**ESMÂU'L- HUSNÂ** (Kul İhvâni Divanı)

Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

**ESMÂU'L- HUSNÂ** (Kul İhvâni Divanı)

Mesaj gönderen aNKa »


-------------------------------------------------------------------------------------------------
DEĞERLİ CANLAR “BİZ” DE BİRLİKTE OLANLAR...
DAHA ÖNCE ALLAH-U ZU'L-CELÂL'İMİZİN O GÜZEL İSİMLERİNİ, ESMÂÜ'L- HÜSNÂ'YI FORUMUZUN "ESMÂU'L- HUSNÂ" BÖLÜMÜNDE TEK TEK İNCELEMEYE KARAR VERMİŞ VE BİR KISMINI AYRI AYRI ZEVK ETMİŞTİK. ANCAK ESMÂU'L- HUSNÂ'YI BİR BAŞLIKTA İNCELEMEK VE SİZİNDE DEĞERLİ KATKI VE PAYLAŞIMLARINIZLA ZENGİN HALE GETİRMEK AZMİ VE GAYRETİNE DÜŞTÜK İNŞAALLAH...
ŞİMDİ ESMALARI TEK TEK ELE ALMADAN ÖNCE KULİHVANİ DİVANINDAN ESMÂU'L- HUSNÂ HAKKINDA GENEL BİLGİ VERMEK İSTERİZ.
BAŞLIKLARIMIZ ŞU ŞEKİLDE OLACAKTIR:

1. BÖLÜM: GENEL BİLGİ
2. BÖLÜM: TİRMİZÎ LİSTESİNDEKİ 99 ESMÂU'L- HUSNÂ
3. BÖLÜM: İBNİ MÂCE'NİN LİSTESİNDEKİ 100 ESMÂU'L-HUSNÂ
4. BÖLÜM: İBNİ HACER'İN LİSTESİNDEKİ 99 ESMÂU'L-HUSNÂ
5. BÖLÜM: ÜÇ LİSTEDEKİ 140 ESMÂU'L-HUSNÂ
6. BÖLÜM: ÂYET SONLARINDA GELEN İKİL İSİMLER
7. BÖLÜM: ÂYET SONLARINDA BİR SIFATLA BİRLİKTE GELEN TEK İSİMLER
8. BÖLÜM: KUR'ÂN-I KERÎM'DE ALLAH(C.C.) ve ER-RABB(C.C.) İSİMLERİ
9. BÖLÜM: İSİMLER ve MÂNÂLARI

BU ŞEKİLDE 9 BÖLÜMLE BİLGİLENDİRMEDEN SONRA ESMÂLARI TEK TEK İNCELEYECEĞİZ VE SORULARIMIZ, CEVAPLARIMIZ, YORUMLARIMIZ, KATKI VE PAYLAŞIMLARIMIZLA İYİCE ELE ALACAĞIZ İNŞAALLAH...
RABBİMİZ İLAHİ İLİM VE MUHAMMEDİ EDEB EĞİTİM VE ÖĞRETİMİMİZDE YARDIMCIMIZ OLSUN İNŞAALLAH...
KAYNAK: KULİHVANİ DİVANI
SİTEMİZİN ANA SAYFASINDA ESMALAR BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.

-------------------------------------------------------------------------------------------------



---------------------------------------------------ESMÂU'L- HUSNÂ

1. BÖLÜM: GENEL BİLGİ

İnsanoğlu mükemmel bir fizyolojik ve psikolojik yapıya sahibtir.
Kendisini, yaşadığı mekânı, geçmiş ve geleceği düşünür.
Elbette bu sistemi muazzam bir denge ve düzen içinde var edip yürüten sistemin Sahibi ALLAH-U ZU'L-CELÂL'i de düşünür.
Ustasını ve Sâhibini, sisteme sorar!...
Yaratanın özelliklerini (sıfatlarını) araştırır.
Zât-i İlâhîyyeyi niteleyen kavram kelimeler, sıfat ya da isim adı almıştır.
En güzel isimler olan Esmâu'l-Husnâ, Kur'ân-ı Kerîm'de 4 yerde (A'râf 7/180; İsrâ 17/110; Tâ Hâ 20/8; Haşr 59/24 bkz.) ALLAH-U ZU'L-CELÂL'e nisbet edilmiştir.
Gerçek isim Zât-i Âlisine aittir ve tektir ki: “ALLAH” dır.
Diğer isimler; niteleyen, ululayan, yücelten ve hürmet-saygı ifâde eden kelimelerdir.
Ve kesinlikle Kur'ânî nasslardan seçilip hepsiyle de dua edilebileceği bildirilmiştir.
Kur'ân-ı Kerîm'de ALLAH-U ZU'L-CELÂL'e nisbet edilen 300 civarında kavram vardır.
Hadis-i Şerîflerde 99 Esmâu'l-Husnâ bildirilmiştir.
Bu isimlerin mânâları gerçek anlamda olmayıp bizim anlayışımıza yaklaştırıcı ifâdelerdir.
Bilmediğimiz nice isimlerinin olduğunu Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) duâlarında buyurmuştur. (İmâm Ahmed, Müsned I-391 bkz.)

“ALLAH” lâfzı Kur'ân-ı Kerîm'de 2739 yerde çeşitli şekillerde geçmekte, harf-i târif almadan tüm harf-i târifli isim ve sıfatlarının mânâlarını kendisinde cem' eden câmi'dir.
Yâni ALLAH (celle celâluhu) dediğimiz anda, EL-HAYY, EL-VEDÛD (celle celâluhu) v.d. ne dersek diyelim tüm Esmâ ve sıfatların anlamını Lâfzullah içerir ve kapsar.
Zâtî esmâ
sıfatî esmâ
esmâî esmâ
eşyâî esmâ...

Dikkat et ki gece ve gündüz isimleri aynı yerin, ayrı zaman ve hâldeki isimleridir.
Esmâlar da böyledir...
“ALLAH” ismi celâli tektir ve asıldır.
Diğer tüm esmâları bu tek esmâ, kendi sıfatı olarak yansıtır...
Bu bir bakıma; bakan kişinin düz, çukur ve tümsek aynalarda değişik görünümü gibidir.
Veya aynı elektrik akımının her âlete kendi işini yaptırması gibidir...
Elektrik aynı iken fırının yandırması ve buzdolabının dondurması gibidir...

Muhammedî Tasavvufta esmânın da zâhiri ve bâtını vardır ki örnek olarak: Muhabbetin çekirdeği olan “habbe” nin zâhiri; tohum, asl ve anadır.
Bâtını ise; BİZ BİLEliğinin Hak oluşudur.
Onun için Muhammedî Tasavvufta söz canlı bir tohumdur (habbe) ki, ehlini buldu mu vücûd bulur.
Ehlinden kasdımız muhatab olan kişi; uyur, uyurgezer veya sarhoş değil de ayık mutlaka bu sözden bir nâsibi vardır ki kısmet olması için gayret göstermesi gerekir.

Muhammedî Tasavvufta kişinin öğretim ve eğitiminde; kendi özünün parmak izi gibi özel (hususî) ve kişiye mahsus galib (hakîm) esmâsı vardır ki, isti'dâd ve karakteri olup kulluk kemâlâtında asıldır ve a'yân-i sabitedir.
Sabit nokta ve Muhammedî nûr prizi dediğimiz öze ulaşım (sıla) için, Muhammedî oluş şuûruna erip Muhammedî islâh ve iflâh istasyonunda;
bedeni terbiye
nefsi tezkiye
kalbi tasfiye
ruhu teclîye gerekmektedir.
Mürşid-i Mutlak olan Muhammed aleyhisselâm Rahmetenlilâlemîn olarak tek İlâhî İstasyondur.

Resim--- "...Ve alleme Âdeme'l- esmâe küllehâ..... : Âdem'e bütün isimleri öğretti....." (Bakara 2/31)

Biliyoruz ki insana fıtrî olarak her esmâ yüklenmiş ve bunları çeşitli işlerde kullanmaktadır.
Bu esmâlar ise zıdlıklar taşır.
Kişiyi;
EN NÂFİU (C.C.) esmâsı insanlara menfâat ve fayda vermeye çağırırken,
ED DARRU (C.C.) esmâsı ise zarar vermeye çağırabilir.
Kişinin merkezindeki "Galib (etken) Esmâ", etrâfında dönen esmâlardan etkilenir.
Ne var ki Muhammedî metodla rüşdüne eren Husûsî Esmâ, saf nûr ve sırf hayr olur.
Sanki Muhabbet Mıknatısı gibi bir ucuyla emredilen hak ve hayrı çekerken diğer ucuyla da yasaklanan bâtıl ve şerri iterler.
Esmâ gücünün fayda ve zararı kulun, kulluk imtihanındaki tercihi ve cüz'î irâdesine bağlıdır.
Ateş gibi, bizi ısıtır da yakar da!...
Kâinâtta tüm esmâlar EZ-ZÂHİRU (C.C.) esmâsının mazharında (masdar mimi aynasında) zuhûr ederler...
Ve tüm esmâların kendilerine mahsus muhteşem, muazzam ve mübârek hünerleri vardır....

Azîz kardeşim,
Bâzı konularda özellikle ve israrla duruşumuzun sebebi; maksadımız olan Muhammedî Söz (i'tikad, inanç),
Muhammedî Amel (sünneti seniyye),
Muhammedî Ahlâk ve
Muhammedî hâle ulaşmak için; tek yol, tek çâre ve tek veri (done) olan Kur'ânî (Rabbânî) ve Muhammmedî metodun esası oluşlarındandır.
Esmâu'l-Husnâ'da böyledir.
Mârifet; kişinin önce kendini, sonra RABB'ini bilip tanımasıdır.
RABB'ini tanımanın yolu ise masal, hikâye, rüyâ, hayal v.s. ile olmayıp, bunun için merhâmeten ve ikrâmen inzal buyurulan Kur'ân-ı Kerîm ve onu tatbik edip yaşayan Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) dir.
Esmâu'l-Husnâ, nasslarda (delili Kur'ân-ı Kerîm âyeti celilesi olan) terkibi (birlikteliği, sentezi) ALLAH-U ZU'L-CELÂL'e nisbet edilen isimlerdir.
Hiç unutma ki MUHAMMEDÎ TASAVVUF Tevhid ilmidir.
Tevhid ise; herşeyde tekliği esas alan İslâm Dininin aslıdır.
Tasavvufta da tevhid esasdır, tektir ve konuşan (mütekellim) ALLAH Tealâ'dır.
Muhatab (dinleyen ve uygulayacak) olan da tektir ve “BİZ” dir...
“BİZ” ise;
Bir vücûd,
Bir şühûd,
Bir sücûd ve
Bir ühûd (ahd, ahdler) sâhibi olan Fahr-i Kâinât MUHAMMED ALEYHİ'S SELATU VE'S-SELÂM'ın; söz, amel, ahlâk ve hâllerinde yok olup Muhammedî tebliğe ermişleriz...
Sen, ben, o; birleşti ve BİZ olduk. BİZ, BİRiz ve Muhammedîyiz!...

Kur'ân-ı Kerîm'de geçen Esmâüu'l-Husnâlarla berâber hadîs-i şerîflerde de geçen Esmâlar da vardır.
Esmâu'l-Husnâ; RABB'ımıza karşı saygı duymamızı, kani' olmamızı, kalbî huzur duymamızı, lütûf, ikrâm ve ihsânını umarak dualarımıza vesile saymamızı sağlar.
ALLAH Tealâ hakkında yeterli ve doğru bilgi sâhibi kılar.
Tanıtıcı ve imânda mutmaîn kılıcıdır.
Esmâu'l-Husnâ insana zihnen ve fiilen, "Var olan" yaratıcıyı anlatmaktadır. İsim ve sıfatları sayesinde aklen; İlim, İrade ve İdrak edilebileceğini bildirir.
Kur'ân-ı Kerîm' de israrla ve defalarca insana emir ve tavsiye bulunan duâ ve zikrin sebebi; aklen ve vicdânen yaratık olan insanın yaratanı ile bağ kurmasıdır.
Esmâ kelimelerinin ağızlardaki seslerde kalmayıp kalblerdeki ilim ve irfân anlayışına dönmesinin şart oluşunu Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in duâlarında geçen sayısız isimlerden anlamaktayız.
İnsan ve aklı, ilâhî isimlerin tecellîsine mazhar olurken kâinât hayâtında da bizzât yaşamaktadır.
Hattâ her kişiye özellikle tecellî eden galib isim olduğu da bildirilmiştir.
Sıfatlar ve isimler; Zât-i İlâhiyyeye nisbet edilen mânâlardır.
İnsan aklının (dimağının) anlayabileceği düzeyde bir benzetme ile ifâde edilebilmiştir.
Duyular ötesi olan ALLAH celle celâluhu; Zât-i Alîsininin sıfat ve isimlerini duyular âleminde ve bu âlemin kavramları ile ifâde buyurmuştur.

EL BASÎR celle celâluhu: “Herşeyi, her zaman, her yerde ve her hâlde mutlak mânâda tümüyle ve hakkıyla görücüdür” diyeceğiz ve bileceğiz!...

Ve görmesi, bizim görmelerimizden târifsiz bir şekilde farklı iken aklın imkânları içinde yine de insanın görmesi anlamındaki “Basar-basîret” kelimesini kullanmak mecburiyetindeyiz.
Başka da yol yok!...

Resim--- ".... O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir." (Şûrâ 42/11)

Buyuran ALLAH Teâlâ'nın her hususta benzerlik ve benzetmekten münezzeh olduğunu azıcık aklı olan bile anlar...
Esmâ ummanında insanoğlunun kendi aklı ve duyuları ile sonradan konulmuş bir tek isim bile olamaz.
Çünkü ALLAH-U ZU'L-CELÂL, tanıttığı kadarıyla tanınabilir.
Her birisi, Aşk Âleminde sonsuz seyahat için birer füze gibi olan isimlerin markası tek olup Kur'ânî (Muhammedî) dir…


İSİM ve İSİMLER (ESMÂ)


Kur'ân-ı Kerîm'de 113 sûre “Besmele (isim)” ile başlarken, 2 sûre içinde daha geçer.
“İsm” kelimesi 9 yerde,
“İsmullah” 9 yerde,
“İsmu Rabbike” 9 yerde,
“İsmuhu” ise 20 yerde zikredilir.
“Esmâu'l-Husn┠ise Kur'ân-ı Kerîm' de 4 yerde yer alır ki bu âyeti celilelerde ALLAH Tealâ'nın Tevhidi bildirilip; tenzihî, subûtî ve fiîlî sıfatlarını içiren isimler zikredilir..

Resim--- "Oysa en güzel isimler (Esmâü'l-Hüsnâ) ALLAH'ındır. Onun için siz O'nu onlarla çağırın ve O'nun isimlerinde sapıklık eden mülhidleri bırakın. Yarın onlar yaptıklarının cezâsını çekeceklerdir." (A'râf 7/180)

Resim--- " ALLAH, O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O en güzel isimler (Esmâu'l-Husnâ) hep O'nundur." (Tâ Hâ 20/8)

Resim--- " O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren ALLAH'tır. En güzel isimler (Esmâu'l-Husnâ) O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar, O'nu tesbih ederler. O öyle üstündür, öyle hikmet sâhibidir." (Haşr 59/24)

Resim--- " De ki; " ALLAH deyin, RAHMÂN deyin; hangisini derseniz, hep O'nundur, o en güzel isimler (Esmâu'l-Husnâ)...." (İsrâ 17/110)

Bizler, Lâfzullah olan ALLAH celle celâluhu için mânâ aramayız, diğer isimleri anlar ve hayatımızda dua, iltica, yalvarı ve tatkibatta yaşarız, severiz ve sayarız.
Önemli olan ALLAH rızâsıdır!...

Resim--- Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): " ALLAH (cc)'ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse cennete girer. ALLAH tektir, teki sever." buyurmuştur.
(Ebû Hureyre (ra) dan; Buhârî, Da'avât 68; Müslim, Zikr 5-2677; Tirmizî, Da'avât 87-3502)

Bu hadîs-i şerîfle Ebû Hureyre (Radiyallâhu anhu)'dan bildirilen ve Tirmizî ve İbn Mâce tarafından ek olarak verilen isim listesinde;
Tirmizî, ALLAH celle celâluhu ile başlar ve Es Sabur (celle celâluhu) ile biter ve 99 ismi bildirir.
İbni Mâce'nin listesi ise isimler açısından farklılık arzeder ve EL AHADU (celle celâluhu) ile bitirip 100 ismi bildirir.
İki liste birlikte 125 isim içerir.
Bu listelerde olmayıp da Kur'ân-ı Kerîmde geçen 15 isim daha olup toplam olarak 140 ism-i şerîftir.
Sahih hadîs-i şerîflerde bildirilen ve dua içlerinde olan isimler de vardır...
Ancak; önemli olan; sayı değil de saygıdır...
Kim, “KİM” in ismini zikrediyor?
Kişinin ağzının söylediğini kulağı duyuyor mu?
Kulağı duyuyorsa, kalbi bu duyuma uyuyor mu?
Ve “El HALÎM celle celâluhu'”yu zikreden kul kendi imtihanı olan hayatta da halim selim mi? Yoksa yedi başlı canavar mı?...
Esmâu'l-Husnâ çokluğu, çok yönden kolayca ve tezce kemâlâtımızı temin içindir...
Biz felsefe ve cedeli istemeyiz.
Çünkü tasavvuf içindeki Muhammedî neş'e ve cem' bizi “BİZ” yapar ve ilâhî isimleri anlayarak zikreder ve bizi ilgilendirenlerinin hükmüyle yaşamaya azmederiz.


HADİSİ ŞERÎFİN ORJİNALİ:

وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رسولُ اللّهِ #: إنَّ للّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسماً مَنْ حَفِظَهَا دَخَلَ الجَنَّةَ، إنَّ اللّهَ وِتْرٌ يُحِبُّ الوِتْرَ.وفي رواية: »مَنْ أحْصَاهَا)ـ1(«. أخرجه البخارى بهذا اللفظ، ومسلم بدون ذكر الوتر، والترمذى.وزاد فعدها: ]هُوَ اللّهُ الَّذِى َ إلَهَ إَّ هُوَ الرَّحْمنُ الرَّحِيمُ. المَلِكُ. القُدُّوسُ. السََّمُ. المُؤمِنُ. المُهَيْمِنُ. الْعَزِيزُ. الجَبَّارُ. المُتَكَبِّرُ. الخَالِقُ. البَارِئُ. المُصوِّرُ. الغَفَّارُ. الْقَهَّارُ. الوَهَّابُ. الرَّزَّاقُ. الْفَتَّاحُ. الْعَلِيمُ. القَابِضُ. الْبَاسِطُ. الخَافِضُ. الرَّافِعُ. المُعِزُّ. المُذِلُّ. السَّمِيعُ. الْبَصِيرُ. الحَكَمُ. الْعَدْلُ. اللَّطِيفُ. الخَبِيرُ. الحَلِيمُ. العَظِيمُ. الْغَفُورُ. الشَّكُورُ. الْعَلِىُّ. الْكَبِيرُ. الحَفِيظُ. المُقيتُ. الحَسِيبُ. الجَلِيلُ. الكَرِيمُ. الرَّقيبُ. المُجِيبُ. الْوَاسِعُ. الحَكِيمُ. الْوَدُودُ. المَجِيدُ. الْبَاعِثُ. الشَّهِيدُ. الحَقُّ. الْوَكِيلُ. الْقَوِىُّ. المَتِينُ. الْوَلِىُّ. الحَمِيدُ. المُحْصِى. المُبْدِئُ. المُعيدُ. المُحْيِى. المُمِيتُ. الحَىُّ. القَيُّومُ. الوَاجِدُ. المَاجِدُ. الْوَاحِدُ. ا‘حَدُ. الصَّمَدُ. الْقَادِرُ. المُقْتَدِرُ. المُقَدِّمُ. المُؤَخِّرُ. ا‘وَّلُ. اŒخِرُ. الظَّاهِرُ. البَاطِنُ. الوَالِى. المُتَعَالِى. البَرُّ. التَّوَّابُ. المُنْتَقِمُ. الْعَفُوُّ. الرَّءوُفُ. مَالِكُ المُلْكِ.
ذُو الجََلِ وَا“كْرَامِ: المُقْسِطُ. الجَامِعُ. الْغَنِىُّ. المُغْنِى. المَانِعُ. الضَّارُّ. النَافِعُ. النُّورُ الهَادِى. الْبَدِيعُ الْبَاقِى. الْوَارِثُ. الرَّشِيدُ. الصَّبُورُ[. ولم يفصل ا‘سماء غير الترمذى .


Hz. bu Hureyre (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Rasûlulah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"ALLAH'ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları ezberlerse cennete girer. ALLAH tektir, teki sever."

Bir rivâyette: "Kim o isimleri sayarsa cennete girer" buyurmuştur.


Buhârî hadisi bu lafızla tahric etmiştir. Müslim'de "tek" kelimesi yoktur.

[Buhârî, Daavât 68; Müslim, Zikr 5, (2677); Tirmizî, Daavât 87, (3502).]

Tirmizî'nin rivâyetinde Rasûlullah aleyhi's-salâtu ve's-selâm ALLAH'ın isimlerini şöyle yazdı:
"O Allah ki O'nda başka ilâh yoktur. Rahman'dır. Rahim'dir. El-Meliku'l-Kuddûsu, es-Selâmu, el-Mu'minu, el-Muheyminu, el-Azîzu, el-Cebbâru, el-Mutekebbiru, el-Hâliku, el-Bâriu, el-Musavviru, el-Gaffâru, el-Kahhâru, el-Vehhâbu, er-Rezzâku, el-Fettâhu, el-Alîmu, el-Kâbizu, el-Bâsitu, el-Hâfidu, er-Râfiu, el-Muizzu, el-Muzillu, es-Semîu, el-Basîru, el-Hakemu, el-Adlu, el-Latîfu, el-Habîru, el-Halîmu, el-Azîmu, el-Gafûru, eş-Şekûru, el-Aliyyu, el-Kebîru, el-Hafîzu, el-Mukîtu, el-Hasîbu, el-Celîlu, el-Kerîmu, er-Rakîbu, el-Mucîbu, el-Vâsiu, el-Hakîmu, el-Vedûdu, el-Mecîdu, el-Bâisu, eş-Şehîdu, el-Hakku, el-Vekîlu, el-Kaviyyu, el-Metînu, el-Veliyyu, el-Hamîdu, el-Muhsî, el-Mubdiu, el-Muîdu, el-Muhyi, el-Mumîtu, el-Hayyu, el-Kayyûmu, el-Vâcidu, el-Mâcidu, el-Vâhidu, el-Ahadu, es-Samedu, el-Kâdiru, el-Muktediru, el-Muahhiru, el-Evvelu, el-Âhiru, ez-Zâhiru, el-Bâtinu, el-Vâli, el-Müte'âli, el-Berru, et-Tevvâbu, el-Müntekimu, el-Afuvvu, er-Raûfu, Mâliku'l-Mulki, Zu'l-Celâli ve'l-İkrâm, el-Muksitu, el-Câmiu, el-Ganiyyu, el-Muğnî, el-Mâni', ed-Dârru, en-Nâfiu, en-Nûru, el-Hâdî, el-Bedîu, el-Bâki, el-Vârisu, er-Reşîdu, es-Sâbûru."
İsimleri bu şekilde, sâdece Tirmizî saymıştır.


Kısaca Anlamları:

El-Kuddûs: Ayıplardan temiz demektir.
es-Selâm: Selâm sahibi, yâni herçeşit ayıptan selâmette, her türlü âfetten berî demektir.
el-Mü'min: Kullarına va'dinde sâdık olan demektir. Tasdîk mânasına olan imandan gelir. Yâhut, kıyâmet günü kullarına, azâbına karşı garanti veren, güven veren demektir, bu mânâ emân'dan gelir.
el-Muheymin: Şâhid olan (görüp gözeten) demektir. Emîn mânâsına geldiği de söylenmiştir. Aslı, muheymin'dir, ancak hemze, hâ'ya kalbolmuştur. Keza er-Rakîb ve el-Hâfiz mânâsına geldiği de söylenmiştir.
el-Azîzu: Kahreden, galebe çalan demektir. "İzzet", galebe, çalmak mânâsına gelir.
el-Cebbâr: Mahlukâtı mecbur eden; emir veya yasak her ne dilerse ona zorlayan demektir. Bu kelimenin, bütün mahlûkâtının fevkinde yücedir mânâsına geldiği de söylenmiştir.
el-Mütekebbir: Mahlukâta ait sıfatlardan yüce, uzak mânasına gelir. Ayrıca: "Mahlukâtından büyüklük taslayarak kendisiyle azâmet yarışına kalkanlara büyüklüğünü gösteren ve onlara haddini bildiren mânâsına geldiği de söylenmiştir. Keza şu mânaya geldiği de belirtilmiştir: "Mütekebbir" ALLAH'ın azâmetini ifâde eden kibriyâ kelimesinden gelir, tezyîfî bir mânâ taşıyan kibir kelimesinden gelmez.
el-Bâriu: Mahlûkâtı, mevcut bir misâle bakmaksızın, yoktan, örneksiz olarak yaratan mânâsına gelir. Bu kelime, öncelikle hayvanlar için kullanılır, diğer mahluklar için pek kullanılmaz. Hayvanlar dışındaki mahlûkât hakkında nâdiren kullanılır. Meselâ: ALLAH canlıları yoktan yarattı demek için بَرَأَ اللّهُ تَعَالَى النَّسَمَةَ dediğimiz halde, semâvat ve arz hakkında خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَاَْرْضَ deriz.
el-Musavvir: Mahlûkâtı farklı sûretlerde yaratan" demektir. Tasvîr lügat olarak hat ve şekil çizmek mânâsına gelir.
el-Gaffâr: Kullarının günahlarını tekrar tekrar affeden, mânâsına gelir. Gafr kelimesi, aslında setr (örtmek) ve kapamak mânalarına gelir. ALLAH Teâlâ kullarının günahlarını affedici, onlar için cezâyı terketmek sûretiyle (günahları) örtücüdür.
el-Fettâh: Kulları arasında hâkim demektir. Araplar, hâkim iki hasmın (dâvalıdâvacı) arasındaki ihtilafı çözdüğü zaman: "Hâkim iki hasmın arasını fethetti" derler. Hükmetti, çözüme kavuşturdu mânasında, hâkime fâtih dendiği de olmuştur. Mâmâfih "Kullarına rızk ve rahmet kapılarını açan", rızıklarından kapanmış olanları açan mânâsına da gelir.
el-Kâbız: Kullarının rızkını lütfu ve hikmetiyle tutan mânâsına gelir.
el-Bâsıt: Kullarına rızkı açıp cûd ve rahmetiyle genişleten demektir. Böylece Cenâb-ı HAKK, hem ihsan sâhibi, hem de onu men edici olmaktadır.
el-Hâfid: Cebbarları ve firavunları alçaltan demektir. Yâni onları horlar ve değersiz kılar demektir.er-Râfi': Velîlerini, dostlarını yüceltir. Azîz kılar demektir. Böylece ALLAH, hem zelîl hem de azîz kılıcı olmaktadır.
el-Hakem: Hâkim demektir. Bu da hakîkatı hükmetme yetkisi kendisine verilen, ona gönderilen demek olur.
el-Adlu: Kendinde heva meyli olmayan, hükümde doğruluktan ayrılmayan cevre yer vermeyen mânâsına gelir. Aslında masdardır. Ancak âdil makâmında kullanılmıştır. Âdil'den daha beliğdir, çünkü müsemmâ, fiilin kendisiyle isimlenmiştir.
el-Latîfu: Arzunu sana rıfkla ulaştıran demektir. "Mâhiyeti, idrak edilemeyecek kadar latîf" mânasına geldiği de söylenmiştir.
el-Habîru: Olanı ve olacağı bilen kimseye denir.
el-Gafûru: Bağışlamada mübâlağa eden, çok bağışlayan demektir.eş-Şekûru: Kullarını, sâlih fiilleri sebebiyle mükâfatlandıran ve sevap veren demektir. ALLAH'ın kullarına şükrü, onlara mağfireti ve ibâdetlerini kabul etmesidir.
el-Kebîru: Celâl (büyüklük) ve şânının yüceliği sıfatlarını taşıyan kimsedir.
el-Mukîtu: Muktedir demektir. Ayrıca, mahlukâta gıdalarını veren mânasına geldiği de söylenmiştir.
el-Hasîbu: el-Kâfi demektir. Muf'il mânasında fâildir, tıpkı mü'lim mânasında elîm gibi, hasîb'in muhâsib mânâsında kullanıldığı da söylenmiştir.
er-Rakîbu: Kendisinden hiçbir şey gâib olmayan hâfız (muhâfız) demektir.
el-Mucîbu: Kullarının duâsını kabul edip, icâbet eden zât demektir.
el-Vâsiu: Zenginliği, bütün fakrları bürüyen; rahmeti herşeyi kuşatan demektir.
el-Vedûdu: el-Vedd (sevgi) kelimesinden mef'ûl mânasında feûl'dur. ALLAH Teâlâ Mevdûd'dur. Çok sevilir. Yâni velîlerinin kalbinde sevgilidir. Veya fâil mânasında feûldur. Yâni ALLAH Teâla sâlih kullarını sever, bu da "onlardan râzı olur" demektir.
el-Mecîdu: Keremi geniş olan demektir. Şerif mânâsını taşıdığı da söylenmiştir.
el-Bâisu: Mahlûkâtı, ölümden sonra kıyâmet günü yeniden diriltir demektir.
eş-Şehîdu: Kendisinden hiçbir şey gâib olmayan kimse demektir. Şâhid ve şehîd aynı mânâda kullanılır, tıpkı âlim ve alîm kelimeleri gibi. Mânâ şöyledir: ALLAH, (her yerde) hâzırdır. Eşyâyı müşâhede edip her an görür.
el-Hakku: Varlığı ve vücudu gerçek olan demektir.
el-Vekîlu: Kulların rızıklarına kefil demektir. Hakîkat şudur: Kendisine tevkîl edilmiş olanı işinde müstakil söz sâhibi olmaktır. Bu hususta şu âyet hatırlanabilir: "(Dediler ki) ALLAH bize yeter, O ne güzel vekildir" (Âl-i İmrân 173).
el-Kaviyyu: el-Kâdir (güçlü) demektir. Ayrıca: "Kudreti ve kuvveti tam, O'nu hiçbir şey âciz kılamaz" mânasına da gelir.
el-Metînu: Şedîd ve kavî olup, hiçbir fiilinde meşakkatle karşılaşmayan demektir.
el-Veliyyu: Nâsır (yardımcı) demektir. Ayrıca: "İşlerin kendisiyle yürüdüğü mütevelli, yetimin velîsi gibi" diye de açıklanmıştır.
el-Hamîdu: Fiiliyle hamde hak kazanan mahmûd kimsedir. Bu kelime mef'ûl mânasında fâildir.
el-Muhsî: İlmiyle herşeyi sayan, nazarından büyük veya küçük hiçbir şey kaçmayan kimse demektir.
el-Mübdiu: Eşyayı yoktan ilk defa var eden, yaratan demektir.
el-Muîdu: Mahlukâtı hayattan sonra tekrar ölüme, öldükten sonra da tekrar hayâta iâde eden kimse demektir.
el-Vâcidu: Fakirliğe düşmeyen zengin demektir. Bu kelime, gınâ demek olan cide kökünden gelir.
el-Vâhidu: Tek başına devam eden, yanında bir başkası olmayan ferd'dir. Ayrıca, şerîk ve arkadaşı olmayan kimse mânâsı da mevcuttur.
El-Ahadu: Ferd demektir. Ahad ile vâhid arasındaki farka gelince, ahad, kendisiyle bir başka adedin zikredilmesini men edecek bir yapıya sâhiptir. Kelime hem müzekker, hem de müennestir. "Bana kimse (ahad) gelmedi derken, gelmeyen hem erkektir, hem de kadındır." Vâhid'e gelince bu sayıların ilki olarak vazedilmiştir: "Bana halktan biri (vahid) geldi" denir ama, "Bana haktan kimse (ahad) geldi" denmez. Vâhid, emsâl ve nazîri kabûl etmeyen bir mâna üzere bina edilmiştir. Ahad ise ifrad ve arkadaşlardan yalnızlık üzere bina edilmiştir. Öyle ise, vâhid, zât itibariyle münferiddir, ahad ise mâna itibariyle münferiddir.
es-Samedu: İhtiyaçlarını te'min etmek üzere, halkın kendisine başvurduğu efendidir. Yani halkın kendisine yöneldiği kimsedir.
el-Muktediru: Kudret kökünden müfteil babındandır. Kâdir'den daha öte bir güçlülük ifâde eder.
el-Mukaddimu: Eşyâyı takdim edip, yerli yerine koyan demektir.
el-Muahhiru: Eşyâyı yerlerine te'hir eden demektir. Kim takdime hak kazanırsa ona takdîm eder, kim de te'hîre hak kazanırsa ona da te'hîr eder.
el-Evvelu: Bütün eşyâdan önce var olan demektir.el-Âhiru: Bütün eşyâdan sonra bâkî kalacak olan demektir.
ez-Zâhiru: Herşeyin üstünde zâhir olan ve onların üstüne çıkan şey demektir.
el-Bâtınu: Mahlûkâtın nazarlarından gizlenen demektir.
el-Vâlî: Eşyânın mâliki ve onlarda tasarruf eden demektir.
el-Müteâli: Mahlûkâtın sıfatlarından münezzeh olan, bu sıfatların biriyle muttasıf olmaktan yüce ve âlî olan.
el-Berru: Katından gelen bir iyilik ve lütufla, kullarına karşı merhâmetli, şefkatli demektir.
el-Müntakimu: Dilediğine cezâ vermede şiddetli davranan demektir. Nekame kökünden müfteil bâbında bir kelimedir. Nekame, hoşnudsuzluğun öfke ve nefret derecesine ulaşmasıdır.
el-Afuvvu: Afv'dan feûl babında bir kelimedir. Bu bâb mübâlağa ifâde eder. Öyle ise mânâ: "Günahları çokça bağışlayan" demek olur.
er-Raûfu: Katından gelen bir re'fetle (şefkatle) kullarına merhâmetli ve şefkatli olan demektir. Re'fetle rahmet arasındaki farka gelince; rahmet bâzan maslahat gereği istemeyerek de olabilir. Re'fet isteksiz olmaz, isteyerek olur.
Zu'l-Celâl: Celâl, celîl'in masdarıdır. Celâl, celâlet, nihâyet derecede büyüklük, azamet demektir. Zu'l-Celâl büyüklük sahibi olan mânâsına gelir.
el-Muksidu: Hükmünde âdil, demektir. Ef'al bâbında adâletli oldu mânâsına olan bu kelime, sülâsî aslında zulmetti mânâsına gelir. Nitekim kasıt; cevreden, zâlim demektir.
el-Câmiu: Kıyâmet günü mahlûkâtı toplayan demektir.
el-Mâniu: Dostlarını, başkalarının eziyetinden koruyan yardımcı demektir.
en-Nûru: Körlüğü olanları nûruyla görür kılan, dalâlette olanları da hidâyetiyle irşâd eden demektir.
el-Vârisu: Mahlûkâtın yok olmasından sonra da bâki kalan demektir.
er-Reşîdu: Mahlûkâta maslahatların gösteren demektir.
es-Sabûru: Âsîlerden intikam almada acele etmeyen, cezalandırmayı belli bir müddet te'hîr eden demektir. ALLAH'ın sıfatı olarak sabûr'un mânası halîm'in mânasına yakındır. Ancak ikisi arasında şöyle bir fark vardır: Sabûr sıfatında cezânın mutlaka olacağını beklemeyebilirler. Ancak halîm sıfatıyla ALLAH'ın cezâsına kesin nazarıyla bakarlar.
ALLAH inkârcıların söylediklerinden münezzeh ve mukaddestir, uludur, yücedir.
En son aNKa tarafından 10 Mar 2009, 23:48 tarihinde düzenlendi, toplamda 4 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

2. BÖLÜM: TİRMİZÎ LİSTESİNDEKİ 99 ESMÂU'L- HUSNÂ


Resim--- Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "ALLAH (c.c.)'ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse cennete girer. ALLAH tektir, teki sever." buyurmuştur.
(Ebu Hureyre (r.a.) dan; Buhârî, Da'avât 68; Müslim, Zikr 5-2677; Tirmizî, Da'avât 87-3502)


Tirmizî rivâyetindeki 99 Esmâu'l-Husnânın önce ezberleme veya zikretmede kolaylık olsun diye alfebetik sırası ile verelim:

99 ESMÂU'L-HUSNÂ

1- ALLAH (celle celâluhu)
2- EL- ADLU (celle celâluhu)
3- EL- AFUVVU (celle celâluhu)
4- EL- ÂHİRU (celle celâluhu)
5- EL- A'LÎYYU (celle celâluhu)
6- EL- ALÎMU (celle celâluhu)
7- EL- AZÎMU (celle celâluhu)
8- EL- AZÎZU (celle celâluhu)
9- EL- BÂİSU (celle celâluhu)
10- EL- BÂKÎ (celle celâluhu)
11- EL- BÂRİU (celle celâluhu)
12- EL- BÂSITU (celle celâluhu)
13- EL- BASÎRU (celle celâluhu)
14- EL- BÂTINU (celle celâluhu)
15- EL- BEDÎ'U (celle celâluhu)
16- EL- BERRU (celle celâluhu)
17- EL- CÂMİ'U (celle celâluhu)
18- EL- CEBBÂRU (celle celâluhu)
19- EL- CELÎLÜ (celle celâluhu)
20- ED- DÂRRU (celle celâluhu)
21- EL- EVVELU (celle celâluhu)
22- EL- FETTÂHU (celle celâluhu)
23- EL- GAFFÂRU (celle celâluhu)
24- EL- GAFÛRU (celle celâluhu)
25- EL- GANÎYYU (celle celâluhu)
26- EL- HABÎRU (celle celâluhu)
27- EL- HÂDÎ (celle celâluhu)
28- EL- HÂFİDU (celle celâluhu)
29- EL- HAFÎZU (celle celâluhu)
30- EL- HAKKU (celle celâluhu)
31- EL- HAKEMU (celle celâluhu)
32- EL- HAKÎMU (celle celâluhu)
33- EL- HÂLİKU (celle celâluhu)
34- EL- HALÎMU (celle celâluhu)
35- EL- HAMÎDU (celle celâluhu)
36- EL- HASÎBU (celle celâluhu)
37- EL- HAYYU (celle celâluhu)
38- EL- KÂBIZU (celle celâluhu)
39- EL- KÂDİRU (celle celâluhu)
40- EL- KAHHÂRU (celle celâluhu)
41- EL- KAVÎYYU (celle celâluhu)
42- EL- KAYYÛMU (celle celâluhu)
43- EL- KEBÎRU (celle celâluhu)
44- EL- KERÎMU (celle celâluhu)
45- EL- KUDDÛSU (celle celâluhu)
46- EL- LATÎFU (celle celâluhu)
47- EL- MÂCİDU (celle celâluhu)
48- EL- MÂLİKE'L MÜLKİ (celle celâluhu)
49- EL- MÂNİ'U (celle celâluhu)
50- EL- MECÎDU (celle celâluhu)
51- EL- MELİKU (celle celâluhu)
52- EL- METÎNU (celle celâluhu)
53- EL- MUAHHİRU (celle celâluhu)
54- EL- MUGNÎ (celle celâluhu)
55- EL- MUHSÎ (celle celâluhu)
56- EL- MUHYÎ (celle celâluhu)
57- EL- MUÎDU (celle celâluhu)
58- EL- MUİZZU (celle celâluhu)
59- EL- MUKADDİMU (celle celâluhu)
60- EL- MUKÎTU (celle celâluhu)
61- EL- MUKSİTU (celle celâluhu)
62- EL- MUKTEDİRU (celle celâluhu)
63- EL- MUSAVVİRU (celle celâluhu)
64- EL- MUBDİ'U (celle celâluhu)
65- EL- MUCÎBU (celle celâluhu)
66- EL- MUHEYMİNU (celle celâluhu)
67- EL- MU'MİNU (celle celâluhu)
68- EL- MUMÎTU (celle celâluhu)
69- EL- MUNTAKİMU (celle celâluhu)
70- EL- MUTEÂLU (celle celâluhu)
71- EL- MUTEKEBBİRU (celle celâluhu)
72- EL- MUZİLLU (celle celâluhu)
73- EN- NÂFİ'U (celle celâluhu)
74- EN- NÛRU (celle celâluhu)
75- ER- RÂFİ'U (celle celâluhu)
76- ER- RAHÎMU (celle celâluhu)
77- ER- RAHMÂNU (celle celâluhu)
78- ER- RAKÎBU (celle celâluhu)
79- ER- RAÛFU (celle celâluhu)
80- ER- REŞÎDU (celle celâluhu)
81- ER- REZZÂKU (celle celâluhu)
82- ES- SABÛRU (celle celâluhu)
83- ES- SAMEDU (celle celâluhu)
84- ES- SELÂMU (celle celâluhu)
85- ES- SEMÎ'U (celle celâluhu)
86- EŞ- ŞEHÎDU (celle celâluhu)
87- EŞ- ŞEKÛRU (celle celâluhu)
88- ET- TEVVÂBU (celle celâluhu)
89- EL- VÂCİDU (celle celâluhu)
90- EL- VÂHİDU (celle celâluhu)
91- EL- VÂLÎ (celle celâluhu)
92- EL- VÂRİSU (celle celâluhu)
93- EL- VÂSİ'U (celle celâluhu)
94- EL- VEDÛDU (celle celâluhu)
95- EL- VEHHÂBU (celle celâluhu)
96- EL- VEKÎLU (celle celâluhu)
97- EL- VELÎYYU (celle celâluhu)
98- EZ- ZÂHİRU (celle celâluhu)
99- ZU'L CELÂLİ VE'L İKRÂMİ (celle celâluhu)


47 adet Esmâu'l-Husnâ zâtî olup ALLAH-U ZU'L-CELÂL'in zâtî ile ilgili,
26 adedi insanla ilgili ve
26 adedi de insan ve mahlûkatın tümüyle ve kâinâtla (yaratılış ve yaratılanlarla) ilgilidir.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Şimdi Tirmizî Hazretlerinin hadîsin ekinde verdiği Esmâü'l-Hüsnâ listesi:
Tirmizî'nin rivâyetinde Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Esmâu'l-Husnâ'yı şöyle saymıştır:


TİRMİZÎ'NİN LİSTESİNDEKİ

----------99 ESMÂU'L-HUSNÂ

1- ALLAH (celle celâluhu)
2- ER-RAHMÂNU (celle celâluhu)
3- ER-RAHÎMU (celle celâluhu)
4- EL-MELİKU (celle celâluhu)
5- EL-KUDDÛSU (celle celâluhu)
6- ES-SELÂMU (celle celâluhu)
7- EL-MU'MİNU (celle celâluhu)
8- EL-MUHEYMİNU (celle celâluhu)
9- EL-AZÎZU (celle celâluhu)
10- EL-CEBBÂRU (celle celâluhu)
11- EL-MÜTEKEBBİRU (celle celâluhu)
12- EL-HÂLİKU (celle celâluhu)
13- EL-BÂRİ'U (celle celâluhu)
14- EL-MUSAVVİRU (celle celâluhu)
15- EL-GAFFÂRU (celle celâluhu)
16- EL-KAHHÂR (celle celâluhu)
17- EL-VEHHÂBU (celle celâluhu)
18- ER-REZZÂKU (celle celâluhu)
19- EL-FETTÂHU (celle celâluhu)
20- EL-ALÎMU (celle celâluhu)
21- EL-KÂBİZU (celle celâluhu)
22- EL-BÂSITU (celle celâluhu)
23- EL-HÂFİDU (celle celâluhu)
24- ER-RÂFİ'U (celle celâluhu)
25- EL-MUİZZU (celle celâluhu)
26- EL-MUZİLLU (celle celâluhu)
27- ES-SEMÎ'U (celle celâluhu)
28- EL-BASÎRU (celle celâluhu)
29- EL-HAKEMU (celle celâluhu)
30- EL-ADLÜ (celle celâluhu)
31- EL-LATÎFU (celle celâluhu)
32- EL-HABÎRU (celle celâluhu)
33- EL-HALÎMU (celle celâluhu)
34- EL-AZÎMU (celle celâluhu)
35- EL-GAFÛRU (celle celâluhu)
36- EŞ-ŞEKÛRU (celle celâluhu)
37- EL-ALÎYYU (celle celâluhu)
38- EL-KEBÎRU (celle celâluhu)
39- EL-HAFÎZU (celle celâluhu)
40- EL-MUKÎTU (celle celâluhu)
41- EL-HASÎBU (celle celâluhu)
42- EL-CELÎLU (celle celâluhu)
43- EL-KERÎMU (celle celâluhu)
44- ER-RAKÎBU (celle celâluhu)
45- EL-MÜCÎBÜ (celle celâluhu)
46- EL-VÂSİ'U (celle celâluhu)
47- EL-HAKÎMU (celle celâluhu)
48- EL-VEDÛDU (celle celâluhu)
49- EL-MECÎDU (celle celâluhu)
50- EL-BÂİSU (celle celâluhu)
51- EŞ-ŞEHÎD (celle celâluhu)
52- EL-HAKKU (celle celâluhu)
53- EL-VEKÎLU (celle celâluhu)
54- EL-KAVÎYYU (celle celâluhu)
55- EL-METÎNU (celle celâluhu)
56- EL-VELİYYU (celle celâluhu)
57- EL-HAMÎDU (celle celâluhu)
58- El-MUHSÎ (celle celâluhu)
59- EL-MUBDİ'U (celle celâluhu)
60- EL-MUÎDU (celle celâluhu)
61- EL-MUHYÎ (celle celâluhu)
62- EL-MÜMÎTÜ (celle celâluhu)
63- EL-HAYYU (celle celâluhu)
64- EL-KAYYUMU (celle celâluhu)
65- EL-VÂCİDU (celle celâluhu)
66- EL-MÂCİDU (celle celâluhu)
67- EL-VÂHİDU (celle celâluhu)
68- ES-SAMEDU (celle celâluhu)
69- EL-KÂDİRU (celle celâluhu)
70- EL-MUKTEDİRU (celle celâluhu)
71- EL-MUKADDİMU (celle celâluhu)
72- EL-MUÂHHİRU (celle celâluhu)
73- EL-EVVELU (celle celâluhu)
74- EL-ÂHİRU (celle celâluhu)
75- EZ-ZÂHİRU (celle celâluhu)
76- EL-BÂTINU (celle celâluhu)
77- EL-VÂLÎ (celle celâluhu)
78- EL-MUTEÂLÎ (celle celâluhu)
79- EL-BERRU (celle celâluhu)
80- ET-TEVVÂBU (celle celâluhu)
81- EL-MÜNTAKİMU (celle celâluhu)
82- EL-AFUVV (celle celâluhu)
83- ER-RAÛFU (celle celâluhu)
84- MÂLİKE'L-MULKİ (celle celâluhu)
85- ZU'L-CELÂLİ VE'L-İKRÂMİ (celle celâluhu)
86- EL-MUKSİTU (celle celâluhu)
87- EL CÂMİ'U (celle celâluhu)
88- EL-GANİYYU (celle celâluhu)
89- EL-MUGNÎ (celle celâluhu)
90- EL-MÂNİ'U (celle celâluhu)
91- EL-DÂRRU (celle celâluhu)
92- EN-NÂFİ'U (celle celâluhu)
93- EN-NÛRU (celle celâluhu)
94- EL-HÂDÎ (celle celâluhu)
95- EL-BEDÎ'U (celle celâluhu)
96- EL-BÂKÎ (celle celâluhu)
97- EL-VÂRİSU (celle celâluhu)
98- ER-REŞÎDU (celle celâluhu)
99- ES-SABÛRU (celle celâluhu)
En son aNKa tarafından 25 Kas 2008, 19:44 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

3. BÖLÜM: İBNİ MÂCE'NİN LİSTESİNDEKİ 100 ESMÂU'L-HUSNÂ


İBNİ MÂCE'NİN LİSTESİNDEKİ

-----------100 ESMÂU'L-HUSNÂ

1- ALLAH (celle celâluhu)
2- EL- VÂHİDU (celle celâluhu)
3- ES- SAMEDU (celle celâluhu)
4- EL- EVVELU (celle celâluhu)
5- EL- ÂHİRU (celle celâluhu)
6- EZ- ZÂHİRU (celle celâluhu)
7- EL- BÂTINU (celle celâluhu)
8- EL- HÂLİKU (celle celâluhu)
9- EL- BÂRİU (celle celâluhu)
10- EL- MUSAVVİRU (celle celâluhu)
11- EL- MELİKU (celle celâluhu)
12- EL- HAKKU (celle celâluhu)
13- ES- SELÂMU (celle celâluhu)
14- EL- MU'MİNU (celle celâluhu)
15- EL- MUHEYMİNU (celle celâluhu)
16- EL- AZÎZU (celle celâluhu)
17- EL- CEBBÂRU (celle celâluhu)
18- EL- MUTEKEBBİRU (celle celâluhu)
19- ER- RAHMÂNU (celle celâluhu)
20- ER- RAHÎMU (celle celâluhu)
21- EL- LATÎFU (celle celâluhu)
22- EL- HABÎRU (celle celâluhu)
23- ES- SEMÎ'U (celle celâluhu)
24- EL- BASÎRU (celle celâluhu)
25- EL- ALÎMU (celle celâluhu)
26- EL- AZÎMU (celle celâluhu)
27- EL-BÂRRU (celle celâluhu)
28- EL- MUTEÂLÎ (celle celâluhu)
29- EL- CELÎLU (celle celâluhu)
30- EL-CEMÎLU (celle celâluhu)
31- EL- HAYYU (celle celâluhu)
32- EL- KAYYUMU (celle celâluhu)
33- EL- KÂDİRU (celle celâluhu)
34- EL-KÂHİRU (celle celâluhu)
35- EL- A'LÎYYU (celle celâluhu)
36- EL- HAKÎMU (celle celâluhu)
37- EL-KARÎBU (celle celâluhu)
38- EL- MUCÎBU (celle celâluhu)
39- EL- GANÎYYU (celle celâluhu)
40- EL- VEHHÂBU (celle celâluhu)
41- EL- VEDÛDU (celle celâluhu)
42- EŞ- ŞEKÛRU (celle celâluhu)
43- EL- MÂCİDU (celle celâluhu)
44- EL- VÂCİDU (celle celâluhu)
45- EL- VÂLÎ (celle celâluhu)
46- ER-RÂŞİDU (celle celâluhu)
47- EL-AFUVVU (celle celâluhu)
48- EL- GAFÛRU (celle celâluhu)
49- EL- HALÎMU (celle celâluhu)
50- EL- KERÎMU (celle celâluhu)
51- ET- TEVVÂBU (celle celâluhu)
52- ER-RABBU (celle celâluhu)
53- EL- MECÎDU (celle celâluhu)
54- EL- VELÎYYU (celle celâluhu)
55- EŞ- ŞEHÎDU (celle celâluhu)
56- EL-MUBÎNU (celle celâluhu)
57- EL-BURHÂNU (celle celâluhu)
58- ER- RAÛFU (celle celâluhu)
59- EL-MUBDİ'U (celle celâluhu)
60- EL- MUÎDU (celle celâluhu)
61- EL- BÂİSU (celle celâluhu)
62- EL- VÂRİSU (celle celâluhu)
63- EL- KAVÎYYU (celle celâluhu)
64- EŞ-ŞEDÎDU (celle celâluhu)
65- ED- DÂRRU (celle celâluhu)
66- EN- NÂFİ'U (celle celâluhu)
67- EL- BÂKÎ (celle celâluhu)
68- EL-VÂKİYYU (celle celâluhu)
69- EL- HÂFİDU (celle celâluhu)
70- ER- RÂFİ'U (celle celâluhu)
71- EL- KÂBIZU (celle celâluhu)
72- EL- BÂSİTU (celle celâluhu)
73- EL- MUİZZU (celle celâluhu)
74- EL- MUZİLLU (celle celâluhu)
75- EL- MUKSİTU (celle celâluhu)
76- ER- REZZÂKU (celle celâluhu)
77- ZU'L KUVVETU (celle celâluhu)
78- EL- METÎNU (celle celâluhu)
79- EL-KÂİMU (celle celâluhu)
80- EL-DÂİMU (celle celâluhu)
81- EL-HÂFİZU (celle celâluhu)
82- EL- VEKÎLU (celle celâluhu)
83- EL-FÂTIRU (celle celâluhu)
84- ES-SÂMİ'U (celle celâluhu)
85- EL-MU'TİYYU (celle celâluhu)
86- EL- MUHYÎ (celle celâluhu)
87- EL- MUMÎTU (celle celâluhu)
88- EL- MÂNİ'U (celle celâluhu)
89- EL- CÂMİ'U (celle celâluhu)
90- EL- HÂDÎ (celle celâluhu)
91- EL-KÂFİYYU (celle celâluhu)
92- EL-EBEDU (celle celâluhu)
93- EL-ÂLİMU (celle celâluhu)
94- ES-SÂDIKU (celle celâluhu)
95- EN- NÛRU (celle celâluhu)
96- EL-MUNÎRU (celle celâluhu)
97- ET-TÂMMU (celle celâluhu)
98- EL-KADÎMU (celle celâluhu)
99- EL-VİTRU (celle celâluhu)
100- EL-EHADU (celle celâluhu)
En son aNKa tarafından 25 Kas 2008, 19:42 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

-------------------TİRMİZÎ LİSTESİNDE OLUP
İBNİ MÂCE LİSTESİNDE OLMAYAN İSİMLER

1- EL-KUDDÛSU (celle celâluhu)
2- EL-GAFFÂRU (celle celâluhu)
3- EL KAHHÂRU (celle celâluhu)
4- EL-FETTÂHU (celle celâluhu)
5- EL-HAKEMÜ (celle celâluhu)
6- EL-ADLÜ (celle celâluhu)
7- EL-KEBÎRÜ (celle celâluhu)
8- EL-HAFÎZU (celle celâluhu)
9- EL-MUKÎTÜ (celle celâluhu)
10- EL-HASÎBÜ (celle celâluhu)
11- ER-RAKÎBÜ (celle celâluhu)
12- EL-VASİ'U (celle celâluhu)
13- EL-HAMÎDÜ (celle celâluhu)
14- EL-MUHSÎ (celle celâluhu)
15- EL-MUKTEDİRU (celle celâluhu)
16- EL-MUKADDİMÜ (celle celâluhu)
17- EL-MUÂHHİRU (celle celâluhu)
18- EL-BERRU (celle celâluhu)
19- EL-MÜNTAKİMÜ (celle celâluhu)
20- MALİKE'L MÜLKİ (celle celâluhu)
21- ZÜ'L CELÂL-İ VE'L İKRÂM (celle celâluhu)
22- EL-MUGNÎ (celle celâluhu)
23- EL-BEDÎ'U (celle celâluhu)
24- ER-REŞÎDÜ (celle celâluhu)
25- ES-SABÛRU (celle celâluhu)
En son aNKa tarafından 25 Kas 2008, 19:51 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

------------- İBNİ MÂCE LİSTESİNDE OLUP
TİRMİZÎ LİSTESİNDE OLMAYAN İSİMLER

1- EL-BÂRR (celle celâluhu)
2- EL-CEMÎLÜ (celle celâluhu)
3- EL-KÂHİRU (celle celâluhu)
4- EL-KARÎBÜ (celle celâluhu)
5- ER-RÂŞİDÜ (celle celâluhu)
6- ER-RABBÜ (celle celâluhu)
7- EL-MÜBÎNÜ (celle celâluhu)
8- EL-BÜRHÂNÜ (celle celâluhu)
9- EŞ-ŞEDÎDÜ (celle celâluhu)
10- EL-VÂKİYYÜ (celle celâluhu)
11- ZÜ'L KUVVETÜ (celle celâluhu)
12- EL-KÂİMÜ (celle celâluhu)
13- EL-DÂİMÜ (celle celâluhu)
14- EL-HÂFİZU (celle celâluhu)
15- EL-FÂTIRU (celle celâluhu)
16- ES-SÂMİ'U (celle celâluhu)
17- EL-MU'TİYYÜ (celle celâluhu)
18- EL-KÂFİYYÜ (celle celâluhu)
19- EL-EBEDÜ (celle celâluhu)
20- EL-ÂLİMÜ (celle celâluhu)
21- ES-SÂDIKU (celle celâluhu)
22- EL-MÜNÎRU (celle celâluhu)
23- ET-TÂMMÜ (celle celâluhu)
24- EL-KADÎMÜ (celle celâluhu)
25- EL-VİTRU (celle celâluhu)
26- EL-EHADÜ (celle celâluhu)
En son aNKa tarafından 25 Kas 2008, 19:50 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

4. BÖLÜM: İBNİ HACER'İN LİSTESİNDEKİ 99 ESMÂÜ'L-HÜSNÂ

İbni Hacer el-Askalanî (Fethü'ül Bâri, XI-222,224), Tirmizî listesinde olup da Kur'ân-ı Kerîm'de bulunmayan 27 İsim yerine Kur'ân-ı Kerîm'de bulunan 27 İsim bularak 99 Esmâü'l-Hüsnâ listesi hazırlamıştır.


İBNİ HACER'İN LİSTESİNDEKİ

------------99 ESMÂÜ'L-HÜSNÂ

1- ALLAH (celle celâluhu)
2- ER RAHMÂNÜ (celle celâluhu)
3- ER RAHÎMÜ (celle celâluhu)
4- EL MELÎKÜ (celle celâluhu)
5- EL KUDDÛSÜ (celle celâluhu)
6- ES SELÂMÜ (celle celâluhu)
7- EL MÜ'MİNÜ (celle celâluhu)
8- EL MÜHEYMİNÜ (celle celâluhu)
9- EL AZÎZÜ (celle celâluhu)
10- EL CEBBÂRU (celle celâluhu)
11- EL MÜTEKEBBİRÜ (celle celâluhu)
12- EL HÂLİKU (celle celâluhu)
13- EL BÂRİ'Ü (celle celâluhu)
14- EL MUSAVVİRÜ (celle celâluhu)
15- EL GAFFÂRU (celle celâluhu)
16- EL KAHHÂRU (celle celâluhu)
17- ET TEVVÂBÜ (celle celâluhu)
18- EL VEHHÂBÜ (celle celâluhu)
19- EL HALLÂKU (celle celâluhu)
20- ER REZZÂKU (celle celâluhu)
21- EL FETTÂHU (celle celâluhu)
22- EL ALÎMÜ (celle celâluhu)
23- EL HALÎMÜ (celle celâluhu)
24- EL AZÎMÜ (celle celâluhu)
25- EL VASİ'U (celle celâluhu)
26- EL HAKÎMÜ (celle celâluhu)
27- EL HAYYÜ/b> (celle celâluhu)
28- EL KAYYÛMÜ (celle celâluhu)
29- ES SEMÎ'U (celle celâluhu)
30- EL BASÎRU (celle celâluhu)
31- EL LATÎFÜ (celle celâluhu)
32- EL HABÎRU (celle celâluhu)
33- EL ALİYYÜ (celle celâluhu)
34- EL KEBÎRU (celle celâluhu)
35- EL MUHİTU (celle celâluhu)
36- EL KÂDİRU (celle celâluhu)
37- EL MEVLÂ (celle celâluhu)
38- EN NASÎRU (celle celâluhu)
39- EL KERÎMÜ (celle celâluhu)
40- ER RAKÎBÜ (celle celâluhu)
41- EL KARÎBÜ (celle celâluhu)
42- EL MÜCÎBÜ (celle celâluhu)
43- EL VEKÎLÜ (celle celâluhu)
44- EL HASÎBÜ (celle celâluhu)
45- EL HAFÎZU (celle celâluhu)
46- EL MUKÎTÜ (celle celâluhu)
47- EL VEDÛDÜ (celle celâluhu)
48- EL MECÎDÜ (celle celâluhu)
49- EL VÂRİSÜ (celle celâluhu)
50- EŞ ŞEHÎD (celle celâluhu)
51- EL VELİYYÜ (celle celâluhu)
52- EL HAMÎDÜ (celle celâluhu)
53- EL HAKKU (celle celâluhu)
54- EL MÜBÎNÜ (celle celâluhu)
55- EL KAVİYYÜ (celle celâluhu)
56- EL METÎNÜ (celle celâluhu)
57- EL GANİYYÜ (celle celâluhu)
58- EL MÂLİKÜ (celle celâluhu)
59- EŞ ŞEDÎDÜ (celle celâluhu)
60- EL KADÎRU (celle celâluhu)
61- EL MUKTEDİRU (celle celâluhu)
62- EL KÂHİRU (celle celâluhu)
63- EL KÂFİYYÜ (celle celâluhu)
64- EŞ ŞÂKİRU (celle celâluhu)
65- EL MÜSTEÂNÜ (celle celâluhu)
66- EL FÂTİRU (celle celâluhu)
67- EL BEDÎU (celle celâluhu)
68- EL GÂFİRU (celle celâluhu)
69- EL EVVELÜ (celle celâluhu)
70- EL ÂHİRU (celle celâluhu)
71- EZ ZÂHİRU (celle celâluhu)
72- EL BÂTİNÜ (celle celâluhu)
73- EL KEFÎLÜ (celle celâluhu)
74- EL GÂLİBÜ (celle celâluhu)
75- EL HAKEMÜ (celle celâluhu)
76- EL ÂLİMÜ (celle celâluhu)
77- ER REFÎU (celle celâluhu)
78- EL HÂFİZU (celle celâluhu)
79- EL MÜNTAKİMÜ (celle celâluhu)
80- EL KÂİMÜ (celle celâluhu)
81- EL MUHYÎ (celle celâluhu)
82- EL CÂMİU (celle celâluhu)
83- EL MELİK (celle celâluhu)
84- EL MÜTEÂLÎ (celle celâluhu)
85- EN NÛRU (celle celâluhu)
86- EL HÂDÎ (celle celâluhu)
87- EL GAFÛRU (celle celâluhu)
88- EŞ ŞEKÛRU (celle celâluhu)
89- EL AFÜVVÜ (celle celâluhu)
90- ER RAÛFÜ (celle celâluhu)
91- EL EKREMÜ (celle celâluhu)
92- EL A'LÂ (celle celâluhu)
93- EL BERRÜ (celle celâluhu)
94- EL HAFİYYÜ (celle celâluhu)
95- ER RABBÜ (celle celâluhu)
96- EL İLÂHU (celle celâluhu)
97- EL VÂHİDÜ (celle celâluhu)
98- EL EHADÜ (celle celâluhu)
99- ES SAMEDÜ (celle celâluhu)
100- ZÜ'L CELÂLİ VE'L İKRÂMİ (celle celâluhu)

En son aNKa tarafından 25 Kas 2008, 20:09 tarihinde düzenlendi, toplamda 3 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

TİRMİZÎ ve İBNİ MÂCE LİSTESİNDE OLMAYIP
İBNİ HACER LİSTESİNDE OLAN İSİMLER

1- El Â'LÂ (celle celâluhu)
2- EL EKREMÜ (celle celâluhu)
3- EL GAFÎRU (celle celâluhu)
4- EL GÂLİBÜ (celle celâluhu)
5- EL HAFİYYÜ (celle celâluhu)
6- EL HALLÂKU (celle celâluhu)
7- EL İLÂHU (celle celâluhu)
8- EL KADÎRU (celle celâluhu)
9- EL KEFÎLÜ (celle celâluhu)
10- EL MEVLÂ (celle celâluhu)
11- EL MUHİTU (celle celâluhu)
12- EL MÜSTEÂNÜ (celle celâluhu)
13- EN NASÎRU (celle celâluhu)
14- ER-REFÎU (celle celâluhu)
15- EŞ ŞÂKİRU (celle celâluhu)
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

5. BÖLÜM: ÜÇ LİSTEDEKİ 140 ESMÂÜ'L-HÜSNÂ


TİRMİZÎ (HADİS-İ ŞERÎF)
İBNİ MÂCE (HADİS-İ ŞERÎF)
İBNİ HACER (KUR'ÂN-I KERÎM)
LİSTELERİNDE ORTAK İSİMLER

1- ALLAH (celle celâluhu) (zâtî)
2- EL- ADLÜ (celle celâluhu) (insanî)
3- EL- AFÜVVÜ (celle celâluhu) (insanî)
4- EL- AHAD (celle celâluhu) (zâtî)
5- EL- ÂHİRU (celle celâluhu) (zâtî)
6- EL- A'LÂ (celle celâluhu) (zâtî)
7- EL- A'LİYYÜ (celle celâluhu) (zâtî)
8- EL- ÂLİMÜ (celle celâluhu) (zâtî)
9- EL- ALÎMÜ (celle celâluhu) (zâtî)
10- EL- AZÎMÜ (celle celâluhu) (zâtî)
11- EL- AZÎZÜ (celle celâluhu) (zâtî)
12- EL- BÂİSÜ (celle celâluhu) (kevnî)
13- EL- BÂKÎ (celle celâluhu) (zâtî)
14- EL- BÂRİÜ (celle celâluhu) (zâtî)
15- EL-BÂRRU (celle celâluhu) (zâtî)
16- EL- BÂSITU (celle celâluhu) (kevnî)
17- EL- BASÎRU (celle celâluhu) (zâtî)
18- EL- BÂTINÜ (celle celâluhu) (zâtî)
19- EL- BEDÎ'U (celle celâluhu) (kevnî)
20- EL- BERRU (celle celâluhu) (zâtî)
21- EL-BÜRHÂNÜ (celle celâluhu) (insanî)
22- EL- CÂMİ'U (celle celâluhu) (kevnî)
23- EL- CEBBÂRU (celle celâluhu) (zâtî)
24- EL- CELÎLÜ (celle celâluhu) (zâtî)
25- EL-CEMÎLÜ (celle celâluhu) (zâtî)
26- ED-DÂİMÜ (celle celâluhu) (zâtî)
27- ED- DÂRRU (celle celâluhu) (kevnî)
28- EL-EBEDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
29- EL EKREMÜ (celle celâluhu) (insanî)
30- EL- EVVELÜ (celle celâluhu) (zâtî)
31- EL-FÂTIRU (celle celâluhu) (zâtî)
32- EL-FETTÂHU (celle celâluhu) (insanî)
33- EL-GAFFÂRU (celle celâluhu) (insanî)
34- EL GAFÎRU (celle celâluhu) (insanî)
35- EL- GAFÛRU (celle celâluhu) (insanî)
36- EL GÂLİBÜ (celle celâluhu) (zâtî)
37- EL- GANİYYÜ (celle celâluhu) (zâtî)
38- EL- HABÎRU (celle celâluhu) (zâtî)
39- EL- HÂDÎ (celle celâluhu) (insanî)
40- EL- HÂFİDU (celle celâluhu) (insanî)
41- EL HAFİYYÜ (celle celâluhu) (zâtî)
42- EL-HÂFİZU (celle celâluhu) (zâtî)
43- EL- HAFÎZU (celle celâluhu) (kevnî)
44- EL- HAKKU (celle celâluhu) (zâtî)
45- EL- HAKEMÜ (celle celâluhu) (insanî)
46- EL- HAKÎMÜ (celle celâluhu) (zâtî)
47- EL- HÂLİKU (celle celâluhu) (kevnî)
48- EL- HALÎMÜ (celle celâluhu) (insanî)
49- EL HALLÂKU (celle celâluhu) (zâtî)
50- EL- HAMÎDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
51- EL- HASÎBÜ (celle celâluhu) (insanî)
52- EL- HAYYÜ (celle celâluhu) (zâtî)
53- EL İLÂHU (celle celâluhu) (zâtî)
54- EL- KÂBIZU (celle celâluhu) (kevnî)
55- EL-KADÎMÜ (celle celâluhu) (zâtî)
56- EL- KÂDİRU (celle celâluhu) (zâtî)
57- EL KADÎRU (celle celâluhu) (zâtî)
58- EL-KÂFİYYÜ (celle celâluhu) (insanî)
59- EL- KAHHÂRU (celle celâluhu) (zâtî)
60- EL-KÂHİRU (celle celâluhu) (zâtî)
61- EL-KÂİMÜ (celle celâluhu) (zâtî)
62- EL-KARÎBÜ (celle celâluhu) (insanî)
63- EL- KAVÎYYÜ (celle celâluhu) (zâtî)
64- EL- KAYYUMÜ (celle celâluhu) (kevnî)
65- EL- KEBÎRU (celle celâluhu) (zâtî)
66- EL KEFÎLÜ (celle celâluhu) (insanî)
67- EL- KERÎMÜ (celle celâluhu) (zâtî)
68- EL- KUDDÛSÜ (celle celâluhu) (zâtî)
69- EL- LATÎFÜ (celle celâluhu) (insanî)
70- EL- MÂCİDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
71- EL- MÂLİKE'L MÜLKİ (celle celâluhu) (kevnî)
72- EL- MÂNİ'U (celle celâluhu) (kevnî)
73- EL- MECÎDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
74- EL- MELİKÜ (celle celâluhu) (kevnî)
75- EL- METÎNÜ (celle celâluhu) (zâtî)
76- EL MEVLÂ (celle celâluhu) (insanî)
77- EL- MÜAHHİRU (celle celâluhu) (kevnî)
78- EL- MUGNÎ (celle celâluhu) (kevnî)
79- EL MUHİTU (celle celâluhu) (zâtî)
80- EL- MUHSÎ (celle celâluhu) (zâtî)
81- EL- MUHYÎ (celle celâluhu) (kevnî)
82- EL- MUİDÜ (celle celâluhu) (kevnî)
83- EL- MUİZZÜ (celle celâluhu) (insanî)
84- EL- MUKADDİMÜ (celle celâluhu) (kevnî)
85- EL- MUKÎTÜ (celle celâluhu) (kevnî)
86- EL- MUKSİTU (celle celâluhu) (insanî)
87- EL- MUKTEDİRU (celle celâluhu) (zâtî)
88- EL- MUSAVVİRU (celle celâluhu) (kevnî)
89- EL-MU'TİYYÜ (celle celâluhu) (insanî)
90- EL-MÜBDİ'Ü (celle celâluhu) (kevnî)
91- EL-MÜBÎNÜ (celle celâluhu) (insanî)
92- EL- MÜCÎBÜ (celle celâluhu) (insanî)
93- EL- MÜHEYMİNÜ (celle celâluhu) (kevnî)
94- EL- MÜ'MİNÜ (celle celâluhu) (insanî)
95- EL- MÜMÎTÜ (celle celâluhu) (kevnî)
96- EL-MÜNÎRU (celle celâluhu) (zâtî)
97- EL- MÜNTAKİMÜ (celle celâluhu) (insanî)
98- EL MÜSTEÂNÜ (celle celâluhu) (insanî)
99- EL- MÜTEÂLÜ (celle celâluhu) (zâtî)
100- EL- MÜTEKEBBİRU (celle celâluhu) (zâtî)
101- EL- MÜZİLLÜ (celle celâluhu) (insanî)
102- EN- NÂFİ'U (celle celâluhu) (kevnî)
103- EN NASÎRU (celle celâluhu) (insanî)
104- EN- NÛRU (celle celâluhu) (zâtî)
105- ER-RABBÜ (celle celâluhu) (zâtî)
106- ER- RÂFİ'U (celle celâluhu) (insanî)
107- ER- RAHÎMU (celle celâluhu) (zâtî)
108- ER- RAHMÂNU (celle celâluhu) (zâtî)
109- ER- RAKÎBÜ (celle celâluhu) (insanî)
110- ER-RÂŞİDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
111- ER- RAÛFÜ (celle celâluhu) (zâtî)
112- ER-REFÎU (celle celâluhu) (zâtî)
113- ER- REŞÎDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
114- ER- REZZÂKU (celle celâluhu) (kevnî)
115- ES- SABÛRU (celle celâluhu) (insanî)
116- ES-SÂDIKU (celle celâluhu) (zâtî)
117- ES- SAMEDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
118- ES-SÂMİ'U (celle celâluhu) (zâtî)
119- ES- SELÂMÜ (celle celâluhu) (zâtî)
120- ES- SEMÎ'U (celle celâluhu) (zâtî)
121- EŞ ŞÂKİRU (celle celâluhu) (insanî)
122- EŞ-ŞEDÎDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
123- EŞ- ŞEHÎDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
124- EŞ- ŞEKÛRU (celle celâluhu) (insanî)
125- ET-TÂMMÜ (celle celâluhu) (zâtî)
126- ET- TEVVÂBÜ (celle celâluhu) (insanî)
127- EL- VÂCİDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
128- EL- VÂHİDÜ (celle celâluhu) (zâtî)
129- EL-VÂKİYYÜ (celle celâluhu) (zâtî)
130- EL- VÂLÎ (celle celâluhu) (kevnî)
131- EL- VÂRİSÜ (celle celâluhu) (zâtî)
132- EL- VÂSİ'U (celle celâluhu) (zâtî)
133- EL- VEDÛDÜ (celle celâluhu) (insanî)
134- EL- VEHHÂBÜ (celle celâluhu) (insanî)
135- EL- VEKÎLÜ (celle celâluhu) (insanî)
136- EL- VELÎYYÜ (celle celâluhu) (insanî)
137- EL-VİTRU (celle celâluhu) (zâtî)
138- EZ- ZÂHİRU (celle celâluhu) (zâtî)
139- ZܒL KUVVETÜ (celle celâluhu) (zâtî)
140- ZܒL CELÂLİ VE'L İKRÂMİ (celle celâluhu) (zâtî)

Tirmizî listesinde 99 esmâ,
İbni Mâce listesinde olan Tirmizî listesinde olmayan 26 esmâ ve
her iki listede de olmayıp Askalanî listesinde olan 15 esmâ toplamı 140 esmâdır.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Azîz kardeşim,

Biliyorsun ki ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL:
Resim--- "De ki: İster ALLAH diye dua edin (deyin) ister RAHMÂN diye dua edin. Hangisi ile dua etseniz olur. Çünkü (Esmâü'l-Hüsnâ) güzel isimler O'na hastır..." (İsrâ 17/110) buyurmaktadır.

Rahmânü'r-Rahîm olan Rabbü'lâlemîn, zâtı olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e Esmâü'l-Hüsnâsıyla dua, yâni zikretmemizi emretmektedir.
Muradullah ise bu esmâların mânâsı ve sırrı ile tevhidî tekemmülümüzü tamamlamamızdır.
Esmâü'l-Hüsnâ tıpkı bir eczane gibidir.
Her derdin devâsı ordadır.
Her birisi tek, emsâlsiz ve kıymetlidir.
Nasıl ki öksürüğün, ateşin, gribin, iltihabın, kabızlığın, ishalin v.s. bir ilacı var ise mânevî âlemde de RABB'ımızın güzel isimleri böyledir.
Yeter ki bilinçli ve şuûrlû kullanılsın.
Bunun için eczacıların başı olan Fahr-i Kâinât (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimizi DUYmamız ve UYmamız şarttır.
Muhammedî metodun dışında ve tersinde ise, zarar verebilir.
Onun içindir ki nicelerini gördük ki çok yakıcı olan "Lâfzullah" zikrini, alt yapısı oluşmadan, rastgeleye, ehli olmayan zavallı şeyhlerin nefsî istekleriyle, çokça zikredip çektiklerinde, hayatları alt-üst oldu.
Ne ev-bark, ne çoluk-çocuk ve ne de din kaldı!...

Yanlış anlamayasın, zikredilmesin demiyoruz, bilinçli, lâzım ve lâyıkınca zikredilsin.
Esmâlar dışdan ilaç tabletleri gibi rengarenk kelime (lâfız) ambalajları içindedirler.
Ama içlerinde, her birisinin hünerleri bizzâtihi hazırdır.
İçinde uyuşturucu olan bir tableti kediye, kuşa ve insana içirmemizin bir farkı yoktur hepsini uyuşturur.
Yâni, her esmânın zuhûr ve tesir gücü vardır.
Ancak dinimiz aklı, ilmi, edebi, irfânı ve erkânı esas alıp, Muhammed (Aleyhi's selâm)'a tâbi' olup teslimiyet üzere sırât-ı müstakîmde nefes nefes yürümeyi emreder.
Hakk ve hayr olan; ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e uymak ve dosdlarıyla dosd olmaktır.
Fakîr, âciz, zelil ve âlîl sıfatlarıyla mevsuf bir kul olarak, elimden gelen, düşünebildiğim, okuyup anlayabildiğim kadarıyla misâl olsun diye bazı esmâların zikriyle o esmâların ilaç içer gibi ilim, irade, idrak ve iştirakle kalbimizde zuhûru ile ne gibi te'sir ve faydaları olur diye nefsime anlatırken size de arz etmiş olayım inşâallah!...

Resim--- Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : "ALLAH'ın 99 ismi vardır ki onları sayan cennete girer. Onlar Kur'ân'da mevcuddur." buyurmuştur.
(İbni Abbas ve İbni Ömer (ra) dan Suyutî, III-165)

Bu muhteşem ve muazzam âfâk ve enfüs sistemi, sonsuz isimlerin tecellî tezgâhıdır.
Hepsi hakktır.
İnsan aklı ise; tercihi (yorumu) emredildiği gibi yapıp-yapmamaktan sorumlu ve imtihandadır.
Akıl, Nûrullahtır.
Hayvandan üstünlük akılladır.
Akıl, kişinin kendini ve RABB'ini bilmesi için ana araçtır.
Gerisi boş lâf ve safsatadır.
Akılperestlere katılıyorum sanma.
ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL her ni'meti lâzım ve lâyık olan zaman, yer ve hâlde kullanmayı emretmekle beraber, gerektiği yerde kullanmamayı da emredip kullanmaktan sorumlu kılmaktadır.
Âhirette câhile, "Neden yapmadın?" sorusu bir kere sorulurken, ilmiyle a'mil olmayan âlime 7 kere sorulduğunda utancından yüzünün etleri döküleceği hadîs-i şerîfle sabittir.
Zikredelim, fikredelim, şükredelim, sabredelim ve ne edersek edelim veya etmeyelim hepsinde akl-ı selim, bilinç ve Muhammedî Şuûr esastır ve's Selâm!...

Rabbü'lâlemîn (celle celâluhu), Keremli Kelâmullah olan Kur'ân-ı Kerîm'inde genellikle buyruklarının (âyetlerinin) sonunda konuyu en muazzam ve muhteşem şekilde bağlayan ikili Esmâ ile bağlar...
Samimîyetle arz ederim ki şu yalan dünyada en çok zevk aldığım şey Kur'ân-ı Kerîm'i anlayarak okumak, okurken düşünmek, düşünürken anlamak ve anlayınca geçmiş, şuan ve geleceğim için gerekli olduğu hâlde boşa geçen günlerime ağlamaktır...
Âyet sonlarına noktayı koyan bu ikili esmâlar öylesine hârikadır ki anlatamam!...
Sadece âyet sonlarındaki ikililerin (mesâni) baştan sona sıra ile ve hangi sûrelerde kaç kere geçiyor diye tesbit edebildiğim kadarıyla bir liste arz edeceğim.
Bir Sûfî ve derviş zikrederse Muhammedî Mahşere Kevser suyu olur umudu ve duası ile:
Resim
Kullanıcı avatarı
kariyb
Üye
Üye
Mesajlar: 36
Kayıt: 04 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen kariyb »

sevgili ankakuşu kardeşim bu güzel çalışma ve bilgiler için teşekkür ederim ALLAH razı olsun.genelde aynı görüşe iştirak etmekle birlikte küçük ama önemli bir iki hususu farklı biliyorum paylaşmak isterim biiznillah...
birinci olarak rabbül aleminin affına sığınarak (inşaallah ukalalık etmiş olmam)tercümelerdeki noksanlıktan bahsetmek gerektiğini düşünüyorum.hadisi şerifin orijinalinde kim ezberlerse veya sayarsa olarak değil ''ihsa''ederse olarak geçmektedir.''ihsa'' kelimesinin çok daha geniş anlam içerdiğini düşünüyorum.bu vesile ile forumdaki bilgili kardeşlerden bu kelimenin manasına yönelik daha derin açıklamalar istirham ederim.çünkü benim gibi cahil biri esma-ül hüsnanın sadece ezberlenmesi vesilesi ile cennete gireceğini düşünebilir.oysa ki sadece ezberlemek ile cennete girmek mümkün olmasa gerek.
ikinci olarak nacizane düşüncem ki birçoğunu gariban kardeşin paylaşımları vesilesi ile öğrendim.esma-ül hüsna nın kuran da 4 yerde geçiyor olması aklıma 4 unsuru getirdi.bu bağlamda esmanın hava,su,ateş,toprak olarak gruplandırılması düşünülebilir ve belki bununla ilgili paylaşımlar yapılmış olabilir yapıldı ise ya da yapılır ise istifade etmek arzu ederim.
üçüncü ve çok mühim olduğunu düşündüğüm bir diğer hususu ise nasıl ifade etsem bilemiyorum.evvela yanılır ve aşırı gidersem ALLAH a sığınıyorum.zatı mutlak gayb olan ALLAH C.C. şuhud aleminde esması ile tecelli etmiş ve alemlerde eşyanın hammaddesi esma-ül hüsna olmuştur. tevhidi tek varlığın dışında başka bir mutlak varlık olmadığı şeklinde anlıyor ve tenzih ve teşbih i gölgenin asla nisbeti,ışığının güneşe nisbetinde olduğu gibi ne aynı ne de gayrı olarak düşünüyorum.insanın rahmanın sureti üzere yaratılmış olmasını ise,insanın tüm esmanın manasını cem eden en mükemmel yaratılmış olarak anlıyorum.istidad olarak tüm esmayı enfüsünde barındıran insanın,kendisini oluşturan esma terkibinde galip ismin kişinin rabbi hası olarak tabir edildiğini ehlullah ın eserlerinden öğrendim.bu durumda ALLAH C.C. ; her ne kadar tenzihen alemlerden gani ise , teşbihen şah damarından yakın olması hasebiyle ;aynı olmadığının vurgulandığını ve fakat gayrı olmamasının yeterice vurgulanmadığını müşahede etmekteyim. gayri,münferit,bağımsız ''varlık-varlıklar'' anlayışının ise tasavvufta şirki hafi olması sebebiyle bu konuda biraz daha açık ve herkesin anlayacağı şekilde paylaşımlar yapılması gerektiğini düşünüyorum.esma-ül hüsna konusu teşbihi anlamamız için en önemli konudur.sadece tenzihen tevhid ve yahut sadece teşbihen tevhid anlayışı yanlıştır.muhammedi tevhid tenzihi ve teşbihi cem etmiştir.istirham ederim ki tenzihe gösterdiğimiz hassasiyet kadar teşbihe de hassasiyet gösterelim.
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Değerli kariyb kardeşim dikkatli davranışın ve yorumların için teşekkür ederiz.
Ben acizane Kulihvani divanından yazıyorum bunları ve size gereken cevabıda bu eseri yazan Kulihvani müsait bir zamanda verecektir inşaallah...


İhsa: Saymak. Sayılmak. İstatistik, sayım. * Kandırmak, aldatmak. * Zaptetmek. * Ezber etmek. * Fehmetmek. İdrâk eylemek.
Resim
Kullanıcı avatarı
muayme
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 15
Kayıt: 29 Kas 2008, 02:00

Mesaj gönderen muayme »

Zikredelim, fikredelim, şükredelim, sabredelim ve ne edersek edelim veya etmeyelim hepsinde akl-ı selim, bilinç ve Muhammedî Şuûr esastır ve's Selâm!...

RABBINI her daim zikreden dil,herbir isminin anlamını idrak eden bir gönül,anladıklarını uygulayan bir beden,vakıf olacak bir akıl
sahibi olmak duası ile


emeklerinize sağlık çok faydalı bir paylaşım olmuş
inşeALLAH faydalanabilmek adına sık ziyaret edeceğim bir sayfa
HAKK teala razı olsun inşeALLAH
[b]Allahümme nur-i; Hüda, Allahümme salli ala seyyidina ve nebiyyina
Bi Hakki; nur-i; cemali Muhammed Mustafa,
Allahümme salli ala seyyidina ve nebiyyina Muhammed Mustafa![/b]
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

6. BÖLÜM: ÂYET SONLARINDA GELEN İKİL İSİMLER



--------------------------------------ÂYET SONLARINDA GELEN İKİL İSİMLER

1- ALLAHU EHADÜ (C.C.) : ALLAH BİR Resim 1 defa Resim İhlâs.

2- ALLAHU'S-SAMEDÜ (C.C.) : ALLAH Samed Resim 1 defa Resim İhlâs.

3- EL AFÜVVÜ'L-GAFÛRU (C.C.) : Çok affeden bağışlayan Resim 4 defa Resim Nisâ(2 defa) – Hacc – Mücâdele.

4- EL AFÜVVÜ'L-KADÎRU (C.C.) : Çok Affedici kudreti olan Resim 1 defa Resim Nisâ.

5- EL ALÎMÜ'L-HABÎRU (C.C.) : Bilen-haberdâr olan Resim 4 defa Resim Nis⠖ Lokman – Hucurât – Tahrîm.

6- EL ALÎMÜ'L-HAKÎMÜ (C.C.) : Bilen-hikmet sahibi Resim 28 defa Resim Bakara – Nisâ(7 defa) – Enfal – Tevbe(6 defa) – Yûsuf(3 defa) – Hacc – Nûr(3 defa) – Ahzâb – Feth – Hucurât – Mümtehine – Tahrîm – İnsan.

7- EL ALÎMÜ'L-HALÎMÜ (C.C.) : Bilen ve Hâlim olan Resim 3 defa Resim Nis⠖ Hac – Ahzâb.

8- EL ALÎMÜ'L-KADÎRU (C.C.) : Bilen-kudreti olan Resim 4 defa Resim Nahl – Rum – Fâtır – Şurâ.

9- EL ALİYYÜ'L-AZÎMÜ (C.C.) : Yüce-Azamet Sahibi Resim 2 defa Resim Şur⠖ Bakara.

10- EL ALİYYÜ'L-HAKÎMÜ (C.C.) : Yüce-Hikmet Sahibi Resim 2 defa Resim Şur⠖ Zuhruf.

11- EL ALİYYÜ'L-KEBÎRU (C.C.) : Yüce-Büyük Resim 4 defa Resim Hacc – lokman – Sebe' – Mü'min.

12- EL AZÎZÜ'L-ALÎMÜ (C.C.) : Azîz-Bilen Resim 6 defa Resim Neml – Yâsîn – Mü'min – En'âm - Fussilet – Zuhruf.

13- EL AZÎZÜ'L-GAFÛRU (C.C.) : Güçlü-Bağışlayıcı Resim 2 defa Resim Fâtır – Mülk.

14- EL AZÎZÜ'L-GAFFÂRU (C.C.) : Güçlü-Çok bağışlayıcı Resim 3 defa Resim Sâd – Zümer – Mü'min.

15- EL AZÎZÜ'L-HAKÎMÜ (C.C.) : Güçlü-Hikmet Sahibi Resim 50 defa Resim Bakara(9 defa) – Âl-i İmrân(3 defa) – Nisâ(5 defa) – Mâide(3 defa) – Enfal(4 defa) – Tevbe(2 defa) – İbrâhim – Nahl – Neml – Ankebut – Rum – Lokman – Sebe' – Fâtır – Zümer – Mü'min – Şur⠖ Câsiye(2 defa) – Ahkaf – Feth(2 defa) – Vâkıa – Haşr(2 defa) – Müntehine – Saff - Cum'a(2 defa) – Tegâbün.

16- EL AZÎZÜ'L-HAMÎDÜ (C.C.) : Güçlü-Övgüye lâyık Resim 3 defa Resim İbrâhim – Sebe' – Bürûc.

17- EL AZÎZÜ'L-KERÎMÜ (C.C.) : Güçlü-İkram edici Resim 1 defa Resim Duhân.

18- EL AZÎZÜ'R-RAHÎMÜ (C.C.) : Güçlü-Esirgeyici Resim 11 defa Resim Şuarâ(8 defa) – Rum – Secde – Yâsîn.

19- EL AZÎZÜ'L-VEHHÂBÜ (C.C.) : Güçlü-Hibe edici Resim 1 defa Resim Sâd.

20- EL BERRÜ'R-RAHÎMÜ (C.C.) : İyilik edici-Esirgeyici Resim 1 defa Resim Tûr.

21- EL FETTAHÜ'L-ALÎMÜ (C.C.) : Fethettirici-Bilici Resim 1 defa Resim Sebe'.

22- EL GAFÛRÜ'L-HALÎMÜ (C.C.) : Bağışlayıcı-Hâlim Resim 4 defa Resim Bakara(2 defa) – Âl-i İmrân – Mâide.

23- EL GAFÛRÜ'R-RAHÎMÜ (C.C.) : Bağışlayıcı-Esirgeyici Resim 70 defa Resim Bakara(8 defa) – Âl-i İmrân(3 defa) – Nisâ(8 defa) – Mâide(5 defa) – En'âm(3 defa) – A'râf(2 defa) – Tevbe(5 defa) – Yûnus – Hûd – Yûsuf(2 defa) – İbrâhim – Hicr – Nahl(4 defa) – Nûr(3 defa) – Furkân(2 defa) – Neml – Kasas – Ahzâb(5 defa) – Zümer – Fussilet – Şur⠖ Ahkaf – Feth – Hucurât(2 defa) – Hadid – Mücâdele – Mümtehine(2 defa) – Tegâbûn – Tahrîm – Müzemmil.

24- EL GAFÛRÜ'Ş-ŞEKÛRU (C.C.) : Bağışlayan - Şükrü kabul eden Resim 3 defa Resim Fâtır(2 defa) – Şurâ.

25- EL GAFÛRÜ'L-VEDÛDÜ (C.C.) : Bağışlayan-Seven Resim 1 defa Resim Bürûc.

26- EL GANİYYÜ'L-HALİMÜ (C.C.) : Ganî ve Hâlim olan Resim 1 defa Resim Bakara.

27- EL GANİYYÜ'L-HAMÎDÜ (C.C.) : Ganî ve Hamde lâyık olan Resim 9 defa Resim Bakara – Nis⠖ İbrâhim – Hacc – Lokman – Fâtır – Hadid – Mümtehine – Tegâbûn.

28- EL GANİYYÜ'L-KERÎMÜ (C.C.) : Ganî olan-İkram eden Resim 1 defa Resim Neml.

29- EL HABÎRU'L-BASÎRU (C.C.) : Haberdâr olan-Gören Resim 5 defa Resim İsrâ(3 defa) – Fâtır – Şurâ.

30- EL HAFÎZÛ'L-ALÎMÜ (C.C.) : Koruyan-Bilen Resim 1 defa Resim Yûsuf.

31- EL HAKİMÜ'L-ALÎMÜ (C.C.) : Hikmet sahibi-Bilen Resim 8 defa Resim En'âm(3 defa) – Yûsuf – Hicr – Neml – Zuhruf – Zariyât.

32- EL HAKİMÜ'L-HABÎRU (C.C.) : Hikmet Sahibi-Haberdâr olan Resim 4 defa Resim En'âm(2 defa) – Yûnus – Sebe'.

33- EL HAKÎMÜ'L-HAMÎDÜ (C.C.) : Hikmet Sahibi-Hamde lâyık olan Resim 1 defa Resim Fussilet.

34- EL HAKKU'L-MÛBİNÜ (C.C.) : Hakk olan-Yardım eden Resim 2 defa Resim Fussilet – Nûr.

35- EL HALİMÜ'L-GAFÛR (C.C.) : Hâlim olan-Bağışlayan Resim 2 defa Resim İsr⠖ Fâtır.

36- EL HALLAKU'L-ALÎMÜ (C.C.) : Mükemmel halk eden-Bilen Resim 2 defa Resim Yâsîn – Hicr.

37- EL HAYYU'L-KAYYÛMÜ (C.C.) : Ezelî ebedî diri olan-Varlıkları ayakta tutan Resim 1 defa Resim Âl-i İmrân.

38- EL KAVÎYYÜ'L-AZÎZÜ (C.C.) : Kuvvetli-Galib gelen Resim 7 defa Resim Hûd – Hacc(2 defa) – Ahzâb – Şûr⠖ Hadid – Mücâdele.

39- EL LÂTÎFÜ'L-HABÎRU (C.C.) : Lûtfedici – Haberdâr Resim 4 defa Resim Hacc – Lokman – Ahzâb – Mülk.

40- EN NASÎRÜ'L-AZÎZÜ (C.C.) : Yardım edici-Güçlü olan Resim 1 defa Resim Feth.

41- ER RABBÜ'L-A'LÂ (C.C.) : Yüce olan Rabbü'lâlemîn Resim 1 defa Resim A'lâ.

42- ER RABBÜ'L-EHADÜ (C.C.) : Tek ve eşsiz olan Rabbü'lâlemîn Resim 3 defa Resim Kehf(3 defa).

43- ER RABBÜ'L-AZÎMÜ (C.C.) : Azîmet Sahibi Rabbü'lâlemîn Resim 4 defa Resim A'râf – Vâkıa(2 defa) – Hâkka.

44- ER RABBÜ'L-GAFÛRU (C.C.) : Bağışlayıcı Rabbü'lâlemîn Resim 2 defa Resim Sebe'(2 defa).

45- ER RABBÜ'L-GAFFÂRU (C.C.) : Çok bağışlayıcı Rabbü'lâlemîn Resim 1 defa Resim Nûh.

46- ER RABBÜ'L-HAKKU (C.C.) : Hakk olan Rabbü'lâlemîn Resim 1 defa Resim Kehf.

47- ER RABBÜ'L-KADÎRU (C.C.) : Kudretli olan Rabbü'lâlemîn Resim 1 defa Resim Furkân.

48- ER RABBÜ'R-RAHÎMÜ (C.C.) : Rahmeti çok olan Rabbü'lâlemîn Resim 1 defa Resim Yâsîn.

49- ER RAHÎMÜ'L-GAFÛRU (C.C.) : Esirgeyen-bağışlayan Resim 1 defa Resim Sebe'.

50- ER RAHÎMÜ'L-VEDÛDÜ (C.C.) : Esirgeyen-Seven Resim 1 defa Resim Hûd.

51- ER RAHMÂNÜ'R-RAHÎMÜ (C.C.) : Esirgeyen-Rahmet eden Resim 5 defa Resim Fâtiha – Bakara – Neml – Fussilet – Haşr.

52- ER RAÛFU'R-RAHÎMÜ (C.C.) : Ref'et ve Rahmet Sahibi Resim 9 defa Resim Bakara – Tevbe(2 defa) – Nahl – Hacc – Nûr – Hadid – Haşr.

53- ES SEMİ'U'L-ALÎMÜ (C.C.) : İşitici-Bilici Resim 34 defa Resim Bakara(8 defa) – Âl-i İmrân(2 defa) – Nis⠖ Mâide – En'âm(2 defa) – A'râf – Enfal(5 defa) – Tevbe(2 defa) – Yûnus – Yûsuf – Enbiy⠖ Nûr(2 defa) – Şûar⠖ Ankebut(3 defa) – Fussilet – Duhân – Hucurât.

54- ES SEMİ'U'L-BASÎRU (C.C.) : Herşeyi işitici-Herşeyi görücü Resim 10 defa Resim Nisâ(2 defa) – İsr⠖ Hacc – Lokman – Mü'min(2 defa) – Mücâdele – İnsan.

55- ES SEMİ'U'L-KARÎBÜ (C.C.) : İşiten-Çok yakın olan Resim 1 defa Resim Sebe'.

56- EŞ ŞÂKİRÜ'L-ALÎMÜ (C.C.) : Şükürleri kabul edici-Bilici Resim 2 defa Resim Bakara – Nisâ.

57- EŞ ŞÂKİRÜ'L-HALÎMÜ (C.C.) : Şükürleri kabul edici-Hâlim Resim 1 defa Resim Tegâbûn.

58- ET TEVVÂBÜ'L-HAKÎMÜ (C.C.) : Tevbeleri kabul edici-Hikmet Sahibi Resim 1 defa Resim Nûr.

59- ET TEVVÂBÜ'R-RAHÎMÜ (C.C.) : Tevbeleri tek kabul edici- Rahmet Sahibi Resim 7 defa Resim Bakara – Nisâ(3 defa) – Tevbe(2 defa) – Hucurât.

60- EL VÂHİDÜ'L-KAHHÂRU (C.C.) : Vahid olan-Çok kahredici Resim 6 yerde Resim Yûsuf – Ra'd – İbrâhim – Sâd – Zümer – Mü'min.

61- EL VÂSİ'Ü'L-ALÎMÜ (C.C.) : Lûtfi geniş-bilici olan Resim 6 defa Resim Bakara(4 defa) – Mâide – Nûr.

62- EL VÂSİ'Ü'L-HAKÎMÜ (C.C.) : Lûtfi geniş-Hikmet Sahibi Resim 1 defa Resim Nisâ.

63- EL VELÎYYÜ'L-HAMÎDÜ (C.C.) : Dosd -Hamde lâyık olan Resim 1 defa Resim Şûrâ.

64- Zİ'L CELÂL VE'L İKRAMÜ (C.C.) : Celâl ve ikrâm sahibi olan Resim 2 defa Resim Rahmân(2 defa).
En son aNKa tarafından 22 Şub 2009, 13:19 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

7. BÖLÜM: ÂYET SONLARINDA BİR SIFATLA BİRLİKTE GELEN TEK İSİMLER


ÂYET SONLARINDA BİR SIFATLA BİRLİKTE GELEN TEK İSİMLER (TEKİLLER)

1- AHSENİ'L-HÂLİKÎN : En güzel halkedici Resim 2 defa Resim Mü'minun - Sâffât

2- AZÎZÜN ZÜNTİKÂM : Güçlü intikam alıcı Resim 2 defa Resim İbrâhim – Zümer.

3- EHKAMU'L-HAKÎMÎN : Hakîmlerin Hakîmi Resim 2 defa Resim Hûd – Tîn.

4- ERHAME'R-RAHÎMÎN : Esirgeyenlerin en merhametlisi Resim 4 defa Resim A'râf – Yûsuf(2 defa) – Enbiyâ.

5- HAYRÜ'L-FÂTİHÎN : Açanların en hayırlısı Resim 1 defa Resim A'râf.

6- HAYRÜ'L-GAFÎRÎN : Bağışlayanların en hayırlısı Resim 1 defa Resim A'râf.

7- HAYRÜ'L-HAKÎMÎN : Hükmedenlerin en hayırlısı Resim 3 defa Resim A'râf – Yûnus – Yûsuf .

8- HAYRU'R-RÂZİKÎN : Rızık verenlerin en hayırlısı Resim 2 defa Resim Sebe' – Cum'a.

9- HAYRU'L-VÂRİSÎN : Vârislerin en hayırlısı Resim 1 defa Resim Enbiyâ.

10- SERİ'Ü'L-HİSÂB : Hesabı en seri' gören Resim 1 defa Resim İbrâhim.



ESMÂÜ'L-HÜSNÂ SERİSİNDEN İSE :

1- "HÜVE'L-EVVELÜ VE'L ÂHİRU VE'Z ZÂHİRU VE'L BÂ TİNU" (Hadid 57/3)

2- "HÜVE'LLAHÛ'LLEZİ LÂ İLÂHE İLLÂ HÜVE'L - MELİKU'L - KUDDÛSÜ'S - SELÂMÜ'L - MÜ'MİNÜ'L MÜHEYMİNÜ'L - AZÎZÜ'L - CEBBÂRÜ'L - MÜTEKKEBÎR" (Haşr 59/23)

3- "HÜVE'LLAHÜ'L - HÂLİKU'L - BÂRİU'L - MUSAVVİRU LEHU'L - ESMÂÜ'L - HÜSNÂ."... (Haşr 59/24)



99 ESMÂÜ'L - HÜSNÂ ve LÂFZ-I CELÂL ZEVKLERİ

Yâ Muâhhir - Yâ mukaddim - Yâ Hâlik ü Âhir ALLAH (cc)
Hayyü'l- Kayyûm -Kavîyy- Kuddûs -Yâ Habîr ü Zâhir ALLAH (cc)
Alîm - Azîm - Alîyy - Azîz - Bâkı - Bâri - Basîr ALLAH (cc)
Hasîb - Hamîd - Halîm - Hakîm - Kerîm - Kebîr - Kadîr ALLAH (cc)

Resim

Adl ü Afüvv - Bedî' ü Berr - Bâis - Bâsıt - Vâhid ALLAH (cc)
En Nûr - Sabûr - Samed - Selâm - Celîl - Câmi' - Vâcid ALLAH (cc)
Rahmân - Rahîm - Râfi' - Raûf - Rezzâk - Râkib - Reşîd ALLAH (cc)
Zü'l Celâl-i Ve'l İkrâm - Hakk - Semî' - Şekûr - Şehîd ALLAH (cc)

Resim

Kâbıd - Hafîd -Mümîd- Müzill -Evvel -Ganîyy- Ed Dârr ALLAH (cc)
Hâdî - Hafîz - Hakem - Vâsi' - Vâris - Vâlî - Cebbâr ALLAH (cc)
Vedûd - Vekîl - Velîyy - Lâtîf - Fettâh - Gafûr - Gaffâr ALLAH (cc)
Yâ Musavvir - Mütekebbir - Tevvâb - Vehhâb - Kahhâr ALLAH (cc)

Resim

Mâlikü'l - Mülk - Melîk - Metîn - Muizz - Muid - Mübdi' ALLAH (cc)
Nâfi'- Mâni'- Mâcid - Mecîd - Mücîb - Mü'min - Mugnî ALLAH (cc)
Müteâlî - El Müntakim - Mukîd - Muksît - Muhsî ALLAH (cc)
Uyan âşık aç gözünü El Müheymin - Muhyî ALLAH (cc)

En son aNKa tarafından 26 Eyl 2009, 12:46 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »


وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رسولُ اللّهِ #: إنَّ للّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسماً مَنْ حَفِظَهَا دَخَلَ الجَنَّةَ، إنَّ اللّهَ وِتْرٌ يُحِبُّ الوِتْرَ.وفي رواية: »مَنْ أحْصَاهَا)ـ1(«. أخرجه البخارى بهذا اللفظ، ومسلم بدون ذكر الوتر، والترمذى.وزاد فعدها: ]هُوَ اللّهُ الَّذِى َ إلَهَ إَّ هُوَ الرَّحْمنُ الرَّحِيمُ. المَلِكُ. القُدُّوسُ. السََّمُ. المُؤمِنُ. المُهَيْمِنُ. الْعَزِيزُ. الجَبَّارُ. المُتَكَبِّرُ. الخَالِقُ. البَارِئُ. المُصوِّرُ. الغَفَّارُ. الْقَهَّارُ. الوَهَّابُ. الرَّزَّاقُ. الْفَتَّاحُ. الْعَلِيمُ. القَابِضُ. الْبَاسِطُ. الخَافِضُ. الرَّافِعُ. المُعِزُّ. المُذِلُّ. السَّمِيعُ. الْبَصِيرُ. الحَكَمُ. الْعَدْلُ. اللَّطِيفُ. الخَبِيرُ. الحَلِيمُ. العَظِيمُ. الْغَفُورُ. الشَّكُورُ. الْعَلِىُّ. الْكَبِيرُ. الحَفِيظُ. المُقيتُ. الحَسِيبُ. الجَلِيلُ. الكَرِيمُ. الرَّقيبُ. المُجِيبُ. الْوَاسِعُ. الحَكِيمُ. الْوَدُودُ. المَجِيدُ. الْبَاعِثُ. الشَّهِيدُ. الحَقُّ. الْوَكِيلُ. الْقَوِىُّ. المَتِينُ. الْوَلِىُّ. الحَمِيدُ. المُحْصِى. المُبْدِئُ. المُعيدُ. المُحْيِى. المُمِيتُ. الحَىُّ. القَيُّومُ. الوَاجِدُ. المَاجِدُ. الْوَاحِدُ. ا‘حَدُ. الصَّمَدُ. الْقَادِرُ. المُقْتَدِرُ. المُقَدِّمُ. المُؤَخِّرُ. ا‘وَّلُ. اŒخِرُ. الظَّاهِرُ. البَاطِنُ. الوَالِى. المُتَعَالِى. البَرُّ. التَّوَّابُ. المُنْتَقِمُ. الْعَفُوُّ. الرَّءوُفُ. مَالِكُ المُلْكِ.
ذُو الجََلِ وَا“كْرَامِ: المُقْسِطُ. الجَامِعُ. الْغَنِىُّ. المُغْنِى. المَانِعُ. الضَّارُّ. النَافِعُ. النُّورُ الهَادِى. الْبَدِيعُ الْبَاقِى. الْوَارِثُ. الرَّشِيدُ. الصَّبُورُ[. ولم يفصل ا‘سماء غير الترمذى .


Hz. bu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlulah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allah'ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları ezberlerse cennete girer. Allah tektir, teki sever."

Bir rivâyette: "Kim o isimleri sayarsa cennete girer" buyurmuştur.


Buhârî hadisi bu lafızla tahric etmiştir. Müslim'de "tek" kelimesi yoktur.

[Buhârî, Daavât 68; Müslim, Zikr 5, (2677); Tirmizî, Daavât 87, (3502).]

Tirmizî'nin rivâyetinde Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Allah'ın isimlerini şöyle yazdı:
"O Allah ki O'nda başka ilâh yoktur. Rahman'dır. Rahim'dir. El-Meliku'l-Kuddûsu, es-Selâmu, el-Mü'minu, el-Müheyminu, el-Azîzu, el-Cebbâru, el-Mütekebbiru, el-Hâliku, el-Bâriu, el-Musavviru, el-Gaffâru, el-Kahhâru, el-Vehhâbu, er-Rezzâku, el-Fettâhu, el-Alîmu, el-Kâbizu, el-Bâsitu, el-Hâfidu, er-Râfiu, el-Muizzu, el-Müzillu, es-Semîu, el-Basîru, el-Hakemu, el-Adlu, el-Latîfu, el-Habîru, el-Halîmu, el-Azîmu, el-Gafûru, eş-Şekûru, el-Aliyyu, el-Kebîru, el-Hafîzu, el-Mukîtu, el-Hasîbu, el-Celîlu, el-Kerîmu, er-Rakîbu, el-Mucîbu, el-Vâsiu, el-Hakîmu, el-Vedûdu, el-Mecîdu, el-Bâisu, eş-Şehîdu, el-Hakku, el-Vekîlu, el-Kaviyyu, el-Metînu, el-Veliyyu, el-Hamîdu, el-Muhsî, el-Mubdiu, el-Muîdu, el-Muhyi, el-Mümîtu, el-Hayyu, el-Kayyûmu, el-Vâcidu, el-Mâcidu, el-Vâhidu, el-Ahadu, es-Samedu, el-Kâdiru, el-Muktediru, el-Muahhiru, el-Evvelu, el-Âhiru, ez-Zâhiru, el-Bâtinu, el-Vâli, el-Müte'âli, el-Berru, et-Tevvâbu, el-Müntekimu, el-Afuvvu, er-Raûfu, Mâliku'l-Mülki, Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm, el-Muksitu, el-Câmiu, el-Ganiyyu, el-Muğnî, el-Mâni', ed-Dârru, en-Nâfiu, en-Nûru, el-Hâdî, el-Bedîu, el-Bâki, el-Vârisu, er-Reşîdu, es-Sâbûru."
İsimleri bu şekilde, sâdece Tirmizî saymıştır.


Değerli kardeşim kariyb,
Bendeniz Esmâü'l-Hüsnâ çalışmalarına kısıtlı imkanla ve Hasan Dağında başlamıştım.
Üzerinde çok çalışarak en verimli halde hizmet etmek amacımdı.
Bu nedenle Tirmizî, diğer Hadis Ebû Davûd ve Kur’ân-ı Kerimdeki Esmâ Listelerini toparladım.
Oğlum Mustafa da uzun emekle Resimledi üç renkli Esmâ Bahçemiz oldu.
Çalakalem mânâlarını koyduk.
Bazı İsimlerin zikrinden doğacak zevkleri yazdık ve yazacağız.
BİZ BİR olarak şimdi yeniden gözden geçirelim inşâallah..

Arapça kelimeler çok yönlü anlam değeri olan sözlerdir.
Hele Muhammedi Melâmette dahada derunîdir..

Sizin bu yerinde ikazınızla konuya girdim ve hadisin orjinalini verdim.
Hadiste: “Hafiziha: Onu ezberler” buyurulmakta ki kısaca ezberlerse denebilir.
Elbette teyp gibi ezberlemek başka,
İlim-Edeb-İrfan ve Erkanınca Bilmek-Bulmak-Olamak ve Yaşamak bambaşka bir iş.
Bir başka rivayette ise: “Ahsaha: Onu sayarsa” buyurulmakta.
İhsa: Saymak. Sayılmak. İstatistik, sayım. Zaptetmek. Ezber etmek. Fehmetmek. İdrâk eylemek. Zıt anlamda kullanıldığında ise: Kandırmak, aldatmaktır.
''İhsa'' kelimesinin çok daha geniş anlam içerdiğini düşünüyorum.” Demektesiniz.
Düşündüğünüzü yazın lütfen.

Zât..Sıfat..Esma..Eşya..
Ruh..Kalb..Nefs..Beden..
Alakaları çok kapsamlıdır.
Kaldı ki türlü türlü anlama ve anlatma tarzı doğmuştur.
Allahuzülcelâl’in Zâtı hakkında düşünce İslam Dininde ve Muhammedi Oluş Şuurunda sınırlıdır ve İ’tidal üzere olmak zorundadır.
Teşbihte ifrata giden Hristiyanlar İsâ’yı (as) hâşâ Allahın oğluna çıkarıp küfretmişlerdir.
Tenzihte tefritte Yahudiler Üzeyir’i (as) hâşâ Allahın oğluna çıkarıp küfretmişlerdir.
İ’tidalde ise Müslümanlar Muhammed (sav), Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) olduğunu Hakk’tan duyup-uyarak ve de inanarak Fırka-yı Nâciye olmuşlardır.

Kısacası izlemekte olduğumuz Hakk Erenler Yolu eski ve çeşitli kavramları aynen koruyan ve izleyen bir yol değilidir.

Sizin bahsettiğiniz bu husular bendenizin acizâne hazırladığı Muhammedi Tasavvuf ‘ta bulunmaktadır.

http://www.muhammedinur.com/modules.php ... e&pid=1072

Elbette bakılıp okunması ve geliştirilmesinde hepimiz öğrencileriz ve hizmetçileriz inşâallah..

Muhammedi Muhabbetle..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

8. BÖLÜM: KUR'ÂN-I KERÎM'DE ALLAH(cc) ve ER RABB(cc) İSİMLERİ

___________KUR'ÂN-I KERÎM'DE
________ALLAH(cc) ve ER RABB(cc)
___İSİMLERİ GEÇEN SÛRE ADLARI ve SAYILARI


_Sûre Adı___ALLAH (cc)___ER RABB (cc)
1- Fâtiha_________1 defa_________1 defa
2- Bakara_________282___________48
3- Âl-i İmrân______210____________37
4- Nisâ___________232____________6
5- Mâide_________154____________18
6- En'âm__________44____________51
7- A'râf___________59____________67
8- Enfâl___________48____________6
9- Tevbe_________168____________2
10- Yûnus________61_____________24
11- Hûd__________39____________44
12- Yûsuf_________41____________17
13- Ra'd__________34____________13
14- İbrâhim_______38____________16
15- Hicr__________2______________9
16- Nahl__________83____________20
17- İsrâ___________10____________28
18- Kehf__________16____________38
19- Meryem________8____________24
20- Tâ Hâ__________6____________27
21- Enbiyâ_________8____________12
22- Hacc__________83____________8
23- Mü'minun______12____________24
24- Nûr___________79____________ -
25- Furkân_________8_____________14
26- Şuarâ__________13____________36
27- Neml__________27____________11
28- Kasas__________28____________17
29- Ankebut________42____________4
30- Rum___________24____________3
31- Lokman________33____________2
32- Secde__________1_____________9
33- Ahzâb_________86____________3
34- Sebe'__________8_____________13
35- Fâtır___________36____________5
36- Yâsîn___________3____________5
37- Sâffat__________16____________14
38- Sâd____________3____________10
39- Zümer_________58____________19
40- Mü'min________53____________13
41- Fussilet________11____________12
42- Şûrâ__________33_____________8
43- Zuhruf_________3_____________14
44- Duhân_________3______________9
45- Câsiye_________17_____________7
46- Ahkaf__________16____________4
47- Muhammed_____27_____________4
48- Fetih___________38____________-
49- Hucurât_________27____________-
50- Kaf____________1_____________2
51- Zâriyât_________1_____________7
52- Tûr____________3_____________7
53- Necm__________6_____________7
54- Kamer__________-_____________1
55- Rahmân_________-____________36
56- Vâkıa___________3____________-
57- Hadid___________36___________3
58- Mücâdele________28___________3
59- Haşr____________28___________3
60- Mümtehine_______21___________4
61- Saff____________17____________-
62- Cum'a___________12____________-
63- Münâfıkun_______14____________1
64- Tegâbûn_________20____________1
65- Talâk___________25____________2
66- Tahrîm__________13____________5
67- Mülk____________3____________2
68- Kalem____________-___________10
69- Hâkka____________1____________4
70- Meâric___________1____________3
71- Nûh_____________7____________5
72- Cin_____________10____________8
73- Müzemmil________7____________4
74- Müddesir_________3____________3
75- Kıyâme__________-_____________3
76- İnsan____________5____________5
77- Mürselât__________-____________-
78- Nebe'____________-____________2
79- Naziât___________1____________4
80- Abese____________-____________-
81- Tekvîr___________1____________1
82- İnfitâr___________1____________2
83- Mütaffifin_________-____________2
84- İnşikak___________1____________4
85- Bürûc____________3____________1
86- Târık____________-_____________-
87- A'lâ_____________1____________2
88- Gâşiye___________1____________-
89- Fecr_____________-____________9
90- Beled____________-____________-
91- Şems____________2____________1
92- Leyl_____________-____________1
93- Duhâ____________-____________3
94- İnşirâh___________-____________1
95- Tîn______________1____________-
96- Alâk_____________1____________3
97- Kadîr____________-____________1
98- Beyyine__________3____________2
99- Zilzâl____________-_____________1
100- Âdiyât__________-_____________2
101- Kâria___________-_____________-
102- Tekâsür_________-_____________-
103- Asr_____________-_____________-
104- Hümeze_________-_____________-
105- Fîl _____________-_____________1
106- Kureyş__________-_____________1
107- Mâun___________-_____________-
108- Kevser__________-_____________1
109- Kâfirûn__________-____________-
110- Nasr____________2____________1
111- Tebbet___________-____________-
112- İhlâs____________2____________-
113- Felâk____________-____________1
114- Nâs_____________-____________1
____________________________________


TOPLAM________2626_______958


ALLAH (celle celâluhu) : 113 besmeleden gelenlerle birlikte 2739 defa Kur'ân-ı Kerîm'de çeşitli şekillerde geçmektedir.
ER RABB (celle celâluhu) : 14 adet âyet sonundaki ikililerden gelenlerle toplam olarak 972 defa Kur'ân-ı Kerîm'de geçmektedir.

Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

Resim

140 Esmanın dağılışı verilen kaynaklara göre yukarıdaki şekilde. Buna daha fazla eklenirse şekli ona göre güncelleriz. 140 lı tablo ve küme şekli kullanmak sanırım gösterim açısından daha kolaylık sağlayacaktır kanaatindeyim. Yardımlarınız için ALLAH razı olsun.

Selam Sevgi ve Muhammedi Kardeşlikle
Gariban
Resim
Kullanıcı avatarı
MBurak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 415
Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen MBurak »

Barbaros CAN Abim güzel çalışma Olmuş eline sağlık Muhabbetle ves'selam
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
katre-iNur
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 272
Kayıt: 13 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen katre-iNur »

Gariban Can ;

Mühendis zekanı ne de güzel kullanmışsın.Böyle gösterim listeye göre daha çok anlaşılır olmuş. Ellerinize sağlık.

BİZlere bu güzel isimleri sunan ve bu yolda emeği olan bütün CANlarımızın emeğine sağlık.


Es Selam
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/katreimza.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Hakk Rızasında Muhammedi Gayretin Garibanı canımız,
3 Esma kümesinin Birlişim Göbeğinde gösterdiğiniz rakamlardan ALLAH lafzı size Muhammedi Kabul getirsin inşaallah..

muhabbetle..
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Çok değerli teknik insan Barbaros abim eline emeğine sağlık çok güzel gerçekten..
Özellikle
İM ∩ TİH kesişim kümesindeki şekil harika maşaallah...
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen Gariban »

Allah cümlemizden razı olsun can dostlar, o tablolar daha önce yapılmamış olsaydı böyle kümeleyemezdik. ALLAH yardım etmekte her şekilde, biz ne ettik ki.

Bu sabah rüyamda babannemi gördüm, evinin içinde bir oda varmış ve duvarında dikdörtgen biçiminde, koyu mavi zemin üzerine siyah renkte yuvarlak ve dikdörtgen şekilde kabartmaları olan koca bir tahta tablo vardı. Şeklin en üstünde Arapça bu yaptığımız şemanın ortasındaki gibi ALLAH ismi yazmaktaydı. Babannem bana bu tablo eğik duruyordu o yüzden bir sürü şeyler olmaktaydı dedi. Baktım üzerinde ki ALLAH ismini görünce dedim bunu düzeltelim babanne üzerinde ALLAH ismi var ondan öyledir dedim. Tabloyu dikey bir hale getirince ALLAH ismi en üste geldi. Sonra baktık ki tablonun arkasında kocaman bir oda kapısı belirdi. Kapısız idi , tablo orayı kapamaktaymış, kapıdan içeriye bakınca orda gizli bir oda varmış içi boş ve eski eşyalar içeride. Senelerdir kullanılmamış gibi. Ya dedim babanne biz bu odayı senelerdir nasıl görmedik. Bunu neden kullanıp eve eklemedik demekteydim sonrasını hatırlayamıyorum.

Evet ilginç. Ali'nin yazdığı gibi "İM+T+İH " bir AN da olunca bir İMTİHAN olmakta. ALLAH hayra vesile eylesin.

Selam sevgi ve muhabbetle
Gariban
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »


ZEVK 861

“HÜVELLAHÜLLEZİ L İLÂHE İLL HU!'' Dost
ALLAH-ALLAH-ALLAH-ALLAH Esmâü’l- Hüsnâsı bu Dost
Kul İhvâni Kur’ân “kalb” in zikreylesin virdin artık
Mârifette Muhammed (sav) dir: Toprak-Ateş-Hava-Su Dost…

24.12.1991 15:50 dr.


Kul İhvani hocam, ankakuşum ve garibanım paylaşımda bulunan kardeşlerim hasbi habibi hizmetlerinizden rıza bulunuz İNŞAALLAH.

Bu aralar gönlüm hep esma terkiplerindeydi sizleri zevkle izliyorum

MUHAMMEDİ MuHABBetlerimİZle!....
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

8. BÖLÜM: KUR'ÂN-I KERÎM'DE ALLAH(cc) ve ER RABB(cc) İSİMLERİ(DEVAMI)

Azîz kardeşim!
Takdir edersiniz ki bunları arzetmekteki maksadım emir ve yasakların, va'd ve tehdidlerin, cennet ve cehennemlerin bildirildiği Kelâmullah'da ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL; Ulûhiyyet, Ahadiyet, Vahdaniyet, Ferdaniyet, Rübûbiyyet, Merhametiyet, Mâlikiyet ve diğer hususları nasıl târif buyurmuş onu göz önüne sermekti...
Biraz sabreder iyice okur, anlar ve düşünürsen göreceksin ki âcizâne benim tesbit edebildiğim 352 âyetin sonu bu ikililerle bitiyor.
Fâtiha Sûresinin Er Rahmânu'r Rahîm'i ile başlayan ikililer İhlâs Sûresinin Allahu's Samed'i ile bitiyor...
Sûrelerdeki dağılımı ve kaç defa geçtikleri sûrelerin içerikleriyle ilgilidir.
50 sûrede âyetler iki esmâ ile son bulmamakta ve bunlar: Meryem, Tâ Hâ, Sâffat, Muhammed, Kaf, Necm, Kamer, Münâfık, Talâk, Kalem, Meâric, Cin, Müddesir, Kıyâmet, Mürselât, Nebe', Nâziat, Abese, Tekvîr, İnfitâr, Mütaffifn, İnşikak, Târık, A'lâ, Gaşiye, Fecr, Beled, Şems, Leyl, Duhâ, İnşirâh, Tîn, Alâk, Kadîr, Beyyine, Zilzâl, Âdiyât, Kâria, Tekâsür, Asr, Hümeze, Fîl, Kureyş, Mâun, Kevser, Kâfirûn, Nasr, Tebbet, Felâk, Nâs.
64 sûrede ise 64 adet ikili esmâ ile âyetler son buluyor.
Tesadüf hayatta çok olabilir ancak Kur'ân-ı Kerîm'de yoktur.
Kur'ân-ı Kerîm'de noktanın değeri Kur'ân-ı Kerîm'in değeridir.
ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'in kendi Zât-i A'lâsını nitelediği esmâ ikililerini iyi incelersek; 70 defa tekrarlanan El Gafûru'r-Rahîm (celle celâluhu) bağışlayıcı ve esirgeyici olandır.
Zât-i Hakk (celle celâluhu), Hakk-ı Zâtını bildirirken ve belirlerken merhamet ve muhabbeti esas almıştır.
Rabbü'lâlemîn bir âyeti celilede bu hususu beyân edip sonunu bu iki esmâ ile bağlamıştır.
İki ismi şerîfin nasıl uyumlu ve mânidâr oluşuna dikkat ediniz.
99 Esmâü'l-Hüsnâ da olup da bu listede olmayan ve kul için merhamet ve muhabbet içermeyen; Ed Dârr (celle celâluhu) zarar, ziyan verici (hak edene), El Kahhar (celle celâluhu) kahredici gibi isimlerle âyetlerin bağlanmayışına dikkat etmeliyiz ki Muradullah, her insanın salâh ve felâhıdır.
Emrullah'da bunu temin içindir.
Zâten 99 isim içinde korku ve kahr bildiren dört isim olup;
El Hâfid: alçaltıcı, hor kılıcı.
El Müzill: zillete düşürücü, hor kılıcı.
Ed Dârru: zarar verici.
El Kâbızu: daraltan, ruhları alan, rızkı kısan.

Kaldı ki bu isimlerin karşılığı hemen hazırdır:
Er Râfi'u,
El Muizzü,
En Nâfi'u,
El Bâsıtu...

Geri kalan 95 isim ise sevgi, lütuf, ikrâm, ihsân ve merhameti içerir.

Gizlice ve zâri zâri dua ve zikir etmemizi emreden RABB'ımız güzel isimleriyle istemememizi buyurmuştur.
Ene (Ben), Ente (Sen), Hüve (O) ve Nahnu (Biz) zâmirlerini de kullanan Rabbü'lâlemîn'in bu zâmirlerinden "Hûve = Hu = O" bir isim gibi dillerde ve gönüllerde taht kurmuştur.
Kulun RABB'ına mütevâzi yaklaşımında (kulluk makamında) bir çok tarikatta doruk noktası zikri kabul edilmiştir.
Kadîrî v.s...
Büyük Süfî Muhammedî Âşık Ahmedî Kuddusî Babanın: "Hu demek ister, Kuddusî her an!..." ilâhîsi Anadolu'da devrânların cevlânında çınlar durur...
Kur'ân-ı Kerîm'de pek çokça geçen "Hûve" İhlâs Sûresinin birinci âyeti celilesinde ve Haşr Sûresinin başında 2, sonunda ise 7 kere tekrar edilir...

Zikrullahda esas olan Esmâü'l-Hüsnâ "en güzel isimler"; kul letâiflerinin tertemiz ve hassas oluşu, samimî, ciddî, arzulu ve belli bir ilim ve irfân içinde söylendiğinde (zikredildiğinde) aklı hayret ve dehşete düşüren mânevî zevkler ve hazlar hasıl eder.
"YÂ HAYYÜ (cc) !" diyen ağızdan harfler ilân edilirken dıştan - içe, âfâktan - enfüse, muhitten - merkeze ilâhî bir mânâ irfânı akar.
Nefs; kendi vasıfları (pozitif-negatif) ile birlikte hayy (dirilik) nedir? Nerden alınmıştır? Nereye gidiyor? Gibi tefekküre girer.
Kalb; geçici kulluk kalıntısı perdelerini aralayıp diriliği (hayy'ı) seyreder, zevkedip hayrân kalırken;
Ruh, gerçek diriyi (ezel-ebed), diriliğin kaynağını zikrettiğimizi hazz (zevkin özü, târifsizi, anlatılmayıp yaşanılanı) edip tüm letâifleri (hûviyet ve mâhiyetimizi) EL HAYYÜ (celle celâluhu)'nun huzurunda; diri kılıp, lütuf, ikrâm ve ihsânından dolayı hamdü senâ ile yâd edip zikre çağırır ve imâmları olur.
İnsan diğer (sır, hafî, ahfa) letâifleriyle de buluşunca diri olan mahlûkatın tümünün diriliğinin bir tek dirilik kaynağından verildiğini anlar. Kendi parmağı, kedinin kulağı ve ağacın yaprağını koparmanın aynı şey olduğunu farkedip "Hayy Birliği" ne ulaşır. Tüm diriler bir vücûdun organları gibi birleşiverir. Merhamet, acıma hissinin üstüne çıkıp muhabbete dönüşür. Kesret, vahdete dönüşür...
Kâinâttaki tüm hücrelerle beraber Hayy Diriliğini kana kana yaşarken bunu mahlûkatına ve insanoğluna bahşeden ve Rabbü'lâlemîn olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'i; EL HAYYÜ (celle celâluhu) ismi celili ile hatırlayıp yâd eder, zikreder ve hamd eder.
Zâten kısaca kullukta bu değil miydi?...
Kaldı ki EL HAYYÜ (celle celâluhu) esmâsını her zikredene, hârika hünerleri ile tecellîsi ise kişisel bir ikrâm ve ihsândır. Yeter ki İnsan, içi boş harflerden oluşan kelimeyi, gır gır söyleyip durmasın. Bu kelime tasının içine mânâ zemzemini; aklının, kabiliyet ve isti'dâdı kadar, karınca, kaderince İlim, irade ve idrakle doldurup ihlâslı bir iştirakle tepesine diksin ve kana kana içsin!...
İçsin ki her hücresinden EL HAYYÜ (celle celâluhu) zikri ARZ'dan ARŞ'a (bedenden, ahfâya hatta akdes'e) yükselsin!...

Demesem olmuyor, desem de olmuyor; ama bildiğim ve gördüğüm yanlışları söylemeliyim...
Esmâü'l-Hüsnâ zikirlerinin insanın mânevî yapısına te'sirini bilen mutasavvıflar, çeşitli tarikatlar kurup Ümmet-i Muhammed'e hasbî hizmetler ettiler.
Temelinde İslâmiyetin tüm yüce değerleri var iken zamanla çoğu yozlaşıp insanları ilim, edeb, irfân ve erkândan uzaklaştıran, câhil bırakan, basit alışkanlıkla ibâdete yönelten ve esmâları binlerce defa lâfzen tekrar ettiren basit bir makinaya dönüştürdüler...
123.000 kere Lâfzullah çekmek için iki elinde iki tesbihi aynı anda beraberce çekenleri arkadaşlarımız görüp konuştular, biz de duyduk ve dinledik...
Kişinin doğum gününe göre bilgisayarda bir şeyler yapıp: "Sen, Ed Dârru (cc) esmâsını 5.000 defa her gün çekeceksin!..." diyen Uzay Tarikatçısının mürîdleriyle konuştuk....
"Yâ Darru (cc): ey zarar verici!..." esmâsı ile bu zavallı adamın ne ilgisi var Allah Aşkına!...
Neler!... Neler!...
Bunları işin nerelere vardığını göstermek için arz ediyorum!...
Yoksa aklı olan şuûr sahibi herkes bilir ki midenin ekmeğe ihtiyacı ile kalbin zikre ihtiyacı aynı dır.
Ne var ki aklı olan ekmek yerine taş yemez iken "EN NÂFİ'U (cc): fayda verici" isim yerine "Ed Darru (cc): zarar verici" ismini zikrediyor!...
Daha doğrusu ettiriliyor ve ettiriyorlar!...

Çâre şu ki herşeyi, herşeyimizi ve RABB'ımızı onunla tanıdığımız ALLAH (celle celâluhu)'nun nûru olan aklı, şunun-bunun sultasından kurtarıp; dinimiz, dünyamız ve âhiretimiz için kullanarak, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e samimî ve ciddî olarak yönelmektir.
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'i bilmek, anlamak özümüzde bulmak, teslim olup, iman edip, tâbi' olup ve itâat ederek gerçekten MUHAMMEDÎ olmaktır.
Daha doğrusu MUHAMMEDÎ olduğunun farkına varmaktır.
İşte o zaman sözlerimiz, fiillerimiz, ahlâkımız ve hâllerimiz Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e benziyor mu diye Rabbü'lâlemîn'in huzurunda (hazır-nâzır ve murakıb bilerek) vicdanî bir durum değerlendirmesi yapmalıyız.
Saçımız "ak mı, kara mı?" diye hâl-i hazır tıraşımızı tevhid makası ile kendimiz yapmalıyız!....
Henüz yaşıyoruz ve herşeyin çâresi de vardır!...
Ölümün de çâresi vardır!...
Cehâlette ölüp, kemâlâtta ebedîyyen dirilmek!...
"Testi kırılsa da gam değil, sular bâkidir!..." sırrına su olmak!...
Çâresiz olan tek derd var o ise: "AHMAKLIK" tır!...
Hamakat: Aklı hakta ve hayırda kullanmayıp, bâtıl ve şerde, şeytâna ve yandaşlarına bir ömür peşkeş çekmektir!...

Bu kardeşinizi lûtfen anlattığım gibi anlayınız. Bir i'tiraz ve isyân ediyor değilim...
Sadece bir insan, Ümmet-i Muhammed'den birisi ve RABB'ımızın bir kulu olarak: "Son nefesi verip iş işten geçmeden, gümrük kapısına varmadan, tıraşımız gözümüzün önüne dökülmeden ve elde fırsat var iken Rasûlullah olan Muhammed (Aleyhi's selâm)'ı kavlen, fiilen, ahlâken ve hâl itibâriyle duyalım ve uyalım!..." gayretkeşliğimi arz ediyorum!...
Elbette "Hizbullah" ve "Hizbişeytân" diye ayıran ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'dir.
Cehennemi insan ve cinlerle dolduracağını da buyurmuştur...
Ancak: "Kad eflaha men tezakkâ : Andolsun ki temizlenenler iflâh oldu",
"Ve zekere'sme Rabbihi fe salla : Ve RABB'isinin ismini zikredip ulaşım sağlayan (sall eden), namaz kılan sıdk ve adl ile kulluk eden de iflâh oldu...."
buyuran da RABB'ımız...

İmtihan ne demek?...
Seçenek yapmak ve yaşamaktır...
Güzel örnekler de var...
Rahmetli Hacı Osman Efendi Hüdâi nâbit, yâni dağdaki ardıç ağacı gibi doğal bir derviş, sûfî âşık idi.
Kendisinden hep "Garib Osman" diye bahsederdi.
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Ehl-i Beyti anılınca gözlerinden yaşlar kavurga gibi dökülürdü ak sakalına!...
Antalya'ya gelirdi ki benim işim çok Aksaray'a gidemiyorum diye!...
Aramızdaki yaş farkı 40 civarında idi. Ancak biz bir bedende iki dosd idik.
Bir gelişinde ben coşmuşum ki: "Hep tevhid çek diyorsun! Bıktım bu tevhid çekmekten! Gece-gündüz durmadan! v.s" dedim. Dizlerinin üzerine doğrulup: "Bak hele oğul, çok çekme sen! Ancak: Göz-gez-arpacık-hedef ve atış deyip 12 den tek atışta vur ve işi bitir!... Bunu yaparsan sesini Aksaray'dan duyar geliriz ve elini öperiz!... Anladın mı?" deyişini hiç unutamıyorum!...
Cidde Hava alanında Hakka yürüdü ve cidde (nine) si Havva Validemizin yanına yattı!...
İşte arz etmeye çalıştığım harflerinin içi mânâsı ile dolu tevhid!...
Ruhu şâd olsun!...
(cedde: dede, cidde: nine)

Usûlünce, yâni Muhammedî şuûr içinde zikir çekmek!...
Elbette: " ilâhe İllâ ALLAH" bu doğru olandır.
Tüm insanlar aksini söylese yine doğrudur.
Yanlış ve yalan söyleyenler kendi aleyhine yalancı şâhidlerdir.
Kimselere taş atmıyoruz "Hesab var - Mîzân var!..." diyoruz.
Benim çocukluğumda köyümüzde Çolak Rasim Amca vardı. Sol kolu doğuştan çolak ve ağzına değecek gibiydi. Sol kolunu hiç kullanamamıştır. Eşsiz, hârika, basit, doğal ve derunî bir Kadîrî Dervişi idi. "Aşk Namazı" tâbirini ilk defa ondan duydum ve unutmadım. Halaka-i zikir kurulduğu geceler onu seyretmek için can atardım. Rıza Rüzgarında sallanan söğüt ağaçları gibi ritmik raksla başı havada bir yarım yay çizerdi. Yüzü nûrla dolardı. Bana, sanki göklerde zikrediyor hissini verirdi. Bazen halakadan çıkar ortadaki Muhabbet Meydanında her yöne; zikir zevki, fikir hazzı ve aşk ışığı saçardı!... Bitkin düşüp mecâlsiz kalıncaya kadar zikreder, sonra çöker ve sessizce ağlardı. Çok fakîr ve çok çocuklu birisiydi. Köyün sığırtmacı idi... Sabah erken köyün tüm sığırlarını toplar, otlatır ve akşama getirirdi. Her sabah erkence köy câmisinin üstüne çıkıp olanca gücüyle "Hooo!..." diye bağırırdı ki herkes sığırını salsın. Bu ilânâtın sonu şöyle biterdi: "Hoo! Hoo! Mîzân var! Terazi var!... Unutmayın!... Uyumayın!..." derdi.
İşte mesele bu idi!...
O güzelim insanları, dosd dervişleri ve mütevâzi Muhammedîleri çok, ama çok özlüyorum!...
Rahmetler diliyorum RABB'ımızdan onlara!...
İşte şimdi bir "Huu Dosd!..." çeker ağlarım.


HU DOSD!...

Mecnunîyem Lûtf-ü Leylâ'ya düşdüm
Bir uçsuz bucaksız deryâya düşdüm
Devâsı derd olan sevdâya düşdüm
Niyâzım ağlıyor, nazım ağlıyor...

Resim

"Sen" den selâm etti seher yelleri
Boşandı gözümden hasret selleri
Muhabbet mızrabım kırdı telleri
Çile çöllerimde, sazım ağlıyor...

Resim

Kara kartal idim, Karınca vurdu
Kendi ateşimde, yaktı kavurdu
Zemheri de çilem, çiçeğe durdu
Baharım ağlıyor, yazım ağlıyor...

Resim

Muhabbet Mahşerin atladım bu gün
"Sırat" ını kırka katladım bugün
Yanardağlar gibi, patladım bugün
Kabuğum ağlıyor, özüm ağlıyor...

Resim

Çöktü mü gurbete hasretin sisi
Kırk yılın ardından sevdâ gibisi
Aşkın Meyhânesi, Çile Meclisi
Sohbetim ağlıyor, sözüm ağlıyor!...

Resim

Adın söyleyeni, sen sanıyorum
"Aşk: doğdumu, ölmez..." inanıyorum
Ateşsiz dumansız dosd yanıyorum
Küllerim ağlıyor, közüm ağlıyor...

Resim

KUL İHVÂNÎ sefil, noluyor gülüm
Sevdâlarda, açıp soluyor gülüm
İnsan hâli işte, oluyor gülüm
Yüreğim ağlıyor, yüzüm ağlıyor...
Resim
Cevapla

“Kul İhvani Divanında Esmalar” sayfasına dön