Kadir Gecesinde BİR ÂN
Kadir Gecemizin şimdiden tüm İslam Âlemine Muhammedi Şuûr ve Nûr ile Birlik ve Dirlik getirmesini Yüce Rabbımız Allah Teâlâ'mızdan niyaz ederiz.
Neden erken tebrik diyen kardeşlere ise gecesi kesin değil de ondan derim.
Ramazanın 21-23-25-27 günleri mümkündür...
Kadir Gecesinde bir ÂN vardır ki Eşref saattir.
Bu saatte yapılan dualar Rıza Kapısından geçer gider.
Ancak hiç günah işlenmemiş ağızlarla kabul olacak dualar için gerçekten Muhammedi Oluş Şuûru Şerefini yaşamakta olan Can Kardeşlerimizle birlikte:
Bu günden itibaren her gecemiz ayık ve uyanık geçsin,
Muhammedi Tevbe Birliğimizi
Muhammedi Dua Birliğimizi
Muhammedi Rıza Birliğimizi
Muhammedi Şehâdet Birliğimizi asla unutmayalım İnşâallah
Bir yıldıza bakan bakışların buluştuğu gibi Gönüllerimiz Resûlullah sallallahu aleyhi ve selem in yüce Gönlünde buluşsun İLElikte ve BİLElikte BİZ olarak..
Nedir Kadir Gecesi Önemi:
Kadr kelimesinin sözlük mânâsı güç yetirmek, hüküm ve kaza, şeref ve azamet demektir.
Kadir gecesinin ramazan ayının yirmi yedinci gecesine tesadüf ettiği tahmin ve tercih edilmiştir.
---Hz. Peygamber (sav) de onun ramazanın son on günü içindeki tek rakamlı gecelerden biri olduğunu (Buhârî, Leyletü'l-Kadr 3.) ve muhtemelen yirmi yedinci gecesi olduğunu (Ahmed b. Hanbel V, 132; Müslim, sıyâm 207.) bildirmiştir.
Kadir Gecesi çok mübarek bir gecedir.
Zira Kur'ân-ı Kerim bu geceden itibaren Resul-ı Ekrem (sav) Efendimize inmeye başlamıştır.
Ayrıca bu gecede Allah tarafından takdir edilmiş işlerin ayırd edildiği nakledilir. Bu gece yeryüzüne o kadar çok melek iner ki yeryüzü onları almaz.
Kur'ân-ı Kerim'in 97. sûresi olan Kadir Sûresi'nde, Kadir gecesi şöyle anlatılır:
"Şüphesiz ki onu (Kur'an-ı Kerim'i) Kadir gecesinde biz indirdik.
Kadir gecesi nedir? Bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Bu gece melekler ve ruh(u'l-Kuddûs) Rablerinin izniyle her iş için peyder pey yeryüzüne inerler. O gece tan yerinin ağarmasına kadar bir selâmettir."
Kadir gecesini ibadetle gerenin geçmiş günahlarının affedileceği haber verilmiştir. (Dârimî, savm 54.)
Yine Peygamber (sav) Efendimiz Kadir Gecesinin gününde orucun bütün sene tutulacak oruca eşit olduğunu belirtmiştir. (Ibn Mâce, siyam 39.)
Bu gecenin bir ânı var dır ki ona rastlayanın duası her halde kabul buyurulur.
Bunun için bütün geceyi ibâdetle, dua ve tevbe ile geçirmek, yeni bir İslâmî heyecanı kazanmak gerekir.
Bunu yapamayanlar hiç olmazsa teravihten sonra bir miktar ibadetle meşgul olarak bu gecenin ekseriyetini veyahut tümünü ihyâ etmelidirler.
Kadir Gecesinde kılınacak nafile namazların belirli bir şekli yoktur.
Asıl maksat, bu geceyi mümkün olduğu kadar ihyâ etmektir.
Bu gecede elden geldiğince kaza namazı kılınmalı, Kur'ân okunmalıdır.
Önemli olan müslü-manların bu ve bu gibi geceleri fırsat bilerek geçmiş kötülüklerine pişmanlık duymaları yeni bir hayata başlar gibi îslâmın emirlerine sarılma gücü elde etmeleridir.
---İbn Abbâs (r.a.)'dan rivâyet edildiğine göre: Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Kadir gecesini ramazandan son on (gece) içerisinde (yani) geriye kalan dokuzuncu, yedinci ve beşinci gecelerde arayınız"
(Buhârî, i'tİkâf I, 9; Leyletu'l-kadr 2, 3; Nesâî, sehv 97; Tirmizî, savm 71; İbn Mâce, sıyâm 56; Dârimî, savm 56; Muvatta', i'tıkâf 9, 10; Ahmed b. Hanbel, I, 14, 43; II, 8; V, 36, 39, 40, 313, 318, 321, 324; VI, 50, 56, 204. Sünen-i Ebu Davud Tercemem ve Şerhi, Şamil Yayınları: 5/262-263.)
---İbn Ömer (r.a.)'den; demiştir ki: Resûlullah (s.a.v):
"Kadir gecesini (ramazanda) son yedi (gece) içerisinde arayınız" buyurdu.
(Buhârî, leyletu'l-kadr 2; Müslim, siyam 205-209; Dârimî, savm 56; Muvatta, i'tikâf 11, 14; Ahmed b. Hanbel, II, 37, 62, 74, 113; V, 131.)
---Muâviye b. Ebî Süfyân'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber (s.a.) :
"Kadir gecesi yirmi yedinci gecedir" buyurmuştur.
(Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 312.)
--- Yine Beyhakî'nin İbn Abbas'tan rivayet ettiği bir hadiste :
"Bir adam Peygamber (s.a.)'e gelerek: Ey Allah'ın Resûlü, ben hasta ve yaşlı bir adamım (her gece namaz kılamıyorum), bana bir gece söyle de hiç olmazsa o geceyi ihya edeyim belki Allah o gecede Kadir gecesini ihya etmemi mümkün kılar, dedi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.):
"Yedinci geceye sarıl" buyurdu denilmektedir. (Beyhakî, es-Sünenül-kübrâ, IV, 313; Ahmed el-Bennâ, el-Fethü'r-Rabbanî, X, 288.)
Muhammedi Muhabbetlerimle..
Kulİhvani...
Kadir gecemiz mübarek olsun
- tamersah tarik
- Moderatör
- Mesajlar: 780
- Kayıt: 19 Eyl 2008, 02:00
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12895
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: Kadir gecemiz mübarek olsun
HAYyu’L-KAYyum HÂNÂN ALLAH
EL MuKTeDiR -> MeNNÂN ALLAH
HAKk KeReM KıL >HAYRın YAŞAt
“SEBBeHa”-nda >SUBHÂN ALLAH!.
ZEVK 7678
MüKeRReM KaDERin YAŞAt -> Yâ LaTîFu’L- HABîR ALLAH
RAHMÂN NEFhası SEBBeHan -> Yâ SEMiu’L- BASîR ALLAH
İhvÂNi KıTMÎR KIRATın
ARAF SıRTında SIRATın
ZÂTtan NÛRun KÂiNÂtın
LeYLetü’L- KaDRin KeReM KıL ->KüLLî ŞEYy’in KADîR ALLAH!.
01.07.16 09:42
voiciistnbL.. şişLimemoriaLhstÂnesirgLbhçsi..
Ya RABBenâ!
Mübârek Gecemizin KADR ve KIYMETini BİLdir-BULdur-OLdur ve YAŞAt SEVGİLİn Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin hörmetine İnşâeALLAHu TeÂLÂ!...
El Hayy :
El Kayyûmü :
El Muktediru :
El Hannan:
El Mennan:
El Hakku:
Es Semîu:
El Basîru :
er Rahmân:
El Latîfü :
El Habîru :
El Kâdiru :
El Kadîru :
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5157
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Re: Kadir gecemiz mübarek olsun
“BiR DAMLacık SU”nun ->fASLı
“KûN feyeKÛn ->BU”nun >hASLı
->EL VÂHiDu’L- KAHHÂR >ALLAH
“LÂ Huve ->İLLâ HUu!” nun >ASLı!.
ZEVK 6924
NEFSine ÂRiF ->RABB’ına ÂRiF.. ->EbDÂL-EbRÂR-AHRÂR-AhYÂR!.
AKdes-i SıRR ->RûH-u FuÂD.. ->KALB-i SÎNe.. ->SADRın BİLmek!.
->K ü L L î ŞEY’i ->K ü L L î NEFs’i ->TAKDİRi-ndeki ->MüsteKÂR!.
->“ZÂTuLLAH”ı ->“NURuLLAH”ı ->KaDeRûLLâH->KADRın BİLmek!..
13.07.15 23:03
brsbrs..maksemcÂMimzdtrvihsklşerÎff..
KeŞiŞ DAĞın ->DELi YELi
İhvÂNim ->YÂRin SEVeLi
GÖKÇE DEREmde ÇAĞLadı
->SıRR-ı SıFır SEVd SELi!.
İŞte >GELdik >GİdiYORuz
->YÂRım NEFes KULLuk İÇİn
EŞ ŞEHîD’e >EŞHEDü DiYORuz
SORmuYORuz >NEden?. nİÇİn?..
Eş Şehîdü :
“BiR DAMLacık SU”nun >fASLı.:
أَوَلَمْ يَرَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ كَانَتَا رَتْقًا فَفَتَقْنَاهُمَا وَجَعَلْنَا مِنَ الْمَاء كُلَّ شَيْءٍ حَيٍّ أَفَلَا يُؤْمِنُونَ
---“E ve lem yerellezîne keferû enne’s- semâvâti ve’l- arda kânetâ retkan fe fetaknâhuma, ve cealnâ mine’l- mâi kulle şey’in hayy (hayyin), e fe lâ yu’minûn (yu’minûne): O kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları ayırdık. Hayatı olan her şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı?” (Enbiyâ 21/30)
وَاللَّهُ خَلَقَ كُلَّ دَابَّةٍ مِن مَّاء فَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى بَطْنِهِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى رِجْلَيْنِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى أَرْبَعٍ يَخْلُقُ اللَّهُ مَا يَشَاء إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
---“Vallâhu halaka kulle dâbbetin min mâin, fe minhum men yemşî alâ batnih (batnihi) ve minhum men yemşî alâ ricleyn (ricleyni) ve minhum men yemşî alâ erba’(erbain), yahlukullâhu mâ yeşâu, innellâhe alâ kulli şey’in kadîr (kadîrun): Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yaratır; şüphesiz Allah her şeye kadirdir.” (Nur 24/45)
“KûN feyeKÛn ->BU”nun >hASLı.:
ve her ÂN “KÛN ->feyeKÛN!. YENİden yaratmkata OLÂN da SENsin”:
يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ
---“Yes’ eluhu men fi's- semâvâti ve'l- ard(ardı), kulle yevmin huve fî şe’nin.: Göklerde ve yerde olanlar, O'ndan isterler (dilerler). O hergün (her an) bir şe'n (ayrı bir tecellî, yeni bir oluş-YENİden yaratış) üzerindedir.” (Rahmân 55/29)
إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ
--- “İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu kûn fe yekûn: Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı "Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir.” (YâSîn 36/82)
->EL VÂHiDu’L- KAHHÂR >ALLAH.:
..Vahdet-i UHuD ->Vahdet-i ŞüHÛD ->Vahdet-i SüCÛD ->Vahdet-i MevCÛD =>Vahdet-i VüCÛD<=kaHHÂRRiyyet=> Vahdet-i VüCÛD =>Vahdet-i MevCÛD ->Vahdet-i ŞüHÛD ->->Vahdet-i SüCÛD ->Vahdet-i UHuD..
(LÂ diyen HerŞey/kes)..LÂ ->İLÂhe ->İLLâ =>ALLAH <= TEVHÎD => ALLAH ->İLLÂ ->İLÂhe-> LÂ..(LÂ diyen yok.. VAR OLan Vâhidu'l- Kahhâr ALLAH)
يَوْمَ هُم بَارِزُونَ لَا يَخْفَى عَلَى اللَّهِ مِنْهُمْ شَيْءٌ لِّمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
---''Yevme hum bârizûn(bârizûne) lâ yahfâ alâllâhi min hum şey’un, li menil mulku’l- yevm(yevme), lillâhi’l- vâhidi’l- kahhâr: O gün, orta yere çıkarlar. Onlardan hiçbir şey Allah'a karşı gizli kalmaz. (Allah sorar:) "Bugün mülk kimindir? Bir olan, Kahhar olan Allah'ındır." (Mü’min 40/16)
“LÂ Huve ->İLLâ HUu! ->O’ndan bAŞKa O YOKtur”un >ASLı!.:
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ
---“Huvallâhullezî LÂ İLÂHE İLLÂ HUVE, el meliku’l- kuddûsu’s- selâmu’l- mû’minu’l- muheyminu’l- azîzu’l- cebbâru’l- mütekebbir (mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn (yuşrikûne).: O Allah ki; O’NDAN BAŞKA İLÂH YOKtur, Melik’tir (hükümrandır), Kuddüs’tür (mukaddestir), Selâm’dır (selâmete erdirendir), Mü’mindir (emniyet verendir), Müheymin’dir (koruyup gözetendir), Azîz’dir (yücedir), Cabbar’dır (cebredendir), Mütekebbir’dir (pek büyük olandır). Allah, şirk koşulan şeylerden münezzehtir (uzaktır).” (Haşr 59/23)
NEFSine ÂRiF ->RABB’ına ÂRiF..:
---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz: “Men arefe nefsehu fekad arefe RaBBehu: Nefsini TANıyan ->RABBini TANır! ” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)
->EbDÂL-EbRÂR-AHRÂR-AhYÂR!.:
Şimdi şu ÂNda, Şe’ÂNULLahta nice BeDeLsiz EBdÂLLar, KıYaSsız EBrÂRLar, ŞaRTsız-mutlak HüRrLer AHrÂRLar, SeBeBsiz AHyÂRLar vardır bu ŞeHÂdet ÂLEMinde..
AKdes- SıRR.. ->RûH-u FuÂD..
->KALB-i SÎNe.. ->SADRın BİLmek!.:
Beden-Sadr-Kalb-Fuad-LüB-LüBb’ül-LüB, habl’il-Verîd ve de AKDES..
->KüLLî ŞEY’i ->KüLLî NEFs’i..
->TAKDİRindeki ->MüsteKÂR!.:
كَلَّا لَا وَزَرَ
---“Kellâ lâ vezer (vezere).: Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok.” (Kıyâme 75/11)
إِلَى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمُسْتَقَرُّ
---“İlâ rabbike yevme izinil mustekar (mustekarru).: O gün, sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar) yalnızca Rabbi'nin katıdır.” (Kıyâme 75/12)
Bu çok ilginçtir, çünkü ikilik sürekli sürüyor ama çağrıya bakın “İlâ rabbike” Rabbinedir.. “yevme izini’l mustekar” o gün el müstekar karar yeri, varmak yeri, ebedî oluş yeri.. “mev’a” diye geçecek mev’ bildiğimiz ev yâni.. varmak ondan başka bir yer yok.. gidip otelde handa hamamda kalmıyor ebedîyyen kendi evlilik gibi bildiğimiz evlenmek de mev’a dan gelir.. müstekar da karar yeri, istikrar-karar ve sebat üzere olmak-karar kılmak-sâkin olmak-yerleşmek yeri, karar kılınacak yer.. müstekar ne buyuruyordu Yâsîn Sûresinde:
وَالشَّمْسُ تَجْرِي لِمُسْتَقَرٍّ لَّهَا ذَلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ
---“Veş şemsu tecrî li mustekarrin lehâ, zâlike takdîrul azîzil alîm: Güneş de, kendisi için (tesbit edilmiş-onun için istikrarlı kılınmış olan yörüngesinde) olan bir müstakarra doğru akıp gitmektedir. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah)ın takdiridir.” (Yâsîn 36/38)
mustekarrin: karar kılınmış, kararlaştırılmış..
وَالْقَمَرَ قَدَّرْنَاهُ مَنَازِلَ حَتَّى عَادَ كَالْعُرْجُونِ الْقَدِيمِ
---“Vel kamere kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm: Ay'a gelince, biz onun için de birtakım uğrak yerleri takdir ettik; sonunda o, eski bir hurma dalı gibi döndü (döner).” (Yâsîn 36/39)
لَا الشَّمْسُ يَنبَغِي لَهَا أَن تُدْرِكَ الْقَمَرَ وَلَا اللَّيْلُ سَابِقُ النَّهَارِ وَكُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ
---“Leş şemsu yenbegî lehâ en tudrikel kamere ve lel leylu sâbikun nehâr(nehâri), ve kullun fî felekin yesbehûn (yesbehûne): Ne güneşin aya erişip yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler.” (Yâsîn 36/40)
Müstekar, istikrarlı karar yerine doğru yüzüp gidiyorlar güneş ve ay kendilerinin bir müstekar yeri vardır.. İstikrarlı, kararlı olarak karar kılacakları yer vardır.. “İlâ rabbike yevme izinil mustekar” o gün, eğer kıyam günü olmuşsa kıyama kalkış olmuşsa MuhaMMedî kudret, MuhaMMedî ayakta duruş, onun içinde oluş, kendi başına kalış mümkün değildir.. bu okyanus ancak MuhaMMedunu’l- Emîn Gemisiyle geçilir, bu cehennemden ancak böyle çıkılır.. “İlâ rabbike yevme izinil mustekar” doğrudan doğruya RaBBinedir.. RaBBinin cennetine vesairesine değil kendisinedir, yâni öylemidir?. Evett apaçık..
“ZÂTuLLAH”ı->“NURuLLAH”ı.:
DIŞta SENsin.. İÇte SENsin..
ARA YERde KALan >AKLım!.
HEPte SENsin.. HİÇte SENsin..
“YÂR DERdine DAL!.”an AKLım!.
DIŞta SENsin..:
اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِن شَجَرَةٍ مُّبَارَكَةٍ زَيْتُونِةٍ لَّا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُّورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَن يَشَاء وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
---“ALLÂHU NÛRU’S- SEMÂVÂTİ ve’l- ARD (ardı), meselu nûrihî ke mişkâtin fîhâ mısbâh (mısbâhun), el mısbâhu fî zucâceh (zucâcetin), ez zucâcetu ke ennehâ kevkebun durrîyyun, yûkadu min şeceratin mubâraketin zeytûnetin lâ şarkîyetin ve lâ garbiyyetin, yekâdu zeytuhâ yudîu ve lev lem temseshu nâr (nârun), NÛRUN ALÂ NÛR (nûrin), yehdîllâhu li nûrihî men yeşâu, ve yadribullâhul emsâle lin nâs (nâsi), vallâhu bi kulli şey’in alîm (alîmun).: Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, her şeyi bilendir.” (Nûr 24/35)
İÇte SENsin..:
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
---“Ve lekad halakne’l- insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh (nefsuhu), ve nahnu AKREBu ileyhi min habli’l- verîdi.: Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından-cÂN Damarından daha YAKINız.” (Kaf 50/16)
->KaDeRûLLâH->KADRın BİLmek!.:
وَمَا قَدَرُواْ اللّهَ حَقَّ قَدْرِهِ إِذْ قَالُواْ مَا أَنزَلَ اللّهُ عَلَى بَشَرٍ مِّن شَيْءٍ قُلْ مَنْ أَنزَلَ الْكِتَابَ الَّذِي جَاء بِهِ مُوسَى نُورًا وَهُدًى لِّلنَّاسِ تَجْعَلُونَهُ قَرَاطِيسَ تُبْدُونَهَا وَتُخْفُونَ كَثِيرًا وَعُلِّمْتُم مَّا لَمْ تَعْلَمُواْ أَنتُمْ وَلاَ آبَاؤُكُمْ قُلِ اللّهُ ثُمَّ ذَرْهُمْ فِي خَوْضِهِمْ يَلْعَبُونَ
---“Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî iz kâlû mâ enzelallâhu alâ beşerin min şey’in, kul men enzele’l- kitâbellezî câe bihî mûsâ nûren ve huden lin nâsi tec’alûnehu karâtîse tubdûnehâ ve tuhfûne kesîrâ (kesîran), ve ullimtum mâ lem ta’lemû entum ve lâ âbâukum, kulillâhu summe zerhum fî havdıhim yel’abûn (yel’abûne).: Onlar: "Allah, beşere hiç bir şey indirmemiştir" demekle Allah'ı, kadrinin hakkını vererek takdir edemediler. De ki: "Musa'nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de (parça parça) kâğıtlar üzerinde yazılı kılıp (bir kısmını) açıkladığınız ve çoğunu gözardı ettiğiniz kitabı kim indirdi? Sizin ve atalarınızın bilmediği şeyler size öğretilmiştir." De ki: "Allah." Sonra Onları bırak, içine 'daldıkları saçma uğraşılarında' oyalanıp dursunlar.” (En'âm 6/91)
مَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ
---“Mâ kaderûllâhe hakka kadrihî, innallâhe le kaviyyun azîz (azîzun).: Allah’ın kadrini de (kudretini de) hakkıyla takdir edemediler. Muhakkak ki Allah, mutlaka Kaviyy’dir (kuvvetli), Azîz’dir (yüce).” (Hacc 22/74)
وَمَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ وَالْأَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَالسَّماوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ
---“Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî ve’l- ardu cemîan kabdatuhu yevme’l- kıyâmeti ve’s- semâvâtu matviyyâtun bi yemînih (yemînihi), subhânehu ve te’âlâ ammâ yuşrikûn (yuşrikûne).: Ve (onlar) Allah’ın kadrini hakkıyla taktir edemediler. Kıyâmet günü yeryüzünün tamamı O’nun avucundadır (tasarrufundadır). Ve semalar, O’nun eliyle dürülmüş olacaktır. O, Sübhan’dır (herşeyden münezzeh). Ve onların şirk koştukları şeylerden yücedir.” (Zümer 39/67)
HüLÂsa-yı KeLÂM ReSûLuLLaH sallallahu aleyhi vesellem’e Es SeLÂM..
30. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : SALÂVATÜ'S-SAÂDETİ
Salâtü's-saâdeti de denilen bu salâvâtı okuma husususunda gönül ehli:
“cuma günleri çokça okuyanlar dünya ve âhiret saadetine ulaşır” demişlerdir.
Saâdet salâvâtını cuma günleri çokça okuyan dünya ve âhirette saâdete ulaşır.
TÜRKÇESİ: Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedîn ve alâ âlihi ve sahbihi ve ehli beytihi Adede mâ fi ilmillahi Salâten dâimeten bi devâmi mülkillah.
MÂNÂSI: “ALLAH'ım! Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ailesine, ashabına ve ehli beytine; selâm, salât, teslimiyet ve bereket ulaşım arzumuzu ulaştır. ALLAH'ın ilminde olanların adedince ve ALLAH'ın mülkünün devâmınca bir salâtla...”
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12895
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: Kadir gecemiz mübarek olsun
HAYyREtteyim=>İNSÂNLara
OLur!. OLmaz!. =>OLANLara
ANA RAHMi ==>MeZÂR TAŞı
CÂNÂNsız=>ÖLÜ=>CÂNLara!.
ZEVK 9176
KÜLLî ŞEYy’in KADÎR ALLAH!. Bu ÂLEM=>DEVRÂN CÜNBÜŞü
EL LATÎFü’L- HABÎR ALLAH!. =>DEVRÂNda SEYRÂN GÜLÜŞü
EL KAHHÂRu’L- KAHÎR ALLAH!.
=>EL BÂTIN’uL- ZÂHİR ALLAH!.
==>EL EVVELü’L- ÂHİR ALLAH!.
CEVLÂNda=>CÂNLarın CENGi!. HAYRÂNda=>CÂNLarın DÜŞü!.
20.03.19 06:18
brsbrsam..tktktrstkkmzthremrsrrrseherlerimm..
Bu ÂLEM ZİKİR ÂLEMi
YARATANı FİKİR ÂLEMi
>MuhaMMedî SABIR İLe
ŞE’ÂN-da=>ŞÜKÜR ÂLEMi!.
celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..
CÜNBÜŞ.: Topluluk, kurul. Sazlı sözlü eğlenti. (Farsça. cünbiş) cümbüş, madensel gövdeli, tambura benzeyen, mızrapla çalınan bir çalgı.
''Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve ummetihi...''
Ya RABBenâ!
Mübârek Gecemizin KADR ve KIYMETini BİLdir-BULdur-OLdur ve YAŞAt SEVGİLİn Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin hörmetine İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..
Benden gAYR-ET!
PîRden hiMM-ET!.
“El AmaNN!” ım “ÜMM-ET!”
“DâRü’s- SeLÂm” da SeLÂM-et!...
Ve’l- hamdu lillâhi rabbi’l- âlemîn!..
Bu ÂLemde CÜMMLe ZeRRe KüRRE, hiç durmadan SeBBehâ edip/yeniden YARAtış YÜZÜşü içinde DEVR edip dönerek ASL-ını ARAmaktadır.
KÜLLî ŞEyy ÖZÜnde yüklenen proğramı gereğince/ Kuş kuşça, insÂN İnsÂNca kendi YOLUnda, her bir Hayat Sahnessinde DEVRÂN SEYRÂN CEVLÂn İÇİnde, başı dönmüş, şaşkın ve HAYRÂN ca GEZmektedir..
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
"YUSEBBİHU lillâhi mâ fî's-semâvâti ve mâ fî'l-ardı'l-meliki'l-kuddûsi'l-azîzi'l-hakîm(hakîmi) : Göklerde ne var, yerde ne varsa (HEPSİ) O mülk-ü melekûtun eşsiz hükümrânı, noksaanı mucib herşeyden pâk ve münezzeh, gâlib-i mutlak, yegâne hukûm ve hikmet sâhibi ALLÂHI TESBÎH (VE TENZÎH) ETMEKDEDİR." (Cuma 62/1)
Yusebbihu: tesbih eder.
Sebbaha: yüzmek..
Yerdeki göklerdeki ZeRReler yâni ATOMlar;
“NeşR” lerinden “HaŞR” lerine kadar DÖNdüler, DÖNmekteler ve DÖNecekler. RABBlarına DÖNene kadar..
Bu SeBBaHa yüzüş RAKSı hep sürecek, her AN yeniden Yaratılanlara ŞEENULLAHta..
Ve ne zamAN AKILlarımız DEVR-ÂNı Anlarsa ve DEVRe İştirak ederse Yusebbihu Zikr-i Dâimindeyiz in şâe ALLAH..
MuhaMMedî Me-LÂ-Me-tte, ZiKRullah;
kul ihvÂNi SÖZü kes!
cÂN Dediğin bir nefes
Bir NEFESLik Nâsibin
gün gelir BULur herkes!.
Yüce RABBımız ALLAH celle celâluhu;
Şeriatın Şekil-Beden Terbiyesinde Âlimleriyle
Tarikatın Akıl-Nefis Tezkiyesinde Âlim-Kâmilleriyle
Mârifetin Vekil-Kalb-Vekil Tasfiyesinde Âlim-Kâmil-Ârifleriyle
Hakikatın Nakil-RUH Tecliyesinde Âlim-Kâmil-Ârif-Âşık İNSAN-larıyla,
Zİkr-i Dâim-ilk Ahdine Hâmil kılsın!
Fİkr-i Dâim Hayatına Kâmil kılsın!
Şükr-ü Dâim İmanına Âmil kılsın!
SAbr-ı Dâim Şefâatın Şâmil kılsın!
Affatsin, Bağışlasın ve RAHMetine Garketsin!
Âmin!..
Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..
MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe!..
KuL İhvâni
ALLAH celle celâlihu.:
El Evvelu celle celâlihu.:
EL Âhiru celle celâlihu.:
El Bâtinu celle celâlihu.:
Ez Zâhiru celle celâlihu.:
El Latîfu celle celâlihu.:
El Habîru celle celâlihu.:
-
- Yeni Üye
- Mesajlar: 11
- Kayıt: 16 Oca 2013, 12:55
Re: Kadir gecemiz mübarek olsun
وَمَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ وَالْأَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَالسَّماوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ
ALLAH'ı hakkıyla takdir etmediler. Yeryüzü, Kıyâmet Günü tamâmıyla O'nun avucundadır. Gökler de O'nun sağ eliyle dürülmüş olacaktır. O, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir.
Zümer 39/67
وَمَا قَدَرُوا اللّٰهَ حَقَّ قَدْرِه۪ٓ اِذْ قَالُوا مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ عَلٰى بَشَرٍ مِنْ شَيْءٍۜ قُلْ مَنْ اَنْزَلَ الْكِتَابَ الَّذ۪ي جَٓاءَ بِه۪ مُوسٰى نُورًا وَهُدًى لِلنَّاسِ تَجْعَلُونَهُ قَرَاط۪يسَ تُبْدُونَهَا وَتُخْفُونَ كَث۪يرًاۚ وَعُلِّمْتُمْ مَا لَمْ تَعْلَمُٓوا اَنْتُمْ وَلَٓا
Onlar: "ALLAH insanlara hiçbir şey göndermemiştir" demekle, ALLAH'ı gereği gibi tanıyamadılar. De ki: Mûsa'nın insanlara aydınlık ve hidâyet olmak üzere getirdiği, sizin parça parça kâğıtlara çevirdiğiniz, bir kısmını belli ettiğiniz, birçoğunu gizlediğiniz; sizinle babalarınızın, sâyesinde bilmediğiniz birçok şeyleri öğrendiğiniz Kitab'ı kim gönderdi? "ALLAH" de. Sonra onları bırak, boş laflara dalarak oyalansınlar.
En'âm 6/91
مَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ
ALLAH´ın yüceliğini gereği gibi takdir edemediler; Gerçekten ALLAH çok güçlü, çok üstündür.
Hacc 22/74
إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ ﴿١﴾ وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ ﴿٢﴾ لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِّنْ أَلْفِ شَهْرٍ ﴿٣﴾ تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ ﴿٤ سَلَامٌ هِيَ حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ ﴿٥
Doğrusu Biz, onu (Kurân'ı) Kadr gecesinde indirdik.
Kadr gecesinin ne olduğunu bilir misin sen?
Kadr (Kadir) gecesi; bin aydan daha hayırlıdır.
O gece RABB'lerinin izniyle Ruh ve melekler, her türlü iş için iner de iner.
O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.
Kadir 97/1-5
ALLAH'ın kadrinin bilindiği gece ALLAHın kadrini bilene nâzil olan Kurân-ı Kerîm, ALLAHın kadrini bilenlere vesîle ve hediye olarak sebbahâ ediyor zikredenlerin âlemlerinde...
Nâil olmayı lâyık olmayı hâdim olmayı nasîb-i müyesser eyleye erhamerrâhimîn...
Allâhumme salli ve sellim ve bârik
alâ
rasûlike ve nebiyyike ve nebiyyi'l-ummiyyi
ve alâ
âlihi ve ashâbihi ve ehl-i beytihi ve ummetihi
âmin ve âmin
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12895
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: Kadir gecemiz mübarek olsun
HAYyREtteyim=>İNSÂNLara
OLur!. OLmaz!. =>OLANLara
ANA RAHMi ==>MeZÂR TAŞı
CÂNÂNsız=>ÖLÜ=>CÂNLara!.
ZEVK 9176
KÜLLî ŞEYy’in KADÎR ALLAH!. Bu ÂLEM=>DEVRÂN CÜNBÜŞü
EL LATÎFü’L- HABÎR ALLAH!. =>DEVRÂNda SEYRÂN GÜLÜŞü
EL KAHHÂRu’L- KAHÎR ALLAH!.
=>EL BÂTIN’uL- ZÂHİR ALLAH!.
==>EL EVVELü’L- ÂHİR ALLAH!.
CEVLÂNda=>CÂNLarın CENGi!. HAYRÂNda=>CÂNLarın DÜŞü!.
20.03.19 06:18
brsbrsam..tktktrstkkmzthremrsrrrseherlerimm..
Bu ÂLEM ZİKİR ÂLEMi
YARATANı FİKİR ÂLEMi
>MuhaMMedî SABIR İLe
ŞE’ÂN-da=>ŞÜKÜR ÂLEMi!.
celle celâlihu..
sallallahu aleyhi vesellem..
CÜNBÜŞ.: Topluluk, kurul. Sazlı sözlü eğlenti. (Farsça. cünbiş) cümbüş, madensel gövdeli, tambura benzeyen, mızrapla çalınan bir çalgı.
''Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve ummetihi...''
Ya RABBenâ!
Mübârek Gecemizin KADR ve KIYMETini BİLdir-BULdur-OLdur ve YAŞAt SEVGİLİn Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin hörmetine İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!..
Benden gAYR-ET!
PîRden hiMM-ET!.
“El AmaNN!” ım “ÜMM-ET!”
“DâRü’s- SeLÂm” da SeLÂM-et!...
Ve’l- hamdu lillâhi rabbi’l- âlemîn!..
Bu ÂLemde CÜMMLe ZeRRe KüRRE, hiç durmadan SeBBehâ edip/yeniden YARAtış YÜZÜşü içinde DEVR edip dönerek ASL-ını ARAmaktadır.
KÜLLî ŞEyy ÖZÜnde yüklenen proğramı gereğince/ Kuş kuşça, insÂN İnsÂNca kendi YOLUnda, her bir Hayat Sahnessinde DEVRÂN SEYRÂN CEVLÂn İÇİnde, başı dönmüş, şaşkın ve HAYRÂN ca GEZmektedir..
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
"YUSEBBİHU lillâhi mâ fî's-semâvâti ve mâ fî'l-ardı'l-meliki'l-kuddûsi'l-azîzi'l-hakîm(hakîmi) : Göklerde ne var, yerde ne varsa (HEPSİ) O mülk-ü melekûtun eşsiz hükümrânı, noksaanı mucib herşeyden pâk ve münezzeh, gâlib-i mutlak, yegâne hukûm ve hikmet sâhibi ALLÂHI TESBÎH (VE TENZÎH) ETMEKDEDİR." (Cuma 62/1)
Yusebbihu: tesbih eder.
Sebbaha: yüzmek..
Yerdeki göklerdeki ZeRReler yâni ATOMlar;
“NeşR” lerinden “HaŞR” lerine kadar DÖNdüler, DÖNmekteler ve DÖNecekler. RABBlarına DÖNene kadar..
Bu SeBBaHa yüzüş RAKSı hep sürecek, her AN yeniden Yaratılanlara ŞEENULLAHta..
Ve ne zamAN AKILlarımız DEVR-ÂNı Anlarsa ve DEVRe İştirak ederse Yusebbihu Zikr-i Dâimindeyiz in şâe ALLAH..
MuhaMMedî Me-LÂ-Me-tte, ZiKRullah;
kul ihvÂNi SÖZü kes!
cÂN Dediğin bir nefes
Bir NEFESLik Nâsibin
gün gelir BULur herkes!.
Yüce RABBımız ALLAH celle celâluhu;
Şeriatın Şekil-Beden Terbiyesinde Âlimleriyle
Tarikatın Akıl-Nefis Tezkiyesinde Âlim-Kâmilleriyle
Mârifetin Vekil-Kalb Tasfiyesinde Âlim-Kâmil-Ârifleriyle
Hakikatın Nakil-RUH Tecliyesinde Âlim-Kâmil-Ârif-Âşık İNSAN-larıyla,
Zİkr-i Dâim-ilk Ahdine Hâmil kılsın!
Fİkr-i Dâim Hayatına Kâmil kılsın!
Şükr-ü Dâim İmanına Âmil kılsın!
SAbr-ı Dâim Şefâatın Şâmil kılsın!
Affatsin, Bağışlasın ve RAHMetine Garketsin!
Âmin!..
Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..
MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe!..
KuL İhvâni
ALLAH celle celâlihu.:
El Evvelu celle celâlihu.:
EL Âhiru celle celâlihu.:
El Bâtinu celle celâlihu.:
Ez Zâhiru celle celâlihu.:
El Latîfu celle celâlihu.:
El Habîru celle celâlihu.:
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12895
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: Kadir gecemiz mübarek olsun
HAYyu’L-KAYyum HÂNÂN ALLAH
EL MuKTeDiR -> MeNNÂN ALLAH
HAKk KeReM KıL >HAYRın YAŞAt
“SEBBeHa”-nda >SUBHÂN ALLAH!.
ZEVK 7678
MüKeRReM KaDERin YAŞAt -> Yâ LaTîFu’L- HABîR ALLAH
RAHMÂN NEFhası SEBBeHan -> Yâ SEMiu’L- BASîR ALLAH
İhvÂNi KıTMÎR KIRATın
ARAF SıRTında SIRATın
ZÂTtan NÛRun KÂiNÂtın
LeYLetü’L- KaDRin KeReM KıL ->KüLLî ŞEYy’in KADîR ALLAH!.
01.07.16 09:42
voiciistnbL.. şişLimemoriaLhstÂnesirgLbhçsi..
Ya RABBenâ!
Mübârek Gecemizin KADR ve KIYMETini BİLdir-BULdur-OLdur ve YAŞAt SEVGİLİn Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin hörmetine İnşâeALLAHu TeÂLÂ!...
El Hayy :
El Kayyûmu celle celâlihu.:
El Muktediru celle celâlihu.:
El Hannan celle celâlihu.:
El Mennan celle celâlihu.:
El Hakku celle celâlihu.:
Es Semîu celle celâlihu.:
El Basîru :
er Rahmânu celle celâlihu.:
El Latîfu celle celâlihu. :
El Habîru celle celâlihu.:
El Kâdiru celle celâlihu.:
El Kadîru celle celâlihu.:
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12895
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: Kadir gecemiz mübarek olsun
LEYLetü’L-KADR>FELÂH FECRi,
HAKk GÜNEŞ DOĞması GÖNLe!.
=>KULLuk=>İMÂN->AMEL ECRi,
ŞEHÂDEt=->ŞÂH OLMAK ÖMRe!.
ZEVK 10.817
KÜLLî ŞEYyin YARATANı=>ZÂTI’nda>BiR ŞEYy OLmamak,
=>ZÂHİRinde=>AZAMEti!.=>BÂTINında=>KUDREti HAKk,
AMELi->HAYR!. İMÂN->HAKktır,
Kur'ÂN-ı=>DUYmak->UYmaktır,
HAKk’ı=>BİLmek>BULmak>OLmak,
=>HAKk’ı=>HAKk İLe=->YAŞAmak!.
04.04.2024 04:04
brsbrsm.. tktktrstkkmdecevlânımızzz..
SEN ki==>ÂŞıK KuL İHVÂNİ’m,
AŞkı=>YAŞA!.=>AŞkı->ANLAt!.
RABBi BÂKi==>KENDi FÂNİ’m,
AKıL>AŞKktır KIRK Kat KANat,
NÛR-u MUHAMMED>SALTANat,
=>ZERRE-KÜRRe ki=->KÂİNat!.
سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ
--- “Subhânellezî ESRÂ bi abdihî leylen mine’l- mescidi’l- harâmi ile’l- mescidi’l- aksallezî bâreknâ havlehu li nuriyehu min âyâtinâ, innehu HUVE’s- SEMÎU’l- BASÎR (basîru).: Âyetlerimizi göstermek için, kulunu geceleyin Mescid-i Haram'dan, etrafını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya yürüten ALLAH, SÜBHÂN'dır (bütün noksanlıklardan münezzehtir). Muhakkak ki O, en iyi işiten, en iyi görendir.” .” (İsrâ 17/10)
EHL-i AŞKa ->HANNÂN ALLAH!
EHL-i MeŞKe >MENNÂN ALLAH!
->“MuHaMMedî H A K i K a t”ta
>EHL-i KöŞKe ->SULTÂN ALLAH!.
MuhaMMedî TEVBE BİRLiğimizi,
=>MuhaMMedi DUÂ BİRLiğimizi,
=>MuhaMMedî RIZA BİRLiğimizi,
MuhaMMedî ŞEHÂDEt BİRLiğimizi
Yâ RASÛLULLAH sallallahualeyhi vesellem.
İmâm-ı ALİ kerremullahi veche’ye ait SaLâvâtı Şerîfe..
TÜRKÇESİ.:
Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münir Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.
MÂNÂSI:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!”
Yâ RABBenâ!.
7 LETÂİFimizin SALLini=>İSÂLini=>SILÂsını=>ULAŞımını SAĞLa!.
Yâ RABBenâ cellecelâlihu!.
MiR'ÂC Gecemizi =>Cumamıza GizLenen DUÂya-İcâbet Eşref Saati gibi Ramazana SakLanan MiR'ÂC'ımızın Kadir ve Kıymetini BİLmemizi ve YapacakLarımızı RABBımız TeÂLÂmız KaLBLerimize İLham Etsin.!.
RaLûLuLLAH sallallahu aleyhi vesellem'in MuhaMMedî Müjdesine SILA SALLı Nâsib-i Müyesser EYLesin!.
Âmin!.
Yâ Muin celle celâluhu!.
Yâ Lâtif celle celâluhu!.
Yâ kerîm celle celâluhu!.
Yâ Rahîm celle celâluhu!.
Yâ Rahmân celle celâluhu!.
Yâ Hannân celle celâluhu!.
Yâ Mennân celle celâluhu!.
Yâ Deyyân celle celâluhu!.
Yâ Furkân celle celâluhu!.
Yâ Sultân celle celâluhu!.
Yâ ALLAH celle celâluhu!.
Evvelen, Âhiren, Zâhiren, Bâtınen âmennâ, saddaknâ ve şâhidnâ=>
=>Eşhedü enLâ İLâhe İLLâ ALLAH ve Eşhedü enne MuhaMMeden Abdûhû ve ResûLühû!.
Âmin... Âmin... Âmin... Âmin!..
Yâ Muîn Celle Celâluhu!.
MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...
KUL İHVÂNİm..