MeRYeM ÇiLLesi...

Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Re: MeRYeM ÇiLLesi...

Mesaj gönderen gullale »

Resim

Kimler duyası... kimler uyası...
öyle değil böyle değil Meryem Çilesi...
bilen gören var mı? solmuş çehresi, yanmış sinesi...
Îsâ'sız ıs'sız sus'suz olur mu Meryem Çilesi...


Mahzûn...
Hazîn...
Hüzn...



AY ağlar... GÜL ağlar ... âsumân ağlar ...

Çileler gübre... Meryem'ler tohum... Gül'ler Îsâ...

Alev alev yükselen nağmeleri ehl-i Hazîn duyar...

Pervânelerin ateşe koşuşu gibidir Tohumların koşuşu...

Muhabbeti, Cenneti, Cemâli, Vuslatı "zeytîn ağacı'nda" bulur...

ehl-i Hazîn benzemez ağaya efendiye tâcira zâhide...

yaralı gönlüne nâr, vuslat muştusu iken... nûrun serinliği ğurbet alâmeti olur...



Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MeRYeM ÇiLLesi...

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


LEYyLÂ>ATeŞ =>MECNÛN>BUZdur,
=>ACı =>TATLı =>EKŞi =>TUZdur!.
=>MERYEM ==>MUHABBEt MAŞERi,
=>İSÂ-sı==>ELESt==>SONSUZdur!.

LEYyLÂ ŞECERR=>DALı MECNÛN,
LEYyLÂ ÇİÇEKk =>BALı MECNÛN!.
HABLi’L- VERîD-de==>OKU!.nAN,
BiR MERYEM MASALı
=>MECNÛN!.


ZEVK 9482

DUYup =>UYan=>YARım NEFEs..=>MECNÛN SALL-ı MİHRABı’m LEYyLÂ!.
BEdEN-NEFs-KALB-RÛHum =>HeRKEs =>AKILmıŞş CÂN KABı’m LEYyLÂ!.
SATıR SATıR MERYEM ÇİLe,
SADıR SADıR==->İSÂ BİLe,
=>"BİZ=>NAHNU=>BİZ BİR-İZ"=>İLe=>KÂR-ü-BELÂ KİTABI’m LEYyLÂ!.


23.11.19 17:23
brsbrsmmm.. tktktrstkkmdmvLÂMmm..


AK-KAR’dan==>AKLAnAN SIRR,
SIRRsız KALaN PAKLAnAN SIRR,
==>İ K İ K İ Ş İ ==>BİLiYORsa,
SIRR DEĞİLdir>SAKLAnAN SIRR!.


=>KUL İHVÂNi =>MECNÛNîYyem,
BİZ BİR-İZ=>LEYyLÂm KANîYyem,
“SIRRsIZ AYNA”==>BULur İSemm,
“YOL-YOLcu-YOLdaş KiM?.” DİYyem!.


MuHaMMEDî =>MELÂMîYyem,
KÛN feyeKÛN =>KELÂMîYyem,
MERYEM’in =>HAKk KELİMEsi,
“SIRR-ı SIRF”ım=>SELÂMîYyem!.


LÂM-daki=>LEYyLÂ=>BELÂ-sı,
=>RA-yı RAHMÂN’ın SEVDÂ-sı!.
“MiM-in ÖZÜ”-ndeki=>“İ-s”sı,
MiM-i MiM=>MERYEM-MEVLÂ-sı!.


MECNÛNem=>LEYyLÂmı GÖRdüm
=>KÂR-BELÂ->SEVDÂmı GÖRdüm
=>MîM-i MERYEM ÇİLLe ÇÖLÜ-nde
BİZ BİR-İZ==>
MEVLÂ'mı GÖRdüm!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..

Erkan Oğur =>MecNÛNum LeyLâMı Gördüm.:




Resim


H
Ha
HaY
HaYY
HaYY’da
HaYY’dan
HaYY’a
HaYY’la
Yâ HaYY

Celle Celâli-HUU!..


Resim

ALLAHu zü’L- CeLÂL =>RaSûLuLLAH sallallahu aleyhi ve selem'e, ÂLine, EHL-i BeYTine, Ashab-ı Güzînine, tÜMM Hakk Dostlarına ve ÜMMetine Salât ü SeLÂM EYyLesin İnşâe ALLAHu TeâLâ!. Âminn!..

3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe

Resim

TÜRKÇESİ.:
Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münir Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI.:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, duâ, ulaşım) olsun!”

Resim

“DEM İÇİnde DEM”i BİLmek
“DERDe DeVÂ >EM”i BİLmek
->“MuhaMMedî >MÂRİFet”te
->İSÂ-yı ->MERYEM’i BİLmek!.


kuL ihvÂNi-m -> GÜLenLere
“HÂL İÇİndeki -> HÂL”-ımdır
>“BİZ BİR-İZ”-i -> BİLenLere
Bu biR >“MeryeM MaSALı”mdır!.



Sekiz CeNNet NÂRıM ARŞi'stivâda...
Resim
Yedi CeheNNem NÛRuM tahte's-SERÂda!



AHd-ı MERYEM,
BAHt-ı MERYEM,
TAHt-ı CENNETt,
TAHt-ı MERYEM!.


Sonsuz SaLât u SeLâM OLsun!..

ELhamdüLiLLâHiRaBBiLâLemîn!..


Resim
ResimKuL İhvÂNi
MuhaMMedî MuhaBBetLe..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MeRYeM ÇiLLesi...

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimEMLikk..

=>İÇİMdeki->yAVru CEYLÂN,
>SoL GÖZü AÇıKk UYUyOR!.
hER sehER MELiYOR BiR ÂN,
=>SESİni=>ÂLEM DUYUyOR!.

*

ÇİLLe ÇÖLÜMde MERYEM’im,
DELi GÖNLÜMde MERYEM’im!.
MuHABBEt kOKU>nu DUYdum,
BüTüN ÖMRÜMde MERYEM’im!.

*

“TEKe TEK-Lik>ZİRVESİ"nde,
MuHABBEt MîMi’n->MERYEM’i!.
NEFSin=>HEVÂ<->HEVESİ’nde,
EL MUHEYMÎN’in =>MAHREM’i!.

*

KİMi AHmak->İLÂHe SANdı,
=>NEFs İHTİRAsına İNANdı,
KİMi===>ZİNÂyLa SUÇLAdı,
=->İHTİRAs NÂRInda YANdı!.


ZEVK 9625

=>YAŞA!mayan=>BİLmez =BİZ’i =>ÇİLLE ÇÖLÜ’nde=>MERYEM’im!
GEÇmiŞş<->GELeceğimm =>GÂiB =>Şu ÂNı-nda=>DEM bU DEM’im!
HAKk’ın HALkı’na=>TAHAMMüL,
ZÂTI’na==>SABıR=>TEKEMMüL,
NÛRULLLAH’tan>HABÎBuLLAH>CÜMMLe CİHÂN>CEMMü’L CEM’im!.


12.05.2020. 12:05
Brsbrsam..tktktrstkkmzdkoronavirüscem’imizz..



Resim
hER NEFEs ÖLEN=>DİRİyİZ,
=>NEFESte==>MİSÂFİRİyİZ,
SÂHİBimİZ=->RASÛLULLAH,
HAKk KAPISI’n>KITMİRİ’yİZ!.

*

gÖZ YAŞInLa =>SULaR iSEN,
=>AŞKk ÇİÇEği>AÇacAKtır!.
SEVgine==>AŞKk ULaR iSEN,
AŞKk kOKUsun>SAÇacAKtır!.
=>UNUtma=>İHVÂNİ KITMiR,
>ÇİLLe ÇÖLü>ÇOKk SıcAKtır!.

*

MECNÛN>GÖNüL ÇİLe ÇÖLüm,
GEZiYORdu =>LEYLÂ!. LEYLÂ!.
=>“LEYLÂ’sın İZİ”ni>GÖRdüm,
TOZuYORdu=>MEVLÂ!. MEVLÂ!.

*

KaDER OKundAN KAÇıLMaz,
=>YAYı->YÂR’in ELİndeyse!.
TEKk NEFes=>ARA AÇıLMaz,
=>ECELin ==>EMELİndeyse!.

*

ZÜLFÜn TELİnde MERYEM’in,
=>SALLAnAN =>İSÂ ÇARMIHı!.
AYAk<->ELİnde=>MERYEM’in,
ÇAKILmuş =>MuHABBEt MIHı!.

*

MOSMOR BÜRGÜSÜnde GÖRdüm,
===>ÖZEL ÖRTÜSÜnde GÖRdüm!.
==>ÇİLLE ÇARMIHI’nda==->CÂNı,
=>GEÇmiş<->GELecek==>şU ÂNı,
=->ÖMÜR TÖRPÜSÜnde GÖRdüm!.
Yâ HAYyu’L HUuu!. KUL İHVÂNİ’m,
===>SIRAT KÖPRÜSÜnde GÖRdüm!.

celle celâlihu..
aleyhumusselâm..


Resim

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ErkekLerden KemâLe ERenLer çoktur. KadınLardan ise Meryem binti İmran iLe Firavun’un karısı Âsiye’den başka KemâLe ERen yoktur!.” buyurmuştur.
(Buhârî, Enbiyâ, 32, 46; Müslim, Fazâilü’s-Sahâbe, 70; Tirmizî, At’ime, 31.)

*

Resim---İbn Abbâs radiyallahu anhu.:[/b] “…İbrahîm’in ÂiLesi ve İmrân’ın ÂiLesi…” âyeti hakkında.: “Onlar, İbrahîm’in NesLinden, İmrân’ın NesLinden, Yâsin’in NesLinden ve MuhaMMed’in NesLinden İMÂN eden kimseLerdir.” ALLAHu zü’L- CELÂL.: “Gerçekten, insanlardan İbrahîm’e en yakın olanı her halde (zamanında) ona tâbi olanlarla şu peygamber ve (şu) imân edenlerdir. ALLAH da o imân edenlerin YÂRİdir” (3/Âl-i İmrân, 68) demiştir.
(Bu hadisi Buhârî, muallak/senetsiz olarak tahric etmiştir (Enbiyâ, 44); Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi, 3/361)

*
**
Kur'ÂN-ı Kerîmde MERYEM aleyhasselâm İsmi;
=>ÎSÂ b.MERYEM oLarak 23 Âyet-i CELÎLEde,
=>MERYEM oLarak 11 Âyet-i CELÎLEde geçmektedir.
=>Kur'ÂN-ı Kerîmin 19.uncu Sûresi İsmi de MERYEM dir..

**
*

إِنَّ اللّهَ اصْطَفَى آدَمَ وَنُوحًا وَآلَ إِبْرَاهِيمَ وَآلَ عِمْرَانَ عَلَى الْعَالَمِينَ
Resim---“İnnallâhestafâ âdeme ve nûhan ve âle ibrâhîme ve âle imrâne ale’l- âlemin (âlemîne).: Muhakkak ki ALLAH celle celâlihu, Hazreti Âdem'i, Hazreti Nûh'u, Hazreti İbrâhîm'in ÂiLesini ve İmrân ÂiLesini, âLemlerin üstüne seçti.” (Âl-i İmrân 3/33)

*

ذُرِّيَّةً بَعْضُهَا مِن بَعْضٍ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Resim---“Zurriyyeten ba’duhâ min ba’d (ba’din), VALLÂHU SEMÎUN ALÎM(alîmun).: (Onlar) birbirinin zürriyetindendir (neslindendir). Ve ALLAH SEMÎ 'dir (en iyi işitendir), ALÎM'dir (en iyi bilendir).” (Âl-i İmrân 3/34)

*

وَإِذْ قَالَتِ الْمَلاَئِكَةُ يَا مَرْيَمُ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَاكِ وَطَهَّرَكِ وَاصْطَفَاكِ عَلَى نِسَاء الْعَالَمِينَ
Resim---“Ve iz kâleti’l- melâiketu yâ MERYEMu innALLÂHastafâki ve tahhareki vestafâki alâ nisâi’l- âlemin (âlemîne).: Ve melekler şöyle demişlerdi: "Ey MERYEM!. Muhakkak ki ALLAH, seni seçti ve tertemiz yarattı ve seni âlemlerin kadınları üzerine üstün kıldı." (Âl-i İmrân 3/42)

*

يَا مَرْيَمُ اقْنُتِي لِرَبِّكِ وَاسْجُدِي وَارْكَعِي مَعَ الرَّاكِعِينَ
Resim---“Yâ MERYEMuknutî li RABBiki vescudî verkai mea’r- râkiîn (râkiîne).: Ey MERYEM!. RABBin için kânitîn ol (RABB'inin huzurunda huşû ile dur) ve secde et ve rukû edenlerle birlikte rukû et!.” (Âl-i İmrân 3/43)

*

إِنَّ أَوْلَى النَّاسِ بِإِبْرَاهِيمَ لَلَّذِينَ اتَّبَعُوهُ وَهَذَا النَّبِيُّ وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَاللّهُ وَلِيُّ الْمُؤْمِنِينَ
Resim---“İnne evle’n nâsi bi ibrâhîme lellezînettebeûhu ve hâzan nebiyyu vellezîne âmenû VALLÂHU VELÎYyul mu’minîn(mu’minîne).: Muhakkak ki Hz.İbrâhîm'e (aleyhisselâm) insanların en yakın olanı elbette ona tâbî olanlar/ona uyanlar ve bu peygamber (MuhaMMed aleyhisselâm) ve iman edenlerdir.. Ve ALLAH, mü'minlerin VELÎsidir/dostudur.” (Âl-i İmrân 3/68)

*

Resim---İmam Ali kerremallahu vechehu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “(Âhiretin) en hayırlı kadını Meryem Bintu İmrân’dır. (Dünyanın) en hayırlı kadını Hatice Bintu Huveylid’dir.” buyurdu” buyurmuştur.
Râvi bunu söylerken, eliyle semâya ve arza işâret etti.”

(Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr 20, Enbiya 45; Müslim, Fezâilu’s-Sahâbe 69, (2430); Tirmizî, Menâkıb, (3887))

*

وَالسَّلَامُ عَلَيَّ يَوْمَ وُلِدتُّ وَيَوْمَ أَمُوتُ وَيَوْمَ أُبْعَثُ حَيًّا
Resim---“Ve's- selâmu aleyye yevme vulidtu ve yevme emûtu ve yevme ub’asu hayyâ (hayyen).: Ve doğduğum gün ve öleceğim gün ve canlı olarak beas edileceğim (diriltileceğim) gün selâm benim üzerimedir (banadır).” (Meryem 19/33)

*

ذَلِكَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ قَوْلَ الْحَقِّ الَّذِي فِيهِ يَمْتَرُونَ
Resim---“Zâlike ÎSEBNU MERYEM (meryeme), kavle’l- hakkıllezî fîhi yemterûn (yemterûne).: İşte bu MERYEMOĞLU İSÂ. (O), El HAKk'ın sözü'dür ki; O'nun hakkında şüphe ediyorlar.” (Meryem 19/3)


Resim

AzÎz cÂNLarımız
=>BUYURunuz;
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’e,
=>Bütün PEYGAMBERLERimiz aleyhumusselâm’a,
=>ALLAHu zü’L- CELÂL’in MEDHettiği ANNELerimize,
=>GEÇmiş-GELecek-Şu ÂNdaki->EHL-i BEYt aleyhumusselâm’a,
=>ASHÂB-ı GÜZîn ve de =>AŞARe-yi MÜBEŞŞERe radiyallahu anhum’ya,
=>ALLAH celle celâlihu YOLunda =>VatAN UĞRUnda=>GENcecik ŞEHîDLerimize,
=>O Gündür-Bu Gündür BİZe =>ŞÛUR-u MUHAMMED'i =>TAŞıyan ALLAH DOStLarımıza,
=>ÂDEM aleyhisselâmdan beri BİZi =>tOHumdan<->TarLaya Aktararak Bu GÜNümüze Getiren GEÇmişLerimize,
=>Bu ÂLEMde NESLi =>O ÂLEMde DUÂsı KESİLenLere =>DUÂ BEKLeyenLere =>“Lâ İLâHe İLLâ ALLAH!.” DİYENLere,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’in =>ŞEHÂDEt ŞEREFİyLe =>ŞEFÂAt ŞİFÂSıyLa =>Es SELÂMmm OLsunnn!.
=>EL FÂTiHamız İLe BİRLikte İNŞÂe ALLAHu Teâlâ!.


Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...


Resim

YÂ HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MeRYeM ÇiLLesi...

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

->YÜZde,
->SÖZde,
->ÖZzde,
MERYEM!.


لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ
Resim---“Lekad halakne’l- insâne fî ahseni takvim (takvîmin).: Andolsun ki BİZ, insanı (nefsini), AHSENİ TAKVİM içinde yarattık.” (Tîn 95/4)

BİZ====>İnsÂNı=>
BEDEN TERBiYyesi,
NEFiS TEZKiYyesi,
KALB TASFiYyesi,
RÛH TECLiYyesi YAPaBİLecek KIVAMda YARATtıkk!.


Resim

ÇİNGENE PENBEsi RENKLi,
ARAsında===>BULutLarın!.
YÜREği===>ÇİLLe BENEKLi,
MERYEM MîM’i>UMUTLarın!.


Resim

=->İKİ EL=->İKİ AYAk MIH’ı,
=->İSÂ’sın ÇİLLe ÇARMIH’ı,
=>MâSiVâ MESELi MERYEM,
NÂRda->NÛRun MANCINIHı!.


Resim

LÂLE SİMge!.=>SİMgedir GÜL,
AŞK-u-SEVgi=>SİMge BÜLBÜL,
==>AŞKULLAH ATEŞİn YANAN,
DELi DUMAN=>SAVruLan KÜL!.


ZEVK 9652

HAKk’ın HALKın>TAHAMMüLü.. HAKk’a>SABIRı MERYEM’in,
RAHMÂN-La İFFEt KAVGAsı..=>Ve RAHMÂNa SIGINMası SIRR!.
ISsIZ SESsİZ ÇİLLe ÇÖLü..=>KİM=>KİMsesİZ?. DEM bu DEM’in,
ÖKkSÜZz YETİMm YÜREğimİZz==>KUL İHVÂNim SIRR-ı SIFIRR!.


07.06.2020 15:09
Brsbrsam..tktktrstkkmdefigÂNnnbckk..


SEVgi>AŞKktır.. ASLın>fASLı,
ATEŞ KUŞLaRı =>DERVİŞLeR!.
YÜZün>SÖZün>ÖZün =>ASLı,
YÂR BERDUŞLaRı>DERVİŞLeR!.


Resim

=>SEViLeN SÖZÜne=>UYuN,
SEVeNLeRin SESİn=>DUYuN,
SEVeN<->SEViLeN=>SEVgiLi,
bENLik POSTUnuzu=>SOYuN!.


Resim

ALDAtmasıN->SANAL MekÂN,
NEFeS NEFeS=>AKAN ZamÂN,
MERYEM’in==>İFFEt=>İSMEti,
=>HAKK’ın HALİFEsi=>İNSÂN!.


Resim

MÂRİFEt’in=> MERYEM MîM’i,
=>FAZİLEt’in=->SIDDIKkÇASı!.
=>İ’TİDÂL TEVHİDİ’n==>CîM’i,
İFRAt<->TEFRİt’in==>MAKASı!.


Resim

KUL İHVÂNİm=>CÂN VER!.meyEN,
POSt’un>ÇÖLümüze SER!.meyEN,
==>“NİSÂ SIRRI”na==>ER!.emEZz,
=>“MERYEM SIRRI”na ER!.meyEN!.


Resim

MÂRİFEt’in==> MERYEM MîM’i,
=>FAZİLEt’in=->SIDDIKkÇASı!.


Kur'ân-ı Kerimde ALLAH celle celâluhu:

وَإِذْ قَالَتِ الْمَلاَئِكَةُ يَا مَرْيَمُ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَاكِ وَطَهَّرَكِ وَاصْطَفَاكِ عَلَى نِسَاء الْعَالَمِينَ
Resim---"Ve iz kâleti’l- melâiketu yâ meryemu innallâhastafâki ve tahhareki vestafâki alâ nisâi’l- âlemin.: Hani melekler.:"MERYEM, şüphesiz ALLAH seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı," demişti." (ÂL-i İmrÂN 3/39)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Dikkatinizi verin, dinleyin, size haber veriyorum ki.: Meleklerin en faziletlisi Cebrâil'dir. Beşerin en faziletlisi Hz. Âdem'dir. Günlerin en faziletlisi (efendisi) Cumâ Günüdür. Ayların en faziletlisi Ramazan Ayıdır. Gecelerin en faziletlisi Kadir Gecesi'dir. Kadınların en faziletlisi de MERYEM binti İmrân'dır." buyurdu.
(Abdullah İbn-i Abbas'tan; Deylemî, Firdevs, 1/135 (475)

مَّا الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ وَأُمُّهُ صِدِّيقَةٌ كَانَا يَأْكُلاَنِ الطَّعَامَ انظُرْ كَيْفَ نُبَيِّنُ لَهُمُ الآيَاتِ ثُمَّ انظُرْ أَنَّى يُؤْفَكُونَ
Resim---“Melmesîhubnu meryeme illâ resul (resûlun), kad halet min kablihi’r- rusul (rusulun) ve ummuhu sıddîkah (sıddîkatun) kânâ ye’kulâni’t- taâm (taâmi) unzur keyfe nubeyyinu lehumu’l- âyâti summenzur ennâ yu’fekûn (yu’fekûne).: MERYEM oğlu Mesih (İsâ aleyhisselâm) sadece bir Resûldür. Ondan önce de resûller (elçiler) gelip geçmiştir.Ve onun annesi sıddîktır (çok doğru ve iffetlidir). İkisi de (diğer insanlar gibi) yemek yerlerdi. Bak, onlara âyetleri nasıl açıklayıp beyan ediyoruz. Sonra da bak, nasıl (ALLAH'tan) döndürülüyorlar.” (Mâide 5/75)

Resim


RAHMÂN-La İFFEt KAVGAsı..
=>Ve RAHMÂNa SIGINMası SIRR!.:


وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ مَرْيَمَ إِذِ انتَبَذَتْ مِنْ أَهْلِهَا مَكَانًا شَرْقِيًّا
Resim---“Vezkur fi’l- kitâbı Meryem (meryeme), izintebezet min ehlihâ mekânen şarkıyyâ (şarkıyyen).: Kitap'ta MERYEM'i zikret. Âilesinden ayrılıp, şark (doğu) tarafında bir yere çekilmişti.” (Meryem 19/16)

فَاتَّخَذَتْ مِن دُونِهِمْ حِجَابًا فَأَرْسَلْنَا إِلَيْهَا رُوحَنَا فَتَمَثَّلَ لَهَا بَشَرًا سَوِيًّا
Resim---“Fettehazet min dûnihim hicâben fe erselnâ ileyhâ rûhanâ fe temessele lehâ beşeren seviyyâ (seviyyen).: Sonra da onlardan (ayıran) bir perde çekti. O zaman ona Râhumuz'u (Râh'ûl- Kudüs) gönderdik. Ona normal bir beşer sûretinde (hüviyetinde) temessül etti (göründü).” (Meryem 19/17)

قَالَتْ إِنِّي أَعُوذُ بِالرَّحْمَن مِنكَ إِن كُنتَ تَقِيًّا
Resim---“Kâlet innî eûzu bi’r- RAHMÂNi minke in kunte tekıyyâ (tekıyyen).: (Meryem aleyhasselâm şöyle) dedi: “Muhakkak ki ben, eğer sen takvâ sâhibi isen (bana bir zararın dokunmaz). Senden RAHMÂN'a sığınırım.” (Meryem 19/18)

قَالَ إِنَّمَا أَنَا رَسُولُ رَبِّكِ لِأَهَبَ لَكِ غُلَامًا زَكِيًّا
Resim---“Kâle innemâ ene resûlu RABBiki li ehebe leki gulâmen zekiyyâ (zekiyyen).: “Ben sadece sana zeki (temiz) bir erkek çocuk bağışlamak için senin RABBinin bir resûlüyüm.” dedi.” (Meryem 19/19)

قَالَتْ أَنَّى يَكُونُ لِي غُلَامٌ وَلَمْ يَمْسَسْنِي بَشَرٌ وَلَمْ أَكُ بَغِيًّا
Resim---“Kâlet ennâ yekûnu lî gulâmun ve lem yemsesnî beşerun ve lem eku bagıyyâ (bagıyyen).: (MERYEM aleyhasselâm dedi ki).: “Bana bir beşer dokunmamış (olduğuna göre) benim nasıl bir oğlum olabilir? Ve ben, azgın (iffetsiz) olmadım.” (Meryem 19/20)

قَالَ كَذَلِكِ قَالَ رَبُّكِ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٌ وَلِنَجْعَلَهُ آيَةً لِلنَّاسِ وَرَحْمَةً مِّنَّا وَكَانَ أَمْرًا مَّقْضِيًّا
Resim---“Kâle kezâlik (kezâliki), kâle RABBuki huve aleyye heyyin (heyyinun), ve li nec’alehû âyeten li’n- nâsi ve rahmeten minnâ, ve kâne emren makdıyyâ (makdıyyen).: (Rûh'ûl- Kudüs): “İşte böyle” dedi. Senin RABBin: “O, Bana kolaydır ve onu, insanlara bir âyet (mucize) ve BİZ’den bir rahmet kılacağız.” buyurdu. Ve emir kaza edilmiştir (yerine getirilmiştir).” (Meryem 19/21)

Resim

HAKk’ın HALKın=>TAHAMMüLü.. HAKk’a=>SABIRı MERYEM’in.:

فَأَتَتْ بِهِ قَوْمَهَا تَحْمِلُهُ قَالُوا يَا مَرْيَمُ لَقَدْ جِئْتِ شَيْئًا فَرِيًّا
Resim---“Fe etet bihî kavmehâ tahmiluh (tahmiluhu), kâlû yâ meryemu lekad ci’ti şey’en feriyyâ (feriyyen).: Sonra MERYEM kucağında Îsâ ile kavmine geldi.”Ey MERYEM, sen görülmemiş bir şey, korkunç bir şey yaptın.” dediler.” (Meryem 19/27)

يَا أُخْتَ هَارُونَ مَا كَانَ أَبُوكِ امْرَأَ سَوْءٍ وَمَا كَانَتْ أُمُّكِ بَغِيًّا
Resim---“Yâ uhte hârûne mâ kâne ebûkimrae sev’in ve mâ kânet ummuki begıyyâ (begıyyen).: Ey Harûn'un (kız)kardeşi! Senin baban kötü bir adam değildi. Ve senin annen de azgın (iffetsiz) değildi.” 8Meryem 19/28)

فَأَشَارَتْ إِلَيْهِ قَالُوا كَيْفَ نُكَلِّمُ مَن كَانَ فِي الْمَهْدِ صَبِيًّا
Resim---“Fe eşâret ileyh (ileyhi), kâlû keyfe nukellimu men kâne fî’l- mehdi sabiyyâ (sabiyyen).: Bunun üzerine, onu (çocuğu) işaret etti. (Onlar) dediler ki.: “Beşikte olan bir sabi (bebek) ile biz nasıl konuşuruz?.” (Meryem 19/29)

قَالَ إِنِّي عَبْدُ اللَّهِ آتَانِيَ الْكِتَابَ وَجَعَلَنِي نَبِيًّا
Resim---“Kâle innî abdullâh (abdullâhi), âtâniye’l- kitâbe ve cealenî nebiyyâ (nebiyyen).: (Bebek Îsâ aleyhisselâm) şöyle dedi: “Muhakkak ki ben, ALLAH'ın kuluyum. Bana kitab verdi ve beni nebî (peygamber) kıldı.” (Meryem 19/30)

Resim

ISsIZ SESsİZ ÇİLLe ÇÖLü.:

فَحَمَلَتْهُ فَانتَبَذَتْ بِهِ مَكَانًا قَصِيًّا
Resim---“Fe hamelethu fentebezet bihî mekânen kasıyyâ (kasıyyen).: Meryem ona hamile kaldı. Bunun üzerine onunla (karnındaki çocukla) uzak-ıssız bir yere çekildi.” (Meryem 19/22)

فَأَجَاءهَا الْمَخَاضُ إِلَى جِذْعِ النَّخْلَةِ قَالَتْ يَا لَيْتَنِي مِتُّ قَبْلَ هَذَا وَكُنتُ نَسْيًا مَّنسِيًّا
Resim---“Fe ecâe he’l- mehâdû ilâ ciz’ı’n- nahleh (nahleti), kâlet yâ leytenî mittu kable hâzâ ve kuntu nesyen mensiyyâ (mensiyyen).: Doğum sancısı onu, bir hurma ağacının gövdesine (sığınmaya) mecbur etti.: “Keşke ben bundan önce ölseydim, unutularak unutulmuşların (arasına karışsaydım).” dedi.” (Meryem 19/23)

فَنَادَاهَا مِن تَحْتِهَا أَلَّا تَحْزَنِي قَدْ جَعَلَ رَبُّكِ تَحْتَكِ سَرِيًّا
Resim---“Fe nâdâhâ min tahtihâ ellâ tahzenî kad ceale RABBuki tahteki seriyyâ (seriyyen).: O zaman onun (MERYEM aleyhasselâm'ın) alt yanından/RAHMinden, O’na.: “mahzun olma (üzülme)!.” diye bir nidâ (geldi): “RABBin, senin alt yanından bir su yolu kıldı (oluşturdu).” (Meryem 19/24)

Resim

NÂZ=>NİYÂZ NEFERi’yyâsı,
=>HAM AKILdan BERi’yyâsı,
MÂRifet MERYEM i’n=>tAHtı,
=>İSRÂ<->ESRÂ=>SERi’yyâsı!.

MecNÛn=>MERYEM İSÂ=>LEYLâ
=>HİZMet HAZZı==->ZEKERİyyâ,
=>ÇİFte ÇARMIhta==>SALLanAN
=>KUL İHVÂNİ’m==>KARA SEVDâ!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm



Resim


YÂ HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!.


Resim


Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMet
İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet!. ve CEM’ et,
MERYEM aleyhasselâm ZEVKimİZe İnşâe ALLAH!..



M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

Resim KUL İHVÂNİm..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MeRYeM ÇiLLesi...

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
aleyhasselâmmm..

FAZLı FÂZİLet>MERYEM’i,
HÂNİFÎ MİLLet>MERYEM’i,
KADıN SABRının SERVER’i,
CÜMMLe ÇİLLELerin DEM’i!.

RABBin KABuLüsün SEN TEk,
=>KADıN KEREMidir=>cİSMin,
CÜMMLe KADINLara=>ÖRNEk,
Kur'ÂN’da=>TEk SENin İSMin!.

KİMi==>TEFRİtte<->İFRAtta,
=>İ’TİDÂL==>SIRR-ı SIRAtta,
===>MERYEM FITRî FÂZiLEti,
==>GÖKkte=>SEKİZici Katta!.

=>ANA RAHMi’nde>ADANdın,
HARR-ı AHRÂR SIRRın KANdın,
===>İFFet<->İSMet<->İtÂAtte,
=>İĞNE UCU’nda=->SINANdın!.

MERYEM==>RAHîM HADEME’si,
RAHMÂNîyyet DEM==>DEME’si,
ŞEY-t-ÂN ŞERR’in>MüSTeSNÂsı,
====>MEŞk-i MÂRİFet MEMEsi!.

CÂN<->CÂNÂN->SIRat KÖPRÜsü,
CÂN<->CeNîN>CENNeT ÖRTÜsü,
=>BİLip->BULup->OLup=->YAŞA,
===>GERİsi===>ÖMüR TÖRPÜsü!.

Resim
>cÂN-daki CeNiN dOKusu,
>KÛN-un feyeKÛN OKusu,
GÜL ÖZünde GÜL kOKUsu,
MeryEM”in >“İS”sı giBi!.


ZEVK 9795

TARLAsı HAKk=>TOHUMu HAYy==>CİHÂNda ÇİLLe ÇİÇEği,
==>İSÂ İbni MERYEM==>tAHtı==>MîM-i MÂRİFEt GERÇEği,
NÂZ<->NİYÂZ’da=>NAHNu SIRRı,
=>LÂ HUVe<->İLLÂ HUu=>SIRRı,
ŞE’ÂN’ında=>NEŞRi<->HAŞRi=>GERÇMİŞiyLe<->GELECEği!.


14.11.2020. 14:11
brsbrsmd..tktktrstkkmddevrânn..


=>LÂ İLÂHe==>KuL İSMEti
İLLÂ ALLAH’ın===->İFFEti,
->İMRÂN KıZı MERYEM’ine,
ÜffLenen RÛH’un HİKMEti!.

EL HAYy TECELLÎsi==>DİRi,
DİRi’den=>DİRi=>HeR BİRi,
İkİ “KÛN” ARAsı==>“fe-ye”
=>YAHYÂ=->İSÂ MÜBEŞŞİRi!.

CÂNdaki=>CÂNÂN-a>MiNNEt,
SIRR-ı SEBBEHÂ’da=>SüNNEt,
Ve kuntu=>nesyen mensiyyâ,
DOĞum SANCIsında->CeNNEt!.


MERYEM==>RAHîM HADEME’si,
RAHMÂNîyyet DEM==>DEME’si,
ŞEY-t-ÂN ŞERR’in>MüSTeSNÂsı,
====>MEŞk-i MÂRİFet MEMEsi!.

Resim
ATEŞş=>ÖZüm,
ÇAĞLar gÖZüm,
->HASBî HİZMEt,
DOSTLar SÖZüm!.

GÖNüL GÖZün GÖRmesi İÇin,
=->ÖMÜR ÖRgün ÖRmesi İÇin,
=>SIRRı=>BİLip BULup=>YAŞA,
KÖRü KÖRüne=>SORma nİÇin!.

“CÂN AYNASI”n->SIRRIn SİLen,
CAM’ın==>CÂNÂN NÛRu BİLen,
DiZ ÇÖKksün ÇİLLe SOFRASI’n,
MİHRÂB’da==>HAKk’a EĞİLen!.

HER ÂN=->NÛRULLAH AKMAkta,
=>EL LATîFu’L- HABÎR=>ALLAH!.
==>MÂ-SİVÂ’sın==>YARATMAkta,
=>KÜLLî ŞEYy’in KADÎR=>ALLAH!.

BEZM-i ELest =>ÂHİDi =>ALLAH,
=>ŞE’ÂNda =>ŞÂHİDi ==>ALLAH,
=>KÜLLî ŞEYy=>ALLAH’ın NÛRu,
=>KAHHÂRu’l- VÂHİDi=->ALLAH!.

celle celâlihu..
aleyhumusselâm..

Resim

LÂ İLÂHe==>KuL İSMEti
İLLÂ ALLAH’ın==->İFFEti,
>İMRÂN KıZı MERYEM’ine,
ÜffLenen RÛH’un HİKMEti!.


وَمَرْيَمَ ابْنَتَ عِمْرَانَ الَّتِي أَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فِيهِ مِن رُّوحِنَا وَصَدَّقَتْ بِكَلِمَاتِ رَبِّهَا وَكُتُبِهِ وَكَانَتْ مِنَ الْقَانِتِينَ

Resim---”Ve meryemebnete ımrânelletî ahsanet fercehâ fe nefahnâ fîhi min rûhınâ ve saddekat bi kelimâti RABBihâ ve kutubihî ve kânet minel kânitîn (kânitîne): İmrân'ın kızı Meryem'i de. Ki o kendi ırzını korumuştu. Böylece Biz ona ruhumuzdan üfledik. O da RABBinin kelimelerini ve kitablarını tasdik etti. O, (RABBine) gönülden bağlı olanlardandı.” (Tahrîm 66/12)

Kur’ÂN-ı Kerîm’de , Meryem aleyhisselâm’a müjdelenen çocuğun özellikle “KeLime” olduğunu vurgulamaktadır. Fakat bu kelime öyle harflerden oluşmuş kelimelerden değildi. Bu, ALLAHu zü’l- CeLÂL’in Subutî SıfatLarından Tekvinî İradesini Temsil TeceLLîsi EL HAYy celle celâlihu.: “KÛN=>OL!. fe ye KÛN=>Hemence OLur!.” KELİmesi=>İSâ aleyhisselâm..

ve CİHÂN İÇİnde;
HALk’ın ÇİLEsine=>TAHAMMüL
HAKk’ın ÇİLEsine=>SABIR İLesi-BİLesi-ÇİLesi!. MERYEM aleyhasselâm..


فَنَادَتْهُ الْمَلآئِكَةُ وَهُوَ قَائِمٌ يُصَلِّي فِي الْمِحْرَابِ أَنَّ اللّهَ يُبَشِّرُكَ بِيَحْيَى مُصَدِّقًا بِكَلِمَةٍ مِّنَ اللّهِ وَسَيِّدًا وَحَصُورًا وَنَبِيًّا مِّنَ الصَّالِحِينَ
Resim---“Fe nâdethu’l- melâiketu ve huve kâimun yusallî fî’l- mihrâbi, ennallâhe yubeşşiruke bi yahyâ musaddikan bi kelimetin minallâhi ve seyyiden ve hasûran ve nebiyyen mine’s- sâlihîn (sâlihîne).: Bunun üzerine, o (Zekeriyyâ aleyhisselâm) mihrâbda kâim olarak namaz kılarken, melekler, “ALLAH'ın, onu, “ALLAH'tan bir KELİMEyi (İSÂ aleyhisselâm'ı) tasdik edici olarak, seyyid, nefsine hakim, ve Nebî olan, sâlihlerden “Yahyâ” ile müjdelediğini” nidâ ettiler (bildirdiler).” (Âl-i İmrân 3/39)

Resim EYy MERYEM aleyhasselâm;

RABBin KABuLüsün SEN TEk,
=>KADıN KEREMidir=>cİSMin,
CÜMMLe KADINLara=>ÖRNEk,
Kur'ÂN’da=>TEk SENin İSMin!.



وَإِذْ قَالَتِ الْمَلاَئِكَةُ يَا مَرْيَمُ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَاكِ وَطَهَّرَكِ وَاصْطَفَاكِ عَلَى نِسَاء الْعَالَمِينَ
Resim---”Ve iz kâletil melâiketu yâ MERYEMu innallâhastafâki ve tahhareki vestafâki alâ nisâil âlemin (âlemîne).: Ve melekler şöyle demişlerdi: “Ey MERYEM muhakkak ki ALLAH, seni seçti ve tertemiz yarattı ve seni âlemlerin kadınları üzerine üstün kıldı.” (Âl-i İmrân 3/42)

Resim

EL HAYy TECELLÎsi==>DİRi,
DİRi’den=>DİRi=>HeR BİRi,
İkİ “KÛN” ARAsı==>“fe-ye”
=>YAHYÂ=->İSÂ MÜBEŞŞİRi!.
aleyhumusselâm..


هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُ قَالَ رَبِّ هَبْ لِي مِن لَّدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً إِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاء
Resim---“Hunâlike deâ zekeriyyâ RABBeh (RABBehu), kâle RABBi heblî min ledunke zurriyyeten tayyibeh (tayyibeten), inneke SEMÎUd duâ’ (duâi).: Zekeriyyâ (aleyhisselâm), işte orada RABBine duâ etti: “RABBim, bana SENin katından temiz bir nesil bağışla, muhakkak ki sen duâyı en iyi işitensin” dedi.” (Âl-i İmrân 3/38)

فَنَادَتْهُ الْمَلآئِكَةُ وَهُوَ قَائِمٌ يُصَلِّي فِي الْمِحْرَابِ أَنَّ اللّهَ يُبَشِّرُكَ بِيَحْيَى مُصَدِّقًا بِكَلِمَةٍ مِّنَ اللّهِ وَسَيِّدًا وَحَصُورًا وَنَبِيًّا مِّنَ الصَّالِحِينَ
Resim---“Fe nâdethu’l- melâiketu ve huve kâimun yusallî fî’l- mihrâbi, ennallâhe yubeşşiruke bi yahyâ musaddikan bi kelimetin minallâhi ve seyyiden ve hasûran ve nebiyyen mine’s- sâlihîn (sâlihîne).: Bunun üzerine, o (Zekeriyyâ aleyhisselâm) mihrâbda kâim olarak namaz kılarken, melekler, “'ALLAHın, onu, “ALLAH'tan bir KELİMEyi (İSÂ aleyhisselâm'ı) tasdik edici olarak, seyyid, nefsine hakim, ve Nebî olan, sâlihlerden “Yahyâ” ile müjdelediğini” nidâ ettiler (bildirdiler).” (Âl-i İmrân 3/39)

قَالَ رَبِّ أَنَّىَ يَكُونُ لِي غُلاَمٌ وَقَدْ بَلَغَنِيَ الْكِبَرُ وَامْرَأَتِي عَاقِرٌ قَالَ كَذَلِكَ اللّهُ يَفْعَلُ مَا يَشَاء
Resim---“Kâle RABBi ennâ yekûnu lî gulâmun ve kad beleganiye’l- kiberu vemraetî âkir (âkirun), kâle kezâlikellâhu yef’alu mâ yeşâ’ (yeşâu).: (Zekeriyâ aleyhisselâm) : “RABBim benim oğlum nasıl olur, bana ihtiyarlık erişmişken. Ve benim kadınım da kısırdır.” dedi. (ALLAH da ): “İşte böyle, ALLAH dilediğini yapar.” buyurdu.” (Âl-i İmrân 3/40)

قَالَ رَبِّ اجْعَل لِّيَ آيَةً قَالَ آيَتُكَ أَلاَّ تُكَلِّمَ النَّاسَ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ إِلاَّ رَمْزًا وَاذْكُر رَّبَّكَ كَثِيرًا وَسَبِّحْ بِالْعَشِيِّ وَالإِبْكَارِ
Resim---“Kâle RABBic’al lî âyeh (âyeten), kâle âyetuke ellâ tukellime’n- nâse selâsete eyyâmin illâ remzâ (remzan), vezkur RABBeke kesîran ve sebbih bi’l- aşiyyi ve’l- ibkâr (ibkâri).: (Zekeriyâ aleyhisselâm): “RABBim bana bir alâmet (işâret) kıl” dedi. (ALLAH): “Senin alâmetin üç gün insanlarla rumuzdan (işaretten) başka bir şekilde konuşmamandır. Ve RABBini çok zikret ve O'nu, akşam ve sabah tesbih et.” buyurdu.” (Âl-i İmrân 3/41)

Resim Eyy MERYEM aleyhasselâm;

=>ANA RAHMi’nde>ADANdın,
HARR-ı AHRÂR SIRRın KANdın,
===>İFFet<->İSMet<->İtÂAtte,
=>İĞNE UCU’nda=->SINANdın!.

MERYEM==>RAHîM HADEME’si,
RAHMÂNîyyet DEM==>DEME’si,
ŞEY-t-ÂN ŞERR’in>MüSTeSNÂsı,
====>MEŞk-i MÂRİFet MEMEsi!.


إِذْ قَالَتِ امْرَأَةُ عِمْرَانَ رَبِّ إِنِّي نَذَرْتُ لَكَ مَا فِي بَطْنِي مُحَرَّرًا فَتَقَبَّلْ مِنِّي إِنَّكَ أَنتَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Resim---“İz kâlet imraetu ımrâne RABBi innî nezertu leke mâ fî batnî muharraran fe tekabbel minnî, inneke ente’s- SEMÎU’l- ALÎM (alîmu).: İmrân'ın eşi (Hanne): “RABBim ben, karnımda olanı (doğacak çocuğumu), hür olarak senin için (yalnız SANA itaat ve ibadet etsin diye) nezrettim (adadım). Artık (onu) benden kabul buyur. Muhakkak ki SEN SEMİ'sin (en iyi işitensin), ALÎM'sin (en iyi bilensin).” demişti.” (Âl-i İmrân 3/35)

فَلَمَّا وَضَعَتْهَا قَالَتْ رَبِّ إِنِّي وَضَعْتُهَا أُنثَى وَاللّهُ أَعْلَمُ بِمَا وَضَعَتْ وَلَيْسَ الذَّكَرُ كَالأُنثَى وَإِنِّي سَمَّيْتُهَا مَرْيَمَ وِإِنِّي أُعِيذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ
Resim---“Fe lemmâ vadaathâ kâlet RABBi innî vada’tuhâ unsâ vallâhu a’lemu bi mâ vadaat ve leyse’z- zekeru ke’l- unsâ, ve innî semmeytuhâ MERYEMe ve innî uîzuhâ bike ve zurriyyetehâ mine’ş- şeytâni’r- racîm (racîmi).: Fakat onu doğurunca.: “RABBim, gerçekten ben onu kız olarak doğurdum” dedi. Ve ALLAH, onun ne doğurduğunu çok iyi biliyordu. “Erkek, kız (çocuğu) gibi değildir. Ben onu, “MERYEM” diye isimlendirdim ve muhakkak ki ben, onu ve onun zurriyetini, taşlanmış şeytândan SANA sığındırırım” dedi.” (Âl-i İmrân 3/36)

فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍ وَأَنبَتَهَا نَبَاتًا حَسَنًا وَكَفَّلَهَا زَكَرِيَّا كُلَّمَا دَخَلَ عَلَيْهَا زَكَرِيَّا الْمِحْرَابَ وَجَدَ عِندَهَا رِزْقاً قَالَ يَا مَرْيَمُ أَنَّى لَكِ هَذَا قَالَتْ هُوَ مِنْ عِندِ اللّهِ إنَّ اللّهَ يَرْزُقُ مَن يَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ
Resim---“Fe tekabbelehâ RABBuhâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen, ve keffelehâ zekeriyyâ kullemâ dehale aleyhâ zekeriyyal mihrâbe, vecede indehâ rızkâ (rızkan), kâle yâ MERYEMu ennâ leki hâzâ kâlet huve min indillâh (indillâhi), innallâhe yerzuku men yeşâu bi gayri hısâb (hısâbın).: Böylece RABBi onu güzel bir kabulle kabul buyurdu, güzel bir şekilde yetiştirdi. Ve Zekeriyyâ (aleyhisselâm)'ı, ona bakmakla mükellef kıldı. Zekeriyyâ (aleyhisselâm), onun yanına mihraba her girişinde, onun yanında bir rızık bulurdu.: “Yâ MERYEM, bu sana nasıl, nereden (geldi)” deyince, o da.: “O, ALLAH'ın katından” diyordu. Muhakkak ki ALLAH, dilediği kimseyi hesabsız rızıklandırır.” (Âl-i İmrân 3/37)

Resim

CÂNdaki=>CÂNÂN-a=>MiNNEt,
SIRR-ı SEBBEHÂ’da==>SüNNEt,
"Ve kuntu=>nesyen mensiyyâ",
DOĞum SANCIsında=>CeNNEt!.


فَأَجَاءهَا الْمَخَاضُ إِلَى جِذْعِ النَّخْلَةِ قَالَتْ يَا لَيْتَنِي مِتُّ قَبْلَ هَذَا وَكُنتُ نَسْيًا مَّنسِيًّا
Resim---“Fe ecâe he’l- mehâdû ilâ ciz’ı’n- nahleh (nahleti), kâlet yâ leytenî mittu kable hâzâ ve kuntu nesyen mensiyyâ (mensiyyen).: Doğum sancısı onu, bir hurma ağacının gövdesine (sığınmaya) mecbur etti.: “Keşke ben bundan önce ölseydim, unutularak unutulmuşların (arasına karışsaydım).” dedi.” (Meryem 19/23)

فَنَادَاهَا مِن تَحْتِهَا أَلَّا تَحْزَنِي قَدْ جَعَلَ رَبُّكِ تَحْتَكِ سَرِيًّا
Resim---“Fe nâdâhâ min tahtihâ ellâ tahzenî kad ceale RABBuki tahteki seriyyâ (seriyyen).: O zaman onun (Meryem aleyhasselâm'ın) alt yanından, ona “mahzun olma (üzülme)” diye bir nidâ (geldi).: “RABBin, senin alt yanından bir su yolu kıldı (oluşturdu).” (Meryem 19/24)

Resim

>cÂN-daki CeNiN dOKusu
=>KÛN-un feyeKÛN OKusu
GÜL ÖZünde GÜL kOKUsu
MeryEM”in > “İS”sı giBi!.

CÂN<->CÂNÂN>SIRat KÖPRÜsü,
CÂN<->CeNîN>CENNeT ÖRTÜsü,
=>BİLip=>BULup=>OLup=>YAŞA,
===>GERİsi===>ÖMüR TÖRPÜsü!.:


CeNiN.: (Cenne. den) Ana karnındaki harekete başlıyan çocuk. * Gizli ve mestur, saklı olan şey.

CeNiN.: (Cenne. den) Ana karnındaki harekete başlıyan çocuk. * Gizli ve mestur, saklı olan şey.
Arapçada kök olarak iki tane “örtmek” fiili vardır..
Biri “cennet” gizli ve güzel şeyleri örtmektir ki; Cennet, cann, cenin, cünne gibi..
Diğeri “kefere”dir örtmek, bir şeyin üstünü örtmek, onu göstermemek anlamında gizli kalmasını sağlamak, örtmek ve örtünmek anlamında “kefere” vardır..
Ama “kefere” nerde kullanılır?. kötü şeyleri örtmek anlamında ya da insÂN aklına kötü gözüken bir pisliği örtecekse “kefere” fiilini kullanır Araplar..
“Cenne” fiilini kullanmaz ikisi de örtmek ama “cenne”yi kullanmaz ki onu güzel şeyleri örtmekte kullanacağını bilir.. Cenin, cân, cennet vd. gibi..
Ama kefere de burda “kefere”yi kullanır ama ne yapmış Araplar küffar nedir çok kâfirdir.. Küffar/(Kâfir. c.) Gâvurlar veyâ çifçiler. Hak din olan İslâmiyeti inkâr edenler. Kâfirler..


وَهُزِّي إِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَبًا جَنِيًّا
Resim---“Ve huzzî ileyki bi ciz’ı’n- nahleti tusâkıt aleyki rutaben ceniyyâ (ceniyyen).: Ve hurma ağacının gövdesini üzerine silkele. Tâze hurmalar senin üzerine düşsün, (orada) toplansın.” (Meryem 19/25)

فَكُلِي وَاشْرَبِي وَقَرِّي عَيْنًا فَإِمَّا تَرَيِنَّ مِنَ الْبَشَرِ أَحَدًا فَقُولِي إِنِّي نَذَرْتُ لِلرَّحْمَنِ صَوْمًا فَلَنْ أُكَلِّمَ الْيَوْمَ إِنسِيًّا
Resim---“Fe kulî veşrabî ve karrî aynâ (aynen), fe immâ terayinne mine’l- beşeri ehaden fe kûlî innî nezertu li’r- RAHMÂNi savmen fe len ukellime’l- yevme insiyyâ (insiyyen).: Artık ye ve iç, gözün aydın olsun! Bundan sonra eğer beşerden bir kimseyi görürsen, o zaman (ona şöyle) söyle.: “Muhakkak ki ben, RAHMÂN'a (konuşmama) orucu nezrettim (adadım). Bu sebeple bugün bir insanla asla konuşmayacağım.” (Meryem 19/26)

Resim

KİMi==>TEFRİtte<->İFRAtta,
=>İ’TİDÂL==>SIRR-ı SIRAtta,
===>MERYEM FITRî FÂZiLEti,
==>GÖKkte=>SEKİZici Katta!.


فَأَتَتْ بِهِ قَوْمَهَا تَحْمِلُهُ قَالُوا يَا مَرْيَمُ لَقَدْ جِئْتِ شَيْئًا فَرِيًّا
Resim---“Fe etet bihî kavmehâ tahmiluh (tahmiluhu), kâlû yâ MERYEMu lekad ci’ti şey’en feriyyâ (feriyyen).: Böylece onu taşıyarak kavmine getirdi. (Kavmindekiler) dediler k.: “Ey MERYEM! Andolsun ki sen, acâyib (şaşılacak-kötü) bir şey yaptın!.” (Meryem 19/27)

يَا أُخْتَ هَارُونَ مَا كَانَ أَبُوكِ امْرَأَ سَوْءٍ وَمَا كَانَتْ أُمُّكِ بَغِيًّا
Resim---“Yâ uhte hârûne mâ kâne ebûkimrae sev’in ve mâ kânet ummuki begıyyâ (begıyyen).: Ey Hârûn'un (kız) kardeşi! Senin baban kötü bir adam değildi. Ve senin annen de azgın (iffetsiz) değildi.” (Meryem 19/28)

فَأَشَارَتْ إِلَيْهِ قَالُوا كَيْفَ نُكَلِّمُ مَن كَانَ فِي الْمَهْدِ صَبِيًّا
Resim---“Fe eşâret ileyh (ileyhi), kâlû keyfe nukellimu men kâne fî’l- mehdi sabiyyâ (sabiyyen).: Bunun üzerine, onu (çocuğu) işaret etti. (Onlar) dediler ki: “Beşikte olan bir sabi (bebek) ile biz nasıl konuşuruz?” (Meryem 19/29)

Resim

BEZM-i ELest =>ÂHİDi==>ALLAH,
=>ŞE’ÂNda =>ŞÂHİDi===>ALLAH,
=>KÜLLî ŞEYy =>ALLAH’ın NÛRu,
=>KAHHÂRu’l- VÂHİDi==>ALLAH!.


شَهِدَ اللّهُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ وَالْمَلاَئِكَةُ وَأُوْلُواْ الْعِلْمِ قَآئِمَاً بِالْقِسْطِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Resim---“Şehidâllâhu ennehû lâ ilâhe illâ huve, ve’l- melâiketu ve ulû’l- ilmi kâimen bi’l- kıst (kıstı), lâ ilâhe illâ huve’l- AZÎZu’l- HAKÎM (hakîmu).: ALLAH, şehâdet (şâhidlik) etti: Muhakkak ki O'ndan başka ilâh yoktur. Melekler ve ilim sâhibleri de adaletle kâim oldular (şâhid oldular) ki, O'ndan başka ilâh yoktur, (O) AZÎZ'dir, HAKÎM'dir.” (Meryem 19/18)

إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ إِلاَّ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ وَمَن يَكْفُرْ بِآيَاتِ اللّهِ فَإِنَّ اللّهِ سَرِيعُ الْحِسَابِ
Resim---“İnne’d- dîne indâllâhi’l- islâm (islâmu), ve mahtelefellezîne ûtûl kitâbe illâ min ba’di mâ câehumulılmu bagyen beynehum, ve men yekfur bi âyâtillâhi fe innallâhe serîu’l- hısâb (hısâbı).: Muhakkak ki ALLAH'ın indinde dîn, İslâm'dır (teslim dînidir). Kendilerine kitab verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki hased sebebiyle ihtilâfa düştüler. Ve kim ALLAH'ın âyetlerini örterse (inkâr ederse), o taktirde, muhakkak ki ALLAH, hesabı çabuk görendir.” (Meryem 19/19)


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Re: MeRYeM ÇiLLesi...

Mesaj gönderen aNKa »

Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MeRYeM ÇiLLesi...

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
Resim
Resim
=>KAVUŞanın===>AŞKı SÖNeR,
=>HATRALARda==->ADI KALıR!.
DevrÂN DÖNeR DÜNy DÖNeR,
=>DAMAKLaRda=->TADI KALıR!.

=>sOYUNuRum=->ÇIRILÇIPLAKk,
===>ÇİLLE ÇÖLüMe=>ÇIKARıMm!.
Yâ MuHeYMîN Yâ HAYyu’L-HAKk,
VARım<=>YOKum’u=>YIKARıMm!.
=>“EMÂNEt CÂNım” da->YÂR’in,
DEsem==>CÂNım’dan BIKARıMm!.


ZEVK 10.697

=>LEYyLÂsı=>SEVDÂsı OLmuŞş==>MeCNÛN’a SORma=>LEYyLÂ’yı!
=>MeCNÛN’u=>MEVLÂsı OLmuŞş==>LEYyLÂ’ya SORma=>SEVDÂ’yı!
=>ÇÖL’de==>ÇİLLEnin ÇİÇEği,
ÇEKen<=>ÇEKtiren=>GERÇEği,
LEYyLÂ<>MeCNÛN=>ÇÖLL MaSALLı=>BİZ BİR-İZ YAŞAR=>MEVLÂ’yı!.


07.08.2023.. 07:08..
brsbrsm...tktktrstkkmizdhayrÂNımızzz..


====>KİMisi=>AKLInca=>ÂŞIKk,
Ne MeCNÛN Ne de ÇÖL GÖRdü!.
LEYyLÂ’nın->ZÜLFÜn DOLAŞIKk,
ZÂHiR->KÂBUs! BÂTıN->KÖRdü!.

ZÂHiRe=>TAHAMMÜL MERYeM,
BÂTıNa->SABıR->TÜL MERYeM,
==>MÂRİFEt-i MîM’in==->TÂCı,
GÖNüL GÜNeŞi->GÜL MERYeM!.

=>GeL==>AŞKın ISsIZLığında,
===>GELecek Diye BEKLEme!.
ÇILgın ÇOCuk===>ÇIĞLığında,
==>ÇİLLERim==->ÇİÇEKLeme!.
=>SIRR-ı SIRFın==>SIĞLığında,
BiNBiR DERde->DERt EKLeme!.
>TEKe TEKk TERas TEKkemde,
İHVÂNİ’m AHh!.ım RENKLeme!


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..




Resim
Resim
Resim

MÂRiFETULLAHın =>RAHîMîYyEt BAŞ TÂCı MERYEM aleyhasselâm,
=>KUR'ÂN-ı KERÎM’de=>MîM MaSALLı.:

MERYeM ÇİLLeSÎN>DEVR EYyLE,
MERYeM ÇÖLÜ’nü->SEYR EYyLE,
CÂN da CÂNÂNI’n->CEVL EYyLE,
AŞKkLa Şu ÂN’ın=>HAYR EYyLE!.

İHVÂNİ’m=>HAKk’a GEL EYyLER!.
->HİZMEt YOLU’nu->YEL EYyLER!.
=>YALAN OLAN=>YAŞANMAYAN,
=>İMÂNı OLAN==>AMEL EYyLER!.

aleyhasselâm..


وَمُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَلِأُحِلَّ لَكُم بَعْضَ الَّذِي حُرِّمَ عَلَيْكُمْ وَجِئْتُكُم بِآيَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ فَاتَّقُواْ اللّهَ وَأَطِيعُونِ
“Ve musaddikan limâ beyne yedeyye mine’t- tevrâti ve li uhılle lekum ba’dallezî hurrime aleykum ve ci’tukum bi âyetin min rabbikum fettekûllâhe ve etîûn (etîûni).: Ve önümde bulunan Tevrât'tan (olan âyetleri ) tasdik edici olarak, ve de size haram kılınmış olan bazı şeyleri helâl kılmak için, RABBiniz'den size âyet getirdim. ALLAH'a karşı takvâ sâhibi olunuz. Ve BANA itaat ediniz!.” (Âl-i İmrân 3/50)

يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لاَ تَغْلُواْ فِي دِينِكُمْ وَلاَ تَقُولُواْ عَلَى اللّهِ إِلاَّ الْحَقِّ إِنَّمَا الْمَسِيحُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ اللّهِ وَكَلِمَتُهُ أَلْقَاهَا إِلَى مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِّنْهُ فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرُسُلِهِ وَلاَ تَقُولُواْ ثَلاَثَةٌ انتَهُواْ خَيْرًا لَّكُمْ إِنَّمَا اللّهُ إِلَهٌ وَاحِدٌ سُبْحَانَهُ أَن يَكُونَ لَهُ وَلَدٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَات وَمَا فِي الأَرْضِ وَكَفَى بِاللّهِ وَكِيلاً
“Yâ ehle’l- kitâbi lâ taglû fî dînikum ve lâ tekûlû alâllâhi illâ’l- hakk (hakka). İnnemâ’l- mesîhu îsâbnu meryeme resûlullâhi ve kelimetuhu. Elkâhâ ilâ meryeme ve rûhun minhu, fe âminû billâhi ve rusulihî, ve lâ tekûlû selâseh (selâsetun). İntehû hayran lekum. İnnemâllâhu ilâhun vâhid (vâhidun). Subhânehû en yekûne lehu veled (veledun), lehu mâ fî’s- semâvâti ve mâ fîl ard (ardı). Ve kefâ billâhi vekîlâ (vekîlen).: Ey Kitab Ehli! Dîniniz hakkında haddi aşmayın! ALLAH'a karşı haktan (doğrudan, gerçekten) başka bir şey söylemeyin. Mesih İSÂ, MeRYeM'in OğLudur ve sadece ALLAH'ın RESÛLü ve O'nun KELİMEsidir. (Ruh'ûl Kudüs) O’nu MeRYeM'e ilkâ’ etti ve o, kendisinden (Ruh'ûl Kudüs'den) bir RÛHtur. Öyleyse ALLAH'a ve O'nun RESÛLLerine îmân edin!. Ve “Üçtür.” demeyin (baba ALLAH, oğul ALLAH ve Ruhû’l- Kudüs diye üç ALLAH vardır demeyin!.), vazgeçin, sizin için hayırlıdır. ALLAH sadece TEK İLÂHtır. O'nu, “çocuk sâhibi olmaktan” tenzih edin. Göklerde ve yeryüzünde olanlar (herşey) O'nundur. Ve VEKîL olarak ALLAH yeter!.” (Nisâ 4/171)

وَإِذْ قَالَتِ الْمَلاَئِكَةُ يَا مَرْيَمُ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَاكِ وَطَهَّرَكِ وَاصْطَفَاكِ عَلَى نِسَاء الْعَالَمِينَ
“Ve iz kâleti’l- melâiketu yâ meryemu innallâhastafâki ve tahhareki vestafâki alâ nisâi’l- âlemin (âlemîne).:
Ve melekler şöyle demişlerdi.: “Ey MeRYeM muhakkak ki ALLAH, SENi seçti ve tertemiz yarattı ve SENi âlemlerin kadınları üzerine üstün kıldı.”
(Âl-i İmrân 3/42)

إِذْ قَالَتِ الْمَلآئِكَةُ يَا مَرْيَمُ إِنَّ اللّهَ يُبَشِّرُكِ بِكَلِمَةٍ مِّنْهُ اسْمُهُ الْمَسِيحُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ وَجِيهًا فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَمِنَ الْمُقَرَّبِينَ
“İz kâleti’l- melâiketu yâ MeRYeMu innallâhe yubeşşiruki bi kelimetin minh (minhu), ismuhu’l- mesîhu îsebnu MeRYeMe vecîhan fî’d- dunyâ ve’l- âhıreti ve mine’l- mukarrebîn (mukarrebîne).: Melekler şöyle demişlerdir.: “Ey MeRYeM! Muhakkak ki ALLAH, Kendinden bir kelime ile SENi müjdeliyor. O’nun ismi “Mesih, MeRYeM oğlu ÎSÂ'dır. Dünyada ve âhirette şereflidir ve mukarrebînlerdendir.” (Âl-i İmrân 3/45)

وَيُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلاً وَمِنَ الصَّالِحِينَ
“Ve yukellimun nâse fî’l- mehdi ve kehlen ve mine’s- sâlihîn (sâlihîne).: Ve beşikteyken ve yetişkin olunca da insanlarla konuşacak. Ve o sâlihlerdendir.” (Âl-i İmrân 3/46)

فَأَجَاءهَا الْمَخَاضُ إِلَى جِذْعِ النَّخْلَةِ قَالَتْ يَا لَيْتَنِي مِتُّ قَبْلَ هَذَا وَكُنتُ نَسْيًا مَّنسِيًّا
“Fe ecâe hel mehâdû ilâ ciz’ı’n- nahleh (nahleti), kâlet yâ leytenî mittu kable hâzâ ve kuntu nesyen mensiyyâ (mensiyyen).: Doğum sancısı onu, bir hurma ağacının gövdesine (sığınmaya) mecbur etti. “Keşke ben bundan önce ölseydim, unutularak unutulmuşların (arasına karışsaydım).” dedi.” (Meryem 19/23)

فَنَادَاهَا مِن تَحْتِهَا أَلَّا تَحْزَنِي قَدْ جَعَلَ رَبُّكِ تَحْتَكِ سَرِيًّا
“Fe nâdâhâ min tahtihâ ellâ tahzenî kad ceale rabbuki tahteki seriyyâ (seriyyen).: O zaman onun (MeRYeM aleyhasselâm'ın) alt yanından (Rahminden), ona.: “Mahzun olma (üzülme)!.” diye bir nidâ (geldi).: “RABBin =>SENin Alt Yanın’dan bir SU YoLu kıldı (oluşturdu)!.” (Meryem 19/24)

وَهُزِّي إِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَبًا جَنِيًّا
“Ve huzzî ileyki bi ciz’ın nahleti tusâkıt aleyki rutaben ceniyyâ (ceniyyen).: Ve hurma ağacının gövdesini üzerine silkele. Tâze hurmalar (ceninler) SENin üzerine düşsün, (orada) toplansın!.” (Meryem 19/25)

وَالَّتِي أَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فِيهَا مِن رُّوحِنَا وَجَعَلْنَاهَا وَابْنَهَا آيَةً لِّلْعَالَمِينَ
“Velletî ahsanet fercehâ fe nefahnâ fîhâ min rûhinâ ve cealnâhâ vebnehâ âyeten li’l- âlemin (âlemîne).: Ve o (MeRYeM aleyhasselâm), ırzını korudu. O zaman BİZ =>RÛHumuzdan O’nun İÇİne üfledik. O’nu ve OĞLUnu, âlemlere âyet (ibret) kıldık.” (Enbiyâ 21/91)

وَجَعَلْنَا ابْنَ مَرْيَمَ وَأُمَّهُ آيَةً وَآوَيْنَاهُمَا إِلَى رَبْوَةٍ ذَاتِ قَرَارٍ وَمَعِينٍ
“Ve cealnebne MeRYeMe ve ummehû âyeten ve âveynâhumâ ilâ rabvetin zâti karârin ve maîn (maînin).: Ve MeRYeM Oğlunu (İSÂ aleyhisselâm'ı) ve =>O’nun Annesi’ni âyet (mu’cize) kıldık. Ve akan SUyu olan ve barınmaya müsait yüksek bir tepeye, ikisini yerleştirdik.” (Mü'minûn 23/50)

وَلَمَّا ضُرِبَ ابْنُ مَرْيَمَ مَثَلًا إِذَا قَوْمُكَ مِنْهُ يَصِدُّونَ
“Ve lemmâ duribebnu MeRYeMe meselen izâ kavmuke minhu yasıddûn (yasıddûne).: MeRYeMOğLu (İSÂ aleyhisselâm) misâl verilince, o zaman Senin Kavmin (alay ederek) bağırıyorlardı!.” (Zuhruf 43/57)

Resim


MÂRiFETULLAHın =>RAHîMîYyEt BAŞ TÂCı MERYEM aleyhasselâm,
=>RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’de=>MîM MaSALLı.:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: ”Dikkatinizi verin, dinleyin, size haber veriyorum ki.: Meleklerin en faziletlisi Cebrâil'dir. Beşerin en faziletlisi Hz. Âdem'dir. Günlerin en faziletlisi (efendisi) Cumâ Günüdür. Ayların en faziletlisi Ramazan Ayıdır. Gecelerin en faziletlisi Kadir Gecesi'dir. Kadınların en faziletlisi de MERYEM binti İmrân'dır.” buyurdu.
(Abdullah İbn-i Abbas'tan; Deylemî, Firdevs, 1/135 (475)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "CeNNet Kadınlarının en faziletlileri; Huveylid’in kızı Hatice, MuhaMMed’in kızı Fatıma, İmrân’ın kızı MERYEM ve Muzahim’in kızı (Firavun’un karısı) Asiye'dir.” buyurmuştur.
(Heysemî, Zevaid, 9/223; Tirmizî, Menakıb, 61; Ahmed b. Hanbel, 1/293, 316, 322)
MERYEM aleyhasselâm Vâlidemiz'in =>gelmiş, geçmiş ve gelecek bütün kadınlar içinde en faziletli dört kadından biri olduğunu haber vermiştir.

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: ”ErkekLerden KemâLe ERenLer çoktur. KadınLardan ise MERYEM binti İmrân iLe Firavun’un karısı Âsiye’den başka KemâLe ERen yoktur. Kadınlar üzerine Âişe’nin üstünlüğü, tiridin diğer yiyeceklere üstünlüğü gibidir.!.” buyurmuştur.
(Buhârî, Enbiyâ, 32, 46; Müslim, Fazâilü’s-Sahâbe, 70; Tirmizî, At’ime, 31; İbn Mâce, At’ime, 14; Ahmed b. Hanbel, IV, 394, 409)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: MERYEM binti İmrân'dan sonra CeNNet ehli kadınların Efendisi Fatıma binti MuhaMMed, Hatice ve Asiye'dir.” buyurmuştur.
(Abdullah İbn-i Abbas'tan; Ebu Davûd)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.: “Fatıma, îmrân kızı MERYEM hariç CeNNet kadınlarının Efendisidir.” buyurmuştur.
(Ebû Said radiyallahu anhu'den; Hâkim'in Müstedrek’inden.)

İmam Ali kerremallahu vechehu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: ”(Âhiretin) en hayırlı kadını MERYEM Bintu İmrân’dır. (Dünyanın) en hayırlı kadını Hatice Bintu Huveylid’dir.” buyurdu” buyurmuştur.
Râvi bunu söylerken, eliyle semâya ve arza işâret etti.”buyurmuştur.
(Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr 20, Enbiyâ 45; Müslim, Fezâilu’s-Sahâbe 69, (2430); Tirmizî, Menâkıb, (3887))

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kim ALLAH’tan başka İLÂH olmadığına, ALLAH’ın bir ve şeriksiz, MuhaMMed’in O’nun KuLu ve Rasûİü, İSÂ’nın da ALLAH’ın KuLu ve Rasûlü olup MERYEM’e attığı bir KeLiMesi ve Kendinden bir RÛH olduğuna, kezâ CeNNet ve CeheNNemin hak olduğuna şehâdet ederse, –her ne amel üzere olursa olsun– ALLAH onu CeNNetine koyacaktır.” buyurmuştur.
(Heysemî, Zevaid, 9/223; Tirmizî, Menakıb, 61; Ahmed b. Hanbel, 1/293, 316, 322) buyurmuştur.
(Ahmed b. Hanbel, Buhârî, Müslim, Bezzâr ve Nesâî nakletmişlerdir.)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ademoğlundan doğduğu vakit, şeytanın dürtüp de ağlatmadığı kimse yoktur. Bundan sadece MERYEM Oğlu İSÂİsa hariçtir.” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radıyallahu anh’den; Buhârî, Enbiyâ 44, Bed'ü'l-Halk 11; Tefsir, Âl-i İmrân 2; Müslim, Fezâil 147, (2366))

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “BEN, dünyada da ahirette de MERYEMin Oğluna insanların en yakınıyım. BENimle O’nun arasında başka bir Peygamber yok. Peyamberler anneleri ayrı, babaları bir kardeştirler, dinleri de birdir.” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radıyallahu anh’den; Buhârî, Enbiyâ 44; Müslim, Fezâil 145, (2365); Ebu Dâvud, Sünnet 14, (4675))

Resim
Mûsâ aleyhisselâm,İSÂ aleyhisselâm ve tüm Peyamberler aleyhumusselâm fark gözetmesizin bizim de Peyamberlerimizdirler..
ASLında bütün İlâhî Kitablar bizim de Kitablarımızdır. Ne var ki Tevrât ve İncil tahrif edilip ASıLLarından eser kalmamıştır ne yazık!.


وَمُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَلِأُحِلَّ لَكُم بَعْضَ الَّذِي حُرِّمَ عَلَيْكُمْ وَجِئْتُكُم بِآيَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ فَاتَّقُواْ اللّهَ وَأَطِيعُونِ
“Ve musaddikan limâ beyne yedeyye mine’t- tevrâti ve li uhılle lekum ba’dallezî hurrime aleykum ve ci’tukum bi âyetin min RABBikum fettekûllâhe ve etîûn (etîûni).: (İSÂ aleyhisselâm) Ve önümde bulunan Tevrât'tan (olan âyetleri ) tasdik edici olarak, ve de size haram kılınmış olan bazı şeyleri helâl kılmak için, RABBiniz'den size âyet getirdim. ALLAH'a karşı takvâ sâhibi olunuz. Ve bana itaat ediniz.” (Âl-i İmrân 3/50)

يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لاَ تَغْلُواْ فِي دِينِكُمْ وَلاَ تَقُولُواْ عَلَى اللّهِ إِلاَّ الْحَقِّ إِنَّمَا الْمَسِيحُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ اللّهِ وَكَلِمَتُهُ أَلْقَاهَا إِلَى مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِّنْهُ فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرُسُلِهِ وَلاَ تَقُولُواْ ثَلاَثَةٌ انتَهُواْ خَيْرًا لَّكُمْ إِنَّمَا اللّهُ إِلَهٌ وَاحِدٌ سُبْحَانَهُ أَن يَكُونَ لَهُ وَلَدٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَات وَمَا فِي الأَرْضِ وَكَفَى بِاللّهِ وَكِيلاً
“Yâ ehle’l- kitâbi lâ taglû fî dînikum ve lâ tekûlû alâllâhi illâ’l- hakk (hakka). İnnemâ’l- mesîhu ÎSÂbnu MeRYeMe resûlullâhi ve kelimetuhu. Elkâhâ ilâ MeRYeMe ve rûhun minhu, fe âminû billâhi ve rusulihî, ve lâ tekûlû selâseh (selâsetun). İntehû hayran lekum. İnnemâllâhu ilâhun vâhid (vâhidun). Subhânehû en yekûne lehu veled (veledun), lehu mâ fî’s- semâvâti ve mâ fî’l- ard(ardı). Ve kefâ billâhi vekîlâ (vekîlen).: Ey Kitab Ehli! Dîniniz hakkında haddi aşmayın! ALLAH'a karşı haktan (doğrudan, gerçekten) başka bir şey söylemeyin. MESİH İSÂ, MeRYeM'in Oğludur ve sadece ALLAH'ın Resûlü ve O'nun Kelimesidir. (Ruh'ûl Kudüs) Onu MeRYeM'e ilkâ’ etti ve o, kendisinden (Ruh'ûl Kudüs'den) bir RÛHtur. Öyleyse ALLAH'a ve O'nun Resûllerine îmân edin! Ve “Üçtür.” demeyin (Baba ALLAH, Oğul ALLAH ve Ruh'ûl Kudüs diye üç ALLAH vardır demeyin), vazgeçin, sizin için hayırlıdır. ALLAH sâdece TEK İLÂHtır. O'nu, “çocuk sâhibi olmaktan” tenzih edin. Göklerde ve yeryüzünde olanlar (herşey) O'nundur. Ve VEKÎL olarak ALLAH yeter.” (Nisâ 4/171)

لَّقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَآلُواْ إِنَّ اللّهَ هُوَ الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ قُلْ فَمَن يَمْلِكُ مِنَ اللّهِ شَيْئًا إِنْ أَرَادَ أَن يُهْلِكَ الْمَسِيحَ ابْنَ مَرْيَمَ وَأُمَّهُ وَمَن فِي الأَرْضِ جَمِيعًا وَلِلّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا يَخْلُقُ مَا يَشَاء وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
“Lekad keferellezîne kâlû innallâhe huve’l- mesîhubnu MeRYeM (meryeme) kul fe men yemliku minallâhi şey’en in erâde en yuhlike’l- mesîhabne MeRYeMe ve ummehu ve men fî’l- ardı cemîa (cemîan) ve lillâhi mulku’s- semâvâti ve’l- ardı ve mâ beynehumâ. Yahluku mâ yeşâ (yeşâu) vallâhu alâ kulli şey’in KADÎR (kadîrun).: Andolsun ki “ Muhakkak ki ALLAH, MeRYeM oğlu Mesih'tir!.” diyenler kâfir olmuşlardır. De ki.: “Öyle ise ALLAH, MeRYeM oğlu Mesih'i, Annesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini helâk etmek isterse, ALLAH'dan bir şeyi (önlemeye) kimin gücü yeter? “ Göklerde, yerde ve ikisinin arasında bulunan herşeyin mülkü ALLAH'ındır. O, dilediğini yaratır. ALLAH (celle celâlihu), herşeye KADÎRdir.” (Mâide 5/17)

لَقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّ اللّهَ هُوَ الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ وَقَالَ الْمَسِيحُ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ اعْبُدُواْ اللّهَ رَبِّي وَرَبَّكُمْ إِنَّهُ مَن يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدْ حَرَّمَ اللّهُ عَلَيهِ الْجَنَّةَ وَمَأْوَاهُ النَّارُ وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ
“Lekad keferallezîne kâlû innallâhe huve’l- mesîhubnu MeRYeM (meryeme) ve kâle’l- mesîhu yâ benî isrâîla’budûllâhe rabbî ve rabbekum innehu men yuşrik billâhi fekad harremallâhu aleyhi’l- CeNNete ve me’vâhu’n- nâr (nâru) ve mâ li’z- zâlimîne min ensâr (ensârin).: Andolsun ki; “Muhakkak ki ALLAH, O, MeRYeM Oğlu Mesih'tir.” diyenler kâfir olmuşlardır. Oysa Mesih (İSÂ aleyhisselâm, onlara) şöyle demişti.: “Ey İsrâiloğulları! Benim RABBim ve sizin RABBiniz olan ALLAH'a kul olun. Muhakkak ki, kim ALLAH'a şirk (eş, ortak) koşarsa, o takdirde ALLAH ona CeNNeti haram etmiştir ve onun varacağı yer ateştir. Ve zâlimler için bir yardımcı yoktur.” (Mâide 5/72)

لَّقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّ اللّهَ ثَالِثُ ثَلاَثَةٍ وَمَا مِنْ إِلَهٍ إِلاَّ إِلَهٌ وَاحِدٌ وَإِن لَّمْ يَنتَهُواْ عَمَّا يَقُولُونَ لَيَمَسَّنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِنْهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
“Lekad keferellezîne kâlû innallâhe sâlisu selâsetin ve mâ min ilâhin illâ ilâhun vâhid (vâhidun) ve in lem yentehû ammâ yekûlûne le yemessennellezîne keferû minhum azâbun elîm (elîmun).: Andolsun ki.: “ALLAH üçün, üçüncüsüdür (üç ilâh'tan biridir).” diyenler kâfir olmuşlardır. Ve TEK BİR İLÂHdan başka bir İLÂH yoktur. Ve eğer bu söyledikleri sözlerden vazgeçmezlerse, onlardan (bu sözlerinde ısrar edip) kâfir olanlara, mutlaka “elîm azâb” dokunacaktır.” (Mâide 5/73)


M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

Resim
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön