ZEMZEM SUYUNUN SIRRI...

Olmaya devlet Cihanda bir nefes sıhhat gibi.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
islaminesil
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 111
Kayıt: 01 Haz 2008, 02:00

ZEMZEM SUYUNUN SIRRI...

Mesaj gönderen islaminesil »

1-) Avrupa’da laboratuarlarda yapılan araştırmaya göre Zemzem suyu diğer
sulara göre çok daha az kükürt taşımaktadır.

2-) Yine aynı araştırmaya göre diğer sulara göre çok daha besleyicidir ve çok daha fazla mineral barındırmaktadır.

3-) Kaynağı henuz bulunamamıştır. Nereden geldiği su anki teknolojiye göre bile bilinemiyor.
Yakınlarında hiçbir kuyu yok ve denize de 80 km uzaklıkta. Bu şartlarda suyunu denizden veya başka bir kuyudan alması imkansız. Nasıl oluyor da yıllardır suyu bitmiyor, bunu kimse bilmiyor.

4-) Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını, susuzluğunu gidermek için içenin susuzluğunu giderir.

5-) Sadece 1,5 metre derinliğindeki ufacik bir kuyudan çıkan su, hac mevsimi boyunca milyonlarca hacının tüm su ıhtıyacını karşılamakt adır ve hiçbir zaman ne azalma ne de kuruma göstermemektedir.

6-) Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nun raporlarına göre Dünya`daki en içilebilir ve sağlıklı sulardan biri.

7-) Amerika`da yapılan test sonuçlarına göre Dünya`da içinde mikroorganizma ve bakteri bulundurmayan TEK su zemzem suyu.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/imzamnwi1.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

"ZEMZEM SUYUNDA BİLİMİN AÇIKLAYAMADIĞI ŞEYLER VAR"

Mesaj gönderen nur-ye »

İslami nesil evladımız HAYY ALLAHım razı olsun RESULALLAH sav Efendimizin memnuniyetiyle İNŞAALLAH!....




"ZEMZEM SUYUNDA BİLİMİN AÇIKLAYAMADIĞI ŞEYLER VAR"

Müslümanlarca kutsal sayılan ve asırlardır milyonlarca metreküp su çekilmesine rağmen kaynağı hâlâ tespit edilemeyen zemzem kuyusu hakkında bilimsel çalışma yapılıyor.


Yer altı suları konusunda sahasında birkaç isimden biri olan Prof. Dr. Zekai Şen, zemzem kuyusunun şeklinin ve suyun özelliklerinin kendisini şaşırttığını belirtiyor. Şen, Suud Kralı’nın ısrarlı daveti ile Zemzem Araştırmaları ve Geliştirmeleri Enstitüsü’nde yöneticilik yapıyor. Görevine Kur’an’a el basarak ve stratejik bilgileri anlatmamak üzere yemin ederek başlayan Prof. Dr. Şen, “Zemzemi araştırdıkça imanım arttı. Zira bilimin açıklayamadığı çok şey var. Bu noktada iman devreye giriyor.” diyor. Arap Yarımadası’nın en kurak vadisinde bu kalitede ve bollukta bir suyun 1,5 metre çapında çıkmasını mucize olarak değerlendiren Şen, zemzemin kaynağını araştırdıklarını; ancak gelinen noktanın tahminden öteye geçemediğini belirtiyor.


Su, başlı başına azizdir. Bir de ‘zemzem’ gibi özel bir su olursa, azizliği kat kat artar. Müslümanlar için kutsal olan zemzem kuyusunun yaklaşık 4 bin yıllık bir geçmişi var. Her yıl hacı olmaya gelen milyonlarca Müslüman’ın ülkelerine taşıdığı milyonlarca metreküp zemzem suyunun ne özelliği var da bu kadar önemli? Kutsal olmasının sebebi ne? Bilimsel olarak incelendiğinde zemzem kuyusu ve suyu hakkında ne gibi bilgilere ulaşıldı? Suudi Arabistan’da 35 yıl önce kurulan Zemzem Araştırmaları Enstitüsü’nün başında şu anda bir Türk profesör bulunuyor. Prof. Dr. Zekeriya Şen’le zemzem kuyusu ve suyu hakkında görüştük.


Emredene güvenmese bırakır mıydı körpe bir çocukla, savunmasız, gözü yaşlı bir kadını neresi olduğunu bilmediği bir çölün ortasındaki kurak bir vadiye? Ama biliyordu ki bunu isteyenin bir amacı vardı ve ona itaat etmesi gerekiyordu. Çocuğunun babasına sonsuz itimadı olan genç kadın ise, Yaratan’ın böyle istediğini öğrenince, dünyada oğlundan başka tek varlığı olan kocasının hüzünlü gidişini izledi ağlamaklı bir teslimiyetle. “Seni ve İsmail’i Allah’a emanet ediyorum.” demişti ya, yüreği ferahlamıştı genç annenin. Tek üzüntüsü ondan ayrı kalmak ve sonunun ne olacağını bilmemekti. Sabretti, suyu ve birkaç lokma yemeği bitene kadar. Kuru bir ağacın altında kendi aç, küçük oğlu aç, bekledi kaderini. Tâ ki ana yüreği küçük İsmail’in açlıktan kıvrandığını görene kadar. Çaresiz, yalnız ve çileli Hacer “Medet Ya Rab!” nidalarıyla şimdilerde Safa ve Merve olarak adlandırılan iki tepe arasında defalarca koşarak gidip geldi... Çocuğunun halini görmek için yanına geri geldiğinde sahibini göremediği bir ses işitti. Korku değil çaresizlik ağır bastı. Seslenenin, beklediği kaderi olduğunu düşündü ve, “Ey ses sahibi, sesini duyurdun! Eğer sen bize yardım etme kudretine sahip isen, bize yardım et!” diye dua etti. İşte şimdi zemzem kuyusu olan yerde Cebrail’i gördü. Melek bulunduğu yeri kazmaya başlayınca berrak bir su çıktı. Hacer, hemen suyu havuz gibi yaptı, kana kana içti, kırbasını doldurdu. O doldurdukça su kaynamaya devam etti, içtikçe de hem susuzluğu hem de açlığı gitti. Suyun başında kaç gün, kaç ay geçti bilinmez; ama Şam’dan dönen Yemenli Cürhüm kabilesi, yolu üzerindeki, daha önceden su ve hiçbir canlının bulunmadığını bildikleri vadiden geçerken, Hacer’i ve oğlunu, içi su kaynayan bir kuyu yanında gördüler. Hayrette kaldılar, sonra da Hacer’in de izniyle oraya yerleşme kararı aldılar. Kaynaklar, zemzem kuyusunun hikayesini böyle anlatıyor ve bir not düşüyorlar hikayenin sonuna: “İbrahim (as)’ın duası, Hacer’in teslimiyeti ve henüz küçük bir bebek olan İsmail (as)’ın hatırı için, Yüce Allah, zemzemi böyle ortaya çıkardı.” Rivayet odur ki zemzem kuyusu ve Hz. İbrahim-oğlu Hz. İsmail yapımı Kâbe’nin olduğu mübarek topraklarda Allah’ın emir ve yasakları yaşanmaz olup, Cürhüm kabilesi Allah’a isyan edince zemzem suyu kurur. Tâ ki Hz. Muhammed’in dedesi Abdülmuttalip rüyasında zemzem kuyusunun yerini görene dek. Abdülmuttalip rüyasında gördüğü yeri kazar ve zemzem suyu tekrar çıkar. O günden beri Mekke’ye ziyarete giden hacılar bu sudan kana kana içer ve bu mukaddes sudan memleketlerine götürüp yakınlarına da ikram eder. Bu sebepledir ki yaklaşık 4 bin yıllık bir geçmişe sahip olan zemzem kuyusunun suyu dünyanın dört bir tarafına ulaşan tek su kaynağı olma özelliğini korur. Şimdi, zemzem kuyusu modern bir kent görüntüsünde olan Mekke’de, Kâbe’nin Hacer-ül Esved taşının bulunduğu köşeden on dört buçuk metre uzakta, yer altında bir odada bulunuyor. Hac farizasını yapmak için Kâbe’yi ziyarete gelen Müslümanlar sebebiyle kuyudan her yıl bir milyon metreküp su çekiliyor.



Bilim adamlarını hayrete düşürüyor


Buraya kadar olanlar dinî termonolojide zemzem kuyusu ve suyu, hakkında anlatılanlar. Peki kutsal sayılan zemzem kuyusu ve suyunun özellikleri ne? Bilim zemzem suyu ve kuyusu için ne diyor? Zemzem kuyusu hakkında bilimsel araştırmalar yapması için 35 yıl önce bir enstitü kuruldu. Bu süre zarfında kuyunun ve suyun özelliklerini araştıran enstitü, Müslüman olmayan bilim adamları tarafından yönetilmiş. Ama Mescid-i Harâm’a Müslümanların girmesi yasak olduğu için görmedikleri kuyudan gelen suya yabancılar su hakkında polemik üretmişler. Ancak son iki yıldır dünyanın sayılı yeraltı suları uzmanlarından birisi olan Prof. Dr. Zekai Şen, Zemzem Araştırmaları ve Geliştirmeleri Enstitüsü’nün yöneticiliğini yapıyor. Şen, 500 kişilik bir ekiple, ilk tarihinden bu güne zemzem kuyusu ve suyunun kalitesi ve özelliklerini araştırıyor. Enstitüdeki görevine Kur’an’a el basıp, stratejik bilgileri ve araştırmaların detaylarını anlatmamak üzerine yemin ederek başlayan Şen, “İmanlı bir insandım. Zemzem kuyusu hakkında araştırmalar yaptıkça imanım daha da arttı. Zira bilimin açıklayamadığı çok fazla şey var. Bilimin açıklayamadığı noktada iman devreye giriyor.” diyor.


Dünyanın en kurak bölgelerinden birisi olan Arap Yarımadası’nın da en kurak vadisinde bu kalitede ve bollukta bir suyun 1,5 metre çapındaki bir kuyudan çıkmasının mucizevi bir olay olduğunu dile getiren Şen, zaman zaman içindeki mineral oranları değişse ve debisi kısmen azalsa da zemzem kuyusunun yüzyıllardır su vermeye devam ettiğini söylüyor. Çok büyük motorlarla hac dönemlerinde yılda bir milyon metreküpten fazla su çekilmesine rağmen suyun bitmediğine ve çok fazla azalmadığına dikkat çeken Şen, zemzem kuyusunun kaynağı hakkında bilgi toplamaya çalıştıklarını anlatıyor. Üç ana hattan zemzem kuyusuna su geldiğini tahmin ettiklerini; ama tam olarak kaynağının neresi olduğunu bilemediklerini açıklayan Şen, suyun kaynağı hakkında yaptıkları araştırmada yüksekliği iki bin metreyi bulan Taif’e kadar gittiklerini, bu dağın her gün yağmur aldığını ve kuyunun kaynaklarından birisinin burası olabileceğini tahmin ettiklerini söylüyor.


Dünyada çok az sayıda bilim adamının yeraltı suları hakkında Şen kadar bilgisi ve birikimi var. Şen aynı zamanda Türk Su Vakfı’nın da başkanlığını yapıyor, su ve yeraltı suları hakkında uluslararası birliklerin yönetim kadrosunda bulunuyor. Bunun yanında dünyada bulunan yeraltı kuyularını inceleme yetkisine sahip çok az bilim adamından birisi. Bu kadar yetkin bir birikime sahip olan Şen, zemzem kuyusunun şeklinin kendisini çok şaşırttığını belirtiyor. Hiçbir kuyuda böyle bir şekille karşılaşmadığını, kabaca huniye benzeyen Zemzem kuyusunun bu şeklinin bile bir hikmeti olduğunu anlatıyor. Çünkü bu şekli suyun debisini düzenliyor. Artık büyük bir metropol olan Mekke’deki kanalizasyon ve su şebekesinin zemzem kuyusunu etkilememesi için devletin özel tedbirler aldığına değinen Şen, kuyunun 25-50 yıl sonrasına dair tahminler yapıldığını ve şimdiden buna göre planlar hazırlandığını aktarıyor.



Zemzem binlerce yıllık bir mucize


1,5 metre genişliğinde olan Zemzem kuyusundan binlerce yıldır milyonlarca metreküp su çekiliyor, kaynağının ise hala tam olarak bilinmemesi mucize olarak değerlendiriliyor. Zemzem kuyusunun yakınlarında irili ufaklı (birisinin adı Davut) birçok kuyu var. Ama bölgenin jeolojik yapısı gereği bu sular ya çok aşırı mineralli ya da tuzlu. Hiçbiri zemzem kadar mineral oranı dengeli ve kaliteli değil. Prof. Dr. Zekai Şen’e göre bu kuyular birbirine bu kadar yakın olmasına rağmen, hiçbirinin zemzemin normal değerlerine yaklaşamamasının bile bir mucize. Zemzem suyunun son yıllarda artan hacı sayısı sebebiyle bitme tehlikesi geçirdiğine dair söylentiler çıkmasına ise Şen, “Uzun süreyi kapsayan bilimsel öngörülerimize göre bitme ihtimali yok. Tabiri caizse kuyu derya gibi.

Daha kaynağını bile tam bilmiyoruz;


ama çok iyi miktarda su gelmeye de-


vam ediyor. Ne kadar çekiyorsak


kuyu o kadar su veriyor.” diyor
.
Resim
Kullanıcı avatarı
zahidzenderun
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1026
Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen zahidzenderun »

Resim



ZEMZEM KUYUSUNUN TEMİZLENMESİ


Kabe ile ilgili vazifeler oteden beri kutsal sayılmıs ve bu vazifeleri elde etmek ugrunda savaslar bile yapılmıstır. Bunlardan biri de Benu Bekir ve Huzai'lerle Curhumi'ler arasında olmus. Curmuhiler yenilgiye ugrayarak kacmıslar, kacarken de iki altın heykel ile bazı kıymetli esyayı Zemzem kuyusuna atmıslar,uzerını de toprakla,kumla kapatmıslardır.Zamanla bu vazifeler Kureys'e gecmis ve Kureys'in buyuk babalarından comertlıgıyle tanınan Hasim'e O'ndan da oglu Seybe'ye (Abdulmuttalib'e)i ntikal etmisti.

Ancak uzun zamandır Zemzem kuyusu kapalı olup nerede oldugu da bilinmez bir hale geldiginden bu gorevi yurutenler hacılara su bulmakta gucluk cekiyorlardı. Peygamber Efendimizin dedesi Abdulmuttalip bir ruya gorerek zemzem kuyusunu kesfetmis ve yeniden kazarak temizlenmis, Zemzem Kuyusunu yeniden ortaya koymus boylece cekilen susuzluk ıhtıyacı giderilmisti.






Resim



"Resûlullah'ın dedesi Abdulmuttalib... gördüğü bir rüya üzerine, Cürhümîler'in buradan çıkıp gitmeleri üzerine izi kaybolmuş kutsal Zemzem su kaynağının yerini tekrar bulmuştur (66. ve 1399. p.)

Hicretten önce Ebû Zerr Mekke'ye gelmişti, bir gece Kâbe'de İsaf ve Nâile isimli putlara tapınan iki kadına putlar aleyhinde bir şeyler söylemiş, kadınlar söylenerek oradan ayrılmışlardı, yolda Hz. Peygamber ile Ebû Bekir'e rastladılar, kadınları dinleyen Peygamberimiz Kâbe'ye gelerek Ebû Zerr'i gördü, ona kaç günden beri burada olduğunu sordu, Ebû Zerr "otuz günden beri orada olduğunu, hiçbir şey yemeyip yalnızca Zemzem suyu içtiğini ve bu arada kilo da aldığını" söyledi. Ebû Bekir onu evine götürdü, ikramda bulundu, ertesi gün de Hz. Ali onu alıp peygamberimize götürdü, Ebû Zerr İslam ile müşerref oldu (172. p. -Müslim, Fezâilü's-sahâbe, 132'den naklen-)



Zemzem'in önemi ve özelliği hakkında hadisler:

"Zemzem suyu ne maksatla içilirse onun için olur (o maksat gerçekleşir)".

"Zemzem mübarektir, o yiyecek yerini de tutar." (İbn Hanbel, Müsned; el-Bennâ şerhi, XXIII, 247 vd.).



Hz. Peygamber'in Uygulaması:

Peygamberimiz 'in (s.a.v) tavafı bitirince iki rekat namaz kıldığını, sonra Zemzem kuyusunun başına gelerek su içtiğini ve başına döktüğünü ifade eden birçok rivayet vardır (İbn Hanbel, ag. Şerh, XII, s.72).



Fıkıh kitaplarında Zemzem:

Hac vazifesini yapan mümin, tavaftan sonra iki rekât namazı da kılınca Zemzem kuyusunun yanına gelir, ayakta, Kâbe'ye dönük olarak ve üç defada doya doya Zemzem suyu içer, her defasında besmele çeker ve sonunda da şifâ olsun diye belli duâyı okur; bütün bunlar sünnettir, teşvik edilmiştir (el-Mavsılî, el-İhtiyâr, Cüz: I, s. 155; Seyyid Sâbık, Fıkhu's-sünne, II, 706
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.

[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: ZEMZEM SUYUNUN SIRRI...

Mesaj gönderen nur-ye »

Su!
Suu!..
Suuu!...
Suuuu!...
Resim
Beden İKLiminde Su!
Nefs İKLiminde Suu!.
Kalb İKLiminde Suuu!..
RuH İKLiminde Suuuu!...
Ve İŞ-in DosDOĞru-SU:
ASL-ın AYN-ı Bir Damla SU!.

وَاللَّهُ خَلَقَ كُلَّ دَابَّةٍ مِن مَّاء فَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى بَطْنِهِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى رِجْلَيْنِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى أَرْبَعٍ يَخْلُقُ اللَّهُ مَا يَشَاء إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Resim---“Vallâhu halaka kulle dâbbetin min mâin, fe minhum men yemşî alâ batnih(batnihi) ve minhum men yemşî alâ ricleyn(ricleyni) ve minhum men yemşî alâ erba’(erbain), yahlukullâhu mâ yeşâu, innellâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun): Allah, her canlıyı “SU” dan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.” (Nûr 24/45)


AHMED: ezel-ebed TEK HAMD eden, HAMD etmekte Duyulan ve Uylan AHAD ALLAH celle celâluhunun AHMEDullahı aleyhi's-selâm.
RAHMET: ÂLEMlerin Hakikat-ı MuhaMMed RüŞD RAVZAsı aleyhi's-selâm:


zAHMETime rAHMET SAĞar!
Derd-i DermÂN-ım SEV-giye
Ha-CERR-in gÖZ Yaşı YAĞar!
YÜREKlere Resim “ZeM! ZeM!” Diye…

TavAFF-a TarAFF ÇAĞrısı
AYN-ında ASL-ın AĞrısı
RASÛLULLAH-ın SÎN-esi
“BİZ BİR-İZ BİL-e BAĞRI” sı..


sallallahu aleyhum ve sellem



ZEVK 4661

“Küllî ŞEY’in SeBaBâ” sı.. Resim “OL-ÂN.. O.. Şu.. Bu!.. Buu!..” Diye
cANlar CeNGindeki CihÂN!.. ELeST-MaHŞeR.. Resim “HUu! HUu!” Diye
İsmÂİL-in DuDakları… SıRR-ı SıFır.. Resim “SUu! SUu!” Diye
“SeBBaha” RaKSında SiSteM!. Resim “Lâ Hüve İllâ Huu!” Diye


08.111.11 03:35
trstkk..brsbrs..


Resim “zEM!-zEM!” zeVKiMMM-İZ kısaca...

İbrahim aleyhi's-selâm, çok güzel ve sevgili Eşi Sârâ Anamızın kıskançlığı sonucu ve ASLında Cenab-ı HaKK’ın emri üzerine câriyeden hanımı Hacer vANAmızı ve henüz süt emmekte olan oğlu BeBe-NeBî İsmail aleyhi's-selâm'ı DEVE-lere bindirip Kudus’ten MeKke’ye 1235 kilometrelik HaCERRin HiCiRRi BAŞladı..
YOL ve YOLUk bitince YOLcular kaldı YOLDAŞ AYRıldı..

Buharî'nin İbn Abbas'dan rivayet ettiğine göre, İbn Abbas radiyallahu anhu şöyle demiştir:
"İbrahim aleyhisselam Hâcer ile henüz meme emmekte olan oğlu İsmail aleyhisselam'i Mekke'nin bulunduğu yere, Zemzem'in üstündeki büyük bir ağacın yanına getirip bıraktı.
O gün Mekke'de hiç kimse olmadığı gibi su da yoktu.
İbrahim aleyhisselam, ana ile oğlun yanına bir dağarcık hurma ile bir kap su bırakmıştı.
Sonra İbrahim aleyhisselam ayrılırken İsmail aleyhisselam'in annesi, arkasından:
"Ey İbrahim, bizi ne insan, ne de hiç bir şey bulunmayan bu vâdide bırakıp nereye gidiyorsun?" dedi.
Hacer bu soruyu tekrar ettikçe, İbrahim aleyhisselam ona dönüp bakmıyordu.
Bunun üzerine Hacer: "Bunu sana Allah mı emretti?" diye sorunca,
İbrahim aleyhisselam: "Evet!" dedi.
Hacer: "Öyle ise Allah bizi zayi etmez!" dedi.

(Başka bir rivayette Hacer: "Bizi kime bırakıyorsun?" deyince, İbrahim aleyhisselam: "Allah'a!" dedi. Hacer: "Razı oldum!" diyerek döndü.)
Bunun üzerine İbrahim aleyhisselam Hacer'le İsmail'den ayrıldıktan ve bunlar tarafından görülemeyecek şekilde uzaklaştıktan sonra Seniyye mevkiine geldi.
Burada Beyt-i Şerif'in yerine dönerek ellerini kaldırdı ve şu duayı okudu:


رَّبَّنَا إِنِّي أَسْكَنتُ مِن ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِندَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُواْ الصَّلاَةَ فَاجْعَلْ أَفْئِدَةً مِّنَ النَّاسِ تَهْوِي إِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُم مِّنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ
Resim---“Rabbenâ innî eskentu min zurriyyetî bi vâdin gayri zî zer’ın inde beytilkel muharremi rabbenâ li yukîmus salâte fec’al ef’ideten minen nâsi tehvî ileyhim verzukhum mines semerâti leallehum yeşkurûn(yeşkurûne): Ey Rabbimiz! Ey sahibimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Harem'inin (Kâbe'nin) yanında, ziraat yapılmayan bir vâdiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meyledici kıl ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükrederler.” (İbrahîm 14/37)


İsmail aleyhisselam'ın Annesi ağacın altında oturdu.
Oğlunu yan tarafına koyarak su kırbasını beline bağlayıp ondan içiyor ve oğlunu emziriyordu.
Nihayet kırbadaki su bitmiş, erzak tükenmişti.
Çocuğunun susuzluktan kıvrandığını görüyordu.
Gördüğü kötü manzara karşısında çocuktan ayrıldı, biraz ilerdeki Safa Tepesine çıktı.
Etrafa bakındı, kimseyi görmek mümkün değildi.
Oradan indi, eteğini toplayıp çevik bir insan tavrıyla sa'y ederek vâdiyi geçti. Merve'ye geldi.
Burada da durup bir tek insan görebilmek ümidi ile etrafa bakındı.
Burada da kimseyi göremedi. Bu hali 7 defa tekrar etti."

(Buharî)

Mekke'de hiçbir insan yok!.
İçecek su da yok!.
Bırakılan birazcık hurma ve bir miktar da su!
Yokluk, Issızlık ve SESsizlik İçinde çok ZORda HaCERR Anamız!
Kocaya- Babaya-Rasûle ve ALLAH-a taMM teslimiyet!..

Su yok! Süt yok! Bebe NeBînin feryadı ve ANAnın çırpınışı var!
Rahmân ve Rahîm Memeleri..
SâFâ ve MeRVe TePeleri..
Yüreğinde kUYu ÖR-dü..
“Yok!” ların Yokluğunda
Bir damla sperm.. Bir Yudum Süt Yurdu..
Kaynayan “SU!” yu GÖR-dü:
Oğlunun Topuğunda
“zeM: DuR! zeM:DuR!” bUYurdu..

Ve de raHMini HaVZu’l- HACCu’l- Ha-CERR eyledi..
HaCERRü’l- eSVeD, SıRR-ı SüVEYDÂ SÖYYledi..

Zâhir zeM-i İle Bâtın zeMi CEM’ÂN SÜT-ü OL! Arak EMMilirken ÜMMünden;

CebrÂİL aleyhi's-selâm İSM-ÂİL aleyhi's-selâmın ANAsına: “Sakın: “Helâk oluruz, zarara uğrarız!” diye korkmayın!. İşte şurası Beytullah'ın (Kabe'nin) yeridir. O beyti şu çocukla babası yapacaktır. Muhakkak ki, Cenâb-ı Hak o işin ehlini zayi etmez” buyurdu.
(Buharî, Bedü'l-Halk: 29)


Ahh! Ha-CeRR Anam Ahh!
“zeM: DuR! zeM:DuR!” DEmesydin!


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah, İsmâil'in annesi Hacer'e rahmet etsin. O, Zemzem'i kendi haline bıraksaydı veya avuçlamasaydı; muhakkak Zemzem akar, bir ırmak olurdu.”
(Buharî, Bedü'l-Halk: 29)


Her HücRRenin Gıdası, Şifâsı, sefâsı “zeM: DuR! zeM:DuR!”

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Zemzem ne niyetle içilirse onun için şifâdır” buyurmuştur.( İbni Mâce, Sünen)

Resim zAHMET-i Bil!
rAHMET-i Bul!
AHMETle OL!
GEL-ip GEÇ-me!
“zeM! zeM!” i OTURup İÇ-me!


AHMED: ezel-ebed TEK HAMD eden, HAMD etmekte Duyulan ve Uyulan AHAD ALLAH celle celâluhunun AHMEDullahı aleyhi's-selâm.
RAHMET: ÂLEMlerin Hakikat-ı MuhaMMed RüŞD RAVZAsı aleyhi's-selâm:


وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ
Resim---“Ve mâ erselnâke illâ rahmeten li’l- âlemîn (âlemîne) : (Resûlüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ 21/107)


İbni Abbas'tan (r.a.) gelen bir rivayette, Peygamberimizin, Zemzem suyunu ayakta olduğu halde içtiği rivayet edilir.
İbni Abbas radiyallahu anhu : “Ben Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem e ZemZem ikram ettim, ayakta içti.”
(Müslim, Eşribe: 117; İbni Mace, Eşribe: 21)

“zeM: DuR! zeM:DuR!” DIŞındaysa Kıyamda –AYAKta İçmek HaRaMdı:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Sizden biriniz ayakta su içmesin. Her kim unuturda içerse kusmaya çalışsın” buyurmuştur (Müslim, Eşribe Hadis 116)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Eğer ayakta su içen kimse midesine verdiği zararı bilseydi içtiği suyu şüphesiz ki geri kusardı”
(Abdürrezzak 10/427 hadis 19588).


sÖZün ÖZ-Eti ve de ÖZ-ü
zeM-zeM-ini BİL! BUL! OL! Vede YaŞâ!
Zâhir ve Bâtında Hakikat-ı MuhaMMediYYe Sahibliğini İsbat et!..


Resim4 seBeB Ben liğiMMM.. Ben ve bende BEN”!..
Beden Resim Nefs Resim Kalb Resim RuH

Şeriat-ı GaRRa ŞuuRun BİLmek SeBeBi.. AKL-ı SİLiMde..
Tarikat-ı GaRRa NûuRun BULmak SeBeBi.. Kalb-i Kâmilde..
Mârifet-ı GaRRa SüruRunda OLmak SeBeBi.. Ravza-yı Rasûlde..
Şeriat-ı GaRRa =-Nûurun YAŞAmak SeBeBi.. RIZA-yı ALLAHta..
İşâratü’l- Kur'ân-ı Kerim…

إِنَّا مَكَّنَّا لَهُ فِي الْأَرْضِ وَآتَيْنَاهُ مِن كُلِّ شَيْءٍ سَبَبًا
Resim---“İnnâ mekkennâ lehu fîl ardı ve âteynâhu min kulli şey’in sebebâ (sebeben) : Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve yol) verdik.” (Kehf 18/84)

فَأَتْبَعَ سَبَبًا
Resim---“Fe etbea sebebâ(sebeben) : O da bir yol tutup gitti.” (Kehf 18/85)

ثُمَّ أَتْبَعَ سَبَبًا
Resim---“Summe etbea sebebâ(sebeben) : Sonra yine bir yol tuttu.” (Kehf 18/89)

ثُمَّ أَتْبَعَ سَبَبًا
Resim---“Summe etbea sebebâ(sebeben) : Sonra yine bir yol tuttu.” (Kehf 18/92)

“Küllî ŞEY’in SeBaBâ” sı..
“SeBBaha”:


يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Resim---“YUSEBBİHU lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardıl melikil kuddûsil azîzil hakîm(hakîmi) : Göklerde ne var, yerde ne varsa (HEPSİ) O mülk-ü melekûtun eşsiz hükümrânı, noksaanı mucib herşeyden pâk ve münezzeh, gaalib-i mutlak, yegâne hukûm ve hikmet saahibi ALLÂHI TESBÎH (VE TENZÎH) ETMEKDEDİR.” (Cuma 62/1)


Yusebbihu: tesbih eder.
Sebbaha: yüzmek..
Yerdeki göklerdeki ZeRReler yani ATOMlar;
NeşRlerinden HaŞRlerine kadar döndüler, dönmekteler ve dönecekler.
Bu SeBBaHa yüzüşRAKSı hep sürecek her AN yeniden Yaratılara ŞEENULLAHta..
Ve ne zamAN AKILlarımız DEVR-ÂNı Anlarsa ve DEVRe İştirak ederse Yusebbuhu Zikr-i Dâmindeyiz inşae ALLAH..


Lâ MakSûDa İllâ Huu
Lâ MâBûDa İllâ Huu
Lâ MevCÛDa İllâ Huu

“Lâ Hüve İllâ HüVe!” …


Es SaLLât u es SeLLÂM;
HaVVamızı, HeVVÂmızı “HüVVe” Kılıcımız,
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e ve “BİZ” e Olsun!..


Resim

"ALLAH'ım! Geçmiş nesiller içinde Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e salât et! Rahmetini ihsân eyle! Sonraki nesiller içinde Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e salât et! Rahmetini ihsân eyle! Peygamberler içinde Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e salât et! Rahmetini ihsân eyle! Resûller içinde Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e salât et! Rahmetini ihsân eyle! Hesab ve karar gününe kadar yüce toplanma yerinde (mele'i-a'lâ içinde), her vakit ve her zamanda Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e salât-ü-selâm eyle!"

Resim

Resim
Resim
Cevapla

“►Beden ve Ruh Sağlığı◄” sayfasına dön