Cebrail in Hz.Ebubekr i İmtihanı...

Cevapla
Kullanıcı avatarı
gurbet
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 7
Kayıt: 22 Tem 2007, 02:00

Cebrail in Hz.Ebubekr i İmtihanı...

Mesaj gönderen gurbet »

Cebrail aleyhisselâm, Hazreti Ebu Bekir'i Resûlüllalı'a karşı ne kadar sevgisi olduğunu öğrenmek istediğini Hak Teâlâ'dan istedi. Cenab-ı Allah ona imtihan etmesini emretti. Cebrail aleyhisselâm bir bayram sabahı Hz. Ebu Bekir'in geçeceği yol üzerine bir âmâ gibi oturdu. Hazreti Ebu Bekir bayram günü en yeni ve kıymetli elbiselerini giymiş Resûlüllah'ın yanına gidiyordu. Tam Ebu Bekir (r.a.) önüne geldiği zaman:

— Hazreti Muhammed'in sevgisi için bana bir şey vereni Allah afvetsin, dedi. Hazreti Ebu Bekir bunu duyunca sırtındaki cübbesini çıkarıp verdi:

— Bu sözü tekrar söyler misin? Diye sordu. Amâ tekrar söyledi. Hazreti Ebu Bekir bu sefer çıkarıp sırtındaki elbiseyi verdi. Tekrar söyletip ayakkabısını da verince üzerinde ancak örtünecek kadar elbise kalmıştı.

Yolun ortasında kalan Hazreti Ebu Bekir'i o ara Bilâl-i Habeşi (radıyallahu anh) görüp elbise getirmesi için eve gönderdi.

Yolda Bilâl'a (r.a.) Peygamberimiz rastlayıp nereye gittiğini anladığı için:

— Ya Bilâl, Ebu Bekir'in elbisesini alan Cebrail aleyhisselâm'dır. Bana olan sevgisini ölçmek için böyle yaptı, buyurdu. Hazreti Bilâl elbiseyi, Hazreti Ebu Bekir'e götürüp teslim etti ve Resûlullah'ın huzuruna geldi. O zamana kadar Cebrail aleyhisselâm elbiseyi getirip Peygamber Efendimize vermişti bile, Peygamber Efendimiz:

— Ey Ebu Bekir! Al elbiselerini, imtihanı kazandın. Cebrail kardeşim seni imtihan etmişti. Bana olan sevgini öğrenmek istemişti, buyurdu.

Bunun üzerine Hazreti Ebu Bekir:

— Ya Resûlüllah! Ben o elbiseyi senin sevgin için verdim, bundan sonra geri alamam istediğiniz yere verin, dedi. Elbiseyi bir fakire hediye ettiler.
"İçindeki Günah Kirini Su Değil Ancak Gözyaşı Temizler!..."
Hz.Mevlana
Kullanıcı avatarı
blues
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 9
Kayıt: 30 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen blues »

Bursa'da Cumhuriyet caddesi vardır bilenler bilir....Bundan 2 yıl öncesine kadar her akşam bu caddeden geçerdim.Bu caddede tuhaf ama hoş şeyler hissederim her geçtiğimde...

Yine bir cumartesi günü arkadaşımla beraber bu caddeden eve dönerken yaşlı,koltuk değneği ile ayakta durabilen bir dede kağıt mendil satıyordu...

Bilirsiniz genelde 'ALLAH RIZASI İÇİN mendil v.s. alın' derler..Hatta ağızlarda bu söz okadar basitleştirilmiştirki sıradan bir söz söylermişçesine bu sözü kullanmaya başladıklarını,sömürü yaptıklarını düşündürürler insana.

Hasılı akan suları durduran bu söze kulaklarımız okadar âşina olduki bu sözü duyduğumuzda duymamış gibi kulaklarımızı tıkayıp geçebiliyoruz çoğu zaman.Sorumluluk altında kaldığımızı farketmeden gidiyoruz.
Peki ne olmalıydı?

Akan sular durmalıydı,kanımız donmalıydı,yüreğimiz yerinden çıkacak gibi olmalıydı...Amma velakin bunun umursamazlığınada alıştı şu biçare aklımız ve duygularımız...

Dönelim tekrar olayımıza;
Sizde biliyorsunuzki oldukça fazla bu şekilde mendil,çakmak v.s. satan,baskül tutan dedelerimiz, bacılarımız, çocuklarımız..

Cumartesi günü olayımızın kahramanı olan bu mendil satan dedemizin yanından geçerken kendisini kalabalık dolayısıyla farketmemiştim.

Arkamdan bir ses 'MUHAMMED AŞKINA ALIN' dedi!

Dondum!
işte kanımın donduğu an bu andı..
Bu ses kulaklarımda öyle bir çınladıki işte yüreğimin yandığı an bu andı..
İşte akansuların durduğu an bu andı.
Dünya durdu sanki o an, zaman durdu, herkes durdu.
Onca kalabalıkta kimsenin sesini duymuyordum.Arabaların sesi bile kesildi sanki..
Ne oluyordu Ya Rabbi!...Bu nasıl bir duygu?

Arkadaşım kolumdan tuttu;

-'Neoldu dostum yürüsene hadi, hadi yürü..' diyordu.

Nefesim kesilmişti bir adım dahi atamıyordum.Bir kaç saniye arkamda kalan dedeye yüzümü dönmeden kaldım o şekilde ve bir gün önce yani cuma gecesi okuduğum hadisi düşünüyordum..

Evet gurbet kardeşimizin eklediği Ebubekir efendimizin radıyallahu anh, Rasule olan “sevgi” imtihanı olan bu hadisi şerifi... Sallallahu aleyhi vesellem.

Çok etkilenerek ve yaşıyormuşçasına hayal ederek okuduğum bu hadis üzerinden yaklaşık 16 saat sonra bu olayı yaşadığımda yüreğim yerinden çıkıcak gibi oldu. Arkamı dönüp dedeye baktığımda bana gülümsüyordu..Yaşadıklarımı hissetmişçesine gülümsedi mübarek..Muhammed sallallahu aleyhi vesellem sevenleri varmış dercesine gülümsedi. Zafer kazanmışcasına bir eda ile....

Yanına gittim yüreğimde sevgi, hafızamda Hz.Ebubekir'in radıyallahu anh sınavı !

Titreyen ellerimi uzattım mendil kutusunun içine...Ellerimle beraber yüreğimde titriyor yanıyordu.....
Mendili aldım, cüzdanıma bakmadan nekadar para çıkarsa verdim dedeme ...

Ebubekir radıyallahu anh hazretleri gibi bu sözü tekrar söyle,tekrar,tekrar,tekrar demek geldi fakat diyemedim çekindim.....

Çekinmemde nasibimin bukadar olması dolayısıyladır belkide....

Yanımdaki arkadaşım 'bu sözleri kullanıyorlar çok yanlış' dedi.Yanlışmı değilmi bilemiyorum.Fakat o an belkide aklımdan hiç çıkaramadığım Resulu Zişan Hatemül Enbiya sallallahu aleyhi vesellem Efendimizi nekadar sevdiğime dair bir sınav yapılacaktı hz.Ebubekir misali.Milyarda bir ihtimal dahi olsa böyle bir sınavın ortasında olabilirdim.İnsanların duygu sömürüsü yapacakları kaygısıyla böyle bir sınavı kaybetmek nekadar akıl kârı olabilirdi?!
Son olarak diyorumki...........


ANAM BABAM SANA FEDA OLSUN YA RESULULLAH Sallallahu aleyhi vesellem…

Kullanıcı avatarı
derunilale
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 268
Kayıt: 27 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen derunilale »

evet maalesef ülfet oluşturuyor duya duya..ah sözlerin içinde ki manayı bir anlasak bir yaşasak..inş..çok güzeldi..etkilendim..sağolasınız..
Kullanıcı avatarı
fatmaana
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 199
Kayıt: 15 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen fatmaana »

Değerli Blues kardeşim,
Mendilci Muhammedî Dedemizle yaşadığınız Muhammedî Mahviyyeti gözlerimden yaşlar dökülerek okudum.

Rasûlullah sav'e salat ü selam olsun..

buyurduğunuz gibi:
ANAM BABAM SANA FEDA OLSUN YA RESULULLAH Sallallahu aleyhi vesellem…

Hepimizi Livaül hamd sancağı altında buluştursun inşaallah..
Allah sizden razı olsun...
Kullanıcı avatarı
blues
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 9
Kayıt: 30 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen blues »

Amin...
Allah razı olsun Fatma kardeşim..

İçindeki yangının sıcağı kelimelerinize de yansımış zaten.Bunu hissediyorum.Benim çok önem verdiğim ve dilim döndüğünce elemnâk halimle vurgulamaya çalıştığım sevginin peşinde bir yolculuğa çıkmış olduğunuz aşikâr.

Mevlâ Teala Hazretleri, Ebubekir efendimiz radıyallahu anh misali en sıddıkâne halimizle tabi tutulduğumuz sınavları rızasına uygun vermemizi nasib etsin inşaallah.

Selam ile..
Cevapla

“Ehl-i Beyt (A.S.)” sayfasına dön