GEÇmiş zamAN OLur ki..

Konu başlıkları sadece Kul İhvani'ye aittir.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

GEÇmiş zamAN OLur ki..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SARI ÇANLARDA KERVANLAR
KERVANLARDA HANLAR
HANLARDA CÂNLAR..


Döşlerinde batmanlık sarı çanlarıyla Develer..
Gümbür gümbür bir cümbüşle yavaş yavaş ilerler..
Ve; bu son kervandır dercesine
Şafakla, tan yeri ağarmadan
O güzelim sesi ve tarihi
Geleceğin makinelerine gülercesine götürdüler..
O gündür bu gündür
Benim bildiğim
Hanlar öksüz ve üzgündür
Ve ondandır hanları sevdiğim..

Resim

İnce taş işlemeli kapısında bir Sultanın
“Bu han benimdir!.” dediği
Unutulmuş burçlarında kuşların tünediği
Hanlar Hanı.. Sultan Hanı..
Dostların unuttuğu bir insan gibi
Yürekten.. Acı ve içli
Ve de ağlamaklı..
Geçmişi özler de, kendini harab edermiş zavallı..
Hırçın bir dalga gibi
Tantanayla gelen kervan selleri..
“Lebbeyk!!.” Dercesine hâlâ canlı,
Bir tarafı yıkık mescidleri..
Akmayan yıkanılmayan bom boş ve serin
Şadırvanları, hamamları ve deve damlarıyla
Kırgın karanlık bakışlarıyla
Yorgun argın ve bitkin düşmüşcesine
Bir birine yaslanmış yolcular gibi..
Umursamaz.. Ve de sırt sırta
Avlusuna dökülen taşlarıyla..
Bir elinde çekiç birinde hüner
Tarihi kazan, tarihi yazan
Kırçıl sakallı Taşcıyı düşünürler..
Alınlarındaki tarih sanki
Öyle net işlenmiş ki
Bünyan halısı gibi..
Serili vermiş de yerlere
Bir gözü aralık bakıyorlar turistlere..
“Kim bu Jorj la Helen?!.” diyorlar
Resim çekip gülümsüyorlar
Ve Deve damlarımıza işiyorlar!.

Resim

İşte böyle demir parmaklı
Kapıların ardanda hâlâ var sanki..
Tıpkı bir mahkum gibi..
Perişan ve sabit tarih babalar
İlk terk edildiği gün gibi
Taze canlı ve düzgün
Toz toprak içinde harap perişan ve üzgün..
Ne olduğunu bile bilmiyorlar,
Dinliyorlar ve bekliyorlar,
Geçmişin ezân sesini, develerin sarı çan sesini..
Ve bir kervanın geleceğini
Eğer varsa!.
Ben isyankârım, isyan ediyorum,
“Birileri gidip bu taşlara anlatsa
Bâri” diyorum:
Nasıl geldiğini medeniyetin.. Yıldırım gibi..
Yakıverse güpegündüz kasabanın elektriğini
Araba, televizyon ve jiklet aldığını milletin
Ve, tüm çektiklerini,
Duyduklarını, gördüklerini,
Tesadüfen yaşayıp, tesadüfen öldüklerini!.
Tek tek anlatsa,
Ne var ne yoksa,
Hiç birisi kalmadan!..
İşte o zaman;
Kıpır kıpır kıpırdaşırlar
Bir köşede nöbet bekleyen taşlar,
Ve oturanlar..
Kulağı patlatırcasına gür,
Tarih gibi özgür,
Haykırır kapı taşındaki yazı,
Ardahan’dan duyulur da avazı:
“Olmaz!!. Olamaz bunlar!!.”
Derlerse bizim hanlar,
Kahrından yıkılanlar!.
Eminim çoluk çocuk hepimiz
Nasıl da güleriz..
Ve: “İyi oldu yıkıldığı;
Yoksa biz yıkacaktık!.” deriz..

22.05.1980.. Antalya..


Resim


SULTAN HANI

Her biri bir harika olan yüzlerce Selçuk Kervansarayı’ndan biri de Sultan Hanı'dır.
Konya-Aksaray arasında Aksaray’a 40 km. olan bu hanı, 1229 yılında, Selçuklu Sultanı Alâaddin Keykubat I yaptırmıştır.
Bir yangın geçiren bu han, Giyasettin Keyhüsrev zamanında (1278'de) onarıldı ve genişletildi.

Bu han, birbirine bitişik uzunlamasına iki bloktan oluşuyor.
Öndeki blokun doğu tarafındaki duvarında, ince süslerle bezeli mermer bir kapıdan büyük dehlize, oradan da hanın avlusuna geçilir.
Avlunun sağ tarafında revaklı bölmeler, ortasında bir mescit, solunda da yolcuların kaldığı odalar vardır.
Daha dar olan arka taraftaki ikinci blok hayvanlara ve eşyaya ayrılmıştır.
Yolcu odalarından ve hayvanlara ait ahırlardan başka handa, fırın, hamam ve erzak depoları da vardır.

Hanın oturtulduğu alan, toplam olarak 4866 metrekareyi bulur. Büyük blok “yazlık”, küçük blok “kışlık” olarak da adlandırılır. Hanın dıştan boyu 116,90 metredir.
Yazlık kısmımın eni 49.35 mt, boyu 67.75 m. dir.
Kışlık kısmının boyutları ise 32.90 m x 55.15 m. dir.
Hanın doğu cephesindeki muhteşem mermer kapısının genişliği 10.70 metredir.
Bu kapıda bulunan kitabeye göre hanın mimarı Muhammed bin Havlan- el- Dimaşkî’dir..

Resim

Sultan Han, Anadolu’da, Anadolu Selçukluları dönemine ait iki önemli kervansaray: Konya-Aksaray yolu üzerinde, Sultanhanı İlçesindeki Sultan Han, büyüklüğü (yaklaş. 5 000 m2’lik bir alanı kaplar), gelişmiş mimarîsi ve üslubuyla Selçuklu kervansaraylarının en görkemli örneklerindendir.
Dıştan kulelerle desteklenmiş sağlam duvarlarıyla bir kaleyi andıran yapı yazıtlarına göre Alaettin Keykubat I döneminde inşâ edilmiş (1229), Gıyasettin Keyhüsrev III döneminde Seracettin Ahmet bin el-Hasan tarafından onartılmıştır (1278). Taçkapı nişinin yanlarındaki altı köşeli madalyonların içinde mimarı Muhammet bin Havlan el-Dımışki’nin adı vardır. Art arda yerleştirilmiş yazlık ve kışlık bölümlerinden oluşan yapının dıştan uzunluğu 110-115 m. kadardır Yazlık bölümün 50 m. genişliğindeki ön cephesi, öne taşan mermer taç- kapısı ve köşe kuleleriyle anıtsal görünümlüdür. Sivri kemerli, mukarnas dolgulu taçkapı nişinin yan duvarlarında, mukarnaslı, köşeleri burmalı sütunçeli mihrabiyeler vardır. Uzun bir dehlizle ulaşılan avlunun çevresine araba ve hayvanlar için yapıl-mış, sivri kemerli, tonozlu bölmeler, yolcu odaları, hamam ve ambarlar yerleştirilmiştir. Avlunun ortasındaki, dört kemer üzerinde yükselen, kubbeli köşk mescid günümüzde çok yıkıktır. Zengin süslemeli taçkapıdan beş sahınlı (orta şahın daha yüksek ve geniştir), tonoz örtülü kışlık bölüme geçilir. Bu bölümde tonoz örtü 32 ayağı bağlayan sivri kemerlere oturmuştur, orta sahran merkezinde mukarnaslı tonoz bingilerin taşıdığı aydınlık kubbesi vardır.

Resim

Anadoluda, Kayseri-Sivas yolu üzerinde, Kayseri’ye 50 km uzaklıkta da başka bir Sultan Han vardır. Yazıtına göre Alaettin Keykubat I döneminde yaptırılmıştır (1232-1236). 3 900 m2’lik bir alanı kaplayan yapı, öteki Sul-tan han ile büyük benzerlikler gösterir (kulelerle güçlendirilmiş masif duvarların meydana getirdiği kalemsi görünüş, art arda düzenlenmiş yazlık ve kışlık bölümler, yazlık bölümde avlu ortasında yer alan zengin süslemeli köşk, mescit vb.). Mukarnaslı bir niş biçimindeki taç kapının, zengin geometrik süslemeleri ve iki yanda yükselen yuvarlak yivli kuleleriyle görkemli bir görünüşü vardır. Beş sahınlı kışlık bölümü, 24 ayağı bağlayan sivri kemerlere oturan tonoz örtüsü, çok yüksek ve geniş orta sahra, küresel bingilerin taşıdığı merkezi kubbesi ile gösterişli bir yapıdır..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GEÇmiş zamAN OLur ki..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

sEN gittin
KALdı!..


TuZ KuRDu HüRr TuZ GÖLünde
“ÖLmeden ÖNce -> ÖL!” ünde
->ÇÖKeRTtin -> ÇİLE ÇÖLÜnde
KıRAT >ÇULsuz-YÜKsüz KALdı!..

Resim

SEViLdin ->ÜZdün GÜZELiMm
SıRRını -> sÜZdün GÜZELiMm
DERİsin ->yÜZdün GÜZELiMm
Kul KıtMÎRim KüRKsüz KALdı!..

Resim

DAĞlar ARDına ->ATTıNn YÂR!
KeŞiŞ’e BeleŞş ->sATTıNn YÂR!
SAKSILarım >BOŞALTTıNn YÂR!
->GÜZ ÇiÇeğim ->KÖKsüz KALdı!..

Resim

SEVenLer >İNANdı Dİye
-> SEViLirim SANdı Dİye
YeR GÖĞe KApANdı Dİye
YER YÜZümüz GÖKsüz KALdı!..

Resim

YÂR!. >AĞlatırken GÜLdürdün
TEVHİDim >DÖRDe BÖLdürdün
-> Kul İhvÂNi-miZ -> ÖLdürdün
“Kur'ÂN-ımız” ->ÖKSÜZ KALdı!..


09.10.13.. 23:17
brsbrsbzr..aklmnnklmzÂRı..
Resim
Cevapla

“►Kul ihvâni ŞİİRleri◄” sayfasına dön