Dinimizde Evlilik "

Sorularınızı Ayet ve Hadisler ışığında cevaplamaya çalışacağız.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
ceylin
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 213
Kayıt: 15 Eki 2007, 02:00

Dinimizde Evlilik "

Mesaj gönderen ceylin »

Dinimizde Evlilik;


İnsanlar birbirlerini sevebilirler, ama bu sevginin helal yollardan ve islami hakikatler göz ardı edilmeden devam etmesi, ilişkiye haram karıştırılmaması ve evlilik ile sonuçlanması gerekir. Sadece gönül eğlendirmek niyeti ile kurulan arkadaşlıklar insanı büyük günahlara sevk edeceğinden bu tarz ilişkilere başlamamak, hem dünyamız hem de ahiretimiz için daha iyi olacaktır.

Öncelikle arkadaşınızın ve sevdiğinin düşüncesi yerinde bir düşüncedir. Ama anlattığınız gibi bir durumda arkadaşınızın işi gerçekten zor görünüyor. Çünkü bizim toplumda, “büyük kız yada erkek dururken küçük evlenemez” gibi bir düşünce mevcuttur. Bu tarzdan cahiliye düşünceler ile insanların günaha sevk edilebileceğini hatırdan çıkarmamak gerekir. Büyük çocuğumuz evlenmedi veya evlenmek için kısmeti çıkmadı diye küçük çocuğumuzun bir evlilik yapmasına engel olursak, o kişiyi günaha sevkedebiliriz. Üzülerek görmekteyiz ki; toplumumuz kendi akılları tarafından hoş karşılanan ve kendilerine uygulaması kolay gelen fıkhi kuralları benimseyip uygulanması esas olan kuralları kendi akıllarına ters geldiği için göz ardı etmektedirler.

İslam toplumunda evlilik için bir sıra tayin edilmemiştir. Sonuçta hangi kardeşin hangi kardeşten daha önce evleneceği de o kişilerin mukadderatında yazıldığı şekilde gerçekleşecektir. Ama bizler maalesef sadece aklımızla yorum yapıp dini vecibeleri kendi nefsimizin istekleri doğrultusunda yorumlamaktayız.

Sizin arkadaşınızın tanışmış olduğu kişi ile nikahsız bir şekilde arkadaşlık adı altında bir beraberlik sürdürmeye dini yönden hakkı yoktur. Ancak aralarında bir nikah gereklidir. Arkadaşınız bu ilişkiyi sürdürmek istiyorsa, kendi ailesine her ne pahasına olursa olsun, hem kendi iffetini korumak hem de dinin bir gereği olduğu için konuyu açmalı ve nikah için kendisine müsaade edilmesini istemelidir. En doğrusu da budur. Elbette kızlarının gerçekten ciddi olduğunu görünce, arkadaşınızın ailesi muhakkak ki kızlarının mutlu olmasını tercih edeceklerdir.

Erkek’te aynı şekilde ailesine konuyu açmalı, kendilerine böyle bir ilişkiye başlamak istediğini söylemeli ve kendilerinden müsaade istemelidir. Erkek, kendi ailesini bir nikah akdi için kızın ailesine yönlendirmeli ve dinimizin müsaade ettiği çerçevede bu ilişkiyi sürdürmelidir. Muhakkak ki bu davranışları sizin arkadaşınız ve sevdiği için bu yolda artı puan olacaktır. Bizde bu ilişkinin hayır ile sonuçlanması için dua edeceğiz .

Selam ve dua ile..
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/ucankuslar.gif[/img]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/colyuru_1.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
vuslat
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 4
Kayıt: 18 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen vuslat »

Sizin arkadaşınızın tanışmış olduğu kişi ile nikahsız bir şekilde arkadaşlık adı altında bir beraberlik sürdürmeye dini yönden hakkı yoktur. Ancak aralarında bir nikah gereklidir. Arkadaşınız bu ilişkiyi sürdürmek istiyorsa, kendi ailesine her ne pahasına olursa olsun, hem kendi iffetini korumak hem de dinin bir gereği olduğu için konuyu açmalı ve nikah için kendisine müsaade edilmesini istemelidir. En doğrusu da budur. Elbette kızlarının gerçekten ciddi olduğunu görünce, arkadaşınızın ailesi muhakkak ki kızlarının mutlu olmasını tercih edeceklerdir.

not : cok haklisiniz. günümuzde en cok dikkat edilecek bir konu. paylastığın için tesekkürler
İnandığı Gibi Yaşamıyan,Yaşadığı Gib İnanır!
Kullanıcı avatarı
kabe
Üye
Üye
Mesajlar: 28
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen kabe »

DİNİMİZDE EVLİLİK ;

başlıklı konu toplumumuzda en çok konuşulan, en çok istismar edilen konulardandır. Dostlar bir birini destekleyen konulara deyinmişler, bendeniz de onlara ek konulara deyineceğim.
Evliliğin iki yönü vardır Bunlardan birincisi Nikâh yönü ikincisi sosyal yönüdür.
Nur suresi 32. ayeti kerimede “Ey müminler sizden erkek ve kadın bekâr olanlar, köle ve cariyelerinizden umuru dine itina ile Salih olanları nikâh edin ve nikâh zamanında fakir hallerine bakmayın,Eğer onlar fakir olurlarsa Allah Telâ fazl ve kereminden onları zengin kılar.Zira Allahın hazinesi bol olup onların hallerini bilir .İhtiyaçlarına göre rızıklarını halk eder “ demektedir. Bu birinci yöndür
Peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde “Nikâhı ilân edin, onu Mescitlerde yapın ( Mişkatül. .Mesâbih .C 2 S.174 ) Nikâhın ilân edilmesi de Sosyal yönüdür
Toplumumuz da bazıları ikinci yönü uygulamadan, biz nikâh yaptık diyerek mehir de düşük tutularak ileri de telâfisi imkânsız şekilde özellikle Kadının sosyal ve fiziki tüm hakları gasp edilmektedir.
Öğrencilik yapan ve halisane insânlara inanan ,güvenen kız kardeşlerimizin dikkatini çekmek istiyorum.
Resmi Nikâh yapmadan Dini Nikâh yapmak Yürürlükteki yasalara göre yasaktır. Bu yasağın konulmasının öncelik nedeni kadını korumaktır. Kadınlarımızın dikkatine……İstenirse örneklemelere de girebilirim…….
Bir de Taberâninin Suheyb R.A den rivayetine göre Resûlü Ekrem (S.A.V ) bir kimse yalnız tatmini şehvet için nikâh eder mehirinide vermezse o kimse zinakâr bir mücrim olarak ölür buyurmuştur
Yine böyle diğer bir hadisi şerifte “ Sık sık kadın boşayan çeşnici erkeklerle, sık sık koca değiştiren çeşnici kadınlara Allah lânet etsin “ buyurulmuştur (Tecrid: C 11-S 378 )



Cum’a nız mübarek olsun Selâm ve dua ile
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

Evet dinimizde evlilik konusu gerçekten çok konuşulması ve tartışılması gereken hususlardan.
Kabe'nin de buyurduğu gibi dinde evlilik yönleri belirtilmiştir. Şeriat kuralları her zaman her yer ve her anda aynıdır. Durumlara göre değişiklik göstermediği gibi şahıslara göre de değişiklik gösteremez. İnsanlar Şeriat kurallarına uymak zorundadırlar ancak zamanımızda şeriat kurallarını kendilerini uydurma çabası içeresinde olan insanlarla karşılaşmaktayız. Toplumumuzda çokca karşılaştığımız bir durumda eşler boşanmasına rağmen boşanılan eş üzerindeki haklarının devam ettiği mantığını ileri sürerek kadınlara zülum eden mantıkta insanlar da çokcadır. Velev ki bir bayan eşinden boşanmış ise o bayan bir daha evlenemez düşüncesi islamla örtüşmemektedir. İslam tarihinde de bir çok bayan bir çok erkekten boşanmış ve bir başkasıyla da evlenmiştir. Asıl olan eşler boşanmış ise bir başkasıyla evlenmeden tekrar eski eşine dönemez. Bu da şeriatın kuralıdır. Kadınlara özgür iradesiyle karar verme haklarının olduğunu ve uygulamalarının da kendilerine ait olduğu hususunun uygulanmasında sorunlar açıkca görülmektedir. İslam çok güzel bir dindir. İslamda her şeyin çözümü bulunmaktadır. Ancak anlayamadığım hususlar ise, çağımızda herşeyi çok iyi anlayan bilen ve uyguluayan insanlar evlilik hususuna gelince kendi hislerine göre davranarak kural ve kaideleri saf dışı etmeleridir. Hepimizin bildiği gibi evlilik nasıl haksa, boşanmakta o denli haktır. Ancak boşanılan eşlere zulüm içeren şekilde onlar üzerinde haklırının bitmediğini hissettirmek ise gerçekten bir zülum unsurudur. Bu da çok ağır veballer gerektirir. Kadınlara yapılan baskılarla onları rendice ederek, sindirerek, haklarını aramalarının önüne geçmek islamiyetle özdeşleştirilemez. Nikahlı evlenmesine rağmen kötü bir iş yapmış gibi zan altında bulundurmak da kul hakkını birebir işlemek anlamına gelmektedir. Bu hususlarda çevremizde, toplumumuzda bir çok örnekler içermektedir. Bu hususta çok acı vericidir. Yani İslam Dinimiz her şeyi çok açık açıklamaktadır. Hiç kimseye istemediği bir hayat içerisinde yaşama zorunluluğu da getirmemektedir. İnsanlara saygıyı ve sevgiyi ön planda tutarak şeriat kurallarını işleyen, İslamı anlayarak yaşayan muhammedi hizmetçilere sonsuz selamlar olsun inşallah...
Resim
Kullanıcı avatarı
kabe
Üye
Üye
Mesajlar: 28
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen kabe »

Moderatör Hakan’ın benim yazıma atıfta yaparak güzel konuya değinmiş, Evet Nikâh (Dini ) yapıp ondan sonra kendi malı gibi gören Erkekler vardır.
Bir bakıma kadını “Kapama “ olarak görürler. Nikâh ve Talâk ın şeriata göre olması gerekir.
Ben kadınlarımızın Hakan’ın dediği konu ile muhatap olmamak için Kadın ve kızların Nikâh yaparken çok dikkatli olmalarına dikkat çekmek için yukarıdaki konuya değindim .Nikâh yaptıktan sonra da Hakan’ın dediği gibi Şeriata göre Talâk ın olup olmadığını incelemek gerekir.
Talâk ın Merûiyeti Kitap ve sünnetle sabittir.
Bakara Suresi 299. ayette “Boşanma iki defadır (Ondan sonrası ) ya iyilikle tutmak veya güzellikle salmaktır. Yani Şeraite göre Talâk üç tür.
Bakara suresi 236. ayette “Kendileriyle temas etmediğiniz yahut kendilerine bir mehir tâyin etmediğiniz kadınları boşamışsanız (bu boşamada ) üzerinize vebal yoktur.” Denmektedir Yani Kadını boşayan Erkek artık üzerimde vebâl var mı diye düşünmesin, “Kapama” gibi gören Erkek le “Vebal “var mı diye düşünen Erkeği bu ayetle ayırmak gerekir.
Nikâh lanmadan önce çok düşünülmesini istememin bir nedenleri de
“ Allah (C.C ) ü teâlâya helâl şeylerin en sevimsizi talâktır .”(Ebu Dâvud,Hâkim )
“Bir zarûret iktiza etmeden kocasından boşanmasını isteyen her hangi bir kadına cennet kokusu haramdır” (Ebû Davud,Tirmizi .)
“Bir kadını kocasına karşı (Boşanmak için ) is’yana teşvik eden kimse bizden (Ümmeti Muhammed’den değildir.”(Ebû Dâvud )
buyurulan Hadisi şeriflerdir.
Nikâh ve Talâk mevzuları kılıçtan keskin ,kıl dan incedir.
Bendeniz kaynak olarak konuyu öncelikle ,Mustafa Uysal ‘ın tercüme ettiği “İzahlı Mültekâ El Ebhur tercümesi “ adlı kitabından okudum
Selâm ve dua ile
Kullanıcı avatarı
ceylin
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 213
Kayıt: 15 Eki 2007, 02:00

Mesaj gönderen ceylin »

Allah.c.c razı olsun
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/ucankuslar.gif[/img]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/colyuru_1.gif[/img]
Cevapla

“►Soru - Cevap◄” sayfasına dön