SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Rasulullah (sav) Efendimizin örnek kişiliği, hayatı ve davranışları.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Sünnet: Yol, hal, tavır, gidiş, gidişat, çığır, hüküm, yaşayış modeli, tabiat, şeriat, yüz, yüzün görünen yeri, alışılmış yol, takip edilmesi adet olan yol, gidişat, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin söz, fiil ve takrirlerinin bütünü anlamlarına gelmektedir.

Kur'ân-ı Kerim'de dört âyette "Sünnetü'l-evvelin: öncekilerin sünneti" ifadesi "önceki ümmetlerin izlediği yol, örf, adet, yaşayış tarzları" veya "önceki ümmetlere uygulanan hüküm" anlamında kullanılmıştır.

(MÂİDE suresi 5. ayet) (Resmi:5/İniş:110/Alfabetik:60)

الْيَوْمَ أُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُ وَطَعَامُ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ حِلٌّ لَّكُمْ وَطَعَامُكُمْ حِلُّ لَّهُمْ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ مِن قَبْلِكُمْ إِذَا آتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ مُحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَافِحِينَ وَلاَ مُتَّخِذِي أَخْدَانٍ وَمَن يَكْفُرْ بِالإِيمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُ وَهُوَ فِي الآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ

Resim---Elyevme ühille lekümüt tayyibat ve taamüllezine utül kitabe hillül leküm ve taamüküm hillül lehüm vel muhsanatü minel mü'minati vel muhsanatü minellezine utül kitabe min kabliküm iza ateytümuhünne ücurahünne muhsinine ğayra müsafihiyne ve la müttehizi ahdan ve mey yekfür bil imani fe kad habita amelühu ve hüve fil ahirati minel hasirin

Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin (yahudi, hıristiyan vb. nin) yiyeceği size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Mümin kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz şartıyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Kim (İslâmî hükümlere) inanmayı kabul etmezse onun ameli boşa gitmiştir. O, ahirette de ziyana uğrayanlardandır.



(ENFÂL suresi 38. ayet) (Resmi:8/İniş:93/Alfabetik:22)

قُل لِلَّذِينَ كَفَرُواْ إِن يَنتَهُواْ يُغَفَرْ لَهُم مَّا قَدْ سَلَفَ وَإِنْ يَعُودُواْ فَقَدْ مَضَتْ سُنَّةُ الأَوَّلِينِ

Resim---Kul lillezine keferu iy yentehu yuğfer lehüm ma kad selef ve iy yeudu fe kad medat sünnetül evvelin

İnkâr edenlere, (sana düşmanlıktan) vazgeçerlerse, geçmiş günahlarının bağışlanacağını söyle. Yok geri dönerlerse kendilerinden öncekilerin hali gözlerinin önündedir!


(HİCR suresi 13. ayet) (Resmi:15/İniş:54/Alfabetik:36)

لاَ يُؤْمِنُونَ بِهِ وَقَدْ خَلَتْ سُنَّةُ الأَوَّلِينَ

Resim---La yü'minune bihi ve kad halet sünnetül evvelin

Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur'an'a) inanmıyorlar.


(KEHF suresi 55. ayet) (Resmi:18/İniş:69/Alfabetik:54)

وَمَا مَنَعَ النَّاسَ أَن يُؤْمِنُوا إِذْ جَاءهُمُ الْهُدَى وَيَسْتَغْفِرُوا رَبَّهُمْ إِلَّا أَن تَأْتِيَهُمْ سُنَّةُ الْأَوَّلِينَ أَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ قُبُلًا

Resim---Ve ma menean nase ey yü'minu iz caehümül hüda ve yestağfiru rabbehüm illa en te'tiyehüm sünnetül evveline ev ye'tiyehümül azabü kubüla

Kendilerine hidayet geldiğinde insanları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret talep etmekten alıkoyan şey, sadece, öncekilerinin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini, yahut azabın göz göre göre kendilerine gelmesini beklemeleridir!


(FATIR suresi 43. ayet) (Resmi:35/İniş:43/Alfabetik:24)

اسْتِكْبَارًا فِي الْأَرْضِ وَمَكْرَ السَّيِّئِ وَلَا يَحِيقُ الْمَكْرُ السَّيِّئُ إِلَّا بِأَهْلِهِ فَهَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا سُنَّتَ الْأَوَّلِينَ فَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ اللَّهِ تَبْدِيلًا وَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ اللَّهِ تَحْوِيلًا

Resim---İstikbaran fil erdi ve mekras seyyi' ve la yehiykul mekrus seyyiü illa bi ehlih fe hel yenzurune illa sünnetel evvelin fe len tecide li sünnetillahi tebdila ve len tecide li sünnetillahi tahvila

Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötü tuzaklar kuruyorlardı. Halbuki kişi kazdığı kuyuya kendi düşer. Onlar öncekilerin kanunundan (onlara uygulanandan) başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.


(ÂLİ IMRÂN suresi 137. ayet) (Resmi:3/İniş:94/Alfabetik:7)

قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِكُمْ سُنَنٌ فَسِيرُواْ فِي الأَرْضِ فَانْظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذَّبِينَ

Resim---Kad halet mim kabliküm sünenün fe siru fil erdi fenzuru keyfe kane akibetül mükezzibin

Sizden önce nice (milletler hakkında) ilâhî kanunlar gelip geçmiştir. Onun için, yeryüzünde gezin dolaşın da (Allah'ın âyetlerini) yalan sayanların âkıbeti ne olmuş, görün!


'Sünnet' aynı zamanda önceden gelen ama Tevhid dini üzerinde bir yaşayışları olan 'muvahhidlerin' yollarını ifade etmek üzere de kullanılmıştır.

(NİSA suresi 26. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)

يُرِيدُ اللّهُ لِيُبَيِّنَ لَكُمْ وَيَهْدِيَكُمْ سُنَنَ الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ وَيَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَاللّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ


Resim---Yüridüllahü li yübeyyine leküm ve yehdiyeküm sünenellezine min kabliküm ve yetube aleyküm vellahü alimün hakim

Allah size (bilmediklerinizi) açıklamak ve sizi, sizden önceki (iyi) lerin yollarına iletmek ve sizin günahlarınızı bağışlamak istiyor. Allah hakkıyle bilicidir, yegâne hikmet sahibidir.


(İSRÂ suresi 77. ayet) (Resmi:17/İniş:50/Alfabetik:46)

سُنَّةَ مَن قَدْ أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِن رُّسُلِنَا وَلاَ تَجِدُ لِسُنَّتِنَا تَحْوِيلاً

Resim---Sünnete men kad erselna kableke mir rusülina ve la tecidü li sünnetina tahvila

Senden önce gönderdiğimiz peygamberler hakkındaki kanun (da budur). Bizim kanunumuzda hiçbir değişiklik bulamazsın.


Sünnetullah: Âllah'ın sünneti...

(FETİH suresi 23. ayet) (Resmi:48/İniş:109/Alfabetik:27)

سُنَّةَ اللَّهِ الَّتِي قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلُ وَلَن تَجِدَ لِسُنَّةِ اللَّهِ تَبْدِيلًا

Resim---Sünnetellahilleti kad halet min kabl Ve len tecide li sünnetillahi tebdila

Allah'ın, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.



(AHZÂB suresi 62. ayet) (Resmi:33/İniş:97/Alfabetik:4)

سُنَّةَ اللَّهِ فِي الَّذِينَ خَلَوْا مِن قَبْلُ وَلَن تَجِدَ لِسُنَّةِ اللَّهِ تَبْدِيلًا

Resim---Sünnetellahi fillezine halev min kabl ve len tecide li sünnetillahi tebdila

Allah'ın önceden geçenler hakkındaki kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.


(FATIR suresi 43. ayet) (Resmi:35/İniş:43/Alfabetik:24)

اسْتِكْبَارًا فِي الْأَرْضِ وَمَكْرَ السَّيِّئِ وَلَا يَحِيقُ الْمَكْرُ السَّيِّئُ إِلَّا بِأَهْلِهِ فَهَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا سُنَّتَ الْأَوَّلِينَ فَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ اللَّهِ تَبْدِيلًا وَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ اللَّهِ تَحْوِيلًا

Resim---İstikbaran fil erdi ve mekras seyyi' ve la yehiykul mekrus seyyiü illa bi ehlih fe hel yenzurune illa sünnetel evvelin fe len tecide li sünnetillahi tebdila ve len tecide li sünnetillahi tahvila

Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötü tuzaklar kuruyorlardı. Halbuki kişi kazdığı kuyuya kendi düşer. Onlar öncekilerin kanunundan (onlara uygulanandan) başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.


Sünnet sözcüğü bir kişiye nisbet edilince, onun iyi veya kötü, sürekli olarak yapa geldiği, alışkanlık haline getirdiği davranışlarını kapsar.

Resim---Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: " Güzel bir yol alana onun sevabı ve kıyamete kadar bu yoldan gidenlerin sevabı vardır. Kim de kötü bir yol açarsa, bu yolun sorumluluğu ve kıyamete kadar bu yoldan gidenlerin sorumluluğu ona aittir." buyurmuştur.
(Müslim, İlim, 15; Zekât, 69; İbn Mâce, Mukaddime, 14; Dârimi, Mukaddime, 44; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/362)

Resim--- Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Size sünnetime uymanızı tavsiye ederim." buyurmuştur.

Resim--- Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: " Benim sünnetimi beğenmeyen benden değildir." buyurmuştur.
(İbrahim Canan Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi 1/492-493, Şamil İslam Ansiklopedisi: 5/456, Ahmet Kalkan, İslam Akaidi,368)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »



(NİSA suresi 80. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)

مَّنْ يُطِعِ الرَّسُولَ فَقَدْ أَطَاعَ اللّهَ وَمَن تَوَلَّى فَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا


Resim---Mey yütiir rasule fe kad etaallah ve men tevella fe ma erselnake aleyhim hafiyza

Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik!



(HAŞR suresi 7. ayet) (Resmi:59/İniş:95/Alfabetik:35)

مَّا أَفَاء اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْ أَهْلِ الْقُرَى فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ كَيْ لَا يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الْأَغْنِيَاء مِنكُمْ وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ


Resim---Ma efaallahu 'ala resulihi min ehlilkura felillahi ve lirresuli ve liziylkurba velyetama velmesakiyni vebnissebiyli key la yekune duleten beynel'ağniyai minkum ve ma atakumurresulu fehuzuhu ve ma nehakum 'anhu fentehu vettekullahe innallahe şediydul'ikabi.

Allah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.



(MÂİDE suresi 92. ayet) (Resmi:5/İniş:110/Alfabetik:60)

وَأَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَاحْذَرُواْ فَإِن تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُواْ أَنَّمَا عَلَى رَسُولِنَا الْبَلاَغُ الْمُبِينُ

Resim---Ve etiy'ullahe ve etiy'ur rasule vahzeru fe in tevelleytüm fa'lemu ennema ala rasulinel belağul mübin

Allah'a itaat edin, Resûle de itaat edin ve (kötülüklerden) sakının. Eğer (itaatten) yüz çevirirseniz bilin ki Resûlümüzün vazifesi apaçık duyurmak ve bildirmektir.



(NÛR suresi 63. ayet) (Resmi:24/İniş:102/Alfabetik:84)

لَا تَجْعَلُوا دُعَاء الرَّسُولِ بَيْنَكُمْ كَدُعَاء بَعْضِكُم بَعْضًا قَدْ يَعْلَمُ اللَّهُ الَّذِينَ يَتَسَلَّلُونَ مِنكُمْ لِوَاذًا فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَن تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Resim---La tec'alu düaer rasuli beyneküm ke düai ba'diküm ba'da kad ya'lemüllahüllezine yetesellelune minküm livaza fel yahzerillezine yühalifune an emrihi en tüsiybehüm fitnetün ev yüsiybehüm azabün elim

(Ey müminler!) Peygamber'i, kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayın. İçinizden, birini siper edinerek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, onun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir belâ gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.



(NİSA suresi 65. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)

فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّىَ يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لاَ يَجِدُواْ فِي أَنفُسِهِمْ حَرَجًا مِّمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُواْ تَسْلِيمًا


Resim---Fe la ve rabbike la yü'minune hatta yühakkimuke fima şecera beynehüm sümme la yecidu fi enfüsihim haracem mimma kadayte ve yüsellimu teslima

Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.


(ÂLİ IMRÂN suresi 31. ayet) (Resmi:3/İniş:94/Alfabetik:7)

قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Resim---Kul in küntüm tühibbünellahe fettebiuni yuhbibkümüllahü ve yağfir leküm zünubeküm, vallahü ğafurur rahiym

(Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.



Allah Celle Celalehunun hükmü gibi Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin sünnetinin de bağlayıcı olduğu ve bunlara dayanan bir hükme karşı gelmenin sapıklık sayıldığı;

(AHZÂB suresi 36. ayet) (Resmi:33/İniş:97/Alfabetik:4)

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَن يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا مُّبِينًا

Resim---Ve ma kane li mü'miniv ve la mü'minetin iza kadallahü ve rasulühu emran ey yekune lehümül hiyeratü min emrihim ve mey ya'sillahe ve rasulehu fe kad dalle dalalem mübina

Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.



Rasulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem emrine aykırı davranmanın sonucu;

(NÛR suresi 63. ayet) (Resmi:24/İniş:102/Alfabetik:84)

لَا تَجْعَلُوا دُعَاء الرَّسُولِ بَيْنَكُمْ كَدُعَاء بَعْضِكُم بَعْضًا قَدْ يَعْلَمُ اللَّهُ الَّذِينَ يَتَسَلَّلُونَ مِنكُمْ لِوَاذًا فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَن تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Resim---La tec'alu düaer rasuli beyneküm ke düai ba'diküm ba'da kad ya'lemüllahüllezine yetesellelune minküm livaza fel yahzerillezine yühalifune an emrihi en tüsiybehüm fitnetün ev yüsiybehüm azabün elim

(Ey müminler!) Peygamber'i, kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayın. İçinizden, birini siper edinerek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, onun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir belâ gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.


Kur'an-ı Kerim'de Rasulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem Allah Celle Celalehu'dan vahiy alarak konuştuğu;

(NECM suresi 3. ayet) (Resmi:53/İniş:23/Alfabetik:80)

وَمَا يَنطِقُ عَنِ الْهَوَى

Resim---Ve ma yentiku anil heva

O,arzusuna göre de konuşmaz.


(NECM suresi 4. ayet) (Resmi:53/İniş:23/Alfabetik:80)

إِنْ هُوَ إِلَّا وَحْيٌ يُوحَى

Resim---İn huve illa vahyuy yuha

O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir.


(NİSA suresi 113. ayet) (Resmi:4/İniş:98/Alfabetik:82)

وَلَوْلاَ فَضْلُ اللّهِ عَلَيْكَ وَرَحْمَتُهُ لَهَمَّت طَّآئِفَةٌ مُّنْهُمْ أَن يُضِلُّوكَ وَمَا يُضِلُّونَ إِلاُّ أَنفُسَهُمْ وَمَا يَضُرُّونَكَ مِن شَيْءٍ وَأَنزَلَ اللّهُ عَلَيْكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَعَلَّمَكَ مَا لَمْ تَكُنْ تَعْلَمُ وَكَانَ فَضْلُ اللّهِ عَلَيْكَ عَظِيمًا


Resim---Ve lev la fadlüllahi aleyke ve rahmetühu lehemmet taifetüm minhüm ey yüdilluk ve ma yüdillune illa enfüsehüm ve ma yedurruneke min şey' ve enzellellahü aleykel kitabe vel hikmete ve allemeke ma lem tekün ta'lemv ve kane fadlüllahi aleyke aziyma

Allah'ın sana lütfu ve esirgemesi olmasaydı, onlardan bir güruh seni saptırmaya yeltenmişti. Onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana Kitab'ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. Allah'ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur.


Kur'an-ı Kerim'de Allah ve Rasulüne iman; ;

(A'RAF suresi 158. ayet) (Resmi:7/İniş:39/Alfabetik:9)

قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنِّي رَسُولُ اللّهِ إِلَيْكُمْ جَمِيعًا الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ لا إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ يُحْيِـي وَيُمِيتُ فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ النَّبِيِّ الأُمِّيِّ الَّذِي يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَكَلِمَاتِهِ وَاتَّبِعُوهُ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ


Resim---Kul ya eyyühen nasü inni rasulüllahi ileyküm cemianillezi lehu mülküs semavati vel ard la ilahe illa hüve yuhyi ve yümitü fe aminu billahi ve rasulihin nebiyyil ümmiyyellezi yü'minü billahi ve kelimetihi vettebiuhü lealleküm tehtedun

De ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın elçisiyim. Ondan başka tanrı yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyle ise Allah'a ve ümmî Peygamber olan Resûlüne -ki o, Allah'a ve onun sözlerine inanır iman edin ve O'na uyun ki doğru yolu bulasınız.



(NÛR suresi 62. ayet) (Resmi:24/İniş:102/Alfabetik:84)

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَإِذَا كَانُوا مَعَهُ عَلَى أَمْرٍ جَامِعٍ لَمْ يَذْهَبُوا حَتَّى يَسْتَأْذِنُوهُ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَأْذِنُونَكَ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ فَإِذَا اسْتَأْذَنُوكَ لِبَعْضِ شَأْنِهِمْ فَأْذَن لِّمَن شِئْتَ مِنْهُمْ وَاسْتَغْفِرْ لَهُمُ اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Resim---İnnemel mü'minunellezine amenu billahi ve rasulihi ve iza kanu meahu ala emrin camiil lem yezhebu hatta yeste'zinuh innellezine yeste'zinuneke ülaikellezine yü'minune billahi ve rasulih fe izeste'zenuke li ba'di şe'nihim fe'zel li men şi'te minhüm vestağfir lehümüllah innellahe ğafurur rahiym

Müminler, ancak Allah'a ve Resûlüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resûlüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resûlüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan bağış dile; Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Yemekle ilgili sünnetler;

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُلُواْ مِن طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُواْ لِلّهِ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

Resim---Ya eyyühellezine amenu külu min tayyibati ma razaknaküm veşküru lillahi in küntüm iyyahü ta'büdun

Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yeyin, eğer siz yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız O'na şükredin.
(Bakara Suresi 172)


يَا أَيُّهَا النَّاسُ كُلُواْ مِمَّا فِي الأَرْضِ حَلاَلاً طَيِّباً وَلاَ تَتَّبِعُواْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ

Resim---Ya eyyühen nasü külu mimma fil erdi halalen tayyibev ve la tettebiu hutuvatiş şeytan, innehu leküm adüvvüm mübin

Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yeyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.
(Bakara Suresi 168)

Yemeğe Başlarken Besmele Çekmek Sonunda Elhamdulillah Demek;

Resim---Ömer İbni Ebû Seleme (Radiyallahu anh) şöyle dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bana şöyle buyurdu: "Besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!"
(Buhârî, Et'ime, 2-3; Müslim, Eşribe, 108, Tirmizî, Et'ime, 47; İbn Mâce, Et'ime, 8 )

Resim---Âişe (Radiyallahu anha) Resûlullah'ın sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurduğunu söyledi: " Biriniz yemek yerken besmele çeksin. Şayet yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutursa, hatırladığı anda "baştan sona bismillah- Bismillahi evveli vel ahir" desin.
(Tirmizî, Et'ime, 47; Ebû Dâvûd, Et'ime, 15)

Resim---Cabir (Radiyallahu anh), Rasulullah'ı sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyururken dinledim dedi: "Kişi evine girerken ve yemek yerken besmele çekerse, şeytan adamlarına,, "burada ne gecelebiyir ne de yemek yiyebilirsiniz" der. Eğer o kimse eve girerken besmele çekmezse, şeytan adamlarına, "geceyi geçirecek bir yer buldunuz" der. O şahıs yemek yerken besmele çekmezse, şeytan kendi adamlarına "Hem barınacak yer hemde yiyecek yemek buldunuz" der. "
(Müslim, Eşribe, 103; İbn Mâce, Dua, 19; Ebû Dâvûd, Et'ime, 15)

Resim---Ebû Ümâme (Radiyallahu anh) dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem sofrasını kaldırdığı zaman şöyle derdi: " Ey Rabbimiz! Sana tertemiz duygularla, eksilmeyip artan, huzurundan geri çevrilmeyip kabul edilen sayısız hamd ile hamd ederiz"
(Buhârî, Et'ime, 54; Ebû Dâvûd, Et'ime, 52; Tirmizî, Daavât, 55; İbn Mâce, Et'ime,16)

Resim---Muâz İbni Enes (Radiyallahu anh)'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu; "Bir kimse yemek yedikten sonra: Bana bu yemeği yediren, sonucu etkileyecek bir güç ve kudretim olmaksızın onu bana nasip eden Allah'a hamd olsun, derse, geçmiş günahları bağışlanır."
(Ebû Dâvûd, Libâs, 1; Tirmizî, Daavât, 56; İbn Mâce, Et'ime,16)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Yemekte kusur aramamak;

Resim---Ebû Hüreyre (Radiyallahu anh) şöyle dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Yemekte hiç bir zaman kusur aramazdı. İştahı varsa yer, canı çekmiyorsa yemezdi.!"
(Buhârî, Menakıb, 23 - Et'ime 21; Müslim, Eşribe, 187 - 188; , Tirmizî, Birr, 84; Ebu Davud, Et'ime, 13 )

Yemeği küçümsememek;

Resim---Cabir e (Radiyallahu anh) şöyle dedi. Birgün Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ev halkından ekmekle birlikte yiyeceği bir katık istedi. Onlarda: Evde sirkeden başka bir şey yok, dediler. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem onu getirmeleri söyledi. Sonra da "Sirke ne güzel katık, sirke ne güzel katık diyerek!" yemeğini yemeye başladı.
(Ebû Dâvûd, Et'ime, 39; Müslim, Eşribe, 167-169, Tirmizî, Et'ime, 35; İbn Mâce, Et'ime, 33 )
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Resim--- Ebû Hüreyre Radiyallahu anhu'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: "Biriniz yemeğe davet edildiği zaman gitsin; şayet oruçluysa yemek sahibine dua etsin; oruçlu değilse yesin ."
(Müslim, Nikâh 106 - Siyam 159; Ebu Dâvûd, Et'ime 1, Savm 75 )

Resim--- Ömer İbni Ebû Seleme Radiyallahu anhu şöyle dedi; Ben Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem himâyesinde yetişen bir çocuktum. Yemek yerken elim yemek tabağının her yanına giderdi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bana şöyle buyurdu: "Oğlum, besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!"
(Buhârî, Et'ime 2,3; Müslim, Eşribe, 108; İbni Mâce, Et'ime 8 )

Resim--- Seleme İbni Ekva radiyallahu anha'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Adamın biri Resûlullah'ın sallallahu aleyhi vesellem yanında sol eliyle yemek yedi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ona:
"Sağ elinle ye!"
buyurdu. Adam : "Yapamıyorum" diye cevap verdi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem o adama "Yapamaz ol!" diye beddua etti. Seleme'nin dediğine göre adam kibirinden dolayı böyle söylemişti. Rasulullah sav bedduası üzerine elini ağzına götüremez oldu.
(Müslim, Eşribe, 107)

Resim--- Cebele İbni Sühaym şöyle dedi: İbni Zübeyr ile birlikte savaştığımız sene kıtlık oldu. Bize erzak olarak hurma dağıtıldı. Hurmayı yerken Abdullah İbni Ömer yanımızdan geçer ve bize şöyle derdi: Hurmayı çifter çifter yemeyiniz çünkü Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem bize hurmayı çifter çifter yemeyi yasakladı. Sonra İbni Ömer sözlerine devamla: Fakat arkadaşı izin verirse, çifter çifter yiyebilir, derdi.
(Buhârî, Et'ime 44, Şirket 4, Mezâlim 14; Müslim, Eşribe 150; Ebu Dâvûd, Et'ime 43; Tirmizî, Etime 16; İbni Mâce, Et'ime 41)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Yediğinden doymayan;

Resim---Ebû Vahşi İbni Harb şöyle dedi. Resûlullah'ın sallallahu aleyhi vesellem ashâbı:
-Yâ Rasulullah! Yemek yiyoruz, fakat doymuyoruz , dediler. Resûlullah'ın sallallahu aleyhi vesellem:
"Herhalde ayrı ayrı yiyorsunuz!" diye sorunca:
- Evet, öyle yapıyoruz, dediler.
Resûlullah'ın sallallahu aleyhi vesellem de:
"Yemeği birlikte yiyiniz; besmele çekiniz; yemeğiniz bereketlenir". buyurdu

(İbn Mâce, Et'ime, 17; Ebu Davud, Et'ime, 14 )
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Yemeğin tabağın ortasından değil kenarından yeneceği;

Resim---İbn Abbas Radiyallahu Anhu'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah'ın sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
" Bereket yemeğin ortasına iner. Bu sebeple tabağın ortasından değil, kenarlarından itibaren yiyiniz."

(Buhâri, Et'ime, 44; Şirket 4, Mezâlim 14; Müslim, Eşribe 150, Ayrıca bk. İbn Mâce, Et'ime, 41, 17; Ebu Davud, Et'ime, 43, 14; Tirmizî, Et'ime, 16; )


Bir yere dayanarak yemek yemenin mekruh olduğu;

Resim---Ebu Cühayfe Vehb İbni Abdullah Radiyallahu Anhu'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah'ın sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
" Ben bir yere dayanarak yemek yemem."

(Buhâri, Et'ime, 13; İbn Mâce, Et'ime, 6; Ebu Davud, Et'ime, 16; Tirmizî, Et'ime, 28)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Üç Parmakla Yemek Yemek;

Resim---İbn Abbas Radiyallahu Anhu'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah'ın sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
" Biriniz yemek yediği zaman parmağını yalamadıkça (veya emmedikçe) silmesin."

(Buhâri, Et'ime, 52; Müslim, Eşribe 129; İbn Mâce, Et'ime, 51; İbn Mâc, Et'ime, 9)

Resim---Kab' İbni Malik Radiyallahu Anhu şöyle dedi: Rasulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem üç parmağıyla yemek yediğini, yemektensonra da parmaklarını yaladığını gördüm.
( Müslim, Eşribe 131; Ebû DÂvûd, Et'ime, 49; Tirmizî, Et'ime, 11)



Yere Düşen Yemeği Temizleyip Yemek;

Resim---Ebu Cabir İbni Abdullah Radiyallahu Anhu'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah'ın sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
" Herhangi birinizin lokması yere düştüğü zaman onu alıp bulaşan şeyi temizledikten sonra yesin. Lokmasını şeytana bırakmasın. Parmaklarını yalamadıkça da elini beze silmesin. Zira yemeğinin neresinde bereket bulunduğunu bilemez."

(Müslim, Eşribe, 136; Ebu Davud, Et'ime, 49; Tirmizî, Et'ime, 11)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Yalnız Yemek Yememek;

Resim---Câbir İbna Abdullah (Radiyallahu anhu) şöyle dedi: Ben Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i: "Bir kişinin yiyeceği iki kişiye, iki kişinin yiyeceği dört kişiye, dört kişinin yiyeceği de sekiz kişiye yeter buyururken işittim."
(Müslim, Eşribe 179-181 Tirmizî, Et'ime, 21; ; İbn Mâce, Et'ime, 2)

Su Tulumunun Ağzından (Şişe ve Sürahiden) Su İçilmemesi;

Resim---Ebu Hüreyre (Radiyallahu anhu) şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem su tulumu yahut kırbanın ağzından su içmeyi yasakladı."
(Buhâri, Eşribe, 24; Müslim, Müsâkât, 136; Ebu Davud, Eşribe, 14; Nesâî, Dahâyâ 44; İbn Mâce, Eşribe, 20)

İçilecek Şeylere Üflememek Gerektiği;

Resim---İbn Abbas (Radiyallahu anhu)'nun rivayetine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kabın içine solumayı veya kaba üflemeyi yasakladı."
(Tirmizî, Eşribe, 15)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Ayakta Bir Şey Yeyip İçmek;

Resim---Enes (Radiyallahu anhu)'ın rivayetine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Bir kimsenin ayatka su içmesini yasaklamıştır."
Râvi Katâde şöyle dedi:
Biz Enes'e, ya ayakta yemek nasıldır? diye sorduk.
Enes: "Ayakta yemek daha beter (veya kötüdür," dedi.

(Müslim, Eşribe 113; Tirmizî, Eşribe 11)

Zemzemi Ayakta İçmek;

Resim---İbni Abbas (Radiyallahu anhu) şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e zemzem verdim. Onu ayakta içti."
(Buhâri, Hac, 76; ; Müslim, Eşribe 117-119; Nesâî, Menâsik, 166; İbn Mâce, Eşribe, 21)

Topluma Su Dağıtanın en Sonra İçeceği;

Resim--- Ebu Katâde'den rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Halka su dağıtan kimse, suyu en sonra içer."
Diğer içecekler içinde bu kural geçerlidir.

(Tirmizî, Eşribe, 20; Müslim, Mesâcid, 311; Ebû Dâvûd, Eşribe 19; İbni Mâce, Eşribe, 26)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Gümüş ve Altın Kaplardan Yeyip İçmemek;

Resim---Huzeyfe (Radiyallahu anhu)' şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize halis ipek ve atlas kumaştan elbise giymeyi, altın ve gümüş kaplarda su içmeyi yasakladı ve şöyle buyurdu: "Bunlar dünyada kafirlerin ahirettede sizin olacaktır"
(BuhârÎ, Eşribe, 28; Libâs, 27; Müslim, Libas, 3-4; Ebu Dâvud, Eşribe, 17; İbni Mace, Eşribe, 17; Tirmizî, Eşribe 10)

Giyim Kuşamla ilgili Sünnetler;


يَا بَنِي آدَمَ قَدْ أَنزَلْنَا عَلَيْكُمْ لِبَاسًا يُوَارِي سَوْءَاتِكُمْ وَرِيشًا وَلِبَاسُ التَّقْوَىَ ذَلِكَ خَيْرٌ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللّهِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ

Resim---"Yâ benî âdeme kad enzelnâ aleykum libâsen yuvârî sev’âtikum ve rîşâ(rîşâen) ve libâsut takvâ zâlike hayr(hayrun), zâlike min âyâtillâhi leallehum yezzekkerûn (yezzekkerûne) = Ey Âdem oğulları! Bakın size çirkin yerlerinizi örtecek libas indirdik, hıl'at indirdik, fakat takvâ libası, o hepsinden hayırlı, bu işte Allâhın âyetlerinden, gerektir ki düşünür ibret alırlar"
(A'raf Suresi 7/126)



وَاللّهُ جَعَلَ لَكُم مِّمَّا خَلَقَ ظِلاَلاً وَجَعَلَ لَكُم مِّنَ الْجِبَالِ أَكْنَانًا وَجَعَلَ لَكُمْ سَرَابِيلَ تَقِيكُمُ الْحَرَّ وَسَرَابِيلَ تَقِيكُم بَأْسَكُمْ كَذَلِكَ يُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تُسْلِمُونَ

Resim--- ceale lekum mimmâ halaka zılâlen ve ceale lekum minel cibâli eknânen ve ceale lekum serâbîle tekîkumul harra ve serâbîle tekîkum be’sekum, kezâlike yutimmu ni’metehu aleykum leallekum tuslimûn(tuslimûne)= Allah halkettiği şeylerden sizin için gölgeler yaptı ve sizin için dağlardan siperler yaptı, hem sizi sıcaktan vikaye edecek esvablar hem de harbde vikaye edecek esvablar yaptı, bu suretle üzerinizde olan ni'metini tamamlıyacak ki siz halıs müsliman olup selâmet neşredesiniz"
(Nahl Suresi 16/81)



Beyaz Renk Elbise Giymek (Erkekler için)

Resim--- İbni Abbâs (Radiyallahu anhu)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Beyaz renk elbiseler giyiniz; çünkü elbiselerinizin hayırlısı beyaz olanlardır. Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız."
Semure (Radiyallahu anhu)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Beyaz renk elbiseler giyiniz; çünkü beyaz daha temiz ve daha hoş görünümlüdür.Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız."

(Ebu Dâvud, Tıb, 14; Libâs 1; Tirmizî, Cenâiz, 18; Edeb, 46; Nesâî, Cenâiz, 38; Zinet, 97; Hakim, Müstedrek IV, 185; Tirmizî, Edeb, 46; İbni Mâce, Libâs, 5
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Yeşil Renk Elbise Giyinmek (Erkekler için);

Resim---Ebu Rimse Rifâa et- Temimi (Radiyallahu anhu)' şöyle demiştir. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellemi üzerinde iki yeşil elbise ile gördüm.
(Ebu Dâvud, Libâs, 19; Tirmizî, Edeb 48)

Siyah Sarık Sarmak;

Resim---Câbir (Radiyallahu anhu) şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'nin feth edildiği gün başında siyah bir sarıkla Mekke'ye girdi."
(Müslim, Hac, 451; Ebu Dâvud, Libâs, 21; Tirmizî, Libâs, 11; Nesâî, Menâsik, 107, Zinnet 109; İbn Mâce, Libâs, 14)


Resim--- Ebu Said Amr İbn Hureys (Radiyallahu anhu) şöyle der: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in başında siyah bir sarık, sarığın iki ucunu omuzları arasına sarkıtmış hâli hâla gözümün önündedir.
Müslimin bir başka rivayetinde şöyledir;
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem başında siyah bir sarık olduğu halde halka hutbe okudu.

(Müslim. Hac, 452-453)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Giysilerin Uzunluğu ve Kısalığı;

Resim---Esma Binti Yezîd el-Ensâriye (r.a.) şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in gömleğinin kolu bileğine kadardı.
(Ebu Dâvud, Libâs, 3; Tirmizî, Libâs, 27)

Giyilen elbiseyle kibirlenmek ;

Resim---Ebu Hureyle (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Allah, büyüklük taslayarak elbisesinin eteklerini yerde sürüyen kimseni kıyamet gününde yüzüne bakmaz "

(Buhâri, Libâs, 211,5; Müslim, Libâs, 43)


Resim--- Ebu Zer (r.a)dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu.
"Üç sınıf insan vardır ki, Allah Teâlâ kıyamet gününde onlarla konuşmaz, onların yüzüne bakmaz ve kendlierini temize de çıkarmaz. Onlar için can yakıcı bir azap vardı. "
Hadisin râvisi diyor ki: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu sözünü üç defa tekrarladı. Bunun üzerine Ebû Zer:
- Ziyana uğradılar ve zarar ettiler; onlar kimlerdir yâ Rasulullah? dedi. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu.
"Elbisesinin eteğini yerde sürüyen, yaptığı iyiliği başa kakan ve ticaret malnı yalan yere yeminle satmaya çalışan kimselerdir."

(Müslim. İman, 171; Ebu Dâvud, Libâs, 25; Nesâî, Büyu, 5)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Kadınların Elbiselerinin Uzun Olması;

Resim---İbni Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre,Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Bir kimse kendini beğendi için elbisesini yerde sürürse, Allah kıyamet gününde o kimsenin yüzüne bakmaz."
Bunun üzerine Ümmü Seleme:
- Kadınlar eteklerini nasıl yapacaklar? diye sordu.
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: - "Onlar bir karış aşağı uzatırlar" buyurdu. Ümmü Seleme:
- O durumda ayakları açılır, dedi. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
-"Öyleyse bir arşın uzatırlar, daha fazla uzatmazlar." buyurdu.

(Ebu Dâvud, Libâs, 3; Tirmizî, Libâs, 27)

Tevazu Sebebiyle Lüks Elbise Giymemek ;

Resim--- Muâz İbni Enes (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Bir kimse, gücü yettiği halde mütevazî davranarak lüks elbise giymeyi terkederse, Allah kıyamet gününde o insanı yarattıklarının en başında huzuruna çağırır ve onu iman ehlinin giyeceği elbiselerden dilediğini giymede serbest bırakır. "

(Tirmizî Sıfatu'l-kıyâmet, 39; Ahmed İbni Hanbel, Müsnet, III, 338,339)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Orta Halli Elbise Giymek (Bir ihtiyaç olmaksızın ve şer'i bir maksatbulunmaksızın alay edilecek derecede basit elbise giyilmemesi);

Resim---Amr İbn Şuayb babasından, o da dedesi (r.a.)'dan rivayet ettiiğine göre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
" Şüphesiz ki Allah, verdiğinimetinin eserini kulunun üzerinde görmekten hoşanır.

(Tirmizî, Edeb 54, Ebu Dâvud, Libâs, 14)

İpek Giyinmek Erkeklere Haram Olduğu;

Resim--- Ali (r.a.) Şöyle demiştir: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i gördüm; sağ eline ipeği sol eline altını almıştı; sonra da:
"Şüphesiz bu ikisi ümmetimin erkeklerine haram kılınmıştır" buyurdular."

(Ebu Dâvud, Libâs, 11: Nesâî, Zînet, 40; İbn Mâce, Libâs 19)

Resim--- Muâz Ebu Mûsâ el- Eş'arî (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"İpek giyinmek ve altın kullanmak ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına ise helâl kılındı"

(Tirmizî, Libâs, 1: İbn Mâce, Libâs 19)

Resim--- Huzeyfe (r.a.) şöyle dedi:Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem altın ve gümüş kaplardan içmemizi ve onların içinde yemek yememizi, ipek ve atlas giymemizi ve üzerinde oturmamızı yasakladı.
(Buhârî, Libâs 27 - Etime 29, 32; Eşribe 27, 28; Müslim, Libâs, 4, 5; Tirmizî, Eşribe 10; İbn Mâce, Eşribe 17)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Sünnetin dindeki konumunu, önemini ve Kur’an’ın yanında yerinin ne olduğunu bilip öğrenmek için öncelikle peygamberlik makamını, peygambere olan ihtiyacı, özelde de Resûlullahn sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin Allah (c.c.) katındaki makamını ve değerini tanımak, anlamak ve bilmek gerekir. Bütün bunları yaparken başvuru kaynağımızın Kur'an-ı Kerim olması büyük önem taşır. Efendimizin Kur’an’daki konumunu belirleme, aynı zamanda onun sünnetinin konumunu ve değerini de belirlemenin temelini teşkil eder.

Kur’an’da Nebî (peygamber), Resul (elçi), Mürsel (gönderilmiş kişi) gibi isimlerle anılan peygamberler, Allah’tan (c.c.) aldıkları bilgi, haber, emir ve yasakları insanlara ulaştırmakla görevlidirler. Allah Teâlâ, elçilerini insanlar arasından seçmiş, vahiylerini bir melek aracılığıyla bildirmiştir. Hz. Muhammedin sallallahu aleyhi vesellem, Allah'ın (c.c.) elçisi olduğu Kur'an-ı Kerim'de şöyle ifade edilir:

33-Ahzâb / Nûzul No :90 / 73 Ayet
40. Ayet
مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا
Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyin(nebiyyine), ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).“Muhammed içinizden hiçbir erkeğin babası değildir. Fakat o, Allah'ın elçisidir ve bütün peygamberlerin sonuncusudur.”

Allah (c.c.), kullarına doğru yolu göstersinler, hak yoldan sapmışlara yeniden kılavuzluk etsinler ve onları uyarsınlar diye daima peygamberler göndermiştir. Bu peygamberlerden bir kısmının adları Kur'an-ı Kerim’de anılmıştır. Peygamberlerin bazılarına vahiy yoluyla kitaplar verilmiş, bazıları ise daha önceki peygamberlere gönderilmiş olan kitaplarla amel etmişlerdir. Peygamberlerin ilki Hz. Âdem, sonuncusu ise peygamberimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’dir:

3-Âl-i İmrân / Nûzul No :89 / 200 Ayet
144. Ayet
وَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ أَفَإِن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ انقَلَبْتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ وَمَن يَنقَلِبْ عَلَىَ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ اللّهَ شَيْئًا وَسَيَجْزِي اللّهُ الشَّاكِرِينَ
Ve mâ muhammedun illâ resûl(resûlun), kad halet min kablihir rusûl(rusûlu), e fein mâte ev kutilenkalebtum alâ a’kâbikum, ve men yenkalib alâ akıbeyhi fe len yadurrallâhe şey’â(şey’en), ve se yeczîllâhuş şâkirîn(şâkirîne).”
“Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.”

21-Enbiyâ / Nûzul No :73 / 112 Ayet
107. Ayet
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ
Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn(âlemîne).
“Biz seni bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.”
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Son nebî ve son Resul olan Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin getirdiği Kur’an, bütün peygamberleri ve onlara Allah (c.c.) katından indirilen kitapları tasdik edip doğrular ve bu suretle onlara şahitlik eder. Şu var ki Kur'an-ı Kerim, daha önce gönderilmiş olan diğer kitapların hükmünü kaldırır. Bu durum, hem Kur’an’ın son kitap olması hem de önceki kitapların tahrif edilmiş olması sebebiyledir.

3-Âl-i İmrân / Nûzul No :89 / 200 Ayet
3. Ayet
نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَأَنزَلَ التَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ
Nezzele aleykel kitâbe bil hakkı musaddikan limâ beyne yedeyhi ve enzelet tevrâte vel incîl(incîle).

“Kur'an-ı Kerim’i sana, gerçeğin ta kendisi ve önceki ilahî kitapları doğrulayıcı olarak parça parça indiren Allah’tır. Tevrat ve İncil’i de O indirmiştir.”

Bütün peygamberlerde müşterek olan birtakım özellikler vardır. Bunların başlıcaları şunlardır: Vahiy almak ve Allah’tan (c.c.) aldığı bu vahyi tebliğ etmek, Allah (c.c.) tarafından seçilmiş olmak, beşerî niteliklere sahip olmak, doğru sözlü ve güvenilir olmak, mucize göstermek.
İnsanlık alemine gönderilen bütün peygamberler beşer cinsi içinden seçilmiştir ve bu çok tabiîdir. Zira insan toplumuna Allah’tan (c.c.) aldığı emirleri tebliğ edecek, onlara doğru yolu gösterecek, kendilerine örnek olacak şahsın yine kendi içlerinden biri olması gerekir. Şu kadar var ki peygamberler, yukarıda sayılan niteliklerinden başka Allah (c.c.) katından gönderilen vahyi alırlar, dolayısıyla da Allah (c.c.) ile irtibat halindedirler. Bu onlar için çok önemli bir ayrıcalıktır.

Kur'an-ı Kerim’de Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimize çok önemli bir yer verildiği görülmektedir. Yüce kitabımızın yüzlerce ayeti bize onu anlatır ve tanıtır. Allah Teâlâ bütün peygamberlerine kendi adları ile hitap ederken, sadece Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimize “Ey Resul”, “Ey Nebî” diye hitap eder. İslam âlimlerinden bir kısmı bu özel hitabı, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin diğer peygamberlere olan üstünlüğüne delil sayarlar ve onlara göre bu durum peygamberler arasında bir derece farkının bulunduğunu da gösterir. Şimdi Kur'an-ı Kerim’in Rasulullah'ı Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize tanıtırken dikkatimizi çektiği ayetlerden sadece bir bölümünün anlamlarını vererek konuyu kavramaya ve anlamaya çalışacağız:
Allah'ın (c.c.) Resulü bir beşerdir, fakat vahiy alan ve aldığı vahyi insanlara ulaştıran bir beşerdir.

18-Kehf / Nûzul No :69 / 110 Ayet
110. Ayet
قُلْ إِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يُوحَى إِلَيَّ أَنَّمَا إِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَمَن كَانَ يَرْجُو لِقَاء رَبِّهِ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهِ أَحَدًا
Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fe men kâne yercû likâe rabbihî fel ya’mel amelen sâlihan ve lâ yuşrik bi ıbâdeti rabbihî ehadâ(ehaden).

“De ki: “Ben de sizin gibi bir insanım. Ancak bana sizin ilâhınızın tek bir ilâh olduğu vahyedilmektedir...”

Muhammed yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce de pek çok peygamber gelip geçmiştir.”6 Sadece birkaçına işaret ettiğimiz Kur’an ayetleri Peygamber Efendimizin (s.a.v.) konumunu belirleyici niteliktedir. Bu belirlemeden sonra Allah Teâlâ inananlara Peygambere karşı görevlerini hatırlatır. Bunların başında Peygambere iman gelmektedir:

64-Teğâbun / Nûzul No :108 / 18 Ayet
8. Ayet
فَآمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَالنُّورِ الَّذِي أَنزَلْنَا وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ
Fe âmınû billâhi ve resûlihî ven nûrillezî enzelnâ, vallâhu bimâ ta’melûne habîr(habîrun).
“Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz nura (Kur’an’a) iman ediniz...”
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Uyuz Hastalığı Olanın İpekli Giymesi Câizdir;

Resim--- Enes (r.a.)şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Zübeyr ve Abdurrahman İbni Avf (r.a.)'ya, yakalandıkları uyuz hastalığı sebebiyle ipek elbise giyme ruhsatı verdi.
(İbni Mâce, Libâs 47, Ebu Dâvud, Libâs, 39)

Kaplan vb. Yırtıcı ve Vahşi Hayvan Derisi Kullanmamak;

Resim--- Muâviye (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"İpek yüz geçirilmiş ve kaplan derisiyle kaplanmış eğer üzerine binmeyiniz."

(Buhârî, Libâs, 29; Müslim, Libâs, 24-25; Buhârî, Cihâd, 91; Ebu Dâvud, Libâs, 9; Nesâî, Zinet, 92)

Yeni Elbise Ayakkabı ve Benzeri Bir Şey Giyince Nasıl Dua Edileceği;

Resim--- Ebu Sâid el-Hudri (r.a.) şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yeni bir elbise giydiği zaman, sarık, gömlek, ridâ gibi giydiği şeyin adını anarak şöyle dua ederdi:
"Allahümme leke'l- hamdü ente kesevtenihi, es'elüke hayrahü ve hara mâ sunia lehü, ve eûzü bike min şerrihi ve şerri mâ sunia lehü:
"Allah'ın! Hamd sana mahsustur. Onu bana sen giydirdin. Senden onu hayırlı kılmanı ve yapılışına uygun kullanmanın hayrını nasip etmeni dilerim. Şerrinden ve yapılış gayesi kulanılmasının şerrinden sana sığınırım."

(Ebû Dâvud, Libas, 1; Tirmizî, Libâs, 28)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

Elbise Giyerken Sağdan Başlamak;

Resim--- Ebû Hüreyre (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Elbise giyiniz ve elbise aldığınız zaman sağ taraftan başlayınız."

(Tirmizi, Libâs 37 (manen) , Ebu Dâvud, Libâs, 41, İbni Mace, Tahâret, 42)


Ayakkabıyı ilk önce sağ ayaktan giymek sol ayaktan çıkarmak;

Resim--- Ebû Hüreyre (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Biriniz ayakkabısını giyeceği zaman önce sağ ayağından, ayakkabısını çıkaracağı zaman da önce sol ayağından başlasın. Böylece sağ ayak ilk önce giyilen, en sonra çıkarılan ayak olsun."

(Buhari, Libas, 39; Müslim, Libas, 67, Ebû Dâvud, Libas, 41; Tirmizî, Libâs, 37, İbni Mace Libas, 28)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Re: SÜNNET-İ RASULULLAH (SAV)

Mesaj gönderen Hakan »

UYKU İLE İLGİLİ SÜNNETLER

وَهُوَ الَّذِي يَتَوَفَّاكُم بِاللَّيْلِ وَيَعْلَمُ مَا جَرَحْتُم بِالنَّهَارِ ثُمَّ يَبْعَثُكُمْ فِيهِ لِيُقْضَى أَجَلٌ مُّسَمًّى ثُمَّ إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ ثُمَّ يُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

Resim---Ve huvellezî yeteveffâkum bil leyli ve ya’lemu mâ cerahtum bin nehâri summe yeb’asukum fîhi li yukdâ ecelun musemmâ(musemmen), summe ileyhi merci’ukum summe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Geceleyin sizi öldüren (öldürür gibi uyutan), gündüzün de ne işlediğinizi bilen; sonra belirlenmiş ecel tamamlansın diye gündüzün sizi dirilten (uyandıran) O'dur. Sonra dönüşünüz yine O'nadır. Sonunda O, yaptıklarınızı size haber verecektir.
(En'am Suresi 60. Ayet)


وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسًا وَالنَّوْمَ سُبَاتًا وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُورًا

Resim---Ve huvellezî ceale lekumul leyle libâsen ven nevme subâten ve cealen nehâre nuşûrâ(nuşûren).

Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü de dağılıp çalışma (zamanı) yapan, O'dur.
(Furkan Suresi 47. Ayet)


وَمِنْ آيَاتِهِ مَنَامُكُم بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَابْتِغَاؤُكُم مِّن فَضْلِهِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَسْمَعُونَ

Resim---Ve min âyâtihî menâmukum bil leyli ven nehâri vebtigâukum min fadlih(fadlihi), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yesmeûn(yesmeûne).

Gece olsun gündüz olsun, uyumanız ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) aramanız da O'nun (varlığının) delillerindendir. Gerçekten bunda, işiten bir kavim için ibretler vardır.
(Rum Suresi 23. Ayet)



Yatmadan Önce Namaz Abdesti Almak;

Resim---Berâ İbni Âzib (radıyallahu anhu) şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana: "Yatağına gideceğin zaman namaz abdesti gibi abdest al, sonra sağ yanın üzerine yat ve şu duayı oku ve bu duanın sözlerini yatmadan önce son sözün yap" buyurdu.

"Allahümme eslemtü nefsi ileyke, ve veccehtü vechi ileyke, ve fevvadtü emri ileyke, ve elce'tü zahri ileyke, rağbeten ve rehbeten ileyke, lâ melcee ve lâ mencê minke illâ ileyke. Âmentü bi kitâbikellezi enzelte ve nebiyyikellezi erselte: "Allahım! Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim. İşimi sana ısmarladım. Rızasını isteyerek, azabından korkarak sırtımı sana dayadım, sana sığındım. Sana karşı yine senden başka sığınak yoktur. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğim peygambere inandım."

(Buhârî, Vudû, 75; Buhârî, Davaât, 5; Müslim, Zikir, 56-58: Ebu Dâvud, Edeb 98)
Cevapla

“►Sünnet-i Seniyye◄” sayfasına dön