"Yolumda Olanın Rızkına Kefilim"

Abdulkadir Geylani (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

"Yolumda Olanın Rızkına Kefilim"

Mesaj gönderen aNKa »

Resim


Resim "Yolumda Olanın Rızkına Kefilim" Resim


Diğer bir kudsi hadiste Peygamberimiz (S.A.V.):
- “Zikrimle uğraşıp benden bir talepte bulunmayan kimseye, dua ederek ihtiyaç gösteren kimselerden daha fazla ihsan ederim.” Buyurdu.

Bu Hadis-i Şerifi biraz açıklamamız lazım. Buna anlayışımıza göre mana vermemiz gerekirse aşağıdaki şekilde manalandırmamız lazım gelir:

Allah (C.C.), bir kimseyi kendine halis kul etmek arzu edince onu birçok derunî hallere kaptırır.
Geçen makalelerimizde dediğimiz gibi her çeşit belaya mihnete, fitneye kaptırır. Zengin olmuşken fakre düşürür. Öyle zaman gelir ki dilenmeye kadar yol açılır. Çünkü her taraf sarılmış olur; çalışamaz, edemez. Fakat dilenemez. Borç etmeyi aklına alır. Onu da yapamaz, sonunu düşünür. Ama sonunda Allah’ın (C.C.) yardımı ile çalışma imkânına sahip olur. Allah (C.C.), bu çalışmada ona çok kolaylık ihsan eder.

Her zaman böyle gitmediği de olur. Öyle zaman gelir ki benliği kırılsın diye dilenmek zorunda kalır. Ama az zaman sonra bunlar da kaybolur gider. Bu dilenme hususu birçokları için aynı olmaz. Düşkünlük zamanı dilenmek, şirk olmaz. Bu da belli bir zaman için devam eder; sonra değişir. Borç alma yoluna düşer. Bu da bir nevi mecburiyet tahtında olur. Sonra bu da geçer. Halkı bırakır. Onlarla yaptığı muameleyi keser. Kalbine bir ilham gelir, her derdini hal dili ile Allah’a (C.C.) açmaya başlar. Allah (C.C.) da ona bol verir. Sussa da gelir; hal dili susar, kalpten istemeye başlar. Bunların hepsi sıra ile olur.

Şu muhakkak ki dille istenecek olsaydı belki dilek yerine gelmezdi. Zaten bu hale düşen bir kimsenin halktan bir şey istemesi yerinde olmazdı.. Ve mümkün de değildi. Çünkü Allah (C.C.) onu her uymaz işten esirger. Bilhassa zatını bırakıp halka koşmaktan… Durum böyle olunca her ihtiyacı bol verilmeye başlanır. Ve artık beşerî durumuna lazım olan her şey kolay temin edilir.

O insan öyle bir hale kavuşur ki bir şey kalbine gelse sanki kudret alemindeymiş gibi istediğini önünde bulur. İşte bu manaya delalet eden ayet:

- “Allah (C.C.) sevdiği kulların dostu olur, onları esirger.”

İşte.. Bu ifadeler karşısında yukarıda belirttiğimiz:

- “Zikrimle uğraşıp benden bir talepte bulunmayan kimseye, dua ile ihtiyaç gösteren kimselerden daha fazla ihsan ederim…” Hadis-i Şerifinin sırrı anlaşılır.

Bu anlatılan hale “fena” tabir olunur. Velilerin (R.A.) son derecesidir. Ebdalların son mertebesi sayılır.

Bundan sonra yukarıda belirtilen bir nevi keramet sayılan yapma ve icat etme gibi haller zuhur eder. Sanki her şey iradesine bırakılmış gibi istediğini yapmaya başlar. Çünkü o insan, kendisinde değil, Hakk’ladır (C.C.). Nasıl ki Allah-ü Teala (C.C.) Hz.leri bir kudsî hadiste şöyle buyuruyor:

- “Ey Ademoğlu! Ben Allah’ım (C.C.); benden başka ilah voktur. Ben bir şeye ‘ol’ demeyi istersem o olur. Sen de bana itaat edersen sana istediğini yapabilecek kuvveti veririm.”




Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (K.S.) - Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

HAYYakALLAH ankakuşum,
Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (k.s.) babamızdan harika İNCİ sunmuşsun.

“Ey Ademoğlu! Ben Allah’ım (C.C.); benden başka ilah voktur. Ben bir şeye ‘ol’ demeyi istersem o olur. Sen de bana itaat edersen sana istediğini yapabilecek kuvveti veririm.”

Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (K.S.) - Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)

Ya ALLAH c.c
Ya VEKİL c.c
Ya SERİU c.c
Resim
Cevapla

“►Abdulkadir Geylani◄” sayfasına dön