RAMAZAN...

Dinimizde mübarek gün ve geceler hakkında bilgiler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

RAMAZAN...

Mesaj gönderen sev-guzel »

RAMAZAN


Ramazan: Kur’ân-ı Kerîm bu mübârek ayda lâhut âleminden inmeye başladı.
Burada “Lâhut” ve “inmek” ne demektir, bunu kuru kelime olarak anlama. Anlayanı bul öğren!..
Hicretin II.ci yılında, kıblenin Kudüs’ten Kâbe’ye dönüşünden 1 ay sonra oruç emrolunmuştur.
Orucun bu ayda edâsı şarttır.
Oruç bir ibâdetdir.
Bu bakımdan hergün niyet lâzımdır.
Niyet müddeti bütün gecedir.
Güneş doğduktan sonra sahih değildir.
Niyet edip gündüz çıldıran veya bayılan kimsenin orucu sahihdir.
Oruç bir sırr-ı bâtındır.
Oruç yemenin günahı tövbe ile sakıt olmaz.
Muhtac-ı kefarettir.
Kefaret orucu amelen farz, itikaden farz değildir.
Her türlü günahın cezasını Cenabı HAKK kulun kendine bırakmıştır.
Günah inkâr ve red hududuna girerse küfürdür.
Küfrün cezası ALLAH tarafından verilir.
Yâni cezası evvelden bellidir.
İnsanda bütün esmâlar tecellî ettiğinden günah, esmâları zedeler.
İnsan böylelikle kendi kendini zedelemiş olur.
Yalan, Gıybet, Küfretmek, Hiddet orucun mahiyetini zedeler.
Akşama kadar aç durmuş olunur.
İftarı abdestli ve helâl lokma ile yapmalıdır.
Oruç, insan ruh ve maddesinin ilâhî banyosudur.
Cesed ile ruh tevhidini husule getirir.
Oruç’da “Kulhuvallahu ahad” sûresinin engin hududu içinde düşünülürse, insanın tek oluşu ve HAKK’dan bir parça olduğunu fiilen ikrar vardır.
Orucu bozan şeyler hep ruha aitdir.
Cesede değil...
“Orucun mükâfatını bizzât ben vereceğim!” diyor.
Diğerlerini kim veriyor?
Hâşâ başkası mı...
Onu söylersem kibre girer ve utanmanın son basamağına inersin veyahut çıldırırsın...
Ama gel kulağına söyleyim:
Resûlü Ekrem 9 ramazan oruç tutmuşlardır.
İğne, Kulağa ilâç, Yaraya ilâç bunlar orucu bozmaz.
Cesedi ile birlikte olanlar için söylenmiştir.
İmamı Azam’a göredir bu söz.
İmamı Yusuf, İmamı Muhammed’e göre orucu bozmaz.
Bunlar fetva değildir.
Orucu bozan şeyler hep ruha aittir, cesede değil..
Oruçlunun ağız kokusu ALLAH indinde misk kokusudur.
1- Ay göründüğü zaman başlar. 30 gündür.
2- Güneş doğmadan başlar bâtıncaya kadar oruç devam eder.
3- Sabah namazı ve akşam namazı için kat’i zaman tayin edilmiştir.
Kable’t- tuluğ, kable’l- gurub.
Güneş doğmadan evvel, güneş batmadan evvel zaman kat’idir.
Böyle olduğuna göre kazası yoktur.,
Öğle, İkindi, Yatsı, onların zamanları Resûlü Ekrem tarafından tesbit edilmiştir “Medine’de”.
Mekke’de yalnız sabah akşam namazları vardı.
Diğer namazlar Medinede bildirilmiştir.
“Ara namazları diye”.
Bu ara namazları ne demektir?
Neyin arasıdır?
Dünyanın her tarafında sabah ve akşam vardır.
Fakat öğle, ikindi, yatsı vakitleri yoktur.
Kutuplarda meselâ...
Onun için:
Kable’t- tuluğ, Kable’l- gurub buyurulmuştur.
“Bade’l- gurub” değildir dikkat.
Sebep?
Vaktin kısa çok az oluşudur.
Orucun güneşin doğup batmasına bağlı olması ve bu kısa zamanın hakikatini ilân eder.
Onun için “Vakit farzdır”.
Bu kısa zamanın kazası yoktur demektir.
Diğer öğle, ikindi, yatsı namaz vakitleri uzundur. Vakit çoktur.
Orucu “ile’l- leyl” geceye kadar tamamlayınız.
Akşam namazı kılındıktan sonra açılır.
Namazı kıl! Sonra orucunu aç!
Oruçlu kimse: Unutarak Yer, İçer, Cima ederse orucu bozulmaz, ister farz oruç, ister nafile oruç...
Niçin?.
Yine birşey yemekte olan bir kimseye:
“Sen oruçlusun!” dense, fakat oruçlu olduğunu hatırlamazsa orucu bozulur. “Fetava-yı Hindîyye”.
Taş, toprak gıda olmayan şey yutsa oruç bozulur. Kefaret lazım gelmez.
Cima zorla olursa kadına kefaret lâzım gelmez. Erkeğe kefaret lâzım gelir, isteyerek olursa kefaret olur.
Zevk, Cesede aitdir.
Telezzüz, Ruha aittir. Lezzet duymak...
İhtilâm, rüyada ruhun yardımıyla cesed ihtilâm olur.
Normal birleşmede ise nefis yardımıyla boşanma olur.
Ruhunu cesedinden ayıran rüyada ihtilâm olmaz.
Teyemmüm; Sabah akşam vakitleri için geçerlidir.
O vakitlerin kazası, olmadığından diğer namazların kazaları olduğundan teyemmüm yapılamaz.
Su muhakkak lâzımdır.
Bir secde âyeti vardır.
Onda te’hiri caiz değildir.
Onda da abdestin yoksa hemen teyemmüm yaparak secde yaparsın.
Tilâvât secdesi : Es SEMİ’ ile ruha farzdır.
İbâdet secdesi : Ruh ve cesede farzdır.
Şükür secdesi : Cesede farzdır. Ruha değil.
RAHÎM ve El GANÎ isimlerine ta’zimdir.
Vahiyde bazen Cebrail arada yoktur.
Âyetlerin bazılarının, anahtarıdır bu söz.
Dünyanın bir tarafında gece iken diğer tarafında gündüzdür.
Bunun sebebi hikmet ve yaratılışı öyle oluşu nedendir?
Gece ve gündüz malûm.
Fakat burada gece iken, meselâ Amerika’da gündüz.
Buna göre “Kadir gecesi” nedir?
“Leyletü’l- Kadir” âyeti kerimesinin hakikatini bilmek lâzımdır.

Resûlü Ekrem’in Kadir gecesini Ramazan ayının felân gecelerinde arayın buyurmaları “Gecelerinde” cem’i olarak kullanılmıştır.
Sonra, “Arayın!”.
Ne aranacak?
Bunu da bilmek lâzımdır.
Ramazan ayı muhtelif ay ve mevsimlere tesadüf etmektedir.
Sabit değildir.
Sabit olan ay mıdır, “Ramazan ayı” mıdır?
Ramazan, Kur’âna göre : Ay göründüğü zaman oruç başlar.
Tekrar küçülüp kaybolup da göründüğü zaman biter.
Oruç müddeti güneşin tuluğundan evvel başlar, gurub ettikten sonra biter.
Bu müddet dünyanın muhtelif yerlerine göre değişir.
Fakat Ramazan kamere göre olduğundan değişmez.
O hâlde Ramazan dünyanın her yerinde aynı zamanda biter.
Bu durumda gece burada gündüz orada meselesi ortadan kalkar.
Bugün takvime göre oruç tutulmaktadır.
Bundan dolayı da birçok veballer ortaya çıkmaktadır.
Bugün 19.6.1985 Çarşamba Suudi Arabistanda ay göründü ve bayramdır. Mısır’da bayramın 3.cü günüdür.
Ankara’da takvime göre bugün ârifedir, millet oruçludur...
Bayram ise : Oruç haramdır.
Bayram Değilse : Bayram yapanlar bilerek oruç yemişlerdir.
Burada Kadir Gecesi diye yalvarıyoruz.
Amerika’da bu anda gündüz.
Onların Kadir gecesi ne zaman?
Cevap isterim.
Sen biliyor musun hoca?
Evet şüphen mi var.
Sen bütün sene her gece uyuma uğraş bulursun.
Gafletde olursan o seni bulur.
Yahu köpekler, hayvanlar, horozlar kadir gecesini biliyor da ses çıkarmıyorlar.
Sen güya adamsın, niçin bilmiyorsun Kadir gecesini?
Hem bulup da ne yapacaksın?
Sen daha Ramazan’ın ne zaman başlayıp ne zaman bittiği meselesi içindesin.
Bunu hâllet evvelâ!..
Ne ben senin yüksek makamına çıkabilirim.
Ne de sen o kibir makamından aşağıya zemin katına inmeye cesaret edemezsin.
Bu gibilerle konuşmak, birşey anlatmak akıllarına sokmaya çalışmak çölde su aramak gibi zor birşeydir.
Bütün bu Ramazan takip ettik.
Köpeklerin bağırmadığı bir geceye tesadüf edemedik...
Dünyanın ne tarafında olursan ol Kadir gecesi bütün dünyada bulunan köpekler bağırmazlar.
Bağırmamalarının sebebi nedir?
Bilir misin?
Tabii hayır.
Evvelâ köpekler niçin bağırırlar onu biliyor o musun?
Tabiî ona da bir hayır.
Bunları öğren sonra niçin bağırmadıklarını anlayabilirsin belki...
Bağırmak ne demektir :
Leylek; yuvasına geldi mi lak lak eder,
Yere konduğu zaman kat’iyyen lak lak etmez.
Karga yerde ötmez.
Köpekler bağırıyorlar.
Kadir gecesini gizliyorlar o hâlde...
Kadir sûresinde “Matlai’l- fecr” lâfzı vardır.
“Fecir açıldığı zaman kadar” demek ki gece yavaş yavaş güneşin doğması ile gidiyor ve bu gece ile beraber melâikeler de çekiliyorlar.
Burasını anlamak lâzımdır.
Sana bu yolda klavuz olanın bunu bilmesi lâzımdır.
Bilmezse o yalancıdır.
Yukarıdaki küçük bilmece şeklindeki soruları hâllettiğin zaman Kadir gecesinin dekoru çizilmiş olur ve Kadir gecesi nedir anlarsın.
Tabii bu iş merak işi değildir.
Bilmek kavuşmak meselesidir.
Bu gibi sır diyelim bilinmemesi insandaki merak düşüncesidir ki, merak bazı yerlerde küfürdür.
Manevî yolun trafiğine uygun değildir.
Merakını tatmin edemeyen münevver dinsiz olur.
Merakını tatmin edemeyen dindar saplanır kalır yobaz olur.
Bu merakdan istifade yolunda olanlar da bugünkü asırda çok mürşid, şeyh, vesaire zümresini teşkil eder.
Hakiki Velî ALLAH’ın himayesindedir.
Ona kimse ne söz, ne tesir ne de eziyet edemez.
Hacı Bektaş-ı Velî
Hacı Bayram-ı Velî
Hacı Şaban-ı Velî

Göster bana! Kim, düşman, dost, zalim, hükümdar, kim onlara saldırmıştır göster!
“Biz” geceden gündüz ışığını çekeriz. Güneş de karar kılacağı yere kadar koşmaktadır”. Âyet.
“Gece’den gündüzü çekeriz.” o hâlde esas gece mevcut, sabittir.
Ona ışık veren gündüz oluyor.
Güneş de bu işi yapmaktadır.
Karar kılacağı yere kadar koşmaktadır.
Koşmak kelimesi bir yere varmak için, bir emri yerine getirmek için kendiliğinden değil, işin içinde emir vardır.
Onun da sonu vardır.
Koşmakda, yorulmak, durmak mânâsı gizlidir.
Fânidir demektir.
O da muvakkatdır.
Halbuki:
“Kamerin devri için de konaklar tayin ettik. Ona biz vazife vermek içindir. Konak tayin etmek o da her devrin sonunda kurumuş hurma gibi kalır.”
Burada bir işin başlaması neticesi ve tekrar başlaması mânâsı vardır.
Ve mânâ da odur.
“Ne güneş aya yetişebilir.
Ne de gece gündüzü geçebilir.
Her biri bir küre içinde yüzer.”
Oruç sayılı günlerdir. 29-30 dur.
Bu, ayın görünmesi ile başlar büyür tekrar küçülmeye başlar kaybolur. Görünmesiyle Ramazan bitmiş olur.
Ay dünyanın her tarafında aynı zamanda görülür.
O hâlde Ramazan her yerde aynıdır.
Yalnız orucun müddeti güneşe göredir.
Güneş doğmadan başlar batıncaya kadar.
Bu gece burada Kadir gecesidir.
Meselâ: Amerika’da gündüzdür.
Orada Kadir gecesi ne zamandır?
Vakit nasıl güneşin doğması ve batması arasında takdir ediliyorsa bu da aynıdır.
Halbuki dünyanın her tarafında ay görünür.
“Biz geceden gündüz ışığını çekeriz!”
“Geceden gündüzü çekeriz!” değil.


8.4.1988 Cuma


(MÜNİR DERMAN HZLERİ - ALLAH DOSDU DER Kİ V)



Lâhut : İlâhî âlem. Uluhiyet âlemi. Ruhanî, manevî alem.
Edâ : Yerine getirmek. Ödemek. Borcunu vermek. Vazifesini yapmak. * Tarz. Üslub. * Şive. * Tekebbür. * Fık: Namazı vaktinde kılmağa "Edâ" ve vakit geçtikten sonra kılınan namaza da "Kaza" denir. (Bak: Kaza)
İhtilâm : Uyurken cenabet olmak, düş azmak. Ergenlik.
Te’hir : Geciktirme. Sonraya bırakma.


وَآيَةٌ لَّهُمْ اللَّيْلُ نَسْلَخُ مِنْهُ النَّهَارَ فَإِذَا هُم مُّظْلِمُونَ وَالشَّمْسُ تَجْرِي لِمُسْتَقَرٍّ لَّهَا ذَلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ وَالْقَمَرَ قَدَّرْنَاهُ مَنَازِلَ حَتَّى عَادَ كَالْعُرْجُونِ الْقَدِيمِ لَا الشَّمْسُ يَنبَغِي لَهَا أَن تُدْرِكَ الْقَمَرَ وَلَا اللَّيْلُ سَابِقُ النَّهَارِ وَكُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ

Resim--- “Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun. Veş şemsü tecri li müstekarril leha zalike katdiyrul aziyzil aliym Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym Leşşemsü yembeğiy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fi felekiy yesbehun :
Gece de onlar için bir ibret alâmetidir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler. Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, azîz ve alîm olan Allah'ın takdiridir. Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler.”
(Yâ Sîn 36/37-40)
Resim
Cevapla

“Mübarek Gün ve Geceler” sayfasına dön