
3. Bölüm: SALÂT İÇİN TEMİZLİK
Latif YILDIZ -Kul İhvani
3.1. GENEL TEMİZLİK
3.2. GUSL (BOY ABDESTİ)
3.3. ABDEST VE TEYEMMÜM
3.1. GENEL TEMİZLİK
3.1.1. Elbise Ve Pislik (Necaset) Temizliği :
"Elbiseni tertemiz tut..." (Müddesir 74/4)
3.1.2. ALLAH (celle celâluhu) Temiz Olanları Sever :
"Onun (münâfıkların kurduğu mescidde) içinde asla namaz kılma! İlk günden takvâ üzerine kurulan mescid (kûbâ) içinde namaz kılman elbette daha doğrudur. Onda temizlenmeyi seven adamlar vardır. ALLAH da çok temizlenenleri sever!." (Tevbe 9/108)
Namazla ilgili âyet-i celileleri ve namazın önem, fazîlet ve terkinin sonuçlarını bildiren hadis-i şerîfleri arzettik.
Bu konuda hadis pekçoktur. Meselenin özü nefsimizin aklının, namazın ne olduğunu iyice anlamasıdır.
Kulluk gereği yapılan işlerin zirvesini teşkil eden namazın dış şartlarını incelerken görmüştük ki bedensel temizlik ve namaz kılınan ortamın temizliği şart idi.
Bedensel temizlikle beraber elbette manevî temizlikte çok önemlidir. Ancak bu husus şartlarda belirtilmemiştir.
Zâten iç temizliğinin temini ve gelimişi ise uzun ve ciddî bir Muhammedî tasavvuf eğitimi, öğretimi, ilmi ve edebiyle olgun hâle gelebilir.
Bedensel maddî temizliğin en önemlisi cünüb iken gusletmek ve abdestli olmaktır...
Biz öncelikle İslâmda temizlik ve tahareti Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den dinleyelim: Temizlik genellikle su iledir; İslâm dini suya çok önem verir.
Durgun sulara idrâr yapmamak içinde yıkanmamak ve kirletmemekle ilgili hadisler vardır.
.
3.1.3. Su İle İlgili Hadisi Şerîfler :
Ebu Hureyre (radiyallahu anhu)'dan: Bir adam Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip: "Biz gemiye binip beraberimizde az bir su alabiliyoruz. Abdestlerimizi bu su ile alsak susuz kalacağız. Deniz suyu ile abdest alabilir miyiz?" diye sordu. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Evet, denizin suyu temizdir, meytesi (ölüsü) de helâldir." buyurdu. (Muvatta taharet 12 (1,22); Ebu Dâvud, Taharet 41 (83); Tirmizî, Taharet 52 (69); Nesâî, Miyâh 5 (1,176)
Ebu Hureyre (radiyallahu anhu)'dan Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Sakın sizden kimse, durgun suya (idrar) akıtmasın, bilâhere onda yıkanır (suyunu alır kullanır)." buyurdu. (Buharî, Vudû 68; Müslim, Taharet 95 (282); Ebu Dâvud, Tahâret 36 (65,970)
Müslim'in diğer rivâyetinde: "Sizden hiç kimse, cünübken durgun suyun içinde yıkanmasın." buyurdu..
Cünüb; cenâbet: uzaklık demektir. İbadetlerden (Kur'ân, namaz gibi) uzak oluştur.
Ebu Hureyre (radiyallahu anhu)'dan: Mescidin içine idrar yapan bedevinin üzerine halk yürüyünce Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Kolaylaştırıcılar olarak gönderildiniz, zorlaştırıcılar olarak gönderilmediniz. Üzerine bir kova su dökün!" buyurdu. (Buharî, Vudû 58; Ebu Dâvud, Taharet 138 (380); Tirmizî Taharet 112 (147),Nesâî, Taharet 45 (1,48,49)
Ebu Musa (radiyallahu anhu) dan Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Sizden biri, küçük abdest bozmak isterse (idrar yapmak) isteyince bevli için uygun bir yer arasın!" buyurdu. (Ebu Dâvud, Taharet 2 (3)
Muaz (radiyallahu anhu) dan Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Lânete sebeb olan üç yere abdest bozmaktan kaçının: su yolları, işlek yollar ve gölgelikler." (Ebu Dâvud, Taharet 14 (26)
Abdullah İbn Muzaffer (radiyallahu anhu)'dan Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Sizden kimse hamam yaptığı yere idrarını yapmasın. Zirâ vesveselerin çoğu bu yüzden hâsıl olur." buyurmuştur. (Ebu Dâvud, Tâharet 15 (27); Tirmizî, Tâharet 17 (21); Nesâî, Tâharet 32 (1,34)
Ebu Eyyub (radiyallahu anhu)'dan Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Helâya gittiniz vakit (abdest bozarken) kıbleye ne önünüzü ne de arkanızı dönün. Fakat yüzünüzü doğuya veya batıya dönderin." buyurmuştur. (Buharî, Vudû 11; Müslim, Tâharet 59 (264); Ebu Dâvud, Tâharet 4 (9)
Ömer İbni Hattab (radiyallahu anhu) anlatıyor: "Ben ayakta idrâr yaparken beni gören Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Yâ Ömer! Ayakta bevletme (idrar yapma)..." buyurdu ve ondan sonra hiç yapmadım." (Benzeri Tirmizî, Tâharet 8 (12)
İsa İbnu Yezdâd el Yemani babasından naklen diyor ki: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki "Biriniz bevledince (idrar yapınca) erkeklik organını üç kere çeksin." (Kütüb-i sitte: 6091 (326-6091)
Süfyan İbnû'l-Hakem (radiyallahu anhu)'dan: Resûlullah aleyhisselâtu vesselâm bevledince abdest alır ve istincada (helâ temizliği) su kullanırdı." (Ebu Dâvud, Tahâret 64 (166-167); Nesâî, Tahâret 102 (1,86)
Ebu Hureyre (radiyallahu anhu)'dan Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bana Cibril (aleyhi's-selâm) geldi ve: "Ey Muhammed! Abdest aldın mı intiha (abdestten sonra elbiseye su serpmek) da bulun" diye emretti" buyurdu." (Tirmizî, Tahâret 38 (50)
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem); günümüzdeki çevre temizliğine titizlikle teşvik etmiş ve emretmiştir. Beden temizliği, elbise temizliği, mekân temizliği ve gıda temizliği hususunda pek çok hadis-i şerîf vardır. Mesire (piknik) yerleri ve yolların temizliği ile ilgili:
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "İmân yetmiş küsür şûbedir. En üst şûbesi "Lâ İlâhe illallah" sözü en aşağısı da yoldan ezâ (rahatsızedici bir şeyi) kaldırmaktır. Hayâ da imândan bir şûbedir." Hadisi farklı rivâyet yollarıyla pekçok hadis kitabında mevcûddur.
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ümmetimin iyi ve kötü bütün amelleri bana gösterildi. İyi amelleri arasında, yoldan atılmış olan ezâ verici şeyi de gördüm. Kötü amelleri arasında ise (herkesin gözüne çarpan) yere gömülmemiş tükrük de vardı."buyurdu.
Ezâ: yola atılan taş, diken, artık, tükrük, pislik gibi rahatsızlık ve zarar veren şeydir.
İnsan fıtratından gelen temizlikler devâmlıdır: Müslüman çocuk belli bir yaşta sünnet olur. Etek ve koltuk traşı, bıyığı kısaltmak, tırnak kesmek, helâda su ile temizlenmek gibi...
Enes (radiyallahu anhu) anlatıyor: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bize bıyığın makaslanıp, tırnağın kesilmesini (gerektiğinde), koltuk altı ve etek traşını kırk günü aşmayacak şekilde vakitledi." (Müslim, Tahâret 51 (528); Ebu Dâvud, Tahâret 16 (4200)