Münir DERMAN (ks) SOHBETLERİ-46

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Münir DERMAN (ks) SOHBETLERİ-46

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

EDEBResimResim

Aziz cemaat,
Birbirlerimizin hata değil de, meselâ efendim yakanız, kıravatınız düzeltirsiniz de biraz eğri olur, bu bir ne edebsizliktir ne hatadır, ne bir su’-i niyettir, ne mekruhtur ne de bir şaydir.
Amma düz durursa insanın hoşuna gider değil mi?
Evinize girdiğiniz zaman ayakkabılarınızı düz korsunuz, eğri olmasa daha iyi.. böyle insan titiz olur bazı hallerimiz var.. namaz kılarken Müslümanların.. Bunlar ne günah, ne bir şey, hiçbir şey değil amma daha güzel olur insan. Huzur-u İlahîde..
Kur'ân-ı Kerimde “es Semiu’l- Basîr” buyuruyor Cenâb-ı ALLAH.
Ben evvelâ Semi’yim duyarım!” diyor. “Sonra da görürüm!” diyor.
O halde Semi’ duymak, görmekten daha efdaldir İnd-i İlahîde.
Bütün Esma-yı Hüsnâ Cenâb-ı Sallallahu aleyhi ve sellemin kendi tertibi değildiiir, Cenâb-ı ALLAHın Cebrâille Resûl-i Ekremin Kalb-i Mübarekine şiâr sûretiyle inmiştir. “es Semiu’l- Basîr
Bunun için Peygamberler arasında, görmeyenler varıdı, fakat sağırlar yoktu. Sağır olan insan ne konuşur ne bir şey anlar.
Onun için “es Semiu’l- Basîr”.. Ve burada durun İslamda bir edeb vardır.
El edebi hayrun mine’l- zehebi: Edeb altından hayırlıdır!.”
Edeb” demek önünü iliklemek, efendim işte şöyle dalkavukluk yapmak bunlar Edeb değildir. Bunlar insanlara lazım olan şeylerdir.
“Edeb, Resûlullaha çevrildiğiniz zaman, ALLAHın huzuruna çevrildiğiniz zaman en mükemmel vaziyeti almak” demektir.
Ud'û rabbekum tedarruan ve hufyeh” dua edeceğiniz zaman, bir tedarrru’ya girin yani korkun!
Korkmak cehennemden değil, cehennemden İslam korkmaz.
Cennet için de burada secde etmez insan!. ALLAHın Rızası içindir.
Cennet ve cehennem insanlara bir nasibdir.

Saray-ı İlahîye gittiğin zaman, ALLAH sana “ne vereceksin?” diye sormaz, “ne istiyorsun?” diye sorar, “Rıza” budur!
Cehennemi istemezsin ”Etim yanacak!”
Nefsin için Cennette şunlar bunlar var nefsin için!. Öyle ibadet olmaz!
Onun için hakiki müslüman cehennemden korkmaz!
Abdulkadir Geylanî Hazretleri: “Lev şefaatü ceddü MuhaMMedün letefeyte binari Cehennemi teffeti” demiş.
“Resûl-i SallALLAHu aleyhi ve sellem olan Ceddimin şefaatı olmasa ben aha böyle tükrüğümnen Cehennemi söndürürüm!” demiş.
Şefaat-ı Resûlullah bu secdede kazanılır EDEB bu!
Onun için İslam cehennemden korkmaz!
Hakiki İslam âhirete güle güle neşeyle gider.
Onun için bir Hadis-i Şerifte: “İnne allhe yuhibbu rakiku’s- savt: Cenâb-ı ALLAH yavaş konuşanları sever!” diyor Cenâb-ı Peygamber.
İnne allhe yuhibbu rakiku’s- savt”.. Yavaş konuşacaksın yavaaaş!
“Niçin Efendim?”
ALLAH, Semi’dir duyar. ALLAHın her an insana benzemeyen o duyma hassasına hürmettir.. bir insan uyurken parmağının ucuna gittiği gibi.
Semi’ Esmasına dünyada riâyet edenin, Cehennem korkar o müslümandan!
Onun için namazda “ALLAHuekber!” diyor İmam Efendi, hepimiz gidiyoruz şurda.. “subhâne rabbiye’l- azimmm!” duydurma kendine dudaklarını işletsin! “Ettehiyyatü..” yokk efendim!..
“Efendim dudağımı oynatmayım mı?”
Yooo, dudağını oynatacaksın. “Dil ile ikrar kalb ile tasdik” tir islamiyyet. “Kalb ile tasdik, Dil ile ikrar” değildir.
Evvelâ gösteriş sonra içine gidersin!..
ALLAH duyuyor!
subhâne rabbiye’l- azimmm!” haa, “duymuyor da ben duyuracağım” gibi.. Edebsizlik olur, işte EDEB bu!

Onun için aziz cemaat,
Şu câmideki İmam, müezzin, bütün devâmlı cemaatlar güzel namaz kılıyorsunuz haaaa!
Ama modullana modullana kıldık bunu haaaa!. Ara sıra yine sapıtıyoruz!
ALLAHuekber!” “SemiALLAHulimen hamide!”
Bekle oğlum acelen yok!.
İmam Efendi “ALLAHuekber!” dedimi yavaş yavaş belini kırıyor, kırma belini, kırılır belin!. Dimdik dur böyle “ALLAHuekber!” dedikten sonra belini üstünde.. Bu İslamî edebinizi kaybetmeyin aziz cemaat!
Bu iş, bu kadar!..


Resim
Şay-Şayan: f. Münasib, lâyık, yaraşır.
Şiâr: İz, belirti, işaret, nişan, ayırt edici iyi âdet. * Üstünlük veren işaret.
Efdal: (Fazl. C.) Ziyadeler, fazlalar, çoklar. * İhsanlar, ikramlar, iyilikler, meziyetler, hünerler.
Tedarruan: Yalvarıp yakararak.

Resim
وَاللَّهُ يَقْضِي بِالْحَقِّ وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِهِ لَا يَقْضُونَ بِشَيْءٍ إِنَّ اللَّهَ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ
Resim---Vallâhu yakdî bil hakk (hakkı), vellezîne yed’ûne min dûnihî lâ yakdûne bi şey’in, innallâhe huve’s- semîu’- basîr (basîru).: Allah hak ile hükmeder. Oysa O'nu bırakıp taptıkları hiçbir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir.” (Mu’min 40/20)

قُلْ مَن يُنَجِّيكُم مِّن ظُلُمَاتِ الْبَرِّ وَالْبَحْرِ تَدْعُونَهُ تَضَرُّعاً وَخُفْيَةً لَّئِنْ أَنجَانَا مِنْ هَذِهِ لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِرِينَ
Resim---Kul men yuneccîkum min zulumâtil berri vel bahri ted’ûnehu tedarruan ve hufyeh(hufyeten), le in encânâ min hâzihî le nekûnenne mineş şâkirîn: De ki: "Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: -Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden oluruz."(En’am 6/63)

ادْعُواْ رَبَّكُمْ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةً إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ
Resim---Ud'û rabbekum tedarruan ve hufyeh(hufyeten), innehu lâ yuhıbbul mu'tedîn: Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez.” (A’râf 7/55)
Resim
Cevapla

“SOHBET - 46” sayfasına dön