NE VARr?. NE YOKk??.
=>NE VARr NE YOKk!!.
BESMELEmİZz..
EYy CÂN Es SeLÂm;
Kur'ÂN- Kerimde "YAZıLdı" âyetleri var.
Bunlari inceledigimizde insan'a YAZıLanLar:
الْقِصَاصُ
El KiSaSu..
Kütibe aleykümül kisasu: Bakara 2/178..
الْمَوْتُ
El MEVtü..
Kütibe aleyküm iza hadara ehadekümül mevtü: Bakara 2/180..
الصِّيَامُ
El SiYaMu..
Kütibe aleykümüs siyamü: Bakara 2/183..
الْقِتَالُ
El Kıtalu..
Kütibe aleykümül kitalü: Bakara 2/178, Bakara 2/216, Bakara 2/246; Âl-i İmrân 3/154; Nisâ 4/77..
عَمَلٌ صَالِحٌ
Amelun Sâlih..
Kütibe lehüm bihi amelün salih:[/b] Tevbe 9/120..
أَحْسَنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
Ahsen Amel..
Kütibe lehüm li yecziyehümullahü ahsene ma kanu ya'melun.: Tevbe 9/121. .
الْوَصِيَّةُ
El Vasiyyetu
Elvasiyyetü lil valideyni vel akrabine bil ma'ruf, hakkan alel müttekiyn: Bakara 2/180..
Bu yukarıda gecen hari târifli kelimeler Oruç, Kısas, Vasiyet, kıtal kelimelerinin çoğu Bakara Sûresinde geçmekte. Çünkü Bakara’da BİLElik likâsı mevcud. Eğer ben Kutibe Âyetlerinde yazılanın insanın terkibinde mevcud olan mânâsında olduğunu düşünürsem o halde bu yazılı olanların okunması durumu ancak Kur’ÂN’ın bizi okuması ile olur. Bu bende potansiyel olarak mevcud olan nasıl okunur dediğim de?. SALL ettiğimizde Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem okur. Hani Kur’ÂNda insanı okuyan vardı ya, aha iste o âyeti Alak Sûresindeki:
اِقْرَاْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذٖى خَلَقَ
--- ''İkra' bismi RaBBikellezi halak.: Oku ismiyle O RaBBının ki, yarattı.” (Alak 96/1)
Âyetiyle beraber düşünürsek, burada OKUma işlemini yapan RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem dir. Bu âyette “bismi RaBBikellezi” buyurulmuş. “Bismillah” buyurulmamış. Bu da ilginç!.
Bizde yazılı olan; RaBBin SÖZünü, Resûlün OKUmasıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin SESİnden nasıl duyup uyacağız?. Bu harf-i târifli dört kelimeyi ve geçtiği âyetleri incelemek lâzım. Birbiri ile ilişkileri nasıldır..
Açılır karı-koca arası..
Bir derd kalmaz ki tutula YASı..
Barışır iki KAŞın arası..
Sekerat DEMinde demedim mi?.
Ne kadar yürürsen yürü;
Arkanda bıraktığın yol kadar güçlü, ve henüz yürümediğin yol kadar zayıfsın…!
وَإِذَا رَأَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ أَجْسَامُهُمْ وَإِن يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْ كَأَنَّهُمْ خُشُبٌ مُّسَنَّدَةٌ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ
--- ''Ve izâ raeytehum tu’cibuke ecsâmuhum, ve in yekûlû tesmâ’ li kavlihim, ke ennehum huşubun musennedetun, yahsebûne kulle sayhatin aleyhim, humu’l- aduvvu fahzerhum, kâtelehumullâhu ennâ yu’fekûn (yû’fekûne).: Onları gördüğün zaman onların cesameti (görünüşleri) seni hayran bırakır. Ve eğer konuşurlarsa, onların sözlerini dinlersin, onlar sanki duvara dayalı kütükler gibidirler. Her sayhayı (gürültüyü) kendi üzerlerine (aleyhlerine) sanırlar. Onlar düşmandırlar. Artık onlardan hazer et (sakın), ALLAH onları helâk etsin (kahretsin), nasıl da döndürülüyorlar.” (Munâfikun 63/4)
ALLAH celle celâlihu, inkar edilebileceği bir sûrette göründüğü gibi tanınacağı ve kabul edilebileceği bir sûrette de tecellî eder; halbuki her durumda kendisidir, başkası değildir, çünkü, BAŞKAsı yoktur.
O halde ağaçtan konuşan HAKk' tan başkası değildir ve Hak ağacın sûretidir. Musâ aleyhisselâm'dan duyan HAKk celle celâlihu idi. Bu durumda HAKk celle celâlihu duyan olması itibârıyla Musâ aleyhisselâm'ın sûretiyken konuşan olması bakımından ağaçtır.
Ağaç, ağaç ; Musâ aleyhisselâmda Musâ aleyhisselâm'dır ! Burada hulul yoktur.
Bir şey kendi zâtına hulul etmez; hulul ise, iki zâtın olmasını gerektirirken burada sadece iki hüküm vardır.
Muhyiddin İbn Arabi kaddesallahu sırrahu
(Fütuhat-ı Mekkiyye -c15, s190)
Bize, keşif ve iman ehline göre lafız harfleri, rakam harfleri ve tahayyül harfleri diye taksim edilen harfler, ümmetlerden bir ümmettir. Onların sûretlerinin yönetici ruhları vardır. Binaenaleyh bize göre harfler, canlı, ALLAH celle celâlihunuın hamdini tesbih eden, RABBlerine itaat eden varlıklardır.
Muhyiddin İbn Arabi kaddesallahu sırrahu
(Fütuhat-ı Mekkiyye -c15, s252)
AHDimizi verdin SELe
Emâneti serdin YERe
SIRRımızı saçtın YELe
Etme YÂRim demedim mi?
15.07.2013 06:00 hldsrrm
AHDimizi VERdin SELeEmâneti serdin YERe
SIRRımızı saçtın YELe
Etme YÂRim demedim mi?
15.07.2013 06:00 hldsrrm
Emâneti SERdin YERe
SIRRımızı SAÇtın YELe
Etme YÂRim DEmedim mi?.
15.07.2013 06:00 ..hldsrrm
BİZ BİLEyİZ BİR ile hani desem BİLEden öte...
yıktı bendim BENim, eyler benden önde..
ÇİLEKeŞş
BİZ BİLEyİZ BİR ile hani desem BİLEden öte... Yıktı bendim BENim, eyler benden önde..
ÇİLEKeŞş..
İBLİS YERİNE GEÇİP KENDİMİ GÖRSEM..
YA da İBLİS YERİNDE İSEM, KENDİ YERİME GEÇSEM..
NEDİR DURUMum SEYRETSEM?.
CÂN BURUNA DAYANDIĞINDA;
CÂNÂN HAKk İSE =>“ve Nİ’ME’L-MEVLÂ ve Nİ’ME’L-VEKİL”dir
CÂNÂN HALk İSE =>ALTI ÜSTÜ TALAK-ı SELÂSEDİR…
YERİN VE GÖKLERİN ORDULARI
BAHÂNELER TOPLANIP GELDİ..
SEN DOĞDUN BAHÂNELER YÜRÜDÜ..
Ve de ÖLDÜN BAHÂNELER DEVÂMDA…
BU BAHÂNELERİN EN BAŞ UCUNA VARSAN, NEREYE VARIR?.
RABB’ıN =>“HALİFE VAREDECEĞİM” DEMESİNE VARSA…
MELEKLER =>“YERYÜZÜNDE BOZGUNCULUK YAPACAK KAN DÖKECEK BİRİNİ Mİ VAREDECEKSİN!.” DEMEKLE BAHÂNEYİ ANLAMAYA ÇALIŞIYOR…
SÖYLENEN BAHÂNE İSE ESMÂLAR…
ÂDEME, MELEKLERE YÜKLENMEYEN YÜKLENDİ.. ÂDEM SÖYLEDİ MELEKLER: “HAa TAMAM!.” DEDİ ve SECDE ETTİ.
İBLİS BAHÂNEYİ ANLADI VE KABUL ETMEDİ.. BAHÂNE OYUNUNA KATILARAK SECDE ETMEDİ.. İKİNCİ BAHÂNEYE YOL VERDİ.
Ve hÂLÂ BU İKİ BAHÂNE ÜSTÜNDE DÖNÜYOR DEVR-i DEVRÂN ki ÂLEM…
Ve BİZ =>BAHÂNENİN ARKASINA GEÇSEK…
Hâlde HÂLVET'ten...
BEZM-i BİZ-BİR-İZ BERZAHında,
Çabamız, ÇİLEmİZ, ÇAĞın ÇIĞlığını ÇAĞRIya çEVİRmek!!!!
Çabamız, ÇİLEmİZ, ÇAĞın ÇIĞlığını ÇAĞRIya çEVİRmek!!!!
HÂLde HÂLVET'ten...
BEZM-i BİZ-BİR-İZ BERZAHında,
ÇAbamız, ÇİLEmİZ, ÇAĞın ÇIĞlığını ÇAĞRIya çEVİRmek!!!!.
Hâlde HÂLVET'ten...
"Bu Âlem'e 2'li sistemden 12'li sistem'e kadar ANlatMAYA GELdiMMM...!"
HÂLde HÂLVET'ten...
"Bu ÂLeM'e 2-li SiStemden 12-li SiStem'e kadar ANLAtMAYA GELdiMMM...!
KEŞiŞin TEPEde tüter bir TÜTüNn!. AYy ANAM TÜTÜNn!.
SEVd ÇEKmeyenin YÜreği BÜTÜNn!. VAYy ANAM BÜTÜNnn!.."