KİTABU'L-EDEB ~ SAHİHİ BUHARİ

Peygamber Efendimizin (sav) mübarek sözleri ve Kudsi Hadisler.
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Resim~ Peygamber'in zevcesi Âişe (r.a.) tahdîs edip şöyle dedi :

Bir kerre yanında kendisine âid iki kız çocuğu bulunan bir kadın bana geldi, benden birşey vermemi istiyordu. Fakat o sırada benim yanımda bir tek hurmadan başka birşey bulamadı. Ben o tek hurmayı kadına verdim. Kadın onu iki kızı arasında taksim etti. Sonra kalktı ve çıkıp gitti.
Akabinde Peygamber içeri girdi, ben kendisine kadının yaptığını söyledim.
Peygamber (s.a.v.):
"Her kim bu kız çocuklarından herhangi birşeye (bakıma, terbiyeye) velayet eder ve onlara iyilik edip güzel muamelede bulunursa, o kız çocukları kendisi için cehennem ateşinden koruyan bir perde olurlar" buyurdu
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Resim~ Ebû Hureyre (r.a.) şöyle dedi :

Rasûlullah (s.a.v.) torunu el-Hasen ibn Alî'yi öptü, o sırada yanında el-Akra' ibn Habis et-Temîmî oturmakta idi.

el-Akra':
— Benim on tane çocuğum vardır, onlardan hiçbirini öpmedim, dedi.

Rasûlullah ona doğru baktı, sonra da:
— "Merhamet etmeyen merhamet olunmaz" buyurdu.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Resim~ Âişe (r.a.) şöyle dedi :

Peygamber'e bedevî bir Arab geldi de:
— (Yâ Rasûlallah!) Sizler çocukları öper (sever) misiniz? Biz çocuklarımızı öpüp okşamayız, dedi.

Peygamber (s.a.v.):
— "Allah senin gönlünden merhamet ve şefkati çekip çıkarmıştır. Ben senin için neye mâlik olabilirim (yânî ne yapabilirim) ?" diye cevâb verdi.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Aziz ankakuşu

Kaf dağları Muhammedi özellik ve güzelliklerinle şen

Allah razı olsun...
Resim
Kullanıcı avatarı
sdemir
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 487
Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen sdemir »

nur-ye yazdı:
kulihvani yazdı:Aziz ankakuşu

Kaf dağları Muhammedi özellik ve güzelliklerinle şen

Allah razı olsun...

Bismillâhirrahmânirrahim.

Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyi’l-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...

Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)…

Âmin! Âmin!
Resim
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »


Hayy Allah razı olsun ankakuşumuz. Emeğine ve yüreğine sağlık...

Can Muhammed sav. in sözü dinin temelini oluşturduğu ve sevgilimiz, sevdiğimiz Dosd Muhammet sav. in yaşarak ve ugulayarak öğrettiği hadisleri başımızın tacıdır. Rasulullah sav. öyle merhametli ki, ümmeti ve ümmetinin geleceği hususunda telaşlanmakta onlara yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Ya bizler.... Ya Rasulullah sav'in ümmeti olan Bizler... Birbirimize karşı ne yapıyoruz.... Rasulullah sav. in sadakatına karşı ne yapıyoruz... Allah cc ya kullukta, Rasulullah sav. in ümmetliğinde sadakatla daim olalım inşallah...
Rasulullah sav'in Allah cc ya kavuşması, kendisi bakımından zevklerin en büyü iken bizler açısından öğretmenimizi, Dosdumuzu ve hayatımızın en anlamlı saygı ve muhabbet kaynağımızın bâki aleme geçmesinden dolayı hüzünlenmişizdir. Rasulullah sav. in evlatını kaybettiği bir zaman, mezarının başında gözlerinden yaşlar akmakta idi. Sahebe de Rasulullah sav. e soruyorlar "Ya Rasulullah hani hani ağlamayacaktık" diye sorunca Rasulullah sav. de dövünüp, çırpınıp aşırı şekilde ağlamayacağız ama bu kadarda olur. Çünkü evladım" demiştir. Bizde Rasulullah sav. in ümemti olduğumuz ve hizmetkarı olmak için çaba sarfettiğimiz için Rasulullah sav.in son anlarını dinlerken, okurken, ve canlandırıken gözlerimizden yaşlar akıyor.

Muhammedinur ailesinin ve tüm ümmet-i Muhammedin;
Allah cc ya salih kul olmayı, Rasulullah sav. in sevgisini yüreğimize nakış gibi işlemeyi, ve hizmetinde daim olmayı nasip etsin inşallah.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Değerli büyüğüm Nur-ye Hanım, Hakan abi ve Sdemir Can kardeşimiz..
Allahü zü'l Celâlimiz cümlemizden Razı ola inşaallah..
Muhammedi MuhabbetlerimİZle.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

19. Bâb: Allah, Rahmeti Yüz Parça Yaptı


Resim~ Ebû Hureyre (r.a.) şöyle demiştir :
Ben Rasûlullah(s.a.v.)'tan işittim, şöyle buyuruyordu:
"Allah Taâlâ rahmetini yüz parça yaptı da doksandokuz parçasını kendi yanında tuttu, bir parçasını yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle bütün mahlûklar birbirine acırlar (sevişirler). Hattâ kısrak (yavrusunu emzirirken) dokunur korkusuyla bir ayağının tırnağını yukarı kaldırır"
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

20. Bâb: İnsanın, Beraberinde Yemek Yemesinden Korktuğu İçin Kendi Çocuğunu Öldürmesi Babı


Resim~ Abdullah ibn Mes'ûd (r.a.) şöyle demiştir :
Ben:
— Yâ Rasûlallah! Hangi günâh en büyüktür? diye sordum.

Rasûlullah:
— "Allah seni yarattığı hâlde, senin Allah için bir benzer uydurmandır" buyurdu.

Sonra İbn Mes'ûd:
— Bundan sonra hangisi (büyüktür)? dedi.

Rasûlullah:
— "Seninle beraber yemek yemesinden korkarak çocuğunu öldürmendir" buyurdu.

İbn Mes'ûd:
— Bundan sonra hangisi (büyüktür)? dedi.

Rasûlullah (s.a.v.):
— "Komşunun kadını ile zina edişmendir" buyurdu.

Ve Yüce Allah, Peygamberinin sözünü tasdîk için şu âyeti indirdi:
"Onlar ki, Allah'ın yanına başka bir tanrı daha (katıp) tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar, zina etmezler. Kim bunlar(dan birini) yaparsa cezaya çarpar. Kıyamet gününde de azabı katmerleşir ve o azabın içinde hor ve hakîr ebedî bırakılır" (el-Furkaan:68-69)
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

21. Bâb: Çocuğun (Şefkat Ve Merhamet Olarak) Kucağa Konulması Babı


Resim~ Hişâm şöyle demiştir :

Bana babam ürve, Âişe(r.a.)'den haber verdi ki, Peygamber (s.a.v.) küçük bir çocuğu kucağına koyup onun damağını çiğnenmiş bir şeyle ovalarken, çocuk Peygamber'in üstüne işemiş, Peygamber su isteyip sidiğin üzerine suyu akıtmıştır.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

22. Bâb: İnsanın Küçük Bir Çocuğu Uyluğu Üstüne Koyması Babı


Resim~ Bize el-Mu'temir İbnu Süleyman tahdîs etti. O, babası Süleyman ibn Tarhân et-Teymî'den tahdîs ediyordu. Süleyman şöyle demiştir: Ben Ebû Temîme Tariften işittim, o Ebû Usmân en-Nehdî'den tahdîs ediyordu. Ebû Temîme'ye de Ebû Usmân en-Nehdî, Usâme ibn Zeyd(r.a.)'den tahdîs ediyordu (ki o şöyle demiştir) :

Rasûlullah (s.a.v.) beni alır, dizi üzerine oturturdu, Hasen'i de öbür dizine oturturdu. Sonra bizi göğsüne basar, sonra da:

— "Allah'ım, bu ikisine rahmet (ve saadet) ihsan eyle! Çünkü ben bunlara rahmet (hayır ve saadet) diliyorum!" derdi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

23. Bâb: Ahdi Ve Taahhüdü Güzel Koruyup Riâyet Etmek Îmândandır (Yânı Îmânın Kemâlindendir)


Resim~ Âişe (r.a.) şöyle demiştir :

Ben hiçbir kadına karşı Hadîce'ye karşı kıskançlığım derecesinde kıskanç değildim. Hâlbuki yemîn olsun Hadîce, benim Peygamber'le evlenmemden üç sene önce vefat etmişti. Hadîce'yi kıskanmamın sebebi şunlardır:
Ben Peygamber'den onu sık sık anarken işitirdim. Rabb'i Peygamber'e Hadîce'yi cennette inciden yapılmış (gürültüsüz, yorgunluksuz) bir ev ile müjdelemesini emretmiştir.
Bir de Rasûlullah koyun keserdi de sonra onun etinden Hadîce'nin sâdık kadın dostlarına hediye ederdi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

24. Bâb: Bir Yetîmin İşlerini Gören, Büyütüp Terbiye Eden Kimsenin Fazîleti Babı


Resim~ Ebû Hazım tahdîs edip şöyle demiştir: Ben Sehl ibn Sa'd(r.a.)'dan işittim :

Rasûlullah (s.a.v.) :
"Ben, yetim işine bakan kimse ile beraber cennette şöyle bulunacağız" buyurmuş da şehâdet parmağı ve orta parmağı ile işaret edip göstermiştir.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

25. Bâb: Dul Kadınların Nafakalarını Kazanmağa Çalışan (Kimsenin Fazîleti) Babı


Resim~ Bana Mâlik, Safvân ibn Suleym'den tahdîs etti ki, o hadîsi Peygamber'e yükseltiyordu.

Rasûlullah (s.a.v.) :
"Dul kadınların ve bir günlük yiyeceği olmayan fakirlerin nafakalarını kazanmaya koşan müslümân, Allah yolunda harb eden mücâhid gibidir, yâhud gündüz oruç tutan ve gece nafile namazı kılan kimse gibidir" buyurmuştur.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

26. Bâb: Günlük Yiyeceği Olmayan Fakirlerin Nafakalarını Kazanmaya Koşan(ın Fazileti) Babı


Resim~ Ebû Hureyre (r.a.) şöyle demiştir :

Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Dul kadınların ve bir günlük yiyeceği olmayan fakirlerin nafakalarını kazanmaya koşan kimse (sevâbda) Allah yolunda harb eden mücâhid gibidir."

Buhârî'nin şeyhi Abdullah el-Ka'nebî: İmâm Mâlik'in şöyle dediğini sanıyorum diye gelerek ibareyi şekk ile söylemiştir:
- "O kimse, hiç gevşemeden, zayıflamadan geceleyin teheccüd namazı kılan kimse gibidir ve hiç iftar etmeden nafile orucu tutan kimse gibidir"
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

27. Bâb: İnsanların Hayvanlara Merhamet Ve Şefkat Göstermelerinin Fazileti) Babı


Resim~ Bana İmâm Mâlik, Ebû Bekr el-Mahzûmî'nin âzâdlısı olan Sumeyy'den; o da Ebû Salih'ten; o da Ebû Hureyre(r.a.)'den şöyle tahdîs etti :

Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Bir adam bir yolda yürüyüp giderken susuzluğu arttı. Orada bir kuyu buldu ve hemen o kuyuya inip suyundan içti. Sonra çıktı. Adam orada bir köpekle karşılaştı ki, hayvan susuzluktan dilini çıkarıp soluyor, yaş toprağı yalıyordu. Bu yolcu (kendi kendine):

— Yemin olsun bana ulaşan susuzluğun benzeri şiddetli bir susuzluk bu hayvana da ulaşmış, dedi (hayvana acıdı).

Sonra kuyuya indî de ayakkabısının içine su doldurdu. Sonra kuyudan çıkarmak için ayakkabısını ağzıyle tuttu, onu dışarı çıkarıp köpeği suladı. Bundan dolayı Allah o kula mükâfat verdi ve onun günâhlarını mağfiret eyledi."


Sahâbîler:
— Yâ Rasûlallah! Hayvanları sulamakta bize ecir var mıdır? dediler.

Rasûlullah:
— "(Evet, kendisinde hayât olan) her yaş ciğeri sulamakta ecir vardır" buyurdu.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Resim~ Bize Ebû Avâne, Katâde'den; o da Enes ibn Mâlik(r.a.)'ten tahdîs etti ki,

Rasûlullah (s.a.v.) :
"İslâm camiasından bir müslümân bir ağaç diker de onun mahsûlünden bir insan, yâhud bir hayvan yerse, muhakkak o yenilen şey, ağacı diken kimse için bir sadaka olur".
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Resim~ Zeyd ibn Vehb tahdîs edip şöyle demiştir: Ben Cerîr ibn Abdillah el-Becelî(r.a.)'den işittim,

Rasûlullah (s.a.v.) :
"Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz" buyurmuştur.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

28. Bâb: Komşu Hakkında Vasiyyet Babı
Ve Yüce Allah'ın şu kavli:

"Allah'a ibâdet edin, O'na hiçbirşeyi ortak tutmayın. Anaya, babaya, hısımlara, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, sağ elinizin mâlik olduğu kimselere (hizmetçilerinize) iyilik edin. Allah, kendini beğenen ve dâima böbürlenen kimseyi sevmez" (en-Nisâ: 36).

Resim~ Yahya ibn Saîd şöyle demiştir: Bana Ebû Bekr ibnu Muhammed, Urve'den; o da Âişe(r.a.)'den haber verdi ki,

Rasûlullah (s.a.v.) :
"Cibril hiç durmadan komşu hakkına hürmet olunmasını bana vasiyyeî ederdi. (Bu vasiyyeti o kadar çok yapmıştı ki) hattâ ben yakında Cibril (Allah'ın emriyle) komşuyu komşuya mirasçı yapacak sandım" buyurmuştur.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »


Resim~ Abdullah ibn Umer (r.a.) şöyle demiştir:

Rasûlullah (s.a.v.) :
"Cibril bana komşu hakkına hürmet etmeyi o kadar devamlı tavsiye etti ki, nihayet ben onun yakında (Allah'ın emriyle) komşuyu komşuya mirasçı yapacağını zannettim" buyurdu.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

29. Bâb: Komşusu Zulümlerinden Emîn Olmayan Kimsenin Günâhı Babı


Resim~ Bize Âsim ibn Alî tahdîs etti. Bize İbnu Ebî Zi'b, Saîd'den; o da Ebû Şurayh'ten tahdîs etti ki,

Rasûlullah (s.a.v.) arka arkaya üç kerre:
— "Vallahi îmân etmiş olmaz, vallahi îmân etmiş olmaz, vallahi îmân etmiş olmaz!" buyurdu.

(Mecliste hazır bulunanlar tarafından:)
— Yâ Rasûlallah! Bu îmân etmiş olmayan kimdir? diye soruldu.

Rasûlullah:
— "Komşusu zulümlerinden, şerrlerinden emîn olmayan kimsedir" diye cevâb verdi.

Bu hadîsi İbn Ebî Zi'b'den rivayet etmekte Şebâbe ibnu Sevâr ile Esed İbnu Mûsâ, Âsim ibnu Alî'ye mutâbaat etmişlerdir.

Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

30. Bâb:
"Hiçbir komşu kadın, sakın komşusunun hediyesini hor görmesin"



Resim~ Ebû Hureyre (r.a.) şöyle demiştir:

Rasûlullah (s.a.v.) :
"Ey müslümân kadınlar! Komşu bir kadın, kadın komşusunun hediyesini, hediye bir koyun ayağı olsa bile sakın küçük görmesin!" buyururdu.

Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

31. Bâb:
"Allah'a ve son güne îmân etmekte olan kimse komşusuna eza etmesin".



Resim~ Ebû Hureyre (r.a.) şöyle demiştir:

Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Allah'a ve son güne îmân etmekte olan kimse komşusuna eza etmesin. Yine Allah'a ve son güne îmân etmekte olan kimse konuklarına ikram etsin. Yine Allah 'a ve son güne îmân etmekte olan her kişi hayır söylesin yâhud sussun."
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Resim~ Bize el-Leys tahdîs edip şöyle dedi: Bana Saîd el-Makburî tahdîs etti. Ebû Şurayh el-Adevî şöyle demiştir :

Peygamber bu hadîsi tekellüm ederken sesini iki kulağım işitti, yüzünü de iki gözüm gördü. Peygamber (s.a.v.):

— "Allah'a ve son güne îmân etmekte olan, komşusuna ikram etsin; Allah'a ve son güne îmân etmekte olan kimse, konuğuna caizesini ikram etsin" buyurdu.

— Yâ Rasûlallah, konuğun caizesi (gelip geçicisi) nedir? dedi.

— "Onun caizesi bir gün ve bir gecedir. Ziyafet, yânı konukluk ise üç gündür. Üç günden sonraki ikram ise ona sadakadır. Her kim Allah'a ve son güne îmân etmekte ise ya hayır söylesin yâhud sussun!" buyurdu.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

32. Bâb: Komşuluk Hakki, Kapıların Yakınlığı Ölçüsündedir (Yânî Yakınlığa Göre Derecelenir) Babı


Resim~ Âişe (r.a.) şöyle demiştir :
Ben:
— Yâ Rasûlallah! Benim iki komşum var. (Hediye vermek istediğimde) hediyemi bunlardan hangisine önce vereyim? diye sordum.

Rasûlullah (s.a.v.):
— "Kapısı sana en yakın olan komşuna ver!" buyurdu.
Resim
Cevapla

“►Hadis-i Şerifeler◄” sayfasına dön