HAYY-B- EDEN muHABBEtler...
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5154
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Bir 'yap bozun' yap kısmı...
Geçenlerde bir öykü anlatan bir resim verdiler elime. Yanına da 1000 tane parça... Bu resmi sen seçtin al yap bakalım diyiverdiler...Ne zaman seçtim! Nerde seçtim! Niye seçtim!.Hayy Allah!
Eve geldim...
Bizim paspası ters çevirdim, serdim salonun ortasına, açtım kutuyu, bütün parçaları yığdım paspasa...Kutunun üzerindeki resme bakakaldım...Nasıl işin içinden çıkacaktım...Genelde mavi tonlarının ağırlıklı olduğu bir oyundu bu..Önce renkleri grupladım..Sarı-kırmızı-mavi,beyaz,alacalılar v.s...sonra başladım yapmaya..Kıt olan renkleri birleştirmek kolay oldu. Elimde kalınca mavi tonları kalkaldım öylece..Düşün düşün düşün...En iyisi sınırları çizmek dedim..Tüm köşelileri seçtim 4 duvarı oluşturdum.Şimdide sınırlardan merkeze doğru ilerlemeye çalışıyoruz işte...
Alem'i Adem'e doğru yürütüyoruz ...(Resmin orta kısmında 'insan' var )...
Geçenlerde bir öykü anlatan bir resim verdiler elime. Yanına da 1000 tane parça... Bu resmi sen seçtin al yap bakalım diyiverdiler...Ne zaman seçtim! Nerde seçtim! Niye seçtim!.Hayy Allah!
Eve geldim...
Bizim paspası ters çevirdim, serdim salonun ortasına, açtım kutuyu, bütün parçaları yığdım paspasa...Kutunun üzerindeki resme bakakaldım...Nasıl işin içinden çıkacaktım...Genelde mavi tonlarının ağırlıklı olduğu bir oyundu bu..Önce renkleri grupladım..Sarı-kırmızı-mavi,beyaz,alacalılar v.s...sonra başladım yapmaya..Kıt olan renkleri birleştirmek kolay oldu. Elimde kalınca mavi tonları kalkaldım öylece..Düşün düşün düşün...En iyisi sınırları çizmek dedim..Tüm köşelileri seçtim 4 duvarı oluşturdum.Şimdide sınırlardan merkeze doğru ilerlemeye çalışıyoruz işte...
Alem'i Adem'e doğru yürütüyoruz ...(Resmin orta kısmında 'insan' var )...
- katre-iNur
- Saygın Üye
- Mesajlar: 272
- Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Ne güzel anlatmışsınız Gül Can...
Yazdıklarınızı okuyunca insan düşünüyor... Sanki derin bir rüyayı yorumlamaya çalışmak gibi...
"Ne zaman seçtim, nerde seçtim"
diyorsunuz ya...
Demek ki bilmediğiniz bir şekilde seçmişsiniz... Çünkü seçmemiş olsaydınız; Size uzatılanı reddederdiniz...paspasın üzerine döküp hepsini tek tek seçerek çözmeye çalışmazdınız...
Ayrıca çözmeye DÖRT KÖŞE' deki parçaları yerleştirerek başlamanız ne kadar anlamlı...
Seçtiğimiz şeyi bizim seçip seçmediğimizi nasıl anlarız acaba?
Bunu anlamamız lazım çünkü;
Allah CC. İsra Suresinde buyurur ki
O gün size hesap sorucu olarak kendi nefsiniz yeter.
Gül Can... o gün nefsimizin; Hayır ben bunu seçmemiştim deme imkanı yoktur elbette...
Yaşadığımızdır seçtiğimiz... tercihimiz...
Allah cc. bizleri HAKK ve HAYR' ı seçenlerden eylesin her halimizde...
Muhammedi Muhabbetle...
Yazdıklarınızı okuyunca insan düşünüyor... Sanki derin bir rüyayı yorumlamaya çalışmak gibi...
"Ne zaman seçtim, nerde seçtim"
diyorsunuz ya...
Demek ki bilmediğiniz bir şekilde seçmişsiniz... Çünkü seçmemiş olsaydınız; Size uzatılanı reddederdiniz...paspasın üzerine döküp hepsini tek tek seçerek çözmeye çalışmazdınız...
Ayrıca çözmeye DÖRT KÖŞE' deki parçaları yerleştirerek başlamanız ne kadar anlamlı...
Seçtiğimiz şeyi bizim seçip seçmediğimizi nasıl anlarız acaba?
Bunu anlamamız lazım çünkü;
Allah CC. İsra Suresinde buyurur ki
O gün size hesap sorucu olarak kendi nefsiniz yeter.
Gül Can... o gün nefsimizin; Hayır ben bunu seçmemiştim deme imkanı yoktur elbette...
Yaşadığımızdır seçtiğimiz... tercihimiz...
Allah cc. bizleri HAKK ve HAYR' ı seçenlerden eylesin her halimizde...
Muhammedi Muhabbetle...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
HAKKlısınız Katre-i Nur Kardeşim...katre-iNur yazdı:Halim Can
Marifet cüz de küll'ü görmek değilmi?
Yapmak Yıkmak kimin elinde?
Yapan kim yıkan kim.
BiZ ce Her şey de bir HİKMet var.
HÜKM Allah CC nın
Esselam
Allah CC' un elbetteki her işinde bir hikmet vardır...
Yapan kim yıkan kim derseniz;
Yapan O... yıkan "BEN" derim...
Öyle olmasa Hz. Adem (sa);
"Lâ ilahe ente Subhaneke inni küntü minezzalimin" demezdi.
Marifet cüz de küll'ü görmek değilmi?
derseniz... Marifet sahibi olmadığım için bilemem.
Ama düşünceme göre derim ki;
Marifet KENDİ' ni bilmektir...
Çünkü ZERRE, KÛLL' ün AYN' ıdır...
O zaman her zerrenin marifeti KENDİ'ncedir...
Zira Allah' a giden yollar kullarının nefsi adedincedir...
Ve Aleykümselam...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
"Ve şayed kullarım sana benden sual ettilerse muhakkak ki ben çok yakınımdır, bana dua edince duacının duasına icabet ederim..."
Bakara Suresi 2/146
Sana benden sual ettilerse .
Biz SAV Efendimizden nasıl Allah a dair sual ederiz
Bunu yaptığımız anda Allah CC. Buyuruyor ki; MUHAKKAK ki BEN ÇOK YAKINIMdır
Yakınlığın şartı SUAL ETMEK RESÛL ünden ALLAH CC a dair SUÂL etmemiz Allah a yakın olmamız demek
Tekrar söylüyor olmamın nedeni yeni fark etmiş olmam nedeniyle içimde doğan hayretten dolayıdır
Biz AŞK diyoruz ya hep Allah ı arıyoruz ya Ve içimizi zaman zaman bir bulut sarıyor ya
ACABA-lar içinde Acaba ulaşabilecek miyim Allah a
Ve Allah CC un mütevaziliğine bakın ; İCABET EDERİM buyuruyor
Dualarına icabet ederim
Ne güzel bir RABBIMIZ var
Öyleyse içimiz rahat olmalı Tefekkür ile ÖZ ümüzdeki HABBEmizden SUÂL edelim
Önce ÖZ ümüzde RESÛLünü bulalım ki SUÂL etme imkanımız olsun
O nu bulduğumuz anda MUHAKKAK Kİ ALLAH ÇOK YAKINDIR BİZE
Bakara Suresi 2/146
Sana benden sual ettilerse .
Biz SAV Efendimizden nasıl Allah a dair sual ederiz
Bunu yaptığımız anda Allah CC. Buyuruyor ki; MUHAKKAK ki BEN ÇOK YAKINIMdır
Yakınlığın şartı SUAL ETMEK RESÛL ünden ALLAH CC a dair SUÂL etmemiz Allah a yakın olmamız demek
Tekrar söylüyor olmamın nedeni yeni fark etmiş olmam nedeniyle içimde doğan hayretten dolayıdır
Biz AŞK diyoruz ya hep Allah ı arıyoruz ya Ve içimizi zaman zaman bir bulut sarıyor ya
ACABA-lar içinde Acaba ulaşabilecek miyim Allah a
Ve Allah CC un mütevaziliğine bakın ; İCABET EDERİM buyuruyor
Dualarına icabet ederim
Ne güzel bir RABBIMIZ var
Öyleyse içimiz rahat olmalı Tefekkür ile ÖZ ümüzdeki HABBEmizden SUÂL edelim
Önce ÖZ ümüzde RESÛLünü bulalım ki SUÂL etme imkanımız olsun
O nu bulduğumuz anda MUHAKKAK Kİ ALLAH ÇOK YAKINDIR BİZE
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5154
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Anlayışın değişmişse,
Anla ki değişmişsindir.
Anlayışın değişmiyorsa her şey aynı senin anladığın gibi sanırsın Bu ise ZAN dır
SÂFFÂT suresi 87. ayet
فَمَا ظَنُّكُمْ بِرَبِّ الْعَالَمٖينَ
Fe ma zannukum bi rabbil âlemîn.
Âlemlerin Rabbi hakkındaki zannınız nedir?
Bir insan düşünün ki; Size saraylar vermiş karşılıksız
O insan hakkında; Acaba bir pas pas istesem verir mi bana? diyerek düşünür müsünüz?
Elbette düşünmezsiniz ve dersiniz ki; Şu koskoca sarayı bana veren elbette bir paspası esirgeyecek değil ya
Dua etmek bir şey istemek hayatın içinde olan bir şey Oysa ki Allah CC. O hayatı size
Karşılıksız siz istemeden verdi Onun içinde olan bir şeyi mi vermeyecek
ANKEBÛT suresi 2. ayet
اَحَسِبَ النَّاسُ اَنْ يُتْرَكُوا اَنْ يَقُولُوا اٰمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ
E hasiben nasu ey yutraku ey yekulu amenna ve hum la yuftenûn.
Sandı mı o insanlar «inandık» demeleriyle bırakılacaklar da imtihan edilmeyecekler?
İmtihan ne için yapılır
Bir iş ilanına talep edilenden daha çok başvuru olunca hemen bir seçme imtihanı yapılır
Sen bunu istiyorsun ama bakalım istediğin şey için yeterli misin? demektir bu.
İman ettik diyerek insan Allahtan bir şey talep etmektedir.
İman ettim demek bir iddiadır İddiaya neden ise aksinin geçersizliğini beyan etmektir.
Sanık der ki; Ben suçsuzum
Savcı ise der ki;Suçlusun
Bir insan hem suçlu hem suçsuz olamayacağına göre birinin geçerli birinin geçersiz olduğu ispatlanmalıdır. Mahkeme de bunun içindir zaten.
Bakınız Allah CC. İmtihan nedenini insanın;İman ettik beyanına iddiasına karşı ortaya koyuyor Çünkü Allah CC. Buyuruyor ki;
BAKARA suresi 8. ayet
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَبِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَمَا هُمْ بِمُؤْمِنٖينَ
Ve minen nasi mey yekulu amenna billahi ve bil yevmil ahiri ve ma hum bi mu'minîn.
İnsanlar içinden kimisi de vardır ki Allaha ve son güne iman ettik derler de mü'min değillerdir
İmtihan İman ettik DİYEN-ler içindir Öyleyse bir şeyi demek başkadır OLMAK başkadır
Demek sadece sözdür OLMAK ise HÂLdir
SÖZ, HÂL ile uyumlu değilse orada bir riya vardır
ÂLİ IMRÂN suresi 166. ayet
(166-167) İki topluluğun (ordunun) karşılaştığı günde başınıza gelen musibet Allahın izniyledir. Bu da müminleri ortaya çıkarması ve münafıklık yapanları belli etmesi içindi. Onlara (münafıklara), Gelin, Allah yolunda savaşın veya savunmaya geçin denildi de onlar, Eğer savaşmayı bilseydik, arkanızdan gelirdik dediler. Onlar o gün, imandan çok küfre yakın idiler. Ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Oysa Allah, içlerinde gizledikleri şeyi çok iyi bilmektedir.
İmtihan bizi o HÂLE ulaştırmak içindir Çünkü iman ettik desek dahi Allah CC. ; Hayır diyor. Öyleyse henüz olmamız gerektiği HÂLde değiliz demektir ve bu halimiz değişecek demektir ta ki varmamız gereken yere varıncaya kadar.
HİCR suresi 99. ayet)
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَاْتِيَكَ الْيَقٖينُ
Ve'bud rabbeke hatta ye'tiyekel yekîn.
Ve Rabbına kulluk yap tâ sana o yâkîn gelene kadar
O halde sürekli bir değişim içinde olduğunun farkına var. Bu nedenle hayattan sürekli yeni şeyler anlamaya bak
İki günü bir olan ziyandadır buyurur Efendimiz SAV
Ara, sor, düşün, tefekkür et gönlünü paylaş
Sen talep et Gerisi O nun işi Sen yeter ki iddiana sadık kal İman iddiana
Anla ki değişmişsindir.
Anlayışın değişmiyorsa her şey aynı senin anladığın gibi sanırsın Bu ise ZAN dır
SÂFFÂT suresi 87. ayet
فَمَا ظَنُّكُمْ بِرَبِّ الْعَالَمٖينَ
Fe ma zannukum bi rabbil âlemîn.
Âlemlerin Rabbi hakkındaki zannınız nedir?
Bir insan düşünün ki; Size saraylar vermiş karşılıksız
O insan hakkında; Acaba bir pas pas istesem verir mi bana? diyerek düşünür müsünüz?
Elbette düşünmezsiniz ve dersiniz ki; Şu koskoca sarayı bana veren elbette bir paspası esirgeyecek değil ya
Dua etmek bir şey istemek hayatın içinde olan bir şey Oysa ki Allah CC. O hayatı size
Karşılıksız siz istemeden verdi Onun içinde olan bir şeyi mi vermeyecek
ANKEBÛT suresi 2. ayet
اَحَسِبَ النَّاسُ اَنْ يُتْرَكُوا اَنْ يَقُولُوا اٰمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ
E hasiben nasu ey yutraku ey yekulu amenna ve hum la yuftenûn.
Sandı mı o insanlar «inandık» demeleriyle bırakılacaklar da imtihan edilmeyecekler?
İmtihan ne için yapılır
Bir iş ilanına talep edilenden daha çok başvuru olunca hemen bir seçme imtihanı yapılır
Sen bunu istiyorsun ama bakalım istediğin şey için yeterli misin? demektir bu.
İman ettik diyerek insan Allahtan bir şey talep etmektedir.
İman ettim demek bir iddiadır İddiaya neden ise aksinin geçersizliğini beyan etmektir.
Sanık der ki; Ben suçsuzum
Savcı ise der ki;Suçlusun
Bir insan hem suçlu hem suçsuz olamayacağına göre birinin geçerli birinin geçersiz olduğu ispatlanmalıdır. Mahkeme de bunun içindir zaten.
Bakınız Allah CC. İmtihan nedenini insanın;İman ettik beyanına iddiasına karşı ortaya koyuyor Çünkü Allah CC. Buyuruyor ki;
BAKARA suresi 8. ayet
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَبِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَمَا هُمْ بِمُؤْمِنٖينَ
Ve minen nasi mey yekulu amenna billahi ve bil yevmil ahiri ve ma hum bi mu'minîn.
İnsanlar içinden kimisi de vardır ki Allaha ve son güne iman ettik derler de mü'min değillerdir
İmtihan İman ettik DİYEN-ler içindir Öyleyse bir şeyi demek başkadır OLMAK başkadır
Demek sadece sözdür OLMAK ise HÂLdir
SÖZ, HÂL ile uyumlu değilse orada bir riya vardır
ÂLİ IMRÂN suresi 166. ayet
(166-167) İki topluluğun (ordunun) karşılaştığı günde başınıza gelen musibet Allahın izniyledir. Bu da müminleri ortaya çıkarması ve münafıklık yapanları belli etmesi içindi. Onlara (münafıklara), Gelin, Allah yolunda savaşın veya savunmaya geçin denildi de onlar, Eğer savaşmayı bilseydik, arkanızdan gelirdik dediler. Onlar o gün, imandan çok küfre yakın idiler. Ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Oysa Allah, içlerinde gizledikleri şeyi çok iyi bilmektedir.
İmtihan bizi o HÂLE ulaştırmak içindir Çünkü iman ettik desek dahi Allah CC. ; Hayır diyor. Öyleyse henüz olmamız gerektiği HÂLde değiliz demektir ve bu halimiz değişecek demektir ta ki varmamız gereken yere varıncaya kadar.
HİCR suresi 99. ayet)
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَاْتِيَكَ الْيَقٖينُ
Ve'bud rabbeke hatta ye'tiyekel yekîn.
Ve Rabbına kulluk yap tâ sana o yâkîn gelene kadar
O halde sürekli bir değişim içinde olduğunun farkına var. Bu nedenle hayattan sürekli yeni şeyler anlamaya bak
İki günü bir olan ziyandadır buyurur Efendimiz SAV
Ara, sor, düşün, tefekkür et gönlünü paylaş
Sen talep et Gerisi O nun işi Sen yeter ki iddiana sadık kal İman iddiana
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Münir Derman diyor ki,
Hocam, Rahmetullahı aleyh, bana insanlara söylenmesinde mahzur olmayan bazı her gün geçen ve içinde bulunduğumuz her işimizde yemek, içmek, uyumak, yürümek ve bütün fiilerimizdeki bazı sırlardan birgün söyledi.
Bir hafta mecnun gibi dağlarda dolaştım.
Ne yedim ne içtim.
Rahmetli anam, babam nazar aldı diye beni hocamdan gizli okutmuşlar, hekime göstermişler.
Sonra, hayli günler sonra kendime gelmişim.
Hâlâ aklıma geldikçe titrerim.
Raşe geçiririm.
Bazen bir iki dakika sapıtırım.
HAKK muhafaza buyursun...
Yarın Cenab-ı HAKK bizi cehennem azabından korusun.
Ne yapacağız, ne edeceğiz bilmiyorum..
Bazen ümidim kırılır derin derin yese düşerim.
Bu da doğru değildir.
Korkarım, tövbe eder kendime gelmeye çalışırım...
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... ge&pid=131
Bazen içimizde ümidimiz kırılır ya hani...Kendimizle beraber çoğu şeyede küser oluruz...Yalnız kalmak istersiniz sen delirdin mi derler!...
Bununda doğru olmadığını biliriz...
Kendimize gelmemiz zamAN alır...
Kendimize geldiğimizde de her şeyde BİR HİKMET OLduğunu ANlarız...
Şe'enullah Şehrinde her"an" yeniden tecellî.....
HU DOSD!...
Mecnunîyem Lûtf-ü Leylâ'ya düşdüm
Bir uçsuz bucaksız deryâya düşdüm
Devâsı derd olan sevdâya düşdüm
Niyâzım ağlıyor, nazım ağlıyor...
" Sen" den selâm etti seher yelleri
Boşandı gözümden hasret selleri
Muhabbet mızrabım kırdı telleri
Çile çöllerimde, sazım ağlıyor...
Kara kartal idim, Karınca vurdu
Kendi ateşimde, yaktı kavurdu
Zemheri de çilem, çiçeğe durdu
Baharım ağlıyor, yazım ağlıyor...
Muhabbet Mahşerin atladım bu gün
" Sırat" ını kırka katladım bugün
Yanardağlar gibi, patladım bugün
Kabuğum ağlıyor, özüm ağlıyor...
Çöktü mü gurbete hasretin sisi
Kırk yılın ardından sevdâ gibisi
Aşkın Meyhânesi, Çile Meclisi
Sohbetim ağlıyor, sözüm ağlıyor!...
Adın söyleyeni, sen sanıyorum
"Aşk: doğdumu, ölmez..." inanıyorum
Ateşsiz dumansız dosd yanıyorum
Küllerim ağlıyor, közüm ağlıyor...
KUL İHVÂNÎ sefil, noluyor gülüm
Sevdâlarda, açıp soluyor gülüm
İnsan hâli işte, oluyor gülüm
Yüreğim ağlıyor, yüzüm ağlıyor...
Kulihvani..
Hocam, Rahmetullahı aleyh, bana insanlara söylenmesinde mahzur olmayan bazı her gün geçen ve içinde bulunduğumuz her işimizde yemek, içmek, uyumak, yürümek ve bütün fiilerimizdeki bazı sırlardan birgün söyledi.
Bir hafta mecnun gibi dağlarda dolaştım.
Ne yedim ne içtim.
Rahmetli anam, babam nazar aldı diye beni hocamdan gizli okutmuşlar, hekime göstermişler.
Sonra, hayli günler sonra kendime gelmişim.
Hâlâ aklıma geldikçe titrerim.
Raşe geçiririm.
Bazen bir iki dakika sapıtırım.
HAKK muhafaza buyursun...
Yarın Cenab-ı HAKK bizi cehennem azabından korusun.
Ne yapacağız, ne edeceğiz bilmiyorum..
Bazen ümidim kırılır derin derin yese düşerim.
Bu da doğru değildir.
Korkarım, tövbe eder kendime gelmeye çalışırım...
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... ge&pid=131
Bazen içimizde ümidimiz kırılır ya hani...Kendimizle beraber çoğu şeyede küser oluruz...Yalnız kalmak istersiniz sen delirdin mi derler!...
Bununda doğru olmadığını biliriz...
Kendimize gelmemiz zamAN alır...
Kendimize geldiğimizde de her şeyde BİR HİKMET OLduğunu ANlarız...
Şe'enullah Şehrinde her"an" yeniden tecellî.....
HU DOSD!...
Mecnunîyem Lûtf-ü Leylâ'ya düşdüm
Bir uçsuz bucaksız deryâya düşdüm
Devâsı derd olan sevdâya düşdüm
Niyâzım ağlıyor, nazım ağlıyor...
" Sen" den selâm etti seher yelleri
Boşandı gözümden hasret selleri
Muhabbet mızrabım kırdı telleri
Çile çöllerimde, sazım ağlıyor...
Kara kartal idim, Karınca vurdu
Kendi ateşimde, yaktı kavurdu
Zemheri de çilem, çiçeğe durdu
Baharım ağlıyor, yazım ağlıyor...
Muhabbet Mahşerin atladım bu gün
" Sırat" ını kırka katladım bugün
Yanardağlar gibi, patladım bugün
Kabuğum ağlıyor, özüm ağlıyor...
Çöktü mü gurbete hasretin sisi
Kırk yılın ardından sevdâ gibisi
Aşkın Meyhânesi, Çile Meclisi
Sohbetim ağlıyor, sözüm ağlıyor!...
Adın söyleyeni, sen sanıyorum
"Aşk: doğdumu, ölmez..." inanıyorum
Ateşsiz dumansız dosd yanıyorum
Küllerim ağlıyor, közüm ağlıyor...
KUL İHVÂNÎ sefil, noluyor gülüm
Sevdâlarda, açıp soluyor gülüm
İnsan hâli işte, oluyor gülüm
Yüreğim ağlıyor, yüzüm ağlıyor...
Kulihvani..
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Sevmediğin daha çok sevdiğinden,
Demek ki haberin yok SEVDİĞİN den,
BİR OL da ÂLEM e bak SEVDİĞİN den,
HAKK tan gayrısını görürsen söyle.
KİMdir O ? diyene; BENİM diyorsun.
Yusuf Kuyusunda TENİM diyorsun,
Beden Kabrinde CAN, KİM bilmiyorsun,
DAMLA yı DENİZ e verirsen söyle.
05.09.2009 - 23:30
Demek ki haberin yok SEVDİĞİN den,
BİR OL da ÂLEM e bak SEVDİĞİN den,
HAKK tan gayrısını görürsen söyle.
KİMdir O ? diyene; BENİM diyorsun.
Yusuf Kuyusunda TENİM diyorsun,
Beden Kabrinde CAN, KİM bilmiyorsun,
DAMLA yı DENİZ e verirsen söyle.
05.09.2009 - 23:30
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Gördüğün şeylerin hiç birinde
HAYRet edeceğin bir şey göremesen dahi...
Görüyor olman bizatihi HAYRET' tir...
* * *
Duyduğun şeylerin senin için hiç bir ANlamı olmasa dahi...
Duyman ve duyduklarında ANlam arıyor olman ne kadar ANlamlıdır...
* * *
Yaşamın boyunca hiç bir mucize olmamış olsa dahi...
Yaşıyor olman mucizenin ta kendisidir...
HAYRet edeceğin bir şey göremesen dahi...
Görüyor olman bizatihi HAYRET' tir...
* * *
Duyduğun şeylerin senin için hiç bir ANlamı olmasa dahi...
Duyman ve duyduklarında ANlam arıyor olman ne kadar ANlamlıdır...
* * *
Yaşamın boyunca hiç bir mucize olmamış olsa dahi...
Yaşıyor olman mucizenin ta kendisidir...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
KENDİ kendime
************
- Hatıra nedir?
- GEÇMİŞ in AKIL da bıraktığı İZlerdir
- GELECEK neden İZ bırakmıyor AKILda peki?
- Çünkü AKIL ancak ŞEY i bilir
- GELECEK te ŞEY dir yaratılmıştır Allah cc. indinde her ŞEY bir ANdan ibaret değil mi?
- AKIL henüz ŞAHİD olmamıştır
- O zaman AKIL ALLAH ı (cc) nasıl bilecek peki Allah a nasıl şahid olacak Allah (cc) yaratılmış değildir Yaratılan ŞEY lerden de münezzehtir Kelime-i Şahadet le insan hangi KELİME den hangi ŞAHİD likten bahsediyor?
- Kelime-i Şahadet deyince biz;
Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enlâ Muhammedün Resulullah diyoruz
TEVHİD i anlıyoruz Lâ İlâhe İllâ Allah
- Bu ŞAHİD liğin sonucudur İKRAR dır Ama ŞAHİD olunan Kelime; KÛN dur AKIL KÛN ile olanlara bakarak TEVHİD e varır
- Ben hiç böyle düşünmemiştim
- İyi ki söyledin bilmiyordum .
************
- Hatıra nedir?
- GEÇMİŞ in AKIL da bıraktığı İZlerdir
- GELECEK neden İZ bırakmıyor AKILda peki?
- Çünkü AKIL ancak ŞEY i bilir
- GELECEK te ŞEY dir yaratılmıştır Allah cc. indinde her ŞEY bir ANdan ibaret değil mi?
- AKIL henüz ŞAHİD olmamıştır
- O zaman AKIL ALLAH ı (cc) nasıl bilecek peki Allah a nasıl şahid olacak Allah (cc) yaratılmış değildir Yaratılan ŞEY lerden de münezzehtir Kelime-i Şahadet le insan hangi KELİME den hangi ŞAHİD likten bahsediyor?
- Kelime-i Şahadet deyince biz;
Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enlâ Muhammedün Resulullah diyoruz
TEVHİD i anlıyoruz Lâ İlâhe İllâ Allah
- Bu ŞAHİD liğin sonucudur İKRAR dır Ama ŞAHİD olunan Kelime; KÛN dur AKIL KÛN ile olanlara bakarak TEVHİD e varır
- Ben hiç böyle düşünmemiştim
- İyi ki söyledin bilmiyordum .
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
HALİM KÖKder ki;
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... c&start=30
Bir insan düşünün ki; Size saraylar vermiş karşılıksız
O insan hakkında; Acaba bir pas pas istesem verir mi bana?
diyerek düşünür müsünüz?
Elbette düşünmezsiniz ve dersiniz ki;
Şu koskoca sarayı bana veren elbette bir paspası esirgeyecek
değil ya
Dua etmek bir şey istemek hayatın içinde olan bir şey
Oysa ki Allah CC. O hayatı size Karşılıksız siz istemeden verdi
Onun içinde olan bir şeyi mi vermeyecek
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... c&start=30
Bir insan düşünün ki; Size saraylar vermiş karşılıksız
O insan hakkında; Acaba bir pas pas istesem verir mi bana?
diyerek düşünür müsünüz?
Elbette düşünmezsiniz ve dersiniz ki;
Şu koskoca sarayı bana veren elbette bir paspası esirgeyecek
değil ya
Dua etmek bir şey istemek hayatın içinde olan bir şey
Oysa ki Allah CC. O hayatı size Karşılıksız siz istemeden verdi
Onun içinde olan bir şeyi mi vermeyecek
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5154
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
وَالشَّمْسُ تَجْرى لِمُسْتَقَرٍّ لَهَا ذٰلِكَ تَقْديرُ الْعَزيزِ الْعَليمِ
Veş şemsu tecri li mustekarril leha, zalike takdîrul azizil alîm.
Güneş de; kendisine mahsus bir müstekarr için cereyan ediyor, o işte o azîzi alîmin takdiridir
YÂSÎN Suresi 36/38
Güneş için ;
"...مُسْتَقَرّ..."
MÜSTEKARR... Kararlaştırılmış İstikamet
Bizim için ise;
اِھْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقيمَ
İhdinas siratal mustekîm.
Hidayet eyle bizi doğru yola
FÂTİHA Suresi 1/6
"...مُسْتَقيمَ..."
(Sırat-ı) Müstakim
* * * *
Güneş' in İSTİKÂMET' i KARARlaştırılmış...
MÜSTEKARR.
Ve O MÜSTEKARR' ın varacağı yer
اِلٰى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمُسْتَقَرُّ
İla rabbike yevmeizinilmustekar.
Rabbınadır ancak o gün karar
KIYÂMET Suresi 75/12
Bizim ise;
فَاسْتَقِمْ كَمَا اُمِرْتَ وَمَنْ تَابَ مَعَكَ وَلَا تَطْغَوْا اِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصيرٌ
Festekim kema umirte ve men tabe meake ve la tatğav, innehu bi ma ta'melune besîr.
Onun için emr olunduğun gibi doğruluk et: sen ve beraberinde tevbe eden de aşırı gitmeyin, çünkü o her ne yaparsanız basîrdir
HÛD Suresi 11/112
"...مُسْتَقيمَ..."
ve
"...فَاسْتَقِمْ..."
MÜSTAKİM ile FESTAKİM arasında arasındaki fark
MÎM ve FE' dir...
Bizim istikametimiz İÇ' imizdeki MÎM' e doğrudur...
Emrolunduğumuz DOSDOĞRU YOL budur...
Veş şemsu tecri li mustekarril leha, zalike takdîrul azizil alîm.
Güneş de; kendisine mahsus bir müstekarr için cereyan ediyor, o işte o azîzi alîmin takdiridir
YÂSÎN Suresi 36/38
Güneş için ;
"...مُسْتَقَرّ..."
MÜSTEKARR... Kararlaştırılmış İstikamet
Bizim için ise;
اِھْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقيمَ
İhdinas siratal mustekîm.
Hidayet eyle bizi doğru yola
FÂTİHA Suresi 1/6
"...مُسْتَقيمَ..."
(Sırat-ı) Müstakim
* * * *
Güneş' in İSTİKÂMET' i KARARlaştırılmış...
MÜSTEKARR.
Ve O MÜSTEKARR' ın varacağı yer
اِلٰى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمُسْتَقَرُّ
İla rabbike yevmeizinilmustekar.
Rabbınadır ancak o gün karar
KIYÂMET Suresi 75/12
Bizim ise;
فَاسْتَقِمْ كَمَا اُمِرْتَ وَمَنْ تَابَ مَعَكَ وَلَا تَطْغَوْا اِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصيرٌ
Festekim kema umirte ve men tabe meake ve la tatğav, innehu bi ma ta'melune besîr.
Onun için emr olunduğun gibi doğruluk et: sen ve beraberinde tevbe eden de aşırı gitmeyin, çünkü o her ne yaparsanız basîrdir
HÛD Suresi 11/112
"...مُسْتَقيمَ..."
ve
"...فَاسْتَقِمْ..."
MÜSTAKİM ile FESTAKİM arasında arasındaki fark
MÎM ve FE' dir...
Bizim istikametimiz İÇ' imizdeki MÎM' e doğrudur...
Emrolunduğumuz DOSDOĞRU YOL budur...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Oyun oynayan çocuğunuzu çağırsanız sokaktan;
- Biraz daha der
Uyuyan biri tatlı rüyalar görmekte ise uyandırmaya çalışana;
- Biraz daha der.
Sav Efendimiz buyurdu ki; Kişi sevdiğiyle beraberdir
Sevdiğiyle beraber olmak yalnızca mekansal anlamda bir arada olmak değildir
Aşık, maşukunun hallerine bezenir Seven sevdiğiyle bir arada kendinden geçer de sevdiği gibi olur
Öyleyse ne olduğumuz ne olacağımız neyi sevdiğimizden bellidir
Zaten Âlemlere Rahmet olan;
Beni nefsinizden fazla sevmedikçe iman etmiş olmazsınız
Hadis-i Şerifinde imanı açıkça SEVİLEN e bağlamıştır.
Mevlanâ C.R diyor ki;
Ey can, bu âlemin direği gaflettir. Akıllılık, uyanıklık, bu dünya için âfettir.
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا
Bel tu'sirunel hayated dunya.
Fakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz. (A'LÂ Suresi 87/16)
Yalan dünya
derdi eskiler.
Yalanı bilmek için hakikati bilmek gerek ki
Herkesin kör olduğunu söyleyenin görüyor olması gerekmez mi
Oyun gibi, rüya gibi geçip giden çocukluk, gençlik yıllarına bakarak Yalan Dünya diyorlar sanırdım
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحيمِ
لَمْ يَكُنِ الَّذينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكينَ مُنْفَكّينَ حَتّٰى تَاْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُ
Lem yekunillezine keferu min ehlil kitabi velmuşrikine munfekkîne hatta te'tiye humulbeyyineh.
Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allaha ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi. Beyyine Suresi 98/1
Oysa Rabbinden apaçık delil gelinceye kadar insan hep yalanla oyalanır dururmuş.
سَنُريهِمْ اٰيَاتِنَا فِى الْاٰفَاقِ وَفى حَتّٰى يَتَبَيَّنَ لَهُمْ اَنَّهُ الْحَقُّ اَوَلَمْ يَكْفِ بِرَبِّكَ اَنَّهُ عَلٰى كُلِّ شَیْءٍ شَهيدٌ
Senurihim ayatina fil afaki ve fi enfusihum hatta yetebeyyene lehum ennehul hakk, e ve lem yekfi bi rabbike ennehu ala kulli şey'in şehîd.
İleride biz onlara hem âfakta hem nefislerinde âyetlerimizi öyle göstereceğiz ki nihayet onun hakk olduğu kendilerine tebeyyün edecek, kâfî değil mi bu ki rabbın her şey'e şâhid (FUSSİLET Suresi 41/53.)
(Tebeyyün; Belli olmak. Sabit olmak. Görünüp anlaşılmak.)
İnsanın hakikâti anlamasında Allah cc;
Afâk (Zahir) ve Enfüsü (Batın) birlikte zikretti.
Ne tek başına Zahir ne de tek başına Batın
Nitekim;
İbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, demişti.
Rabbi ona: Yoksa inanmadın mı? dedi.
İbrahim: Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim), dedi. Bakara Suresi 2/260
Nasıl ki; Bir kanadı kırılan kuş sağlam kanadını ne kadar hızla çırparsa çırpsın..
Kırık kanadının olduğu tarafa doğru yere düşer
Bunun gibi insan da bilmelidir kendisini aşağıların aşağısına çeken kırık kanadının ne olduğunu Ki Yere doğru düşüyorken gökte süzülen bir kuş gibi uçtuğunu sanmasın.
Bizim kırık kanadımız Hakikât ile aramızdaki ÖRTÜ dür
Beden gözü bu ÖRTÜ yü görür Zahiri görür
Gönül gözü ise ÖRTÜ nün ardını Batını görür
Nasıl ki;
İKİ beden gözü baktığı eşyayı BİR görebiliyor
Öyleyse hem beden hem de gönül gözü BİR likte bakmalı ve BİR görmelidir.
Görmelidir ki mutmain olsun
يَا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
Ya eyyetuhennefsulmutmeinneh.
Ey mutmain olan nefs! (FECR suresi 89/27)
Beni nefsinizden fazla sevmedikçe iman etmiş olmazsınız
Buyuran Allah CC un KUL u ve RESUL ünü
Hem Zahirde Abd olan beşeri yönü hem de ÖZ ümüzdeki Hakikati ile BİR likte sevelim ki ne olduğumuzu ne olacağımızı bilelim
Yoksa;
Oyundan çağrıldığımızda veya uyandırmak isteyene;
Biraz daha
diyebiliriz de Hayattan geri çağrıldığımızda artık;
BİR i VAR dır ancak
Ne daha AZ ı
Ne de daha fazlası YOK tur
- Biraz daha der
Uyuyan biri tatlı rüyalar görmekte ise uyandırmaya çalışana;
- Biraz daha der.
Sav Efendimiz buyurdu ki; Kişi sevdiğiyle beraberdir
Sevdiğiyle beraber olmak yalnızca mekansal anlamda bir arada olmak değildir
Aşık, maşukunun hallerine bezenir Seven sevdiğiyle bir arada kendinden geçer de sevdiği gibi olur
Öyleyse ne olduğumuz ne olacağımız neyi sevdiğimizden bellidir
Zaten Âlemlere Rahmet olan;
Beni nefsinizden fazla sevmedikçe iman etmiş olmazsınız
Hadis-i Şerifinde imanı açıkça SEVİLEN e bağlamıştır.
Mevlanâ C.R diyor ki;
Ey can, bu âlemin direği gaflettir. Akıllılık, uyanıklık, bu dünya için âfettir.
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا
Bel tu'sirunel hayated dunya.
Fakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz. (A'LÂ Suresi 87/16)
Yalan dünya
derdi eskiler.
Yalanı bilmek için hakikati bilmek gerek ki
Herkesin kör olduğunu söyleyenin görüyor olması gerekmez mi
Oyun gibi, rüya gibi geçip giden çocukluk, gençlik yıllarına bakarak Yalan Dünya diyorlar sanırdım
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحيمِ
لَمْ يَكُنِ الَّذينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكينَ مُنْفَكّينَ حَتّٰى تَاْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُ
Lem yekunillezine keferu min ehlil kitabi velmuşrikine munfekkîne hatta te'tiye humulbeyyineh.
Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allaha ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi. Beyyine Suresi 98/1
Oysa Rabbinden apaçık delil gelinceye kadar insan hep yalanla oyalanır dururmuş.
سَنُريهِمْ اٰيَاتِنَا فِى الْاٰفَاقِ وَفى حَتّٰى يَتَبَيَّنَ لَهُمْ اَنَّهُ الْحَقُّ اَوَلَمْ يَكْفِ بِرَبِّكَ اَنَّهُ عَلٰى كُلِّ شَیْءٍ شَهيدٌ
Senurihim ayatina fil afaki ve fi enfusihum hatta yetebeyyene lehum ennehul hakk, e ve lem yekfi bi rabbike ennehu ala kulli şey'in şehîd.
İleride biz onlara hem âfakta hem nefislerinde âyetlerimizi öyle göstereceğiz ki nihayet onun hakk olduğu kendilerine tebeyyün edecek, kâfî değil mi bu ki rabbın her şey'e şâhid (FUSSİLET Suresi 41/53.)
(Tebeyyün; Belli olmak. Sabit olmak. Görünüp anlaşılmak.)
İnsanın hakikâti anlamasında Allah cc;
Afâk (Zahir) ve Enfüsü (Batın) birlikte zikretti.
Ne tek başına Zahir ne de tek başına Batın
Nitekim;
İbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster, demişti.
Rabbi ona: Yoksa inanmadın mı? dedi.
İbrahim: Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim), dedi. Bakara Suresi 2/260
Nasıl ki; Bir kanadı kırılan kuş sağlam kanadını ne kadar hızla çırparsa çırpsın..
Kırık kanadının olduğu tarafa doğru yere düşer
Bunun gibi insan da bilmelidir kendisini aşağıların aşağısına çeken kırık kanadının ne olduğunu Ki Yere doğru düşüyorken gökte süzülen bir kuş gibi uçtuğunu sanmasın.
Bizim kırık kanadımız Hakikât ile aramızdaki ÖRTÜ dür
Beden gözü bu ÖRTÜ yü görür Zahiri görür
Gönül gözü ise ÖRTÜ nün ardını Batını görür
Nasıl ki;
İKİ beden gözü baktığı eşyayı BİR görebiliyor
Öyleyse hem beden hem de gönül gözü BİR likte bakmalı ve BİR görmelidir.
Görmelidir ki mutmain olsun
يَا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
Ya eyyetuhennefsulmutmeinneh.
Ey mutmain olan nefs! (FECR suresi 89/27)
Beni nefsinizden fazla sevmedikçe iman etmiş olmazsınız
Buyuran Allah CC un KUL u ve RESUL ünü
Hem Zahirde Abd olan beşeri yönü hem de ÖZ ümüzdeki Hakikati ile BİR likte sevelim ki ne olduğumuzu ne olacağımızı bilelim
Yoksa;
Oyundan çağrıldığımızda veya uyandırmak isteyene;
Biraz daha
diyebiliriz de Hayattan geri çağrıldığımızda artık;
BİR i VAR dır ancak
Ne daha AZ ı
Ne de daha fazlası YOK tur
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
AŞIK yanmaktan çekinmez, AŞK ateşi NAR değildir.
Uğruna yanmadığın YÂR, sana ASIL YÂR değildir.
Karar vermekle de olmaz, KADER EVVEL den yazılır.
Olur Olmaz ı dert etme, KARAR VEREN zar değildir.
18.01.2010 - 19:05
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00