BAŞ+ARI=BAŞARIyı getiriyorsa!

Kendi yazdığınız Hikaye, Makale ve Yazıları paylaşalım.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

BAŞ+ARI=BAŞARIyı getiriyorsa!

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim


BAŞ+ARI=BAŞARIyı getiriyor!
Ve; KENDİ HAYYaline doğru gidiyorsa İNSAN!



Başarı arı gibi çalışmak gerektiğini avaz-avaz bağrıyorsa..
Niye çalışılmasın ki!
Çalışmayana verilir Mi?
''dışın durgun, İÇin SERİ olmalı!'' diyor ve ekliyorsa,
''önce kendi kanatlarına güven! kendine güvenmeyen UÇamaz!'' diyorsa İÇ SESinden HAYYkırıyorsa tekrar CAN DOST!
‘’Kanatlar açılmayınca büyüklüğü anlaşılmaz!’’ diyorsa..

Kırılsada, parçalara ayrılsada her parça yine AYNı ŞEYleri söylüyorsa... Yılmadan çalışması gerekiyorsa...
Çalışmalı elbet hemde daha fazla..
İçeride ki kemirilmelere fırsat vermeden daha fazla!
Senelerini verdiği uğrunda saçlarını ağarttığı olgulardan taviz vermeden...
Bütün delikleri tıkıyarak en ufakcık bir aralıktan içeriye girmesine izin vermeden çalışmalı hemde daha fazla çalışmalı...

yazdan kalan bir yaşananı anlatmak isterim ;'' köyde ki bağ evimize bir fare girmiş didiklemiş her şeyi aradık annemle..
her yeri baktık ki çekyatın altında 4 tane yavrusu ile yatmakta..
ne yapalım diye düşünürken bıraktı yavrularını can havliyle kaçtı yanlarından..
can daha mı tatlıdır bir an gelince!
Annemle yavruları dışarı çıkardık ki ana farede dışarı çıksın!
Kapıyıda açık bıraktık çıktı tabi çıktı ma tekrar girdi yavrularının kokusu vardı evde..
Kafası karıştı tabi neyse akşama baktık evde yoktu yavrularını bulamayınca çıkıp gitmişti evden…''


İşte içimizi kemiren duygularda öyle değilmidir. Çıkarırsınız ama bir kokuyu aldımı tekrar içeri girer. Sizin düzenlemeye çalıştığınızı yine kendi arzu ve hevesiyle didikler....Düzeninizi talan eder...
Siz yine temizlersiniz fark ettiğinizde ise bir dikkatsizlik anıdır yaşananlar...



BAŞ+ARI=BAŞARIyı getiriyorsa!
BAŞARı bir SEBEBe bağlıysa.
çalışmak ve çalışmamak bir sebeb ise!
SEBEB SONUÇu doğuruyorsa.
RUHtan gelen ‘’B’’ilgi KALBte şekillenip… BEYinde büyüyüp ve; ELlerden akıyorsa HAYYata!

KENDİsinin YOLundan, KENDİSİnin kANatlarıyla, KENDİ HAYYaline doğru gidiyorsa İNSAN!

KAFesi İÇimizden çıkarınca ÖZgürleşeceğimizin DÜŞüncesinde!
Kendi ellerimizle hapsettiğimizi…
KAFesin KAPısını açıp çıkarmalıysak..
GÖNÜL KUŞUnu kanat çırpması için!...sOnSUza doğru….

Başarısızlık açıklama istiyorsa hiç dur-durak bilmeden..
Sürekli-sürekli sorgulama gerektiriyorsa…
ANlaşılamıyanın SÖZ ve SOHBETinde, ANlaşılmanın ZEVKi ve HAZZı YAŞAnması gerekiyorsa!
Neyi başardım-Neyi başarmadım diye bir umursamazlık tebessümü akıyorsa, dudağının kenarından..

BAŞARI SUsuyorsa ve cevabı İÇinde der gibi;
B/İLGİyle BİLendikçe,
B/İLGİyle BULandıkça,
B/İLGİyle OLundukça,
B/İLGİyle YAŞAndıkça..
ALIŞtıkça ALGIya!
Her başarının bir diğerine geçişte son kullanma tarihi vardır deniliyorsa?..
SAMİMİYET geçilmiş bir başarımıdır ki ardından SADAKAT gelsin….
Her şey SAMİMİYETten doğmamışmıdır..
ALAKA değilmidir?…
BİZi çeken İLGİ!..
BİZi çeken CEZBe!
B/İLGİlendikçe!

DİN SAMİMİYETtir deniyorsa AKIL, İLM ile mecbur, muhtaç, mahkum ve memur ise geçilsin bir diğeri gelsin.. denebilir mi?

Adını koymuş olsakta değişik-değişik versiyonlarında kafamız karışıp tökezlesekte SAMİMİYETte...

KENDİ İÇinde İÇ-İÇe sonsuza kadar daireler oluşturan değil midir? SAMİMİYET…
Her alış-veriş SAMİMİYET ile yapılan değil midir?
SAMİMİYETsiz alış-verişlerden kâr edilebilir mi? hiç
Geçtim dediğimiz ama son nefese kadar İMTİHANımız daima sürecek olan bu olgudan..
Her gÖZ yı yanaklarımızdan akıpta ıslattığında tüm HÜCRelerimizi…
Geçemediğimizi ANladığımız değil midir?
SEVGİnin SEVDAya dönüşümünde çok gÖZ yı dökülmesi gerekiyorsa...
Her bir göz yaşı EGOların erimesine vesile ediliyorsa...
BASAMAKları ağır-ağır BİRer BİRer çıkmak gerekiyorsa ...
Her bir BASAMAK diğerinin dairelerinin içinde kaybolmak değil midir?
MERKEZde OL-ANın MUHİTinin turu değil midir?




MuhaMMedi MuHABBEtlerimİZle!....
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »




Değerli büyüğüm Nur-ye Hanım güzel gönlünüze bereket..
Rengarenk hizmetlerinizle tefekküre sebebiyetiniz hiç durmasın inşâallah...

Bir hikaye anlattılar da paylaşmak istedim:


Kendisi doğmadan önce üç ablası vefat eder… İkisi 1 yaşına girmeden ve birisi 1 yaşını az geçe…
Aynı kaderi yaşamasın diye telaş ve çeşitli adaklarla doğmuş kendisi…
Aksaray da ki Erenlerden Ali Baba (k.s.) hazretlerinin türbesi önünde adak kesilmiş ve Rahmetli büyük dedesi Molla Mehmet tarafından verilmiş ismi..
Çok titiz büyütüldüğüne ve üzerine çok titrediklerine rağmen küçükken çok hastalıklara maruz kalmış.. ergenliğine kadar bronşitle savaşmış ve verem tedavisi görmüş.. en son 13 yaşında Hasan dağının yaylalarında kaldığı 2 ay ona şifa olmuş..
Okul hayatı ortaokul son sınıfa kadar çok kötü geçmiş.. Özellikle matematik dersi ilkokul yıllarında çok zayıfmış..
Okuma yazma bilmeyen annesi yardım etmek istermiş ancak nafile..
İlkokul mezunu babası da çocuğun anlamadığı yerde “senden adam olmaz oğlum!..” diyerek çabasını ancak bu kadar gösterebiliyormuş..
Ailenin maddi sıkıntıları ile gelen ailevî sorunlar, yakın akrabalarında ve çevresinde okuyan insanın azlığı ile yol gösterilmeyiş okul hayatında en olumsuz etkilerdenmiş..
Çok zor çocukluk hayatı geçirdiğinden içine kapalı, düşüncelerini rahat söyleyemeyen, kendini ifade edemeyen ve kendini toplumdan daima dışlanmış hissine kaptıran bir birey olma yolundaymış..
Çevresinde okuyan örnek insan az olduğundan okumak istemeyen çocuk babasının bir sözü ile ortaokul son sınıfta hayatına başka bir yön çizmek istemiş…
Babası sanayide marangozluk yapan ve babasının ne kadar zorluk çektiğini bilen o çocuk, babasının : “oğlum okursan elimden geleni yaparım ama okumazsan yerin orası…” sözünü ve babasının parmağıyla işaret ettiği sanayiyi aklından hiç çıkarmamış..
Bu söz sanki kamçı olmuş ona ve okumaya karar vermiş..
Daha o yaşlarda arkadaşları kendi yaşıtlarıyla iken kendisi üniversiteli arkadaşlar edinmeye başlamış.. liselere giriş sınavı nedir bilmezken girdiği liselere giriş sınavında Anadolu Öğretmen Lisesini kazanmış..
Daha önce hiç üniversite nedir bilmezken, hiçbir üniversite adını dahi duymamışken girdiği üniversite sınavında Gazi Üniversitesi Matematik öğretmenliğini kazanmış..
Üniversite sınavında kimya bölümünden Türkiye dereceleri ile aynı neti yapacak başarıyı göstermiş ancak bunu kendisinden başka kimse bilmiyormuş..
Üniversitede 1 senedir dersine girdiği Analiz dersi hocası doçent Fevzi Bey, Analiz dersi final sınavından 100 alarak beklide bir ilke imza atan bu çocuğa ne derse beğenirsiniz?..
“Seni ilk defa görüyorum sanki. Ne zamandır giriyorsun dersime?..”
Tabi kendini göstermekten utanan bu şahıs hiçbir zaman en ön sırada oturmamış ve derslerde bildiği soruları hiçbir zaman hocalarıyla paylaşmazmış..
Hayata daima küskün gözüken, arkadaşları çok az ve genelde kendisinden büyük insanlarla dostluk kurmaya çalışan bu insanın acımasız hayata karşı savaşı daha üniversite 2. sınıfta özel ders vererek ve son sınıfta bir özel dershanede etüt öğretmenliği görevinde bulunarak başlamış…
Bu şekilde hem kendi alanında gelişmeye hemde ailesine maddi katkıda bulunmaya çalışmış.. son sınıfta ise ailesinden hiç harçlık almamış..
Mezun olduktan sonrada hiç beklemeden aynı dershanede resmi olarak ilk öğretmenlik hayatına başlamış…
Daha 1 senelik öğretmen iken Ankara da dershanesinin bütün şubeleri arasında yapılan öğretmenleri alanında denemek amaçlı yapılan sınavda çoğu tecrübeli öğretmeni geçecek derecedeki başarısı ile herkesi şaşırtmış..
Çevresi çok genişlemeye başlayan ve dershanesinde bütün işlerin üzerinde olmasından sıkılan bu insan devlet memur olmaya yani Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir köy okulunda çalışmaya karar vermiş..
Üniversite sınavı gibi yine ilk girdiği KPSS sınavı sonucuyla Konya da bir köy okuluna atanmış..
Üniversite sınavı gibi diyoruz çünkü hiçbir sınava 2 kere girmemiş..
O her başarının arkasında görünmez bir el olduğuna inanıyormuş…
Allahü zü’l Celâl yardımını esirgemiyormuş Ali Baba (k.s.) hazretleri veya Hoca Mehmet dedesi hürmetine veya ?.. kim bilir!..
Tek başarısızlığı üniversite son sınıfta iken yine bir kez girdiği Lisansüstü Eğitim Sınavında iyi bir başarı yaparak ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) de Öğretim Görevlisi alımında her şey tamam oldu derken, mülakat sonucu kendini ifade etmede, tanıtmada, düşüncelerini söylemedeki başarısızlığı ve girişimci gözükemeyişi nedeniyle maalesef elenmiş..
Şu anda görev yaptığı ilçede özel ders vermeye ilk başlayan, çeşitli özel kurumlarda özel ders ve etüt çalışmasını ilk başlatan ve ilköğretim matematik öğretmeni olmasına rağmen üniversite hazırlık sınavı için özel ders ve Halk Eğitimde kurs açan bu şahıs şuan meslek hayatında olduğu kadar aile hayatında da çok mutlu..
Bir buçuk senelik mutlu evliliği ve baba adayı olan bu insan belkide kendinden ilk defa bu kadar çok bahsetti ancaaaak o hala kendini gizliyor…
Ona göre BAŞARInın sonucu birilerinin takdiri ile değil gece yastığa başını koyduğunda gözlerini kapatıp içindeki “Maşaallah!..” veya “İyi olacak İnşâallah!..” sözünün tüm hücrelerindeki sevincidir…
Çünkü BAŞARIyı o şöyle tanımlıyor;
Bir arabanın çok teknolojik ve görünüşte çekici güzellikte son model olduğunu düşünürsek o arabanın BAŞARIsı;

1- O arabayı yapanın,
2- O arabayı çalıştıranın,
3- O arabanın kontağınındır..
Yoksa araba dediğiniz sadece hizmet aracıdır, insanoğluna bir hizmetçidir..
Vel hasılı bu birine göre BAŞARI hikayesi, kimine göre de sıradan hayat hikayesidir..
Bana da dedi ki;
“Peki senin hikayen Nedir?..”


Muhammedi MuhabbetlerimİZLE.
Resim
Kullanıcı avatarı
ser-ay
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 74
Kayıt: 20 Tem 2009, 02:00

Mesaj gönderen ser-ay »




nur-ye yazdı: KENDİsinin YOLundan, KENDİSİnin kANatlarıyla, KENDİ HAYYaline doğru gidiyorsa İNSAN!
ankakusu yazdı: Çünkü BAŞARIyı o şöyle tanımlıyor;
Bir arabanın çok teknolojik ve görünüşte çekici güzellikte son model olduğunu düşünürsek o arabanın BAŞARIsı;

1- O arabayı yapanın,
2- O arabayı çalıştıranın,
3- O arabanın kontağınındır..
Yoksa araba dediğiniz sadece hizmet aracıdır, insanoğluna bir hizmetçidir..
Gönülden paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim...İnceliğinizi ve zerafetinizi sergilemenizden çok mutluluk duydum... ne kadar çok öğreneceğim şeyler var.. Bakış açınızda ki incelikleri anlamayı dilerim...
SEVGİ ile kalınınız...


Başarılı olmak için ilk önce kendi kendinize bir söz vermelisiniz. Peki bu söz nasıl formulüze edilir.

Bu yazıda daha iyi anlayacaksınız!!!

Daha Fazlasını Yapacağım...
Daha Fazlasını Yapacağım...
Ait olmaktan daha fazlasını yapacağım,
Katılacağım.
İlgilenmekten daha fazlasını yapacağım,
Yardımcı olacağım.
İnanmaktan daha fazlasını yapacağım,
Anlayışlı olacağım.
Hayal kurmaktan daha fazlasını yapacağım,
Çalışacağım.
Öğretmekten daha fazlasını yapacağım,
İlham vereceğim.
Kazanmaktan daha fazlasını yapacağım,
Kazandıracağım.
Vermekten daha fazlasını yapacağım,
Hizmet edeceğim.
Yaşamaktan daha fazlasını yapacağım,
Büyüyeceğim.
Arkadaşlıktan daha fazlasını yapacağım,
Dost olacağım.
Denemekten daha fazlasını yapacağım,
BAŞARACAĞIM ...


Dr. Charles C.Lever

Kaynak: Başarı Çocuk Doğurdu, Kariyer Yayınları
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/smflogofi9.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
meryemnur
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 943
Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00

Mesaj gönderen meryemnur »



Hepinizin gönlüne sağlık, ne güzel açıklayıp örneklendirmişsiniz.

Gayret
BİZden, başarı ALLAH' tan İNŞAALLAH.
Bu güzel konuya bir de ayet ve hadisler pencerisinden bakalım İNŞALLAH.

Resim


Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

--Allahü Teâlâ hayır murat ettiğini iyi işler yapmakta başarılı kılar. [Hâkim]

--Herkes kendisi için mukadder olan neyse o işte başarılı olur. [Taberani]

--Allah sabredeni başarılı kılar. [Hâkim]



İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:

--Bütün insanların ihtiyaçlarını gidermek için Cenab-ı Hak size başarılar vermiştir. Allahü teâlâ başarılarınızı arttırsın. (1/25)

--Evinden çıkarken (Âyet-el-kürsi)yi okuyan her işinde muvaffak olur ve hayırlı işler başarır. (İslam Ahlakı)



Başarmak için çalışanın emeğini Allahü Teâlâ boşa çıkarmaz. İki âyet-i kerime meali:

--Biz iyiliğe çalışanların ecrini mükâfatını zayi etmeyiz. [Araf 170]

--İnsana ancak dünyada çalışarak yaptığı işler fayda verir. [Necm 39]
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم

O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..…

Ahzâb Sûresi, 6
Kullanıcı avatarı
sdemir
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 487
Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen sdemir »

Resim
YAŞAM!

Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlarmış. Birden çocuk ayağı takılıp düşüyor ve cani yanıp 'AHHHHH' diye bağırıyor.
İleride bir dağın tepesinden 'AHHHHH' diye bir ses duyuyor ve şaşırıyor.
Merak ediyor ve

- ''Sen kimsin?'' diye bağırıyor. Aldığı cevap 'Sen kimsin?' oluyor.
Aldığı cevaba kızıp

- ''Sen bir korkaksın!'' diye tekrar bağırıyor. Dağdan gelen ses 'Sen bir korkaksın!' diye cevap veriyor.

Çocuk babasına dönüp

- ''Baba ne oluyor böyle?'' diye soruyor.

- ''Oğlum'' der babası, ''Dinle ve öğren!'' ve dağa dönüp ''Sana hayranım!'' diye bağırıyor.Gelen cevap ''Sana hayranım!'' oluyor. Baba tekrar bağırıyor, ''Sen muhteşemsin!''Gelen cevap; ''Sen muhteşemsin!'. Çocuk çok şaşırıyor, ama halen ne olduğunu anlayamıyor. Babası açıklamasını yapıyor:

- ''İnsanlar buna yankı derler, ama aslında bu yaşamdır. Yaşam daima sana senin verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığımız davranışların aynasıdır.
Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev!
Daha fazla Şefkat istediğinde, daha şefkatli ol!
Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy.
İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren.
Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır, her kesiti için geçerlidir.''
SAF SEVGİnin AYNAda yansımasının yaşanmış kesitlerinden, bizlere çok güzel bir sunum yapmışsınız çok teşekürler.... ellerinize sağlık... bedeninize afiyet dilerim...

[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

Mesaj gönderen sev-guzel »

ABRAHAM LİNCOLN'DAN OĞLUNUN ÖĞRETMENİNE MEKTUP

"Öğrenmesi gerekli biliyorum; tüm insanların dürüst ve adil olmadığını, fakat şunu da öğret ona: 'her alçağa karşı bir kahraman, her bencil politikacıya karşı kendini adamış bir lider vardır.' Her düşmana karşı bir dost olduğunu da öğret ona. Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen, kazanılan bir doların, bulunan beş dolardan daha değerli olduğunu öğret. Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve kazanmaktan neşe duymayı. Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu. Eğer yapabilirsen, sessiz kahkahaların gizemini öğret ona. Bırak erken öğrensin, zorbaların görünüşte galip olduklarını.

Eğer yapabilirsen; ona kitapların mucizelerini öğret. Fakat ona; gökyüzündeki kuşların, güneşin yüzü önündeki arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceği zamanlar da tanı. Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona. Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret, herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi.

Nazik insanlara karşı nazik, sert insanlara karşı sert olmasını öğret ona. Herkes birbirine takılmış bir yönde giderken, kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma. Tüm insanları dinlemesini öğret ona, fakat tüm dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret. Eğer yapabilirsen üzüldüğünde bile nasıl gülümseyebileceğini öğret ona. Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret. Herkesin sadece kendi iyiliği için çalıştığına inananlara dudak bükmesini öğret ona ve aşırı ilgiye dikkat etmesini.

Ona, kuvvetini ve beynini en yüksek fiyata satmasını fakat hiçbir zaman kalbine ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret. Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip savaşmasını öğret. Ona nazik davran ama onu kucaklama. Çünkü, çeliği ancak ateş saflaştırır. Bırak sabırsız olacak kadar cesaretine sahip olsun, bırak cesur olacak kadar sabrı olsun. Ona her zaman kendisine karşı derin bir inanç taşımasını öğret. Böylece insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır.

Bu, büyük bir taleptir; çünkü ben OĞLUMUN KÜÇÜK BİR İNSAN OLMASINI İSTEMİYORUM.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim


SEVGili CANlarımız ankakuşu, ser-ay, meryemnur, sdemir ve sev-güzel çok güzel paylaşımlarınıza gönül dolusu teşekkürlerimi sunarım...


BAŞ+ARInın SIRRı, ASLın AYNa yansımasının cOŞKusudur.
cOŞKu, engel tanımaz.
COŞKu; gÖZümüzde ki IŞILTI, YÜRÜYÜŞümüzde ki ENDAM, ELimizin kAVrayışı ve YÜREĞİMİZin üretim ENERJİsidir.
Ve; Küçük ŞEYler HAYYYYatın toplamının BAŞ+ARIsını meydana getirir...




MuhaMMedi MuHABBEtlerimİZle!....
Resim
Kullanıcı avatarı
der-ya
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 853
Kayıt: 29 Eki 2011, 07:01

Re: BAŞ+ARI=BAŞARIyı getiriyorsa!

Mesaj gönderen der-ya »

Resim



~ GİBİ ~

Bir varmış bir yokmuş geçiyor ömrüm
Acıda tatlıda günlerin gördüm
Öyle kabardı ki divâne gönlüm
Sevdâ sözü duysam taşacak gibi…



Açmasam esrârın seher kaçacak
Uyanacak hasret hüzün saçacak
Kanatlandı deli gönlüm uçacak
Dumanlı dağları aşacak gibi…



Derdi ne ki, şakır sefil bülbüller
Kim için ne söyler bu dilber diller
Yedi dilde yedi renkli şu güller
Bahçevan bağına şaşacak gibi…



Âşığın duası vahla ah-ü-zâr
Yârinin nazında yeşeren nazar
“SELVİ-SİM” de Yâr’e giden bir yol var
Sürünüp – yürüyüp –koşacak gibi…



Dervişin durağı vuslatta velî
Bilmeyen bilene diyorki deli
Bir deli esiyor seherin yeli
Küllenmiş korları eşecek gibi…



Dervişin dem dolu tevhid tasında
İnsân-ı kâmilde haslar hasında
Ellerin elleri Yâr yakasında
Yüreğim yâresin deşecek gibi…



Sevene seher yel… Ağyâr’e samdır
Dengi deng olanın dengesi tamdır
Kul İhvâni Sultan çağladır hamdır
Kendi ateşinde pişecek gibi…

Kulihvani
04.07.1988 23:05
Selvi-sim : Deniz üzerindeki selviye benzeyen ay ışığı yolu… Mehtabda denizdeki ayın aksi, izi...

Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın.
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s
Cevapla

“►Kendi Yazdıklarınız◄” sayfasına dön