ESMÂ BAHÇEMİZ!

Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

ESMÂ BAHÇEMİZ!

Mesaj gönderen Gul »



ESMÂ BAHÇEMİZ!

Resim

لَوْ أَنزَلْنَا هَذَا الْقُرْآنَ عَلَى جَبَلٍ لَّرَأَيْتَهُ خَاشِعًا مُّتَصَدِّعًا مِّنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ

هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ

هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ

هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ*

Resim ---- '' Lev enzelnâ hâzel kur’âne alâ cebelin le reeytehu hâşian mutesaddian min haşyetillâh(haşyetillâhi), ve tilkel emsâlu nadribuhâ lin nâsi leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne).
Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, âlimul gaybi veş şehâdeh(şehâdeti), huver rahmânur rahîm(rahîmu). Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, elmelikul kuddûsus selâmul mû’minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir(mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn(yuşrikûne). Huvallâhul hâlikul bâriûl musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ard(ardı) ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

.: Biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik her halde Sen onu Allah korkusundan başını eğmiş çatlamış görürdün, o temsiller yok mu, işte biz onları insanlar için yapıyoruz gerek ki tefekkür ederler
O öyle Allah ki ondan başka Tanrı yok gaybi de bilir şehadeti de, o rahmândır, rahîmdir. O öyle Allah ki ondan başka tapılacak yok, öyle melik (Padişah) ki kuddus, selam, iyman ve emniyyet veren mü'min, gözeten koruyan müheymin, Azîz, Cebbar, mütekebbir, tenzih o Allah'a müşriklerin şirkinden. O öyle Allah ki halık, barî, müsavvir o, en güzel isimler (Esma-i hüsnâ) onun, bütün Göklerdeki ve yerdeki ona tesbih eder, o öyle azîz, öyle hakîmdir.''

*Haşr (59/21,21,23,24)*


HADİSİ ŞERÎFİN ORJİNALİ:

وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رسولُ اللّهِ #: إنَّ للّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسماً مَنْ حَفِظَهَا دَخَلَ الجَنَّةَ، إنَّ اللّهَ وِتْرٌ يُحِبُّ الوِتْرَ.وفي رواية: »مَنْ أحْصَاهَا)ـ1(«. أخرجه البخارى بهذا اللفظ، ومسلم بدون ذكر الوتر، والترمذى.وزاد فعدها: ]هُوَ اللّهُ الَّذِى َ إلَهَ إَّ هُوَ الرَّحْمنُ الرَّحِيمُ. المَلِكُ. القُدُّوسُ. السََّمُ. المُؤمِنُ. المُهَيْمِنُ. الْعَزِيزُ. الجَبَّارُ. المُتَكَبِّرُ. الخَالِقُ. البَارِئُ. المُصوِّرُ. الغَفَّارُ. الْقَهَّارُ. الوَهَّابُ. الرَّزَّاقُ. الْفَتَّاحُ. الْعَلِيمُ. القَابِضُ. الْبَاسِطُ. الخَافِضُ. الرَّافِعُ. المُعِزُّ. المُذِلُّ. السَّمِيعُ. الْبَصِيرُ. الحَكَمُ. الْعَدْلُ. اللَّطِيفُ. الخَبِيرُ. الحَلِيمُ. العَظِيمُ. الْغَفُورُ. الشَّكُورُ. الْعَلِىُّ. الْكَبِيرُ. الحَفِيظُ. المُقيتُ. الحَسِيبُ. الجَلِيلُ. الكَرِيمُ. الرَّقيبُ. المُجِيبُ. الْوَاسِعُ. الحَكِيمُ. الْوَدُودُ. المَجِيدُ. الْبَاعِثُ. الشَّهِيدُ. الحَقُّ. الْوَكِيلُ. الْقَوِىُّ. المَتِينُ. الْوَلِىُّ. الحَمِيدُ. المُحْصِى. المُبْدِئُ. المُعيدُ. المُحْيِى. المُمِيتُ. الحَىُّ. القَيُّومُ. الوَاجِدُ. المَاجِدُ. الْوَاحِدُ. ا‘حَدُ. الصَّمَدُ. الْقَادِرُ. المُقْتَدِرُ. المُقَدِّمُ. المُؤَخِّرُ. ا‘وَّلُ. اŒخِرُ. الظَّاهِرُ. البَاطِنُ. الوَالِى. المُتَعَالِى. البَرُّ. التَّوَّابُ. المُنْتَقِمُ. الْعَفُوُّ. الرَّءوُفُ. مَالِكُ المُلْكِ.
ذُو الجََلِ وَا“كْرَامِ: المُقْسِطُ. الجَامِعُ. الْغَنِىُّ. المُغْنِى. المَانِعُ. الضَّارُّ. النَافِعُ. النُّورُ الهَادِى. الْبَدِيعُ الْبَاقِى. الْوَارِثُ. الرَّشِيدُ. الصَّبُورُ[. ولم يفصل ا‘سماء غير الترمذى .


Hz. Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlulah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allah'ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları ezberlerse cennete girer. Allah tektir, teki sever."

Bir rivâyette: "Kim o isimleri sayarsa cennete girer" buyurmuştur.


Buhârî hadisi bu lafızla tahric etmiştir. Müslim'de "tek" kelimesi yoktur.

[Buhârî, Daavât 68; Müslim, Zikr 5, (2677); Tirmizî, Daavât 87, (3502).]

Tirmizî'nin rivâyetinde Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Allah'ın isimlerini şöyle yazdı:
"O Allah ki O'nda başka ilâh yoktur. Rahman'dır. Rahim'dir. El-Meliku'l-Kuddûsu, es-Selâmu, el-Mü'minu, el-Müheyminu, el-Azîzu, el-Cebbâru, el-Mütekebbiru, el-Hâliku, el-Bâriu, el-Musavviru, el-Gaffâru, el-Kahhâru, el-Vehhâbu, er-Rezzâku, el-Fettâhu, el-Alîmu, el-Kâbizu, el-Bâsitu, el-Hâfidu, er-Râfiu, el-Muizzu, el-Müzillu, es-Semîu, el-Basîru, el-Hakemu, el-Adlu, el-Latîfu, el-Habîru, el-Halîmu, el-Azîmu, el-Gafûru, eş-Şekûru, el-Aliyyu, el-Kebîru, el-Hafîzu, el-Mukîtu, el-Hasîbu, el-Celîlu, el-Kerîmu, er-Rakîbu, el-Mucîbu, el-Vâsiu, el-Hakîmu, el-Vedûdu, el-Mecîdu, el-Bâisu, eş-Şehîdu, el-Hakku, el-Vekîlu, el-Kaviyyu, el-Metînu, el-Veliyyu, el-Hamîdu, el-Muhsî, el-Mubdiu, el-Muîdu, el-Muhyi, el-Mümîtu, el-Hayyu, el-Kayyûmu, el-Vâcidu, el-Mâcidu, el-Vâhidu, el-Ahadu, es-Samedu, el-Kâdiru, el-Muktediru, el-Muahhiru, el-Evvelu, el-Âhiru, ez-Zâhiru, el-Bâtinu, el-Vâli, el-Müte'âli, el-Berru, et-Tevvâbu, el-Müntekimu, el-Afuvvu, er-Raûfu, Mâliku'l-Mülki, Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm, el-Muksitu, el-Câmiu, el-Ganiyyu, el-Muğnî, el-Mâni', ed-Dârru, en-Nâfiu, en-Nûru, el-Hâdî, el-Bedîu, el-Bâki, el-Vârisu, er-Reşîdu, es-Sâbûru."
İsimleri bu şekilde, sâdece Tirmizî saymıştır.


Kısaca Anlamları:

El-Kuddûs: Ayıplardan temiz demektir.
es-Selâm: Selâm sahibi, yani herçeşit ayıptan selâmette, her türlü âfetten berî demektir.
el-Mü'min: Kullarına va'dinde sâdık olan demektir. Tasdîk mânasına olan imandan gelir. Yahut, kıyamet günü kullarına, azabına karşı garanti veren, güven veren demektir, bu mâna emân'dan gelir.
el-Muheymin: Şâhid olan (görüp gözeten) demektir. Emîn mânasına geldiği de söylenmiştir. Aslı, müeymin'dir, ancak hemze, hâ'ya kalbolmuştur. Keza er-Rakîb ve el-Hâfiz mânâsına geldiği de söylenmiştir.
el-Azîzu: Kahreden, galebe çalan demektir. "İzzet", galebe, çalmak mânasına gelir.
el-Cebbâr: Mahlukâtı mecbur eden; emir veya yasak her ne dilerse ona zorlayan demektir. Bu kelimenin, bütün mahlukâtının fevkinde yücedir mânasına geldiği de söylenmiştir.
el-Mütekebbir: Mahlukâta ait sıfatlardan yüce, uzak mânasına gelir. Ayrıca: "Mahlukâtından büyüklük taslayarak kendisiyle azamet yarışına kalkanlara büyüklüğünü gösteren ve onlara haddini bildiren mânasına geldiği de söylenmiştir. Keza şu mânaya geldiği de belirtilmiştir: "Mütekebbir" Allah'ın azametini ifâde eden kibriyâ kelimesinden gelir, tezyîfî bir mâna taşıyan kibir kelimesinden gelmez.
el-Bâriu: Mahlukâtı, mevcut bir misâle bakmaksızın, yoktan, örneksiz olarak yaratan mânasına gelir. Bu kelime, öncelikle hayvanlar için kullanılır, diğer mahluklar için pek kullanılmaz. Hayvanlar dışındaki mahlukât hakkında nâdiren kullanılır. Meselâ: Allah canlıları yoktan yarattı demek için بَرَأَ اللّهُ تَعَالَى النَّسَمَةَ dediğimiz halde, semâvat ve arz hakkında خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَاَْرْضَ deriz.
el-Musavvir: Mahlukâtı farklı sûretlerde yaratan" demektir. Tasvîr lügat olarak hat ve şekil çizmek mânasına gelir.
el-Gaffâr: Kullarının günahlarını tekrar tekrar affeden, mânasına gelir. Gafr kelimesi, aslında setr (örtmek) ve kapamak mânalarına gelir. Allah Teâla kullarının günahlarını affedici, onlar için cezayı terketmek sûretiyle (günahları) örtücüdür.
el-Fettâh: Kulları arasında hâkim demektir. Araplar, hâkim iki hasmın (dâvalıdâvacı) arasındaki ihtilafı çözdüğü zaman: "Hâkim iki hasmın arasını fethetti" derler. Hükmetti, çözüme kavuşturdu mânasında, hâkime fâtih dendiği de olmuştur. Mamafih "Kullarına rızk ve rahmet kapılarını açan", rızıklarından kapanmış olanları açan mânasına da gelir.
el-Kâbız: Kullarının rızkını lütfu ve hikmetiyle tutan mânasına gelir.
el-Bâsıt: Kullarına rızkı açıp cûd ve rahmetiyle genişleten demektir. Böylece Cenâb-ı Hakk, hem ihsan sahibi, hem de onu men edici olmaktadır.
el-Hâfid: Cebbarları ve firavunları alçaltan demektir. Yâni onları horlar ve değersiz kılar demektir.er-Râfi': Velîlerini, dostlarını yüceltir. Azîz kılar demektir. Böylece Allah, hem zelîl hem de azîz kılıcı olmaktadır.
el-Hakem: Hâkim demektir. Bu da hakikatı hükmetme yetkisi kendisine verilen, ona gönderilen demek olur.
el-Adlu: Kendinde heva meyli olmayan, hükümde doğruluktan ayrılmayan cevre yer vermeyen mânasına gelir. Aslında masdardır. Ancak âdil makamında kullanılmıştır. Âdil'den daha beliğdir, çünkü müsemma, fiilin kendisiyle isimlenmiştir.
el-Latîfu: Arzunu sana rıfkla ulaştıran demektir. "Mahiyeti, idrak edilemeyecek kadar latîf" mânasına geldiği de söylenmiştir.
el-Habîru: Olanı ve olacağı bilen kimseye denir.
el-Gafûru: Bağışlamada mübalağa eden, çok bağışlayan demektir.
eş-Şekûru: Kullarını, sâlih fiilleri sebebiyle mükâfatlandıran ve sevap veren demektir. Allah'ın kullarına şükrü, onlara mağfireti ve ibâdetlerini kabul etmesidir.
el-Kebîru: Celâl (büyüklük) ve şânının yüceliği sıfatlarını taşıyan kimsedir.
el-Mukîtu: Muktedir demektir. Ayrıca, mahlukâta gıdalarını veren mânasına geldiği de söylenmiştir.
el-Hasîbu: el-Kâfi demektir. Muf'il mânasında fâildir, tıpkı mü'lim mânasında elîm gibi, hasîb'in muhâsib mânasında kullanıldığı da söylenmiştir.
er-Rakîbu: Kendisinden hiçbir şey gâib olmayan hâfız (muhâfız) demektir.
el-Mucîbu: Kullarının duasını kabul edip, icâbet eden zât demektir.
el-Vâsiu: Zenginliği, bütün fakrları bürüyen; rahmeti herşeyi kuşatan demektir.
el-Vedûdu: el-Vedd (sevgi) kelimesinden mef'ûl mânasında feûl'dür. Allah Teâlâ Mevdûd'dur. Çok sevilir. Yani velîlerinin kalbinde sevgilidir. Veya fâil mânasında feûldür. Yani Allah Teâla sâlih kullarını sever, bu da "onlardan razı olur" demektir.
el-Mecîdu: Keremi geniş olan demektir. Şerif mânasını taşıdığı da söylenmiştir.
el-Bâisu: Mahlukâtı, ölümden sonra kıyamet günü yeniden diriltir demektir.
eş-Şehîdu: Kendisinden hiçbir şey gâib olmayan kimse demektir. Şâhid ve şehîd aynı mânada kullanılır, tıpkı âlim ve alîm kelimeleri gibi. Mâna şöyledir: Allah, (her yerde) hâzırdır. Eşyayı müşahede edip her an görür.
el-Hakku: Varlığı ve vücudu gerçek olan demektir.
el-Vekîlu: Kulların rızıklarına kefil demektir. Hakikat şudur: Kendisine tevkîl edilmiş olanı işinde müstakil söz sâhibi olmaktır. Bu hususta şu âyet hatırlanabilir: "(Dediler ki) Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" (Âl-i İmrân 173).
el-Kaviyyu: el-Kâdir (güçlü) demektir. Ayrıca: "Kudreti ve kuvveti tam, O'nu hiçbir şey âciz kılamaz" mânasına da gelir.
el-Metînu: Şedîd ve kavî olup, hiçbir fiilinde meşakkatle karşılaşmayan demektir.
el-Veliyyu: Nâsır (yardımcı) demektir. Ayrıca: "İşlerin kendisiyle yürüdüğü mütevelli, yetimin velîsi gibi" diye de açıklanmıştır.
el-Hamîdu: Fiiliyle hamde hak kazanan mahmûd kimsedir. Bu kelime mef'ûl mânasında fâildir.
el-Muhsî: İlmiyle herşeyi sayan, nazarından büyük veya küçük hiçbir şey kaçmayan kimse demektir.
el-Mübdiu: Eşyayı yoktan ilk defa var eden, yaratan demektir.
el-Muîdu: Mahlukâtı hayattan sonra tekrar ölüme, öldükten sonra da tekrar hayata iâde eden kimse demektir.
el-Vâcidu: Fakirliğe düşmeyen zengin demektir. Bu kelime, gına demek olan cide kökünden gelir.
el-Vâhidu: Tek başına devam eden, yanında bir başkası olmayan ferd'dir. Ayrıca, şerîk ve arkadaşı olmayan kimse mânası da mevcuttur.
El-Ahadu: Ferd demektir. Ahad ile vâhid arasındaki farka gelince, ahad, kendisiyle bir başka adedin zikredilmesini men edecek bir yapıya sâhiptir. Kelime hem müzekker, hem de müennestir. "Bana kimse (ahad) gelmedi derken, gelmeyen hem erkektir, hem de kadındır." Vâhid'e gelince bu sayıların ilki olarak vazedilmiştir: "Bana halktan biri (vahid) geldi" denir ama, "Bana haktan kimse (ahad) geldi" denmez. Vâhid, emsâl ve nazîri kabûl etmeyen bir mâna üzere bina edilmiştir. Ahad ise ifrad ve arkadaşlardan yalnızlık üzere bina edilmiştir. Öyle ise, vâhid, zât itibariyle münferiddir, ahad ise mâna itibariyle münferiddir.
es-Samedu: İhtiyaçlarını te'min etmek üzere, halkın kendisine başvurduğu efendidir. Yani halkın kendisine yöneldiği kimsedir.
el-Muktediru: Kudret kökünden müfteil babındandır. Kâdir'den daha öte bir güçlülük ifâde eder.
el-Mukaddimu: Eşyayı takdim edip, yerli yerine koyan demektir.
el-Muahhiru: Eşyayı yerlerine te'hir eden demektir. Kim takdime hak kazanırsa ona takdîm eder, kim de te'hîre hak kazanırsa ona da te'hîr eder.
el-Evvelu: Bütün eşyadan önce var olan demektir.el-Âhiru: Bütün eşyadan sonra bâkî kalacak olan demektir.
ez-Zâhiru: Herşeyin üstünde zâhir olan ve onların üstüne çıkan şey demektir.
el-Bâtınu: Mahlukâtın nazarlarından gizlenen demektir.
el-Vâlî: Eşyanın mâliki ve onlarda tasarruf eden demektir.
el-Müteâli: Mahlukâtın sıfatlarından münezzeh olan, bu sıfatların biriyle muttasıf olmaktan yüce ve âlî olan.
el-Berru: Katından gelen bir iyilik ve lütufla, kullarına karşı merhametli, şefkatli demektir.
el-Müntakimu: Dilediğine ceza vermede şiddetli davranan demektir. Nekame kökünden müfteil babında bir kelimedir. Nekame, hoşnudsuzluğun öfke ve nefret derecesine ulaşmasıdır.
el-Afuvvu: Afv'dan feûl babında bir kelimedir. Bu bâb mübalağa ifâde eder. Öyle ise mâna: "Günahları çokça bağışlayan" demek olur.
er-Raûfu: Katından gelen bir re'fetle (şefkatle) kullarına merhametli ve şefkatli olan demektir. Re'fetle rahmet arasındaki farka gelince; rahmet bazan maslahat gereği istemeyerek de olabilir. Re'fet isteksiz olmaz, isteyerek olur.
Zü'l-Celâl: Celâl, celîl'in masdarıdır. Celâl, celâlet, nihâyet derecede büyüklük, azamet demektir. Zü'l-Celâl büyüklük sahibi olan mânasına gelir.
el-Muksidu: Hükmünde âdil, demektir. Ef'al babında adaletli oldu mânasına olan bu kelime, sülâsî aslında zulmetti mânasına gelir. Nitekim kasıt; cevreden, zâlim demektir.
el-Câmiu: Kıyamet günü mahlukâtı toplayan demektir.
el-Mâniu: Dostlarını, başkalarının eziyetinden koruyan yardımcı demektir.
en-Nûru: Körlüğü olanları nuruyla görür kılan, dalâlette olanları da hidâyetiyle irşâd eden demektir.
el-Vârisu: Mahlukâtın yok olmasından sonra da bâki kalan demektir.
er-Reşîdu: Mahlukâta maslahatların gösteren demektir.
es-Sabûru: Âsîlerden intikam almada acele etmeyen, cezalandırmayı belli bir müddet te'hîr eden demektir. Allah'ın sıfatı olarak sabûr'un mânası halîm'in mânasına yakındır. Ancak ikisi arasında şöyle bir fark vardır: Sabûr sıfatında cezanın mutlaka olacağını beklemeyebilirler. Ancak halîm sıfatıyla Allah'ın cezasına kesin nazarıyla bakarlar.
Allah inkarcıların söylediklerinden münezzeh ve mukaddestir, uludur, yücedir.



Kul İhvani Divanı'ndan







Resim

Resim ZEVK 855


Doksan dokuz esmâ ile, kendini bil Kul İhvâni!
Esmânın cem’i Lafzullah, zikriyle RABB’ın bulursun
Akıl imanla aşk olur, sevdâ sebil Kul İhvâni
“Sev-Sevil-Üzme-ÜzülmeKul iken Sultan olursun…


10.07.1991 11:31
Antly –krktl.
En son Gul tarafından 09 Şub 2010, 17:08 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:

ZEVK 1031

Kaldım susuz denizlerde, kim bir “SU” verir Efendim!
“BUZ”a Güneşten haber yok; olunca, erir Efendim!

“Esmâ Kristali” İNSAN, Sünnetullah âhengi RAKS
Âşık - Mâşuk - Yol - Mesafe, Sevenler varır Efendim!..


05.09.1994 17:07

Esmâ Kristali : Zât ....... Sıfat ....... Esmâ ....... Eşyâ…

Ene’l-Abd " Ene’l-Haktır.
Asla “Ene ALLAH” değildir!...

Gul CANımız çalışmanızdan bereketlenmeyi dileriz...
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

nur-ye yazdı: >>>>>> GÖNLÜMÜZÜN SESİ >>>>>>

Resim

ZEVK 1038

Esmâ nın eseri âlem, bin bir ağaç bir tohumda küll
Aşk Suyu’n testisi Buzdan, HAYY’da hazır gülle bülbül
HAKKA’a Hak ile nazar et! Zuhurun zevket İhvâni!
Eşya - Olay - Zaman - Zann ne? “Kün feyekün!” Tevhide tül…


26.10.1994 10:37

HAKKA’a Hak ile nazar :
Kesret-i Halkiyyede(halk) ......... Vahdet-i Zâtiyyeyi
Vahdet-i Zâtiyyede(HAKK) ........ Kesret-i Halkiyyeyi görmek
Halkta HAKK’a nazar…



Sevgili Nuriye Abla, İnşaAllah gönlümüzün sesi olur bu çalışmalarıMız.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »


بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
الم

وَعَلَّمَ آدَمَ الأَسْمَاء كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلاَئِكَةِ فَقَالَ أَنبِئُونِي بِأَسْمَاء هَـؤُلاء إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ

1. Elif Lâm Mîm.
31. Allah Adem’e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek, “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin” dedi.
Bakara Suresi (1-31)



Resim

Resim


*** '' AŞKta AŞKtan AŞKa AŞKla!..

AŞK! AŞK! AŞK! AŞK! : Esmâ seyr-ü-sülûkunun kemâlidir!..''

Kul İhvani
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

kulihvani yazdı:Resim

Sevgili GÜLümüz,
Her Ham AKIL Kemâlâtını kendisi DOĞurur
İpek Böceği Yumurtası, Tırtılı, Kozası ve Kelebeği gibi!..
AKL-ı SELİM OLur Kanatlanır da ARZdan ARŞa UÇar gider!.
Bu Çile, bir ÖMÜR süren Sebebsiz SEVgi Seyr ü Sülukudur
AKIL, ASLını ANlarsa ÂŞIK, YAŞArsa MÂŞUKtur!.
AŞK ise “KûN fe YeKûN!” OLuştur…
Gerisi Kuru Gürültü!..


Resim

AKIL; Fakriyet, Acziyet, Zillet ve İllet KULLUK Karanlığını Ancak Nur-u MîM cAN Ceryanıyla BİLişir-BULuşursa NAKLe ULAŞır da RABBısına Rücu’ eder- Darü's Selâm SILAsında ASLını GÖRür "AYın on dördü gibi"!…

İşte bunun için Geceler Uykusuz, Çalışarak geçer Deli sANılan DERVŞlerde, gelip giden zamANın AN DİLimleri sevgili GÜLümüz!..

Gönlün ve Ömrün Nur-u MîM dOLsun!..



ZEVK 3835

UYkunu UYutmuş sehER!. UY-ANıksın Gece GÜLüm!.
Şah DamarımdAN Yakın RABB (cc)!. “BeN” AKIL Perdesi-TÜLüm!
AKIL, Lâ İlâhe KÖRü!.. NAKİL, İllâ ALLAH NURu!.
AKIL Sanesinde KULluk!.. AKILdadır, DOĞum-ÖLüm!..


27.09.09 01:25
İkİ UÇ un ortasında..


"Resulullah (aleyhissalâtu vessellem, bir dolunay gecesi, aya baktı ve:
"Siz şu ayı gördüğünüz gibi, Rabbinizi de böyle perdesiz göreceksiniz ve O'nu görmede bir sıkışıklığa düşmeyeceksiniz (herkes rahatça görecek). Artık, güneşin doğma ve batmasından önce hiç bir namaz hususunda size galebe çalınmamasına gücünüz yeterse bunu yapın (namazları vaktinde kılın, vaktini geçirmeyin)."
Cerir der ki: "Resulullah, sonra şu âyeti okudu: "Rabbini güneşin doğmasından ve batmasından önce hamd ile tesbih et!" (Tâ Hâ 130).


(Cerir İbnu Abdillah (radıyallahu anh) dan; Buhârî, Mevakitu's-Salat 6, 26, Tefsir, Kaf 1, Tevhid 24; Müslim, Mesacid 211, (633); Ebu Davud, Sünnet 20, (4729); Tirmizî, Cennet 16, (2554)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

ZEVK - 2741

Hu esmâsın âhıdır aşk, âşıkların göz yaşıdır.
Mevlâ'ya merhamet için istirham ağlayışıdır,
Fenâsına erenlerin beka sermayeleri aşk.
Özdeki naz, gözde niyâz ağlamak işin başıdır...


Kul İhvâni
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

> DUDAKTA BAŞLAYIP DUDAKTA BİTEN RAHMET ANAHTARIM >

* KUL İHVANİ DİVANI *

>>>>>> GÖNLÜMÜZÜN SESİ >>>>>>


BİRİNCİ DEFTERDEN

İLK ZEVK

Şah-ı Merdan (kv) bâde sundu, yerde sürünür serimiz
Tevhidin Aşk Bıçağıyla yüzülür, Benlik Derimiz
Bilye gibi başsız ayaksız, rüzgar gibi yersiz yurtsuz
DOST (s.a.v) ile DOST'A (c.c) gideriz, her defter Meydan Yerimiz

1982
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »



ZEVK1110

Ârifiçinherbirzuhur,biresmânınkemâlidir
Baknazar-ıhakikatle,mazharYâr’inCemâlidir.
Zıtlarınzevkindesözsüz,soyunsunkisvesinhuruf
“Zât”a,Sıfat-Esmâbürgü…Özbir…Türlütürlüzuruf…


Kulİhvâni
06.12.199409:40dr..


Huruf:harfler.
Zuruf:zarflar.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

ZEVK 1029

“Her şey O’ndan!” doğru derler. Onlar, “O” değil Efendim.
“BEN-BİZ” diyor Yüce ALLAH, secde et eğil Efendim!
Bir bağsız bağ AŞK denilen, İlk işin: Kendini bilmek.
Akıl serbest, tehlike çok. HAKK’a RIZA istenilen…

05.09.1994 16:23


Bu zevkte arzedilen:

BEN : ALLAH Tealâ’nın Zât-ı Ahadiyyetleri olup hitab Ruhadır. Muahatabı Muhammed Aleyhisselâmdır. Uluhiyyet Tevhidinin tecellîsi. Tüm varlığı kapsar. Kur’ân-ı Kerîm’de “Dağa-Ağaca-Arıya-Meryeme” vahiyde BEN buyurulur.

BİZ : ALLAH Tealâ’nın Rabbü’l-âlemîn olarak; Yaradılış kanununda bulunan esmâlarıyla tecellî şekillerinin, kudret ve icra kuvvetlerinin tezahürü. Muahatabı Cebrail Aleyhisselâmdır. Rübubiyyet Tevhidinin tecellîsi. Tüm varlığın her işini kapsar. Kur’ân-ı Kerîm’de “BİZ Nebilere vahyettik” buyurulur.

Kûn: OL! Muradın emri Uluhiyyetten. ALLAH Tealâ…
Fe yekûn : Derhâl oluverir. Emrin uygulanışı.. Rabbü’l-âlemîn…

Akıl serbest : 1- HAKK’ın kudret ve azametinin tecellîsi
2- kaza ve kader imtihanı için serbesttir.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

ZEVK 3511

Bir değil binbir “AH!.” Cânâ! Mededi "MEDD" EYLEdik Gel!
TUTunduk El HAYY Esmana DOST! CÂN-Cisim "CEDD" EYLEdik Gel!
AHAD’e MÎM SALLi AHMED! NûR-u MÎM rAHMET DOĞurdu!
Özümüzden GÜLdü GÜN-EŞ! El VEDÛD, "VEDD" EYLEdik Gel!


Kul İhvâni
20.02.09 20:20

a k s a r a y
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

ZEVK 3537

ÖĞRENeceksin İHVANÎ! Nedir MADDE nedir ŞEKİL!
KAPANacAKsın SECDEye! Diyeceksin: “SEN’sin VEKİL
HAYAL ETmenin BEDELi, “ÇÖLün ÇİLEsi” BİLirsin!
YEDİ YÖNden DUYacaksın: “KUL İhvanî ÇÖLe ÇEKil!..”


Kul İhvâni

14.03.09 11:27
A k s a r a y
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

Resim

ZEVK 3601

TAŞa TUTsun BİLmeyenler! MUHABbette MELÂM OLsun!
KELÂMULLAH El HAYY DİLİ! KEMÂLâtta KELÂM OLsun!
RESÛLULLAH(S.A.V.) HESABIna HAYYatın HİBe EDENler
EZEL – EBED BİLdiğimiz YÛNUSlara SELÂM OLsun!..


Kul İhvâni
04.05.09 22:53
ANda ANda..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »



ZEVK861

HÜVELLAHÜLLEZİLÂİLÂHEİLLÂHUDost
ALLAH-ALLAH-ALLAH-ALLAHEsmâül-HüsnâsıbuDost
KulİhvâniKurân“kalb”inzikreylesinvirdinartık
MârifetteMuhammed(sav)dir:Toprak-Ateş-Hava-SuDost…


Kulİhvâni
24.12.199115:50dr
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

ZEVK 838

Aşıp gitme azgın
nefsim, Tevhid-i TEVVÂB’ı tanı!
HANNÂN ü MENNÂN MEVLÂyı, Yaratan Yüce YEZDÂNı
Yaş kırkı geçti İhvâni, gün bu gün dem bu dem durma!
Âşıklar ALLAH Safında, okundu AŞKın Ezanı…

03.05.1991 13:52


Hannân : Rahmetlerin en lâtif cilvesini gösteren, Rahman ve Rahîm olan ve çok merhametli olan Allah (C.C.)

Mennân
: İhsanı bol. Çok çok ihsan eden. En çok nimet veren. (Allah (C.C.))

Yezdân: f. Cenab-ı Hak. * (Mecusilerce) : Hayırları yaratan hayır ilâhı dedikleri mevhum mâbud.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

>>>>>> GÖNLÜMÜZÜN SESİ >>>>>>

* RUBAî *

Vücudda Kalb, Kalbte RUH var
RUH'ta Sırlar sarılmış, "AH!"a
AH! içinde SIR, SIR içinde NURdur YÂR
NURUN ALÂ NUR ol, var git ALLAH'A....

Kulihvani
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

>>>>>> GÖNLÜMÜZÜN SESİ >>>>>>

* RUBAî *

SEVGİLİ YÂR olursa HÂLvet ne hoş
Ben kul, YÂR SULTAN hâcet ne hoş
Yakmaksa garibin maksat NAR'a
AŞK içinde ateş, ateşte hasret ne hoş....


Kulihvani
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

>>>>>> GÖNLÜMÜZÜN SESİ >>>>>>

* RUBAî *


BÜLBÜL gibi ŞEHİN ŞAH'a GÜL gibi KÖLElik varmış
GÜL gibi YÜZün çevresinde sümbül gibi GÖLGElik
SELVİ gibi ayağı bağlı LÂLE gibi yüreği dağlı İHVANİnin
Hep iyi istemiş HÜDÂ'dan amma talihinde böylelik varmış....

HÜDA : Hep iyi..
HÜDÂ: Allah cc..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

>>>>>> GÖNLÜMÜZÜN SESİ >>>>>>

* RUBAî *


Ne CENNET sevgisi, ne CEHENNEM korkusu: HÜDÂ!
Ben EZELden bilirim sonradan değil seni....
Huri gılman istemem Havz-ı Kevseri caba
IRMAĞI ŞARAP OLAN BİR YERE GÖNDER BENİ....(CEMÂL)

Kulihvani
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

ZEVK 1346

Kul Kamışı SOYun süsün.. Sırr Resim semâ’.. Sînen GÖRünsün
Yedi yerden NARla DELip, İÇ perdelerin SÜRülsün
Ayak-Başa halka TAKıp, Kâmil Dudağı Resim Naz-Niyaz
NEY” ne ki?.. Hazret-i İNSAN!.. Nefes nefes ÜFÜRülsün!..


Kul İhvâni
26.03.97 09:00 dr..

Hak : El HAKK cc Esmasının zuhuru..
Ayak: Son Söz.
Baş: İlk Söz
Nar: Çile
Semâ’: ASLı DUYmak ve Uymak..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

ZEVK 1380

GEL!..

UzAT UMUT-KORKU Elin! UZLETe gidelim GÜLüm!
Yetti Halkın YAKINlığı! KURBETe gidelim GÜLüm!
AHMEDiyyet ResimAHADiyyet!.. Nur-u Muammed Rengi ne?
Sırr- Süveydâ Sidresin!.. ZULMETe gidelim GÜLüm!


27.03.97 12:37 dr..


VÂHİD : VAR Oluşta BİR-TEK
AHAD : BİLinemezlik Karanlığında, Amâlığında-Körlüğünde, Sükût Sahrasında.. TEK-BİR…
ZULMET : Zifiri karanlık..
Nur-u Muammed : Yutucu-gark edici..

ZÂTta Resim AHAD (cc).. Ruhun İşi..
SIFATta Resim AHMED (sav).. Kalbin Karibliği..
ESMÂ Resim Kemâlât-Cehâlet.. İKİliği.. Nefsin ZITların Zevki İmtihanı..
EŞY Resim Amâlık –Aydınlık.. Tercih-Tevhid Tarlası.. Bendenin Kullanış Oyunu..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

>>>>>>GÖNLÜMÜZÜNSESİ>>>>>>
Resim
ZEVK857

YâElMuâhhir–YâElMukaddim–YâElHâlikül-ÂhirALLAH(cc)
ElHayyul-Kayyumul-Kaviyyul-Kuddus!–YâElHâbirül-ZâhirALLAH(cc)
ElAlîmül-Azîmül-Aliyyül-Azîzül-Bâkiyyül-Bâriül-BâsirALLAH(cc)
ElHasîbül-Hamîdül-Halîmül-Hakîmül-Kerîmül-Kebîrül-KadîrALLAH(cc)


24.12.199114:00



ZEVK858

ElAdlül-Afüvvül-Bedîül-Berrül-Baîsül-Bâsıtül-VâhidALLAH(cc)
EnNûrus-Sabûrus-Samedüs-Selâmul-Celîlül-Câmiül-VâcidALLAH(cc)
ErRahmânür-Rahîmür-Râfiür-Raufür-Rezzâkür-Rakîbür-ReşîdALLAH(cc)
Zül-Celâl-iVel-İkramul-Hakkus-Semiül-Şekurüş-ŞehîdALLAH(cc)


24.12.199114:30dr.



ZEVK859

ElKâbıdül-Hâfidül-Mümîtül-Müzillül-Evvelül-Ganiyyüd-DarrALLAH(cc)
ElHâdiül-Hafîzül-Hâkemül-Vâsiül-Vârisül-Vâliyyül-CebbârALLAH(cc)
ElVedûdül-Vekiül-Velîyyül-Latîfül-Fettahül-GafûrALLAH(cc)
YâMusavvirül-Mütekebbirül-Tevvâbül-Vehhâbül-KahhârALLAH(cc)


24.12.199115:00dr.



ZEVK860

ElMâlikül-Mülkül-Melikül-Metinül-Muizzül-Muîdül-Mubdî’ALLAH(cc)
EnNafi’ül-Mâni’ül-Mâcidül-Mecîdül-Mücibül-Mü’minül-MugnîALLAH(cc)
ElMüteâliül-ElMüntakimül-Mukîtül-Muksîtül-MuhsîALLAH(cc)
UyanÂşıkaçgözünü;ElMüheyminül-MuhyîALLAH(cc)


24.12.199115:30dr.



ZEVK861

HÜVELLAHÜLLEZİLÂİLÂHEİLLÂHUDost
ALLAH-ALLAH-ALLAH-ALLAHEsmâül-HüsnâsıbuDost
KulİhvâniKurân“kalbinzikreylesinvirdinartık
MârifetteMuhammed(sav)dir:Toprak-Ateş-Hava-SuDost…


24.12.199115:50dr.


Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »



MîM-SîNMu-
YıL-ANNNA-
Dört-MıH-çharMIH
ÇiViliÇiLe-deİ-(as)


Resim


ZEVK4066
tAHaMMül-SaBıRSıRRında!.GeCeninGüN-DüZüİSÂ(as)
BaBa-sızDİL-liBeBe-si!..YeTiM-inÖk-SüZüİSÂ(as)
İsmÂİL-eHa-CERRkUYU!..“N”dirMeRyeMkUYUSU-yu!
DoksANDOKUz-uMeRyeM-se!.GÖR-ünenGöK-YüZüİSÂ(as)


Kulİhvâni
10.03.1023:17
Larashllr..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

*ZEVK95*

Aşktan ırak;gül dudağa hasret şaraba döneriz BİZ,
Köz ateşe düşüp, kehrübar-ü kebaba döneriz BİZ
''AŞKA PERHİZ ETSEK,AYRILIĞA SABIR EDEK!'' desek, VELİ...
Ocağı yıkılmış ş'ol külhan-ı haraba döneriz BİZ...

Kul İhvâni
10.4.1986 22:41
Antalya Ev
.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

* ZEVK 171 *

Velîler; Sultan iken kul’luk eden, derviş – sadık- Ârif âşık erlerdir
Aşkla çilelerle yok olduktan sonra, var olan vahdetli değerlerdir
Bir ayağı hakikat noktasındadır; öbürü tecelli turun atar
Sözden, övmedende münezzeh, HAKK’ın kubbesinde gizli hâzinelerdir…


Kul İhvâni
05.01.1987 15:19 Antalya dr.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen Gul »

Resim

ZEVK 527
Sırrın safâsı Ali’sin! İlmin karargâhısın Sen!.
On iki gonca omcası, Ehl-i beyt’in
Şah’ısın Sen!.
Darda kırık gönüllerin, uğrak ve durak yerisin

Kul İhvâni Kıtmirindir, velâyet Padişahısın Sen!...

17.08.1989 18:21
Lâra sahilleri...

Omca : Gül dallarının kökü, ocağı.
Velâyet : Veli olan kimsenin hali. Velilik, dervişlik. * Dostluk. * Sadakat. * Başkasına sözünü geçirmek. Bir şeye kudret cihetiyle bizzat mutasarrıf olmak. (Bak: Veli)
Resim
Cevapla

“Kul İhvani Divanında Esmalar” sayfasına dön