Sabır.:
Hiç kimse çekebilmez,
Pektir feleğin yayı.
Derdine gönül verme,
Bir gün götürür vayı..
Şüphesiz tüm insanların ihtiyaç duyduğu evrensel değerlerden biri de sabırdır. Hacı Bayram Velî’nin de insan yetiştirirken ele aldığı değerlerden biri sabır olmuştur. Bu mısrada dünyanın bir imtihan yeri olduğunu ve çeşitli sıkıntı ile zorluklarla dolu olduğunu ifade etmektedir. İnsanın bunlarla baş edebilmesi için de sabır tavsiye etmektedir. Zorluklar karşısında insanın hemen pes etmesinin doğru olmadığını, başladığı işi sabır ve metanetle sürdürmesi gerektiğini ve şikayeti bırakmasının lüzumuna vurgu yapmaktadır..
Bu durumun sabırla aşılabileceğini söylemekte ve sabrı önemli bir değer olarak kabul etmektedir.
Yukarıda da söylendiği gibi Hacı Bayram Velî, dünya ve ahiret dengesini “Dünyanın derdine fazla dalma, onun stresinden kendini çek çıkar, onun malına, mülküne, süsüne aldanma, zirâ hepsinin sonu "Vay" dır.” duygularıyla ifâde etmektedir. Bu durumun aynı zamanda ölçülülük ve sorumluluk gibi değerleri de beraberinde geliştirdiğini unutmamak gerekir. Sabır değerinin günümüz eğitim sistemlerinin de üzerinde durduğu ve bireye kazandırmak istediği bir kazanım olduğu aşikardır.8 Söz konusu değerlere günümüzde ne kadar ihtiyaç duyulduğu da yaşanan tecrübeler ortaya koymaktadır.
DiL.:
Hacı Bayram Velî’nin önem verdiği değerlerin başında dil gelmektedir. Şüphesiz dil, medeniyet ve kültürü oluşturan temel unsurlardan biridir. Ele aldığı değerler açısından inceleme konusu yaptığımız tarihi ve dini şahsiyet Hacı Bayram Velî’nin belki de öne çıkan belirgin niteliklerinin başında, içinde doğup büyüdüğü toplumun dilini kullanması ve onu bir değer olarak kabul etmesi gelir. Zirâ çocukluğundan itibâren medrese eğitimi almış ve nitekim daha sonra müderris olmuş Hacı Bayram Velî, ileri düzeyde Arapça ve Farsça bilgisine sahip bir alimdir.9 Yaşadığı dönemde özellikle şiir ve edebiyat alanında Farsça ve Arapça yaygın biçimde kullanılmasına rağmen o hem gündelik hayatta hem de eğitim halkalarında Anadolu halkının konuştuğu Anadolu Türkçesini tercih etmiştir. Şiirlerini sade Türkçe ile yazmış, yetiştirdiği halifeleri de kendinden sonra eserlerini çoğunlukla Türkçe yazmıştır.10
Nitekim bu bağlamda halifelerinden İnce Bedrettin’i Fahreddin Irakȋ’nin Lemeat’ını Farsçadan Türkçeye tercüme etmesi için görevlendirmiştir. Yine bir diğer halifesi Şeyh Ulvan Şirazȋ, Sa’deddin Mahmud Şebusturi’nin Gülşen-i Raz’ını tercüme etmesini de bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Yine önemli
halifelerinden Yazıcızade Muhammed’in Muhammediyye eseri ile Ahmed Bȋcan’ın Envaru’l-Aşikin’i bu duygularla Türkçe kaleme alınan eserler olduğu anlaşılmaktadır.11
Eğitim ve Sohbet.:
Eğitim, geçmişten günümüze kadar süregelen değerler manzumelerinin başında ve en önemlileri arasında her zaman yerini korumuştur. Bu anlamda Hacı Bayram Velî de eğitime önem vermiş ve onu bir değer olarak kabul etmiştir. Yaşadığı dönemde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan Hacı Bayram Velî, toplum nazarında müderris ve saygın bir ilim erbabı kimliği ile önem çıkmış bir şahsiyettir. Hayatı boyunca insan yetiştirmeye çabalamış, Akşemseddin, Eşrefoğlu Rumî, Bıçakcı Ömer Dede, Yazıcıoğlu Ahmed ve Muhammed kardeşler gibi şahsiyetleri topluma kazandırmıştır.
Ankara’da oluşturduğu ders halkalarında her gün düzenli olarak dini ilimler, zikir, sohbet, edep, ahlak, nasihat gibi dersler okutmuştur. Dergâhında her gün sabah ve yatsı namazlarından sonra zikir meclislerini kurmuş, öğle vakitleri camide tefsir, fıkıh, hadis, kelam, felsefe ve tasavvuf sohbetleri düzenlemiştir.12 Bütün bunlar, Hacı Bayram Velî’nin günümüz modern eğitim anlayışının da vurgu yaptığı eğitim ve sohbet gibi değerleri döneminde uygulayarak bireysel ve toplumsal hayata yansıttığını göstermektedir.
TopLumsaL BirLik.:
Hacı Bayram Velî’nin ele aldığı değerlerden biri de toplumsal birliktir. Anadolu’nun siyasi çalkantılarla uğraştığı bir zaman diliminde tasavvuf yoluna giren Hacı Bayram Velî, etrafında toplanan her kesimden insanlara çalışıp bir meslek sahibi olmalarının gereğini ve kendi el emekleriyle geçimlerini sağlamanın önemini anlatmış, bunu aynı zamanda tasavvufi öğretisinin bir ilkesi halinde getirmiştir. Hacı Bayram Velî, toplumun farklı tabakaları arasında köprüler kurarak çeşitli kesimleri temel ortak hedeflerde birleştirmeye çalışmıştır. Böylece toplum içindeki farklı tabakaların ortak paydalarda buluşmasını ve birlikte hareket etmesini sağlamıştır. Nitekim söz konusu durumu pekiştirmek için mahsulün ortaklaşa olarak kaldırılması anlamında kullanılan imece geleneğini, Orta Anadolu çiftçileri arasında yaygınlaştırmıştır. Böylece toplumsal birliği sağlamış ve bunun bir değer olarak kalıcı hale gelmesine ön ayak olmuştur. İnsanları çalışma hayatının içerisinde aktif biçimde yer almaya davet eden Hacı Bayram Velî, yanına aldığı vasıfsız insanları ziraata veya mesleklere yönlendirerek, kendilerine ve sosyal hayata katkıda bulunmalarını sağlamıştır. Nitekim müridleri arasında; değirmenci, bakırcı, nalbant, ev ustası, koyun tüccarı, çiftçi, ziraatçı, ayakkabıcı, yüncü, yemenici vs. gibi her türden meslek sahibi insanlar bulunmuştur. Akşemseddin, Yazıcıoğlu Muhammed, Yazıcıoğlu Ahmed Bîcân, Molla Zeyrek gibi müridlerini eğitim-öğretim faaliyetlerinde görevlendirirken, bakırcı olarak şöhret kazanan Baba Nahhâsî-i Ankaravî, tüccar olarak bilinen Akbıyık Meczûb Sultan, bıçakçı adıyla maruf Emir Sikkînî Ömer Dede gibi müridlerinin de değişik meslek dallarında yetişmelerini sağlamıştır.13 Böylece toplumun her kesimine ulaşmayı ve farklı tabakalardaki kitleleri ortak değerlerde birleştirmeyi başarmıştır.
ÇaLışmak.:
Hacı Bayram Velî’nin önemsediği ve insanlara kazandırmak istediği değerlerden biri de çalışmaktır. Hacı Bayram Velî, kişinin başkasına yük olmamak için çalışmasını, kazandığını başkasıyla paylaşması ve bu yolla toplumda çalışma, yardımlaşma ve paylaşma kültürünü oluşmasını sağlamıştır. Burçak ekerek yani el emeği ile geçinmeye çalışması, Hacı Bayram Velî’nin çalışmaya verdiği değeri ortaya koymaktadır.14 Buradan hareketle onun insanların çalışma hayatına katılmasını, mesleki eğitimin yaygınlaşmasını, toprağın işletilmesini, esnafın desteklenmesini, üretimin artırılmasını hedeflediğini söylemek gerekir. Ayrıca toplumun fakir ve zengin kesimleri arasında köprü işlevi görmüş, fakirlerin dertlerini paylaşmış, sadaka, zekat ve infakı bizzat kendi girişimleriyle işlevsel hale dönüştürerek çalışmanın önemini ortaya koymaya çalışmıştır. Yardım sandıkları teşekkül ettirmiş, fakir ve yetimlere karşı toplum kesimlerini duyarlı olmaya çağırarak çalışmanın bireysel ve toplumsal açıdan nasıl bir değer olduğunu sergilemiştir.15
PayLaşmak.:
Hacı Bayram Velî’nin bireye ve topluma kazandırmak istediği değerlerden biri de paylaşmaktır. Şüphesiz İslam ahlâkının genel karakterinde kazanmanın yanı sıra kazanılanı paylaşmak da vardır. Buradan hareketle Hacı Bayram Velî gerek toplumun geneline gerekse müridlerine kazançlarının helal olmasını ve kazandıklarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmayı tavsiye etmiştir. Genel olarak tasavvuf özel olarak Bayramîlik kültüründe dergaha gelenlere ikramda bulunma anlayış ve uygulamayı bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Şüphesiz bu tür uygulamaların temel amacı hem tarikat mensubları hem de halk arasında paylaşma kültürünü yaymak ve sürdürmek olduğunu unutmamak gerekir. Hacı Bayram Velî, müritleriyle birlikte Ankara’nın zenginlerinden zekât, sadaka ve fitre toplamak suretiyle fakir, yetim ve dul insanlara yardımcı olmaya çalışmıştır. Bu durumda Hacı Bayram Velî’nin yoksullar ve ihtiyaç sahipleri için bir vakıf gibi çalıştığı; dul, kimsesiz, yetim ve diğer muhtaç kesimler için bir vakıf rolü üstlendiğini söylemek mümkündür.16 Hacı Bayram Velî’nin müridlerinin nefs terbiyesi ile fakir insanların sevgi ve şefkatini kazanılması bakımından uyguladığı bu yöntem, günümüzde kamu ve özel kuruluşların bir kısmında “Sosyal Yardımlaşma” olarak hala varlığını sürdürmektedir.
SoNuç.:
İnsan, içinde yaşadığı koca evrende diğer varlıklarla ilişkisini kendi üstün ve mükemmel yaratılış fıtratına uygun biçimde sürdürmek için onlardan farklı olarak değer kabul ettiği temel unsurlara gereksinim duyar. Bu unsurlar, daha çok insanın iç âlemini düzenleyen ve dış âleme tutum ve davranış olarak yansıyan değerler manzumesidir. Bu manzumeler insanı doğruya, güzele, iyiye … sevk eder. Böylece insan, başta Yüce Yaratıcı Cenâb-ı ALLAH’a, sonra kendi cinsine ve diğer tüm varlıklara karşı takınacağı tutum ve davranışları, sahip olduğu değerlere göre düzenler. İnsanın bireysel ve toplumsal hayatını, tutum ve eylemlerini, amaç ve ideallerini belirlemesi ve onlara uygunluk sağlaması değerlerle mümkündür. Zâten insanın iç dünyasının zengin ve derin bir kişilik hâline ulaşması, ancak dayandığı değerlerle ölçülebilir. Bu anlamda, ‘insanı insan yapan değerleridir’ demek mümkündür. Değerler, ailede başlar, nesilden nesile aktarılarak devam eder. İnsanın ve toplumun genel karakteristik özellikleri, sahip oldukları değerleriyle ölçülür. Bu anlamda değerler, kültür ve medeniyeti oluşturan temel unsurlar arasında en önemli etkiye sahiptirler. Hem bireyler hem de toplumlar, değerlerini rol model şahsiyetlerin yaşantısında görme eğilimi gösterirler. Bu durum, aynı zamanda dini, tarihi, siyasi vs. kimliklere sahib şahsiyetleri de birer değer haline getirir.
Anadolu’nun orta yerinde 14. ve 15. yüzyılda yaşayan Hacı Bayram Velî, kendisi bir değer olduğu gibi, bireysel ve toplumsal hayatında yaşattığı değerleri, içinde yaşadığı topluma da aktaran önemli ve etkili bir şahsiyettir. Bize kadar ulaşan şiir, hayat ve menkıbelerinden yola çıkarak pek çok değeri yaşadığı ve yaşattığı görülmektedir. Nitekim insanın üstün yaratılmış bir varlık olmasından hareketle, onun kendisini bilmesi veya farkındalık bilincine sahip olmasını bir değer olarak gördüğü anlaşılmaktadır. Dil, eğitim, sabır, sohbet, yardımlaşmak, paylaşmak, çalışmak, birlik ve beraberlik gibi daha pek çok değeri hem ders halkalarında ele aldığı hem de büyük halk kitlelerine yaşayarak kazandırmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Böylece insanın doğru, güzel, iyi … gibi vasıflarla donatılmasını hedeflemiş ve nihayet dünya ve ahiret hayatında huzurlu ve mutlu olmasının yollarını öğretmiştir.
Dip NOTLar.:
(8) Yazıbaşı - Şimşek “Hacı Bayram Veli’nin Şiir ve Menkıbelerinde Değer Eğitimi”, c. 1, s.
311.
(9) Lamiî Çelebî, Nefehâtü’l-üns Tercümesi, İstanbul 1289, s. 684; Harîrîzâde Kemaleddin, Tibyânu
vesâili’l-hakâik fî selâsili’t-tarâik, Süleymaniye Kütüphanesi, Fatih Bölümü, no: 430-432, İstanbul,
c. I, vr. 171b; Mehmed Mecdî Efendi, Terceme-i Şakâyık-ı Nu’mâniyye, Matbaa-i Amire,
İstanbul 1269, s. 77; Sarı Abdullah Efendi, Semerâtü’l-fuâd fî’l-mebdei ve’l-meâd, Matbaa-i
Amire, İstanbul 1288, s. 233; Bursalı Mehmed Tahir, Hacı Bayram-ı Velî, İstanbul 1341, s. 3;
Mehmed Ali Aynî, Hacı Bayram Veli, İstanbul 1343, s. 50; Ethem Cebecioğlu, Hacı Bayram
Velî ve Tasavvuf Anlayışı, Altındağ Belediyesi Kültür Yayınları, Ankara 2002.
(10) Kadir Özköse, “Hacı Bayram Velî’nin Tesir Halkası”, Uluslararası Hacı Bayram-ı Velî Sempozyumu
Bildiri Kitabı, Ankara 2016, c. 1, s. 270.
(11) Özköse, “Hacı Bayram Velî’nin Tesir Halkası”, s. 270.
(12) Lamiî Çelebî, Nefehâtü’l-üns Tercümesi, s. 684; Özköse, “Hacı Bayram Velî’nin Tesir Halkası”,
s. 269-270.
(13) Hüseyin Vassâf, Sefîne-i Evliyâ-yı Ebrâr fî Şerh-i Esmâr-ı Esrâr, Süleymaniye Kütüphanesi,
Yazma Bağışlar Bölümü, no: 2307-2309, İstanbul, c. II, s. 264; Cebecioğlu, Hacı Bayram Velî
ve Tasavvuf Anlayışı, s. 121 vd; Özköse, “Hacı Bayram Velî’nin Tesir Halkası”, s. 271.
(14) Bursalı, Hacı Bayram-ı Velî, s. 5.
(15) Harîrîzâde, Tibyânu vesâili’l-hakâik fî selâsili’t-tarâik, c. I, vr. 173a; Özköse, “Hacı Bayram
Velî’nin Tesir Halkası”, s. 271; Mustafa Özkan, “Bayramiyye Tarikatı’nda Çalışma, Kazanma
ve Tüketim Ahlakı”, II. Uluslararası Hacı Bayram-ı Velî Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Ankara
2016, c. 2, s. 277.
(16) Bursalı, Hacı Bayram-ı Velî, s. 4; Fuat Bayramoğlu, Hacı Bayram-ı Velî, Yaşamı, Soyu, Vakfı,
Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1983, c. I, s. 24; Özkan, “Bayramiyye Tarikatı’nda
Çalışma, Kazanma ve Tüketim Ahlakı” s. 280.
Kaynakça.:
* Arslan, Z. Şeyma – Yaşar, Fatma T., “Yükselen Değer Kavramı Üzerine Eleştirel Bir Yaklaşım”, DEM Dergi, Yıl: 1, Sayı: 1.
* Aydın, Mehmet Zeki, “Okulda Çalışan Herkesin Görevi Olarak Değerler Eğitimi”,
Ceceli Eğitim Kurumlarının Düzenlediği “Değerler Eğitimi Buluşması” Konulu Bildiri, Ankara, 2010.
* Aynî, Mehmed Ali, Hacı Bayram Veli, İstanbul 1343.
* Bayramoğlu, Fuat, Hacı Bayram-ı Velî, Yaşamı, Soyu, Vakfı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1983.
* Bursalı Mehmed Tahir, Hacı Bayram-ı Velî, İstanbul 1341.
* Cebecioğlu, Ethem, Hacı Bayram Velî ve Tasavvuf Anlayışı, Altındağ Belediyesi Kültür Yayınları, Ankara 2002.
Harîrîzâde Kemaleddin, Tibyânu vesâili’l-hakâik fî selâsili’t-tarâik, Süleymaniye Kütüphanesi, Fatih Bölümü, no: 430-432, İstanbul.
* Kızıler, Hamdi – Canikli, İlyas, Değerler Eğitimi, Deneme Yayınları, Karabük 2018.
* Lamiî Çelebî, Nefehâtü’l-üns Tercümesi, İstanbul 1289.
* Mehmed Mecdî Efendi, Terceme-i Şakâyık-ı Nu’mâniyye, Matbaa-i Amire, İstanbul 1269.
* Özkan, Mustafa, “Bayramiyye Tarikatı’nda Çalışma, Kazanma ve Tüketim Ahlakı”, II. Uluslararası Hacı Bayram-ı Velî Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Ankara 2016.
* Özköse, Kadir, “Hacı Bayram Velî’nin Tesir Halkası”, II. Uluslararası Hacı Bayram-ı Velî Sempozyumu Bildiri Kitabı, Ankara 2016.
* Sarı Abdullah Efendi, Semerâtü’l-fuâd fî’l-mebdei ve’l-meâd, Matbaa-i Amire, İstanbul 1288.
* Silah, Mehmet, Davranış Bilimleri I, Sivas 1998.
* Vassâf, Hüseyin, Sefîne-i Evliyâ-yı Ebrâr fî Şerh-i Esmâr-ı Esrâr, Süleymaniye Kütüphanesi, Yazma Bağışlar Bölümü, no: 2307-2309, İstanbul.
* Yazıbaşı, Muhammed Ali – Şimşek, Vahdeddin, “Hacı Bayram Veli’nin Şiir Ve Menkıbelerinde Değer Eğitimi”, II. Uluslararası Hacı Bayram-ı Velî Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Ankara 2017.