2010 Haber arşivi;Sen kalbime buyur RABBİM...

Cevapla
Kullanıcı avatarı
sev-guzel
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 609
Kayıt: 15 Mar 2008, 02:00

2010 Haber arşivi;Sen kalbime buyur RABBİM...

Mesaj gönderen sev-guzel »

Tarih: 30.11.2010 Saat: 22:56 Gönderen: kulihvani




Sen kalbime buyur RABBİM...

efraiil

Bir sayfası yanık hatıralarımla, kime diye bilmediğim bir ah var kalemimin ucunda...
hayata küssem de bulutların suçu yok...
güneşimin suçu yok.. yıldızlar masum, ay dost...
bana kim ettiyse gölge...sır gibi peşimde hala...
garip bir kıpırtı gibi bazen hüzün, sanki kapımı çalan bir dilenci, kovsan olmuyor ki...

neden seni buluyor ey kalbim..
ne kadar varsa topla öfkeli çerçöplerini, kızdığın ne anlar varsa yaz bir bir kağıda ve çak kibriti bağrından yak hepsini...
değer miydi, yanaklarında yol tutmuş gözyaşlarını aciz kullara akıttın...





sen dövünürken acından belki onlar kahkaha atardı da oysa sen, sen belki hıçkıra hıçkıra ağlardın gecenin kucağında...
bir lamba bile yakmadan, karanlığın başını okşadığı o matemli geceleri boşa mı harcadın yoksa...
yoksa sen sandın ki, ellerinde toprağı kazsan bir taşdan kalbin içine söküp kendi yüreğini..
versen seve seve bilir mi ki ağyar...
bilir mi ki ne kadar ..ne kadar ah.. ne kadar sefkatli bir, neyse...
sana demiştim ben, bırak yakma hergün tutuşturma elinde ne varsa kayda değer...
ısıtmak için içindeki beşere sevdayı...boşver be gönlüm...
değer miydi?.. fânidir neylesen fâni..
anlayacak kadar değil isyan edecek kadardır tek bildiği...
şimdi, bazen acabalar diyorsun benden gizli, yapma ne olur...
sen tüm ümitlerini yüklediğin o gemiyi kim batırmıştı hatırla....
sana ardından bir taş atılmıştı hani...
hani sen yıkılmıştın ya en güzel baharında ve ellerin duaya kalktığında..
kim tutmuştu seni..kim..
ufkuna bir lahza ışık vermedi mi?..
"O"nu hatırla.. bırak gitsin sen gibi aciz, seni terk etsin...
celladına aşk mı besledin ey biçare..zavallı..
dağları değil bulutları yakalasan avuçlarında çöldeyken sunsan su diye gözyaşını...
kanarda yine sensiz gider yoluna bil...
Oysa.. herdefasında "Kim" seni kayırdı..
içine damla damla akıttı tesellisini..
bir yudumu aleme yetecek kadar sırlı lutfunu esirgemeyen "kim"!...
yüz defa dönsen de sözünden...
kendi başına ağlar örsen de..
bana zulm edende..beni mazlum edende sen..
seni her defasında yalnız "kim" ziyaret ederdi.
bahtını bir sayfa misali hızla yırtıyorsun kaderinden...yine acıyor...
sen yırtıkça her hüsranda isyanlarına bile tahammül eyleyip beyaz sayfalar açıyor..
oysa sen..ey kalbim...
tutunduğun her yılanı, inandığın her yalanı tercih ederken umarsız..
gafletin içine çektiğin dumanında sarhoşluğun kelimelerini bulandırıken...
bilmezdin değil mi sabreder "O" ...
yalnız "O"bilir çıkamadığın o yusufsuz kuyuları...
meğer yusuf değil, kardeşlerinin halini taşırken ruhumu itelermişsin...
kurtlara atmışsın suçu...
Yakubun hatrına yinede çıkarıp sultan etmezmiydi mısıra...
oturtup en baş sofralara..
ne suyunu keserdi yağmurdan, ne kanını çeker alırdı onca seyyiatına rağmen canından...
hep mühlet verdi..ve sen hep bilmezdin de..
yine dönüp dolaşır içerdin gaflet şarabından..


Bir sancı için zor şer yatırırdık seni "tabibin" eline emanet...
bir dem gelir çırpınırdın hazin bir yakarış..intifada maziye...
kervanlara duyurmak için sesini...bağır çağır bir dileniş...
ya kurtulursam deyip can havliyle ...
uzattığın titrek yaprak gibi o ellerinden Tuttu ya "Rahman"...affediciliğiyle...
şanına yakışırdı "O"nun...kapısında yalvarana ikram.
eski hesapları, kara defterleri yırt at artık...
önce sen sil düş hesapdan ne kadar varsa ruhunda yalan dolan, hırlı hırsız çalan kaçan...
cinayetlerin...kardeş etimi yedin, kendi ellerinle kendini mi nara hazırladın ey kalbim..
sana en nadide bir nur verdi bilirsin....
"O"na kapını açınca tüm buzların erir senin...
"Lâ" dersin..içinden kovarsın herşey kaçar bir bir...
öyle bir uzat ki berzahdan duysun melekler ...
dört elif miktarı uzat da dört bin hatanı erit.
yanar nurundan ne varsa içinde, heni beni ateşe gönderdiğin...
"Allah!" dersin ...aydınlatır perdeleri açarda da pencerelerinden bakarsın cennetin...
ah bir "Lâ" desen ey kalbim...
bilirim yıllarca kaçak , zâlim hayatını bir anda idam edersinde...
yeni bir doğuşla...nur topu gibi bir kalbim olur da..
bebekler gibi saf...melekle gibi saf saf...
Adının ...Kapısının önünde tebessüm edersin...ey kalbim..
bir "Lâ" desen ..uyanacağım kabusu gönderip nara..
eni tutup perçeminden bağışlar yaradan...
"Lâ ilâhe illAllah".....
Yıkıyor nuruyla, içindeki karaları, tıkalı yolları...
bir vesile eyle...açsın dergahını...
Sevdiğini fısılda...duyar elbet..
Tevbelerin ilki gibi yad eyle Resulünün adını...
Arafat ol, o an kalbim...bir duruşla dur ki...
af yağmurunda sırılsıklam olana dek...dur...
başını eğ, boynunu bük..ellerini aç...
sevgiliyi an...ismini zikret ve"Lâ" ile herşeyi kov...
ve arafat ol kalbim..kapısında dur...
kurban gelene, af verene... af edenek dek...
vadini hatırla..affedecek....
Resulü ile beraber "Lâ" diyeni...
şimdi uyanıp uyanıp korktuğum kabusları boğuyor bu nurlu hatıra..
bir kez af dileyip son kez..birdaha asla !!!
bundan böyle adınla yaşar ...
adınla kalkar her dünya sabahına, yadınla uyur...
kapına geldi zavallı firari kulun...
"Sen" bana kapını aç ALLAHım.
"Sen", kalbime buyur Rabbim..kalbime buyur...


Resim
Resim
Cevapla

“KASIM” sayfasına dön