KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta AHMAK..

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta AHMAK..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KEMuLLAH’ta ve RELULLAH’ta AHMAKLAR..
sallallahualeyhi vesellem..


AHMAk>NedEN AHMAk DERSeN,
=>GÜREŞip=>NEFSin YIKAmaz!.
BİNLERce MERDİVEN=>VERSeN,
=>KULLanıp=->ARŞ-a ÇIKAmaz!.



ResimNuR-i AYNım iKi gÖZüm Resim DİN-Le ki;

=>İKİ KİŞİdEN =>EL AMANn!. =>BİRi MÜNÂFIk=>BİRi AHMAKk!.
İSLÂh-İFLÂh OL!.mazLarsa =>ŞERRLerindEN=>KORUsun EL HAKk!
celle celâlihu..



Resim NuR-i AYNım iKi gÖZüm Resim DİN-Le ki;

İNSÂN->BEŞeR=>ŞAŞaR=>BiR HATA İŞLeR=>PİŞMÂNLık HAK-tır!.
ALIŞMıŞ=>KUDURMuŞ-taN BETeR=>TEKRaR İŞLERse=>AHMAK-tır!.


Resim

ÂŞIKLar GÖKte BULUttur,
TUZak>AHMağA KURULur!.
ÂŞIK KORKUsuz->UMUttur,
AHMaK->OKUyLA VURULur!.

Resim

HAKka>UYAN->HAYRını GÖR,
ÖMÜR KOZAn=>KELÂMLa ÖR!.

GERÇEKLerdEN KAÇan AHMAk,
YARASA-dır=>GÜNEŞe=>KÖR!.


Resim

HAKk RAHMEti==>ÜMit VERmek,
ÜMİT EKMEk!.==>ÜMİT DERMEk!.

HALk ZAHMEti=>KORKu SALmak!.
AHMAKLık===>ÜMİTsiz KALmak!.


ZEVK 9533

SEVgi SIRRIn=>SOYamamış==>AŞK ATEŞİn ZÂResi YOKk,
“bEN YAŞıYORum!.” DEmesin=>KİMin ki YÂR YÂResi YOKk!.

YAŞAnmayAN=>YALAN!. BİLmez
OLur!. OLmaz!.=>OLÂN!. BİLmez
===>KENDi Ettiğin YEmesin==>AHMAKLığın ÇÂResi YOKk!.


13.01.20 05:14
brsbrsm...tktktrstkkmdfikirshrLerimmizzz..



SEVgiyi=->SAHtesi YAKar,
AŞK=>IŞIktır KALBe AKAr,
AŞKsız-SEVgisiz YÜREkLer,
==>ÖLü GÖZLeriyLe BAKAr!.


Resim

ELi BOŞ GELen==>BEBELer,
BiR ŞEy BİLmeden GELdiLer!.
ELi BOŞ Gİden==->DEDELer,
BİLGiyLe===>YERi DELdiLer!.

Resim

HeR CÂN DURmadAN KOŞuYOR!
=>şUnU DeDi!.. ==>bUnU DeDi!.
=>AGZI OLAN==>KONUŞuYOR!
=>AHMAKLARdan===>TRAJEDi!
ÂŞIKk=>İLKk SÖZÜ-nü>YEMEDi!.


Resim

صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ
Resim---“Summun bukmun umyun fe hum lâ yerciûn (yerciûne).: SAĞIRdırlar, DİLsizdirler, KÖRdürler. Bundan dolayı dönmezler." (Bakara 2/18)

HUMk.: Ahmaklık. Bön olmak. Aklı az olmak..
AHMak.: (Humk. dan) Pek akılsız, sersem, şaşkın. Anlayışsız. İbret ALıp hikmete eremeyen-eremeyen kimse..
HaMakat.: Ahmaklık. Budalalık. Bönlük. Anlayışsızlık..
NEDM.: Pişman olmak..
NEDÂMet.: Pişmanlık, Hatasını anlamak..
TÛVÂ.: Övülmüş, senâ edilmiş şey. Tur-i Sinâ Dağı eteğinde bir Vâdinin adı..
AFv.: Bağışlamak. Kusur ve günâhı affetmek..
TEVBe.: (Tövbe) Yaptığı fenalığa pişman olmak. ALLAH celle celâlihu'dan afv dilemek. Bir daha işlememeye azmetmek. Estağfirullah deyip, pişmanlık duymak.




MuhaMMedî MuhaBBetLerimLe...

ResimKUL İHVÂNi
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta AHMAK..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim AHMAK!.

AKLı==>KÂiNÂta=>KÖRse,
=>KENdi ELİnde=>TARTIsı!.
GÖNüL GERÇEğini=>GÖRse,
HAM AKLı=->EKsi<->ARTIsı!.


AHMAK =>ALLAHu zü’L- CeLÂL’in EZEL BEZM-i ELESti’nde KULuna KaDERince KaDARınca YÜKLediği AKıL EMÂNEtini;
Bu KULluk DENEmesi ÂLEMİnde
KEMuLLtan DUYduğunca RESÛLULLAH sallallahu aleyhi vesellem’e UYmamasıdır.
KAFA GÖZü BASARı DÜZENini =>KALB GÖZü BASÎREti DENGESince KURup-BAĞLAyıp-KULLanamamasıdır..
Elbette AKIL Ni’meti VERiLmeyenLer ya da sınırlı OLanLar İBREt İÇin HalkediLmiş ve KULLuk SORumLuLukLarıda yoktur.

Kur'ÂN-ı Kerîmimizde AKILLa İlgiLi nice Âyet-i CeLîLer ve Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in AKILLa İlgiLi Hadis-i ŞerîfLeri vardır
muhammedinur sitemizde hamd OLsun!.

Yine de
Biz ÜMMet-i MuhaMMed aleyhisselâm’ın, bu Korkunç AhmakLık ALIŞkanLığından İsLah ve İfLahında HaSBî-HaBiBî HiZMet İNANcımıLa,
Kur'ÂN-ı Kerîmde, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemde, Ashâb-ı Güzînde, İslâm âlimLerimizde ve BatıLı DüşünürLerde
AHMAKLık NEDiRi
İnceLeyeLim
İnşâe ALLAHu TeÂLÂ!.



Resim

KEMuLLAH’ta AHMAKLAR..

ALLAHu zü’L- CeLÂL, TüMM ESMÂLarını AKIL ANA KARTIna Nİ’MEtuLLAH OLarak YÜKLemiş ve İyi KULLanıLmasını ve son-UÇLarını Kur'ÂN-ı Kerîmi'nde BUYurup-DUYurmuştur..

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ آمِنُواْ كَمَا آمَنَ النَّاسُ قَالُواْ أَنُؤْمِنُ كَمَا آمَنَ السُّفَهَاء أَلا إِنَّهُمْ هُمُ السُّفَهَاء وَلَكِن لاَّ يَعْلَمُونَ
Resim---“Ve izâ kîle lehum âminû kemâ âmenen nâsu kâlû e nu’minu kemâ âmene’s- sufehâu, e lâ innehum humu’s- sufehâu ve lâkin lâ ya’lemûn (ya’lemûne).: Ve (yine) kendilerine: "İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin" denildiğinde: "Düşük akıllıların(sefihlerin-beyinsizlerin-budalaların) iman ettiği gibi mi iman edelim?" derler. Bilin ki, gerçekten asıl düşük akıllılar kendileridir; ama bilmezler.” (Bakara 2/13)

وَمَثَلُ الَّذِينَ كَفَرُواْ كَمَثَلِ الَّذِي يَنْعِقُ بِمَا لاَ يَسْمَعُ إِلاَّ دُعَاء وَنِدَاء صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَعْقِلُونَ
Resim---“Ve meselullezîne keferû ke meselillezî yen’ıku bi mâ lâ yesmeû illâ duâen ve nidââ (nidâen), summun bukmun umyun fe hum lâ ya’kılûn (ya’kılûne).: İnkar edenlerin örneği bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyip (duyduğu veya bağırdığı şeyin anlamını bilmeyen ve sürekli) haykıran (bir hayvan)ın örneği gibidir. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bundan dolayı akıl erdiremezler.” (Bakara 2/171)

الْحَجُّ أَشْهُرٌ مَّعْلُومَاتٌ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ الْحَجَّ فَلاَ رَفَثَ وَلاَ فُسُوقَ وَلاَ جِدَالَ فِي الْحَجِّ وَمَا تَفْعَلُواْ مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ اللّهُ وَتَزَوَّدُواْ فَإِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوَى وَاتَّقُونِ يَا أُوْلِي الأَلْبَابِ
Resim---“El haccu eşhurun ma’lûmât (ma’lûmâtun), fe men farada fîhinnel hacca fe lâ refese ve lâ fusûka ve lâ cidâle fî’l- hacc(haccı), ve mâ tef’alû min hayrın ya’lemhullâh (ya’lemhullâhu), ve tezevvedû fe inne hayra’z- zâdit takvâ, vettekûni yâ ulî’l- elbâb (elbâbi).: Hac, bilinen aylardır. İşte kim onlarda (o aylarda), (ihrama girerek) haccı (kendine) farz edinirse, artık hacta kadına yaklaşmak (ve benzeri davranışlar), fâsıklık (günaha sapmak), cedelleşmek (sürtüşmek, kavga etmek) yoktur. Siz hayırdan ne yaparsanız Allah onu bilir. Ve (hayırlarla) (kendinize) azık hazırlayın. Fakat azığın en hayırlısı muhakkak ki takvâ sahibi olmaktır. Ve ey ulû’l- elbâb! Bana karşı takvâ sahibi olun.” (Bakara 2/197)

الْحَجُّ أَشْهُرٌ مَّعْلُومَاتٌ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ الْحَجَّ فَلاَ رَفَثَ وَلاَ فُسُوقَ وَلاَ جِدَالَ فِي الْحَجِّ وَمَا تَفْعَلُواْ مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ اللّهُ وَتَزَوَّدُواْ فَإِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوَى وَاتَّقُونِ يَا أُوْلِي الأَلْبَابِ
Resim---“El haccu eşhurun ma’lûmât (ma’lûmâtun), fe men farada fîhinne’l- hacca fe lâ refese ve lâ fusûka ve lâ cidâle fî’l- hacc (haccı), ve mâ tef’alû min hayrın ya’lemhullâh (ya’lemhullâhu), ve tezevvedû fe inne hayra’z- zâdit takvâ, vettekûni yâ ulî’l- elbâb (elbâbi).: Hac, bilinen aylardır. İşte kim onlarda (o aylarda), (ihrama girerek) haccı (kendine) farz edinirse, artık hacta kadına yaklaşmak (ve benzeri davranışlar), fâsıklık (günaha sapmak), cedelleşmek (sürtüşmek, kavga etmek) yoktur. Siz hayırdan ne yaparsanız Allah onu bilir. Ve (hayırlarla) (kendinize) azık hazırlayın. Fakat azığın en hayırlısı muhakkak ki takvâ sahibi olmaktır. Ve ey ulû’l- elbâb (Ey temiz akıl sâhibleri)!. Bana karşı takvâ sahibi olun.(BENden korkup sakının.)” (Bakara 2/269)

أَفَمَن يَعْلَمُ أَنَّمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَبِّكَ الْحَقُّ كَمَنْ هُوَ أَعْمَى إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُواْ الأَلْبَابِ
Resim---“E fe men ya’lemu ennemâ unzile ileyke min RABBike’l- hakku ke men huve a’mâ, innemâ yetezekkeru ûlu’l- elbâb (elbâbi).: Öyleyse sana RABBinden indirilenin hak olduğunu bilen kimse, âmâ olan (görmeyen) kimse gibi midir? Fakat ulul'elbâb (ALLAH'ın sırlarının ve daimî zikrin sâhibleri), tezekkür eder.” (Ra’d 13/19)

Resim KALBimin İKİ KAPISI.:
KALBin =>Bâtına BAKan RahmÂNîYyet FUAD Kapısı..
KALBin =>Zâhire BAKan RahîmîYyet KALB Kapısı..


Enfüs ise dıştaki Kâinâttan Bedene YöneLdiğimizde ÖZ –İÇ ÂLeMimİZdir..
Beden-Sadr-KaLb-Fuad-LüB-LüBb’ül-LüB, HabL’iL-Verîd ve de AKDES..
Ama ULaşılamayan MERKEZ-de O RABBu’L-ÂLEMin celle celâluhu..


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ
Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenû in tensurûllâhe yensurkum ve yusebbit akdâmekum.: Ey iman edenler! Eğer siz ALLAH'a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” (MuhaMMed 47/7)

ResimALLAHu zü’L- CeLÂL’in KULLarını TÖVBe ETmeye ÇAĞIRmaktadır.:

وَقُل لِّلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ أَوْ آبَائِهِنَّ أَوْ آبَاء بُعُولَتِهِنَّ أَوْ أَبْنَائِهِنَّ أَوْ أَبْنَاء بُعُولَتِهِنَّ أَوْ إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي أَخَوَاتِهِنَّ أَوْ نِسَائِهِنَّ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُنَّ أَوِ التَّابِعِينَ غَيْرِ أُوْلِي الْإِرْبَةِ مِنَ الرِّجَالِ أَوِ الطِّفْلِ الَّذِينَ لَمْ يَظْهَرُوا عَلَى عَوْرَاتِ النِّسَاء وَلَا يَضْرِبْنَ بِأَرْجُلِهِنَّ لِيُعْلَمَ مَا يُخْفِينَ مِن زِينَتِهِنَّ وَتُوبُوا إِلَى اللَّهِ جَمِيعًا أَيُّهَا الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Resim---“Ve kul li’l- mu’minâti yagdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne, ve lâ yubdîne zînetehunneillâ mâ zahera minhâ, ve’l- yadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ li buûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne gayri ulî’l- irbeti mine’r- ricâli evi’t- tıflillezîne lem yazharû alâ avrâti’n- nisâi, ve lâ yadribne bi erculihinne li yu’leme mâ yuhfîne min zînetihinn (zînetihinne), ve tûbû ilâllâhi cemîan eyyuhe’l- mu’minûne leallekum tuflihûn (tuflihûne).: Ve mü'min kadınlara söyle, bakışlarını indirsinler (haramdan sakınsınlar) ve ırzlarını korusunlar. Zâhir olan kısımlar (görünen el, yüz ve ayaklar) hariç, ziynetlerini açmasınlar. Ve başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar (örtsünler). Ve ziynetlerini, kocaları veya babaları veya kocalarının babaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya kadınlar veya ellerinin altında sâhib oldukları (câriyeler) veya erkeklerden, kadına ihtiyaç duymayan hizmetliler veya kadının avret yerlerinin farkına varmayan çocuklar hariç, açmasınlar. Ve gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler, hepiniz ALLAH'a tövbe edin! Umulur ki, böylece felâha eresiniz.” (Nûr 24/31)

قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِن رَّحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Resim---“Kul yâ ıbâdiyellezîne esrefû alâ enfusihim lâ taknetû min rahmetillâh (rahmetillâhi), innallâhe yagfiru’z- zunûbe cemîâ (cemîan), innehu HUVE’l- GAFÛRu’r- RAHÎM (rahîmu).: De ki: "Ey nefsleri üzerine israf yüklemiş (haddi aşmış) kullarım! ALLAH'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak ki ALLAH, günahların hepsini mağfiret eder (sevaba çevirir). O, muhakkak ki O; GAFÛR'dur (mağfiret eden), RAHÎM'dir (rahmet nuru gönderen)." (Zümer 39/53)



M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

Resim KUL İHVÂNİm..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta AHMAK..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

RELULLAH’ta AHMAKLAR..
sallallahualeyhi vesellem..



İsLâm Dinimiz, KULLuk YAPmak Mecburiyyetini AKLı OLmak Şartına Bağlamıştır.
Ahmak, AKLı OLduğu halde aklını gerektiği biçimde kullanamayana denir.

Bir adam
Peygamberimiz Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e çokça methedildiğinde Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem üç defa.: “Aklı nasıl?” diye sormuştur..

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in Hadis-i Şeriflerinde, AkLın Değerinin BİLinmesi, AYIKILıp-UYANıLması, AHMAKLık ALDIRMAZLığına TÖVBE EDiLmesi BUYURuLmuştur..


Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Aklı olmayanın dini de yoktur.” buyurmuştur.
(Tirmizî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Akıllı, nefsine uymaz, ibâdetlerini yapar, ahmak olan da nefsine uyar, günah işler sonra ALLAH affeder diye ümitlenir.” buyurmuştur.
(Tirmizî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Akıllı kimse, nefsinin heva ve hevesine uymayan, ve ölümden sonrası için hazırlık yapandır” buyurmuştur.
(Tirmizî, Kıyamet, 5; İbn Mâce, Zühd,31)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Mü’min sert değildir. Yumuşaklığından dolayı ahmak zannedilir.” buyurmuştur.
(Deylemî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ahmaklığın en kötüsü, Müslümanlığı bırakıp, başka dine meyletmektir.” buyurmuştur.
(Deylemî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ahmak, ahmaklığından fâsıkın günahından daha büyük sıkıntıya düşer.” buyurmuştur.
(Hâkim)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ahmağa verilecek en güzel cevap, sükuttur. ” buyurmuştur.
(İbni Hibbân)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Ahmak olanla ilgini kes. ” buyurmuştur.
(Beyhekî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Her şey ALLAHu TeÂLÂnın takdiri iledir. Akıl ve ahmaklık bile.” buyurmuştur.
(Buharî)

İnsÂNoğLu Bu KULLuk İmtihÂNı ÇÖLünde, Hata, Kusur ve günah İŞLeyeBİLir ki =>ÖNEMLi OLan MuhaMMedîBir ŞÛURLa Hakka ve Hayra DÖNüş TEVBEsidir..

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” buyurmuştur.
(Müslim, Tevbe, 9-11)

اشْتَرَوْاْ بِآيَاتِ اللّهِ ثَمَنًا قَلِيلاً فَصَدُّواْ عَن سَبِيلِهِ إِنَّهُمْ سَاء مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
Resim---“İşterev bi âyâtillâhi semenen kalîlen fe saddû an sebîlihî, innehum sâe mâ kânû ya'melûn (ya'melûne).: ALLAH'ın âyetlerini az bir bedele sattılar. Böylece O'nun (ALLAH'ın) yolundan (insanları) men ettiler (Sıratı Mustakîm'e insanların ulaşmasına mâni oldular). Muhakkak ki; onların yapmış oldukları kötü (fena) bir şey (muhakkak ki; onlar, kötü bir şey yapmış oldular).” (Tevbe 9/9)

لاَ يَرْقُبُونَ فِي مُؤْمِنٍ إِلاًّ وَلاَ ذِمَّةً وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُعْتَدُونَ
Resim---“Lâ yerkubûne fî mu'minin illen ve lâ zimmeh(zimmeten), ve ulâike humul mu'tedûn(mu'tedûne).: Mü'minler hakkında bir yakınlık ve bir zimmet gözetmezler (mü'minlerin alacaklarını ödemezler). İşte onlar, onlar hakka tecâvüz edenler (haddi aşanlar)dır.” (Tevbe 9/10)

فَإِن تَابُواْ وَأَقَامُواْ الصَّلاَةَ وَآتَوُاْ الزَّكَاةَ فَإِخْوَانُكُمْ فِي الدِّينِ وَنُفَصِّلُ الآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
Resim---“Fe in tâbû ve ekâmus salâte ve âtuz zekâte fe ıhvânukum fîd dîn (dîni), ve nufassılul âyâti li kavmin ya'lemûn(ya'lemûne).: Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse, artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.” (Tevbe 9/11)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir.” buyurmuştur.
(İbn Mâce, Zühd 30)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Bütün Âdemoğulları günahkârdır, günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.” buyurmuştur.
(İbn Mâce, Zühd, 30)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir.” buyurmuştur.
(İbn Mâce, Zühd 30)

Resim---Ebu'd Derda (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “ALLAH TeÂLÂ hastalığı da ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç varetmiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeyle tedavi olmayın." buyurmuştur.
(Ebu Dâvud, Tıbb 11, (3874)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Şâfi-i Kerim ALLAH TeÂLÂ, her ne hastalık indirmişse onun devâsını da indirmiştir." buyurmuştur.
Ebu Dâvud ve Tirmizî'de şu ziyâde var:
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.:
“Tek bir hastalığın ilacı yoktur." dedi. Kendisine: "O hangi hastalıktır?" diye soruldu da: "İhtiyarlık!" cevabını verdi." buyurmuştur.

(Ebu Hüreyre'den; Buhârî, Tıbb 1, Ebu Dâvud, Tıbb 1, (3855); Tirmizî, Tıbb 2, (2039); İbnu Mâce, Tıbb 1, (3436))

Resim---Câbir radıyallahu anhu anlatıyor: "Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Her hastalığın bir devâsı vardır. Hastalığın ilacına rastlanırsa ALLAH TeÂLÂ'nın izniyle hastalıktan şifâ bulur." buyurdu.
(Kütübü Sitte , TIBB VE RUKYE BÖLÜMÜ » Tedavinin Cevazı, 3980)

Resim---Ebu Hüzâme'nin babasından yaptığı bir rivâyette.: "Ey Allah'ın Resûlü! dedim, tedavi için rukye yaptırıp ilaç almamıza ne dersiniz, bununla Allah' ın kaderinden bir şey geri çevrilir mi?" Bana: "Bunlar da Allah'ın kaderindendir." buyurdu.
(Kütübü Sitte , TIBB VE RUKYE BÖLÜMÜ » Tedavinin Cevazı, 3979)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Allah, ölümden başka, devâsını yaratmadığı hiçbir dert yaratmamıştır." buyurdu.
(Ebû Said el-Hudrî radiyallahu anhu’dan; Mu'cemü'l-Evsat, 2:33û (1507.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/125)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Her derdin bir devâsı vardır. Eğer o derdin ilacı bulunursa, Allah'ın izniyle o hastalık iyileşir." buyurmuştur.
(Müslim, Selâm: 69)

Resim---Sahabîler Peygamberimize sordular.: "Yâ Resûlallah, tedavi olmamızda bize bir günah var mı?"
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Tedavi olunuz ey Allah'ın kulları, çünkü Allah yaşlılıktan başka, her hastalıkla beraber bir de devâ yaratmıştır."
buyurmuştur.

(İbni Mâce, Tib: 1)

Resim---Bir Sahabî Peygamberimiz aleyhisselâm’a sordu: “Yâ Resulallah, yapageldiğimiz tedavi ve tehlikelerden sakınmamız, Allah'ın kaderinden herhangi bir şeyi geri çevirir mi?"
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.: “Tedavi de Allah'ın kaderindendir."
buyurmuştur.

(Tirmizî, Tıb: 21)

Resim---Ebû Eyyûb el-Ensârî radiyallahu anhu rivâyet ediyor: "Nebî aleyhisselâm kızı Fâtıma'ya.:
“Peygamberimiz =>peygamberlerin hayırlısıdır =>O, babandır.
Şehidimiz =>şehitlerin hayırlısıdır. O =>babanın amcası Hamza'dır.
İki kanadıyla Cennette dilediği yerde uçan =>bizdendir. O =>babanın amcasının oğlu Ca'ferdir.
Ve bu ümmetin torunları =>Hasan ve Hüseyin bizdendir. =>Onlar senin oğlundur.
Mehdi de =>bizdendir.”
buyurmuştur.

(İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/129)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta AHMAK..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


İMÂM Â’den
kerremmullahu vechehu..
APTALLIK-AHMAKLIK BUYRUkLarı..


1-) "AHMAKLık gurbettir."
2-) "AHMAKLık mutsuzluktur."
3-) "En kötü dert "AHMAKLıktır."
4-) "En zararlı şey AHMAKLıktır."
5-) "AHMAKLık en kötü hastalıktır."
6-) "En büyük fâkirlik AHMAKLıktır."
7-) "AHMAKLık en zararlı arkadaştır."
8-.) "AHMAKLık vatanda bile gurbettir."
9-) “En şiddetli fâkirlik, AHMAKLıktır.
10-) "AHMAĞın arkadaşı sıkıntıda olur."
11-) "AHMAKLıkla hiçbir konu tartışılmaz."
12-) "AHMAKLık cehâletin meyvelerindendir."
13-) "AHMAKLıktan daha acı bir dert yoktur."
14-) "AHMAĞı idâre etmek en zor sıkıntıdır."
15-) "AHMAKtan ayrılmak uzak görüşlülüktür."
16-) "AHMAK insanın horluğu bile güzel olmaz."
17-) "AHMAKLık fâkirliğini, servet zengin kılamaz."
18-) "SULTAN karşısında övünmek AHMAKLıktandır.."
19-) "AHMAKLıktan daha şiddetli bir fâkirlik yoktur."
20-) "Her ne kadar büyük de olsa AHMAĞı ululama."
21-) "Helâk edici şeylere binmek AHMAKLığın başıdır."
22-) "AHMAKLık yersiz müdahalede bulunmaya nedendir."
23-) "AHMAKLa dostluk sıkıntısına katlanmak ruhun azâbıdır."
24-) "AHMAĞı sevmek bâzısı bâzısını yiyen ateş ağacı gibidir."
25-) "Çok renkten renge girmek AHMAKLığın işâretlerindendir."
26-) "AHMAK dermansız bir dert ve iyileşmeyen bir hastalıktır."
27-) "AHMAKLarı sevmeyi ganimet bilen kimse horluğa lâyıktır."
28-) "Fâkir aldığı hâlde kibirlenmek AHMAKLığın kemâlindendir."
29-) "CâhiL AHMAK dışında hiç kimse ilim ve ehlini küçümsemez."
30-) "AHMAKLık fâkirliği dışında her fâkirliği gidermek mümkündür."
31-) "İnsanların en AHMAĞı insanların en AKILLısı olduğunu sanandır."
32-) "AHMAK insan kendi şehrinde bile gariptir ve azîzleri arasında hordur."
33-) "AHMAĞı sevmek kaybolan serâb gibi kaybolur ve yok olan sis gibi yok olur."
34-) "AHMAĞın uzaklığı yakınlığından ve sessizliği konuşmasından daha hayırlıdır."
35-) "İnsanın AHMAKLığı, ni’metteki şımarıklığı ve ni’metteki aşırı sürçmesiyle tanınır."
36-) "Sebepsiz övünmek/işvelenmek ve şerefi olmaksızın konuşmak AHMAKLıktandır."
37-) "İnsanların en AHMAĞı içinde bulunduğu rezilliği başkalarında hoş görmeyendir."
38-.) "AHMAK insanın horluğu bile güzel değildir; noksanlık ve hüsrandan asla ayrılmaz."
39-) "AHMAKLa arkadaşlıktan sakın. Şüphesiz "AHMAK sana fayda vermek isterken zarar verir."
40-) "İnsanların en AHMAĞı iyilikten alıkoyduğu halde, kendisine teşekkür edilmesini isteyen ve kötülük yaptığı halde hayır sevabını umandır."
41-) "AHMAĞı sevmekten sakın. Şüphesiz AHMAK insan sana fayda vermek istediğinde zarar verir ve seni sevindirmek istediğinde rahatsız eder."
42-) "İnsanın AHMAKLığı üç şeydedir: Kendisini ilgilendirmeyen şeyleri konuşmak, kendisine sorulmayan şeylere cevâb vermek ve işlerinde pervasız olandır."
43-) "AHMAKtan sakın. Şüphesiz AHMAK seni zorluğa düşürür, uyuşmak seni helâk eder, muhalefet etmek sana eziyet eder ve AHMAKLa arkadaş olmak sana vebâldir.."
44-) Çok akıllı insanlar başkalarının hatalarından öğrenirler ve hata yapmazlar; akıllı insanlar hata yapar ve ders çıkararak bir daha yapmazlar; AHMAKk insanlar da sürekli hata yapar, gene de ders çıkarmazlar.." buyurmuştur.



M.M.M. MuhaBBetLerimLe...

Resim KUL İHVÂNİm..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta AHMAK..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim AHMAKk OLma!.

İmâm ALi kerremallahu vechehu.: "AHMAKk ve CÂHİL ile arkadaşlık etme, ondan kendini koru. Nice AHMAKLar var ki, arkadaş oldukları akıllı kimseleri helâk eder." buyurmuştur..

İmâm ALi kerremallahu vechehu.: "Sebepsiz düşman peyda eden, ya AHMAKktır ya geveze.." buyurmuştur..

İmâm ALi kerremallahu vechehu.: "Akıllılık, gurbette yakınlık bulmaktır; AHMAKklık, vatanda gurbete düşmektir..” buyurmuştur..

İmâm ALi kerremallahu vechehu.: "En şiddetli fâkirlik, AHMAKklıktır.." buyurmuştur..

İmâm ALi kerremallahu vechehu.: "Çok akıllı insanlar başkalarının hatalarından öğrenirler ve hata yapmazlar; akıllı insanlar hata yapar ve ders çıkararak bir daha yapmazlar; AHMAKk insanlar da sürekli hata yapar, gene de ders çıkarmazlar.." buyurmuştur.

İmâm ALi kerremallahu vechehu.: "Dişi ile tırnak uçlarını ısırmak AHMAKklık alâmetidir.." buyurmuştur.

Resim

Ömer radiyallahu anhu.: "AHMAKkla dostluktan çekin. Çünkü çok zaman iyilik edeyim derken, fenalık eder.” buyurmuştur..

Resim

Hasan-ı Basrî kaddesallahu sırrahu.: "AHMAKktan uzaklaşmak, ALLAH’a yaklaşmaktır.” buyurmuştur..

Resim

İmam-ı Câfer-i Sâdık kaddesallahu sırrahu.: "AHMAKklar arasında bulunan horlanır, âlimler arasında bulunan hürmet görür.” buyurmuştur..

Resim

Abdülkadir-i Geylanî kaddesallahu sırrahu.: “Kaza borcu varken, nafile kılmak AHMAKklıktır.” buyurmuştur..

Resim

İmam-ı Rabbanî kaddesallahu sırrahu.: “Dünyayı ele geçirmek için Âhireti (dinini) vermek AHMAKklıktır. Yaratıkların en AHMAğı nefstir. Çünkü her isteği kendi aleyhinedir.” buyurmuştur..

İmam-ı Rabbanî kaddesallahu sırrahu.: Dünyayı ele geçirmek için âhireti vermek ve insanlara yaranmak için AlLLAHu TeÂLÂyı bırakmak AHMAKklıktır.” buyurmuştur..

Resim

Muhammed Mâsum Farukî kaddesallahu sırrahu.: “Nefsin arzuları peşinde koşan AHMAKktır.” buyurmuştur..

Resim

MevLânâ Celâleddin Rumî kaddesallahu sırrahu.: “Şu dünyada yüzlerce AHMAKk, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır.” buyurmuştur..

Resim

İbni Hibbân kaddesallahu sırrahu.: “AHMAğa verilecek en güzel cevâb ancak sükuttur.” buyurmuştur..

Resim

Sırri-yi Sekatî kaddesallahu sırrahu.: “AHMAKklığın alâmeti, kendi aybını bırakıp, başkasının aybıyla uğraşmaktır.” buyurmuştur..

Resim

Bişr-i Hâfi kaddesallahu sırrahu.: “Övülmekten hoşlanmak AHMAKklıktır.” buyurmuştur.

Resim

Seyyid Abdülhakim Arvasî.: “Hatasında ısrar eden AHMAKktır.” buyurmuştur.

Resim

Şeyh Sâdi.: “Parlak bir gün ışığında kâfûri mum yakarak aydınlanan AHMAğın, çok geçmeden kandiline yağ bulamadığını görürsün.” buyurmuştur.

Resim

Kaşgarlı Mahmud.: “AHMAKk misafir, ev sahibini ağırlar.” demiştir.

Resim

M.Cemal Kutay.: “AHMAKk, susarak kazandıklarını konuşarak kaybedendir.” demiştir..

Resim

A.Muhtar Özden.: “Bir AHMAKk akıllanmaz fakat bazen akıllılar AHMAKLaşabilir.” demiştir..

Resim

Cenab Şahabettin: “AHMAKk, ışıkla alevi karıştırır ve kendisini her yakanı güneş sanır.” demiştir..


Resim ÂŞIKk ve AHMAKk!.
Resim



AHMAKk İLE İLGİLİ ATASÖZLERİmiz VE ANLAMLARI.:

AHMAğa yüz =>Salağa söz vermeye gelmez!.
AHMAKk misafir =>Ev sahibini ağırlar!.
AHMAKk gelin =>Yengeyi halayığı sanır!.
AHMAKk iti =>Yol kocatır!.
Ürmesini bilmeyen AHMAKk it =>Sürüye kurt getirir!.
Parmaklarım Ay’ı gösterirken =>AHMAKkLar =>parmaklarıma bakar!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta AHMAK..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim BATILI DÜŞÜNÜRLERde =>AHMAKk.:


APTAL; akıllı olduğunu sanır, ama akıllı APTAL olduğunu bilir..
W. Shakespeare..

APTAL görünmeye cesaret etmek, büyük bir akıllılıktır..
André Gide..

APTALı sık sık affetmek, onu ahlâksız yapar..
P. Syrus..

APTALLar, akıllılardan pek az şey öğrenirler; akıllılar APTALLardan çok şey öğrenirler..
M.P. Csatho..

APTALL ar arasında akıllı görünmek isteyenler, akıllılar arasında APTAL görünürler..
Quintilian..

APTALL ar, eski olayları hatırlamayı bir bilim sayarlar..
Planche..

APTALL arla münakaşa etme, diğerleri aranızda ki farkı anlayabilirler..
Sancha Guitry..

APTALL ık yüzünden, namuslu olan bir çok insan vardır..
Dostoyevski..

İyi kalpli bir insanın, APTALLığından daha büyük APTALL olur mu?.
Dostoyevski..

Dünyada APTALLık dışında, günah yoktur..
Oscar Wilde..

Dünyayı, akıllılar yaşasın diye BUDALALar kurmuştur..
Oscar Wilde..

Eğer hiç APTAL görmek istemiyorsanız, gözlüklerinizi kırın..
Rabelais..

Gerektiği yerde izah etmeyen, gerekmediği yerde izah eden kişiye; BUDALA derler..
Emile Alain..

Her APTAL; kendini beğenen bir başka APTAL bulur..
Boileau..

Her evli çiftin, en az biri BUDALA dır..
H. Fielding..

İki çeşit BUDALA vardır. Birisi, “bu eski olduğu için iyi” der. Diğeri “bu yeni olduğu için daha iyi” der..
William R. İnge..

İnsan, en küçük bir güç sahibi olma dan, büyük bir bilgi deposu olabilir. Öte yandan bilmeyen bir AHMAĞın teki de büyük bir güç edinebilir..
A. Schopenhauer..

İnsanlar, aptal olarak yaşayabilirler ama APTAL olarak ölmezler..
Young..

İnsanlar öylesine saf ve zayıftırlar ki; aldatmak isteyen, dilediği kadar AHMAĞı kolayca bulur..
Machiavelli..

Kendini akıllı sanan herkes, büyük bir APTAL dır..
Voltaire..

Kendini olduğundan az göstermek, tevazu değil, BUDALALıktır. Kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır..
Montaigné..

Maymun insana ne kadar çok benzemek istese,o kadar gülünç olur, BUDALAlar da akıllı gibi hareket ettikleri ölçüde tuhaf hale düşerler..
Heinrich Heine..

Yaşamanın tadını çıkarmaktan korkana APTAL derim..
Albert Camus..

Yeni bir fikrin etkilerine karşı, APTALLık dışında geçerli bir savunma yoktur..
P.W. Bridgeman..

Hayatın tadını çıkarmaktan korkan, yaşarken zevk almasını bilmeyene AHMAK derim..
Megnet Zurner..

Bilgili bir AHMAK, câhil bir AHMAKtan daha çok AHMAKtır..
Moliere..

Tembellik vücudun AHMAKLığıdır. AHMAKLık da kafanın tembelliği!.
J. G. Seume..

Gerektiği yerde izah etmeyen, gerekmediği yerde izah eden kişiye; BUDALA derler..
Emile Alain..

Şükür ki yüz tane AHMAK bir araya gelse bir tane akıllı adam etmez..
Arthur Schopenhauer..

İnsanlar öylesine saf ve zayıftırlar ki; aldatmak isteyen, dilediği kadar AHMAĞı kolayca bulur..
Niccolò Machiavelli..

BUDALALar, söylediklerine; akıllılarda söylemediklerine pişman olarak günlerini geçirirler..
Will Henry..

Herkes yanlış yapar, ancak AHMAKLar yanlışlarında direnirler..
Cicero..

Yapıcı bir tenkit, akıllı insanları güçlendirir. AHMAKLarı öfkelendirir..
Napoleon..

APTALLar, utanılacak bir şey yaptıkları zaman mazeret diye o işi her zaman yaptıklarını söylerler..
Bernard Shaw..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: KeLÂMuLLAH-ta ve RESÛLuLLAH-ta AHMAK..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
Resim
Cevapla

“Divanında Muhammedi Tasavvuf” sayfasına dön