Anadolu halkı seninle ne günler gördü?
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
Anadolu halkı seninle ne günler gördü?
Anadolu halkı seninle ne günler gördü?
Sen el üstünde tutulurdun yokluk zamanlarında,
Sana kavuşan sevince boğulurdu.
Büyük bir özlem ile tekrar beklenirdin,
Ayakkabımız eskidiğinde.
Ne kadar alsa da yerini Adidas,
Seni unutmayacağız kara lastik.
.....................
(islami nesil'den alıntıdır)
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
FAKİRLİK DEDİKLERİ İŞTE BÖYLE BİR ŞEY BEYİM
Sen fakirlik nedir bilir misin beyim?
Bir potinle dört mevsim geçirmeyi,
Kışları kat kat elbise giyip,
Yorgan, battaniye altında bebeleri teselli etmeyi,
Bir urbayı, kumaşı pes edinceye kadar giyinmeyi,
Sahi beyim sen hiç soğan ekmek yedin mi?
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Yaz ayları en sevdiği aydır fakirin,
Sebzesi, meyvesi bol olur bostanın,
Ne ayakkabı ister ne palto,
Bir pantalon bir göynek, geçer gider günler,
Sonbaharla başlar korkularımız,
Odun kömür altın değerindedir, el yakar...
Vitrinden bakar gibi bakarız oduna kömüre,
Tezek için hayvan pisliği toplarız,
Sahi bey sen hiç altı delik ayakkabı giydin mi..?
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Beyim gecesi uzun olur kışların,
Dışarıda esen rüzgarın ayazı ta yüreğimizi vurur,
Çoluk çocuk üşüyoruz deyip gözümüzün içine baktıkça,
Zemheri ayazında ter basar çaresizlikten,
Allah göstermesin ama beyim,
Senin zatüreden ölen çocuğun var mı hiç?
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Evde köroğlu tuz der, bizim yüreğimiz cız,
İşte beyim fakirin durumu budur,
Devlet dairesine gitsen adam yerine koymazlar,
Ye kürküm misali...
Allah kimseyi hastaneye düşürmeye,
Artık sıran ne zaman gelirse,
Sahi beyim sen hiç akşama dek doktor sırası bekledin mi..?
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Beyim sen hiç çocuğunu okutmak için geceni gündüzüne kattın mı?
Mum ışığında ders çalışmak nedir bilir misin beyim?
Sen okul, defter, kitap parası için,
Hiç evdeki baba yadigarı eşyanı sattın mı beyim?
Hastan olsa, doktora yetiştiremezsin,
Cenazen olsa, kaldıramazsın,
Çocuğun olsa, okutamazsın
İşte fakirlik böyle bir şey beyim..!
Bizim lüxümüz mü ne?
Biz televizyon filan bilmeyiz beyim,
Bizim dizilerimiz, bir bardak demli çayın yanında,
Battal Gazi, Köroğlu, Hekimoğlu hikayeleridir beyim,
Siz sporu sağlık için yaparsınız,
Biz mecbur olduğumuz için...
Ne dolmuşa, ne de otobüse verecek beş kuruşumuz olmaz,
Onun için tabana kuvvet,
Kimbilir dinçliğimiz ondandır belki de...
Beyim zengin parasıyla, fakir karısıyla derlermiş,
Daha biz bir boğazı doyuramazken
Bir de köroğlunu ortak ettik sefaletimize...
Tek muradım var, o da çocuğumun okuması,
Öğretmen olsun istiyorum,
Hiç ama hiç kimse cahil kalmasın istiyorum,
Çünkü ne çekmişsem, hep cehaletten çektim beyim...
Değil çocuklarımın,
Düşmanımın bile benim yaşadıklarımı yaşasın istemiyorum beyim...
Aha bak yine güz geliyor işte,
Güzle birlikte yağmurlarda başlar,
Bizim toprak dam bozuk musluk misali akar da akar,
Şıp, şıp, şıp...
Sinirden uyku girmez gözlerine,
Yastığı başına çeker yatarsın,
Nafile uyuyamazsın...
Sahi be beyim sen hiç kış ortasında dam kürüdün mü?
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
En çok neyi mi özledim?
Çocukluğumu...
Köydeki deremizde çıplak ayakla koşmayı,
Yarınları hiç düşünmeden, çocuk yüreğimle hayaller kurmayı,
Bilir misin beyim?
Hayal kurmak bizim en büyük zenginliğimizdir.
Bir tek orada sonsuz özgürüz,
Bir tek orada Karun kadar zengin...
İşte fakirlik böyle bir şey beyim...
Söylesene bey bu hayat hep böyle mi sürecek?
Devlet baba görmez mi halimizi?
Ona da laf söylenmiyor ki,
Vergi üstüne vergi...
Arzuhalimiz, yazısız pulsuz dilekçemizle tek sahibimize...
SEYYİD BURHNEDDİN KEKEÇ
Sen fakirlik nedir bilir misin beyim?
Bir potinle dört mevsim geçirmeyi,
Kışları kat kat elbise giyip,
Yorgan, battaniye altında bebeleri teselli etmeyi,
Bir urbayı, kumaşı pes edinceye kadar giyinmeyi,
Sahi beyim sen hiç soğan ekmek yedin mi?
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Yaz ayları en sevdiği aydır fakirin,
Sebzesi, meyvesi bol olur bostanın,
Ne ayakkabı ister ne palto,
Bir pantalon bir göynek, geçer gider günler,
Sonbaharla başlar korkularımız,
Odun kömür altın değerindedir, el yakar...
Vitrinden bakar gibi bakarız oduna kömüre,
Tezek için hayvan pisliği toplarız,
Sahi bey sen hiç altı delik ayakkabı giydin mi..?
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Beyim gecesi uzun olur kışların,
Dışarıda esen rüzgarın ayazı ta yüreğimizi vurur,
Çoluk çocuk üşüyoruz deyip gözümüzün içine baktıkça,
Zemheri ayazında ter basar çaresizlikten,
Allah göstermesin ama beyim,
Senin zatüreden ölen çocuğun var mı hiç?
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Evde köroğlu tuz der, bizim yüreğimiz cız,
İşte beyim fakirin durumu budur,
Devlet dairesine gitsen adam yerine koymazlar,
Ye kürküm misali...
Allah kimseyi hastaneye düşürmeye,
Artık sıran ne zaman gelirse,
Sahi beyim sen hiç akşama dek doktor sırası bekledin mi..?
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
Beyim sen hiç çocuğunu okutmak için geceni gündüzüne kattın mı?
Mum ışığında ders çalışmak nedir bilir misin beyim?
Sen okul, defter, kitap parası için,
Hiç evdeki baba yadigarı eşyanı sattın mı beyim?
Hastan olsa, doktora yetiştiremezsin,
Cenazen olsa, kaldıramazsın,
Çocuğun olsa, okutamazsın
İşte fakirlik böyle bir şey beyim..!
Bizim lüxümüz mü ne?
Biz televizyon filan bilmeyiz beyim,
Bizim dizilerimiz, bir bardak demli çayın yanında,
Battal Gazi, Köroğlu, Hekimoğlu hikayeleridir beyim,
Siz sporu sağlık için yaparsınız,
Biz mecbur olduğumuz için...
Ne dolmuşa, ne de otobüse verecek beş kuruşumuz olmaz,
Onun için tabana kuvvet,
Kimbilir dinçliğimiz ondandır belki de...
Beyim zengin parasıyla, fakir karısıyla derlermiş,
Daha biz bir boğazı doyuramazken
Bir de köroğlunu ortak ettik sefaletimize...
Tek muradım var, o da çocuğumun okuması,
Öğretmen olsun istiyorum,
Hiç ama hiç kimse cahil kalmasın istiyorum,
Çünkü ne çekmişsem, hep cehaletten çektim beyim...
Değil çocuklarımın,
Düşmanımın bile benim yaşadıklarımı yaşasın istemiyorum beyim...
Aha bak yine güz geliyor işte,
Güzle birlikte yağmurlarda başlar,
Bizim toprak dam bozuk musluk misali akar da akar,
Şıp, şıp, şıp...
Sinirden uyku girmez gözlerine,
Yastığı başına çeker yatarsın,
Nafile uyuyamazsın...
Sahi be beyim sen hiç kış ortasında dam kürüdün mü?
Fakirlik dedikleri işte böyle bir şey beyim...
En çok neyi mi özledim?
Çocukluğumu...
Köydeki deremizde çıplak ayakla koşmayı,
Yarınları hiç düşünmeden, çocuk yüreğimle hayaller kurmayı,
Bilir misin beyim?
Hayal kurmak bizim en büyük zenginliğimizdir.
Bir tek orada sonsuz özgürüz,
Bir tek orada Karun kadar zengin...
İşte fakirlik böyle bir şey beyim...
Söylesene bey bu hayat hep böyle mi sürecek?
Devlet baba görmez mi halimizi?
Ona da laf söylenmiyor ki,
Vergi üstüne vergi...
Arzuhalimiz, yazısız pulsuz dilekçemizle tek sahibimize...
SEYYİD BURHNEDDİN KEKEÇ
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
YOKSULLUK
Kader'e
Yoruldum derdinle yorgunum artık
Her gece nöbete çıktın yoksulluk
Ne çektim elinden, kurudum artık
Evimi yuvamı, yaktın yoksulluk
Yıllarca getirdin, beni oyuna
Her gün, tokat yedim, ense boyuna
Benzettin kurbanlık bir koç koyuna
Hep, gözünü bana diktin yoksulluk
Sen üstüme çöktün, kara kış gibi
Şu belimi büktün, bir kiriş gibi
Harcadın beni, üç para, fiş gibi
Sen aklını bana taktın yoksulluk
Soğuk geçen kışda sırtım üşürdü
Zengin arabayı, dağdan aşırdı
Düz yolum olmadı, aklım şaşırdı
Hayali Umudu, yıktın yoksulluk
Eller viski içti, hep bardak bardak
Ben su bulamadım, ettin dangalak
Allah için, dön de, şu halime bak
Gözümden yaşları, döktün yoksulluk
Bak geldi geçiyor, ömrün yarısı
Bal vermedim oldum, eşek arısı
Bir tas çorba vermez elin karısı
Açlığa boynumu büktün yoksulluk
Her neye el atsam, kaçarak gitti
Umutlar tükendi, hayaller bitti
Naçarlık, fakirlik, canıma yetti
Dünyama yavaşça, çöktün yoksulluk
NECATİ KEÇELİ
Kader'e
Yoruldum derdinle yorgunum artık
Her gece nöbete çıktın yoksulluk
Ne çektim elinden, kurudum artık
Evimi yuvamı, yaktın yoksulluk
Yıllarca getirdin, beni oyuna
Her gün, tokat yedim, ense boyuna
Benzettin kurbanlık bir koç koyuna
Hep, gözünü bana diktin yoksulluk
Sen üstüme çöktün, kara kış gibi
Şu belimi büktün, bir kiriş gibi
Harcadın beni, üç para, fiş gibi
Sen aklını bana taktın yoksulluk
Soğuk geçen kışda sırtım üşürdü
Zengin arabayı, dağdan aşırdı
Düz yolum olmadı, aklım şaşırdı
Hayali Umudu, yıktın yoksulluk
Eller viski içti, hep bardak bardak
Ben su bulamadım, ettin dangalak
Allah için, dön de, şu halime bak
Gözümden yaşları, döktün yoksulluk
Bak geldi geçiyor, ömrün yarısı
Bal vermedim oldum, eşek arısı
Bir tas çorba vermez elin karısı
Açlığa boynumu büktün yoksulluk
Her neye el atsam, kaçarak gitti
Umutlar tükendi, hayaller bitti
Naçarlık, fakirlik, canıma yetti
Dünyama yavaşça, çöktün yoksulluk
NECATİ KEÇELİ
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
YOKSULLUK
yoksulluk konuşturmaz
susturur şen dilleri
menzile yanaştırmaz
kapatır düz yolları
geceyi gündüz eder
ömürler olur heder
sofraya gelir keder
yedirmez ki balları
bir yar sevse el alır
bir ev yapsa sel alır
zengin düz düz yol alır
yoksula dağ belleri
yoksul diyemez derdini
getiremez ardını
dinleyemez kendini
çare ölüm halleri
ÖMER ILGAZ
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- zahidzenderun
- Özel Üye
- Mesajlar: 1026
- Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00
NE HİKMETTİR, ŞU DÜNYADA
Ne hikmettir, şu dünyaya
Gelen ağlar giden ağlar
Soralım yoksula, baya
Aslı nedir neden ağlar
Ömrümün defterin dürdüm
Hâkipâye yüzüm sürdüm
Bir acayip kale gördüm
Burç ve baru, beden ağlar
Bir deveci yider deve
Yularından seve seve
Birbirinden ive ive
Deve ağlar, yiden ağlar
Seyrânî'ye acap n'olmuş
Deruni dert ile dolmuş
Kimi etmiş kimi bulmuş
Bulan ağlar, eden ağlar
Seyrani
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- der-ya
- Özel Üye
- Mesajlar: 853
- Kayıt: 29 Eki 2011, 07:01
Re: Anadolu halkı seninle ne günler gördü?
Eskiler… yürekleri altın gibi olan eskiler; kul olduklarını önce alçak yaptıkları kapılarında hatırlayan E s k i l e r…
İncitmeden vermişler yoksula.. “ Sen benim cennetimsin bunu kabul et , tut elimden! ” demişler..
İncitmeden vermişler yoksula.. “ Sen benim cennetimsin bunu kabul et , tut elimden! ” demişler..
Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın.
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s