KELÂMULLAHta ve RESÛLULLAHta EŞLERin İLİŞKİsi.:

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

KELÂMULLAHta ve RESÛLULLAHta EŞLERin İLİŞKİsi.:

Mesaj gönderen kulihvani »

KELÂMULLAH ve RESÛLULLAH
sallallahu aleyhi vesellem-de
KADIN-ERKEK ve EŞLERin İLİŞKİsi.:


Resim

Şu ÂN>HOCAm,
ŞE’ÂN>HOCAm,
MüNiR DeRMÂN,
CÂNÂN>HOCAm!.
kaddesallahu sırrahu..

AÇıp=->AŞKın KANAtını,
SEYRedip SIRR SANAtını,
=>OKU!.yup->KAİNAtını,
=>EŞYÂ’sın->HAİKAtı-nı,
BİLip-BULup-OLup-YAŞA!.

MekÂN-ZamÂNı DEVR EYyLe,
SIRR-ı SUBHÂNı SEYR EYyLe,
CÂNÂNda->CÂNı CEVL EYyLe,
HeR ÂN=>OLÂNı HAYR EYyLe!.

ANLA!rsAN=>SEVgi RENGİni,
YAŞA!rsın=>AŞKk MİHENGİni!.
EZEL<->EBED=>HAYy ZİNCİRin,
=>CİHÂNda==>CÂNLar CENGİni!.


AŞK’ı ANLA!yAN=>FERMÂN’ın DİNLer,
YÂRi ÜNLE!.yEN==>CÂNÂN’ın DİNLer,
=>YAŞA!.nmayÂN AŞKk==>YALANdır,
=>DERt ÇEKEN=->DERMÂN’ın DİNLer!.


ZEVK 9515

HAKsız =>HAYIRsız =>HARAMda =>AYıP VARDır!. VARdır GÜNAH!
HAKta =>HAYIRda =>HELÂLde =>HAYat=>İŞte SÜNNETuLLAH!
BESLEN!.mek=>ÜRE!.mek İÇİn
=>BUNca CÂN SAVAŞı=>nİÇİn
“EL HAYy ZİNCİRİ ZEVKİ”nde =>NÛR-u MUHAMMED=>NÛRuLLAH!.


01.01.20 01:02
brsbrsm...tktktrstkkmdylnzlktylbşı..


=>KÂiNÂt =>YAŞAnAN KiTAP!
RASÛLÜ’n>UY! RABB’ına>TAP!.
ÇAĞın TEKKEsi==>TEK’e TEKk,
KUL İHVÂNim =>HİZMEtin YAP!.


=>MELÂNEt-tEN=>MELÂMEt-e,
=>MELÂMEt-tEN =>SELÂMEt-e,
MÜNİR DERMÂN =>SEBîLiLLAH,
Lî-VECHiLLAH>HAYy HİZMET-e!.

HAKka>UYAN->HAYRını GÖR,
ÖMÜR KOZAn=>KELÂMLa ÖR!.
GERÇEKLerdEN KAÇan AHMAk,
YARASA-dır=>GÜNEŞe=>KÖR!.


Resim

=>EŞYÂ’sın->HAİKAtı-nı,
BİLip-BULup-OLup-YAŞA!.



ZÂT =>SIFAt =>ESMâ =>EŞYâ..

EŞYÂnın/ŞEYyLerin Hakikati =>ANcak ZITLarıyLa BİLinir.
Ve her ŞEYy ASLında NÛRuLLAHtan Yaratılmıştır HAKİKatENnn!.

BİZi YARATAN ALLAHu zü’L- CELÂL’in =>Şu EŞYÂnın/ŞEYyLer ÂLEMinde
=>ZITLarın ZEVKinde BİZe Sağlanan İmkÂNLarLa =>KULLuk İmtihÂNı OLmaktayız!.


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Müminin ferâsetinden sakınınız, zira o ALLAH’ın NÛRu ile BAKar.” buyurmuştur.
(Tirmizî, 5/298)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem DUÂsında.: “ALLAH’ım! Bana batılı batıl olarak gösterip, ondan kaçınmayı, hakkı hak olarak gösterip, ona tabi olmayı nâsib et. ALLAH’ım! Bana eşyânın hakikatini göster.” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: ”(RABBenâ!) Erine'l-eşyâ'en kemâ hiye: (RABB'imiz) Bana eşyânın (mâhiyetini) hakikâtini göster!...”buyurmuştur.

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz: ”Men arefe nefsehu Resimfekad arefe RaBBehu: Resim NefSini TANıyan/ANLAyan/BİLen ResimRABBini TANır/ANLAr/BİLir!.” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Bilinmez bir hazine idim, bilinmeyi murad ettim ve âlemleri yarattım.” buyurmuştur.
(Acluni, Keşfü'l-Hafa, II/132)

“Bütün Mevcudatın Hakaikı, bütün Kâinâtın Hakikatı =>Esma-i İlahîyeye istinad eder/dayanır… Hatta Muhakkikîn-ı Evliyânın bir kısmı demişler.: “Hakikî Hakaik-ı Eşyâ =>Esmâ-i İlahîyedir.
Mâhiyet-i Eşyâ ise =>o Hakaikın gölgeleridir."
“Şu mahlukat, İzn-i İlahî ile, zaman nehrinde mütemâdiyen akıyor… Âlem-i Gaybdan gönderiliyor, Âlem-i Şehâdette VüCÛD-u Zâhiri giyidiriliyor, sonra Âlem-i Gayba muntazaman yağıyor, iniyor!.”
(Sözler, Otuz İkinci Söz, Üçüncü Mevkıf)

HAKiki İLİM =>İnsan Ruhunun =>Eşyânın ZâHiRî MüLKü ile birlikte=>BÂTINî MeLeKûTunun Hakikatlerini BİLmektir.

ALLAHu zü’L- CELÂL’i;
=>EŞYâ’yı TANıyıp->Hakikatlerine ŞÂHiD OLarak =>ESMâ Hakikatleri =>SıFat Hakikatleri =>Zâtî Hakikatleri Kur'ÂN-ı Kerîm ve Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’den DUYmalı ve UYmalıdır.


Hakikat.:(ç. hakaik) Hakk kökünden olup, gerçek, sabit ve doğru olmak, gerekmekii

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Müminin ferasetinden/İÇ SEZİŞinden sakınınız, zira o Allah’ın nuru ile bakar.” buyurmuştur.
(Tirmizî, 5/298)

إِذْ رَأَى نَارًا فَقَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا لَّعَلِّي آتِيكُم مِّنْهَا بِقَبَسٍ أَوْ أَجِدُ عَلَى النَّارِ هُدً
Resim---“İz reâ nâren fe kâle li ehlihimkusû innî ânestu nâren leallî âtîkum minhâ bi kabesin ev ecidu alen nâri hudâ (huden).: Bir ateş gördüğü zaman âilesine şöyle demişti: “Durup bekleyin! Muhakkak ki ben, bir ateş gördüm. Belki ondan, size bir kor (nur) getiririm veya ateşin üzerinde (nurun yanında) hidâyeti bulurum.” (Tâ-Hâ 20/10)

فَلَمَّا أَتَاهَا نُودِي يَا مُوسَى
Resim---“Fe lemmâ etâhâ nûdiye yâ mûsâ..: Böylece oraya (ateşin (nurun) yanına) geldiği zaman “Yâ Mûsâ!” diye nidâ olundu.” (Tâ-Hâ 20/11)

إِنِّي أَنَا رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَ إِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى
Resim---“İnnî ene rabbuke fehla’ na’leyk (na’leyke), inneke bil vâdi’l- mukaddesi tuvâ (tuven).: Muhakkak ki BEN, BEN senin RABBinim. Şimdi pabuçlarını çıkar. Şüphesiz sen, Mukaddes Vâdi Tuvâ'dasın.” (Tâ-Hâ 20/12)

وَأَنَا اخْتَرْتُكَ فَاسْتَمِعْ لِمَا يُوحَى
Resim---“Ve enahtertuke festemi’ li mâ yûhâ.: Ve BEN, seni seçtim. Öyleyse vahyolunan şeyi dinle!” (Tâ-Hâ 20/13)

إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدْنِي وَأَقِمِ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي
Resim---“İnnenî enallâhu lâ ilâhe illâ ene fa’budnî ve ekımi’s- salâte li zikrî.: Muhakkak ki BEN, BEN ALLAH'ım. BENden başka İLÂH yoktur. Öyleyse BANA kul ol ve BENİ zikretmek için namazı ikâme et!.” (Tâ-Hâ 20/14)

وَلِلّٰهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ فَاَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ وَاسِعٌ عَلٖيمٌ
Resim---"Ve lillahi’l- meşriku ve’l- mağribu fe eynema tuvellu fe semme vechullah, innallahe vasiun alîm.: Ve doğu da ALLAH'ındır batı da. Artık hangi tarafa dönerseniz dönün, ALLAH'ın VECHi (Zât'ı.. ALLAH'a durulacak yön) işte oradadır. Muhakkak ki ALLAH VÂSİ'dir (rahmeti ve lutfu geniştir, herşeyi ilmi ile kuşatandır).." (Bakara 2/115)

MuhaMMedî Mürşid-i KâmiL =>O KİMse ki =>Hasbe’l- Kader kendinden TEVHiD TALeb eden Müridine;
ZÂtULLLah => SıFatULLah =>ESMâuLLAh =>EŞyâULLah’ın Mâhiyetini/İÇ YÜZünü, ASLını, ESASını AÇık-SEÇik Kandırmadan İNANdıra İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!.
Ve o gerçekten HAKk’ı DiLeyen Safff GönüLLü MuhaMMedî Müridin GÖNLündeki =>“NEFSini TANıyan =>hemence RABBini de TANır!.” =>İnancı ve Yüce MuhaMMedî BUYruğun Uygulanmasında zanna-şüpheye asla yer bırakmamalı İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!. HaYy Dostt!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KELÂMULLAHta ve RESÛLULLAHta EŞLERin İLİŞKİsi.:

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimAT ve BUZz..

KELÂMULLAH KUR'ÂN-ı KERÎM’de KADIN-ERKEK ve EŞLERin İLİŞKİsi.:

أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَى نِسَآئِكُمْ هُنَّ لِبَاسٌ لَّكُمْ وَأَنتُمْ لِبَاسٌ لَّهُنَّ عَلِمَ اللّهُ أَنَّكُمْ كُنتُمْ تَخْتانُونَ أَنفُسَكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ وَعَفَا عَنكُمْ فَالآنَ بَاشِرُوهُنَّ وَابْتَغُواْ مَا كَتَبَ اللّهُ لَكُمْ وَكُلُواْ وَاشْرَبُواْ حَتَّى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الأَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الأَسْوَدِ مِنَ الْفَجْرِ ثُمَّ أَتِمُّواْ الصِّيَامَ إِلَى الَّليْلِ وَلاَ تُبَاشِرُوهُنَّ وَأَنتُمْ عَاكِفُونَ فِي الْمَسَاجِدِ تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ فَلاَ تَقْرَبُوهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ آيَاتِهِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ
Resim---“Uhılle lekum leylete’s- sıyâmi’r- refesu ilâ nisâikum hunne libâsun lekum ve entum libâsun lehun (lehunne) alîmallâhu ennekum kuntum tahtânûne enfusekum fe tâbe aleykum ve afâ ankum, fe’l- âne bâşirûhunne vebtegû mâ keteballâhu lekum, ve kulû veşrabû hattâ yetebeyyene lekumu’l- haytu’l- ebyadu mine’l- haytı’l- esvedi mine’l- fecri, summe etimmu’s- sıyâme ile’l- leyli, ve lâ tubâşirûhunne ve entum âkifûne fî’l- mesâcid(mesâcidi), tilke hudûdullâhi fe lâ takrabûhâ kezâlike yubeyyinullâhu âyâtihî lin nâsi leallehum yettekûn(yettekûne).: Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız size helâl kılındı. Onlar sizin için, siz de onlar için birer elbisesiniz. ALLAH, sizin nefslerinize ihânet ettiğinizi bildi. Bunun üzerine tövbelerinizi kabul etti ve sizi affetti. Şimdi artık onlara (eşlerinize) yaklaşın ve ALLAH'ın sizin için yazdığı (takdir ettiği) şeyleri isteyin. Fecr vaktinde beyaz iplik, siyah iplikten tebeyyün edinceye (size belli oluncaya, gündüzün aydınlığı, gecenin karanlığından sıyrılıncaya) kadar yeyin ve için. Sonra orucu geceye kadar tamamlayın. Mescidlerde itikâfta iseniz onlarla (kadınlarınızla) mübâşeret etmeyin/temas etmeyin. Bu ALLAH'ın hudududur (yasaklarıdır). Artık ona (yasaklara) yaklaşmayın. ALLAH, âyetlerini insanlara işte böyle açıklıyor. Umulur ki böylece onlar takvâ sahibi olurlar.” (Bakara 2/187)

نِسَآؤُكُمْ حَرْثٌ لَّكُمْ فَأْتُواْ حَرْثَكُمْ أَنَّى شِئْتُمْ وَقَدِّمُواْ لأَنفُسِكُمْ وَاتَّقُواْ اللّهَ وَاعْلَمُواْ أَنَّكُم مُّلاَقُوهُ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ
Resim---“Nisâukum harsun lekum, fe’tû harsekum ennâ şi’tum ve kaddimû li enfusikum vettekûllâhe va’lemû ennekum mulâkûh (mulâkûhu), ve beşşiri’l- mu’minîn(mu’minîne).: Kadınlarınız sizin tarlanızdır; tarlanıza dilediğiniz gibi varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak güzel davranışlar) takdim edin. ALLAH'tan korkup sakının ve bilin ki elbette O'na kavuşucusunuz. İman edenlere müjde ver.” (Bakara 2/233)

وَالْمُطَلَّقَاتُ يَتَرَبَّصْنَ بِأَنفُسِهِنَّ ثَلاَثَةَ قُرُوَءٍ وَلاَ يَحِلُّ لَهُنَّ أَن يَكْتُمْنَ مَا خَلَقَ اللّهُ فِي أَرْحَامِهِنَّ إِن كُنَّ يُؤْمِنَّ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِي ذَلِكَ إِنْ أَرَادُواْ إِصْلاَحًا وَلَهُنَّ مِثْلُ الَّذِي عَلَيْهِنَّ بِالْمَعْرُوفِ وَلِلرِّجَالِ عَلَيْهِنَّ دَرَجَةٌ وَاللّهُ عَزِيزٌ حَكُيمٌ
Resim---“Vel mutallakâtu yeterabbasne bi enfusihinne selâsete kurûin, ve lâ yahıllu lehunne en yektumne mâ halakallâhu fî erhâmihinne in kunne yu’minne billâhi ve’l- yevmi’l- âhır(âhıri), ve buûletuhunne ehakku bi reddihinne fî zâlike in erâdû ıslâhâ(ıslâhan), ve lehunne mislullezî aleyhinne bi’l- ma’rûf(ma’rûfi), ve li’r- ricâli aleyhinne dereceh(derecetun), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).: Boşanmış kadınlar üç kur (üç ay hali müddeti) kendi kendilerine beklerler (hamile olup olmadıklarına bakarlar). Eğer ALLAH'a ve yevm'i’l- âhire îmân ediyorlarsa, rahimlerinde ALLAH'ın yaratmış olduğu şeyi gizlemeleri onlar için helâl olmaz. Şâyet onların kocaları barışmak (arayı düzeltmek) isterlerse, bu (bekleme süresi) içinde onlara tekrar geri dönmeye (başkasından) daha çok hak sahibidirler. Erkeklerin, kadınları üzerinde (hakları) olduğu gibi, kadınların da erkekleri üzerinde maruf (hakları) vardır. Erkeklerin, kadınların üzerindeki (hakkı) bir derece daha üstündür. Ve ALLAH, AZÎZ'dir, HAKÎM'dir.” (Bakara 2/228)

وَإِذْ قَالَتِ الْمَلاَئِكَةُ يَا مَرْيَمُ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَاكِ وَطَهَّرَكِ وَاصْطَفَاكِ عَلَى نِسَاء الْعَالَمِينَ
Resim---“Ve iz kâleti’l- melâiketu yâ meryemu innallâhastafâki ve tahhareki vestafâki alâ nisâi’l- âlemîn(âlemîne).: Ve melekler şöyle demişlerdi: "Ey Meryem muhakkak ki ALLAH, seni seçti ve tertemiz yarattı ve seni âlemlerin kadınları üzerine üstün kıldı." (Âl-i İmrân 3/42)

يَا مَرْيَمُ اقْنُتِي لِرَبِّكِ وَاسْجُدِي وَارْكَعِي مَعَ الرَّاكِعِينَ
Resim---“Yâ meryemuknutî li rabbiki vescudî verkai mea’r- râkiîn(râkiîne).: Ey Meryem! RABBin için kânitîn ol (RABB'inin huzurunda huşû ile dur) ve secde et ve rukû edenlerle birlikte rukû et.” (Âl-i İmrân 3/43)

يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُواْ رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن نَّفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالاً كَثِيرًا وَنِسَاء وَاتَّقُواْ اللّهَ الَّذِي تَسَاءلُونَ بِهِ وَالأَرْحَامَ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا
Resim---“Yâ eyyuhân nâsuttekû rabbekumullezî halakakum min nefsin vâhidetin ve halaka minhâ zevcehâ ve besse minhumâ ricâlen kesîran ve nisââ(nisâen), vettekûllâhellezî tesâelûne bihî ve’l- erhâm(erhâme). İnnallâhe kâne aleykum rakîbâ(rakîben).: Ey insanlar, RABBiniz'e karşı takvâ sahibi olun/korkup sakının. O ki, sizi bir tek nefsten (Âdem Aleyhi’s- selâm'dan) yarattı. Ve ondan zevcesini yarattı ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yaydı. Ve O'nunla (O'nun adı ile) birbirinize dilekte bulunduğunuz ALLAH'a karşı takvâ sahibi olun ve rahimlerden (akrabalık haklarından) sakının. Muhakkak ki ALLAH, sizin üzerinizde murakıbtır (sizi kontrol edendir).” (Nisâ 4/1)

وَلاَ تَتَمَنَّوْاْ مَا فَضَّلَ اللّهُ بِهِ بَعْضَكُمْ عَلَى بَعْضٍ لِّلرِّجَالِ نَصِيبٌ مِّمَّا اكْتَسَبُواْ وَلِلنِّسَاء نَصِيبٌ مِّمَّا اكْتَسَبْنَ وَاسْأَلُواْ اللّهَ مِن فَضْلِهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا
Resim---“Ve lâ tetemennev mâ faddalallâhû bihî ba’dakum alâ ba’d(ba’dın). Li’r- ricâli nasîbun mimmâktesebû ve lin nisâi nasîbun mimmâktesebn(mimmektesebne. Ves’elûllâhe min fadlihî. İnnallâhe kâne bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).: Ve ALLAH'ın bazınızı, bazınıza üstün kıldığı şeyleri temenni etmeyin (istemeyin). Erkekler için, kazandıklarından bir nasip vardır ve kadınlar için de, kazandıklarından bir nasip vardır. Ve ALLAH'tan, O'nun fazlından isteyin. Muhakkak ki ALLAH, herşeyi en iyi bilendi” (Nisâ 4/32)

إِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِّن دُونِ النِّسَاء بَلْ أَنتُمْ قَوْمٌ مُّسْرِفُونَ
Resim---“İnnekum le te'tûne’r- ricâle şehveten min dûnin nisâi, bel entum kavmun musrifûn(musrifûne).: Gerçekten siz, kadınlardan başka erkeklere de geliyorsunuz. Hayır, siz müsrif (haddi aşan) bir kavimsiniz.” (A’râf 7/81)

وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللّهُ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Resim---“Ve’l- mu’minûne ve’l- mu’minâtu ba’duhum evlîyâu ba’din, ye’murûne bi’l- ma’rûfi ve yenhevne ani’l- munkeri ve yukîmûne’s- salâte ve yu’tûnez zekâte ve yutîûnallâhe ve resûlehu, ulâike se yerhamuhumullâh (yerhamuhumullâhu), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).: Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve ALLAH'a ve RESÛLü'ne itaat ederler. İşte ALLAH'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, ALLAH, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe 9/71)

وَعَدَ اللّهُ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ وَرِضْوَانٌ مِّنَ اللّهِ أَكْبَرُ ذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Resim---“Vadallâhu’l- mu’minîne ve’l- mu’minâti cennâtin tecrî min tahtihâ’l- enhâru hâlidîne fîhâ ve mesâkine tayyibeten fî cennâti adnin, ve rıdvânun minallâhi ekber(ekberu), zâlike huve’l- fevzu’l- azîm(azîmu).: ALLAH, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn Cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. ALLAH'tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.” (Tevbe 9/72)

اللّهُ يَعْلَمُ مَا تَحْمِلُ كُلُّ أُنثَى وَمَا تَغِيضُ الأَرْحَامُ وَمَا تَزْدَادُ وَكُلُّ شَيْءٍ عِندَهُ بِمِقْدَا
Resim---“Allâhu ya’lemu mâ tahmilu kullu unsâ ve mâ tegîdu’l- erhâmu ve mâ tezdâd(tezdâdu), ve kullu şey’in indehu bi mıkdâr(mıkdârin).: ALLAH bütün kadınların ne taşıdığını ve rahimlerinin neyi azalttığını ve neyi artırdığını bilir. O'nun katında herşey bir miktarla takdir edilmiştir.” (Ra'd 13/8)

وَاللّهُ أَخْرَجَكُم مِّن بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ لاَ تَعْلَمُونَ شَيْئًا وَجَعَلَ لَكُمُ الْسَّمْعَ وَالأَبْصَارَ وَالأَفْئِدَةَ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Resim---“Vallâhu ahrecekum min butûni ummehâtikum lâ ta’lemune şey’en ve ceale lekumu’s- sem’a ve’l- ebsâre ve’l- ef’idete leallekum teşkurûn(teşkurûne).: ALLAH, sizi annelerinizin karnından hiç bir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi.” (Nahl 16/78)

مَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَى وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيَاةً طَيِّبَةً وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَجْرَهُم بِأَحْسَنِ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
Resim---“Men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu’minun fe le nuhyiyennehu hayâten tayyibeh(tayyibeten), ve le necziyennehum ecrehum bi ahseni mâ kânû ya’melûn (ya’melûne).: Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.” (Nahl 16/97)

وَقَرْنَ فِي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْأُولَى وَأَقِمْنَ الصَّلَاةَ وَآتِينَ الزَّكَاةَ وَأَطِعْنَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ إِنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيُذْهِبَ عَنكُمُ الرِّجْسَ أَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهِيرًا
Resim---“Ve karne fî buyûtikunne ve lâ teberrecne teberruce’l- câhiliyyeti’l- ûlâ ve ekımne’s- salâte ve âtînez zekâte ve atı’nallâhe ve resûleh(resûlehu), innemâ yurîdullâhu li yuzhibe ankumu’r- ricse ehle’l- beyti ve yutahhirekum tathîrâ(tathîran).: Evlerinizde vakarla oturun (evlerinizi karargah edinin), ilk cahiliye (kadınları)nın süslerini açığa vurması gibi, siz de süslerinizi açığa vurmayın; namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, ALLAH'a ve elçisine itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Gerçekten ALLAH, sizden kiri (günah ve çirkinliği) gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister.” (Ahzâb 33/33)

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَن يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا مُّبِينًا
Resim---“Ve mâ kâne li mu’minin ve lâ mu’minetin izâ kadallâhu ve resûluhu emren en yekûne lehumu’l- hıyeretu min emrihim, ve men ya’sıllâhe ve resûlehu fe kad dalle dalâlen mubînâ(mubînen).: Ve mü'min erkek ve mü'min kadının, ALLAH ve O'nun Resûl'ü, onlar için bir işin olmasına hükmettiği (karar verdiği) zaman, kendi işlerinde seçim hakkı olamaz. Ve kim, ALLAH ve O'nun Resûl'üne asi olursa (itaat etmezse), o takdirde apaçık bir dalâlet ile sapmış olur.” (Ahzâb 33/36)

هُمْ وَأَزْوَاجُهُمْ فِي ظِلَالٍ عَلَى الْأَرَائِكِ مُتَّكِؤُونَ
Resim---“Hum ve ezvâcuhum fî zılâlin ale’l- erâiki muttekiûn(muttekiûne).: Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır.” (Yâsîn 36/56)

وَعِنْدَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ عِينٌ
Resim---“Ve indehum kâsırâtut tarfı în (înun).: Ve onların yanında, bakışlarını saklayan (sadece onlara çeviren) güzel gözlü kadınlar vardır.” (Saffât 37/48)

لِيُدْخِلَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَيُكَفِّرَ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَكَانَ ذَلِكَ عِندَ اللَّهِ فَوْزًا عَظِيمًا
Resim---“Li yudhile’l- mu’minîne ve’l- mu’minâti cennâtin tecrî min tahtihe’l- enhâru hâlidîne fîhâ ve yukeffire anhum seyyiâtihim, ve kâne zâlike indallâhi fevzen azîmâ (azîmen).: Mü'min kadın ve erkekleri orada ebedî kalmak üzere altından nehirler akan cennetlere koysun ve onların günahlarını örtsün diye. İşte bu, ALLAH'ın indinde fevzü’l- azîmdir.” (Fetih 48/5)

مُتَّكِئِينَ عَلَى سُرُرٍ مَّصْفُوفَةٍ وَزَوَّجْنَاهُم بِحُورٍ عِينٍ
Resim---“Muttekiîne alâ sururin masfûfeh (masfûfetin), ve zevvecnâhum bi hûrin înin.: Özenle dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Ve Biz onları iri, ceylan gözlü hurilerle evlendirmişiz.” (Tûr 52/20)

وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى
Resim---“Ve ennehu halakaz zevceyniz zekere ve’l- unsâ.: Ve muhakkak ki O, erkek ve dişi çiftler yarattı.” (Necm 53/45)

يَوْمَ تَرَى الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ يَسْعَى نُورُهُم بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِم بُشْرَاكُمُ الْيَوْمَ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا ذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Resim---“Yevme tere’l- mû’minîne ve’l- mû’minâti yes’â nûruhum beyne eydîhim ve bi eymânihim buşrâkumu’l- yevme cennâtun tecrî min tahtihe’l- enhâru hâlidîne fîh(fîhâ), zâlike huve’l- fevzu’l- azîm (azîmu).: O gün, mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. Bugün sizin müjdeniz, orada ebediyyen kalacağınız, altından nehirler akan cennetlerdir. İşte o, fevzü’l- azîmdir (en büyük kurtuluştur).” (Hadîd 57/12)


Resim

RESÛLULLAH
sallallahu aleyhi vesellem’de
KADIN-ERKEK ve EŞLERin İLİŞKİsi.:


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “SübhanALLAH” şeklinde her bir tesbihde, “Elhamdülillah” şeklindeki her bir hamdde, “ALLAHü Ekber” şeklindeki her bir tekbirde, “Lâ İLâHe İLLâ ALLAH” şeklindeki her bir tehlilde, her bir HAKk'a çağırmada ve her bir batıldan sakındırmada sadaka sevâbı vardır.
(Hatta) sizden birinizin eşi ile cinsî münasebette bulunmasında bile sadaka (sevâbı) vardır. Ashab-ı Kiram (hayret ve de merakla) sordular.: “Ya Resülallah!. Bizden biri cinsel arzularını tatmin eder de bu sebeble ona nasıl sevâb verilir?'
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “(Pek tabîi ki verilir. Ya sizlerden biri) zinâ yapacak olsaydı, yaptığı zinâdan ötürü günaha girmeyecek miydi? Buna ne dersiniz? Bunun gibi, nikahlı eşiyle cinsel ilişkide bulunduğu zaman da kendisine sevâb verilir.”
buyurmuştur.

(Mişkatü'l-Mesabih, Hadis no: 1898. Müslim, Zekat:52. Ebu Davûd, Tatavvu': 12, Edeb)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Bir kadın, sizden bir kimsenin hoşuna gider ve de kalbinde yer alırsa, eşine gitsin ve onunla yatsın. Bu onun içindekini giderir.” buyurmuştur.
(Müslim, Nikah, 10)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Hiçbiriniz eşiyle hayvanlar gibi -sevişmeksizin- cinsî münâsebette bulunmasın. Arada bir elçi bulunsun.” buyurunca.
Ashab-ı Kiram.: “Yâ Resûlallah! Sözünü ettiğiniz elçi nedir?” diye sorunca,
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Aşk fısıltıları ve öpüşmedir.”
buyurmuştur.

(İ. Gazalî, İhyau Ulûmiddin, K. Nikâh Adâbül-Muâşereti (2/64)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Erkek, hanımı ile cimâ/cinsî münâsebet ederken, horoz gibi atlayıp inmesin. Kendisi rahatladığı gibi, hanımı da rahatlayıncaya kadar, karnı üzerinde kalsın. Kadın rahatlamadan sen rahatlarsan, o günün kalan kısmı, kadın için uyuşuk ve tembellikle geçer.” buyurmuştur.
(Suyutî, el Câmiu's-sağîr (Fethu'l-Kadîr ile) 6/323)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kadınlara ancak kerîm olanlar ikrâm ederler (değerli olanlar değer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm/kötü kişilerdir.” buyurmuştur.
(İbn Mâce, Edeb 3; Ebû Dâvud, Edeb 6, Rikak 22, İ'tisâm 3; Müslim, Akdiye 11)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Sizin hayırlınız, kadınlarına hayırlı olan (iyi davranan)dır.” buyurmuştur.
(Müslim, Birr 149)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda ALLAH'tan korkunuz! Zîrâ siz onları ALLAH'ın bir emâneti olarak aldınız.” buyurmuştur.
(Sahih-i Müslim)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kadınlara karşı hep hayır tavsie edin. Zira onlar sizin yanınızda birer emenettir.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Radâ’ 1; İbn Mâce, Nikah 4; İ. Ahmed, 5/72-73; Nesâî, Işretu'n-Nisâ, 4, 161)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Sizin en hayırlınız, ehline karşı en iyi davrananızdır. Ben âileme en iyi olanınızım.” buyurmuştur.
(Kütüb-i Sitte, c. 17, s. 214)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Mü'minlerin iman bakımından en kâmil/olgun olanı; ahlâkı güzel olan ve âilesine nâzik davranandır.” buyurmuştur.
(Nesâî, İşretü'n-Nisâ, 229; Tirmizî, İman hadis no: 2612)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Eşlerinize yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, sakın onları dövmeyin ve onları incitecek çirkin sözler söylemeyin.” buyurmuştur.
(Ebu Davûd, Nikah, 40-41)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kadınlara hayırhah olun onlara karşı hayır tavsiye ediyorum. Onlara hayırlı şekilde davranın.” buyurmuştur.
(Buharî, Nikâh 79, Enbiyâ 1, Edeb 31, 85 Rikak 23; Müslim, Radâ 65, hadis no: 1468, Tirmizî, Talâk 12)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kadınlara hayırhah olun, onlara karşı hayır tavsiye ediyorum. Onlara hayırlı şekilde davranın. Hanımını döven, ALLAH'a ve Resulüne asi olur. Kıyamette onun hasmı ben olurum.” buyurmuştur.
(Muhammed Rebhâmî. Rıyadu’n-nâsihîn/Nasihat edicilerin bahçeleri.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ÜMMetimden üç sınıf insan vardır ki, Cehennem ateşi onları yakmaz.
1-)Kocasının emrine itaat eden kadın,
2-) Ana ve babasına iyilik yapan evlâd ve.
3-) ALLAHu TeÂLÂ’nın kullarına merhamet edenler.”
buyurmuştur.

(Muhammed Rebhâmî. Rıyadu’n-nâsihîn/Nasihat edicilerin bahçeleri.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Şüphesiz kadın, erkeğin şakağıdır.” buyurmuştur.
(Heysemî, Mecmua’z- Zevâid 1/165)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kadınlar erkeklerin, diğer yarısıdır.” buyurmuştur.
(Ebu Davûd, Tahanet,94; Tirmizî Tahanet 827)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Cennet annelerin ayakları altındadır.” buyurmuştur.
(Nesâî, Cihâd, 6)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ey insanlar! Kadınların haklarına riâyet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz! Onlar hakkında ALLAH'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, ALLAH emâneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini ALLAH adına söz vererek helâl edindiniz!.” buyurmuştur.
(Müslim, Hac, 147)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “En güzel dünya ni’meti, insanın sahip olabileceği ni’metlerin en hayırlısı: Zikreden dil, şükreden kalb ve insanın iman doğrultusunda (Müslümanca) yaşamasına yardımcı olan kadındır.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Birr 13)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Dünya bir metâ'dır. Dünya metâının en hayırlısı sâliha kadındır.” buyurmuştur.
(Müslim, Radâ 64, hadis no: 1467; Nesâî, Nikâh 15)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: Bir mü'min erkek, bir mü'mine kadına buğzetmesin. Çünkü onun bir huyunu beğenmezse başka bir huyunu beğenir.” buyurmuştur.
(Müslim, Radâ' 61, hadis no: 1469)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Üç kişi vardır ki, onların namazları kulaklardan öte geçmez:
1-) Dönünceye kadar, kaçan köle.
2-) Geceyi, kocası kendisine dargın olarak geçiren kadın.
3-) Kavminin nefret ettiği imam.”
buyurmuştur.

(Ebû Ümâme radıyALLAHu anhu’dan; Tirmizî, Salât 266, (360)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kocası bakınca onu sürûra garkeden, emredince itaat eden, nefis ve malında, kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhalefet etmeyen kadın!” diye cevâb verdi.”
(Nesâî, Nikâh 14, (6,68))

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kocası yanında iken onun iznini almadan bir kadının nâfile oruç tutması helâl olmaz. Kadın, kocasının izni olmadıkça, evine hiç kimsenin girmesine izin veremez.” buyurmuştur.
(Buhârî, Nikâh 86; Müslim, Zekât 84)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kişi, karısını yatağa çağırdığı zaman (bir özrü olmadan) kadın gelmekten kaçınır, kocası da bu sebeble ona kırgın olarak gecelerse, melekler sabaha kadar o kadına lânet ederler.” buyurmuştur.
(Buharî, Nikâh 85; Müslim, Nikâh 120)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kadın küskünlükle kocasının yatağından ayrı olarak sabahlarsa, melekler onu lânetler.” buyurmuştur.
(Buharî, Nikâh 85, Bed'ü'l-Halk 6; Müslim, Nikâh 120-122 (1436); Ebu Dâvud, Nikâh 41, (2141))
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kişi cinsel ilişkide karısını çağırdığı zaman, karısı ocak başında yemek pişiriyorsa da kocasının dâvetine cevâb versin.”
buyurmuştur.

(Tirmizî, Radâ`10)

Resim---Yine Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak vefat ederse, cennete girer.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Radâ 10, (1161)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Elinin emeği, alnının teri ile ye, dînini satıp yeme!.” buyurmuştur.
(Muhammed Rebhâmî. Rıyadu’n-nâsihîn/Nasihat edicilerin bahçeleri.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ey ÂDEMoğlu! Benim malım, benim malım dersin. O maldan senin olan, yiyerek yok ettiğin, giyerek eskittiğin ve ALLAH için vererek, sonsuz yaşattığındır.” buyurmuştur.
(Sahîh-i Müslim)

Zünnûn-i Mısrî kaddesallahu sırrahu.: “KALBin kararmasının dört alâmeti vardır: 1-)İbâdetin tadını duymaz.
2-) ALLAH korkusu hatırına gelmez.
3-) Gördüklerinden ibret almaz.
4-) Okuduklarını, öğrendiklerini anlamaz, kavrayamaz.” buyurmuştur.

Sehl bin Abdullah-i Tüsterî kaddesallahu sırrahu.: “YOLumuzun esâsı üç şeydir.:
1-) HeLâL YEmek,
2-) Ahlâk ve Amelde Resûl-i Ekrem aleyhisselâma Tâbi OLmak,
3-) Her işi yalnız ALLAH için LîVECHİLLAH YAPmaktır.” buyurmuştur.


Evliyânın Büyüklerinden Râbia-i Adviyye rahmetullahi aleyhâ, adamın birinin, duâ ederken.: “Yâ RABBî!. Bana Rahmet Kapısını aç!.” dediğini işitince;
O na.: “Ey Câhil!. ALLAHu TeÂLÂ’nın Rahmet Kapısı, şimdiye kadar kapalı mı idi de, şimdi açılmasını istiyorsun?!.” demiştir!
.


Resim
Resim Resim
Resim Resim Resim

ELbette, MuhaMMedî Mü’min ve Mü’mine-Ler BİLirLer ki;
RAHMetin ÇIKış KAPIsı =>RAHmetenLi’L- ÂLEMîN RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem KALBi/GÖNLü =>KÂiNÂta/HERKESe =>Her Yerde, Her Zaman, Her HÂLde ve Her NEFeste AÇIKtır!.
RAHMetin GİRiş KAPIsı ise =>İSLÂM OLma ŞartLarını taşıyan Her CÂN’ın/NEFSin KALB KAPILarıdır..
Sonsuz Bir RAHMEt UMMANI’nda Ağzı TIPAyLa KAPALı BOŞ BiR ŞİŞE Gibi YÜZeN KALBLerimizin KULLuk İMtihÂNı TIPAsını =>ZİKRULLLAHLa SÖKüp AÇmaLıyız ve KALBdeki PASı-PİSi TEMİZLEmeLiyiz ki =>RAHMetuLLAH DOLa!.
İNŞâe ALLAHu TeÂLÂ!.
Yâ RABBenâ!.


Resim RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’den;
MüBÂRek, MUHteşem, MUAZzam ve MUStafa Bir İSTİÂZe DUÂSı.:

HASBuNALLAH ve Nİ’MEL- VEKÎL
HASBuNALLAH ve Nİ’MEL- KEFÎL
HASBuNALLAH ve Nİ’MEL- NASÎR
HASBuNALLAH ve Nİ’MEL- MEVLÂ!. GUFRÂNeke RABBeNÂ!.
Ve İLEykE’L- MASîR!. Ve HUVe ALâ KÜLLî ŞEYy’in KADÎR!. El HamduLİLLAHi RABBu’L- ÂLEMînn!.


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman: "HASBuNALLAH ve Nİ’MEL- VEKÎL: ALLAH bize yeter O ne güzel VEKÎLdir" Zikr-i CemîLine devam ediniz!." buyurmuştur.
(Ebû Dâvud, Vitr, 25; Tirmizî Kıyâme, 8; İbn Hanbel, Müsned, I/336)



Resim


Resim

ALLAHumme saLLi ve seLLim ve bârik aLâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- UMMîyyi ve aLâ âLihi, ehL-i beytihi ve's- sahbihi ve UMMetihi...

Bî Rahmetike Yâ Erhame’r- Rahîmin!
Bî Rahmetike Yâ Erhame’r- Rahîmîn!
Bî Rahmetike Yâ Erhame’r- Rahîmîn!.
İrhamnâ!. İrhamnâ!. İrhamnâ!. Yâ RABBu’L- ÂLEMînn!.



Resim
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön