aldık Âşık aşk tasını
Dikdik dolusun hasını
Yürekte Yâr yarasını
Tevhid ile sardık şükür

Kâbe’nin dört köşesini
Gördük zevkin neşesini
Ar ü namus şişesini
Taşa çalıp kırdık şükür…

ALLAH aşkımız korusun
Çalalım Tevhid borusun
Kırk kerre Tevhid sorusun
Nefsimize sorduk şükür…

Erenler erdem eriyiz
Kâlu Belâ’dan beriyiz
Sattık seri serseriyiz
Aşka beleş verdik şükür…

Ömrümüz aşk ile ördük
Yâr yolunda yolcu gördük
Erenlerin izin sürdük
Er davranıp erdik şükür…

Bezm-i Elest bestesiyiz
Neydeki naz nefesiyiz
Şakıyan şeydâ sesiyiz
Gonca güller derdik şükür…

Atladık Dost’un bağına
Tutulduk aşk tuzağına
Derimizi aşk kasnağına
Dört mıh ile gerdik şükür…

Arı bala kuzgun leşe
Pervâne dalar ateşe
Kurusun diye güneşe
Sırrımızı serdik şükür…

Boşa taşı boşladık Dost
Aka kara koşladık Dost
Hayatımız hoşladık Dost
Nefes nefes ördük şükür…

Divâneyiz bundan geri
Aşk eyledi Dost serseri
Zülfü siyah ş’ol Dilberi
Gözümüzle gördük şükür…

Âşık-Mâşuk bilmecesi
Nûr niyazı-naz gecesi
Alnımızda aşk secdesi
Kıyamına durduk şükür…

Gönlümüzü çalan Güzel
Aklımızı alan Güzel
Elde mızrab çile tel tel
Sefil saza vurduk şükür…

İhvâni’m gönül erisin
Kâlu Belâ’dan berisin
Aşk kervanın Kıtmirisin
Sağa-sola ürdük şükür…

08.05.1989 00:48
Rmzn Byrm 3
Byşhr-Antly

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12884
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »



sevgi SIRRı cankardeşim Gülizar gönüllümüz candan teşekkürler,

ÖZlemi ÖZde GÖZlemledim Hayy Dostumuz!

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemimizin Ravzasında ayakta Yâ-Sîn sunmaktaydım.
önümde bir genç vardı ayakta.
Görevliler ayaktakilere "ya namaz kıl ya da git!" demekteydiler..
beni tanımışlardı Kur'ân okuyacaktım ve ses yoktu bana.
o gence de ses yoktu..
elinde bir şey yoktu sesizdi ve 1 sattir dikilmekteydi önümde.
merak etmiştim Kabr-i Şerifi seyrini.
birden bana döndü saygıyla selâmladı.
yüzüne bakınca limon gibi yüzü sarı gül gibiydi ve göz yaşı bağrını ıslatmıştı..
utancımdan boşandı benimkiler..


Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'imize İlmullah kadar geniş ve çok salat ü selâm olsun...
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim

ZOOMLADIM KULAĞIMA 'SES'İNİ,
DİNLERİM HEP MUHAMMED BESTESİNİ(SAV)
'RENG'İ GÖZÜMDE 'KOKU'SU BURNUMDA,
'ÖZ'LERİM 'GÜL'LERİN EFENDİSİNİ...
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim
GÜLLER ve ÇALILAR..

Güller Gönül Gülşenimizde
Yedi rekte yedi dilli Güller
İyi de doğru da güzel de HAKK’ta,
Dört mevsimde, ya gonca ya tomurda
Burcu burcu kokudur içimizde
Dört âlemin biridir Güller...
Sevgiyle açmakta sevdâyla yaşamakta
Arzular gibi ılık
Umut gibi aydınlık
Bizim sesimiz bize... Bizde...
Ve aşkla diridir Güller...



Çalılar Gönül Bağımızda
Hançer dikenli Çalılar var
Yaklaşma diyen ellerimize
Bizdeki “Benlik”in perdesi Bize
Dualarla kökünden sökmek istediğimiz
“Doğrusu, kalbin kiri bu!” dediğimiz.
Ağır ağrılar gibi lekeleri yılların
Ve... Elimizdeki çapada göz yaşları Çalıların.
Yeşeren belki Çalı yeniden...
Belki de Biz...
“Nâr mı? Nûr mu? Gül mü? Çalı mı?” deriz...



Çalılarda bir yudum, bir lokma bir nefestir
Arzularım, umudum; bir renk bir raks, bir nefestir
Zevkin zehiri derim.
Çalıları severim...
Onlar da sararır, solar bazen
Bir damlanın derdinden
Sabırla bir bahar bekler susuz
Gözleri çakmak çakmak, seherlerde uykusuz...
Gülle diken barışık
Her diri bir nur, bin bir ışık
Benim kavgam güzel – çirkinin
Günah ne? Sevab ne senin bildiğin
Bezm-i Birlikten bahset bana
Gülleri ve Çalılar anlatsana!...



İki elin birisinde yeni doğmuş bir bebe
Diğerinde ak sakallı bir pîr-i fâni
Arasında hengâme derdi deli debdebe
Bakıp da görecek hani
Hayat hayal gibi geçiyor
Zaman: “Yok eden benim!” Diyor.
Sular durmadan akıyor bak!
İki yüzlü usturanın keskin ağzı yaşamak
Gülleri ve Çalılar istesek de istemesek de gür
İmkân Âleminde hür ve özgür
Ve Gönül dağında Dostum,
Güller ve Çalılardan budur, duyduğum...

17.07. 1988 11:12


Çapa : Bağda, bahçede yabancı otalrı kesmekte kullanılan demir âlet.

Pîr-i fâni : Pek yaşlı, zayıf adam. Dünyayı terketmiş ihtiyar.

Hengâme : f. Seslerin birbirine karışmasından çıkan gürültü. Kavga, gürültü. Şamata.

Debdebe : Gürültü, patırtı. Gösteri için yapılan gürültü. Tantana. Haşmet.
Resim
Kullanıcı avatarı
pusat
Üye
Üye
Mesajlar: 25
Kayıt: 17 Tem 2009, 02:00

Mesaj gönderen pusat »

kulihvani yazdı:Resim
Kurumuş otla bağlanmış taze gül demetini gördü.
Bu kuru ot ne oluyor da gül ile bulunuyor dedi.
Bu sözden ot ağladı ...
“Rengim, güzelliğim yok. Kokum yok.
Ben de gülün bittiği bahçenin otuyum ...
Gül, dalından kopmuş, henüz taze daha solmadı.
Onun solması benim gibi de olmaz.
Ben ise çoktan kurudum.
Öldüm, ölüm de bir işe yarıyor.
Ya beni bir hayvan yer.
Ya böyle gül demetine bağlarlar ip olarak..
Ben yeşil bir ot iken yanımda bir mezar vardı.
Üzerinde şöyle yazılı idi:
Keramet, kol kuvvetinden daha iyidir.
Ağıza yumruk vurmak hüner değildir.
Elinden gelirse bir ağızı tatlandır.
Sözlerime alınma!..
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim

ÖZLEDİM - I

Tütüyor burnuma Sinop illeri
İhvâni’m dermanı Dostun dilleri
Anar mı bülbülü gonca gülleri?
Yeşil bağlar Sultanımı özledim...


Şeyda şarkısında, konmaz dalıma
Kalmaz zâlim zulmü aşk vebâlıma
On sekiz in âlem garib hâlıma
Yanar ağlar Sultanımı özledim...



Yok mu Halka himmet kavim kardaşlar?
Susuz Kerbelâ’da kesilen başlar
Gönlüm kükreyince gözümden yaşlar
Akar çağlar Sultanımı özledim...



Garibiz sefiliz sahillerde biz
Güleriz oynarız ağlarız sessiz
Sevdâya gardiyan zalım Ak Deniz
Karlı dağlar Sultanımı özledim...



Komaz ağyâr, gönlüm adın anıyor
Yanıyor yüreğim yaram kanıyor
Aklı olanlar âşık ölmüş sanıyor
Görsün sağlar Sultanımı özledim...



Niyaz kâr etmiyor naza nafile
Tel mızrabdan ayrı sazımız bile
Hasret güneşinde charmıhı çile
Erir yağlar Sultanımı özledim...



Mor dağlarda akşam, artar efkârım
Zâhirin zulmünde zevk eder zârim
Zü’l Celâl, Zü’l Kemâl, Zü’l Cemâl Yârim
Gölüm eğler Sultanımı özledim...



Âhirinde gazel dolsun bu dünya
Bin bir renğe hasret solsun bu dünya
Her şeyiyle sizin olsun bu dünya
Ağa Beğler Sultanımı özledim...



Cânânım ne için canım Cihanda
Alacak yok satacak yok bu Handa
Bunca eşya ile dolu dükkanda
“O” nu yeğler Sultanımı özledim...



Aşkta âşıkların yolların yönen
Bin duayla yanan, bir nefes sönen
Kendi hesabına kendine dönen
İpsiz iğler Sultanımı özledim...


Âşık olmaz yad el dile düşmeyen
Bir “Ah!..”ında bin bir “Vah!.” gülüşmeyen
Cehennem narında bile pişmeyen
Özü çiğler Sultanımı özledim...



Yâ İlâhi!.. Yandım aşk ağlayarak
Habibine özüm öz bağlayarak
Mahşer-i Ekbere Ehl-i Beyt bayrak
Telli Tuğlar Sultanımı özledim...

24.09.1988 19:20 şhrs.
[/img]
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim


ÖZLEDİM - II

Yine mi güz, göçmen kuşlar göçünde
Deli gönlüm turna katarı içinde
İster Kaf Dağında, isterse Çin’de
Sevgilimin İllerini özledim...

Âşıklar arzusu aşkın dağında
Cemâli bin cennet vuslat bağında
Bitmeyen baharı çiçek çağında
Derde devâ dillerini özledim...

Gönül ikliminin Birlik bülbülü
Navruzu çiğdemi lâle sümbülü
Yetmiş bin perdede yedi renk gülü
Tomur yüklü dallarını özledim...

Melâmi meşrebim çığırdan çıktım
Zâhir ar-namusun bendini yıktım
Tuzludan, ekşiden, acıdan bıktım
Tatlı dilin ballarını özledim...

Gurbette gül yüzlüm gayri niderim
Yanmışım hasrette feryad iderim
Düşe kalka Yâr köyüne giderim
İniş – çıkış yollarını özledim...

Elestte – Mahşerde aşkın özünü
Can’a Sûr üfleyen Tevhid sözünü
Dört âlemi gören gönül gözünü
Öpülesi ellerini özledim...

Deli gönlüm tel tel edip saz eden
Ahımızı Arşta nev niyaz eden
Hasretin çektirip bize naz eden
Gitme diyen gellerini özledim...

Uzamayın yollar Yâre vurgunum
Belki biraz hasta belki yogunum
Yol yokuş yukarı, bense durgunum
Yıldız dağın bellerini özledim...

Aşkın külhanında yürek dağlatsak
Ahımızla âlemleri ağlatsak
Göz yaşın coşturup aşkla çağlatsak
Deli bozuk sellerini özledim...

Aşkta Padişah “O”, İhvâni’m kulu
Çile çarmıhında çözse meçhulu
Gönül seherinde sevdâ kokulu
Ilgıt ılgıt yellerini özledim...

26.09.1988 13:17 dr.
Resim
Kullanıcı avatarı
Hacer
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 506
Kayıt: 03 Nis 2007, 02:00

Mesaj gönderen Hacer »

Resim

ÂŞIKLAR HU!..

Zâhir yayan bâtın atlı
Âşık aşkta kırk kanatlı
Bazen acı-bazen tatlı
Yüreğimiz dilimizle…


Şah ile şeker ezeriz
Her nefes seher sezeriz
Dağ-sere-ova gezeriz
Yersiz-yurtsuz yelimizle…


Dosta deli duygularız
Gönüldekin uygularız
Sevdâ Sahrasın sularız
Sırr sebili selimizle…


Âşıklar arzı aşarız
Tevhid Teknesin taşarız
Şe’en-i Şahı yaşarız
Hâl-i hazır hâlimizle…


Çile üstüne çadır kurduk
Sırat sırtına oturduk
Kerbelâ’da yasa durduk
Alnımızda alımızla…


Bezm-i belâ beratıyız
Biz muhabbet mir’atıyız
Aşk iklimin Sır-At’ıyız
Dört mıhımız nalımızla…


Arı olduk çiçek izledik
Görmeyen gözden gizledik
Sohbet sofrasın özledik
Petek petek balımızla…


Çekildik Dostluk Dârına
Yoklukla vardık “VAR”ına
Girdik Tevhid baharına
Gonca yüklü dalımızla…


Bilen bilir “İŞ” ederiz
Sevileni hoş ederiz
Seveni ser-hoş ederiz
Dost duası dolumuzla…


Aşk Âşığa kararınca
Bedeli vuslat… Varınca
Kul İhvâni’m ş’ol karınca
HAKK’a giden yolumuzla…


24.11.1989 14:37 dr.
Resim
Cevapla

“Kendi Şiirleriniz” sayfasına dön