GÜL YÜREKli CANım GÜLsüm Ablama!..

Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

GÜL YÜREKli CANım GÜLsüm Ablama!..

Mesaj gönderen nur-ye »

Es SELAM Resulallah sav Efendimize ve DUYup UYan BİZlere OLsun!

GÜL YÜREKli CANım GÜLsüm Ablama!..
Konuşmuştuk az evvel DUAlarda BULuşmayı...
DUAlarımızda BULuşmak Dileğiyle!....

kulihvani yazdı:Resim


GEÇENDE TEVBE BİRLİĞİMİZ
ŞU ANDA RIZA BİRLİĞİMİZ
GELENDE DUA BİRLİĞİMİZ
SON NEFESTE ŞEHÂDET BİRLİĞİMİZ

RESÛLULLAH (sav) DE BİZ OLSUN!
CUMAMIZDA CEM' OLSUN!
İNŞÂALLAH!..
http://www.muhammedinur.com/modules.php ... ge&pid=949

HU DOST!..

Hamdini ilhâm et yüce ALLAH'ım
Naz-niyâz nuruna hasret sabahım
Meded yâ MUHAMMED(sav) meded yâ şahım
Derd diyarındayım yâ RESÛLULLAH(sav) !...

Canım rıza ravzan toprağı olsun
Şefâat et şe'en şafağı olsun
Kalbim İBRÂHİM(as)'in gül bağı olsun
Nemrud narındayım yâ RESÛLULLAH(sav) !...

Çırılçıplak girip çıktığım "HAN"da
"Akıl aynası"nda "cim"-ü- "mim", "CAN"da
MUHAMMED(sav) adını andığım anda
"VAR"ın varındayım yâ RESÛLULLAH(sav) !...

Lûtfu ihsânınla Aşk'a düşmüşüm
Kendi ateşimde kendim pişmişim
Gül yüzüne hasret kalmış şaşmışım
Ah-ü-zârındayım yâ RESÛLULLAH(sav) !...

Tevhid tepesinde hep bekliyorum
Ha bugün ha yarın gelse diyorum
Kervan Kıtmirinim çok seviyorum
İntizârındayım yâ RESÛLULLAH(sav) !...


Bizim âcizâne izlediğimiz metodun ana mili (ekseni) "Muhammedî" kelimesidir.
Çünkü biz, bu kâinâtın bir "KÛN!..." ile "FE YEKÜN!" oluşuna, bunca mahlûkatın, insan ve aklının halkedilişine ve insan için bu muazzam imkan ve imtihana sebebi, hep Tevhid olarak görüyoruz ve inanıyoruz.
İşin aslı budur.

Emürü'l-Mü'minün Alî (keremullahi veche) ye soruluyor:"Hangi sözünden korkarsın?" cevâbı:
"İlk sözüm sözdür, kalû belâ'da...
Ancak, son sözüm ne olacak diye korkuyorum!..."
buyuruyor.

Mesele budur.
Bunca ibâdetin, itâatin, yapılan herşeyin ve hayatın son ucu tıpkı bir iğnenin en uç noktası gibi: " ilâhe illâ ALLAH Muhammedü'r Resûlullah" kelime-yi tayyibesidir İnşâallah.

Biz önce Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e tâbi'yiz ki ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL'e tâbi' olabilelim.

Muhammedî oluş: Her müslüman mü'min için fıtrî ve dinî mîrâstır...
Ne mutlu Muhammedî şuûra şimdi kavuşanlara ki Evvelî, Âhirî, Zâhirî ve Bâtınî mîrâslarına kendi özlerinde kavuştular...

Minnetsizce... Muhammedîcilik ya da Muhammedîlik yoktur...

Her insan aslında fıtren (yaratılıştan) Muhammedîdir ama farkına varıp, garkına gelememiştir. Sonradan Muhammedî olunmaz.
Ezelden Muhammedî olduğunun şimdi farkına varılır ve yaşanarak ebede taşınır...

İyi de, ikimiz de Muhammedî oluşumuzun farkına varınca, Muhammedî olunca ne faydası olacak?
Muhammedî oluş şuûru, tıpkı teknikteki elektrik sistemi gibidir. Enterkollektedir.
" ilâhe illa ALLAH" pirizi
"Muhammede'r-Resûlullah" fişiyle buluştuğu an, ilâhî sisteme dahil olursun.
Tüm âletler 220 volt itidâl üzere gelen gerçek nura kavuşur...
Elbette buz dolabı kaderi gereği dondurmaya, fırın yandırmaya, ampül ışıtmaya, kalb de TV gibi 99 kanalı seyrettirmeye başlayacaktır...
Senin elektriğin, benim elektriğim derdi bitecek
"Bizim nurumuz Muhammedî, Kur'ânî ve Rahmânîdir. Hamdolsun!..." diyeceğiz...
Maddî hayatta da mesela, senin çocuk, benim çocuk değil, bizim çocuklarımız olacak...

İnsanoğlu çok antikadır...
Zaman dilimindeki payı, yarım nefestir...
Düşün de, bak gör...
Şu anın; "Şimdi!..." dediğimiz yarım nefes ki "alırız, veremezsek; veririz de alamazsak!..." derdi ve gerçeği işin anasıdır.
Tıpkı köyde Ruziye Bacımın elle çorap ördüğü gibi, tezgâhda ilmek ilmek halı dokuduğu gibi ömür halısını dokuruz.
Geçenler yığılınca: "Şunları yaptık işte" olur...
Biz şu andaki yarım nefeslik bir iktidarla her şeyi yapabiliriz.
Âlim de oluruz, zâlimde...
Deli de oluruz, velî de...
Müslim de, kâfir de...
İşte sen, ben: Biz olunca, Biz "Muhammedî" olunca; Muhammedî olduğumuzun şuûruna ve nuruna kavuşunca:


1-) Geçen zamandaki günâhlarımız için Muhammedî tevbe birliği doğar. "Yâ Rabbenâ bizi bağışla!..." deriz...
Ben senin için, ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL ikimizden de razı olsun diye affını dilerken, sen de benim için dilersin...
"Beni affet!..."i unutursun ya da az dersin. "Bizi bağışla!.." dersin.
Geçen geçti ama, günâhları birlikte eritmemiz daha kolaydır...


2-) Gelecek henüz gelmedi: Peki ne gerekir? Şüphesiz "dua":
"RABB'ımız bize hakkı ve hayrı ver, bizi şâki kılma, saîd kıl!..." dua, dua, dua...
Ben sana, sen bana, birlikte; bizim duamız Muhammedî dua birliği...
Belki ilerde Kur'ân-ı Kerîm'deki Hadis-i şerîfdeki dualar gelir ama ne olur ne olmaz dinle bak:
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabına: "Hiç küfretmediğiniz bir ağızla dua edin ki kabul olsun!" buyurunca,

Ashab-ı Güzin: "Yâ Resûlullah bizler beşeriz, bir şeyler ağzımızdan kaçabilir!..." diyorlar.
İşte o zaman Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kendi Muhammedî metodunun ana kurallarından birini buyuruyor:
"Hiç sâlih bir dosdunuz yok mu ki yerinize dua ediversin!...
Çünkü siz onun ağzıyla küfredemezsiniz!..." buyuruyor.
Derunî dua dirliği, birliği ve erliği budur...


3-) Bir de "Şimdi"lerimiz var ya esas yaşadığımız şu anlar...
Kaza ve kaderin tecellî tezgâhına döküldüğü şu anlar...
Acılar, tatlılar... Kahkahalar, göz yaşları...
Ne yapabiliriz birbirimize şu anda?
Kaderlerimizi değiştiremeyiz. Kader, Kaderullah...
Hakkda ve sabırda vasiyetleşiriz!
"Olan"ın hükm-ü hakk olduğunu anlatır rızada buluşuruz!
"OLAN"a "RIZA" nedir?
Nefsimizin hoşuna gidiyorsa şükür, gitmiyorsa sabır...
Ondandır ki Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Îmânın yarısı şükür yarısı sabırdır." buyurmuştur...
Kısacası; Muhammedî oluş şuûru; geçene tevbe, gelene dua, olana rıza birliğidir!...


Özetler ve tablolaştırırsak:

1- Günün, "DÜN"ünde başa bir şey gelmiş, "olmuş" ise:

Tezekkür (hatırlama) + Tefekkür (düşünme, zihin yorma) + Tevbe ve istiğfâr (hak ve hayıra dönme ve bağışlanmayı dileme)


2- Günün "BÜGÜN"ünde başa bir şey geldi, "Olan!..." ise:

Rıza (hükm-ü hakk'tan bilme) + Zevk (hikmetini bulmak) + Şükür (nefsin hoşuna giderse hikmet bilip teşekkür etmek) + Sabır (nefsin hoşuna gitmeyense, ibret bilip sabretmek)


3- Günün "YARIN"ında başa bir şey gelecek "OLACAK!..."sa:

İntizâr (bekleme, gözleme) + Tevâkku' (hakkını, hayrı umma, arzu etme) + Dua ve Dua!... (Allah'a yalvarış ve niyâz)



Azîz kardeşim,
ALLAH Tealâ'nın izni ve inâyeti ile birşeyleri irticâlen arzetmemin tek maksadı:
ALLAH Tealâ ve Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in Muhammedî şerefinin şahlanıp gönlünün hoş olmasıdır.
Bizler âcizâne haddimizi bilir, kalender insanlarız.
Yazar-çizer takımından da değiliz. HAKK (celle celâluhu) dan gelen ile halka hasbî hizmette, merhamette ve muhabbette Muhammedî mâverânın, mezhebin, meşrebin ve metodun mecburları ve me'murlarıyız.

Biz buna, İnşâallah hem mecbur kılınmışız fıtraten, hem de emredilmişiz şer'an!...
Eğer hizmet yerini bulursa bunun şerefi, haysiyeti, onuru ve hasılatı Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e aittir.


Noksanlık, kusur ve anlatamayış yanlışlıkları varsa, işte onlar bu fakîrin boyun borcudur.
Affımızı; ALLAHÜ ZÜ'L-CELÂL'den, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den ve sizlerden dileriz!...



Neden mi bunları dedim?
Karman çorman gibi gidiyor...
Ama gönlümü okuyorum da diyor ki: Kendi aklını, nefsini ve kalbini iknâ edip, başını RABB'ına eğdirecek ne gördün, ne bildin, ne anladın ve ne yaşadın ise olduğu gibi ve Muhammedî metodun gereği olarak; Muhammedî oluş şuûruna koşan kardeşine anlat ki zahmet çekip binlerce eser aramasın, aklının aradığı kördüğüm çözümlerini bulmaya zaman harcamasın, ahmakça alışkanlıkları bırakıp, Muhammedî kavlî, fiilî, ahlâkî ve hâlî anlayışı ve yaşayışı tatbik etsin.
Aralarda kalmasın!...
Kâğıt yangını gibi geçen ömür tantanası ve dünya şakşukası bitip, ağır hesaba çekilmeden o kardeşimiz de; ezel sözünü, parmak izinde ve kendi özünde bulup isbât etsin.
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'de buluşalım, tanışalım, bilişelim, oluşalım ve sevişelim!
Bu cihânda celâl, kemâl, cemâl ve hemhâl cenneti olan; can-ı Canân, yâr-i Yezdân ve Habib-i Hannân-ü Mennân olan Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'in Kalb Kâbesinde tevhid tavafı, Ârifler Arafatında derûn duası, merhamet Meşari'l-Haram'ında hürmet hüşû'unu ve Muhabbet Minâ'sında kulluk kurbanını (yakînliğini) diriltelim birlikte!...

Gel!... Aynı tende canlar olarak; ben, sen, o, biz!...
Biz, Muhammedîyiz!...
Hepimiz, birimiz!... Birimiz, hepimiz!...
Biz hamdolsun Muhammedîyiz!...

Resim
Kullanıcı avatarı
Mecnun
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 681
Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00

Mesaj gönderen Mecnun »

nur-ye yazdı: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabına: "Hiç küfretmediğiniz bir ağızla dua edin ki kabul olsun!" buyurunca,

Ashab-ı Güzin: "Yâ Resûlullah bizler beşeriz, bir şeyler ağzımızdan kaçabilir!..." diyorlar.

İşte o zaman Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kendi Muhammedî metodunun ana kurallarından birini buyuruyor:
"Hiç sâlih bir dosdunuz yok mu ki yerinize dua ediversin!...
Çünkü siz onun ağzıyla küfredemezsiniz!..." buyuruyor.



Derunî dua dirliği, birliği ve erliği budur...

Muhabbet Kervanında sizlerle olmak ve DUAlarınızın içerisinde olmak ne hoş.

BİZ BİR İZ!
İZi İZleriz İnşallah!

En derin Muhammedi Muhabbetlerimi Sunarım Salih DOSTlarım...
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »




NURYE CANIM, LALEM, GÜLÜM, SÜMBÜLÜM
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH C.C ŞU İSLAM BAĞININ BİZ GARİBANLARININ BOYNUNU BÜKÜK KOYMASIN.
UMDUĞUMUZ DAĞLARA KAR YAĞMASIN.
ELİMİZE GELEN MUHAMMEDİ DALLAR KURUMASIN.
DUALARIMIZ GÖNÜLLERİMİZDE BİR, GÖNÜLLERİMİZDE DUALARIMIZ BİR OLSUN İNŞALLAH.
ALLAH DUALARIMIZI HAYILARA VESİLE KILSIN,
SEVGİLİSİ MUHAMMED RESULLALLAH, ANNELERİMİZ MUBAREK PEYGAMBER HANIMLARI VE MÜMİN KADINLARIN ŞEFAATCİSİ FATIMA ANNEMİZ YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE KABUL BUYURSUN.


AMİN AMİN AMİN....

DUA YERİNE GEÇSİN NİYETİ İLE...

BEN YANDIM NARA ELLER YANMASIN
GÜLLER SÜMBÜL, LALELER YANMASIN
BU SINAV İKİLİK CEHENNEMİ
NEFSE UYUP GÖNÜLLER YANMASIN....
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

nur-ye yazdı:Resim
BİZim DUA ELlerimiz OLsun!...

AMİN AMİN AMİN.... Ya MUİN c.c YARDIMcımız OLsun

İNŞAALLAH....
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

nur-ye yazdı:Resim


*** '' DİLinde DUAmız Olan, DOSTumuzdur!..''

Kul Îhvani
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


Hayy Dost canımıza Dârü's- Selâm Selâmeti dilerim El vedûd cc dan..

ZEVK 3576

ÇİLE Çıkrığıyım ÇÖLde! AKLa KARA SARıyorum!
ATEŞten TEVHİDim Tarak; YÂR Zülfünü Tarıyorum
OLmuş-OLan-Olacaklar!.. Vaz geçtim Cihandan-Candan!
KUM Tanesi kadar KALdım: Bende “BEN”i Arıyorum!..


15.04.09 16:29
Gölbaşı-Ank
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

Resim

FIRTINANA TUTULDUM, KOŞUP SANA GELİYORUM
GİRDABINA YUTULDUM, COŞUP SANA GELİYORUM
UMURUMDAMI CAN CİHAN SÖYLE BENİM CANANIM
BİR BEN VAR BENDEN İÇERİ, BEN O BENİ ARIYORUM.
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Mesaj gönderen HAYY-DOST »



TOPLASAM BÜTÜN YILDIZLARI, MEHTAPLI GECEDE, YETTİĞİ KADAR
GÖĞÜN HERYERİNE ''ALLAH IM SENİ SEVİYORUM '' DİYE YAZZAM. VE DE
SESLESEM GÜCÜMÜN YETTİĞİ YERE KADAR ''ALLAH IM SENİ SEVİYORUM DİYE''.......


ALLAH IM SENİ SEVİYORUM.....
Resim
Cevapla

“Dua Köşesi” sayfasına dön