HER GÜN BİR HADİS EKLEYELİM - 3

Hergün bir Hadis-i Şerif.
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Gul yazdı:Abdullah İbni Mes'ud (radiyallahu anhu): Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir dörtgen şekli çizdi. Bu şeklin ortasına da bir çizgi çizdi. Bir çizgi de dörtgenin dışına çizdi. Sonra ortadaki çizgiyi başka çizgilerle (dâirelerle) çevirdi ve şöyle buyurdu: "İşte bu (dörtgenin ortasındaki çizgi) insandır. Bu da (dörtgen) insanoğlunu kuşatan ecelidir. Ortadaki şu çizgi insandır. Şu çizgiler de onun kaderidir, birinden kurtulursa diğeri ona dokunacaktır. Dışardaki çizgi ise emeldir..." buyurmuştur.
(Buhârî, Rikak 4; Tirmizî, Kıyâmet 22/2454)


Resim

Çizim: Kul İhvani
Gul CANım Kul İhvanimİZin Mubarek eserini OKUmanın ne kadar güzel bir yansıması değil mi? Kişinin GAYRETi girdimi UMUT UFKUNdan GÜZELlikler SEYRedilmekte!

Ellerinize sağlık Yüreğiniz daima DAİM Nuru-MİM ile dolsun ve çoşsun İNŞAALLAH!


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5153
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Nuriye abla gerçekten Hocamızın eserlerini sizler sayesinde belli bir SİSTEMDE okumak çok yararlı oluyor...Dediğiniz gibi UMUT UFKUNDAN GÜZELLİKLER SEYREDİLİYOR.

Siteye ilk üye olduğum dönemlerde hocamızda sizde hocamızın eserlerini okumam için önerilerde bulunuyordunuz..
Ancak ben sitenin o akışına kendimi o kadar kaptırmıştım ki çok değerli şahsiyetlerin eserlerinden alıntılar, şiirler, güzel resimler, hareket eden resimler, uçan kuşlar, parıl parıl yıldızlar...Tüm bu güzellik içinde adeta sarhoş gibi neyin ne olduğunu bilmeden herşeyi okuyup herşeyi anlamak herşeye kuşlu-böcekli-çiçekli cevaplar yazmak istiyordum...
Bu isteklerim yanlış mıydı tabiki değildi çünki içim açılıyordu..Şükrediyordum ve dua ediyordum...Ancak hocamızın eserlerini okumaya başladığımda farkettimki işin iç yüzü o HOŞluktan daha farklı idi...
Büyük bir SUKUNET yatmaktaydı ESERLERDE..Bu sukuneti okudukça Rabbim'e karşı o ay yıldızlı mesajlarımdan utanmaya başladım...
Çünki nefsim bu oyalanma işini çok sevmişti...Ancak hocamızın eserlerini okumaya başlayınca bu defada ya çok ağır geliyordu okuduklarım hiç bir şey anlamayıp sıkılıyordum ya da yanlış bilgilerle dolmuş olan zihnime göre yorumlar yapıyordum...
İşte bu noktada KULİHVANİ Hocamız, siz Nur-ye ablam ve Ankakuşu kardeşim ve hemen ardından Gariban kardeşimin o çok değerli çevirileri( ki bu çok değerli çeviri lafı o kadar yetersiz ki....) HIZIR(a.s) gibi yetiştiniz...
Hocamız kendi eseri olan TASAVVUFla başlamamı önerdi...Hemen ardından sizin ve Ankakuşu'nun önerisi olan Muhammedi Tasavvuf'un ÖZ-EL resimleri çalışması başladı..Ki bu benim için çok önemliydi... Şekille çalışıyordum ve böylece yıllardır aradığım bu şekiller şimdi hem amacım hem aracım olmuştu. ALLAH (c.c.) razı olsun..Allah(c.c) herşeyi biliyor!..
Yarattığı kaderimle ve kaderim kadar O'nun ALİM'liğine ve KADİR'liğine şahit olabilirim inşaallah..Çok şükür.
İşte bu hadisi şerifi akşam okuyunca ve şekli görünce bir kez daha 'Allah(c.c) her şeye kadirdir' diye geçti içimden.
Çünki bu hadisi şerifi anlamayı bir zamanlar çok istemiştim.
Ve o şekli ne kadar uğraştımsa da çizmeyi başaramamıştım...
Aklım şu an huzurlu...
Çünki nefsimize hizmet eden sizlerin arasında.
Ve AKIL ancak nefse sistemli bir hizmetle mutmain oluyormuş..
Tatmin olamayan durduğu yerde çırpınıp duran aklın kurtuluşu MUHAMMEDİNUR'dan geçiyormuş..

Bunu kavratan Rabbim'e şükür...

Hepiniz, Rabbimiz katında ailelerinizle beraber hayırla mükafatlandırılırsınız inşaallah.


Es Selam
En son Gul tarafından 12 Eyl 2009, 20:43 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ

عَلَّمَ الْإِنسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْ

Allemel'insane ma lem ya'lem

İnsana bilmedikleri şeyi öğretti. (Alak Suresi 5)




بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ

أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ
"Senin sadrını açmadık mı?" (İnşirâh 94/1)


Kıymetli kardeşim Gul ne muazzam Ayeti-KERİMeler değilmi?

İMAN SAHİLinde kavrayanlardan OLmamız DUAsı ile….



*** ''Herkesin bedeli kendine verdiği değer kadardır!..''

Kul İhvani
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5153
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

... Câbir bin Abdullah (radiyallahu anhu)’dan: “Yâ Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)! Anam babam sana fedâ olsun, ALLAH’ın en evvel yarattığı şeyi bana söyler misin?” dedim.

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Yâ Câbir! eşyâdan önce, kendi nûrundan (Nûrullah) senin Peygamberinin nûrunu yarattı.”

Ve şöyle buyurdu: “ O nûr ALLAH’ın kudretiyle dilediği yerlerde devredip gezerdi. O zaman ne levh, ne kalem, ne cennet, cehennem, ne melek, ne gök, ne güneş, ne ay, ne cin ne de ins var idi.”

Ondan sonra buyurdu ki:“ ALLAH Tealâ mahlûkatı yaratmak istediği zaman, o nûru taksim edip 4 parça yaptı: İlk parçadan kâlemi yarattı. İkinci parçadan Levh’i yarattı. Üçüncü parçadan Arş’ı yarattı. Dördüncü parçayı taksim edip dört parça yaptı: İlkinden gökleri yarattı.İkincisinden yeri yarattı. Üçüncüsünden cennet ve cehennemi yarattı. Dördüncü parçayı yine taksim edip dört parçaya ayırdı: Birincisinden mü’minlerin gözlerinin nûrunu yarattı. İkincisinden kalblerinin nûrunu yarattı ki o, ALLAH’ı bilmedir. Üçüncüsünden dillerinin nûrunu yarattı ki o da Kelimeyi Tevhîddir....”

(İmâm Ahmed, Müsned IV-127; Hâkim, Müstedrek II-600/4175; İbni Hibban, El İhsân XIV-312/6404)


Resim

Çizim: Gariban
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim --- Muaz (radiyallahu anhu)'dan: Resûlullah (sav) bir kimsenin: "Yâ RABBi senden ni'metin kemâlini istiyorum." dediğini işitince sordu: "Ni'metin kemâli nedir?" O kimse: "Bu bir duadır, onunla dua edip onunla hayr (çok mal) ümit ettim!" deyince Resûlullah (sav): "Sordum; zîrâ, ni'metin kemâli cennete girmektir, ateşten kurtulmaktır." buyurdu. Bir başkası: "Zü'l-Celâli ve'l-ikram: Ey Celâl ve ikrâm sahibi RABBim!" deyince Resûlullah (sav) hemen şunu buyurdu. "Duana icâbet edilmiştir, durma iste!" buyurdu. Bir başkası: "Yâ RABBi Senden sabır istiyorum!" dediğini işitince ise: "ALLAH (cc)'dan belâ istedin, afiyet de iste!" buyurmuştur.
(Tirmizî, davat 99-3524)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor: "Nasılsanız öyle idâre edilirsiniz!"

(Deylemî, Müsned III/305 (4918); Aclûnî, Keşfü'l-Hafa II/166 (1997)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5153
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "ALLAH (cc) mahlûkatın olmasına hükmettiği zaman (Müslim rivâyetinde "ALLAH (cc) yarattığı zaman") yanında bulunan Arşın üstündeki bir kitaba şunu yazdı: "Muhakkak ki rahmetim gazabımı galebe çalmıştır"

(Ebu Hureyre (ra) dan; Buhârî, Tevhid 15; Müslim, Tevbe 14-2751; Tirmizî, Da'avât 109-3537)

Bir rivâyetinde ise
"Rahmetim gazabımı geçti" buyurmuştur.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Abdullah ibni Mugaffel (radiyallahu anhu) dan: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Hırsızların en hırsızı (yamanı), namazını çalan kişidir" "Yâ Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)! Kişi namazının nasıl hırsızı olur?" diye sorulunca: "Rükû'' ve secdelerini tam yapmaz! İnsanların en cimrisi de selâm hususunda cimrilik yapan kişidir!" buyurdu.

(Taberânî Ceyyid isnadla Sağir, Evsat ve Kebir'inde rivâyet etti)
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Ali İbni Şeyban (radiyallahu anhu) dan: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem):" "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gittik. Ona beyât ettik. Arkasında namaz kılarken Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) gözü ucuyla rükû'da belini doğrultmayan bir adam gördü. Namazını edâ edince:"Ey Müslüman cemâati! Rükû'da ve secdelerde belini doğrultmayanın namazı olmaz!" buyurdu.
(İmam Ahmed, ibni Mâce, İbni Huzeyme ve İbni Hibban rivâyetleri)
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Ebu Hureyre (radiyallahu anhu) anlatıyor: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) mescidin bir köşesinde otururken bir adam mescide girdi, namaz kıldı. Sonra Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ın yanına geldi ve selâm verdi. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ve aleyke's-Selâm, dön (tekrar) namaz kıl, (Zîrâ) sen namaz kılmış olmadın!" buyurdu. Adam gitti (tekrar) namaz kıldı geldi, Selâm verdi. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ve aleyke's-Selâm, dön (tekrâr) namaz kıl! Sen namaz kılmış olmadın!" buyurdu. Adam ya birincisinde veya bir sonrakinde: "Bana (nasıl kılacağımı) öğret Yâ Resûlullah!" deyince, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Namaz kılmaya kalktığında (önce) güzelce abdest al, sonra kıbleye dön (yönel) "ALLAHU EKBER" de, sonra Kur'ân'dan kolayına gelen yeri oku, sonra da rükû'ya git ve orada biraz bekle (itmînân bul), rükû'dan kalkıp iyice doğrulunca (bekle) secde et, secdede biraz durup (tatmâînne saciden) başını kaldırınca ikince secdeye varmadan oturduğun yerde biraz durup bekle (tatmainne calisen). İkinci secdeden kalkınca belini iyice doğrult, (sonra kalk). Namaz bitinceye kadar böyle yap." buyurdu.
(Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve İbni Mâce rivâyet ettiler)
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Mesaj gönderen Tahiri »

Ebû Musa (radıyallahu anh) anlatıyor:
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:


"Aziz ve Celil olan Allah, gündüz günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için geceleyin elini açar. Gece günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için de gündüz elini açar, bu hal, güneş batıdan doğuncaya kadar devam edecektir."

Burada "el", Allah'ın ihsan ve fazlından kinayedir.
[Müslim, Tevbe 32, (2760).]
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Mesaj gönderen Tahiri »

Ebu Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

“Bir adam Rasûlullah (s.a.v)’e hangi sadaka daha değerlidir?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v): “Sıhhatli ve sağlam, zenginliğe karşı hırslı olduğun, çok yaşamayı ümid ettiğin ve fakirleşmeden korktuğun andaki yaptığın sadakadır” buyurdu.


(Buhârî, Vesaya: 7; Ebû Davud, Vesaya: 3)

Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Mesaj gönderen Tahiri »


Ebu Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Sadakanın en değerlisi verilen kimseyi ihtiyaçtan kurtaran şekilde olanıdır. Harcamaya geçimini sağlamakla yükümlü olduğun kimselerden başla.”

(Buhârî, Zekat: 18; Dârimi, Zekat: 23)
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Mesaj gönderen Tahiri »

Ebu Mes’ud (r.a)’tan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Bir kimse karşılığını Allah’tan bekleyerek geçimini sağlamakla mükellef olduğu kimselere harcamada bulunursa bu onun için sadakadır.”

(Buhârî, Zekat: 18; Dârimi, Zekat: 23)

Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Mesaj gönderen Tahiri »

Adiy b. Hatim (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

Rasûlullah (s.a.v) Cehennemden bahsedince ciddi bir tavır takındı ve ondan Allah’a sığındı. -Şu’be diyor ki bu durum üç defa oldu- sonra şöyle buyurdu: “Yarım hurmayla bile olsa Cehennem ateşinden korununuz bunu da bulamaz iseniz güzel söz söyleyiniz.”

(Müslim, Zekat: 20; Ebû Davud, Zekat: 46)
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Mesaj gönderen Tahiri »

Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor:"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Edebsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Hayâ ise girdiği şeyi güzelleştirir."

[Tirmizî, Birr 47, (1975); İbnu Mâce, Zühd 17, (4185).]
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Mesaj gönderen Tahiri »

İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Allah'tan hakkıyla hayâ edin!" buyurdular.
Biz: "Ey Allah'ın Resûlü, elhamdülillah, biz Allah'tan hayâ ediyoruz" dedik. Ancak O, şu açıklamayı yaptı:
"Söylemek istediğim bu (sizin anladığınız hayâ) değil. Allah'tan hakkıyla hayâ etmek, başı ve onun taşıdıklarını, batnı (karnı) ve onun ihtivâ ettiklerini muhâfaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim âhireti dilerse dünya hayatının zinetini terketmeli, âhireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla hayâ etmiş olur."


[Tirmizî, Kıyâmet 25, (2460).]
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Mesaj gönderen Tahiri »

Ebû Hüreyre ve İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Ahir zamanda, dinle dünyayı taleb eden insanlar zuhur edecek. Bunlar, insanlar(a iyi görünüp, onları aldatmak) için öyle bir yumuşaklığa bürünürler ki koyun postu yanlarında kaba kalır. Diller de baldan daha tatlıdır. Ancak kalbleri kurtlarınkinden vahşidir. Cenâb-ı Hakk (bunlar için) şöyle diyecektir: "Beni aldatmaya mı çalışıyorsunuz, yoksa bana karşı cürete mi yelteniyorsunuz? Zât-ı Akdesime yemin olsun, bunlar üzerine, kendilerinden çıkacak öyle bir fitne göndereceğim ki, içlerinde halîm olanlar bile şaşkına dönecekler."

[Tirmizî, Zühd 60, (2406, 2407).]
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Mesaj gönderen Tahiri »

Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allahu Teâlâ Hazretleri diyor ki:

"Ben ortakların şirkten en müstağnî olanıyım. Kim bir amel yapar, buna benden başkasını da ortak kılarsa, onu ortağıyla başbaşa bırakırım."


[Müslim, Zühd 46, (2985).]
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Mü'minin izzeti (şerefi onuru) onun, insanlara karşı istiğnâsıdır." buyurmuştur.
(Hâkim, Müstedrek IV/325; Ebu Nuaym, Hiyle II/253)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »


Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Yüksek el, alçak elden daha hayırlıdır. Yüksek elden murad, veren; alçak elden murad da dilenen eldir." buyurmuştur. (Abdullah ibni Ömer (ra) dan Müslim, Zekât 94 (1033))
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Her gece RABB'iniz gecenin son üçte biri girince dünya semâsına iner ve: "Kim Bana dua ediyorsa ona icâbet edeyim. Kim Benden bir şey istemişse onu vereyim. Kim Bana istiğfârda bulunursa ona mağfirette bulunayım." buyurur." buyurmuştur.
(Ebu Hureyre (ra) dan; Buhârî, Teheccüd 14; Müslim, Salâtü'l-Musafirin 166-758; Tirmizî, davat 80-3493; Ebu Dâvud, Salât 311-1315)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Gerçekten gecede öyle bir saat vardır ki müslüman bir kimse o saate rastlar da ALLAH'tan dünya ve âhiret işlerine ait bir hayr isterse o isteğini ALLAH kendisine verir. Bu her gece (böyle) dir." buyurmuştur. (Cabir (ra) dan;Müslim, Müsafirin 166 (757)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "RABB'ımız (cc) iki kişiye şaştı: Birisi ev halkı içinde kalkıp namaza yönelen diğeri ise, savaşta yenilen, yine de savaşan şehîd olan." buyurmuştur.
(Ebu Dâvud)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9090
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim--- Nu'man İbn Beşir (radiyallahu anhu) anlatıyor: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Dua ibâdetin kendisidir." buyurup: "Oysa RABB'iniz: Bana yalvarın ki size karşılık vereyim; çünkü Bana ibâdet etmeyi kibirlerine yediremeyenler yarın hor, hakir cehenneme gireceklerdir." buyurmuştur. "
(Mü'min 40/60) âyetini okudu. (Tirmizî, Tefsirinde, Gafir = Mü'min sûresi 2973; Ebu Dâvud, Salât-358 (1470)
Resim
Cevapla

“►Günün Hadisi◄” sayfasına dön