Bil ki...
AŞAĞIDAKİ satırları Müslümanlar için yazıyorum. Ateistler ve gayr-i müslimler okurlarsa üzerlerine alınmasınlar. Nasipleri varsa ibret, ders ve hisse alabilirler.
Bil ki, senin varlığın kendi kendine olmamıştır. Başka tâbirle sen kendini yaratmamışsındır. Senin bir Yaratıcın vardır. Gözlerinle Onu göremezsin ama Onun varlığını sana gösteren bin türlü delil ve hüccet vardır. Sen yaratıksın, O yaratıcı. Sahibin Odur. Sana Haberci göndermiştir, müjdeler vermiştir, uyarılarda bulunmuştur. Sana Ondan bir Kitap gelmiştir, Din gelmiştir, hayat nizamı gelmiştir.
Sana kesin bir şekilde şunlar haber verilmiştir:
* Varlığın ölümle sona ermez, hiç olmazsa, bir âlemden başka bir âleme geçersin.
* Yaratıcın sana emirler vermiştir, yasaklar koymuştur. Onun sana öğütleri vardır. Bunları öğrenmelisin, bilmelisin, hayatını bunlara göre tanzim etmelisin.
* Başı boş olduğunu sanma. Yaratıcının sana göstermiş olduğu yolda yürü.
Sana yapılan uyarıların özeti şudur: Bu dünya hayatı senin için bir imtihandır. İmtihanı kazanırsan ebedî mutluluğu elde edersin, kaybedersen sana çok yazık olur.
Niçin niçin niçin deme. Madem ki, yaratılmışsın ve bir Yaratıcın var, Onun senden ne istediğini öğren, Onu râzı ve hoşnud etmek için çalış ve ebedî saadeti kazan.
Yaratan sana bir Şeriat göndermiştir. Şeriat nedir bilir misin? Gel, lügati açalım ve bu kelimenin mânâsını öğrenelim:
ŞERİAT: 1. Doğru yol, 2. Allahın emri, 3.Âyet, hadîs ve icmâ-i ümmet esaslarına dayanan din kaideleri. (Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat.)
Yaratan sana akıl vermiş ama sen sadece aklınla doğru yolu bulamazsın. Akla bir kılavuz ve rehber gerek. İşte o kılavuz ve rehber dindir, Şeriattır.
Din nedir?
İnsan sorar: Ben neyim, nereden geliyorum, nereye gidiyorum, doğmadan önce var mıydım, doğduktan sonra başka bir şekilde var olacak mıyım, nasıl yaşamalıyım, sorumlu muyum, ileride yaptıklarımdan dolayı hesap verecek miyim, doğru inanç ve düşünceler nelerdir, iyi eylemler hangileridir, güzel şeyler nelerdir? Yanlışlar, kötülükler, çirkinlikler hangileridir ve bunlardan nasıl korunabilirim?.. İşte din bu sorulara en doğru cevabı veren kurumdur.
Dünyada şu anda birçok dinler vardır, bu nasıl oluyor dersen, cevabı şudur:
Din, atamız Hz. Âdemden beri hep İslâmdır. Usûlde, temel inanç ve hükümlerde hiçbir değişiklik olmamıştır. Değişen, zamana, kavimlere, peygamberlere göre uygulamaya ait bazı hükümlerdir.
O halde iki din vardır:
1. Allahın razı olduğu İslâm dini.
2. Tahrif sonunda ortaya çıkmış dinler.
Doğruların ve yanlışların... iyilerin ve kötülerin... güzellerin ve çirkinlerin kaynağı ve ölçüsü dindir, şeriattır.
Bunlar sadece akılla tesbit edilebilseydi, insanlığın içinden çıkan bunca akıllı kişiler temel konularda ihtilâf etmezlerdi.
Demek ki, akıl şarttır, lâkin yeterli değildir.
Allah sana Kurân isminde bir kitap göndermiştir. Allah sana en güzel örnek ve model olmak üzere Peygamber (Haberci ve Elçi) göndermiştir. Kitaba ve Resûle uymak zorundasın. Uymazsan dünya imtihanını kayb eder ve ebedî hasarete (zarara), felâkete ve mutsuzluğa uğrarsın.
Kurân ve Peygamber seni uyarıyor:
Dünya fânîdir, gelip geçicidir. Dünya nimetleri zevallidir. Ömür ölüme ulaşır. Gençlik ihtiyarlığa, Dünya zenginlikleri, servetler, makam ve mevkiler, gençlik ve güzellik, çoluk çocuk, müzeyyen meskenler, güzel ve hoş görünen binitler, tantanalar, debdebeler hep gelip geçicidir. İnsan, bunlara kapılmamak, aldanmamak, bunlarla oyalanmamak hususunda açıkça uyarılmıştır.
Sen aklınla bulamazsın, Kurân haber veriyor: Senin yaratılışının gaye ve hikmeti Allaha ibadet yani kulluk etmektir.
Allaha kulluk nasıl olur?
İslâm dinini kabul etmekle ve hayata uygulamakla olur. Yukarıda açıklandı, İslâm, esas ve usûl bakımından Hz.Âdemden beri vardır; Hz. Muhammed ile Şeriat ve muamelâtta son şeklini almıştır. Hz. Muhammedden sonra artık ta Kıyamete kadar başka bir peygamber ve din gelmeyecektir.
Allaha kulluk, Kurân-ı Azîmüşşanı kendine düstur, ana kitap kabul etmekle olur.
Peygamberi en güzel örnek ve model olarak kabul etmek ve Onun yolundan gitmekle olur. Bil ki, O senin kurtarıcın, velînimetin ve değişmez başkanındır.
Ebedî saadetini kazanman veya yitirmen, Hz.Muhammedin getirmiş olduğu kutsal şeriata uyup uymamanla ilgilidir.
Dünyada şimdiye kadar çok yol göstermeler görülmüştür. Şu anda sadece Muhammed aleyhisselâmın hedyi yani kılavuzluğu, yol göstermesi geçerlidir.
İslâm dini sana emirler veriyor:
Allahı sakın unutma diyor. Çünkü sen Onu unutsan O seni unutmaz.
Merhametli ol diyor,
Zulüm ve haksızlık yapma diyor.
Yalanı, aldatmayı, fitne ve fesat çıkartmayı yasaklıyor.
Haksız ve haram kazançlar seni ileride yakar diyor.
Azgınlıkları bırak diyor.
Büyüklenme, kibir, gurur, azamet taslamak sana yakışmaz, bunlar seni cehenneme götürür diyor.
Sakın adaletten ayrılma diyor.
Yaptığın her şeyden dolayı hesap vereceksin, ona göre dikkatli ol diyor.
Senin en büyük düşmanın senin kendi nefs-i emmârendir diyor.
Velhasıl senin iyiliğin ve saadetin için ne lazımsa hepsini çok açık ve seçik şekilde beyan ediyor.
Allahın, Resûlünün, ilahî Kitabın, İslâm dininin, Muhammedî şeriatın emirlerine, yasaklarına, öğütlerine, uyarılarına uyarsan geleceğin çok iyi olacaktır ve ebediyen mutluluk içinde yaşayacaksın diyor.
Azarsan bunun cezasını çekersin diyor.
Sakın küfr ve inkâr edenlerden olma, hele sakın şirke sapma; ebedî saadetini yitirir ve cehennemde muhalled (ebediyen) yanar ve azap çekersin diye haber veriyor.
İslâmın emir ve yasaklarında akla, hikmete, vicdana aykırı hiçbir şey göremezsin. Hepsi hayra, iyiliğe, güzelliğe yöneliktir.
Şeytan seni doğru yoldan çevirmek, saptırmak, azdırmak için çalışıyor. Şeytanın insî (insan cinsinden) yardakçıları ve destekçileri vardır. Bunlara uyma, çok zarar edersin, büyük felâkete uğrarsın.
Hem unutma, senin ezelde, ruhlar henüz bedenlerine konulmadan önce Allaha verilmiş bir sözün, Onunla yapmış olduğun bir ahd ve misak vardır. Kurân bunu şöyle anlatıyor: Allah sordu: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Onlar elbette Sen bizim Rabbimizsin dediler. Sakın bu ahd ve misakı unutma.
Ey Müslüman, sen Kelime-i Şahadeti okumakla Allaha verdiğin bu ahd ve misakı tekrarlamış oluyorsun. Kelime-i Şahadetin ikinci kısmıyla Resûlullaha biat etmiş oluyorsun.
Bu biatı da unutma.
Allah,Peygamberi senin için en büyük nimet olarak göndermiştir. Onun yolundan gidersen zararlı çıkmazsın.
Peygamber ölünceye kadar ibadetin en büyüğü ve esaslısı olan beş vakit farz namazları dikkatle kılmıştır. Bu konuda sen de Ona uy.
Peygamber dünyaya kanmamış, dünya ile oyalanmamıştır. Mütevâzı ve kanaatli yaşamıştır. Dünya konusunda, hayat tarzı konusunda Ona uy.
Sakın dinin, Kurânın, Şeriatın, Peygamberin çizdiği nûrlu ve kurtarıcı yoldan ayrılma.
Emirleri yerine getir, ibadetleri eda et, yasak ve haramlardan kaç, nefsine uyup azanlardan olma. İtaatli kullardan ol.
İmtihandasın, dişini sık.
Başarırsan ileride çok rahat edeceksin, çok mutlu olacaksın.
Sabr et, başarırsın.
Bil ki...
- ceylin
- Saygın Üye
- Mesajlar: 213
- Kayıt: 15 Eki 2007, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
GÖNÜL-lü KÖLE-lik
Kölelik GÖNÜL-lüdür bu PAZARda.
Özgürüm diyen pişman olur mezarda.
SUdan çıkmayınca BALIK ne bilsin!
Bilemez DENİZi içinde yüzer de!..
Baksana bir nasıl kurulmuş DÜZEN.
Nasıl yazmış her şeyi BİR BİR yazan.
Bir ÇİÇEK var mıdır ARIya kızan,
Yeter demez BAL petekten sızar da!..
Bilir bunu GÖNÜL GÖZÜyle görenler.
Onun için bu AŞIK-lar, EREN-ler.
Asla ölmez bu YOLda CAN verenler.
Kim vardır onlardan başka HUZURda?..
Kim der isen kimselere benzetemem ben Onu.
Sana bana değil sözüm, Ona derim ben bunu.
Bilinmekliğini istemiş VAR KILMIŞ O, kulunu.
Görünür GÖNÜL le ama görünmez O nazarda!..
Gönlü olmayanlar ise bu SIR-ra HİÇ eremez.
Göz önünde olsa bile merak edip soramaz.
Böyleleri aslında hiçbir işe yaramaz.
Lâkin iş kalmaz USTAya hızarda!..
***
Eyvallah kardeşim... Yüreğine sağlık, Allah razı olsun.
Kölelik GÖNÜL-lüdür bu PAZARda.
Özgürüm diyen pişman olur mezarda.
SUdan çıkmayınca BALIK ne bilsin!
Bilemez DENİZi içinde yüzer de!..
Baksana bir nasıl kurulmuş DÜZEN.
Nasıl yazmış her şeyi BİR BİR yazan.
Bir ÇİÇEK var mıdır ARIya kızan,
Yeter demez BAL petekten sızar da!..
Bilir bunu GÖNÜL GÖZÜyle görenler.
Onun için bu AŞIK-lar, EREN-ler.
Asla ölmez bu YOLda CAN verenler.
Kim vardır onlardan başka HUZURda?..
Kim der isen kimselere benzetemem ben Onu.
Sana bana değil sözüm, Ona derim ben bunu.
Bilinmekliğini istemiş VAR KILMIŞ O, kulunu.
Görünür GÖNÜL le ama görünmez O nazarda!..
Gönlü olmayanlar ise bu SIR-ra HİÇ eremez.
Göz önünde olsa bile merak edip soramaz.
Böyleleri aslında hiçbir işe yaramaz.
Lâkin iş kalmaz USTAya hızarda!..
***
Eyvallah kardeşim... Yüreğine sağlık, Allah razı olsun.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]