MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Mesaj gönderen nur-ye »

Kul İhvÂNi mEST MeLâMî
MuhaMMedî KûN KeLâMî
Dârü’s- SeLâM-ın SeLâMî
sÖZün ÖZ-ü ve’s-SeLâMı!.


ResimMuhaMMedî MuhaBBetLerimLe!..

ResimMuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı o ki; Resim


MuhaMMedî MeLÂmette ZİKİR;
MuhaMMedî Evrensel EDEB İÇinde, HAKkı BİLme HAYRı BULma İLMidir.
MuhaMMedî Evrensel İLİM İÇinde, HAKkı BULma HAYRda OLma İRADEsidir.
MuhaMMedî Evrensel İRFÂN İÇinde, HAKkta OLma HAYRı YAŞAma İDRAKıdır.
MuhaMMedî Evrensel ERKÂN İÇinde; HAKk’tan, HAKk’ta, HAYR’a İŞTİRAKı ve, HAKk’La, HAKk'a İSTİGRAKı/GARK OLuş "BİZ BİR-İZ"-Liğidir... ELHamdulillahi RABBu'L- ÂLEMîn..
ve’s- SELÂMmm!. Yâ HAYyu’L- HUuu!. celle celâlihu..

İşte böylesi saff bir Kalb İÇinde SİLM İMÂN Sahibi MuhaMMedî Mü’minlerin;
DIŞı ->Sahra-yı KESRETte ki, YOKLuk-ÇOKLuk ÇÖLünde bir Muamma..
İÇi ->Umman-ı VAHDETte ki, TEKe TEK-BİR DERyâsında Bir DAMLa..



Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Mesaj gönderen nur-ye »

Kul İhvÂNi mEST MeLâMî
MuhaMMedî KûN KeLâMî
Dârü’s- SeLâM-ın SeLâMî
sÖZün ÖZ-ü ve’s-SeLâMı!.


ResimMuhaMMedî MuhaBBetLerimLe!..

ResimMuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı o ki; Resim


MeLÂMîlik, MeLÂMet.. Levm OLunmak.. Tüm İYiLiklerini ÖZ’ünde GİZLeyip de, tüm Kötülüklerini;
Her Yerde, Her Zamân, Her Hâlde, Her Nefste ve Herkese Âşikâr Etmeyi farz edinmektir.. Babayiğit işi.. Ayrı bir konu MeLÂMet..
Şu var ki, her ağacın EN UÇtaki sürgün sürdüğü, ürediği ve gelişişip büyüdüğü yerdir MeLÂMîLik..
Öylesine bir Dakâik ve Hakâik İŞi..


MeLÂMet =>HaKiKat ve İNCELik İNCİsi ÖZELLik ve GÜZELLik GERÇEğidir..



Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

MuhaMmedî MeLÂMet'te UHUVVet ve FÜTÜVVEt..

MuhaMmedî MeLÂMet'in TEVHiDî TeMeL Edebi-Âdabı.:
ÜZme!.=>ÜZüLme!
=>SEV!.==>SEViL!.dir..

MuHABBEtuLLAH ve MuHABBEt-i RESÛLuLLAH.:


Resim---Abdullah b. Hişâm, Ömer radiyallahu anhu bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e şöyle dediğini rivâyet etmiştir.: “Yâ Resûlullah!. sen bana, nefsim hâriç her şeyden daha fazla SEVimlisin.”
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ise O'na.: “Hayır Ey Ömer, nefsim elinde olan ALLAH'a yemin olsun ki; sen beni nefsinden de daha fazla SEVmedikçe gerçek imân etmiş olamazsın!” buyurmuştur..
Ömer radiyallahu anhu da O'na.: “Vallahi şimdi sen bana nefsimden de daha fazla SEVimlisin!.” dediğinde, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “şimdi imânının kemâle ermiştir ey Ömer!.” buyurmuştur..

(Buhârî, Muhtasarı Tecrid-i Sarih Terc, I, 31.)

MuhaMmedî MeLÂMet=>
=>MuhaMmedî UHUVVet=>EHL-i BEYtî FÜTÜVVEttir..

UHUVVet.: Kardeşlik. Din kardeşliği. Samimî dostluk..
FÜTÜVVEt.: Dostlara afv ve safh ile muamele. * Yiğitlik. Cömertlik. Lütuf ve ihsankârlık. * Kerem ve sehâ. * Soy temizliği..
Safh.: Suç bağışlama, dostluk etme. Günah ve cürmü afveyleme. * Bir şeyin bir tarafı. * Bir şey içirme. * Yüz çevirme..

Yüce Kur'ÂN-ı Kerîmimizde ALLAH celle celâlihu BuyrukLarı:


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تُحِلُّواْ شَعَآئِرَ اللّهِ وَلاَ الشَّهْرَ الْحَرَامَ وَلاَ الْهَدْيَ وَلاَ الْقَلآئِدَ وَلا آمِّينَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ يَبْتَغُونَ فَضْلاً مِّن رَّبِّهِمْ وَرِضْوَانًا وَإِذَا حَلَلْتُمْ فَاصْطَادُواْ وَلاَ يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَآنُ قَوْمٍ أَن صَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ أَن تَعْتَدُواْ وَتَعَاوَنُواْ عَلَى الْبرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُواْ عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
Resim---“Ey iman edenler! ALLAH'ın (koyduğu) şeriat hükümlerine, Haram ay'a, (hediye olarak Kâbe'ye gönderilen) kurbanlıklara, gerdanlıklı (boyunları bağlı) kurbanlık develere, RABB'lerinden bir fazl ve (O'nun) rızasını isteyerek, Beyt-el Haram'a gelenlerin güvenliğine saygısızlık etmeyin. Ve ihramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz. Sizi Mescidi’l- Haram'dan alıkoymalarından (çevirmelerinden) dolayı bir kavme beslediğiniz kin, sakın sizi haddi aşmaya sevk etmesin. Birr ve takvâ üzerine yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. ALLAH'a karşı takvâ sahibi olun. Muhakkak ki ALLAH ikâbı (azâbı) şiddetli olandır.” (v)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ آبَاءكُمْ وَإِخْوَانَكُمْ أَوْلِيَاء إَنِ اسْتَحَبُّواْ الْكُفْرَ عَلَى الإِيمَانِ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ
Resim---“Ey iman edenler! Îmâna karşı (îmânın üstüne), îmândan üstün tutarak şâyet küfrü severlerse babalarınızı ve kardeşlerinizi dostlar edinmeyin. Ve sizden kim onlara dönerse işte onlar, onlar zâlimlerdir.” (Tevbe 9/23)

وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ ادْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ
Resim---“Hasene (iyilik) ve seyyie (kötülük), müsavi (eşit) değildir. (Kötülüğü) en güzel şekilde karşıla. O zaman seninle arasında düşmanlık olan kişi, samimi bir dost gibi olur.” (Fussılet 41/34)

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Resim---“İnnemel mû’minûne İHVETun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn(turhamûne).:
Mü'minler ancak KARDEŞtir. Öyleyse KARDEŞLERinizin arasını düzeltin. Ve ALLAH'a karşı takvâ sahibi olun. Umulur ki, böylece siz rahmet olunursunuz.”
(Hucurât 49/10)

İsLâm Dinimizde SEVgi ve KARDEŞLik için temel ölçü Tahkik ÎMANdır.:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Mü'minler birbirlerini SEVmek; birbirlerine Şefkat göstermek ve iyilik yapmakta bir vüCÛD gibidir. O vüCÛDun bir uzvu/organı hastalanırsa, diğer uzuvlar/organlar da hastalığın acısını duyar, uykusuzluk ve ateşine iştırak eder." buyurmuştur.
(Buhâri, Edeb:37)

Bir kimse Müslüman kardeşini SEVdiğini ona bildirmelidir ki, MuhaBbet iki uçtan yeşerip gelişsin.

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Sizden birisi kardeşini ALLAH yolunda SEVdiği zaman kendisine bildirsin. Zirâ bu, ülfette daha kalıcı, muhabbette sebat vericidir." buyurmuştur.
(Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî. Ramûz, c. 1/25/9)

Birbirlerini, maddî menfaat veya herhangi bir çıkar için değil, sadece ve sadece ALLAH rızâsı için SEVenleri, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem methetmiş ve onların âhirette pek çok lutfa ve ihsâna mazhar olacaklarını müjdelemiştir.:

Resim---Abdullah b. Mes'ud radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "İmânı kâmil olan; SEVdiği kimseyi, ondan menfâat gördüğü için değil, sırf ALLAH Rızâsı için SEVer. Gerçek imân da budur." buyurdu.
(Münzirî, Tergib ve Terhib, c. 6/25-6)

Resim---Abdullah b. Amr radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Bir adam, birini ALLAH için SEVer de ona.: “Seni ALLAH için SEViyorum” derse, ikisi de Cennete girerler. SEVenin derecesi daha yücedir." buyurdu.
(Münzirî, Tergib ve Terhib, c.6/27-10)

Resim---Samit oğlu Ubade radiyallahu anhu.: “Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "ALLAH TeÂLÂ.: “Benim için birbirlerini SEVenlere, birbirleri ile ilgilenenlere, ziyâretleşenlere ve yardımlaşanlara muhabbetim, rahmet ve mağfiretim vâcib oldu, (Onları mutlaka bağışlayıp Cennetime koyacağım) buyurdu." buyurdu.” dedi.
(Münzirî, Tergib ve Terhib, c.6/30-15)

Onun içindir ki Toplum hayatımızda İslâm Dininin işâreyini/rozetini taşıyan MuhaMmedî VeLî HAKk Dostlarıyla ünsiyet kurup, kardeşlik ve arkadaşlık etmeliyiz..

Resim---Ashâb-ı Kirâm radiyallahu anhum.: “ALLAH’ın VeLî KuLLarı kimlerdir?” diye sorduklarında, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “(ALLAH’ın VeLî KuLLarı) yüzlerine bakıldığında ALLAHu TeÂLÂ’yı hatırlatan kimselerdir!.” buyurmuştur.
(Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, X, 78; İbn-i Mâce, Zühd, 4)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in =>Mekke-MuhacirleriyLe Medine-Ensarları gibi =>CÂN-DîN kardeşleri OLup ELden ve GönüLden gelen Yardımlarda BULunmalıyız ki ALLAHu zü’L- CELÂL’in müjdelediği önder örneklerden OLaBİLelim İnşâe ALLAH!.

وَالَّذِينَ تَبَوَّؤُوا الدَّارَ وَالْإِيمَانَ مِن قَبْلِهِمْ يُحِبُّونَ مَنْ هَاجَرَ إِلَيْهِمْ وَلَا يَجِدُونَ فِي صُدُورِهِمْ حَاجَةً مِّمَّا أُوتُوا وَيُؤْثِرُونَ عَلَى أَنفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفْسِهِ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Resim---“Ve onlardan önce (Medine'yi) yurt edinmiş olup kalplerinde îmân yerleşmiş olanlar, kendilerine hicret eden kimseleri severler. Ve onlara verilenlerden (dağıtılan ganimetlerden) dolayı, kendileri onlara muhtaç olsa bile, gönüllerinde bir hacet (kaygı, hased) bulunmaz. Ve onları kendi nefslerine tercih ederler (üstün tutarlar). Ve kim nefsini cimrilikten korursa, o taktirde işte onlar, onlar felâha (kurtuluşa) erenlerdir." (Haşr 59/9)

Her Yerde, Her ZamÂN, Her HâL ve Her Nefeste BİZ BİR-İZ KardeşLiği..

Resim---Enes radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Herhangi bir kul, kardeşini ALLAH rızâsı için ziyâret etmeye gelirse, ona semâda bir melek.: “İyi yaptın, Cennet sana helâl oldu.” diye seslenir. ALLAH celle celâlihu da Yüce Arşı’nda.: “Kulum benim rızâm için ziyârette bulundu, ona ikrâm ve ihsân BANA aittir.” buyurur, ve onun için Cennetten başka hiçbir SEVâba razı olmaz!." buyurdu.
(Münzirî, Tergib ve Terhib, c.5/199-3)

Resim---Büreyde radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Cennette öyle köşkler vardır ki, içinden dışı, dışından içi görülür. ALLAH bunları kendi rızâsı için birbirini, SEVen, birbirini ziyâret eden ve mallarını ALLAH yolunda harcayan kimseler için hazırlamıştır." buyurdu.
(Münzirî, Tergib ve Terhib, c.5/200-7)

Her Yerde, Her ZamÂN, Her HâL ve Her Nefeste BİZ BİR-İZ KardeşLiğinde ÖZ CÂNı gibi her Tehlikeden Saldırıdan KORUr.:

Kardeşliğin mühim bir vasfı da kardeşini, ona yönelik saldırılardan, zararlardan korumaktır. Bu hususla ilgili hadis-i şeriflere bakalım.:


Resim---Sehl bin Muâz bin Esed el-Cühenî radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Kim bir mü'mini, bir münâfığın şerrinden korursa, Kıyamet gününde ALLAH ona vüCÛD’unu Cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim bir müslümanı kötülemek maksadıyla ona laf atarsa, söylediği sözü isbat edinceye kadar ALLAH onu Cehennem köprüsü üzerinde tutar." buyurdu.
(Ebû Dâvud, Edeb:39)

Resim---Ebû Derdâ radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Kim bir mü'min kardeşinin aleyhinde konuşulduğunda onun şeref ve namusunu savunursa, ALLAH da Kıyamet günü onu Cehennem ateşinden korur." /color] buyurdu.
(Tirmizî, Birr:20)

Resim---Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Mü'min, mü'minin aynasıdır. Mü'min, mü'minin kardeşidir. Onun malını, mülkünü korur. Bulunmadığında da ona ait herşeyi korur." buyurdu.
(Ebû Dâvud, Edeb:49)

Resim---İbni Ömer radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona haksızlık yapmaz. Tehlikeli bir durumda kalsa yalnız bırakmaz. Kim, bir Müslüman kardeşinin ihtiyacını karşılarsa, ALLAH'da onun ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın üzüntüsünü giderirse, ALLAH da Kıyamet günü onun ayıbını örter." buyurdu.
(Ebû Dâvud, Edeb:38)

Resim---Câbir radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Zâlim de olsa mazlum da olsa, kişi kardeşine yardım etsin. Eğer din kardeşi zâlim ise, zulmüne mâni olsun. Çünkü, mâni olmak ona yardımdır. Şâyet mazlum ise onu koruyarak yardım etsin." buyurdu.
(Buhârî, Mezâlim: 4)

Resim---İbni Mes'ud radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Bir kimse benden sonra, bir Müslümanı SEVindirirse, beni kabrimde SEVindirmiş olur. Beni kabrimde SEVindireni de ALLAH TeÂLÂ Kıyamette SEVindirir." buyurdu.
(Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî, Ramûz, c.2/423-9)

MuhaMmedî MeLÂMî =>Güzel ahlâk sâhibi ve güzel geçimi prensip edinmiş bir kişi OLarak, Mü’min Kardeşlerine ve diğer insanlara karşı, her zaman iyi muamelede bulunmak, kırıcı olmamak ve onlarla hoş geçinmek ve konuşmakta değişmeyen bir MeLÂMet Yumuşkalığına sahibdirki bu EMR-i İLÂHîdir.:

فَقُولَا لَهُ قَوْلًا لَّيِّنًا لَّعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَى
Resim---“O zaman ona (Firavun’a), yumuşak söz söyleyin. Böylece o, tezekkür eder (anlar) veya huşû duyar.” (TâHâ /44)

وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَ بَنِي إِسْرَائِيلَ لاَ تَعْبُدُونَ إِلاَّ اللّهَ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَاناً وَذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَقُولُواْ لِلنَّاسِ حُسْناً وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ ثُمَّ تَوَلَّيْتُمْ إِلاَّ قَلِيلاً مِّنكُمْ وَأَنتُم مِّعْرِضُونَ
Resim---“Hani İsrailoğullarından, "ALLAH'tan başkasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin" diye misak almıştık. Sonra siz, pek azınız hariç, döndünüz ve (hâlâ) yüz çeviriyorsunuz.” (Bakara 2/83)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Âişe radiyallahu anha Annemize.: "Kötü sözlü olma!. Kötülük bir adam şeklinde olsaydı; en kötü biçimli olurdu." buyurmuştur.
(Ebu'l Leys Semerkandî, Tenbîhü'l- Gafilin, c.2/812)

MuhaMmedî MeLÂMî =>DiN Kardeşliğini zedeleyen çirkin davranışlardan uzak durup sürekli BARIŞtırıp-BİRLeştiricidir..

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Müslümanla alâkayı kesmek onun kanını dökmek gibidir." buyurmuştur.
(Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî, Ramûz, c. 2/454-2)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Birbirinize karşı buğz etmeyin, münâsebedlerinizi kesmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, çekememezlik yapmayın. Ey ALLAH’n kulları ALLAH"n emrettiği gibi kardeş olun. Bir Müslümanın, kardeşini üç günden fazla terk etmesi helâl olmaz." buyurmuştur.
(Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî, Ramûz, c.2/466-5)

Faziletli ve güzel ahlâklı bir kimse, bir kötülükle karşılaştığında ona iyilikle karşılık verir. Müslüman kardeşinden ne kadar hoş olmayan davranışlar da görse, onunla dargın olamaz.:

وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ ادْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ
Resim---“Hasene (iyilik) ve seyyie (kötülük), müsavî (eşit) değildir. (Kötülüğü) en güzel şekilde karşıla. O zaman seninle arasında düşmanlık olan kişi, samimi bir dost gibi olur.” (Fussilet 41/34)

Olur Olmaz kusurları, hataları, bağışlamamak, özrü kabul etmemek, münâkaşadan sakınmamak kötü huylardandır..

Resim---İbni Abbas radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Kardeşinle münâkaşa etme, aşırı bir şekilde şakalaşma, yerine getiremeyeceğin vaadde bulunma!." buyurmuştur.
(Tirmizî, Birr: 58)

Dargınları barıştırmak, küslüğü ortadan kaldırmak için arabuluculuk yapmak çok güzel ve faziletli bir davranıştır. Bu davranışı teşvik eden Hadis-i Şeriflerden bazılarına bakalım:

Resim---Ebû Derda radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Size oruçtan, namazdan, sadakadan, daha üstününü öğreteyim mi?" deyince, Ashab.: "Evet, öğret yâ Resûlullah!" dediler. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "İki kişinin arasını düzeltmektir. Şüphesiz iki kişinin arasını açmak ise tıraştır. (dini kökünden kazımaktır.)” buyurdu.
Tirmizî hadis sahihtir dedi ve şöyle nakletti.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in şöyle buyurduğu nakledildi:
"...O, tıraştır. Ama saçı tıraş etmektir.” demiyorum, “dini tıraş etmektir.” diyorum." buyurmuştur.

(Munzurî, Tergib ve Terhib, c.5/379-2)

Resim---Ukbe İbn Ebi Muayt kızı Ümmü Gülsüm radiyallahu anha'den.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "İki kişinin arasını düzeltmek için yalan da söylese, yalanı sayılmaz."
Bir rivâyet de şöyledir.: "İnsanların arasını düzelten, iyi niyetle yalan da söylese günaha girmez. Yalanı sayılmaz."
buyurmuştur.

(Munzurî, Tergib ve Terhib, c.5/379-3)

Elbette, iki kardeş arasındaki, karı-koca arasındaki dargınlığa son vermek için söylenen yalana cevâz verilmiştir..

Müslümanların ayıbını araştırmak şiddetle kaçınılması gereken bir günahtır.:
ALLAHu zü’L- CeLÂL Kur'ÂN-ı Kerîmde;


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثِيرًا مِّنَ الظَّنِّ إِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم بَعْضًا أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ رَّحِيمٌ
Resim---“Ey iman edenler! Zandan çok sakının. Muhakkak ki bazı zanlar günahtır. Ve tecessüs etmeyin (merak edip insanların hatalarını araştırmayın). Sizin bir kısmınız diğerlerinin dedikodusunu yapmasın. Hiç sizden biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Elbette ondan tiksinirsiniz. Ve ALLAH'a karşı takvâ sahibi olunuz. Muhakkak ki ALLAH, tövbeleri kabul eden ve Rahîm olandır.” (Hucurât 49/12)

Müslümaların ayıbı kusuru görmezlikten gelinmeli, münâsib bir lisanla örtmenin fazileti ve ayıpları yaymanın ağır mesuliyeti OLuğu BİLdirilmiştir.:

Resim---Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Kim bir Müslümanın, dünya sıkıntılarından birini giderirse, ALLAH da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Kim Müslümanın ayıbını örterse, ALLAH da dünya ve âhirette onun ayıbını örter. İnsan (mü'min) kardeşine yardımcı olduğu müddetçe ALLAH da onun yardımcısı olur." buyurmuştur.
(Munzurî, Tergib ve Terhib c.4/529-1)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Din kardeşini bir suçundan dolayı ayıplayan kimse, ayıpladığı şeyi yapmadan ölmez!.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Kıyâme, 53)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Müslümanların ayıplarını ve gizli hallerini araştırmaya kalkışırsan, onların ahlakını bozarsın ya da onları birbirine düşürmeye yaklaştırmış olursun!.” buyurmuştur.
(Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî, Riyazü-s Salihin, III, 154.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Müslümanları üzmeyin, onları ayıplamayın ve onların kusurlarını araştırmayın. Sizden biriniz bir Müslüman kardeşinin ayıbını araştırır ve ortaya çıkarırsa, ALLAH da onun ayıbını ortaya çıkarır. Eğer ALLAH bir insanın ayıbını ortaya çıkarırsa, o insan evinde bile olsa rezil olur!.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Sünen, B. 84, 2101)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Müslüman kardeşinin ayıbını ve kusurunu örten kişi, ölü birini diriltmiş gibidir.” buyurmuştur.
(Buharî, Mezâlim, 3.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Bir ayıbı görünce örten kişi, sanki diri diri gömülmüş bir yavruyu kabirden çıkararak ona hayat vermiş gibi olur.” buyurmuştur.
(Ebu Davûd, Edeb, 38.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Müslüman kardeşinin ayıbını örten kişinin, yarın kıyamet gününde ayıplarını ALLAH örter.” buyurmuştur.
(Buhâri, Edeb:37)
buyurmuştur.
(Ebu Davûd, Edeb, 39.)

MuhaMmedî MeLÂMette ALLAH celle celâlihu Rızası için Hasbî Hediyeşleşmekler de Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in vaz geçilemez Sünnetlerindendir.:

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Âişe radiyallahu anha Annemiz'e.: "Yâ Âişe kim sana sen istemeksizin bir hediye verirse onu kabul et. Zirâ o ALLAH'ın sana sunduğu bir rızıktır." buyurdu.
(Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî, Ramuz, c. 2/500-9)

Resim---Âişe radiyallahu anha Annemiz.: "Peygamber (aleyhisselâm) hediye kabul eder, karşılığında da bir şey verirdi." buyurdu.
(Buhâri, Hibe, 11)

Resim---Ebû Hüreyre radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Hediyeleşiniz. Çünkü hediye kalbdeki kini giderir. Hiçbir kadın, komşu kadına vermiş olduğu hediyeyi, koyun paçası bile olsa, küçük görmesin." buyurdu.
(Tirmizî, velâ, 6)

Resim---İbni Abbas radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: "Birisinin bir hediye verip veya bir ikrâmda bulunup, tekrar bundan dönmesi helâl değildir. Ancak, baba çocuğuna yaptığı bağıştan dönebilir. Verdiği hediyeyi geri isteyen kimsenin durumu köpeğe benzer. Köpek yemek yer; karnı doyduktan sonra kusar, sonrada dönüp kendi kustuğunu yer." buyurdu.
(Ebû Dâvud, Büyu:81)


HüLâsa-yı KeLÂM.:

وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى
Resim---“Ve en leyse li’l- insâni illâ mâ seâ.: Ve insÂN için =>ÇALIŞmasından başka bir ŞEYy yoktur!.” (Necm 53/39)


YÂ HAYyu’L- HUuu!. ALLAH celle celâlihu!.

Resim

Resim

ALLAHumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ MuhaMMedin
Abdike ve
Nebîyyike ve
RasûLike ve
Nebîyyi'L- ÜMMiyi ve alâ âlihi, EHL-i BeYtihi ve's- Sahbihi ve ÜMMetihi...

ALLAHımız celle celâluhu!
BİZe MuhaMMedî Gayret,
PÎRimizden Hâl-i HiMMet,
RASÛLünden ŞiFâ-yı ŞeFâat,
ZÂTından İnâyet-Hidâyet-SeLâMet
İZZet-i İhsÂNınLa LûTFet, MuhaMMedî MeLÂMette SELÂMete CEM’ et!. İnşâe ALLAH!..



Resim
M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

KUL İHVÂNİm..
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Mesaj gönderen nur-ye »

Kul İhvÂNi mEST MeLâMî
MuhaMMedî KûN KeLâMî
Dârü’s- SeLâM-ın SeLâMî
sÖZün ÖZ-ü ve’s-SeLâMı!.


ResimMuhaMMedî MuhaBBetLerimLe!..

ResimMuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı o ki; Resim


Resim

AZîZ CÂNLar;
MuhaMMedî MELÂMet TASAVvufunda ASIL MESELe;
BİR ŞEYy OLmak ya da OLmamak değildir.
Kendinde “OL-ÂN”ın farkında OLmak.. BİLmek =>BULmak=>OLMak ve =>YAŞAmaktır..

TEVHİD TEKEMMÜLÜnün OL-uşumunu =>İZ-lemek veya GİZ-lemek de değildir ki bu;
İLk OkuL-Orta OkuL-Lise-Üniversite gibi…

İlkokul-Ortaokul-Lise-Üniversite gibi…
Şerîat-ı MuhaMMedîyye,
Tarikat-ı MuhaMMedîyye,
Mârifet-i MuhaMMedîyye,
Hakikat-i MuhaMMedîyye’yi
Karınca Kaderince alnında yazılan kadar tahsil etmek ve İlim, İrade, İdrâk ve İştirâkle YAŞA-mak...
MuhaMMedî Tâlim-Öğretimle
MuhaMMedî Terbiye-Eğitimle Kemâlât…
İşte MuhaMMedî UY-ÂN-ış budur...

TEVHİD TOHUMU;
İLİM TOPRAĞInd, EDEB SUyu, İRFÂN ENERJİsi Ve ERKÂN HAVASIyLa BULuştu mu,
O zaman:
“LÂ =>İLÂHE =>İLLÂ =>ALLAH” Dİye DİRİLir...

BeBeLik =>GENçLik =>OLgunLuk =>DeDeLik ;
DEVRÂN DEVRİni,
SEYRÂN SEYRİni,
CEVLÂN CEVLİni,
HAYRÂN HAYRını,
Yâni KEMÂLâtını ve KERÂMEtini FiiLen YAŞAr..
Bir TEVHiD TOHUM, Bin TOHUM VERir...


=>VÂHDetten =>KESRete..
=>KESRetten => VAHDete DEVREDer DURur, CÂNda CÂNÂN DEVRÂNında..

İNŞÂe ALLAHu TeÂLÂ!.


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Mesaj gönderen nur-ye »

Kul İhvÂNi mEST MeLâMî
MuhaMMedî KûN KeLâMî
Dârü’s- SeLâM-ın SeLâMî
sÖZün ÖZ-ü ve’s-SeLâMı!.


ResimMuhaMMedî MuhaBBetLerimLe!..

ResimMuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı o ki; Resim

AZîZ CÂNLar;
MuhaMMedî MELÂMet TEKNiK TASAVvufda TeMeL İLke;
AMPÜLdeki CeryÂN gibi GÖZükkmediği HÂLde FİİLen VAR OLan RABBımız TeÂLÂ’mızı Hava ALıp-VERdiğimiz gibi BİZ BİR-İZ=>NAHNU HÂLinde YAŞA!mak ve LiVECHİLLAH YAŞAt!.maya MuhaMMedî HABî HABîBî HİZMet Şerefidir..

Resim

EREN Zincirinde>hER ER
sÖZün ÖZün ÖZünde dER
RaBBın sÖZü ReSÛLL SeSi
ve le ZİKRULLÂHİ EKBER
!!!..

HaYYY Dost HUuu!..


اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ
Resim---"Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salâte, innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munkeri, ve le ZİKRULLÂHİ EKBERU, vallâhu ya’lemu mâ tasneûne..:Ey Muhammed! Sana vahiy yolu ile indirilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Hiç kuşkusuz namaz, insanı iğrenç işlerden, kötülüklerden alıkor, Allah'ı anmak en büyük ibadettir. Allah ne yaptığınızı bilir.(Ankebût 29/45)


ZİKR-i DâiM EBDÂLLarLa
FİKR-i DâiM EBRÂRLarLa
ŞÜKR-ü DâiM AHYÂRLarLa
SABR-ı DâiM AHRÂRLarLa HUuu!..


ResimMuhaMMedî Me--Me-tte Zikir;

zekere.. kıtmircede YÂRi yÂDetmek.. hiç unutmamak.. unutursan hep hatırlamak…

إِلَّا أَن يَشَاء اللَّهُ وَاذْكُر رَّبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَن يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا
Resim---"İllâ en yeşâallâhu vezkur rabbeke izâ nesîte ve kul asâ en yehdiyeni rabbî li akrabe min hâzâ reşedâ(reşeden) : Ancak İnşâe ALLAH-ALLAH dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman ALLAH'ı AN ve "Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana-RÜŞDe ERİŞtirir."de. (Kehf 18/24)

Her ÂN yeniden YARATılış Şe’ÂNına MuhaMMedî Şuurla Katılış NEŞ’esi..
Rububiyyet TeCELLÎlerine, Resûliyyet Sahibliğine “BİZ-BİR-İZ”liğinde İŞTİRAK şerefi..
Resûl-i EKREM aleyhi's-selâm kerâmet sahibliği İKRÂ’mına mazhariyet ZEVKi..


ResimMuhaMMedî Me--Me-tte Zikir;

SÖZde MuhaMMedî Sadakatı DUYmak
SOHBETteMuhaMMedî Samimiyyete UYmak
ZEVKte MuhaMMedî SABIRda OLmak
HAZZda MuhaMMedî SeLÂmeti her ÂN her YER ve her HÂLde YAŞAmak İLEliği-BİLEliği-ÇİLEliğidir…


VeLÂyet ŞAHımız İmâM Ali kerremullahi veche: İLK SÖZümü verdim korkmam SON SÖZüm-son nefeste- Korkarım! buyurur..

Zikir o ki MuhaMMedî Me--Me-tte, NEFSin-AKLın;
FAKRiyyet-ACZiyyet-ZiLLet-İLLetini,
MuhaMMedî Gayrete ehil olmuş kendi İLMiyle BİLerek,
MuhaMMedî Merhamet ehli Hasbî Hizmetçisi Kâmil EDEBiyle BULarak,
MuhaMMedî MuhaBbetin Hakikatı MuhaMMed aleyhi's-selâmın İRFÂN Kevseri Yüreğinde OLarak,
MuhaMMedî Hakikatın YARATICIsı ALLAH celle celâluhu ERKÂNında YAŞAyarak ŞÂHiDi OLUŞ ŞARKISIna,
KESRET (Çokluk-Yokluk) ÂLEMindeki feyeKÛN KOROsuyla “BİZ-BİR” likte KATILış insÂNlığıdır
..
Beşeriyyet-i MuhaMMede İLİM ŞUURUyla KESRETTe KESRETdevrÂN deVRidir..


İLK NOKTA NÛR-u MîM den; NEŞR DOĞuşu, HAŞR BATışını, GÜNEŞin gölgesi gece-gündüz VAR-YOKluğunu..
TEK-BİR, “1-BİR” SAYısından DOĞ-ÂN ÂNlık VAHDET HAKEMliğini, “2-3-4-5-6-7-8-9” RAKAMlığındaki “tekte 1 lerin” KESRET YOK-ÇOKluğunu..
veLÂyet-i MuhaMMedi KÂMİL Kalbinde İRADE NURUyla,
KESRETTe VAHDETT seyrÂN seYRidir..

EŞyâ-OLay-ZamÂN-ZaNn Zincirin ZEVKinde AKLın NAKLen;


كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ
Resim---Kullu men aleyhâ fânn: (Yer) Üzerindeki her şey yok olucudur; (RahmÂN 55/26)

HüKMünü FUADıyla DUYuşun,

ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
Resim---İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten): Razı olmuş ve kendisinden razı olunmuş bir halde Rabbine dön. (Fecr 89/28)

HüKMünü RUHuyla UYuşun, ancak ve ancak NüBüVVet-i MuhaMMedi İMaM-ı MUTLAKlığı İDRAKı SÜRURuyla, VAHDETTe KESRETT cevlÂN ceVLidir..

Muhtaç-Mecbur-Me’mur ve de Mahkum olarak, ZIDlık ZEVKi tüm ESMÂuLLAHı EMM-ÂNeten YÜKlenen “benlik AKLı”nın BUZ DAĞı Oluşunun fARKına VARışı;
Rahmetenli’l- ÂLEMîn Güneşinde ER-iyerek, ARKına VARışı;
DOĞum-ÖLüm DENEmesinde ÇİLLe çARKına VARışı;


الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ
Resim---Ellezî halakal mevte vel hayâte li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ, ve huvel azî zul gafûr: O ki, ölümü ve dirimi yarattı, sizi imtihana çekip hanginizin davranış bakımından daha güzel olduğunu bildirmek için. O öyle güçlü, bağışlayandır.(Mülk 67/2)

Dönen FELEKLer Değirmeninde her AKLın teke TEK, İKİLik taşlarında “UN” EdiLişi.. ÖLüşü.. ve yENidEN nice cİSİMLere cÂN DOĞuşu gARKına VARışı;

AHadiyyet ÂmÂLığının AHmediyyet AYNında “ÜMM” AnALığı ResÛLiyyet RAHMinde
VAHDETTe VAHDET hayrÂN haYRıdır..


ÜZme! ÜZÜLem! SEV! SEViL!
SÖZüm=>BANA!. EL’e DEğiL!
NEŞE=>YÜZde!. ACI=>ÖZde,
EĞİL!.=>KUL İHVÂNim EĞİL!.


Resim
MuhaMMedî MuHABBEtLerimİZLe!....

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Mesaj gönderen nur-ye »

Kul İhvÂNi mEST MeLâMî
MuhaMMedî KûN KeLâMî
Dârü’s- SeLâM-ın SeLâMî
sÖZün ÖZ-ü ve’s-SeLâMı!.


ResimMuhaMMedî MuhaBBetLerimLe!..

ResimMuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı o ki; Resim


Resim

AZîZ CÂNLar;

M
uhaMMedî MeLÂMet YOLu’ndan kimse kovulmaz ve kimsenin israrla dâvet edilmediği için.. ALLAH celle celâlihu’ya sığınırak söylüyorum..
MuhaMMedî MeLÂMet YOLu târif edilemez!. Bu yol başkadır, meşrebi başkadır, mezhebi başkadır, mesleği başkadır.
MuhaMMedî MeLÂMet YOLu, Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’e ait özel bir yoldur!.
MuhaMMedî MeLÂMet YOLu, Çile Yoludur ama Şikâyet Yolu değildir. Şükür ve Şehâdet Yoludur!. Çok dikkat etmek gerekir, gerekir, gerekir İNŞÂe ALLAHu TeÂLÂ!.


Resim

viewtopic.php?f=82&p=101033#p101033
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim

Resim NuR-i AYNım iKi gÖZüm Resim DİN-Le ki;


SIRR-ı SIFIR SELÂMET-te,
MuhaMMedî MeLÂMet-te!.

YOL ->YOLCu ->YOLLuk ->YOLdaş =>YOKsa=>HeR YOL AÇık!.
YOL ->YOLCu ->YOLLuk ->YOLdaş =>VARsa=>YÂR YOLa ÇıKk!..


22.11.2020 21:29
brsbrsm.. tktktrstkkmdhayrettt..


viewtopic.php?f=163&t=9598&p=99866&hili ... luk#p99866
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Mesaj gönderen nur-ye »

Kul İhvÂNi mESt MeLâMî
MuhaMMedî KûN KeLâMî
Dârü’s- SeLâM-ın SeLâMî
sÖZün ÖZ-ü ve’s-SeLâMı..

ResimMuhaMMedî MuhaBBetlerimle...


ResimMuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı o ki; Resim

'' MuhaMMedî MeLÂMette HAKk'a sabır, HALk'a tahaMMül gerekir!..''

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1113
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Re: MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim

NŞ.: Efendim Hamzavî-Melâmîliğin son temsilcisi olarak bir de 1925 yılında HAKk'a yürüyen Seyyid Abdulkadir Belhî Efendi var. Sizden daha önce duymuştum Eyüp Nişâncası'ndaki Murat Buharî Dergâhı'nda irşada başlamış, tam 46 yıl boyunca bu dergâhtan yalnızca bir kere, o da Üsküdarlı Hafız Eşref Amca'nın ricâsıyla, Üsküdar'daki Sandıkçı Dergâhı'ndaki bir zikre katılmak için dışarı çıkmış..

AYÖ.: Evlâdım, Seyyid Abdülkadir Belhî enteresan bir zâttır. Hamzavî-Melâmî Meşreb olmasının gereği olsa gerek; ne kimsenin peşinden koşar ne de kimseye giderdi. Ziyâretinde sen de görmüşsündür, kabrinin üzerinde, hiçbir işâret, yazı, nişân yoktur. Hazret, âhirete irtihâllerinden sonra bile Hırka-i Melâmete bürünerek şöhretten kaçınmayı yeğlemiş, Mahvîyet Duygusu ile Âlemde Gaîb olmayı murad ederek mübârek mezarlarıyla bile, Nam-u Nişânı terk etmişlerdir.

NŞ.: Efendim, kaynaklar III. Devre Melâmîlerinin Pîri Seyyid Muhammed Nuru’l- Arabî'nin İstanbul'a geldiğinde, Seyyid Abdulkadir Belhî'yi ziyâret ettiğinden ve aralarında geçen bir konuşmadan bahsederler. Rivâyete göre Muhammed Nuru’l- Arabî, Seyyid Abdulkadir Belhî'ye hitaben.: "Duyduk ki “KUTUB”Luk sizde imiş. Eğer KUTUB luk sizdeyse, biz de size uyalım. Yok eğer KUTUBluk bizdeyse, o zaman siz bize uyun!.” demiş. Bu sözü duyan Hazreti Seyyid Abdulkadir Belhî de derin bir müşâhâde ile muhatabını incitmeden şu cevabı vermiş.: "Biz öyle şeyler bilmeyiz. Yalnızca tabîyiz!" Ardından da şu meşhur Nefes'i okumuştur.:
"Eller buğday, biz saman,
Eller yahşî, biz yaman!."


Resim
SIRRSIFIR SELÂMet-te,
MuhaMMedî MeLÂMet-te!.

Resim

==->HAKîKatMuhaMMedî,
İLÂHî SIRRdır==>MeLÂMet!.
=>YERe-GÖĞe SÖYyLEMedi,
SIRRSIFIRdır=>MeLÂMet!.
KUL İHVÂNİ’m LâM DEMedi,
MeLÂMet->SIRRSELÂMet!.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur_umim
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1113
Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00

Re: MuhaMMedî MeLÂMetin müstesNÂlığı

Mesaj gönderen nur_umim »

Resim

Resim HİÇç!..

Resim

MeLÂMet=>OYUNCAk DEĞiL,
ZÂTsız ZARFa SANCAk DEĞiL,
HADDiNi BİL!..=>RABBini BİL,
=>EĞiL=>KuL İHVÂNİm EĞiL!.

MeLÂMet==->HAYyat OKULu,
HABİBî==>TÂLiM<=>TERBİYe!.
EL=>ELe=->EHL-i BEYt YOLu,
GÜBREden=>GÜL AÇsın Dİye!.


ZEVK 10.285

HAKkça>MuhaMMedî MELÂMî=>HALkça KINANmaktır=->MELÂM,
=>EHL-i BEYt’in KABLOsunda==>RESÛLde=->HAKk SÖZü KELÂM,
=>AKLInı=->SEVKk Et İHVÂNİm,
HAKk’ı=>Hak ŞEVKk Et İHVÂNİm,
ZANNetme=>ZEVKk Et İHVÂNİm=>HAKk DÂVEti=>DÂRİ’s –SELÂM!.


14.03.2022.. 03:12
brsbrsm...tktktrstkkmzdeseyrannn..


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..


MeLÂMet ==>HAYyat OKULu,
HABİBî=>TÂLiM<=>TERBİYe!.
EL=>ELe=->EHL-i BEYt YOLu,
GÜBREden=>GÜL AÇsın Dİye!.

==>gÖZde==>MeLÂMet DUÂsı,
===>ÖZde==>MeLÂMet DUÂsı,
MeLÂMet ==>NEFSin KINAmak,
==>sÖZde==->MeLÂMet DUÂsı!.

ZİNCiR-ZİKkEN=>SÖKk İHVÂNim,
HAKk DERGÂHın ÇÖKk İHVÂNim,
=->TEKe TEKk TERAS TEKkENde,
ÖZün YAŞI”n=>DÖKk İHVÂNim!.


Resim

Yâ HAYy ALLAH celle celâlihu!
Yâ HAKk ALLAH celle celâlihu!
Yâ HUuu ALLAH celle celâlihu!.

=>HeR KIYAMda===>KIyâmetin,
==>YAŞAyANın SALÂtı==>HAYy!.
=>RAHMEti EYyLer=>ZAHMEtin,
CÂNı>CeNNet! GÖNLü>SARAYy!.

=>RASÛLuLLAH=>RAVZAsı’nda,
NEFSim ==>DİRİLsin ALLAH’ım!.
=->BEYTuLLAH’ın HAVZAsı’nda,
RÛHum=>GÖRÜLsün ALLAH’ım!.

=>EHL-i BEYt’in=>HAKk AŞKına,
==>Ki ===>EBû TOPRAKk AŞKına,
FATMAtü’z-ZEHRÂ aleyhasselâm,
==>ANNEmiz==>OLMAKk AŞKına!.
==>MeDeD====>İHVÂNi ŞAŞKına!.

=>ÖLmeden ÖNce=->ÖLENLer,
=>DİRİLip==>NEFSin BİLENLer,
=>HABLi’L-VERîD’in PERDESin,
==->GÖZ YAŞLarıyLa SİLENLer!.

GELen<->GEÇen=>Şu ÂN İHVÂNİ’m,
==>VAKit=>NAKit=>İNÂN İHVÂNİ’m,
==>GÜN EĞİLdi ====>AKŞAM YAKın,
=>GÖÇe H A Z I R L A N=>İHVÂNİ’m!.


Resim
ZÂTsız=>ZARF.: RABBı’ndan AYRı/gAYRı =>BEDEN..

MeLÂM.: Kınanmış. * Rezillik. Hakirlik. Kıymetsizlik..
MeLÂMet.: Kınanmışlık..
MeLÂMî.: HAKk TeALÂ’nın KuLLarında Noksan ARAmayıp onlardaki Mükemmeli GÖRENLer..Bütün Letâif Zevklerini Yaşamıl olsa Bile Halk içinde Kendi NEFs-i LeVVâMEsinde karar kılıp,
RABBu’L-ÂLEMîN İLe=>NAHNu=>BİZZ BİR-İZ..
RAHMETenLi’L- ÂLEMîN İLe=>NAHNu=>BİZZ BİR-İZ’in GeReği,
HeR YeRde, HeR, ÂNda, HeR HÂLde ve HeR NEFESte,
İMÂM-ı MUTLÂKk,
MÜRŞİD-ı MUTLÂKk,
MUHTAR-ı MUTLÂKk,
MuhaMMed MuSTaFâ Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in HAYyat SALLı/NAMAZı için “ALLAHu EKBeR!.” ini=>DUYaR ve UYaR!. Ves’-SELÂMm..
İNŞÂe ALLAH Azîz CÂNLarmız!.

Resim

كُلُّ نَفْسٍ ذَآئِقَةُ الْمَوْتِ وَإِنَّمَا تُوَفَّوْنَ أُجُورَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَمَن زُحْزِحَ عَنِ النَّارِ وَأُدْخِلَ الْجَنَّةَ فَقَدْ فَازَ وَما الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلاَّ مَتَاعُ الْغُرُورِ
“Kullu nefsin ZÂİKATu'l- mevt (mevti), ve innemâ tuveffevne ucûrekum yevme'l- kıyâmeh (kıyâmeti), fe men zuhziha anin nâri ve udhıle'l- cennete fe kad fâz (fâze), ve mâl hâyâtu'd- dunyâ illâ metâu'l- gurûr (gurûri).: Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya Hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.” (Âl-i İmrân 3/185)

وَمَا يَتَّبِعُ أَكْثَرُهُمْ إِلاَّ ظَنًّا إَنَّ الظَّنَّ لاَ يُغْنِي مِنَ الْحَقِّ شَيْئًا إِنَّ اللّهَ عَلَيمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ
“Ve mâ yettebiu ekseruhum illâ zannâ (zannen), innez zanne lâ yugnî mine'l- hakkı şey'â (şey'en), innAllahe alîmun bimâ yef'alûn (yef'alûne).: Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Gerçekten zan ise, haktan hiç bir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz ALLAH, onların işlemekte olduklarını bilendir.” (Yûnus10/36)

وَاللّهُ يَدْعُو إِلَى دَارِ السَّلاَمِ وَيَهْدِي مَن يَشَاء إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
“VAllahu yed'û ilâ dâri's- selâm (selâmi), ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm (mustekîmin).: ALLAH =>SeLâMet YuRDu'na çağırıyor ve dilediğini de doğru yola hidâyet ediyor.” (Yûnus10/25)


Resim

=>GÜL BAĞI===>RÂSÛLULLAH’ın,
=>İZ’i==->EHL-i BEYt-i ALi ŞÂH’ın,
=>RÛH-u RABB->CÂN CERYÂNımız,
HeR ŞEYy/HERKEs=>NÛRULLAH’ın!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm..


Abdullah b. Ömer radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, omzumdan tuttu ve.: “Dünyâda (kimsesiz) bir garib gibi yahut bir YOLcu gibi OL!.” buyurdu.
(Buhârî, Rikâk, 3)

Ebû Saîd el-Hudrî radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, minbere oturdu, (kendisini kastederek) şöyle buyurdu.: “ALLAH bir kulunu, Dünyâ ni’metleri ile Kendi Katındakiler arasında serbest bırakmış =>O da =>ALLAH Katındakileri TERCİH Etmiştir!.” buyurdu.
(Müslim, Fedâilü’s-sahâbe, 2.)

Ebû Zerr radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ZâHid OLmak (Dünyâ’ya rağbet etmemek) =>Kişinin helâl olan şeyleri kendisine haram kılması veyâ malını dağıtıp tüketmesi demek değildir. Bilâkis ZâHid OLmak =>ELinde olan şeylere =>ALLAH Katında olanlardan daha fazla güvenmemek demektir...” buyurdu.
(İbn Mâce, Zühd, 1.)

Câbir b. Abdullah radiyallahu anhu.: Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
“Ey İnsÂNlar!. ALLAH Karşısında =>Takvâ Sâhibi (sorumluluğunuzun bilincinde) OLun ve =>Dünyevî isteklerinizde mu’tedil/orta hâlli davranın. Çünkü hiç kimse =>Kendisi için takdir edilen rızkını yiyinceye kadar ölmeyecektir =>Rızkı gecikse BİLe! Öyleyse =>ALLAH Karşısında Takvâ Sâhibi OLun ve Dünyevî isteklerinizde mu’tedil/orta hâlli davranın. HeLâL OLanı ALın, =>HaRaM OLanı TERk EDin!.” buyurdu.

(İbn Mâce, Ticâret, 2.)


M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

NÛR-u MîM
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön