17. sayfa (Toplam 19 sayfa)

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 00:56
gönderen mim
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Fasil:İMAN VE İSLAM HAKKINDA
Konu:Kur`an Ve Hadise Uymaya Dair
Ravi:Ömer İbnu`l-Hattab

HADİS-İ ŞERİF no: 68

*-----Rivayet edilir ki, şöyle buyurmuştur: "Gecesi gündüz gibi olan çok aydınlık bir şeriat üzere terkedildiniz. Çöldeki bedevilerin ve mahalle mekteplerindeki çocukların dini üzere olun. (Ayet ve hadisten öğretilenleri olduğu gibi takib edin, kendinizden katıp karıştırmadan taklid edin.) Bunun benzerini merfu olarak Ahmed İbnu Hanbel (Müsned 4, 126) ve İbnu Mace (Sünen, Mukaddime 6, (43)) rivayet etmişlerdir.

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 00:57
gönderen mim
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Nefisleriniz aleyhine dua etmeyin, evlâdlarınızın aleyhine de dua etmeyin, hizmetçilerin aleyhine dua etmeyin. Mallarınızın aleyhine de dua etmeyin. Ola ki ALLAH (cc)'ın duaları kabul ettiği saatte rastgelir de, istediğiniz kabul ediliverir." buyurmuştur.
(Câbir (ra) dan; Ebu Dâvud, Salât 362-1532)

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 00:59
gönderen mim
Cabir (radiyallahu anhu)'dan:

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ezânı işittiği zaman (sonunda) kim: "Allahümme Rabbe hâzihi'd-dâveti't-tâmme ve's-salâti'l-kâime âti Muhammedeni'l-vesîlete ve'l-fazîlete veb'ashu Makamen Mahmûdeni'llezî va'addehu. (Allahım... Ey bu eksiksiz dâvetin ve kılınan namazın RABBİ (sahibi)! MUHAMMED (sallallahu aleyhi ve sellem)'e vesileyi ve fâzileti ver. O'nu va'adettiğin (üzere) Makam-ı Mahmûd üzere ba's et (dirilt)" derse, ona kıyâmet günü mutlaka şefâatim helâl olur." buyurdu.

(Buharî, Ezân 8; Ebu Dâvud, Salât 28 (529); Tirmizî, Salât 157 (211); Nesâî, Ezân 38 (2,26); İbn Mâce, Ezân 4 (722)

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 01:00
gönderen mim
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : "Estağfirullahe'l-Azîme'llezî lâ ilâhe illâ hüve'l-Hayyu'l-Kayyumu ve etubu ileyhi tövbeten abdin zâlimin linefsihi lâ yemlûkü li nefsihi mevten velâ hayaten velâ nüşûran : Kendisinden başka ilâh olmayan diri olan, herşeyin yönetimini elinde bulunduran yüce ALLAH'tan mağfiret dilerim. Kendisine zulmeden gerek hayat gerek ölüm ve gerekse tekrar dirilme bakımından kendi nefsine mâlik olmayan bir kulun tevbesi ile tevbe ederim." buyurmuştur.
(Ebu Dâvud, Vitir 26,Hudud 9; Tirmizî, Daavat 17,117; Darimî, Hudud 6)

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 01:01
gönderen mim


Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz buyuruyor;"İki kelime vardır ki, dilde hafif, terazide ağırdır ve Rahman olan Allah'a pek sevgilidir. Onlar 'Sübhanallahi ve bihamdihi, Sübhanallahil'azim' dir."

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 01:03
gönderen mim

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةْ عَنْ رَسُولُ اللّهِ صَلَّىالّلهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمُ قَالَ :
إِنَّ اللّهُ عَزَّ وَ جَلَّ يَقُولُ: أَنَا مَعَ عَبْدِي إِذَا ذَكَرَنِي وَ تَحَرَّكَتْ بِي شَفَتَاهُ.



Ebû Hureyre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den nakleder:
“Azîz ve Celîl olan Allah şöyle buyurur:
“Kulum Beni zikrettiği ve dudakları Benim (ismim) ile hareket ettiği vakit Ben onunla birlikteyimdir.”

(Buhârî, Tevhîd, 43; Ahmed b. Hanbel, II, 540)

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 22:29
gönderen Gul
ResimResûlullah sallallahu aleyhi vesellem :

“İslam beş (esas) üzerine kurulmuştur;

Allah'tan başka ilâh olmadığına,

Muhammed (s.a.v) in Allah'ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmek,

Namaz kılmak,

Zekat vermek,

Ramazan orucunu tutmak ve
Haccetmek."
buyurmuştur. Resim

(Buhari/iman: 1, 2, tefsir-i sûre: 2, 30; Müslim/iman: 20, 21; Tirmizi/iman: 3; Nesai/iman: 13; İ. Ahmed: 2/26, 93, 120, 143)

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 22:47
gönderen Gul
ResimEbû Hureyre radiyallahu anh'dan; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu :
"Âdemoğlunun her amelinin sevabı on mislinden yediyüze kadar katlanır. Allah bu-yurdu ki: "Ancak oruç müstesna. Çünkü o benim içindir; onun mükâfatını ancak ben vereceğim. Çünkü o, şehvetini ve yemesini sırf benim için terk ediyor. Oruçlunun iki sevinci vardır: Birinci sevinç, iftar ettiği zaman, ikinci sevinç de Rabbine kavuştuğu zamandır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
[Altı hadis imamı.]
(Bu hadisin lafzı Müslim'e (siyam no. 164, s. 807) aittir. Bu hadisi Tayâlisî (no. 2413), Abdürrezzâk (no. 7893), Ahmed (II, 266, 443, 471, 477 480), Dârimî (II, 25), Ebû Hureyre (tevhîd 35/2, VIII, 197), Müslim (siyam no. 164, s. 807), Nesâî (siyam 42/3, IV, 162-3), İbn Mâce (no. 1638, 3823), İbn Hibbân (no. 3413, 3415), el-Hakîm (I, 378) ve Beyhakî (IV, 235,273, 304)

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 22:49
gönderen Gul
ResimEbû Ubeyde radiyallahu anh'dan; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır."
(Bu hadisi Nesâî (siyam 43, IV, 167), Yahya b. Habîb b. Arabî an Hammâd an Vâsıl an Beşşâr b. e. Seyfani'l-Velîd b. Abdirrahman an İyâd b. Gutayfan Ebî Ubeyde senedi ile tahrîc etti. Münzirî'ye göre isnadı hasendir (Tergîb II, 147).

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 22:54
gönderen Gul
ResimEbû Ümâme radiyallahu anh'dan:
Dedim ki: "Ey Allah'ın Resulü! Bana Allah'ın beni yararlandıracak olduğu bir şeyi emret!" şöyle buyurdu: "Oruç tutmalısın, çünkü oruç gibisi (bir ibadet) yoktur."

(Nesâî, siyam 43/1-4, IV, 165-6)

Gönderilme zamanı: 20 Ağu 2009, 22:56
gönderen Gul
ResimUkbe bin Âmir radiyallahu anh'dan: (Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim Allah yolunda bir gün oruç tutarsa Allah onu cehennemden yüz yıllık mesafe uzaklaştırır."
(Nesâî, siyam 45/4, IV, 174)

Gönderilme zamanı: 21 Ağu 2009, 10:30
gönderen HAS-AN
قُوا اللَّهَ رَبَّـكُمْ وَصَلُّوا خَمْسَـكُمْ وَصُومُوا شَهْرَكُمْ وَأدُّوا زَكَاةَ أمْوَالِكُمْ وَأطِيعُوا ذَاأمْرِكُمْ تَدْخُلُوا جَنَّةَ رَبِّـكُمْ


Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.
Tirmizî, Cum’a, 80

Gönderilme zamanı: 21 Ağu 2009, 21:45
gönderen sdemir

Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:"Kur'ân-ı Azîmü'ş-şan her ne vakit hatmolu-nursa akabinde yapılan bir duâ müstecâbdır."

Kenzü'l-irfan, 59 (Camiu's-sağîr'den) Dârimî, Fezailü'l-Kur'ân. 33.


Gönderilme zamanı: 22 Ağu 2009, 19:03
gönderen Gul
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) orucunu açtığı zaman şöyle dua etmişti :

اللّٰهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَ عَلَى رْزْقِكَ أفْطَرْتُ

: Allahümme leke sumtu ve alâ rizkike’ftartü :

“Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum. Rızkınla orucumu açtım!”


(Ebu Davud, 2358; İbnü’s- Sünnî, 273)

Gönderilme zamanı: 22 Ağu 2009, 20:22
gönderen nur-ye
Resim


Resûlullah SAV buyurdu:

حدثنا أبو العباس محمد بن يعقوب ثنا محمد بن عبد الرحيم الهروي بالرملة ثنا أبو الصلت عبد السلام بن صالح ثنا أبو معاوية عن الأعمش عن مجاهد عن بن عباس رضى الله تعالى عنهما قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم أنا مدينة العلم وعلي بابها فمن أراد المدينة فليأت الباب

“Ben İLİM Şehriyim ALİ KAPIsıdır, kim ki İLİM Şehrini dilerse Kapısına gelsin”
(Hakim; Mustedrek ve Teberanî)

Gönderilme zamanı: 23 Ağu 2009, 03:24
gönderen aNKa
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) (Abdullah olarak): “Ben de bir beşerim, sıradan bir insanın sevindiği gibi sevinir ve gelişigüzel bir insanın gazablandığı gibi de gazablanırım.” buyuruyor.
(Müslim, IV-2008; İmâm-ı Ahmed II-243; Ebu Dâvud, IV-298)

Gönderilme zamanı: 23 Ağu 2009, 03:27
gönderen aNKa
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) :
“Allah’ım!
Kalbimde bir nûr kıl!
Dilimde bir nûr kıl!
Kulağımda bir nûr kıl!
Gözümde bir nûr kıl!
Arkamda bir nûr kıl!
Önümde bir nûr kıl!
Üstümde bir nûr kıl!
Altımda bir nûr kıl!
Allah’ım! Bana bir nûr ver!..”


(Müslim, 765(191))

Gönderilme zamanı: 24 Ağu 2009, 00:23
gönderen Tahiri

Ömer İbnu'l-Hattâb (radıyallâhu anh) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm)'a bir grup esir getirilmişti. İçlerinde bir kadın vardı, göğüsleri sütle dolu idi. Bu kadın (sağa sola) koşuyor, esirler arasında bir çocuk bulduğu zaman onu yakalayıp kucaklıyor, göğsüne bastırıyor ve emziriyordu.
(Dikkatleri çeken bu manzara karşısında), aleyhissalâtu vesselâm:

"Bu kadının, çocuğunu ateşe atacağına kanaatiniz olur mu?" dedi. Bizler:

"Hayır!" diye cevap verince:

"(Bilin ki), Allah'ın kullarına olan rahmeti, bu kadının çocuğuna olan şefkatinden fazladır" buyurdu."


[Buhârî, Edeb 18; Müslim, Tevbe 22, (2754).]




Abdullah İbnu Amr İbni'l-Âs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor:

"Resûlullah(aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim (akrabalık bağı) Rahmân'dan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet bağı) kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan (rahmet bağını) koparır."

[Tirmizî, Birr 16, (1925); Ebû Dâvud, Edeb 66, (4941).]





(2675) Bana Süveyd b. Saîd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hafs b. Meysera rivayet etti. (Dedi ki) : Bana Zeyd b. Eşlem, Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den nak­len rivayet etti ki: Şöyle buyurmuşlar:

«Allah (Azze ve Celle) : Ben kulumun bana olan zannının yanındayım. Beni zikrettiği yerde, ben onunla beraberim, buyurdu. Vallahi! Allah ku­lunun tevbesine sizden birinizin sahrada kaybolan hayvanını bulmasından daha çok sevinir. Her kim bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım ve her kim bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yakla­şırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim.» buyurmuştur.

(Sahih-i Müslim)

Gönderilme zamanı: 24 Ağu 2009, 00:24
gönderen Tahiri
Hz. Enes İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah şu duayı çok yapardı:

"Allahümme sebbit kalbî alâ dînike. (Allahım kalbimi dinin üzere sabit kıl." Bir adam: "Ey Allah'ın Resûlü! Biz sana iman ettiğimiz ve senin getirdiklerini tasdik ettiğimiz halde bizim (âkibetimiz) için korkuyor musun?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm adama şu cevabı verdi: "Kalpler, muhakkak ki Rahman'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır, onu (dilediği şekilde) döndürür."


İbnu Abbâs radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Kur'ân'dan bir sure öğretir gibi şu duayı bize öğretmişti:
"Allahım! Cehennem azabından, kabir azabından, Mesîh Deccâl'in fitnesinden, hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım."


Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Allah'tan faydalı ilim dileyin, faydasız ilimden Allah'a sığının" buyurdu."


Hz. Aişe radıyallahu anhâ'nın anlattığına göre:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm kendisine şu duayı öğretmiştir:
"Allahım ben senden hayrın her çeşidini isterim; yakın olsun, uzak olsun; bildiğim olsun, bilmediğim olsun; bütün şerlerden de sana sığınırım; yakın olsun, uzak olsun; bildiğim şer olsun, bilmediğim şer olsun. Allahım! Kulun ve peygamberin Muhammed'in senden istediği şeyleri senden ben de istiyorum. Kulun ve peygamberin hangi şerlerden sana sığınmışsa ben de o şerlerden sana sığınıyorum. Allahım! Ben senden, cenneti ve cennete götüren söz ve amel(de beni muvaffak kılman)ı istiyorum. Ateşten ve ateşe götüren söz ve fiillerden de sana sığınıyorum. Ve dahi benim hakkımda hükmettiğin her kaza ve kaderi hayırlı kılmanı senden diliyorum."


(İbrahim Canan, Kutub-i Sitte; İbn-i Mâce, Ziyade Hadisler)

Gönderilme zamanı: 24 Ağu 2009, 00:25
gönderen Tahiri
Ebu Zer (radiyallahu anhu) dan Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Kim sabah namazının sonunda (selâmdan sonra oturuş şeklini el ve ayak dahil bozmadan) diz çökerek konuşmadan önce 10 kere:

"Lâ ilâhe illallaû vahdehû lâ şerike lehu, lehü'l-mülk ü ve lehü'l-hamdü, yuhyi ve yümitü ve hüve alâ küllî şey'in kadîr: ALLAH'dan başka ilâh yoktur. O birdir, ortağı da yoktur. Mülk ve hamd (saltanat ve övgü) O'na aittir. Diriltir ve öldürür. O'nun herşeye gücü yeter."

derse ALLAH ona 10 hasenât (iyilik, sevâb) yazar. Ve 10 seyyiâtını (kötülük, günah) siler. Ve onu 10 derece yükseltir. Bunun söylediği gün akşama kadar bütün zararlı şeylerden korunur. Şeytândan gelebilecek zararlardan muhafaza edilir. O gün ALLAH Tealâ'ya şirk koşmaktan başka hiçbir günah ona zarar vermez." buyurdu

(Tirmizî rivâyet etmiş ve hadis; hasen, garib ve sahih demiştir. Nesâî de Ebu Zer (ra)dan; çok az farkla rivâyet etmiştir.)
Nesâî ayrıca Muaz (radiyallahu anhu) dan da rivâyet etmiş ve şu ilâvesi vardır: ".....İkindi namazını bitirince kim bunları söylerse bir bu kadar sevâb da söylediği günün gecesinde verilir."

Gönderilme zamanı: 25 Ağu 2009, 18:09
gönderen sev-guzel
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ın kızı sevgili annemiz Fatimetü'l-Kübrâ (aleyha's-selâm) anlatıyor: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) mescide girince: "Bismillahi ve's-selâmû alâ Resûlillahi Allahûmmagfirli li zünûbî veftahli ebvâbe rahmetike: ALLAH (celle celâluhu) ın adıyla giriyorum. ALLAH ve Resûlüne selâm ediyorum. Ey ALLAH'ım! Benim günahlarımı bağışla! Bana rahmet kapılarını aç..." Mescidden çıkarken ise: "Bismillahi ve's-selâmû alâ Resûlillahi. Allahümmagfirli lî zünûbi veftahlî ebvâbe fazlike: ALLAH'ın adıyla çıkıyorum! Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e selâm ediyorum. ALLAH'ım günahlarımı bağışla. Bana fazl-ü-kereminin kapılarını aç!" diye dua buyururdu.

(Tirmizî'nin tahrici olan hadisi şerîf hasen, isnâdı muttasıldır. Kutûb-i Sitte Tercüme- Şerhi Hadis no 6226)

Gönderilme zamanı: 25 Ağu 2009, 19:28
gönderen nur-ye
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ne ramazanda ne başka zamanda gece on bir rek’attan fazla namaz kılmazdı. Önce dört rek’at kılardı ki, onların güzelliği ve uzunluğu anlatılacak gibi değildi! Sonra dört rek’at daha kılardı. Onların da güzelliğini ve uzunluğunu hiç sorma! Sonra üç rek’at daha kılardı. Ben:
– Yâ Resûlallah! Vitri kılmadan mı uyuyorsun? diye sordum. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
– “Âişe! Benim gözlerim uyur ama kalbim uyumaz”


(Buhârî, Teheccüd 16, Terâvih 1, Menâkıb 24; Müslim, Müsâfirîn 125. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 26, Tirmizî, Mevâkît 208; Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 36.)

Gönderilme zamanı: 26 Ağu 2009, 03:57
gönderen Tahiri
Hz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimizin kızı Fâtıma (ra)'ya şu şekilde tavsiyede bulunduğu naklolunmuştur;

"Sabaha ve akşama çıktığında : " Ya Hayyu, Ya Kayyûmu bike estegîsu, fe eslih lî şee'nî ve lâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynî : Ya Hayyu, ya Kayyûm! Senden, rahmet ve bereket istiyorum. işimi yoluna koy ve beni göz açıp kapayıncaya kadar bile kendi başıma bırakma! " demene dair sana yaptığım nasihatı dinlemekten seni alıkoyan nedir?."


[İbn Kayyim El-Cevziyye; Zâdu'l - Meâd/2 Syf:387] ( Hâkim 1/545; İbnü’s-Sünnî, Enes b. Mâlik’(ra) ten. Senedinde Osman b. Mevhib bulunmaktadır ki bu râvi, Müstedrek'te geçtiği üzere Osman b. Abdullah b. Mevhib değildir. Onun hakkında Ebû Hâtim der ki; onun hadisi salihtir (Sâlihu'l-hadis).Diğer râvileri sikadır. Şu halde hadis hasendir.)
* Sika: Sağlam, güvenilir.

Gönderilme zamanı: 26 Ağu 2009, 04:00
gönderen Tahiri
Übey b. Ka’b (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle diyordu:

“Rasûlullah (s.a.v) bir gün sabah namazını kıldı ve:
“Falan adam namazda mıydı?” diye sordu. “Hayır” dediler “Peki filan adam” dedi. “Hayır yoktu” dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): “Bu iki namaz (sabah ve yatsı) münafıklara çok zor gelen namazlardır. Eğer bu iki vakit namazdaki sevabı bir bilselerdi sürünerek de olsa bu namazlara gelirlerdi. İlk saf meleklerin saffı gibidir. Eğer insanlar ilk safta bulunmanın değerini bir bilselerdi ona yetişebilmek için yarış ederlerdi. Bir kişinin diğer bir kimseyle birlikte bile olsa cemaatle namaz kılması tek başına kılmasından daha değerlidir. Bir kimsenin iki kişiyle namaz kılması tek kişiyle kılmasından daha değerlidir. Namaz kılanlar ne kadar çok olursa o derece Allah’ın hoşuna gider.”

Gönderilme zamanı: 26 Ağu 2009, 11:21
gönderen mim
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dua, ibadettir", sonra şu ayeti okudu:


"Rabbiniz: Bana dua edin ki size icabet edeyim. Bana ibadet etmeyi büyüklüklerine yediremeyenler var ya, alçalmış ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir" buyurmuşlardır" (Mü`min, 60)

Kütübü Sitte